cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Sayfaya git: 1, 2, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
ay savaşçısı büşra
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 29
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 820
Nerden: kitaplar diyarından
Teşekkür: 24

Durumu: Çevrimdışı

ay savaşçısı büşra
Süper Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
evvet yeni bir fanfic.ama bu diğerlerinen çooook farklı bir hikaye.umarım beğenirsiniz.bu hikayeyi çok uzun süredir yazıyorum ama yayınlamak bu zamana kısmetmiş.İlk bölümü yayınlamak şerefine 2 bölüm birden vericem.bunuda kimse yapmazdı herhalde(aslında biri önkonuşma iken diğeri asıl bölüm ama fırtına öncesi sessizliği olan bir bölüm^^)

Alıntı:

Merhaba,
İnsan bir kabuklu yemiş gibi değil mi?Kabuğunu kırmadan içini göremezsin.İnsanın kabuğunu kırmak hiç kolay değil tahminimce…İçindekini görmek kolay değil.Anlamakta kolay değil.Kimileri kabuğundan çok çabuk çıkar.Bunlar genellikle dost canlısıdırlar ve biraz da saf…Normal olanlar tanıdıkça çıkarlar kabuğundan değil mi?Bazıları kabuğunun içindekini çürütürler…İçleri kin doludur.Kabukları kırılsa da içindekini istemez kimse.Ama çok çok azı ayrıdır.Onların kabukları çok sert ve inatçıdır.İçindekini hapsetmiştir.Açıldığında aslında ne kadar tatlı yemiş barındırmıştır içinde.Sanırım bu inatçılardan biriyim.Ama beni istisna olarak saymalıyız.Nasıl anlatsam bilmiyorum…Benim kabuğum sert ama kırılgan.Kimseye kolay kolay hatta hiç açılmadı.Ama eğer yumuşak bir dokunuş olursa kabuğum çatırdamaya başlayabilir.Aslında çok kırılgan bir yapım var.Duygusal yönden çok ama çok hassasım…yada değilim…Sorunum burada işte.Ruhum 4 parça,1.si çok narin-duygusal,2.si deli-dolu çılgın bir bücür…3.sü gaddar ve zalim,sonuncu parçam ise sessiz ama normal…1. parçamı asla ama asla kimseye göstermedim ve göstermeyeceğim de…3. parçam çok ama çok nadiren ortaya çıkar.Son parçamı normal gibi görünmek için kullanıyorum açıkçası.Bana verilen bu gözler,kulaklar,hislerim ve beynim diğerlerine göre daha farklı.Bu gözler her şeyi görür-normal insanların göremediği bazı şeylerde dahil-,bu kulaklar her şeyi duyar-normal insanların çok zor durabileceği şeyler-.Hislerim…garip biraz.Etrafımdaki elektronik eşyaların dalgalarını hissetmek gibi mesela.6.his olayı sanırım.Bunu nasılsa daha sonra da göreceksin.Aklımı şöyle açıklıyorum “Aklım hiç bilinmeyen bir kent,içinde yürüdüğünde kaybolursun,her saniye bir bina yıkılır bir ev yapılır,kimse bunu benden başka göremez…”Çünkü…çünkü her an değişiyorum,her saniye o kentte bir şeyler oluyor.Anlatılamayacak bir şey.Ya böyle işte.Bir mistik güçlere sahip kızımız eksikti değil mi?Resmen tanışalım öyleyse.Ben garip hatta acayip güçleri olan 14 yaşında,ortason öğrencisi bir kızım.Sen ise kentimi dolaşmaya çıkan yegane kişisin.Hayatım karmaşık olmayabilir belki.Ama yinede anılarımı yazmak istiyorum…
GİNA






04.06.XXXX
Anlıyorum,
Çok iyi anlıyorum hemde…Ah merhaba yada günaydın.Düşüncelerimle boğuşuyordum bende.Şu an MP3 Çalar’dan müzik dinliyorum.Daha yeni çok güzel bir şey denedim…Her notayı,her müzik aletini dinledim ve yoğunlaştım.Sonuç olarak vuruşları ve çalış şekilleri gözümün önünde belirdi.Müziği seviyorum.Tıpkı resim çizmeyi sevmem gibi…Daha bir gün geçti sana yazma ihtiyacı duydum.Ama günüm boş değildi.Sana gündelik yazmayı da düşünmüyorum merak etme.Hmmm…Düne şöyle bir baktığımda sabahım güzeldi.Dün sabah anladım ki beni aslıma getirecek şeyler sınırlı.Kendim olmak bazen acı verici oluyor.Kabul ediyorum garibim,tuhafım,acayibim…Ama insan bir dakika kendi olsa mutlu olur değil mi?Benim hissettiğimse huzurdu.En başından anlatayım en iyisi.Sabah daha doğrusu öğlen pencerelerde tıkırtı duydum.Ne oluyor diye açtığımda yağmurla karşılaştım.Yağmur…Çok mutlu oldum.Sanki ihtiyacım olan şeyi biliyorlarmış gibi 15 dakika yağdı.Ben ne yaptım?Pencereden çıkabileceğim kadar çıktım.Diğer insanlar gibi yağmurdan korkmuyorum.Islanmayı,özellikle yağmurla ıslanmayı seviyorum.4 köşemden 2.si çıktı yani.Yağmuru seviyorum çünkü tepeden düşen her damla bir insan benim için.Hayatı düşene kadar sürüyor…Yağmur kadar sevdiğim diğer şey ise rüzgar.Her yüzüme çarptığında elimde olmadan kendimden geçiyorum.Sebebi ise rüzgar her bana çarptığında orada olduğumu biliyorum.Her zerremde yaşadığımı öğreniyorum.Rüzgarın soğukluğunu hissedebiliyorum.Bu bana huzur veriyor.Gözlerimi kapayıp rüzgarı hissetmek…Benim hissettiklerimi ancak benim gibi insanlar anlar.Hımphf.Kimse anlamasın beni.Sen anlasan yeter bana.Ama,dışarı çıkmayı gerçekten çok isterdim…Ne yaparsın,burada dışarı kolay kolay çıkamam.Bunun da bir nedeni var elbette.Dışarısı kasvetli.Sanırım en iyi kelime bu.Hava anlamında anlama hemen!Burasının havası gayet güzel.Sorun insanlarda.Burada yaşayan insanlar güzelliği mahvetmeyi seviyorlar sanırım.Kasvetli çünkü buradaki insanların tepesinde asılı olan kara bir-kapkara,simsiyah- bulut var.O kadar kin,nefret ve öfke dolular ki etraflarını mahvediyorlar.Nasıl mı bilmiyorum?Hislerim saptama aracı gibi maşallah.Bir kere dışarı çıkmayı denedim.Ama sonuç olarak daha kapıdan yüzüm bembeyaz olarak döndüm.Aslında her zaman kötüyüm ya neyse.Çıkmak sağlığıma zarar veriyor yani.Diyeceksin ki okula nasıl gidiyorsun?Çoğunlukla gitmiyorum.Ama gittiğimde herkes ne kadar beyaz bir tene sahip olduğumdan hayran hayran bakarlar-aslında normal tenim değil-.Dayanmak zordu ama başardım sonuçta.O yüzden tatili iple çekiyorum ama tatil nasıl geçecek biliyorum.Kanepede uzanmış hasta olacağım.Yaz tatilinde bir düğünümüz var.Halam evleniyor.Hislerimi kapatmayı becerebilseydim keşke.Neyse bu konuyu deşip daha fazla kötü olmayayım yoksa depresyona gireceğim.Lise sınavıma az kaldı ve ben yarın belge almak için okula gitmeliyim.Nefret ediyorum böyle işlerden.Neden sadece normal bir şekilde sınava giremiyoruz…Kuruntularımın bir sonu yok değil mi?Üzgünüm,böyle sıkıcı şeylerden uzun uzun bahsetmek can sıkar.Bu yüzden bugün burada kesiyorum.Düğünden sonra görüşürüz…

GİNA




En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
03 Ağu 2009 11:08
Buki
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 31
Kayıt: 27 Hzr 2007
Mesajlar: 872
Teşekkür: 78

Durumu: Çevrimdışı

Buki
Süper Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
Şahsen benim ilgimi çekti *-* Merakla yeni böl. bekliyorum -fırtına öncesi sessizliğide- gerçekten merak ettim xD Neymiş bakalım.. ^^

Lacrimis struit insidias cum femina plorat. 🌙
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Ağu 2009 12:41
Mari
Eternal Sailor Moon
Eternal Sailor Moon



Yaş: 16
Kayıt: 03 Şub 2008
Mesajlar: 2,867
Nerden: not honolulu for sure
Teşekkür: 417

Durumu: Çevrimdışı

Mari
Eternal Sailor Moon
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
a benim günlüğüm Kahkaha Atıyor
her neyse
evet benimde ilgimi çekti

look at all of the damage you've done in time

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Ağu 2009 12:52
ay savaşçısı büşra
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 29
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 820
Nerden: kitaplar diyarından
Teşekkür: 24

Durumu: Çevrimdışı

ay savaşçısı büşra
Süper Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
saolun saolun merak etmeyin cidden fırtına öncesi sessizlik...taaaa yaz tatilin başından beri yazıyorum hala yazıyorum(pc'ye aktarana kadar çektiğim çileyi bi semih abi bilir)o yüzden bölümler bol akşamüstü kocaman bir bölüm daha eklicem.hızlı davranmak istiyorum bu sefer Çok Mutlu



En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
03 Ağu 2009 14:13
ay savaşçısı büşra
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 29
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 820
Nerden: kitaplar diyarından
Teşekkür: 24

Durumu: Çevrimdışı

ay savaşçısı büşra
Süper Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
içim öyle kıpır kıpır ki yerimde duramıyorum.yeni bölümü eklemek için daha fazla bekleyemeyeceğim Şaşırmış Durumda neden böyle bir etki yaptı bende çözemedim hala.hikayeye çok dikkat etmemden midir ne?neyse ilkbahar yağmuruyla başlayıp tsunami ile bitirmek çok hoş olur.işte ilkbahar yağmurumuz(herşeyin başladığı nokta).

Alıntı:

29.06.xxxx

Merhaba,
Biliyorum sana uzun zamandır yazmıyorum ama beni de anla.Kendimi ancak toparlayabildim.Sana en son yazdığımda sınava hazırlanıyordum.Aslında neredeyse hiç çalışmadım.Sınavım çok normal ve sessiz geçti.Eve ayaklarım şişmiş bir şekilde döndüm.1 hafta sonra karneleri aldık.Artık bir liseliyim.14 yaşında bir liseli…Ertesi sabah büyükbabamlara yolculuğa çıktık.Düğün için çalışmalara katılmak zorunda kaldım.Bu işlerde soluk soluğa kalmamı zayıflığıma,bünyemin dayanıksızlığına veriyorlardı.Oysa ki bilmiyorlardı ki kalabalıkta soluduğum hava değil zehir.Neyse ki burası bol yeşillikli bir alan.Bu yüzden temiz havayı bulmakta zorlanmıyorum.Düğün gününün sabahı evin arka kısmındaki açıklıkta masalar ve sandalyeler ile uğraştık.Herkes hazırlanırken Katerina ve ben biraz dolaştık.Gelin sabah erkenden buradan kilometrelerce ötede olan kadın kuaförüne saçlarını yaptırmaya gitti.Geri döndüğünde Bathilda halam,kafasında kocaman bir topuz vardı.Gelin başı böyle bir şey herhalde diye düşünüyordum.Annem,halamın yanında,gelinliğe narince dokunuyordu.Halama iltifat üzerine iltifat ediyordu.O gelinliğin danteline dokunuşu…Sanki her an pençelerini geçirip gelinliği paramparça edecekti.Bunun sebebini biliyordum elbette.Annem halamdan nefret eder.Ama düğün zamanı,bir yılandan bilene daha zehirli olan zehrini kusmayı göze alamıyordu.Siniri bütün mutlu atmosferi cam gibi kırıyordu.
--Ahh Bathilda harika oldun…Kıskandım seni!diyerek sinsi gözlerle halama baktı.Halam dev aynanın karşısında kendine bakıyordu.Mutlu bir havada,annemin ağzının payını verdi.
--Gelin olduğum için böyle söylüyorsun Jessica!
Bu konuşmayı daha fazla dinlemek istemiyordum.Ama annemin hafızasında neler planladığını görmek istiyordum.Merak,beni ele geçirmeden silkinip kendime geldim.O pis düşünceleri görmeyi gerçekten ister miydim?Bu,bana göre bir davranış biçimi değildi.Düğünü ayrıntılı anlatmak,benim için ölüm fermanı imzalamak,senin içinse daha başlamadan sayfalarının bitimine yol açar.Düğünde dikkatimi çeken aşkın simgesiydi.Gelin ve damat birbirlerine aşkla bakıyorlardı ve ortalarında pembe bir güneş ışık saçarak yükseliyordu.Biraz olsun kıskandım onları.Birbirlerini seviyorlardı ve bu onlara yetiyordu.İkisi de temizdi.Kıskanmak duygusunu bilene kirletmek istemediğimden kalbimi arındırdım tüm güzel duygulardan.Böyle yapmak zorundayım.Bir ucube taş gibi bir kalbe sahip olmalı.Ben aşkın rengi pembe o zaman diyordum ki hemen bu kararın bir önyargı olduğunu fark ettim.Kate ve Jerry arasında siyah bir güneşin durduğunu gördüm.Güneş orta boydu ama fazla ışık saçamıyordu.Kate ve Jerry gizliden birbirleriyle bakışıyorlardı.Biliyorum ki Kate ve Jerry çıkıyorlardı ama Kate’in ailesinin haberi yoktu.Ah sana Kate ve Jerry’den bahsetmedim.Katerina-ben ona Kate derim-,tatlı,kırmızı yüzlü,tombiş kuzenim.Jerry,karşı komşumuzun çocuğu...
Ne kadar kalabalık beni yormaya yettiysede mutlu hava atmosfere hakim olduğundan pek fazla başağrısı çekmedim.Düğün bittikten sonra yaşlılıklarından dolayı onlara uzak gelen akrabalarımıza evlerine kadar eşlik ettik.Dönüş yolunda Kate’i dinleyerek-daha çok kafamı şişirerek söylediklerini,dinlememeye çalışarak-gezdik.
--Sana söylüyorum sınav çok çok çok basitti bana göre!
O,benden küçük olsada her yılsonu yapılan sınavlara katılmak zorundaydı.Liseye girmek için bu sınav sonuçları önemliydi.Hemen çok kısa sürede gözlerimi kapatıp hafızasını taradım.Kate’in hafızasına girmek benim için çok kolay bir işti.Ama özel hayatına girmiyordum.Tek gözümü açıp cevap verdim.
--Bu koca bir yalan,Kate…
--Bunu nasıl bildiğini anlamış değilim Gina!dedi şaşırarak.İleriye doğru baktım.Yol kenarındaki evlerden birinden biri çıkıyordu.Kafasının üstünde yoğun bir sis tabakası vardı.Herhalde duyguları karışık diye düşündüm.Sonra bir el beni omzumdan kavradı ve beni sürüklemeye başladı.Kate heyecanla bir eli ile beni sürüklerken diğer elini havada sallıyordu.
--Heeeyyy Peeeet!diye bağırdı.Karşımızda,100 metre ötemizdeki çocuk durduğunda biz çoktan oraya varmıştık.Kate tanıdığı birini çağırmıştı ama ben tanımıyordum.O yüzden sıradan,buralı bir çocuk bekliyordum.Esmer,kara gözlü normal birisini beklerken karşımda soluk,buğday tenli,karanlık kahverengi saçları olan yakışıklı bir çocuk vardı.Saç rengi o kadar karanlıktı ki bir an lacivert oldu zannettim.Tabiiki bu ışığın bana bir oyunuydu.Gözleri daha önce gördüğüm hiçbir göze benzemiyorlardı.Öncelikle keskin bir bakışı vardı.Sert değil ama keskin…Gözbebeğinin rengini loş ışıkta asker yeşili olarak görmüştüm.Gözlerim gözleri ile karşılaştığında derinlere iniyordum.Çok derindi ama bakışlarından bir anlam çıkaramadım.Uzun bir saniyeden sonra derinliklerden sıyrılıp Kate’e baktım.Kate hayran dolu bakışlarını adının Pet olduğunu öğrendiğim çocuğa çevirmişti.
--Nasılsın Pet?
--Hey ufaklık sadece bunun için mi durdurdun beni?Üzgünüm ama çok işim var…
Sesi çok tatlıydı.Bir cam kadar berraktı.Hafif,melodik ve nahoş bir tonu vardı.
--Seninle iki dakikalığına dahi konuşamayacak mıyım?Aşk olsun!İnsan arkadaşına böyle mi davranır?
--Eğer meşgulsen evet!Ayrıca seninle arkadaş olabilirim ama hala bu hanımefendi ile tanışmıyorum.
--Ahh unuttum…dedi Kate ve elini alnına vurdu.Sonra eliyle beni işaret ederek
--Bu kuzenim Gina Johnson,ve bu da…-eliyle çocuğu işaret etti-Peter Parker,çok yakın bir arkadaşım.
Peter,nezaket gösterip hafifce eğildi.
--Memnun oldum Miss Johnson…
--Ben de memnun oldum Mr.Parker…diyerek ona karşılık verdim.Nezaket bilmesi beni hiç şaşırtmamıştı.Kesinlikle buraya sadece uzak bir akrabasını ziyarete gelmişti.Yolun ortasında öylece durmak utanç verici olsa da Kate bir süre daha Peter ile konuştu.
--Çok işim var ufaklık,şimdi gitmeliyim.Belki bir dahaki sefere daha uzun konuşuruz,hoşça kal.Dedi ve hızlı adımlarla ilerledi.Ben de yolun ortasında üzgünce oflayan Kate’i kolundan tutup sürükledim.
--Hey ne yapıyorsun?
--Eğer senden tek bir çıt duyarsam Jerry’e o yerine Peter’ı seçtiğini söylerim…diye tehdit ettim.Şimdi onun hayranlık dolu sözlerini çekemezdim.
--Ama bu yalan!dedi sinirle ve debelenmeye başladı.
--Ona bakarken öyle görünmüyordu ama…dedim.Sesimi sinsice çıkarmaya çalıştım.O anda sus pus oldu.Jerry ile ne kadar kötü bir ilişkisi olsa da elindeki tek kişiyi kaçırmayı göze alamıyordu.Ne kadar süslü olsa da kimse onunla çıkmayı istemezdi.Biraz gıcık bir tarafı vardı Kate’in.Kendine karşı olanlara aşırı tepki vererek insanları sinir ederdi.Benimle arasını bozmak,yapmak isteyeceği son şeydi.Çünkü o bütün arkadaşlarının sırlarını bilir ve bana anlatırdı.Sır konusunda bana “saklama dolabı” gibi güvenirdi.Şimdi fark ettimde onda sadece Peter’ın ve benim sırlarım yok.Neden Peter sırlarını paylaşmıyordu Kate ile.Çok yakın gibi görünüyorlardı.Ne acayip birisi Tanrım!Keşke aklına girseydim…Neler diyorum ben?Bu son söylediklerimden ben bilene kendime iğrenerek bakıyorum.Bir insanın aklına girmek ne kadar kolay olursa olsun girmem.İnsanın düşünceleri özgür oldukları tek yer.Onların özel alanına öylece dalmak bana büyük saygısızlık gibi geliyor.Bütün bu prensibleri bir yana bırakıp hikayemize dönelim.O günden sonra Peter’dan ses duymadık.Uyurken uyuma numarası yapıp Kate’in aklına girmeye çalışıyordum.Nedenini bilmiyorum ama Peter hakkında bilmek istediğim çok şey vardı.Gidip Kate’e bir şey sormaya çekiniyordum.İlk defa böyle bir merak sarmıştı içimi.Merakımı yenmek için çok güçsüzdüm.Merakımla savaşmak yararsızdı artık.Bir süre böyle devam etti.Yine her zamanki gece yürüyüşlerimizden biriydi.Ne kadar yavaş yürüsemde en önde ilerliyordum.En arkada kalmak için durup arkamdakilerin geçişini izledim.Komşularla toplanıp çıkmıştık.Büyükler kolkola girmiş dedikodu yaparken benden birkaç yaş büyük kişiler ayrı bir yerde konuşuyorlardı.Sadece Kate ve ben tektik.Arkada kalacağımı fark eden Kate’de gruptan ayrılıp yanıma gelmişti.Bir süre daha sessizce yürüdük.Arkamda,birinin yaydığı titreşimleri hissettim.Hızlı ama küçük adımlar atıyordu.Yaydığı titreşimleri hissetmek neredeyse imkansızdı.Kim diye dönecektim ki kulağımda o narin sesi dydum.
--Merhaba kızlar.Ben de size katılabilir miyim?
Bu Peter’ın sesiydi tabiiki.Ne kadar şaşırsam ve tüylerim diken diken olsa da sakin kaldım.Yanımdaki Kate yarım metre öteme kaçtı.
--Çok korktum Pet…Bak,ellerim titriyor hala!Off çok kötüsün yaa!
Kate,bir süre daha titredi.Kedi gibi,bir titreme tüylerimi diken diken etmeye yetti.Yeniden o muhteşem nezaketini göstererek eğildi Peter.
--Sizi korkuttuysam özür dilerim hanımlar…derken gülüyordu.Bu küstah ama akıllı adama bir çift lafım olacaktı elbette.
--Mr.Parker,üzülerek söylemeliyim ki ben korkmadım,ürkmedim vesaire.Özrünüz Kate için geçerli o zaman…
--Oh…lütfen Peter deyin.Soyadımla çağrılmak beni yabancı gibi hissettiriyor,Miss Johnson…
Ah bu istediğim bir şeydi.Sürekli soyadımla çağrılmak için çok küçüktüm daha…
--O zaman siz de bana soyadımla seslenmeyin!?
--Anlaştık.dedi rahatlamışcasına bir gülümseme ile.Sessizce gezdik.Aslında sadece Peter ve ben sessizdik.Kate durmak bilmeden konuştu da konuştu.Peter,Kate diğerlerinin yanına bir şey sormak için gittiğinde eliyle Kate’in çenesinin taklidini yaptı.Ben de bir gülümseme ile ona karşılık verdim.Gözüme bir yer takılır gibi oldu ama emin değildim.Şimdi oradan ayrılıp bakamazdım.Yarın kesinlikle gerçek olup olmadığına bakacaktım.Ertesi sabah ilk işim o gördüğüm yere gitmek oldu.Gördüğüm yer,küçük bir yamaçtı.Her yer kurumuş yabani otlarla dolu olsa da işimi görürdü.Hem seni yazmak için yer arıyordum.Herkesin görebileceği bir yerde yazmak zordu.Ayrıca yalnız kalmak için zaman aramakta zordu.Orayı bir güzel temizledim.Ne kadar küçük olsa da 4 kişi rahatlıkla sığardı.Güzel çiçeklerin kalmasına izin vererek yabani otlardan arındırdım orayı.Yamacın ucunu,çok güzel,oturmalık bir yer olarak ayarladım.Yanlarımı rengarenk laleler,zambaklar ve ismini bilmediğim harika çiçekler donatıyordu.Senin içinde özel bir yer yaptım.Bundan sonra seni orada saklayacaktım.İşimi bitirdiğimde o yamaca oturmuş,rüzgarın saçlarımı uçurmasına izin vererek günbatımını izliyordum.Burayı insanların fark etmesi olanaksızdı.Bu yüzden çok rahattım.Dönerken yaptığım işle,kendimle gurur duydum.Şimdi o yamaçtaki ilk yazımı yazıyorum.Biliyorum ki burada güvendesin.O yüzden anahtarını da burada saklayacağım.Bütün bir ayım böyle geçti.Bir daha ne zaman yazarım bilmiyorum ama en yakın zamanda görüşmek dileğiyle…
GİNA




En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
03 Ağu 2009 15:47
ay savaşçısı büşra
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 29
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 820
Nerden: kitaplar diyarından
Teşekkür: 24

Durumu: Çevrimdışı

ay savaşçısı büşra
Süper Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
uzuuun bir aradan sonra yeni bölüm geldi.kısa ama olsun.ya aslında 2 bölüm yayınlamak isterdim fakat pc'ye format atılınca bütün yazdıklarım gitti.şimdi harıl harıl yeniden yazıyorum Karışık nese yeni bölüm

Alıntı:


05.07.xxxx
Endişeliyim,
Endişem boşuna mı emin değilim…Birisinin seni okuduğu endişesindeyim.Ama bu fikir aklıma hiç yatmıyor.Birinci sebep;burayı bulması zor,ikinci sebep;hadi burayı buldu diyelim…Seni bulması zor!Evet evet!Sadece yararsız bir şüphe.Ama yine de önlem almalı mıyım?Yersiz bir endişe de olsa önlem almak iyidir.Belki yalandır.Şüphedir,içimdeki büyük korkudur.Bir süre daha böyle devam etsin en iyisi.
Şu birkaç gün benim için çok kötü bir zaman dilimi idi.Hava yakıcı derecede güneşli idi.Tek bir yel bilene esmiyordu ve çölden daha beterdi.Yamaçtaki çiçeklerimin birkaçı hemen başını eğmişti.Onlar için üzgündüm.Düzenli olarak su vermem gerekiyordu artık.Elimdeki kovayı görenler merakla nereye gittiğimi ve ne için su götürdüğümü sorup duruyorlardı.Hepsine aynı cevabı veriyordum.Bu soruları soranlardan birisi ise kuzenim Kate idi.
--O kovayla ne yapacaksın?
--Bahçedeki bitkileri sulayacağım…
Bu yalanıma inanmaları için ek olarak bahçeyide suluyordum.Geceleri acayip rüyalar görmeye başladım.Böylece şüphelerim ortaya çıktı.Acaba bu da bana bir şeylerin haberini vermek isteyen rüyalardan mıydı?Rüyamda yamacı görüyorum.Akşam gibi bir saatte…Hayır,hayır şimdi hatırladım gece idi.Birisi var.Gölge gibi karanlıktı.Hiçbir şekilde kim olduğunu göremiyordum.Sonra uzun bir sessizlik oldu.Uyandığımda saat 8:30’a geliyordu.Bu böyle 2-3 gün devam etti.Gölgenin ne yapmaya çalıştığını hiç bilmiyordum.Bu rüyalar kesinlikle gerçekti.Her gece yaşanıyordu ve gölgenin hareketleri yavaş yavaş anlam kazanıyordu benim için.O kim?O gölgenin sahibini bulmalıyım!Onunla konuşmalıyım.Kim olduğunu öğrenmeliyim.
Sevgili dostum…Onu bulmam çok önemli.Seni okumuş olabilir.Sen,ne kadar bu durumu,beni hak etmesende bir ucubenin günlüğüsün…Böyle bir risk almam başından beri hataydı.Benim tek istediğim bir dosta sahip olmaktı.Böyle bencilce davranmak istememiştim.Bunun için çok üzgünüm…




En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
18 Ağu 2009 14:08
usagi_836
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın

Avatar

Kayıt: 03 Nis 2009
Mesajlar: 200
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 10

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
usagi_836
Beni Görmeye Alışın
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
çok güzel bir bölümdü Gülücük Dağıtıyor emeğine sağlık yeni bölümü merakla bekliyorum Göz Kırpıyor Göz Kırpıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
18 Ağu 2009 21:18
ay savaşçısı büşra
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 29
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 820
Nerden: kitaplar diyarından
Teşekkür: 24

Durumu: Çevrimdışı

ay savaşçısı büşra
Süper Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
hımm biliyorum yeni bölümleri biraz geç yayınlıyorum ama anlayın yani.hem resim çiziyorum hem yazı yazıyorum hem de fanfic okuyorum.neyse bu bölümden sonra 1 hafta kadar yeni bölüm gelemeyecek çünkü taşınıyoruz.taşınır taşınmaz yeni bölümü vereceğim U_U
yeni bölüm:
Alıntı:

11.07.xxxx
Aslında sana yazmayı bitirecektim ve seni yakacaktım ama…yapamadım.Seni kanlı canlı olarak gördüğümden tek dostumu bırakamadım.Sen öyle işlemişsinki içime,olanları anlatmadan edemiyorum.Sana yazmayacağıma karar vermiştim.Benim gibi birisinin asla dostu olmamalıydı.Bunu uygulamaya başlamıştım.Ta ki son olaylar yaşanıncaya kadar.Tamam tamam,bütün her şeyi anlatacağım.Sana yazdığım son günün gecesinde o gölgenin kim olduğunu öğrenmek için dışarı çıktım.Gece dışarı çıkmak için mutlaka bir sebebin olmalıydı.Herkes yataklarında uyuyordu.Bir odada ben,Kate vebüyükannem kalıyorduk.Herkesin uyuduğuna kanaat getirdikten sonra geceliğimin üstüne bir kapişon giyerek gayet normal bir şekilde çıktım.Kapının yanına vardığımda büyükannem fısıltıyla bana seslendi.
--Gina,nereye gidiyorsun bu saatte?
--Lavaboya gidiyorum büyükanne.Midemi bozmuşumda biraz.Eğer geç gelirsem merak etmeyin beni oldu mu?
--Tamam canım.Ama fazla geç kalma,merakta bırakma bizi…
--Anladım…
Bu işte tamamdı.Büyükbabamgilin evinde tuvalet dışarıdaydı.-Aslında buradaki bir çok kişinin öyleydi-Bu yüzden kimse bana neden dışarı çıktığım konusunda hesap soramazdı.Hızlıca koştum.Issız yollardan geçtim.Yamacı gizleyen ağaçlarların arasından gecenin karanlığında hiçbir yere dikkat etmeden dikenlere takılarak geçtim.Yamaca çıkan küçük yokuştaydım.Ağır adımlarla ilerledim.Yamaçta yine o gölge vardı.Bu sefer farklıydı.Herşeyini seçebiliyordum.Bu Peter’dı.
--Ne işiniz var burada?dedim sinirle.
--Asıl bu soruyu size sormak lazım küçük hanım.Burası bize ait bir arazi.dedi şaşırarak.Sanki biraz da tetikte gibiydi.Son derece dikkatliydi.Bu durumunu anlayamıyordum.Hayrete düştüm o an.
--Üzgünüm bilmiyordum.Size ait olduğuna göre bir daha gelemeyeceğim demek bu.Müsaade ederseniz burada birkaç şeyim vardı alabilir miyim?dedim öfkeyle.Kaşlarını çattı.Sinirlendi sanki.
--SENİN NE DERDİN VAR DA BÖYLE DAVRANIYORSUN CADI?BEN SENİN BANA SALDIRMANI BEKLERKEN ÖZÜR DİLİYORSUN.SEN…Sen…sen…sesi gittikçe azaldı.İşte yine oluyordu.Yine bilmeden bir hata yapmıştım ve insanları öfkelendirmiştim.Nasıl oldu bilmiyordum?Ne yapmıştım tam olarak çözemedim.Ama gözlerim doldu.Haayııırr olamaz.Ruhumun ilk parçası…kimsenin bilmediği ve bilmeyeceğine de söz verdiğim parçam bana ihanet etmişti.Kendimi sıktım.Gözlerimden yaşın akmasına izin veremezdim.Arkamı döndüm.Gidecektim.Peter şaşkındı.Tam adımımı atacaktım ki Peter seslendi arkamdan.
--Dur,bekle…
--Ne için beklemem gerekiyor?Özür diledim yetmedi mi size?dedim biraz öfkeyle.
--Üzgünüm.Ben başka bir şey söyleyecektim.Daha yeni duyduklarınızı anlamadınız galiba…
Ahh onlar neydi.Anlamadım.Ben neden ona saldıracakmışım anlamıyordum.
--Bakın size bir şeyi izah etmem gerek sanırım.Siz ne olduğunuzun farkınızda mısınız?
--Ne?Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum!Lütfen açık konuşur musunuz?
--Tam tahmin ettiğim gibi…Siz bir cadısınız…
--Anladım,bu hakaret etmenin nazik biçimi oluyor galiba.dedim öfkeyle.
--Hayır.Yanlış anladınız.Siz gerçekten cadısınız.
--Bu imkansız,olanaksız…
--Sizce olanaksız mı?Kimsenin göremediği şeyleri görmek,akıl okumak ve hislerinizin bu kadar kuvvetli olması sizin cadı olmanızı olanaksız mı yapıyor?
--N-n-erden biliyorsun bunları?dedim hayretler içinde.
--Çünkü ben de doğaüstü bir varlığım.Şu an benim için hissettikleriniz neler?Öfke mi,kin mi,büyük bir düşmanlık mı?İçgüdüleriniz beni öldürmenizi söylemiyor mu size?
Aslında bu biraz gerçekti.Çok az bir öfke vardı.Ama o kadar şiddetli değildi.Sessizliğimi doğru yanıt olarak saymaması için cevap verdim.
--Pek değil…
--Ha?dedi şaşırmış bir şekilde.-Emin misin?
--Evet dedim meraklı bir biçimde.
--Olamaz…dedi daha bi şaşırarak.Gözleri büyümüştü.
--N-neden böyle dediniz?dedim.Hemen kendini toparladı.
--O kadar önemli bir şey değil…dedi.
--O zaman bana nasıl bunları bildiğinizi ve bizim ne olduğumuzu en açık biçimde anlatır mısınız?dedim.
--Tamam.Anlatacağım ama tek bir şartım var:Sakına sözümü kesmeyin.
--Peki…
--Öncelikle siz bir cadısınız ve bende bir bilinmeyen…bizim dışımızda 2-3 tane daha varlık vardır.Vampirler,kurtadamlar ve kara büyücüler.Bu dünyada –yani bizim dünyamızda- fark ettiğin gibi hep kötüler yer almakta.Kötü olmayan tek varlıklar bilinmeyenlerdir…Cadılar,bilinmeyenlerle sürekli savaş halindedir.Bunun sebebi cadıların bazı güçlerine karşı bağışıklığımızın olması…Cadılar,bu dünyadaki en güçlü varlık kabul edilmiştir.Yani bu dünyayı onlar yönetir.Yönetirken herkesin onlara bağlı olduğunu ve kimsenin ihanet etmeyeceğini bilmek isterler.Cadılar,diğer herkesin aklını okuyabilirken duygularını görüp yalan söyleyip söylemediğini anlarken biz de bu güçler işe yaramaz.Bu yüzden cadılar bize güvenmemektedir ve bizi öldürmeye yok etmeye çalışmaktadır.Ama bilinmeyenler de eli kolu bağlı oturacak kişiler değil.Onlar da kendilerini korumalılardı elbette.Ve savaşmaya karar kıldılar.O zamandan beri cadılar ve bilinmeyenler arasında bir savaş var.Ben,seni ilk gördüğümde cadı olduğunu sezmiştim.Beni hemen orada yok edeceğini düşünmüştüm ama yapmadın.Ayrıca burada elinde çok güzel bir fırsat varken de yapmadın.O zaman anladım ki sen hiçbirşeyin farkında değildin.Evet durum bundan ibaret.Sen bir cadısın ve ben de bir bilinmeyen.Şimdi istersen öldürebilirsin beni…
--Nasıl öldüreyim ki.Bir canlı dünyaya yaşamak için gelir.Yaşamı,kendi elindedir.Ölmeye hazır olduğu zaman ölüm gelip onu bulur.Ben bir kişinin ölümüne sebebiyet olmayı istemem ayrıca.
--Anlıyorum.
--Bu anlattıkların bana saçma gelmedi açıkcası.Çünkü hayatım hep kendimi doğmaması gereken birisi olarak değerlendirerek geçti.Ama şimdi,bu kontrol edemediğim güçlerin aslında bir açıklaması olduğunu gördüm.Artık kendim isimlendiremediğim bir varlık değilim.Bir cadıyım.İsim ne kadar ürkütücü gelse de en azından benim bir ismim var.Dünyada yalnız olmadığımı bilmek insana müthiş bir mutluluk veriyor…dedim.İçimden geçenleri söylemiştim.İlk defa bu kadar dürüst olmuştum.Peter’ın şaşkınlığı bir kat daha arttı.Aklıma bizimkiler geldi birden.
--Eyvah!Geç kaldım!diyerek hızla koştum.Hemen eve gitmeliydim.Eve vardığımda Güneş,dağların arkasından güne başlamak için uyarı gönderiyordu.Tanrım!Ne kadar kalmıştım yamaçta.Hızlıca tuvalete girip kapıyı kilitledim.Soluklanıp üstümü başımı düzeltirken bir eksik olduğunu fark ettim.Kapişonum orada kalmıştı.Ben böyle şaşkınlıkla bakarken kapı iki kere tıkladı.
--Deliğe mi düştün Gina?Bu Kate’in sesiydi.
--Tamam,çıkıyorum.
Çıktığıma gayet memnun olmuştu(doğal olarak).Gözleri üzerimde gezdi.Bir an duraladı.
--Sen,üzerinde lacivert kapişonun yok muydu?
--Yoo…Karanlık sana oyun oynamış olmalı.Ben bir şey giymeden çıktım…
--Hmmm…dedi düşünerek.Tam ortasından vurduğunun farkında değildi.Paçayı yırttım resmen.Odaya çıkıp üstümü değiştirdim.Bugün hiç uyumamıştım.Biraz atıştırıp uyumaya çalıştım.Akşam yine gezdik.Peter birkaç gün ortalıkta gözükmedi.Gizemli ama bir o kadarda açık birisi.Daha neler yaşanacak merak ediyorum doğrusu.Sevgili dostum,olanlar böyleydi.Ne kadar ağır da olsa yavaşça sindirmeye çalışıyorum.Sana yazmaya devam edeceğim.Artık farkına vardım sen ayrılamaz bir parçamsın…


yorumlarınızı bekliyorum bin gözle Düşünce



En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
23 Ağu 2009 0:12, Değiştirme: 23 Ağu 2009 12:25 (Toplamda 1 kere)
Sailor Star Fighter
Eternal Sailor Moon
Eternal Sailor Moon



Yaş: 28
Kayıt: 13 May 2009
Mesajlar: 2,601
Nerden: Eskişehir
Teşekkür: 249

Durumu: Çevrimdışı

Sailor Star Fighter
Eternal Sailor Moon
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
Çok güzel ama alıntı çizgilerini yapmayı unutmuşsun Kayan Gözler


Vinnie~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
23 Ağu 2009 1:04
ay savaşçısı büşra
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 29
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 820
Nerden: kitaplar diyarından
Teşekkür: 24

Durumu: Çevrimdışı

ay savaşçısı büşra
Süper Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
Sailor Star Fighter yazmış:
Çok güzel ama alıntı çizgilerini yapmayı unutmuşsun Kayan Gözler

hatırlattığın için saol hiç görmeyecektim yoksa O_O.



En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
23 Ağu 2009 21:06
prenses-usagi
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 29
Kayıt: 21 Ağu 2008
Mesajlar: 290
Teşekkür: 3

Durumu: Çevrimdışı

prenses-usagi
Sailor Moon Fan
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
çok güzel yazmışsın Hayranlık Besliyor devamını bekliyorum Hayranlık Besliyor


by Prenses Serenetty <3
Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
24 Ağu 2009 10:16
usagi_836
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın

Avatar

Kayıt: 03 Nis 2009
Mesajlar: 200
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 10

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
usagi_836
Beni Görmeye Alışın
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
çok güzel yazmışsın Hayranlık Besliyor Hayranlık Besliyor yeni bölümü bekliyorum Göz Kırpıyor Göz Kırpıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
25 Ağu 2009 14:02
hotaru-tomoe
Otaku
Otaku



Yaş: 27
Kayıt: 20 Tem 2009
Mesajlar: 371
Nerden: kocaman pemße ßir ßuluttan *-*
Teşekkür: 60

Durumu: Çevrimdışı

hotaru-tomoe
Otaku
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
harika olmuş=)bnde yeni bölümleri bekliyorum=)


aşk o *-* kimse beni bu adamın 30 yaşında olduğuna inandıramaz XD özellikle de kaspiyan rolündeyken u.u
Ben Barnes iz lav *-*

By İrma *-*
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
26 Ağu 2009 17:47
ay savaşçısı büşra
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 29
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 820
Nerden: kitaplar diyarından
Teşekkür: 24

Durumu: Çevrimdışı

ay savaşçısı büşra
Süper Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
çok uzun süre olmuş yeni bölüm eklemeyeli yahu Çıldırmış Durumda bayramdı,okuldu derken anca yazabildim valla Çıldırmış Durumda zaten defterimde gitti T_T neyse sevgili okuyucularımı daha fazla bekletmeden yeni bölümü veriyorum:
Spoiler:

yorumlarınızı sonsuz sayıda gözlerimle bekliyorum,lütfen okuyan arkadaşlarım yorum yapın.yorum yapın ki eksiklerimi görüp düzelteyim U.U



En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
08 Ekm 2009 16:26
(dolunayperisi)
Yeni Üye
Yeni Üye



Yaş: 27
Kayıt: 07 Ekm 2009
Mesajlar: 41
Cinsiyet: Kız
Nerden: Dünyadan :)
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

(dolunayperisi)
Yeni Üye
cadı kazanı(bir cadının günlüğü) Konu: Yanıt: cadı kazanı(bir cadının günlüğü)
Alıntıyla Cevap Gönder
ilgi çekici olmuş beyendim yani bölümleri bekliyoruz

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
08 Ekm 2009 16:31
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: 1, 2, Sonraki
1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 29 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız