Hikayemi yazarken açılış ve kapanış şarkıları olarak dinlediğim iki şarkıyı sizlerle paylaşayım dedim ^^Dinlerseniz ve yorum yaparsamız bu beni çok mutlu eder

Açılış Şarkısı:



Bölüm 1=”Kaza”


Hava ılık ve çok güzeldi. Doğan güneş ışıkları bahçedeki sakura ağaçlarına vuruyor, onlarda camdan içeri girerek yatağında uzanan Teari’nin üstüne gölgelerini düşürüyorlardı. Birden tatlı bir melodi çalmaya başladı. Teari gözlerini açarak güne merhaba diyordu. Saçını her zamanki gibi dizlerine uzanan bir örgü şeklinde bağlamıştı. Okul formasını giyerek mutlu bir gülümsemeyle evden çıktı.
Bambaşka bir diyarda ise, kimsenin bilmediği bir gezegende kurulu bir krallıkta, kısa bir süre sonra kaderi değişecek bir prens yaşıyordu. Krallık, daha önce hiç görülmemiş güzelliklere sahipti. Ve de çok farklıydı. Çünkü kraliyet aileleri “sihir” diyeceğimiz o güce sahipti. Ama onlar buna “Aeon” derlerdi. Tıpkı krallıklarının, adı gibi.
Aeon krallığının iki varisi vardı. Bunlardan biri şu anda kral olan Jausa’nın oğlu olan Lyhran, diğeride kralın kardeşinin oğlu olan Rasuel. Rasuel, Lyhran’dan sadece 1 yaş büyüktü. Ama yaşına göre oldukça olgun ve sorumluluk sahibi biriydi. Lyhran ise “çapkın”diyeceğimiz, vurdumduymaz biriydi. Zaten iki varis olmasının nedeni de buydu. Normalde kralın oğlu tahta geçerdi ama Lyhran’ın böyle olması sonucu bu karar alındı. Kral bile, kral olduğu halde oğluyla ne yapacağını bilmiyordu. Yinede düzelir umuduyla bekliyorlardı.
Aeon’da sıradan bir günde:
Prens Lyhran müthiş bir manzarası olan odasında koltuğuna uzanmış uykuya dalmıştı.Birden omzunda birinin elini hissetti.siyah birer inciye benzeyen gözlerini açarak arkasındaki kişiye baktığında:
-babam yine nutuk çekmen için mi gönderdi?
Rasuel:
-biraz daha sorumluluk sahibi olsan kral ve halk o kadar mutlu olacak ki!
Lyhran ise gülümseyerek:
-sanki çok umurlarında.
Rasuel ciddileşerek:
-bir prens ve varis olarak sorumluluklarını yerine getirmelisin.
Lyhran uzandığı koltuktan dorulup ayağa kalkarak:
-bir prens yada varis olmayı ben seçmedim.bu konuda konuşmak istemediğimi de biliyorsun.İzin verirsen bir randevum var.geç kalmak istemem diyerek odadan çıktı.
Rasuel ise içinden:
-ne zaman büyüyecek merak ediyorum diyordu.diğer tarafta kral,kardeşi(rasuel’in babası)ve 5 yüksek konsey üyesi ise prensin ve ülkenin geleceği hakkında konuşuyorlardı.
Yüksek konseyden biri:
-yüce kralımız bence prensi fazla başı boş bırakıyorsunuz.
Bir diğeri:
-daha sıkı bir eğitim alması için hem fikiriz.
Kral ise düşünceli bir şekilde:
-haklısınız ama bu yöntemlerle ona asıl önemli olan şeyi öğretemeyiz.
Kralın kardeşi:
-kralım izniniz olursa benim bir fikrim var.
Kral:
-evet sevgili kardeşim,seni dinliyorum.
Kralın kardeşi:
-neden benim oğlumla birlikte onları eurasa göndermiyoruz.bence orda sıradan bir hayat yaşayarak halkı daha yakından tanıyabilirler.
Konsey üyeleride onaylıyor gibi eğildiler.kralda bu fikri beğenmişti.
Bir iki gün sonra:
Kraliyet ailesi,kutsal geçit kapısının bulunduğu odada toplanmıştı.odanın ortasında kanatlı kutsal bir yıldız işareti vardı.yıldızın etrafını 12 kutsal taş sarmıştı.taşlar farklı renklerde adeta birer elmas gibi bütün ihtişamıyla parlıyordu.lyhran ve rasuel oadaya girdiklerinde kral:
-oğlum!biliyorsun ki ne yaptıysam seni bir türlü düzeltemedim.bu yüzden seni ve rasueli eurasa göndermeye karar verdik.
Rasuel böyle bir şeyin olacağını tahmin ediyordu ama lyhran öğrenince şaşkınlıkla:
-Neden bunu şimdi öğreniyorum.
Kral:
-bu senin iyiliğin için.böylece biraz sorumluluk sahibi olursun.
Lyhranın ise yüzünde hem sinir hem de şaşkınlık ifadesi vardı.rasuel yanına gelerek:
-merak etme.bende geleceğim.
Konsey üyeleri:
-sadece 3 ay kalacaksınız.bu da sizin gerçek bir prens olmanıza yetecektir.
Kralın kardeşi:
-kapı 3 aydan önce açılmayacak.bu yüzden zamanınızı iyi değerlendirin.
Kral ciddi bir şekilde:
-unutma!oraya tatil yapmaya gitmiyorsun.
Lyhran başta inatçılık ettikten sonra,gitmeyi kabul ederek rasuel ile kapının ortasına geçtiklerinde konseyden biri:
-geçiş birazdan başlayacak.bu yüzden lütfen kıpırdamayın.eğer kıpırdarsanız yanlış bir yere gidebilirsiniz.
Lyhran ise yüzünü hafif ekşiterek bakıyordu.konsey üyeleri kralın izniyle kapıyı harekete geçirdiklerinde lyhranın parmağındaki yüzük düşünce tam almak için eğilecekken rasuel:
-lyhran!duuuu…demeye kalmadan gözden kayboldular.kral dahil herkes koca bir şaşkınlıkla peşlerinden baktılar.kral olamaz der gibi sağ elini yüzüne koyarak:
-umarım gittikleri yerde iyi olurlar.
Kralın kardeşi:
-nereye gittiler peki?
Konseyin en bilge üyesi:
-sanırım dünya denen yere.
Kral:
-peki iletişim kurabilir miyiz?
Konsey üyesi:
-biraz zaman alabilir.ama merak etmeyin.onlara ulaşacağız.
Kral ise hala olayın şaşkınlığı ile:
-o yüzüğü almasaydı ne olurdu!
Kralın kardeşi:
-beraber oldukları sürece sorun olmayacaktır.
Kralda haklısın der gibi baktı. ve yine devamı...
Diğer tarafta ise:
Lyhran ve rasuel japonya’nın kyoto kentine düşmüşlerdi.hava karanlık olduğu için kimse onları görmemişti.tuhaf bir şekilde etraflarına bakınırken rasuel:
-şu yüzüğü alman şart mıydı?onun yüzünden neresi olduğunu bilmediğimiz bir yere geldik.
Lyhran:
-senin soğukkanlılığına ne oldu?hem o yüzük bana annemden kalma.onu orda bırakamazdım.
Rasuel:
-üzgünüm bilmiyordum.
Lyhran:
-boş ver.peki biz nerde kalacağız?
Rasuel etrafına bakındıktan sonra:
-şuradaki boş arsaya yapalım.sanırım uzun zamandır boş gibi görünüyor.
Lyhran:
-oranın uzun zamandır boş olduğunu anlamak için zeki olmaya gerek yok.
Rasuel hafif kızgın bir şekilde:
-dalga geçeceğine yapmama yardım et.
Lyhran istemeye istemeye rasuel’i,n yanına gelerek birlikte kutsal sözleri söylediklerinde arsada dublex,bahçeli hoş bir ev ortaya çıktı.ama lyhran beğenmemiş bir şekilde:
-bu kulübe de ne böyle?
Rasuel:
-böyle bir yerin ortasına saray yavrusu yapsaydık burda yaşayanlar sence ne düşünürdü?
Lyhran:
-tamam.anladık.hadi gidelim,çok uykum var.
Rasuel ise “ne yapıcam ben bunla”der gibi iç çekti.eve girdiklerinde eşyalar olsun herşey yerli yerinde ve çok düzenli bir şekildeydi.bahçesinde güller ve sakura ağaçları vardı.ikiside yataklarına yatarlarken tek bir şey düşünüyordu.o da onları nelerin beklediğiydi.
Sabah olmuş kuş sesleri yükselmeye başlamıştı.güneş ışıkları evlerin içine doluyordu.yatağından kalkmış etrafı seyreden rasuel için harika bir görüntüydü.kendi gezegeninde bile böyle bir şeyi görmemişti.bir an önce etrafı gezmek için sabırsızlanıyordu.tabi lyhran’ı uyandırabilirse.
Rasuel merdivenlerden yukarı çıkarak lyhran’ın odasına geldiğinde:
-hey!uykucu uyan!bu gün yapacak çok iş var.
Lyhran ise uykulu bir şekilde:
-git işkence edecek başka birini bul.dediğinde rasuel sihirle başından aşağı suyu boşalttı.lyhran ise yataktan fırlayarak:
-bunu yapman şartmıydı?
Rasuel hafif gülümseyerek:
-evet.hadi kalk.kahvaltıyı bahçede yapalım.manzara çok güzel.
Lyhran:
-kalkana kadar başımdan gitmeyeceksin değil mi?
Rasuel “evet”der gibi baktı.lyhran mecburi bir şekilde yatağından kalkarak bahçeye indiğinde beli etmesede o da manzarayı çok beğenmişti.bahçede kahvaltı yaparlarken lyhran:
-burada yaşayan canlılar neye benziyor acaba?
Rasuel:
-derslerini dinlemezsen böyle olur.onlar i…demeye kalmadan bahçe kapısının önünden gülüşme seslerini duyan lyhran kapıda gördüklerine inanamadı.3-4 tane liseli genç kız gülüşe gülüşe yürüyorlardı.rasuel kapıda duran lyhran’ın yanına gelip:
-onlarda bizim gibi.ama “aeon’a”sahip değiller…
Tam sözüne devam edecekken lyhran’ın sutratındaki ifadeyi görünce hafif bir endişeyle bakarak:
-sakın bana…demeye kalmadan lyhran:
-sanırım burayı çok seveceğim diyerek gülümsedi.rasuel ise”olamaz”diyordu.sonra kendini toplayarak:
-unutma buraya tatil yapmaya gelmedik.
Lyhran ise arkasını dönerek,bir yandan da elini “tabi tabi”der gibi sallayarak gitti.rasuel’in başına ağrılar girmişti.ama pes etmek ona uzak bir kelimeydi.bu yüzden de onu adam etmeye kararlıydı.
Diğer yanda ise onlara aslında hiç uzak olmayan Aki-Tia lisesinde:
Öğretmen:
-bugün sınıf başkanınızı seçmemiz gerekiyor.o yüzden kim gönüllü olmak ister?
Tabi sınıfta hiç kimse olmak istemiyordu.öğretmen de bunu anlamış bir biçimde:
-o zaman listeden çekmek zorundayım dediğinde sınıftan”olamaz”,”uf”gibi sesler gelmeye başladı.birden biri elini havaya kaldırarak:
-eğer arkadaşlarda isterse ben gönüllüyüm.
Sınıftakiler elini kaldıran kişiye baka kaldılar.biri:
-sen yapmak zorunda değilsin.
Başka biri:
-evet başka biri de gönüllü olabilir.
Kız ayağa kalkarak:
-ben bunu severek,istediğim için yapacağım.sizin gibi sınıf arkadaşlarım olduğu için kolay olacaktır.sınıftan birden alkış sesi yükseliverdi.öğretmende gülümseyerek:
-pekala.bu günden itibaren yeni sınıf başkanınız,teari Hena.
Sınıftaki herkes sevinmişti.teari de öyle.okul çıkışı evine doğtu yaklaştığında yanında daha önce orda olmayan bir ev fark etti.şaşkınlıkla:
-bu evde nerden çıktı.dün burda yoktu.
Eve yaklaşyıkça burnuna gül ve sakura ağaçlarının kokuları geliyordu.gerçekten görkemli bir evdi.duvarlarında gül sarmaşıkları büyümüştü.teari merakına yenik düşüp bahçe kapısından içeri girdiğinde gördükleri çok hoşuna gitmişti.
Birden dikkatini kırmızı gül bahçesi çekti.koklamak için eğildiğinde arkadan bir ses:
-siz de kimsiniz?
Teari öylece kala kaldı.acaba arkasındaki kimdi?

Bölüm Sonu

Kapanış Şarkısı:



Umarım seversiniz... [/youtube]

gzl bi başlangıç olmuş bnce devamını bklerim ^^

Çok teşekkür ederim en yakın zamanda burada olacak

Merhabalar ^^ Yeni bölümü vermeden önce iki şey demek istiyorum.Birincisi sayfa geç açılır diye her bölümde açılış ve kapanış şarkılarını koymamaya karar verdim İkincisi,2.bölüm kısa olduğu için 3.bölümüde paylaşayım dedim Umarım yeni bölümleri seversiniz Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin

Bölüm 2 “karşılaşma-1”

Teari yavaşça arkasını döndüğünde hafif açık sarı tonlu saçları ve çok güzel masmavi gözleri olan,uzun boylu,çok yakışıklı biriyle göz göze geldi.o kişi de sanki ilk defa böyle bir güzellik görmüş gibi şaşkınlıkla ve hayranlıkla bakıyordu.teari’nin masmavi gözleri adeta onu büyülemişti.sanki hiç öyle mavilikte göz görmemiş gibiydi.ta ki sessizliği teari bozuncaya kadar:
-özür dilerim.ben yan komşunuzum.birden burda bir ev görünce şaşırdım.daha sonra buraya geldim ve bahçeyi gördüm.gerçekten izinsiz girdiğim için üzgünüm.
Kişi ise:
-asıl ben üzgünüm.sizi birden korkuttum.ben ev sahibiyim.buraya kuzenimle birlikte yeni taşındık.evi de buraya dün gece özel araçlarla taşıdılar.birden burda ev görünce şaşırmanız normal.rahatsızlık verdiysek özür dileriz.
Teari:
-hayır.rahatsızlık vermediniz.aksine hoş geldiniz diyerek elini uzattı.kişi elini tuttuğu an güçlü bir şey hissetti ama ne olduğunu anlayamadı.sonra teari saatine bakarak:
-gitmem gerek.görüşmek üzere diyerek koşmaya başladı.kişi arkasından seslenerek:
-adınız nedir?
Teari gülümseyerek:
-adım teari hena.
Kişi:
-benim adım da rasuel sthrias.
Teari tekrar gülümseyerek:
-tanıştığımıza memnun oldum.çok güzel bir isminiz var diyerek koşmaya devam etti.rasuel ise yüzünde hafif bir kızarıkla peşinden baktı.teari gittikten kısa bir süre sonra lyhran geldiğinde rasuel’in suratında öyle bir ifade görünce:
-neyin var?Psikal* çarpmış gibisin.(psikal:onların gezegeninde ata benzeyen kanatlı bir hayvan)
Rasuel kendine gelerek:
-sanırım buranın havası çarptı.yakında geçer deyip gitti.lyhran ise şaşkınlıkla peşinden baktı.bu durumu ona tuhaf gelmişti.
Diğer tarafta teari ise hemen evine girmiş gördüğü kişiyi düşünüyordu.sanki bu dünyadan değilmiş gibiydi.teari de ondan etkilenmişti.ama onunki aşktan çok başka bir şeydi.üstünü değiştirip yatağına uzandı ve derin düşüncelere daldı.
Sabah olduğunda yine her zamanki gibi bahçe kapısından çıkarak okula doğru yol aldı.ama fark etmediği bir şey vardı.o da birisinin onu takip ettiğiydi.okulun kapısından içeri girdiğinde onu takip eden kişi ise:
-demek burası diyerek hafif gülümsedi.
Teari ise sınıfta:
-günaydın diyerek herkese selam verdi.sınıftakilerde aynı şekilde cevap verdikten sonra birden sınıftaki hava değişti.arkadan birisi:
-sana da yakışan bu.
Bir diğeri:
-bence de.
Başka birisi:
-zavallıya zavallı işi.
Teari bu sesleri tanımış ve gayet sakin bir tavırla:
-size de günaydın.
Kızlar hiç tınlamadan burunlarını kaldırıp gittiler.kendilerini okulun en güzelleri sanırlardı.ama kendini beğenmiş zenginlerden başka bir şey değillerdi.herkesin onlar hakkında böyle konuşmasına rağmen teari asla öyle düşünmezdi.zil çalmış ve herkes yerine oturmuştu.teari elindeki duyuru listesindekileri okumuş ve yerine oturtmuştu.tabi başkan olarak bu teari’nin göreviydi.hemen yan sırada oturan en yakın arkadaşı mirina eiki seslenerek:
-bence sana yardımcı bulmak lazım.böyle tek başına zor olmuyor mu?
Teari gülümseyerek:
-benim için sorun değil.yorulmuyorum ki.hem istersen bana yardım edebilirsin.
Mirina:
-yok istemez.ben o tür işlerle uğraşmıyorum.tam o sırada yanlarından sınıfın ve okulun en yakışıklı çocuğu olan kiaru geçti.mirina:
-ne kadar yakışıklı öyle değilmi?
Teari gülümseyerek:
-ondan hoşlanıyorsan neden gidip söylemiyorsun?
Mirina iç çekerek:
-sanki benim gibi biriyle çıkmak ister de.sen ondan hoşlanmıyormusun?
Teari:
-bir arkadaş olarak iyi biri.hem ben ona hiç o gözle bakmadım.
Mirina:
-ne?!sana inanamıyorum! peki sen ne tür erkeklerden hoşlanıyorsun?yoksa ondan daha iyi birini mi buldun?
Teari gözlerini tavana doğru dikerek dün gördüğü çocuğu düşündü ve:
-sanırım e…demeye kalmadan sınıfın kapısından içeri öğretmen girdi.sınıfa doğru:
-bugün aramıza yeni bir arkadaşınız katıldı.ona yardımcı olun.lütfen içeri gel dediğinde içeri giren öğrenciyi gören herkes hayranlıkla baktı.özelliklede kızlar.ama teari’nin ki şaşkınlıktı.içeri giren çocuk:
-benim adım rasuel sthrias.tanıştığımıza memnun oldum.

Bölüm 2 son


Bölüm 3”karşılaşma–2”


Rasuel sınıfa doğru baktığında Teari’nin de orda olduğunu görünce belli etmemede çok sevinmişti.
Öğretmen:
—arkadaşınız başka ülkeden gelmiş. Bu yüzden çevre konusunda yardımcı olun.
Daha sonra etrafa göz gezdirerek:
—şuradaki boş sıraya oturabilirsin. Diyerek Teari’nin sağında bulunan sırayı gösterdi. Rasuel de sevinçle sırasına otururken öğretmen tekrar:
—Solunda oturan arkadaşın sınıf başkanıdır. Bir şey olursa ona sorabilirsin.
Teari’de gülümseyerek:
—ne zaman istersen sorabilirsin.
Rasuel hafif kızarık bir şekilde teşekkür ederek başını öne çevirdi. Teneffüste Teari Rasuel’e:
—bizim okula yazılacağını bilmiyordum.
Rasuel hala çekingen tavırla:
—daha bugün verilmiş bir karar olduğu için.
Mirina atılarak:
—siz birbirinizi tanıyor musunuz?
Teari:
-aslında dün tanıştık. Benim yeni komşum.
Mirina, Teari’nin kulağına fısıldayarak:
—ama sizin evin yanında ev yoktu ki!
Teari:
—çok uzun hikâye.
Daha sonra Rasuel’e dönerek:
—hangi ülkeden geldin?
Rasuel:
—Aeon diyecekken hemen değiştirip:
—Avustralya’dan.
Mirina hafif bir ses tonuyla:
—Avustralya’nın erkekleri senin gibi yakışıklı mı?
Tabi dediğini bir Teari duyduğu için hafif bir şaşkınlıkla baktı. Bir kaç dakika geçmeden kızlar sürüsü rasuel’in başına üşüşüp soru yağmuruna tutmaya başladılar. Mirina ise yüzünü ekşiterek:
—okula bi yakışıklı gelmeye dursun. Bütün kızlar başına üşüşüyor.
Teari ise hafif bi acıma ile baktı. rasuel gerçekten çok yakışıklıydı. Kızların başına üşüşmesini normal gösterecek türden hem de. Teari ise farklı olarak başkanlık işlerine devam ediyordu.
Diğer tarafta Lyhran ise evde tek başına bir oyana bir buyana tur atıyordu. İçinden ise:
—nere gitti bu? bi de bana sorumsuz derler. Hiç olmazsa bi not bıraksaydı. Dedikten sonra daha fazla dayanamayıp bahçeye çıktığında sakura ağaçlarının ve güllerin kokusu azda olsa sinirini yatıştırmıştı. Bahçedeki masada oturup kendince küçük sihirler yaparak kendini oyalamaya çalışıyordu.
Okulda ise:
Teari:
—şu dosyaları da dizdi mi, işim bitiyor.
Mirina:
—sana yardımcı şart.
Teari:
—yine aynı konu mu?
O sırada yanlarına daha önce Mirina’nın bahsettiği(okulun ve sınıfın en yakışıklısı olan)çocuk gelerek:
—istersen yardımcın olmak isterim. Bu kadar işi tek başına yapmayı hak etmiyorsun. Deyince kızlar hafif şaşkınlıkla baka kaldılar. Çocuğun yüzünde ise hafif kızarıklık belirmişti. Kumral-çok hafif kızıl saçları ve hoş kahverengi gözleriyle Teari’nin vereceği cevabı bekliyordu.
Teari ise gülümseyerek:
—teşekkür ederim, Kiaru. Ama seni yormak istemem.
Kiaru:
—bunu kendi isteğimle yapıyorum. Lütfen!
Bu arada rasuel ise kızların arasından onları izliyordu. Teari de Kiaru’ya bakarak ne diyeceğini düşünüyordu. Mirina sessizce atılarak:
—kabul etsene! Hem senin için de çok iyi olur.
Teari Kiaru’ya dönerek:
—senin için sakıncası yoksa tabi ki. Diyerek gülümsedi.
Kiaru sevinmişti. Teari tekrar:
—öğretmen gelince söyleriz. Şimdi zil çalar. Hem sınıftakileri düzene sokmam gerekiyor deyip sıraların arasında dolaşmaya başladı. rasuel ise Kiaru’nun duygularını anlamıştı ve bu yüzden Teari’yi kıskanmıştı. Kimse fark etmeden ufak bir sihir yaparak Kiaru’nun ayakkabı bağlarını birbirine doladı. Hayliyle tam düşeceği sırada bu sefer Teari tutmuştu. rasuel bunu görünce sinirlenmişti ama belli etmemeye çalışıyordu.
Aslında sinirlenen sadece o değildi. Lyhran da dayanamayıp Rasuel’i bulmak için küçük bi sihir yapmıştı. Sadece kendisinin görebildiği küçük ışık küresi ona yol gösteriyordu. Dikkat çekmemek için ise sıradan giysiler giymişti. Biraz daha yol yürüdükten sonra büyük bir binanın önüne geldi. İçeri girdiğinde tüm kızlar hayranlıkla ona bakıyordu. Siyah gömleği ve siyah pantolonu ile kendisine âşık ettiriyordu. Yürüyüşünde bile asalet vardı. Normalde olsa bu ilgi hoşuna giderdi. Ama Rasuel’e olan sinirinden gözü hiçbir şey görmüyordu. Sonunda bir kapının önüne geldiğinde ışık yok olmuş ve aradığı kişiyi bulma seviciyle tam içeri girecekken suratının ortasına kapı çarpılıverdi. Lyhran ne olduğunu anlamadan yere yığılmış bir şekilde tavana bakıyordu. Birden gözlerinin önünde başka birinin yüzü belirdi. Masmavi gözleriyle ona bakıyordu tabi ki Lyhran da daha önce hiç hissetmediği bir şey hissetmişti. Ama belli etmiyordu. Kız ise Lyhran’a:
—üzgünüm. Kapının önünde olduğunu görmedim. Kapıyı açarken sana çarptı. Sen yi misin?
Lyhran ilk defa bir kıza az da olsa sinirlenmişti ve dayanamayıp:
—özür dileyerek kendini affettiremezsin. Ya senin yüzünden yüzüme bir şey olsaydı.
Kız da ilk defa böyle biriyle karşılaşıyordu. Ve ilk defa birine sinirlenmişti. Lyhran’a:
—üzgün olduğumu söyledim. Ve yüzünüzde de hiç bir şey yok! Daha ne yapmamı bekliyorsunuz?
Lyhran sağ eliyle kızın çenesinden tutarak başını kaldırdı ve:
—senin gibi birinin bana verebileceği pek bir şey olamaz. Deyip alaycı bir tavırla gülümsedi.
Bu sözler kızın sabrını taşıran son damla olmuştu. Lyhran’ın elini kendi çenesinden hızla çekerek suratının ortasına yumruğu geçirdi. Lyhran yine yere yapışmıştı. Kız büyük bir sinirle: işte dwmııı....

—hayatım boyunca senin kadar kaba biriyle hiç karşılaşmadım. Ve ilk defa birine sinirlenmeme neden oluyorsun! Diyerek tam sınıfa giriyordu ki içeriden rasuel çıktı. Kızın suratını öyle görünce:
—neyin var Teari? Bir şey mi oldu?
Teari:
—önemli değil. Hadi sınıfa girelim demeye kalmadan rasuel yerde yatan Lyhran’ı görünce:
—Lyhran! Senin burada ne işin var?
Lyhran ise hala yediği yumruğun şokundaydı. Teari, rasuel’in öyle demesi üzerine:
—onu tanıyor musun?
Rasuel maalesef der gibi:
—evet. O benim kuzenim. Teari bu Lyhran, Lyhran bu da Teari.
Lyhran yerden kalkarak:
—o sınırını aşanı tanıyor musun?
Teari ise hala sinirli:
—asıl sen kendini ne zannediyorsun? Hem terbiyesizlik yapıyorsun hem de kendini haklı çıkarmaya çalışıyorsun!
Lyhran da sinirle:
—yerinde olsam benimle doğru konuşurdum. Köylü!
Tam Teari daha da sinirlenmişti ki rasuel araya girerek:
—sen ona bakma Teari. Hadi sınıfa gir diyerek Lyhran’ı kolundan tuttuğu gibi dışarı sürükledi.
Lyhran dışarıda şaşkınlıkla:
—senin ne işin var burada? Hem o aptalı nerden tanıyorsun?
Rasuel:
—1.cisi Teari’ye aptal deme!2.cisi buraya gelmemin sebebi, burayı daha iyi tanımak ve halktan biri gibi davranmak.
Lyhran kendinden emin bir gülümsemeyle:
—madem öyle. Bundan sonra bende buraya geleceğim. Eğlenceli olacak. Deyip Rasuel’e baktığında Rasuel’in suratında ise”hapı yuttuk”der gibi bir ifade vardı.

(Bölüm 3 son)

Umarım sevmişsinizdir

çok güzel olmuş bnce sen hep böyle çifter ç,fter yazsana

çok sevindim beğenmene ^^ Aslında ben bu hikayeyi 2.sezon olmak üzere bitirdim.ama pc'ye yazmadığımdan tek tek paylaşıyorum.Ama yazdıkça ikişer ikişer de paylaşırım

lütfen devamini getiiiiiir meraktan catliyacagim acayip güzel olmussss.

Çok teşekkür ederim Sizlerin beğenmesi beni çok mutlu ediyor

dahada mutlu olmak isersen devamini yazzz lütfeeen bölecelikle bende senin yazdiklarina iltttttttfat ederimm

Tamam Yarın yeni bölüm burda olacaktır Umarım şarkılarıda beğenmişsindir

evet onlarda cok uyumlu yarin bekliyorum

İşte yeni bölüm sizlerle...Umarım sever müzikle siz de hissedersiniz


Bölüm 4”aynı yerde olmak”

Sabahın verdiği huzur hiçbir şeyde yoktu. Evin balkonundan temiz havayı huzurlu bir şekilde içine çekmek harikaydı. Ta ki gıcığın biri seslenene kadar…
Teari sabah kalkmış ve odasındaki balkondan sabahın güzelliğini seyrediyordu. Birden biri:
—hey! Köylü! Işığımı kapatıyorsun! Sabahı birden sona erdi. Hiç cevap vermeden kaldığı yerden devam edecekken bu seferde:
—anlıyorum. Aklın buna cevap vermeye yetmiyor.
Teari bunu duyunca iyice sinirlenip balkonun kapısını çarparak içeri girdi. Lyhran ise bahçedeki masada, oturmuş rasuel’in gelmesini bekliyordu. rasuel gelince:
—açlıktan ölmek üzereyim. Nerde kaldın?
Rasuel ise tek kaşını havaya kaldırmış bir şekilde:
—ben senin uşağın değilim. Kendin bir şeyler yapmaya çalışsana!
Lyhran ise umursamaz bir şekilde ellerini başının arkasında birleştirip arkasına yaslandı. rasuel’in Teari’nin evine doğru baktığını fark edince de:
—boş yere bakıyorsun. Bu sabah biraz agresifti.
Rasuel şaşkın bir şekilde”ne”der gibi baktıktan sonra Lyhran’ın yine bir şey yapma ihtimali aklına gelince yanyan baktı.
Bu sırada Teari ise sabah ki sinirini bir kenara bırakıp yine eski neşesini toplamış bir şekilde evinin bahçe kapısından tam çıkmıştı ki birden biri:
—Teari!
Teari bu sesi tanımış ve gülen yüzüyle arkasına döndüğünde Rasuel’i görmüştü.
Rasuel:
—günaydın. Beraber gidelim mi? tabi senin için sakıncası yoksa.
Teari gülümseyerek:
—elbette. Benim içinde iyi olur. Diyerek beraber okula doğru yürümeye başladılar.
Rasuel:
—dün için özür dilemek istiyorum. Kuzenim biraz vurdumduymazdır. Ama aslında iyi biridir.
Teari Rasuel’e dönerek:
—özür dilenecek bir şey yok. Aslında kimseye sinirlenmeyen biriyimdir. Eminim kuzeninde iyi biridir. Diyerek gülümsedi.
Daha sonra saatine bakarak:
—hadi acele et. Yoksa geç kalacağız. Diyerek koşmaya başladı. rasuel ise hayranlıkla peşinden bakıyordu. İçinden:
—hiç onun gibi biriyle tanışmamıştım. Gerçekten inanılmaz biri. Deyip gülümsedi.
Okula vardıklarında ise sınıfın kapısında bekleyen Mirina’yı gördüklerinde Teari:
—günaydın!
Mirina sırıtarak:
—sana da. Siz ikiniz beraber mi geldiniz?
Teari gayet sakin ve güler yüzle:
—elbette. Dün sana komşum olduğunu söylemiştim.
Mirina hayal kırıklığına uğramış bir şekilde baktı. Teari ise her zamanki gibi sınıftakilere günaydın deyip diğer işlerinin başına koyuldu. Mirina da rasuel’in yanında acı bir şekilde iç çekiyordu. rasuel fark edince:
—neyin var?
Mirina:
—benim değil ama Teari’nin bir şeyi olduğu kesin.
Rasuel şaşkınlıkla:
—Teari’ye bir şey mi oldu?
Mirina:
—onu çocukluğumdan beri tanırım ama bir kere bile olsun kimseyle tartışıp kavga ettiğini yâda sinirlendiğini bilmem. En önemlisi o…
Rasuel:
—ne demek istiyorsun?
Mirina üzgün bir surat ifadesiyle:
—demek istediğim o…demeye kalmadan Teari kendisine seslenerek:
—Mirina, öğretmenin verdiği haftalık ödevi yaptın mı?
Mirina Rasuel’e dönüp gülümseyerek:
—ama şunu biliyorum. Dünyaları içine alacak kadar büyük bir kalbi var. Deyip Teari’nin yanına gitti. Rasuel bu konuşmadan sonra Teari’nin hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordu.
Zil çalmış herkes yerine oturmuştu. rasuel ise Teari’yi çaktırmadan izliyordu. Birden öğretmen içeri girerek sınıftakilere:
—çocuklar bugün bir arkadaşınız daha aramıza katılıyor. Kendisi daha önce gelen rasuel’in kuzeni. Lütfen içeri gel… Dediğinde kızlar ağızları açık, içeri giren çocuğa bakıyorlardı. Çocuk tüm endamıyla sınıfa girdiğinde Teari ise şaşkınlıkla:
—onun burada ne işi var?
Rasuel ise Teari’ye:
—evde canı sıkılıyormuş. Bu yüzden gelmek istedi.
Öğretmen:
—arkadaşınızın adı Lyhran Sthrias. Lütfen ona yardımcı olun.
Tabi kızlar”evet”diyerek bağırmaya başladılar. Erkeklerse sinirli, hafif kısık bir ses tonuyla evet diyorlardı.
Öğretmen tekrar:
—pekâlâ, seni nereye oturtsam? Dediğinde kızlar:
—buraya, buraya! Diyerek kendi yanlarını gösteriyordu ki öğretmen buldum edasıyla:
—pekâlâ, şuradaki sıraya otur dediğinde erkekler sinirli ve olamaz tavrıyla baktılar. Her ne kadar diğerleri kadar olmasa da rasuel de öyle düşünüyordu. Aslında buna en çok kızan Teari olmuştu. Çünkü Lyhran’ı tam arkasına oturtmuştu. Bu gün daha kötü olamaz derken aslında her şey yeni başlıyordu. Lyhran ise arkadan alaycı bir tavırla:
—benim gibi birinin önünde oturduğun için kendini şanslı saymalısın. Değil mi Köylü?

(Bölüm 4 son)

yeni bölüm de güzeldi ama her gün yazıodun bgünü nie atladın her gün isteriz bak üzme bizii

Aman Tanrım! İnanamıyorum!!! Aeonian Love burada!!!!!!
Ne kadar mutlu oldum inanamıyorum!! en son nerede kalmıştım ben dur dur en son Lyran ve Rasuel Temari ile tatile çıkmıştı hatta biri bunlara saldırmıştı falan en son orada kaldım ben *-* yaşasın!!!!