Bağlantılar
Sayfaya git: 1, 2, 3, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
(arkadaşlar uzun bir senaryo bu başlarını kısaltarak yazdım tabii yindede başları biraz sıkıcı gelebiliyor, bir çok kitap gibi)

A) Önce sen uyan
1.bölüm: Bir açık olmalı? Çünkü saçma.

-Günlükten- 19/02
Yorgun bir günün ardından uyku ne güzel günlük. Tabi uyumadan önce seni görmekte.
Bu gün Dilek nasıl da güzeldi değil mi? Hani Büşra'ya aşık olmasam kafam karışırdı Gülücük Dağıtıyor
Aslında yazcak fazla şey yok hayat sıradan hayat ama yaz diyolar işte bende çiziktiriyorum öyle iyi geceler günlük.

Alican gerçekten de yorgun hissediyordu kendini, Alican günlüğü yazana kadar kardeşi ranzanın altında uyumuştu bile. Yazdı, sıcaktı ve uyku yinede tatlıydı. Ya rüyalar? Sizce biz onları rasgele mi görüyoruz. Belki biz insanlar öyle görüyoruz ama o değil!

Ertesi gün

Alican zihnen uyanmıştı ama şok geçirmiş gibiydi. Uykuda gördükleri duydukları çok gerçekçi, çok etkileyiciydi onun için. Ama gerçek olamayacak kadar saçmaydı. Bi kere bu dünyada herkes insandır, yani normal insan. Gerçi beyni bunları tamamen kabul etmişti nasıl olmuşsa. Uyanmasına rağmen kıpırdamadı, bunu kendisi bilerek yapıyordu. Zordu onca bilgiyi bir gece beyne yazmak.
Neyseki hafta sonuydu ve istediği kadar kestirebilirdi ama

Canberk: abiiiiii uyandın biliyorum! (ranzanın üstüne tıklatarak) komşu komşu hadi kalkta gecikmiş kahvaltımızı yapalım
Alican: bizim için hiç bir kahvaltı geç değil annemiz bize özel hazırlıyo masayı, sen git ye
Canberk: tamam işte bizim için, benim için değil

Ranzanın yan kenarından maymun gibi tırmanarak gülen bi ifadeyle Alican'a bakmaya başlar. Dürterek kaldırır Alican'ı.
Alican kalkar ama sanki aklı biryerlerde takılı kalmış gibiydi. Annesinin kahvaltısı azına istemsizce götürüyodu, hatta ne yediğini bile bilmiyodu. Bunca saçma şeyin bir açığını bulmaya ve kendini kandırmaktan vazgeçmeye çalışıyordu belli ki. Bütün bir gün evin içinde ve neredeyse bir şey yapmadan geçti, yinede bitkindi yatarken.

2.bölüm: Rüya doğru sanırım
Yeter, yeter artık bunlar doğru değil, çünkü saçma! Sen! Sende nesin? Hiç bişi görmez duymazken seni nasıl anlaya biliyorum? Rüya sen misin, yada Tanrı?
Aaaa yeter artık, ben normal bi insanım. (korkak bir ses tonunda)İnsanım değil mi?
-tam olarak insan sayılmazsın
yok böyle bişi, ben deli değilim, değilim değilim
-dengeler, kurallar, açıklamalar tamamı beyninde neresi saçma
anlattıklarını yapamıyorum ama
-gerçekten delirmeni istemem, o yüzden ikinci gece devam ediyoruz
bu sadece bir rüya
-hayır senin gerçek bilincin, gerçek ruhun
saçma!
-öncelikle 'mutu' gözlerini kullanmaya başlayalım
... evet bak ne gözlerim yanıyo nede fırlıyo, bu işler böyle olmaz beyin, kandıramazsın beni, bak bende bişi değişmedi, işin bitti artık beni kandıramayacaksın
-evet kaybettim sana rahat uykular, biraz beynini dinlendir...


pazar günü:
Rahat bir uykuydu, sadece anlamsız bikaç konuşma dışında hiçbirşey görmedi Alican. Bu kez o kardeşini uyandırdı. Kahvaltısından sonra arkadaşlarıyla buluşmak için dışarı çıkcaktı. Ve tamamen kendini iyi hissetmek için dışarı baktı.
Güneş bazen çok ışıltılı olabiliyor. Gözleri kamaştı, fiziksel olarak göremiyordu ama sanki içlerini görebiliyor canlıları seçebiliyordu. Yanımsama mı gördü? hemde gözleri kapalıyken. Fizik ötesi bişey olurdu böyle olsaydı, hem dedikleri doğru olsa ailesini de öyle göre bilirdi.

Eline ne geçirirse üstüne giydi ve bu gözlerin gerçekliğini görmek için dışarı fırladı.
Dışarsı normaldi. Otbüs duraklarına yürürken biraz düşünceliydi. Biraz bekledikten sonra eski bir otobüs yüksek sayılabilecek bir firen sesiyle durdu. Fazla insan yoktu otobüste fazla binen de. Alican sağ tarafa pencere kenarına oturmayı severdi, öyle de yaptı. Ortayı geçti ve yerine oturdu.
-Şimdi başlayalım mı hazır oturmuşken..
aniden arkasına döndü hatta zıpladı yerinden. Gözleri doldu bi an. Deli olduğunu düşümemek elinde değildi, nede olsa garipten sesler duyuyordu. Kalbı hızlandı aynı anda otobüs hareket etti.
-bak böyle olunca 3.dünyayı görürsün hadi hayırlısı

3.Bölüm: Dehşet içinde bir otobüs
Zaman kavramı nedir? Herkese göre bir zaman mı vardır yoksa ortak bir zaman içinde yolculuk mu ederiz?
Zaman Alican için yavaşladı, dışarda çantasını düşüren ve içinden parçalar çıkan çanta renksiz ama hareketlenen kadın yeşilimsi bir kaplamayla kaplıydı. Kadının hemen arkasında küçük kızı daha parlak bir yeşilliğe sahipti.
Daha kötüsü otobüsün önlerinde oturan bir kişi arkası dönük olmasına olmasına rağmen yüzünü ona dönmüş gibi görebiliyordu ancak renk beyazdı. Bu normal bir an değildi, normal karşılaması da beklenemezdi. Etrafında yeşil-beyaz ışılar içlerinde insanlar, bazı şekiller yada şekillere benzeyen işaretler. Gerçekten var mı 3.dünya? Sonrası yok...

Otobüs gürültülü sayılacak bi sesle durdu. Bikaç kişi ile birlikte üzerinde uyumsuz ve saçı dağınık bir çocukta bindi arabaya. Normal değildi bu belliydi ondan biraz çekinki diğer yolcular. Çocuk otobüsün yarısını geçti ve sağ tarafta pencere kenarına oturdu. Aniden arkasındaki adama bakti, adam da bu ani bakıştan irkildi hani. Önüne döndü ve otobüs hareket etti. Sonra çocuk bağırdı, sesi çıktığı kadar yüksek sesle ''ÜÇÜNCÜ DÜNYA GERÇEK OLABİLİR'' ve koltuktan yere yığılarak bayıldı.
Otobüs bir hastaneye götürüldü, çocuk hastaneye bırakıldı. Otobüs için bu kadarı bile sıra dışıydı.

4. Bölüm: Analiz, test ve sen kimsin?
-uyan ve benden bahsetme, bu senin iyiliğin için, bak ilk harekette buraya düştük, burda fazla kalmayalım

Alican gözlerini kırpıştırarak açtı. Elinde o hiç sevmediği iğne vardı, ucunda bir ince boru sonrasında bir serum. İç geçirdi. Elinde biraz sızı vardı. Odası yeterince aydınlık tamamen sessizdi. Diğer elini hafif sarı saçlarına götürdü. Hayır götüremedi çünkü elleri bağlıydı. Bu da nedemek şimdi?
O anda içeri doktor girdi, dikkatlice Alican'a baktı.
D:(yumuşak ama tok bir ses tonuyla) merhaba Alican, şimdi nasılsın?
A: iyiyim ama elim kolum bağlı
D: iyiliğin için ama sorun değil şimdi açarız
A: Neden bağlıyım annem nerde?
D: Sana bi kaç test yapıcaz, ondan sonra taburcu olabilirsin zaten bir sorunun yok.
A: Ya test niye?
D: Güvenlik önlemi...

Günlükten 22/02
Artık sana yazmayı kesmem gerekiyo. Kurallarda bunları hiç bir yerde söyleyemeyeceğim var.
Ama hastaneyi anlatabilirim. Çok soru sordular sevgili günlük, ama hepsinden yırttım. Ve sanırım şimdi daha mutluyum. Gözlerimi seviyorum Gülücük Dağıtıyor

5.bölüm: Kendini tanı;duyma,hissetme,bilgilendirme

-hoşgeldin yine Alican
hoşbulduk ta artık senden ne korkuyorum nede saçma geliyor bana söylediklerin ne yapsın bana
-gerçekleri gösterdim
bunu sevdim
-o zaman kendini tanı, bu özellikler boşuna verilmiyor, ince bir denge var, bu her dünya'da vardır
1 kg alırım ben parzardan dengeleriz Gülücük Dağıtıyor sorun değil yani dostum, ya bu arada sana ne demeliyim gizemli ses, sahte dost, sende kimsin gibi mi sesleneyim
- sen baya farklıymışsın be Alican, açılınca içinden çok şey çıkıyo
...
-artık görebiliyorsun, bunu istediğin zaman yapablirisin, ancak bunu yaptığın zaman fiziksel gözlerin biraz kamaşır nedeni bir anlık devre dışı kalmasıdır. biyolojik olarak göz hiç dinlenmez, ama sen onları devredışı bırakabiliyosun. Buyüzden biraz net göremezsin, gözlerin kamaşır ama yakında alışırsın.

bir fısıltı hissediyorsan bizden biri sana sesleniyordur. İyi kulak ver o fısıltıya, bir anda beyninde duyarsın anca bu kez anlamlı gelir sana. Bunu yapabilmek için normal sesin gidebilecek uzaklıkta olmanız lazım, yada bağırınca sana sesini duyurabilcek uzaklıklta. Normalde bizde fiziksel yolları kullanırız ama franks olarak çok düşük frekans seçimi yaparız. Bu yüzden diğer insanlar anlamaz bunu.

hissetme ise geleceği biraz tahmin edebilmendir. Bunu daha çok bizim dünyamızda saldırı alırsan kullanama bilirsin. Ama artık ruhunda güçlendiği için fiziksel olayları da tahmin edebilirsin. Bu biraz zor ve seviye gerektiren bir durum.

bilgilendime senin ana görevlerinden biri. Sen bir casus gibi çalışacaksın ve kraliçeleri bulmak, onları tehlikelerden korumak senin görevlerinden biri. Kraliçeler mutlaka 2 korumayla dolaşır.

A:oooo hikaye güzelmiş ama çok anlamadığım şey var. üçüncü dünya neresi? Kraliçe mi? bi krallıkmı var? bizler neyiz ve karşı taraf mı var? fısıltı, ses, hissetmek nasıl kullanılcak bunlar. Bu hissetmek benim sınavı görmemi sağlar mı?
-tüm bunları yaşayarak öğreneceksin. Şimdi bunları düşün sorularını düşün içinde mutlaka bir mantık bulacaksın.


(arkadaşlar uzun bir senaryo bu başlarını kısaltarak yazdım tabii yindede başları biraz sıkıcı gelebiliyor, destek üzerine devam edicem çünkü özet geçmek zor oluyo)



<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Tem 2010 1:21
BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Biri Beni Durdursun



Yaş: 35
Kayıt: 05 Tem 2010
Mesajlar: 952
Nerden: Boşluk
Teşekkür: 333

Durumu: Çevrimdışı

BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
güzel gidiyo o gizemli ses kim acaba Kayan Gözler Kayan Gözler

ama beni rahatsız eden bi kısım var hani olaylar esrarengiz bi biçimde gelişiyo ya o en sonundaki kraliçeye hizmet kısmını okuyunca heyecanım kalmadı sanki kraliçe biraz basitleştirmiş gibi ama geri kalan kısmını beğendim devamını bekliyorum Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Tem 2010 2:15
irma
Moderator
Moderator



Yaş: 28
Kayıt: 05 Ekm 2009
Mesajlar: 1,503
Cinsiyet: Kız
Nerden: <-- şurdan.
Teşekkür: 486

Durumu: Çevrimdışı

irma
Moderator
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
hepsini bir solkta okudum hmm... aslında biraz klasşk geldi bAşı tabi her hikayenin aşında bu anlanamaz Gülücük Dağıtıyor bence anllatımın güzel devamını getir... ben arada damlayıp okkurum.... sana başarılar


Angel Beats!
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Tem 2010 2:19
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
BaLıMSuLTaN:
kraliçeden bölümünün tamamını şimdi buraya yazıyorum.

A:oooo hikaye güzelmiş ama çok anlamadığım şey var. üçüncü dünya neresi? Bizim bulunduğumuz topraklar üzerinde mi? Türkiye'de değilse yandık vize almak lazım. Bide sürekli yolculuk çekilmiyo, e sen ses olarakta pek etkileyici değilsin bana oyalancak bişiler verirsin artık. Kraliçe mi? Kral ben olcaksam tamam Gülücük Dağıtıyor İyice peri masalı oldu da ben neresindeyim onu anlamadım Gülücük Dağıtıyor Yada bir krallıklamı yönetiliyo bu dünya, tüh bide 3.dünya olcak. ben olsam kesin 10 -12 kral koyardım içine, renk katar nede olsa (garip içten bir gülümseme) bu güçler mesela fısıltı görme hissetme bana yararmı? Şöyle kızların içini görebilsem, yada sınavda çıkcak soruları tabi cevaplarını da hissetmem lazım (iyice bozulmuş bir gülümsemeyle birlikte) tüm dedikodular bende olcak her söyleneni duyuyosam hihi.

(bu arada parantezler konuya dahil değil onları şimdi ben yazıyorum,böyle sürekli gülerek söylemesinin ve bu kadar rahat karşılamasının bi nedeni var, aşırı derecede ciddiyetsiz bu tavrı çünkü)

irma:
aslında ben okurken biraz sıkılmıştım, pek bişi olmuyoya yani bazen monotono bağlıyo, daha doğrusu full hali baya monotono bağlıyo. orda uyanma kahvaltı ve dışarı çıkış tek kelime ama full sürümünde 1 yada 2 paragraf yapıyo. Çok Mutlu
Çok Mutlu Çok Mutlu Çok Mutlu Çok Mutlu Çok Mutlu Çok Mutlu



<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Tem 2010 2:43
BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Biri Beni Durdursun



Yaş: 35
Kayıt: 05 Tem 2010
Mesajlar: 952
Nerden: Boşluk
Teşekkür: 333

Durumu: Çevrimdışı

BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
ayrıntılar iyi geldi devamını bekliyoruz Gülücük Dağıtıyor



Jeremy bu kadar tatlı olma! Bebeğimi gölgeliyorsun:(
Dünyamın 8. harikasına giden yol...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Tem 2010 2:59
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
A:oooo hikaye güzelmiş ama çok anlamadığım şey var. üçüncü dünya neresi? Kraliçe mi? bi krallıkmı var? bizler neyiz ve karşı taraf mı var? fısıltı, ses, hissetmek nasıl kullanılcak bunlar. Bu hissetmek benim sınavı görmemi sağlar mı?
-tüm bunları yaşayarak öğreneceksin. Şimdi bunları düşün sorularını düşün içinde mutlaka bir mantık bulacaksın.


6.bölüm: Yalan

Alican o geceyi hastane yatmaktan kurtarmıştı belki ama ailesine gizlice verilen ilaçlardan ve bunların etkilerinden kurtaramamıştı. O gece o kadar rahat uyumasının nedeni bu ilacın etkisi olabilirdi. ''Trapsomar'' adlı ilaç beyni gevşeterek düzgün düşünmeyi engelleyip insanı çocuksu yaptıran bir türde ilaçtı. Bir sakinleştirici türevi olmalıydı.

-Saat 12 olmuş. Ya okula geç kaldım. Kardeşe bak inasn giderken beni uyandırır. Anneeeeeee, anneeee!
Annesi hızla ve heyecanla Alican'ın yanına gelir. Zaten hasta olduğunu düşündüğü annesi birde böyle bağırınca...
-Noldu oğlum? Bi yerin mi ağrıyo? Doktora gidelim mi?
-Ne saçmalıyosun anne ya. Sadece basit bir baygınlıktı yani araba falan çarpmadı bana. E okula geç kaldım. Neden beni uyandırmadınız?
-Ama sen güzel güzel uyuyodun kıyamadım sana.
-İyi öyleyse şöyle 1-2 hafta daha kıyama bana da okul kıysın!
-Ama sen zaten okuldan izinlisin. Hemde 1 hafta. Doktorlar dinlenmen gerektiğini söyledi
-Yaaa güzelmiş, hem bişeyim yok hemde bedavadan tatil. İyi ama ben kalktım şimdi yani uyuyamam, karnım da aç (biraz acıklı acıklı bakar bu sırada)
-(cümleyi başından anlayan Seval mutfağa giderken bunları söyler)Tamam tamam kardeşine hazırladığım kahvaltıyı sana da hazırlıyorum.

Günlükten 23/02
günaydın günlük, aahhhh günlük iyi uyumuşum. Hem kafam da rahat şöyle birde 1 hafta dinlendim mi, keyfime diyecek yok Gülücük Dağıtıyor şimdi sabah olduğu için sana bu kadar yazabiliyorum.

Alican yavaşça üzerindeki yorganı çeker, yorgan kırışırken çıkan sesi rüzgarda dalgalanan çimen seslerine benzetir bi an. Yorgan tamamen açılınca hamle yapar inmek için. Sabah biraz sersemlik verir ya insana ondan olsa gerek aşağıya inmek için 3 yıldır kullandığı merdiveni arar. Oysa zaten zemin kattadır ve asansöre gerek yoktur. Ayağa kalktığın kalbi biraz hızlanır, gözleri biraz kararır. Ama bu normaldir, hepimize olur bunlar. Yine yüzünü yıkamadan sofraya gider.
Masada yok yok denebilir. Ana yemek olarak ekmek üstü eritilmiş baharatlı kaşar. Öyle güzeldir ki. Ekmekler fırınlansa bile yumuşak kalır çünkü biraz tereyağı vardır üzerinde, onun üzerine kaşar ve biraz baharat atarak yapılan pratik ama leziz bir kahvaltı. Alican çayı oldum olası sevmediği için yanında süt vardır içecek olarak, masada bal iki çeşit reçel yan yana durur, ekmek peynirli olsada beyaz peynirde çeşit yapar masaya. Su sürahisi, kaşık çatal herşey tamam. Masanın bi ucunda akşam yemeğinden kalma patates kızartması da varda vardır.
Yemeği aheste aheste yemeyi en son tatlılı şeylerle süt içmeyi yine ağır ağır kalkarak yatmaya gitmedi ye alışkanlık haline getirmiştir.
Kahvaltıdan önce uykum yok diyen Alican belkide alışkanlığın getirdiği bir zorlamayla yatağa gider ve gözlerini kapatır.

Öğlen saat 14:40 yeniden uyanma vakti. Bu kez daha dinç hissedeceğine daha yorgun kalkar. Evde yapacak bişeyi yoktur, amaaan liseye gitmeyince de zaman geçmiyo, diye düşünür. Kardeşi eve gelmiş bilgsayarın başına geçmiş bile. Kardeşine yaklaşır biraz konuşurlar sonra Alican bilgisayarın hakimiyetini alır. Bilgisayarla arası yoktur pek. Bazen biraz sohbet eder, gece kimse yoksa yanında porno izlemek içinde kullanır(not: arkadaşlar tamamen orijinalini yazılyorum umarım bunun için ceza almam zira bir kitapta yada senaryoda bunlar normal şeylerdir, hatırlatayım bu sadece bir hikaye)

Akşam yaklaşırken bu günün ne kedar da sakin geçtiğini düşünmeye başlar. Sanki her günü bir olay olması gerekiyormuş gibi. Yemek yenir biraz tv izlenir ve uyku vakti yaklaşınca yatağa geçilir. Tabii gece de süt içilir, Alican sanki sabah içtiği sütün daha kaliteli olduğunu bununsa biraz bozuk gibi olduğunu söylese de annesi kardeşine kattığını o bişi demediğini söyler. İçinden bir ses bunun yalan olduğunu ama yinede içmesi gerektiğini söyler ve öyle yapar. O gece günlüğü eline alsa da yazacak bişi bulamadığından bişi yazmaz ve uyur.

7bölüm: hayat devam ediyor

Sonunda tatil ama resmen eziyet olan süre geçmiş Alican yine okul yolunu tutmuştur. Hem içindeki sese de alışmıştı. Bazen bir dost gibi gördüğü bile olmuştu bu kısa zamanda.
Servis sabahları hep sıkıcıydı, radyodaki dj dışında kimse konuşmaz yarı uykulu yolculuk ederlerdi. Alican servise her binişinde çok sevdiği kızın yarı uykulu hali onu etkilerdi. Çok temiz ve saf güzellik derdi bu an için. Büşra saçları sarı, omzundan aşağıda, dalgalı saçları olan ile gerçekten de güzel bi kızdı.
Servis okula gelince herkes söylene söylene iner lise olmasına rağmen sıraya girer alican'nın deyimiyle ''nizan intizam'' içinde okula girerlerdi. Alican liseye giden bi yetişkin olma adayı insanı hala sıraya koyaya gerek olup olmadığı konusunu düşünürdü.

Tüm sınıflar sırayla okula girdi. Tam da 7-C'de bi kargaşa
Alican:Ya yuh be abicim ya! demin sırayla giriyoduk okula şimdi sınıfa girmeyi mi beceremiyonuz.
Alper: Ne o Alican sabah sabah kaşınıyon galiba, sana ne oluyo sen ne karışıyon bişi mi battı
Alican: Sabah sabah kısmı doğruda açılın geçeyim istiyorum sadece
Murat: Ya gitsi o, sabah sabah elimizde kalcak
Alican: -Yahu adamlar kavga ediyolardı ben geçince bana sardılar şimdi dost mu oldular!- Selam çağdaş nasılsın?
Çağdaş: İyi walla alican nolsun sen bitirmeseydin erkek kavgası izliyodum
(arkadan Dilekle Hatice güler)
Alican: Size de günaydın
Dilek: Alican edebiyatçı ödev vermişti haberin yok sanırım, yandın Gülücük Dağıtıyor
Alican: Dilek çok gıcıksın madem ödev var, benim de sende numaram var haber verebilirdin şimdi mi söylüyosun.
Alican'ın yanına sıra arkadaşı Mert gelir. Alican-cenk arkalarında dilek-hatice önlerinde de çağdaş-tuğba vardır. zaten bu 3 sırada önden üç sıra.
Mert: günaydın, der ve sesizce oturur
Alican: Günaydın yaptın mı edebiyat ödevini?
Mert: Alican daha yeni geldim zaten şimdi hoca sorcak önce sen mi geliyon üstüme?
Alican: yok estağfurullah, ben sadece...
Dilek: Şey ben senin yapmaycağını düşünerek sana yedek b ödev hazırladım alabilirsin
Mert: tamam
Alican: Nede düşünceli arkadaşımızsın sen!

Hoca içeri girer, bu arada sınıf biraz toparlanır birazda susar -biraz susmak fısıltıların geldiği konuşmaların duyulduğu ama kargaşa ve gürültünün olmadığı ortam-

Hoca: Yeter! Yeter, diye bağırır, daha sabahtan başlıyonuz konuşmaya bitiremiyonuz akşama kadar!
Murat: Ama hocam okul sosyalleşme alanı olarakta görev yapar, sahte bi gülüş atar. Hemen çaprazında onu sevdiğini düşündüğüm Didem vardır. Sözüne bi söz söylemek için bişiler düşündüğüne yemin edebilirim ama bulamayıp sesli sesli güler.

Hoca: Evet bu gün yaptığınız ödev üzerinden ders işlicem
Dilek yavaşça ödevi sıranın altından bizim oturduğumuz sıranın oturma kısmıyla yaslanma kısmı arasından ödevi mert'e verir.
İnanamıyorum ders sadece ödev üzerinden işlenecekmiş. Yani hiç olmsam daha iyi
-öyle değil, bunun üstesinden geliriz
sen, tamam o zaman nasıl yapcaz
-sadece hocanın söylediklerine dikkatini ver ve gözlerinin içine bak. Hocan soruyu sorarken cevabı da bildiği için bir beklentisi var. Bu beklentiyi hissedebilirisn.
iyimiş ama sabah ve hala uykum var dikkatimi toparlayamıyorum
-o zaman artık zamanı gelmiştir gece sütlerini içmemenin Gülücük Dağıtıyor
neden süt içmeyince dikkat mi artıyo?
-boşver bunları 12 sırada sen varsın hazırlıklı ol.

hoca: 64 Sevilay Kuşku adlı romanda karakter analizin nasıl?
-işte aynı soru sana gelcek beklentiyi oku
Sevilay: Şeyyy hocam, orda bi kız var mine diye o çok şeyy
anlayamıyorum hiç bişi hissetmiyorum ama ben

Hoca: ne kızım ne? bende şey şey diye ders anlatsam hiç bişi anlamazsınız
Alican:(sadece kızlar ve mertin duyabileceği bi tonda) sanki çok iyi anlatıyo da bizde bişi öğreniyoruz, der
kafamı toplayamıyorum

Hoca: evet kızım devam et aç biraz daha
Mert: bak kıza açıl saçıl diyo Gülücük Dağıtıyor
hala aklıma tam cevap gelmedi ya birazdan sıra bende yardım et ses, sen söyle bişiler

Sevilay: ana karakter.... ana karakter -duygu bişi de- ana karakter çok önemlidir hocam -duygu sıkıntılı der- hayattın sıkılmış yani hocam eğlenmek istiyo
Hoca: kızım ana karakter bi hayalet ve bi amaç için zorluk çekiyo, tamam otur sen ben aldım notumu, 68 Alican, aynı soruyu sana soruyorum

Kalbim hızlandı, direk göz göze geldik bide insan sınıfta kalkınca biraz heyecan yapıyo ve soruyu bilmiyorum

Hoca: evet aynı soru dedim, yoksa dinlemedin mi?
Alican: şeyy // hocanın gözlerinden sanki yerinden çıkcakmış gibi oluyor, sanki bişi diyo, şey gibi, ''eğer bi dinlememiş ol sana da direk bir sözlü notu vereyim herkes akıllansın'' // dinledim hocam

Hoca: ben sordum ki ana karakter nasıl ölüyor ve neden diye
Alican: //iki şey hissediyorum sanki bi tuzak var bunda ve yine hocanın gözleri, ''şimdi yanıltıcı soruya atlarsa daha fazla konuşmasına gerek kalmaz, zaten .... gibi.... ve çıkarım bende'' bazı yerlerini anlamasam da bana gerekeni aldım.// hayır hocam karakter analizi sormuştunuz

hoca: Tamam alican afferin peki söyle o zaman karakter analizini. Senin gibi çalışkan bir öğrencim söyleye bilmeli.
Alican: // tamam yine yapıyoruz. ''hadi alican söyle bakalım analizi de olumlu bir mesaj olsun sınıfa. hadi analizde mine ..... de, fırat var de ...... bi insan de''
hayır olamaz anlamıyorum nasıl karakterlermiş anlamıyorum!
-hocanın birden çok düşüncesi var Alican o zaman sana yarayan olanı kullan mesela okula 1 hafta gelemediği söylersen ne der onu bul
evet doğru şey gibi olur o zaman
'' tamam alican .... dinlenmek sana yaramamış anlaşılan ama ödevini öğrene bilirdin ... yarın sana başka bir ödev vericem onu yaparsın artık''

Alican: hocam ben 1 hafta okulda yoktum ondan...
hoca: tamam alican ama bu kez affediyorum. dinlenmek sana yaramamış anlaşılan, ama ödevini öğrene bilirdin arkadaşların yaptı bak. yarın sana başka bir ödev vericem onu yaparsın artık yoksa sana da düşük bir not vermek zorunda kalırım

Atlattık ama zor oldu. Vay be bunları her zaman yapabilcek miyim? şöyle düşünce okumak gibi bişi, yada gelceği tahmin etmek gibi. hihihi ne güzel...
-her güzelliğin senden bi götürüsü var Alican unutma, Nefes almak gibi kullandığın bir enerji var. Ruhunun enerjisi, onu tamamen tüketirsen ölürsün!
Hmm bu biraz sert oldu, ama şimdi mi söylüyosun
-Sana tüm kuralları söyledim ben ilk gece, sadece hatırlaman lazım, hepsi sende var.

(artık daha az özetliyorum, orijinal metnimi yazdığım yerler var.)



<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Tem 2010 12:29, Değiştirme: 18 Tem 2010 17:07 (Toplamda 1 kere)
BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Biri Beni Durdursun



Yaş: 35
Kayıt: 05 Tem 2010
Mesajlar: 952
Nerden: Boşluk
Teşekkür: 333

Durumu: Çevrimdışı

BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
alican yeteneklerini geliştirmeye başlamış Gülücük Dağıtıyor ama o ses kimdi nerden geliyodu adı ne idi daha sonra ortaya çıkcak dimi Çok Mutlu

bakalım bekliyorum sonunu Kayan Gözler

takip edebildiğim ilk fanfic ^^

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Tem 2010 13:06
Turkuaz
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 26 Hzr 2010
Mesajlar: 1,525
Nerden: çikolata kazanından zuha XD
Teşekkür: 580

Durumu: Çevrimdışı

Turkuaz
Efsane Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
güzel olmuş Gülücük Dağıtıyor ayrıntılı halini daha çok sevdim özetlemeyi azaltman iyi olmuş bence, bölümleri teker teker verirsen daha heycanlı olurmuş gibi geliyo bana bir de :)bir günde 7 bölüm vermek yerine 1-2 bölüm gibi bilmiyorum ama gene de,

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
17 Tem 2010 15:56
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
evt funnylife zaten daha az özetlediğim zaman anca 2 bölüm yada 1 bölüm yazabiliyorum, ancak çok uzun, insanlar sıkılır okmaz diye kısaltıyorum



<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
17 Tem 2010 17:45
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
8. bölüm: Zaman dilimin içinde:Gün

Alican: Anne ben artık süt içmek istemiyorum.
Seval: Aaa oğlum neden içmiyosun? Hem bak sen gelişme çağındasın, yani bol bol içmen lazım.
Alican: Tamam anne içmiyorum.
Seval: (mutfaktan bağırarak söyler) Bak hadi kattım artık bunu iç.
Alican: ...
Seval: Ben kime diyorum! (alican'ın yanına gelir, elinde süt ile. Alican normalde sütü sever ama artık içmemesi gerektiği düşünüyordu nedenini bilmese bile) Al bakalım iç artık.
Alican: Tamam anne ver ama biraz sonra içcem olur mu?
Seval: Tamam, salim yarın siyah pantolonunu giyeceksin onu ütüledim, Canberk sende yat artık bak abinde yatcak şimdi!

Ah anne ah, içmiyorum dediysem içmiyorum demektir bu. Acaba süt çiçeklere iyi geliyo muydu (içten içten güler) Anne çiçeklerin bayram etcek bak.

Alican sütü ona en yakın olan çiçeğe döker, bilgisayarı kapatır ve yatmaya gider. Yattıktan sonra küçüklüğünden beri öğrendiği duaları okur ve gözlerini kapatır.
Sabahları aslında hep aynı gibidir ona. Aynı saatte kalkılır, aşağı yukarı aynı yemekler yenir, zaten okul üniforması sabittir. Sabah pek konuşmaz.

Alican:Anne biz çıktık!
Seval: Tamam oğullarım, dikkat edin kendinize.
Canberk: Tamam anne!

2. kattan aşağıya inerken hatta sabah kalktıktan beri geçen zamanı düşünür Alican. Sanki daha yeni kalkmıştır. Önce kardeşinin servisi gelir.

Sokak sabah saatlerinde bi başka hareketli oluyor. İşe, okula gidenler dışında acaba sokakta olanlarda var mı bu saatte? Hmm hava, soğuksun anladık ama rüzgarla iş birliği yapıp üşütüyosun insanı. Hadi be servis, ben 10 dk önce çıkıyorum sende bi kıyak yapıp 10 dk önce gelsen.
Evet ufukta servis görüldü, sonunda.

(servis durur ve Alican içeri geçer yavaşça)
Ah Büşra! Sanki seni her gördüğümde, hele ki bu kadar saf bir şekilde ise hayat duruyor benim için. Gözlerim senin resmini çekiyor ve gün boyu hatırlıyorum seni. Ama her anın aklımda. Çok güzelsin. Keşke sana ulaşabilseydim, keşke.

3. ders Müzik:

Hoca: Şimdi gençler, öğrendiğimiz parçayı birlikte çalalım
(sınıf tam olarak senkronizasyonu tutturamasa bile iyiydi, kulayı tırmalayan bikaç fülüt sesi grubun içinde karşıyordu.)
Hoca: güzel, güzel o zaman bu parçayı sınava ekleyeyim, not alın bu parça da var sınavda.
Pelin: (herkesin duyabileceği tarzda) Evet hocam, çok güzel fikir.

Tuğba: Ya Alican bun bunu çok iyi çalamıyorum...
Çağdaş: Zor değil tuğba
Alican: (duymamış gibi yapmak hiç hoşuna gitmezdi ama bazen böyle yapması gerektiğini düşünürdü)...
Mert: Bak Alican biri senden öğrentmenlik yapmanı istedi, neler öğretcen bakalım. (dilek ve hatice arkada bu söze gülerler)

Tuğba: (gözlerini yavaşça devirerek) Tamam sen öğretirsin çağdaş.
Alican: Çağdaş aslında bana da öğretsen. -biliyorum çalmayı ama tuğbaya bişi demediğime göre bilmiyomuş gibi yapsam fena olmaz sanırım- Yardım edersin ikimize de.
Mert: Ya çağdaş sen karışma baş bala ders çalışsınlar (pis pis gülerek)
Alican: Mert saçmalıyosun ama. Ders sıktı galiba.

zil çalar teneffüs olmuştur. alican sınıftan çıkar ve bir kat aşağıya gider, her zaman Mustafa'yla buluştuğu yerde bekler.

Mustafa: vay kardeşim nerdesin ya 2 teneffüstür bakıyorum ve yıkılıyorum Gülücük Dağıtıyor
Alican: ya çıkmadım işte sınıftan, şimdi de biraz inşa işine girişmek için geldim Gülücük Dağıtıyor
M: Dışarı çıkalım, biliyosun 3.teneffüs uzun olan millet kantine geçiyo yemek kokuları gelir şimdi.
A: Ama dışarısı da soğuk
M: Alican sanki ilk defa okulda buluşuyo gibi konuşuyosun, biz bunu her gün yapıyoruz. Ne o sende yine bişiler var. Büşra mı?
A: Bilmiyorum heralde kalbim yine kabarıyo, gel hadi gidelim
M: (dışarı çıkarlar, sabahın soğukluğu yoktur ama yinede rüzgar yerinde duruyo) Bak sen madem aşk dedin gel teknolojiden konuşalım Gülücük Dağıtıyor
A: Hee çok alakası var dimi
M: E kafanı dağıtmamız lazım oğlum, intel çift çekirdekli işlemci çıkarcakmış, test aşamasındaymış
A: Hmm büyük ihtimal Amd'nin şu yeni işlemcinine karşı atak olarak böyle reklam falan yapıyolardır. Yani o satmasın bizi beklesinler diye
...

Son ders Analitik Geometri:

(dersin ortaları)
Hoca: Önceki derste söylediğimiz kurallar bütün analitik geometri için geçerlidir. Şimdi bu kuralları da defterinize geçirin (bu sırada tahtaya döner ve yazmaya başlar, sesler çoğalır geyik başlar)

Murat: E hocam ben birinci kuralı anlamadım
Hoca: Yavrum o bir önceki derste kaldı şimdi mi haber veriyosun
Murat: ben o geçer sandım hocam her yerde etkiliymiş (dalga geçtiğinin farkında olarak güler)
Hoca: Sonra çalışır öğrenirsin yavrum
Murat: O zaman siz niye varsınız?
Hoca: (durumu anlayarak o ciyak ciyak çıkan sesiyle) Otur yerine! Seninle uğraşamam

Mert: (sadece bizim grubun duyabileceği bir tonda) özel ders istese nasılda anlatır saatlerce
Hoca: (tam olarak duymamıştır aslında) Bişey mi dedin yavrum?
Alican: Ne ben mi?
Hoca: Kime dediğimi bilmiyo musun? Sen dalga mı geçiyon benle?
Alican: Hocam alakası yok, sizi dinlemiyo olabilirim ama ne gürültü nede...
Hoca: (hala arkada konuşan Murat'ıda görerek) ikinizde çıkın dışarı, diye bağırır.
Murat zaten çantasını toplamıştır, hemen çıkmaya hazırlanır.
Alican:Ama hocam ben size (bu sırada alican mert'e döneri, pis pis bakar ve susar)

Murat çıkarken Alican'a çalım takmaya çalışır ama Alican bunu önceden sezerek yakalanmaz. Sınıftan çıkarlar. Daha okulun dağılmasına 15 dk vardır. Muratın evi yakın olduğu için eve gider direk, Alican ise okul bahçesine geçer. Hava akşam olamanın etkisiyle sabahı aratmıyodur soğukluğu. Ama bi nedeni var Alican'ın bahçeye çıkmasının. Gözlerini kendi katlarında bana bir önceki sınıfa diker, daha doğrusu bir kişiye.

(şöyle en derininden iç çeker) Sana sadece böyle uzaktan bakabiliyorum sadece dimi. Ey hayat bumu benim kaderim, yokmu ilersi!
Ama yinede razıyım tanrım. Onu böyle gülerken görmek bile içimi ısıtıyo. Sadece gülsün istiyorum, mutlu olsun, benle olmasa mutlu olsun.
(Yine zaman yavaşlamış gibiydi. Alican Büşra'yı an an içine çekiyordu sanki. Oysa hava iyice şiddetlendi, rüzgar neredeyse fırtınaya dönecekti. Bu sırada Büşra'nın sınıfından biri Alican'ı fark eder, ve Büşra'ya bişiler der. İkisi de bi an için aşağıya bakıp gülüşürler, hatta sonrasında birkaç göz daha Alican'ı arar) Kahretsin yine alay konusu oldum sanırım. (utanır böyle bişeyden yakındaki ağacın arkasına yürür gibi yapar, aklında hala büşra vardır. ağaçtan faydalanarak gizlenir ama büşra'yı izlemeye devam eder) Ya tanrım yine böyle olmak zorunda mı! Gözleri, yüzü sanki şimdi yanındaymış gibi kokusu var burnumda. (kendini ağaca yaslar artık okulu göremiyodur. Bir süre öyle büşrayı düşünür)

Mehmet: Yahu bilader burda ne yapıyosun bu soğukta?
Alican: Şe şey ben okulun bitmesini bekliyorum.
Alican soğuğu şimdi hissetmiştir, rüzgar parmaklarını iyice etkilemiş hiç hissetmiyodur parmaklarını bnunda farkına şimdi varır
Alican: Parmağım, parmağım koptu mu lan! hiç hissetmiyorum! Dondu lan galiba
Mehmet: Saçmalama Alican, hava soğuk ama öldürmez. Sen iyi misin? bu kadar duruyon da sonra mı hissediyosun.
Alican: kanka sonra konuşuruz, ben servise koşayım.

Alican servise sonra 3. olarak binmiştir ama onun yeri belli olduğu için bu sorun değildir. Servis aracı wolsvagen türündedir, şoförün arkasındaki koltukta ama oturmadan ayakta gider. Tek amacı vardır o da serviste giderken Büşrayı görebilmektir. Alican'ın sevriste pek fazla arkadaşı yoktur o daha çok lafa atlar ama tutturamaz.

Melis: Canım hafta sonu geliyosun dimi alsancağa?
Büşra: Geliyorum geliyorum, bu arada ben seninkini ilk defa görcem.
Ali: Ben gördüm zamanında bişeye benzemiyo (hafiften güler)
Melis: Sende bişeye benzemiyosun canım.
Ali: Bu yüzden çıkmıyorum senle sosyete
Büşra: Ben resimlerini gördüm bence çok cool bi insana benziyo

''cool insana benziyo'' benziyo dimi sonra o cool insan size tekmeyi attığı zaman tüm erkekleri kötülersiniz. O dış görnüşün sizi üzeceğini bilmiyosunuz ya bu yüzden salaksınız kızlar!

Fırat: Tatlım, bizde gidelim alsancağa
Melis: ....
Fırat: Melis sana diyorum aşkım, bizde kaçalım hafta sonu alsancağa
Melis: Aşkım alsancağı karış karış ezberledik, daha yaratıcı olsan
Tuğçe: Şey aslında benim arkadaşımın da bi arkadaşı gelcekti, isterseniz bizimle takılırsınız.
(Tuğçe meslisin kulağına eğilir.)

//bu kez bende öğreneceğim ne diyosun bakalım. (alican ani ve saçma bi hareket eder herkes ona bakar bi an, tabii tuğçe'de) Tamam tuğçe hanım neymiş derdin... ''melisin kulağına Büşrayı aslında bilerek çağırdığımı ve sevgilimin bi arkadaşıla tanıştırmak için geleceğini söylesem o da bizimle gelir mi acaba, hem ne kadar çok olursak o kadar iyi geçer'' bunlar organize çöpçatan ya! //

Alican: şey sanırım bi an dalmışım sorun yok
Büşra: Aptal, az daha elini uzatsaydın bana geliyodu (bağırarak söyler, oysa elinin ona ulşamasına imkan bile yoktur)
Alican: ee şey ben (alican bişi diyemeden herkes kendi konuşmasına döner yine)

Büşra yanlış yapacaksın yine yanlış yapacaksın. Kesin o tanıştığın adamda güzelliğine kapılarak seni yalanlarına sürüklücek, sizlerde akıl yok ki anlayasınız gerçek düşüncelerini şu erkeklerin. Ne yazık ki elimden bişi gelmez...

Alican için sıradan bir gün eve girmesiyle bitmiştir aslında, gerisi yine aynı. Annesi oğullarının geliş saatini bildiği için onlar gelince direk yemek hazır olurdu. Canberk abisinden hep 10 dk geç gelirdi. Yeme yenir biraz ders biraz tv birazda oyun gün biter işte.

Seval: Hadi iyi geceler çocuklar
A ve C: Size de iyi geceler anne. (çoğu zaman aynı anda söyleye bilirlerdi)

-Merhaba alican nasılsın?
Merhaba, daha fazla güç istiyorum, insanların düşünceleri de değiştirmek istiyorum, daha net geleceği görmek istiyorum
-Hey hey ne çabuk sendeki güce alıştın da dahasını istiyosun
Ben aşığım, aslında sadece Büşra'yı istiyorum
-Bende onun için geldim, bu aşkın gücü dengelerini bozuyor. O kız sana sadece bi an baktı ama çok sağlıklı bir bağlantı kurdun ve düşüncelerini eksiksiz okudun. Yeni başlayan biri için oldukça zor öte yandan bu senin seviyenin de ne kadar belirsin olduğunun işareti.
Yeter artık, sen kimsin?
-Bu aşk olayına bi çözüm bulmamız lazım, yada bunu yönetmeyi öğrenmelisin
Ben kötü bişey yapmadım, sen kimsin, kim olduğunu söylemezsen daha da konuşmam
-zaten konuşmuyosun sadece düşünüyosun, bunu engelleyebilir misin?
aaa nasıl bişi bu ya. içimdesin sen. ruhum falan mısın acaba? Bana bırakırsan ben saçmalamaya devam ederim
-benim kim olduğumun önemi yok, şu aşkına dikkat et sadece


(senaryonun tam hali, bu kez daha fazla anlaşılabilmesi için yer yer renklendirdim, yazı senaryo şeklinde olduğu için karşıyo böyle, normalde her renk başka ses Gülücük Dağıtıyor )



<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
18 Tem 2010 19:26
jasmine
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 30
Kayıt: 13 Tem 2010
Mesajlar: 158
Cinsiyet: Kız
Nerden: Hayaller aleminden ... ^_^
Teşekkür: 87

Durumu: Çevrimdışı

jasmine
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
bende yeni okuyabildim hepsini gayet güzel olmuş Çok Mutlu Çok Mutlu aslında şaşırdım bn okuyorum gayet sıradan bi hikaye gibi geldi sonradan ses mes çok acayipleşti Çok MutluÇok Mutlu e devamını da beklyorumm şu sesi gerçekten merak ettim Gülücük Dağıtıyor



funnylife Hayranlık Besliyor
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Tem 2010 15:24
magdalane's curse
Venus Fan
Venus Fan



Yaş: 39
Kayıt: 22 Eyl 2009
Mesajlar: 669
Cinsiyet: Kız
Nerden: mezarlıktan
Teşekkür: 312
Uyarı: 2

Durumu: Çevrimdışı

magdalane's curse
Venus Fan
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
eveeettt alican.dün akşam okumuştum ama eksiksiz yorum yapmak için tekrardan okudum.öncelikle hikayen sanki maceramı desem ne desem bilemedim öle bir tür sanırım.konusu güzel.alicanla konuşan şu varlık acaba ne Soru merak ettim doğrusu Şaşırmış Durumda hikayenin bazı yerlerinde kopukluk var.hani özellikle o varlığın araya girdiği bölüm,düşünce okuduğun bölüm gibi.ama hallolmayacak bir problem değil.hayırlı olsun diyelim alicancım.emeğine sağlık..

Spoiler:


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
19 Tem 2010 17:34
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
ablam yazım yanlışları kısmına katılıyorum, nedeni iste aklımdan değil yazılı metinden okuyarak yapıyor olmamdır. Yinede yanlış yazmanın mazereti olmaz. Bir sonraki bölümü 3 kez inceleyerek göndereceğim Göz Kırpıyor

Kopukluk derken aslında hikaye tarzında değilde senaryo biçimin de olduğu için karışık geliyo. Ve olaylar aynı anda yaşanıyo. Ör: şöyle söyleyeyim, alicanın duyduğu iç ses var, hocasının düşünceleri var, alicanın düşünceleri var, hocanın sözleri ve alicanın sözleri hep üst üste bindiği için kopma oluyo gibi geliyodur. Ama bu anlar zaten zaman yavaşlamış gibi olmasından dolayı ayrıntılı geliyo. Metinde düzeltmeler belki yapabilirim, neden belki diyorum çünkü çoktan yazılmış ve bitmiş bir metin bu Gülücük Dağıtıyor



<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
19 Tem 2010 19:38
BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Biri Beni Durdursun



Yaş: 35
Kayıt: 05 Tem 2010
Mesajlar: 952
Nerden: Boşluk
Teşekkür: 333

Durumu: Çevrimdışı

BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
renklendirmeyle daha bi anlaşılırlık kazanmış metin Gülücük Dağıtıyor memnun oldum bu durumdan

ya ben çok sabırsız biriyim belki de bu yüzden bilmiyorum tabi bi de hikayenin uzunlugunu da bilmediğimden kaynaklanıyor olabilir ama hani şu alicanın okul muhabbetleri sanki çok uzun oluyo gibi ben bol ekşın sevdiğimden o yerleri hızlı geçiyorum okurken Zarif ki sanırım galiba sadece ben yapıyorum öyle çaktırmayım o zaman Şaşırmış Durumda

ama devamını bekliyorum inşallah eklersin en kısa zamanda (anladın sen onuu)

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
19 Tem 2010 21:46
Turkuaz
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 26 Hzr 2010
Mesajlar: 1,525
Nerden: çikolata kazanından zuha XD
Teşekkür: 580

Durumu: Çevrimdışı

Turkuaz
Efsane Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
okudum bihayet Gülücük Dağıtıyor güzel gidiyo bence güzel, okul muhabbetlerini de sevyrum Hayranlık Besliyor alican fena aşık olmuş büşraya, kafasındaki ses i çok merak ediyorum Soru Hayranlık Besliyor yeni bölümü de bekliyrm Gülücük Dağıtıyor

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
19 Tem 2010 22:24
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: 1, 2, 3, Sonraki
1. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 44 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız