Efsun Öğretisi & Yabancı
Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
SaILoRSuN
Senshi
Senshi



Yaş: 38
Kayıt: 09 Hzr 2007
Mesajlar: 3,842
Nerden: Güneş'in Yüreğinden
Teşekkür: 820

Durumu: Çevrimdışı

SaILoRSuN
Senshi
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Efsun Öğretisi & Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
Sevgili Venüs Ailesi,

Beni de Lord Kunzite'yi de tanırsınız.İkimizin de son zamanlarda devam ettirdiği iki hikaye mevcut: Benimki -> Efsun Öğretisi, Kunziteninki -> Yabancı...İstedik ki iki hikayeyi okuyanlara da hoş bir sürpriz olsun...Pekala pekala fazla uzatmıyorum ve sürprizimizi şu şekilde açıklıyorum:

İki farklı boyut, iki farklı gezegen, iki farklı güç...İnsanlar onların başından geçenleri her gün biraz daha öğreniyorlar; sırlarına her sayfada biraz daha şahit oluyorlar.Yine de her şeyin ve herkesin bir de geçmişi vardır. Sizin de gelecekte uzaklaştığınız, geçmişinizde kalan iz bırakan biri ya da bir anı yok mudur? Şimdi siz de şu an bambaşka yollarda ilerleyen iki kişinin geçmişte yollarının kesiştiği anda ortaya çıkan bir anıya şahit olacaksınız. Kutsal Hanım ve Yabancının anısına...

Ortak hazırladığımız kısa hikayeyi beğenmeniz umuduyla.

SaILoRSuN & Lord Kunzite


Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
16 Mar 2010 15:38
Lord Kunzite
Lanetli
Lanetli



Yaş: 38
Kayıt: 26 Oca 2009
Mesajlar: 1,729
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Savaş Lordlarının Ülkesinden
Teşekkür: 741
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

Lord Kunzite
Lanetli
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi & Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
Sevgili Venüs Ailesi,

Değerli yazarımız ve arkadaşımız Sailorsun'ın açıklamasının üzerine bişey demek zaten olmaz o en güzel şekilde anlatmış. Zaten anlatımının çok güzel olduğunu her fırsatta söylerim. Ortak Bölümümüz umarım hoşunuza gider. Bu bölüm tamamen geçmişi anlatmaktadır.
Yarısı bitti arkadaşlar bir hafta içindede diğer yarısını bitirip huzurlarınıza sunmaya kararlıyız.
Fazla konuşmayalım...işte karşınızda Sailorsun ve Lord Kunzite Özel Bölümü
Keyifle okuyup yorumlarınızı esirgemeyeceğiniz umuduyla...



“Yol ayrımlarıydı bizi bir araya getiren
Yol ayrımları birleştirdi yollarımızı
Biz kaçarken korkularımızdı kovalayan bizi
Şükürler olsun mu demeliyim, maalesef mi?
Bilemezsin ne şanslıyım seni tanıdığıma
Bilemezsin ne acı seni tanımak
Birleşen yollar yine ayırıyor bizi
Çünkü rahat bırakmıyor karanlık ruhlar peşini
Ve bırakmayacak elemli yürekler peşimi
Ayrılan yollar, savaştıklarımızdı birleştiren bizi
Ve yine ayırıyor yollarımızı diğer ayırdıkları gibi
Ve ikimizin kederinde bir hatıra daha oluyoruz ayrılan yollarda”
Donuk kahverengi bakışları sınıfta okunan şiirle dolmuştu.Kimse ağladığını anlamasın diye yüzünü yere eğdi ve son ders saatinde hocayı dinlemekten bıkmış numarası yapmaya başladı.Oysa içinde şiirle birlikte garip duygular kendini göstermeye başlamıştı.Saçını yeni tanıştığı arkadaşının beğenmemesi üzerine bugün topuz yapmaya karar vermişti ama şimdi saçını farklı toplamış olmayı diledi yüzünü örtebilmek için.
-Beni dinliyor musun Palomita?, diyen öğretmeninin sesiyle titreyerek derin düşüncelerinde sıyrıldı.
-Hayır efendim!Yani..E…evet efendim!
- Sen kendinde misin kızım?, öğretmenin şüpheli bakışlarının yanında şimdi de sınıfın garipseyen bakışları yoğunlaşmıştı.
- Hayal dünyasına dalmıştır sanırım efendim…yine…, Hina Palomita’nın kendi kendine hayal kurması huyundan da hoşlanmamıştı ama garip bir şekilde yine de Palomita ile arkadaşlık etmeye devam ediyordu.Dört yıl boyunca bu arkadaşlığın süreceğinden şüpheliydi Palomita.
-Ben..şiiri çok beğendim de..efendim…kim böyle hüzünlü bir şiir yazmış olabilir diye düşünüyordum.
Öğretmen kızın daha mahcup hale gelmesini istememişti üstelik bu dersi de boşa geçirmek olurdu.Bu noktadan yakalayarak konuyu değiştirdi.
-Sence nasıl biri olabilir Palomita?
-Bilemiyorum…
-Korkağın biri olmalı!, diye yorum yaptı en köşeden kısa saçlı bir kız, bir şeylerden kaçıyor ve mutluluğu bulmasına rağmen yine ondanda ayrılıp kaçmaya devam ediyor.
Palomita nedense liseye başlayalı sürdürdüğü sessizliğini kendinden beklenmedik şekilde bozmuştu:
-Bence çok cesur biri!, zaten herkesin donuk bakışlı olarak tanıdığı kız gözlerini sinirle kısmıştı, kaçmıyor kovalanıyormuş!Üstelik kovalayanlarla savaşıyormuş! Hatta…tüm zorlu hayatında hep seçimlerini karalılıkla tüm acıları çekerek yapmış! Bana kalırsa…, kızgın sesi hüzünlenmişti, bu yüzden hem şükürler olsun hem maalesef diyor. Hayatındaki bunca şeyin arasında kendi gibi ve onu anlayan biri ile tanıştı…bu nedenle mutluydu ama…ondan ayrılırken ya da onunlayken olabilecek şeyler ona acı veriyordu…bu nedenle bir seçim daha yaptı ve o kişi ile yollarını ayırdı…istemese de… böyle biri yazmış olmalı, değil mi efendim?
Öğretmen ne diyeceğini bilemez haldeydi.Bu sessiz kızdan böyle duygusal ve farklı bir yorum beklemiyordu.Yine de sonunda gülümsedi:
-Haklısın…,dedi, öyle biri olmalı…
-Ne yani siz de mi bilmiyorsunuz efendim?, dedi bir oğlan gülerek.
-Bu kayıp kıtanın efsuncusu diye bir lakap kullanarak yüz yıllar öncesinden çevrilen çok önemli bir şiirdir, Piotr! Tarihçiler, edebiyatçılar ve hatta birçok sosyal bilimci bunu bir efsane olarak kabul eder.Bazen anlatılanlar kişilerden daha önemlidir.Bazense kişiler ağızlarından çıkan boş laflar kadar gereksizdir bu tip efsaneleri dinlemeye.Öyle gereksiz insanlar tabiyki aramızdan ayrılabilir yanında bir disiplin cezası eşliğinde!
Piotr’a sinirlenen öğretmen Palomita’nın halini unutmuş gibiydi.Hızla masasına döndü bir süre sessizce bekledi sakinleşmek için ve sınıfa baktı:
-Hepinizin geleceği belirsiz çocuklar.Yollarınızın çok başındasınız.Kaderinizin neyle yazıldığı hiç belli olmaz.Ama bilmeniz gereken en önemli şey doğru bildikleriniz için yüreğinizin sesini dinleyerek savaşmaktır.Her birinizin içinde gizli kalmış bir güç var ve gittiğiniz yolda o güce güvenmek zorundasınız.Ulaşmak istediğiniz şeyler uğruna çabalamak ancak o zaman anlamlı olacaktır.
Gençleri bir kısmı bu sözleri önemsememiş bir kısmı kafa yormaya koyulmuştu neticede gençlikleri sonucu dersten çıktıklarında bu yoğun konuşma kafalarından uçup gitmişti.
Sadece Palomita hala şiiri düşünüyordu.Hatta o kadar çok düşünüyordu ki Hina ona iyice kızmıştı hayalperestliğinden dolayı o gün.İşler bundan sonra daha garip bir hal almaya başlamıştı.
Bir yıl kadar önce keşfettiği kafe olan Nötr’e gidip bir şeyler karalamaya koyulmuştu.Silvia isimli hoş bir çalışan da onun yazdıklarına dikkat etmiş ve Palomita ile zaman içinde bu yolla arkadaş olmuştu.Silvia Palomita’nın yazdıklarını okumaktan zevk aldığını belirtiyordu ve yazdıkları hakkındaki diğer düşüncelerini de anlatıyordu ama onu üzen tek nokta hiçbir zaman Palomita’nın hikayelerini tamamlayamamasıydı.Tüm sevgisiz geçen ve abisi etrafında dönen hayatı yüzünden ve kimseye anlatamadığı hayallerinin yoğunluğu Palomita’yı frenliyordu.Sıradan ve anlamsız bir hayata saplanıp kalmıştı.
Yine böyle yarım kalan hikayenin hüznü ile denizin kenarındaki kafeden dışarıya dalmış o şiiri düşünüyordu ki yanına Silvia geldi.Palomita’nın buruşturup attığı kağıda baktı.
“Yükselen savaş kalelerini görebiliyordu genç kız.O kaleler ki fethi imkansız olarak nam salmıştı diyarlara.Ve bu savaş kalelerinin hükmettiği şehir ona kucak açan ormanın ortasında varlığını devam ettiriyordu.Bu diyarda en güzeller ve en yakışıklı varlıklar olarak kendilerini gören bir ırk yaşardı.Ancak onlar güzellikleriyle ya da yakışıklılıklarıyla değil savaş sanatlarıyla hayatlarını süslemişlerdi.Genç kız buraya geleceğini sanki hissetmişti çok öncesinden.Korku ve heyecan bedenini sarmıştı.Oraya gitmek için ormanda ilerliyordu.Ağaçlar seyrekleşmeye başlamıştı ve şehir iyice görülür bir hal almıştı ki peşinden gelenlerden kurtulamadığını hissetti.Daha doğrusu sanki içindeki başka biri bunu hissetmiş gibiydi.Ve o sesin sahibini duydu zihninde “Sen benim sığınağımsın artık insanoğlu” . Sesin sahibinin sesi o kadar sıcak bir duygu yayıyordu ki genç kız hemen orda ona bedenini vermeye hazırdı. Yine de sorgulamadan edemedi meraklı kız: “Kimsin sen?Neden benim bedenimi istiyorsun?”
“Ben…” derken daha başında hikaye yarım bırakılmıştı.Diğer kağıtların incelediğinde bu başlangıcın çeşitli versiyonlarını yazdığını ama hepsinin yarım kaldığını gördü Silvia.
-Bu hikayeyi yazmayı çok istiyor gibisin…neden yarım bırakıyorsun?
Palomita’nın gözlerinin altı çökmüştü.Biriyle paylaşma isteği için yiyip bitiriyordu.Haftalar geçerken Hina onun hayatının her anında olsa da onunla bile paylaşmak istememişti ama burada şu anda Silvia ile paylaşmak istiyordu her şeyi:
-Bu sadece bir hikaye değil…, yorgun gözlerini ovuşturdu, sürekli uykumu bölen bir rüya…hep bu kadarını görüyorum.Ve o sesi duyuyorum ama kim olduğunu öğrenemiyorum…Bir de…
-Bir de ?
-Uzaklarda…beni kovalayanlardan kaçarken uzaklarda bir adam görüyorum…Hayal meyal zihnimde.Offf çok yorgunum!
Silvia kız için endişelenmişti kızın kafasını okşadı bir abla edasıyla: -Eve git ve biraz dinlen. Eminim her şey yolunu girecektir., yine de söylediklerine kendisi bile inanmıyordu gibiydi.
Silvia’nın dokunuşu Palomita’ya huzur vermişti sanki.Onun yanında kendini hep rahatlamış hissediyordu.Silvia’nın tavsiyesini dinleyip eve gitmeye karar verdi.Ama kafeden eve gitmek kadar güvenli ve basit olan minik yolculuğu bambaşka bir hal almak üzereydi.
Başına inanılmaz bir ağrı saplandı ve o kadının sesini duydu zihninde “Artık vazgeç! Tek kaçış yolum sensin…Bunu istemezdim Palomita.Sana zarar vermeyi istemezdim ama tek çarem sensin!Özür dilerim…”
-Sen – kim- neden- AAAAAAHHHHH!!!!
Palomita’nın başındaki ağrı öyle bir hal almıştı ki , kendini tamamen kaybetmişti.Acıyla koşuyordu.Ama koştuğu yer evin yolu değildi.Palomita kaldırımdan aşağı yamaç şeklinde inen kayalıkları şiddetle döven denize doğru atlamıştı.Acıdan sıktığı gözlerini düşerken açtığında ise artık herkesin tanıdığı Palomitia değildi:
-Ben Kutsal Hanımım…ve artık ikimiz birbirimize bağlıyız.Sen benim sığınağımsın artık insanoğlu…”
Kendine geldiğinde gözlerini kırpıştırarak etrafına baktı.Sık ağaçların olduğu bir ormandaydı.Ellerini inceledi ve yüzüne dokundu.Üstünde okul üniforması vardı.Başka birinin bedeninde olmanın garipliği ve ürkütücülüğünü yaşıyordu ama bununun kat kat üstünde acılar yaşamıştı ve hatta yaşıyordu kendini bildi bileli hatta onun konumunda olan birçok kişi de yaşamıştı onun yaşadıklarını. “Üzgünüm…” diyebildi karanlıklar içinde kaybolmuş Palomita’nın ruhuna…
Sık ormand ilerlemeye başladı ağır adımlarla.Palomita denize acı nedeniyle bilinçsizce kendini attığında gücünü kullanarak başka bir boyuta gelmişti kutsal Hanım.Planı böyle değildi ama hem başka bir boyuttan alınmış bir beden hem de o benden de tekrar farklı bir boyuta gitmek iyi bir fikir gibi gelmişti.Böylece onun izini artık bulamazlardı.Böylece kendi gezeninde içine düştüğü umutsuz durumdan kurtulmuş , gezegeni de ondan kurtulmuş olurdu. “Konsül çılgına dönmüş olmalı” diye mırıldandı yeni sesi yüzünden sanki biri ona olanları anlatıyor gibi geliyordu. “Slithliam…Onun nereye kadar maskesinin ardına saklanabileceğini bilmiyorum.” Başını gök yüzüne kaldırdı ve hüzünle gülümsedi “Zainin…Benim gümüş efsuncum…Kalbini o kadar çok kırdım ki artık beni sevebileceğini sanmıyorum. Yine de…” yabancı gözlerden ilk gözları dökülmüştü “…ben seni sevmeye devam edeceğim umutsuzca.” Gözlerini şaşırarak sildi “Uzun zamandır ağlamamıştım.Bu insanoğlunun kalbi çok hassas olmalı.” Kararlı bakışlar aldı sonra hüzünün yerini “her şeyin daha kötü bir hal almaması için içimdeki karanlığın güç kazanmaması için…gezegenim için…halkım için…her şeyi geride bırakmak benim sorumluluğum.”
Bir süre daha yürüdü sessizce. Manzara değişmeye başlamıştı.Yükselen savaş kalelerini görebiliyordu Kutsal Hanım.O kaleler ki fethi imkansız olarak nam salmıştı diyarlara.Ve bu savaş kalelerinin hükmettiği şehir ona kucak açan ormanın ortasında varlığını devam ettiriyordu.Bu diyarda en güzeller ve en yakışıklı varlıklar olarak kendilerini gören bir ırk yaşardı.Ancak onlar güzellikleriyle ya da yakışıklılıklarıyla değil savaş sanatlarıyla hayatlarını süslemişlerdi.Kutsal Hanım buraya geleceğini biliyordu.Tam planladığı zamanda olmasa da bir şekilde yolunun buraya düşeceğinin farkındaydı.Olacaklara bedenin sahibini rüyalarında hazırlamak istemişti.Oraya gitmek için ormanda ilerliyordu.Ağaçlar seyrekleşmeye başlamıştı ve şehir iyice görülür bir hal almıştı ki peşinden gelenlerden kurtulamadığını hissetti.Rüyasından farklı olarak içindeki ses artık Palomita’nındı.Bir çırpınışla daha seslendi derinlerden genç kız. “Kimsin? Bana ne yaptın? Neden?” Kutsal Hanım çaresizlikle çırpınan kız için üzgündü ama yok olmadan iyice anlamasını istedi ve tekrarladı “Sen benim sığınağımsın artık insanoğlu” . Palomita Kutsal Hanımın sıcaklığına kendini kaptırmış ve bedenini ona teslim etmişti. “Artık çırpınma lütfen.Acı çektirdiğim son kişi olacaksın. Derinlerde huzurla uyu…”ve Palomita güçsüzce ruhunu da teslim etmişti efsunlu ruhun onu derinlere gömüşüne.Son çırpınışı da işe yaramamıştı.”
-Artık hızlansam iyi olur , dedi ardına gayri ihtiyari bakarak, sanırım konsülü hafife almışım…efsunlarını hissedebiliyorum.Yakında Qéstian ve dwerkleri buraya gelirler.Umarım savaş lordları umduğum gibi bir tavır sergilerler.
Diyerek ormanın kollarından kurtulmak istercesine koştu. O genç bedenin kalbide duyguları gibi hemen tepki veriyordu. Sanki yerinden çıkacak gibiydi. Birden durdu ,hala ormandaydı. Bir şarkı duyuyordu tam kalbine işleyen annesinin anlattığı masallar kadar tatlı , bir sevgilinin kolları gibi huzur vericiydi. Gözlerini kapattı sanki bir an hayat durmuştu onun için. Herşey gitmişti aklından. Kollarını iki yana açtı kendini şarkıya teslim etmişti. O kadar derinden o kadar yürekten söyleniyorduki � peşinde onu yok etmek için gelen bir kişiyi bile kendinden geçirmeyi başarıyordu. Şarkı bittiğinde oda tatlı rüyasından uyandı gözlerini açtığında peşindeki mahlukların ayaklarının hemen dibinde cansız yattığını gördü. Bedenlerine oklar saplanmıştı. Hala hayatta olması burda dostane şekilde karşılanacağına dair umutlar veriyordu ona. Birden hemen arkasında siyahlar içinde biri belirdi. Kapşonlu pelerin giyiyordu ve yüzü görünmüyordu. Yarı cesur yarI ürkek bir ifade ile seslendi
- Hayatımı kime borçluyum
- Bize hiçbirşey borçlu değilsin
Aldığı sert sesli cevap o narin bedeni bir kez daha titretmişti. Kutsal hanım bedeni kontrol etmekte zaman zaman zorlanıyordu. Ağaçlardan teker teker inen arkadaşları da ona benziyorlardı. Dış görünüşleri insana benzeyen varlıklar Palomita yı çebmere aldılar.
- Bu mahluklar neden arkanda
- Uzun bir hikayem var
Bu kısa cevapların onları sinirlendirdiğini hissedebiliyordu. Sessizliği bozan sonradan gelen birinin olgun sesi olmuştu.
- Dostlarımın davranışı içgüdüseldir. Onların kusuruna bakmayın�
��Anlıyorum �� dedi Kutsal Hanım gözü yerdeki mahluklara kaçtı. ��Benimkide içgüdüseldi�� der gibiydi. Son gelen kişi elini göklere kucak açan kalelere uzatarak
- Savaş Lordlarının Ülkesine Hoşgeldiniz
Soğuk karşılama sonrası bu beyefendi tavır hoşuna gitti. Yüzü güldü gözleri parladı. Yavaşça sonradan gelen adama yaklaştı ve elini uzattı. Kutsal Hanım olduğumu bilmeleri gerekmiyor diye düşündü. ��Adım Palomita�� dedi. Siyahlar içindeki savaşçı kapşonunu indirdi Palomitanın elini kibarca kavrayarak öptü.
- benim adımda Yabancı Leydim� tanıştığıma çok memnun oldum�
Arkasındakilerde kapşonlarını indirdiler. Alaycı ifadelerle �işte gene başladı� dedikleri duyuluyordu. Kendini yabancı diye tanıtan adam pelerinini çıkartıp Palomitanın garip giysisini tamamen kapattı sonra kolunu uzatmıştı. �size şehre kadar eşlik etmek bana onur verir� dedi. Palomita iyice ısınmıştı bu adama bir az önceki şarkı gibiydi tüm dertler , sıkıntı ve kederler uçmuştu bu ülkede. � o onur bana ait� diyerek Yabancının koluna girdi. Neden kendi pelerinini verdiğini anlamak istiyorduki üstünde dünyadan bir insanoğlunun okul üniforması olduğunu hatırladı.Ormandan çıkarak şehre doğru yürümeye başladılar. Ormandan bakıldığında sadece kaleden ibaret olduğu sanılan ülkede çok geniş Pazar alanları vardı. insanlar buralardan alış veriş yapar hanlarda eğlenirlerdi. Bu pazarlar haftanın her günü açıktı. Şehirn esrarengiz büyüsünden bir an kurtulup yabancıya döndü Palomita heyecanlı bir sesle
- bir şey gözlemledim Lordum
- lütfen paylaşın
- ülkenizde hiçbir yerde dilenen yada açlık çeken insan göremiyorum bu ne kadar sevindirici
- teşekür ederim yuvasız yetim yada yardıma muhtaç insanların kalelerimizde sınırsız konaklama hakları vardır Leydim o süre içinde tüm istekleri kalelerden karşılanır.
Palomita bir kez daha hayranlık içinde kalmıştı. Eğer yer yüzünde bir cennet varsa oranın burası olduğunu düşünüyordu burda insanlar aç değildi, açıkta değildi,yetim değildi. Etrafını gözlemlemeye devam ediyordu. Her köşe başında kılıç , mızrak ve diğer savaş aletleri yapan tamir eden küçüklü büyüklü dükkanlar olduğunu gördü. Cennet fikri biraz zedelenmişti sanki. Ama birşeyden emindi Efsanelerde en güzel ve en yakışıklı ırk olarak tasfir ediliyorlardı. Bu ünlerini son harfine kadar hak ediyorlar diye düşündü. Özellikleri kızları ve hanımları olağan dışı bir güzellikteydiler. Diğer dostları yanlarından ayrılmışlardı. Yabancıyla baş başaydı.
- arkadaşlarınız nereye gitti
- tekrar ormana dönmeleri gerek. Son zamanlarda sınırlarımızda değişik vardlıklar gözlemliyoruz.
Geziden aldığı haz bu sözle kesildi. �ne gibi� dedi
- bugün peşinizden gelenler gibi leydim�ama artık kaçmanız yada endişelenmeniz gerekmez.Evrenin en güvenli yerindesiniz.
Palomita artık emin olduki burası gelebileceği en güzel yerdi. Onlar savaş lordlarıydı kızı erkeği fark etmiyordu hepsi savaşçıydı. Kaleler arasında en iri ve büyük olanına doğru yaklaşırken Palomita kadın savaşçılardan düşmanca bakışlar görüyordu. Başını öne eğerek sadece kaleye odaklandı. Yabancının tatlı sesi bir kez daha onu rahatlatmıştı
- kadınlarımızın kıskançlığı sizi korkutmasın
- çok tehlikeli görünüyorlar
- siz onlara aldırmayın.
Güzel şehir turundan sonra ana kaleye gelmişlerdi. Savaş lordlarının en büyüğünü görmeye gidiyordu. Yüce Savaş Lordu ihtişamlı tahtına hakkını veren biriydi. Yabancı ve Palomita Kralın önünde durdular
- ülkeme hoşgeldiniz
- teşekür ederim
Palomitanın gülen yüzünün arkasında anlatılmayı beklenen şeyler vardı. bazılarıda beklentiydi. Biraz küçük çaplı sohbetten sonra ana konuya geçildi.
- Değerli Kralım bana gösterdiğiniz bu misafirperverlik inanın yapacağınız yardımlardan daha değerli.
- Söyle bana genç leydi�bana sadece ne istediğini söyle�
- savaş lordlarının bana kaderimi söylemesini istiyorum
Kralın bakışları biraz düştü yabancıya bakıyordu. Sonra palomitaya döndü.
- biz savaş lordlarıyız leydim. Kahin değil
-yinede içimde bana yardım edeceğinize dair bir umut var
Kral bu ısrarcı tutuma karşı koymamıştı
- yabancı onu kızkardeşine götür. Leydimin geleceğinden bir kısmını ona göster
- emredersiniz �lütfen beni izleyin leydim
Palomita bu kibar davranışlar eşliğinde salondan ayrıldı. Uzun koridordan geçtiler ve başka bir odanın kapısına geldiler. Yabancı kapıyı çalmadan girmişti. Palomita bu davranış karşısında çok şaşırdı. Çekine çekine içeri girdi.
Yabancı: güzel kızkardeşim ve leydim neler yapıyor
Koruyucu: �
Yasemin: merhaba benim ismim yasemin,
Palomita: merhaba�bende palomita
Yasemin: memnun oldum�yabancımla tanışmışsınız.
Palomita: sanırım siz birliktesiniz
Yasemin gülerek yabancının koluna girdi.
Yasemin: evet�o benim
Palomitanınde bir aşk ilişkisi vardı. biraz hüzünlendi.
Yabancı: gel buraya leydi palomita gel ve koruyucu sana geleceğini anlatsın
Palomita koruyucunun karşısına oturdu. Koruyucu elleriyle palomitanın ormanda kaçarken yaraladığı kolunu tuttu bir süre sonra palomitanın kolu düzelmişti.
Palomita: olamaz� sizin iyileştirme gücünüz var
Koruyucu: neyse şimdi bir bakalım.
Koruyucu ellerini palomitanın şakağına dayadı. Karartılar içinde kırmızı sahneler görüyordu. Bir süre sonra o kırmızıların dökülen kanlar olduğunu gördü. Koruyucu ellerini çekerek korku içinde yabancıya döndü
Koruyucu: ölüm görüyorum
Palomita: ölümmü. Kimin ölümünü
Koruyucu: (palomitanın gözlerine bakar) seninkini�sadece 7 günün var
Yabancı koruyucunun yanına gitti. �daha fazla detay yokmu� dedi koruyucu tekrar ellerini kendi şakaklarına götürdü.
Koruyucu: bir ülke var� birde topluluk. Topluluk ve ülke arasında bir anlaşma var. Amaçları palomitayı öldürmek. Ülkenin büyücüsü tarafından ölüm büyüsü yapılmış.
Koruyucu tekrar gözlerini açar
Yabancı: bunlar sana ne ifade ediyor leydim
Palomita: topluluk dediğin beni arayan konsüldür burdan bir ülkeyle iş birliği yapıp beni öldürmeye çalıştıkları ap açık
Yabancı: ülkeye gelince�.sanırım tahmin ediyorum�
Palomita: �lütfen söyleyin
Yabancı: Sadece bir ülke bize karşı savaş açabilir. Ya da bize sığınan birine ulaşmak için bir anlaşmayı kabul edebilir. Avcılar ülkesi.
Koruyucu: ancak ölüm büyüsü için mutlaka kurbandan bir saç teli alınmalı. Bunu nasıl başabildiler
Palomita: sanırım ben tahmin ediyorum�bu büyüden kurtulmanın bir yolu yokmu lordum
Yabancı: tek yolu büyüyü yapanı öldürmek. Bir haftamız var
Palomita: �
*
Palomita ve Zainin hararetli bir hazırlık içindeydi.Palomita’nın daha doğrusu hem palomita’nın hem de kutsal hanımın hayatını kurtarmak için sadece bir haftaları vardı.Kutsal Hanımın canı bu duruma oldukça sıkılmıştı.Kendi hayatının riske girmesinin yanı sıra masum bir kızı da boşuna bu duruma sokmuş olmuştu.başka bir bedene geçebilirdi ama büyük ihtimalle bu kızı ölümle baş başa bırakmaktan başka bir sonuca ulaşmazdı.Üstelik büyünün onun peşini de bırakacağı şüpheliydi.Dolayısıyla şu durumda yapılabilecek en doğru hareket büyücüyü yok etmek olacaktı.Üstelik avcılar denen ırkın bulunduğu ülke bu yolla büyük ihtimal konsülle anlaşma içine girmişti.Konsül Kutsal hanımın peşinde olsa da bu anlaşma garipti çünkü konsülün amacı kutsal hanımı canlı yakalamaktı.Eğer kutsal hanım ölürse yerine yeni bir kutsal hanım ya da efendi evreni herhangi bir yerinde olacagelecekti.Bu da tüm izi kaybetmek olurdu.Yine de biri bu boşluktan yaralanarak kendince planlar yapmış olmalıydı.Bunun kim olacağı hakkında ise hiçbir fikri yoktu.Palomita’ya seyahatlerine uygun kıyafetler verilmişti.Okul üniformasından kurtulmuş siyah asimetrik etekli üstü demirlerle süslenmiş savaşçı tarzı yansıtan bir elbise ve buna uygun siyah bir pelerin giymişti.Birkaç silah da vermişlerdi kıza güçlerini tam olarak bilmedikleri için.
Palomta hazır yabancı yı bekliyordu ama yer yer Yaseminin sorgulayıcı bakışlarına maruz kalıyordu.kendisi onun gibi aşık olduğu gümüş efsuncusuna sarılma fırsatı bile bulamamıştı. Buna nedenle bu kadının kıskançlığına laf etmiyordu.Aşkın her halini yaşasın diye geçirdi içi ezilerek.Sonunda yabancı da gelmişti.Yasemine sarılıp bir öpücük kondurdu.
-Gidelim mi?, dedi Palomita gülümseyip.
-Birini daha bekliyoruz, derken beklenen kişi de gelmişti.Yabacının ikiz kardeşi olan yolcu da onlara avcılar ülkesinde yardımcı olacaktı.Palomita’ya referans verdi nazikçe Yolcu.Yabancıya göre ılımlı bir kişiliği var gibi görünüyordu.
-Artık gidebiliriz, dedi yabancı ve üç yoldaş avcılar ülkesine doğru ilerlemeye başladılar.
-Palomita ilginç bir isim, dedi avcılar ülkesinde sessizce ilerlerken Yolcu.
-Bence de, diye mırıldandı kutsal hanım
-Efendim?
-yok bir şey diye gülümsedi, isim işte…
Yabacı ve yolcu bakışmışlardı .Soonra yine etrafı dinlemeye yönelttiler dikkatlerini.
-ŞİMDİ! SALDIRIN!
-Pusu!, diyerek kılıçlarını çekti yabancı.
Grup oldukça zorlu bir mücadeleye girişmişti.Hem avcılar hem de Qéstian ve dwerkleri etraflarındaydı.Büyük ihtimalle kutsal hanımın efsununu bildikleri için Qéstian’lar yardımcı olmuştu …dwerkler ise tam yerleri tespitte bir köpek gibi iz sürmüş olmalıydılar.Burası avcıların ülkesi olsa da yabancı ve yolcunun iyi koruması altında tek açıklama buydu aklına gelen.
-Kutsal Hanım’a zarar vermeyin!, diye insanımsı görüntüye sahip olan iz sürücü Qéstian
-Merak etmeyin, demişti avcılardan biri çarpık bir gülümseme ile, bizim asıl istediğimiz diğerleri zaten.
Kutsal Hanım’a efsun yapmaktan başka seçenek bırakmamışlardı.Tam ağzından sözcükler çıkacaktı ki Yabacı başını hayır anlamında salladı.Yabancı ve Yolcunun bir planı var gibiydi.Nedense gittikçe de az çaba sarf ederek savaşıyorlardı sanki.Kutsal Hanım anlamıştı yapmak istediklerini.O da onlara uyum sağladı ve sanki zorlanıyorlarmış ki savaşın neticesinde yakalanmışlardı.
-Kutsal Hanımı alıp gidelim! dedi Qéstian
-Önce ülkemize gideceğiz , diye çıkıştı avcı, büyücü kadını görmeden gidemezsiniz.
Böylece avcıların merkezine doğru götürülmeye başlamışlardı.Yabancı sessizce baktı Palomita’ya
-Kutsal Hanım , ha?
-…
-Kaçak prensesin oyuncağı mı olduk yani, dedi sinirle Yolcu.
-Hayır, dedi kız başını eğerek, ben sadece yeni bir hayat istedim ama sanırım bu lanetli hayatımdan kurtuluş yok.Bu bedenin sahibini de boşuna bu hale getirmiş oldum.
-Demek bir de başka birinin bedenini kullanıyrsun?Ne kadar bencilsin…savaşına masumları katmak…
-Anlayamazsınız, dedi ağlamaklı bir halde kız, ben hiçbir zaman kendim olmadım zaten.Başkalarının isteği üzerine kullandım güçlerimi bedenimi kalbimi…kaçmamın sebebi sadece yeni bir hayat değil artık kalbimi onların istediği gibi kullanamamam.
-Gönül işleri her zaman olayları maf etmiştir. Biz bu durumlara düşmeyiz , dedi Yabancı arada onları duyup duymadıklarına bakıyordu.
-Benim üzerimdeki etkisi çok daha kötü, dedi Kutsal Hanım, bu yüzden uzaklaşmalıydım yoksa bu sevgi sadece bana değil sadece benim gezegenime değil evrenin birçok yerine zarar verecek.Duyguları siz tercih etmediğiniz için karıştırmıyorsunuz hayatınıza ben ise yasaklıyım.Sevginin sonucu karanlık duygular demek benim için.
-Bu da ne demek-
-KAPAYIN ÇENENİZİ!, diyerek Qéstian’lı hepsi bayıltan bir efsunu barındıran bayıltıcı bir toz attı üstlerine.Kutsal Hanım bayılırkense ağaçlarına ardından tanıdık onu gizlice her şeyden koruyan buz mavisi gözleri görmüştü kendi kendi mırıldandı “Hala beni gizlice koruyor musun?”






Olmuyor....Sürekli Çevremdekilere Zarar Vermekten Bıktım...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
16 Mar 2010 15:46
irma
Moderator
Moderator



Yaş: 28
Kayıt: 05 Ekm 2009
Mesajlar: 1,503
Cinsiyet: Kız
Nerden: <-- şurdan.
Teşekkür: 486

Durumu: Çevrimdışı

irma
Moderator
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
way en iyi yolu bulmuşsunuz
Yabancı ve efsunöğretisine aynı anda yetişemiyordum ...... Kahkaha Atıyor Kahkaha Atıyor Şaşırmış Durumda Şaşırmış Durumda Çok harikaaaa


Angel Beats!
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
16 Mar 2010 17:00
Vinnie~
Lanetli
Lanetli



Kayıt: 14 Oca 2010
Mesajlar: 1,557
Teşekkür: 632
Uyarı: 1

Durumu: Çevrimdışı

Vinnie~
Lanetli
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
harika yaa Hayranlık Besliyor

iki büyük fanfic iki büyük yazar Hayranlık Besliyor

gerçekten harika bi fikir bu Çok Mutlu

Forumdan ayrılıyorum hadi kalın sağlıcakla...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
16 Mar 2010 17:09
Neptune Princess
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 54
Kayıt: 20 Oca 2010
Mesajlar: 274
Cinsiyet: Kız
Nerden: Kıllı Necati'nin ordan :P
Teşekkür: 10

Durumu: Çevrimdışı

Neptune Princess
Sailor Moon Fan
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
En iyi yazarlar,en büyük hikayeler...En güzelinden
Bu iş çok iyi olmuş.İyi fikir Çok Mutlu


moon_prenses Hayranlık Besliyor


By:JEANNE D'ARC

Alttaki kız güzelse öbürüne bak Gülücük Dağıtıyor
Spoiler:


Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
16 Mar 2010 18:08
_alis_
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 29
Kayıt: 29 Ksm 2009
Mesajlar: 297
Teşekkür: 26

Durumu: Çevrimdışı

_alis_
Sailor Moon Fan
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
waay yabanci ve efsun ogretisi Hayranlık Besliyor sanrim bir an once yabanciya bashlasam ii olucak Çıldırmış Durumda peki kach bolum olucak Efsun Öğretisi & Yabancı Soru



^^SSF^^ teshekkurlerr spRrsinn..!!





MXMA dağılmaz uleyyNNN ....!!!!!
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Mar 2010 14:13
SaILoRSuN
Senshi
Senshi



Yaş: 38
Kayıt: 09 Hzr 2007
Mesajlar: 3,842
Nerden: Güneş'in Yüreğinden
Teşekkür: 820

Durumu: Çevrimdışı

SaILoRSuN
Senshi
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
Çok uzun değil 3 bölüm...İki hikayeyi de etkilemeyecek şekilde yazdık yani okuyunca anlarsınız.


Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Mar 2010 14:16
Lord Kunzite
Lanetli
Lanetli



Yaş: 38
Kayıt: 26 Oca 2009
Mesajlar: 1,729
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Savaş Lordlarının Ülkesinden
Teşekkür: 741
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

Lord Kunzite
Lanetli
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
bölümlü olmayacak şöyle anlatayım bu okuduğunuz hikayenin zaten büyük bir bölümü.
şimdi diğer yarısı için çalışmaya başladık. tamamen bittiğinde diğer kısmıda koyacağız
heralde oda nerden baksanız 1 yada 1,5 haftayı bulur...tabi sailorsun ve benim iş yoğunluklarımıza göre değişir...

sailorsun yorumlar çelişti. tabi başka 3 kısımdan oluşsun dedik öylede
zaten ben kabaca açıkladım

Olmuyor....Sürekli Çevremdekilere Zarar Vermekten Bıktım...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Mar 2010 14:17
SaILoRSuN
Senshi
Senshi



Yaş: 38
Kayıt: 09 Hzr 2007
Mesajlar: 3,842
Nerden: Güneş'in Yüreğinden
Teşekkür: 820

Durumu: Çevrimdışı

SaILoRSuN
Senshi
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
ben 3 bölüm konuş diye öyle dedim ama daha bölersek yaptıklarımız artar tabi XD...


Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Mar 2010 14:56
Lord Kunzite
Lanetli
Lanetli



Yaş: 38
Kayıt: 26 Oca 2009
Mesajlar: 1,729
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Savaş Lordlarının Ülkesinden
Teşekkür: 741
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

Lord Kunzite
Lanetli
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
neyse bittiğinde olduğu gibi koycaz işte Gülücük Dağıtıyor

Olmuyor....Sürekli Çevremdekilere Zarar Vermekten Bıktım...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Mar 2010 15:01
Lord Kunzite
Lanetli
Lanetli



Yaş: 38
Kayıt: 26 Oca 2009
Mesajlar: 1,729
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Savaş Lordlarının Ülkesinden
Teşekkür: 741
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

Lord Kunzite
Lanetli
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
Değerli venüs forum arkadaşlarım ben ve sunchan tarafından hazırlanan bu ortak sezonun son bölümünü sizlerle paylaşıyoruz. uzun sürdüğü için affınıza sığınıyoruz. uzun sürmesinin nedeni biraz bana bağlı...ben ayrıca özür diliyorum...bu sezon sadece size farklı bir tat duyurmak için yazılmıştı. umarım sizlere iyi vakit geçirebilmişizdir. Ayrıca Sunchana benim bu isteğimi kırmadığı için teşekür etmek istiyorum...keyifle okumanız dileği ile ortak sezonun son bölümü


Kutsal Hanım Avcılar ülkesine götürülmüştü. Pis , kokuşmuş ve kirlenmiş ülkede yeşeren tek şey savaş lordlarına duyulan bitmek tükenmek bilmeyen öfkeydi. Ne Kutsal Hanım nede Kansül umurlarında olmazdı aslında tabi savaş lordlarına verilecek bir zarar yoksa sonunda. Kutsal hanım uyandığında bir sandalyeye oturmuş buldu kendini. Karşısında tuhaf büyülü sözler mırıldanan yaşlı ucube suratlı bir büyücü kadın vardı. Duyduğu büyüleri biliyordu. İnsanların bilinçaltlarına ulaşmak için kullanılırdı. Ama büyücünün bunu başaramadığı sert ses tonundan anlaşılıyordu. Birden içeriye iki general girmişti
--: durum nedir büyücü
--: olmuyor…zihni korunuyor…
Kutsal hanım zihninde koruyucunun sesini duyar
Koruyucu: korkma…seni koruyorum. Zihnine asla giremeyecekler. Yabancı ve Yolcu seni kurtaracaklardır. Yapman gereken şey biraz dayanmak…
Kutsal Hanım: teşekür ederim…
--: her yolu dene zihnine girmek istiyorum. Savaş lordlarının ülkesinde bulundu. Onlar hakkında görüklerini bilmem gerek…
Gardiyanlar çıkmışlardı. Büyücü tekrar büyü seanslarına başlarken bu bedenin koruyucu tarafından bloke edildiğini bilmiyordu.
O sırada Yabancı ve Yolcu ormanda birbirleri ile tartışıyorlardı.
Yabancı: yanıma ülkenin en iyi iz sürücüsünü aldım ama pusuya düşürldük
Yolcu: bana sataşma tamammı…
Yabancı: sanki bir şey yapacakmış gibi konuşuyorsun..hadi yürü avcılar ülkesine gidiyoruz.
Yolcu: (durdu) elimizi kolumuzu sallayarakmı
Yabancı: (evrim yıldızını gösterir) hayır bununla
Yolcu: yapma…onu kullanamayız.
Yabancı: eminmisin
Yolcu: unutmuşum sen sorumsuz yabancısın
Yabancı: bu işte kurtulduğumuz zaman seni bi güzel sopalayacağım… hadi gidiyoruz
Evrim yıldızı zaman boşlukları arasında ve evrenler arasında geçiş yapmakta kullanılırdı. Ayrıca bir kişiyi savaşçıyada dönüştürebilirdi. Avcılar ülkesinden kutsal hanımı kaçırmaları gerekiyordu. Bunun için bir iç karışıklık gerekliydi
Yolcu: ne yapacağız
Yabancı: bu noktada elf arkadaşlarımızdan yardım alacağız
Yolcu: elflermi burdalarmı
Yabancı: evet unuttunmu her ihtimali düşünürüm… kaleye sızıp kutsal hanımı ordan çıkaracağız
Yolcu: peki nezman…
Yabancı: ııı aslında geç kaldılar….
Tam o anda büyük bir patlama duyulmuştur. Şehir cayır cayır yanıyordur. Avcıların dikkatleri oraya yönelmişken yabancı ve yolcuda hemen sızmışlardı kaleye önlerine çıkanlardan hemen kurtuluyorlardı. Bir avcıyı esir aldılar
Yolcu: söyle nerde tutuyorsunuz
--: asla söylemem
Yabancı: sana kaç kere dedim öyle değil
Yabancı kılıcı ile askerin kolunun bir kısmını kesmişti
--: AAAAAAAAAAAA aşağı mahsenlerdeeeee!!!!!!!
Yabancı: gördünmü…
Hızla mahsenlere gitmişlerdi. Küçük yaralar alsalarda düşmüyorlardı. Büyücü kadını yok edip kara tılsımı bozmuşlardı. Elfler avcıları oyalarken onlarda kutsal hanımı güvenli bir yere götürmüşlerdi.
*
Tüm karanlık planlar bozulmasının ardından yine de karanlıkta kalan hala birçok şey vardı.Palomita isimli kızın aslında Kutsal Hanım ünvanında biri olduğunu öğrenmişlerdi.Ama hakkındaki bilgileri çok azdı.Ve başlarını bunca derde sokan kızdan sorularının cevaplarını istiyorlardı.Bazıları kızdan iyice şüphelenmeye bile başlamıştı.
Yabancı: Belki de seni de orda öldürmeliydik?
Kız hüzünle başını eğdi:-Keşke öldürebilseniz…ama bu o kadar kolay değil.Kaderim ölmemi ben istesem bile engeller.
Yolcu: -Lanet olsun! Senin kaprislerin yüzünden ölecektik ama sen hala bilmece gibi konuşuyorsun!
-Anlatmak o kadar kolay değil.Üstelik vaktim de yok.
Yabancı kılıcını kızın boynuna dayamıştı:-Büyü bozuldu, lanet yok…dolayısıyla ben senin canını almaya karar vermediğim sürece vaktin var.
Kutsal Hanım önce yabancının sonra hemen ardındaki Yasemini gözlerine baktı: -Çok şanslısınız, dedi hüzünle, kaderiniz zorluklarla dolu olsada…bir yakınlaşıp bir uzaklaşacak olsanız da sonuçta kendi duygularınızı yaşamakta olacaksınız.Benin bu hakkım nesiller önce elimden alındı.Yaşamak zorunda olan bir enerji kaynağı gibiyim.Kimsenin yaklaşamadığı ve kimseye yaklaşması izin verilmeyen bir enerji kaynağı.Konsül ve diğerleri beni hep böyle görecekler…beni bu şekilde görmeyen beni seven nadir insanlardan da artık kaçmak zorundayım.Çünkü artık kalbime hakim olamıyorum…bu gidişle karanlık kalbimi yok edecek zayıflığı yüzünden.Bu beden de artık beni saklayamaz ne de olsa buldular bir kere…
Kutsal Hanımın ardında birden mavi üstüne altın işlemeli üniformalı buz rengi bakışları olan altın rengi saçlara sahip bir gen adam belirdi:
-Bu bedene saklanman senin için çok daha ağır bedeller getirecek.
-Burda ne işin var?, dedi telaşla kız, beden uzakta durmanı söylemiştim.
-Ben de yeminimi sonsuza dek bozmayacağımı söylemiştim.Bu bedeni gezegenine geri göndereceğim.Ve umalım ki onu tekrar bulmasınlar yoksa bazı şeylerin karşısında ben bile duramam.Aranızda geri dönülmesi imkansız bir bağ oluştuğunu hala hissedemedin mi?
Kız durakladı ve sanki içini dinledi: -O artık…pusula…bunu nasıl fark edemedim?, sonra kutsal haınım sesi sanki değişmiş gibiydi, çünkü artık kontrol bana geçmeye başladı seni sefil…
Mavi üniformalı adam kızın etrafını efsunla sarıp onu sıkıca yakaladı.Yabancı ve diğerleri ve hatta Kutsal Hanım ne olduğunu anlayamadan Kutsal Hanım ile buz bakışlı genç adam ortalıktan bir yıldırımla kaybolmuşlardı.
Yabancı:-Kahretsin bu da neydi?Belki de onları aramalıyım…
Yasemin onu kolundan tuttu:-Ben de geliyorum! İkimiz hakkında bir şeyler söyledi.
Koruyucu ise ikisinin de önüne geçti:-Hayır…bu onların kaderi.Biz karışmayacağız.Olması gereken bu…
Böylece kafaları karıştıran bu gizemli macera iki ayrı yolda devam etmeye başlamıştı.Farklı yollar bir noktada kesişmiş ama yine kendi kaderleri için çizilen yollara artık geri dönmüşlerdi.Şimdi ayrı yollarda kendi hikayelerini yaşamanın zamanıydı.



Olmuyor....Sürekli Çevremdekilere Zarar Vermekten Bıktım...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
14 Nis 2010 15:41
SaILoRSuN
Senshi
Senshi



Yaş: 38
Kayıt: 09 Hzr 2007
Mesajlar: 3,842
Nerden: Güneş'in Yüreğinden
Teşekkür: 820

Durumu: Çevrimdışı

SaILoRSuN
Senshi
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
Hayırlı uğurlu olsun Kahkaha Atıyor Kahkaha Atıyor Kahkaha Atıyor


Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
14 Nis 2010 15:47
@serdar@
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın



Yaş: 37
Kayıt: 01 Eyl 2007
Mesajlar: 201
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 23

Durumu: Çevrimdışı

@serdar@
Beni Görmeye Alışın
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
haha Kahkaha Atıyor
çakmaktaşlar jetgillerin yanına gitmişti ben çocukken izlemiştim Kahkaha Atıyor
ondan beri böle bişey görmemiştim ilginç olmuş


USAGİ_AY SAVAŞÇISI e teşekkürler ^^
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
14 Nis 2010 22:23
Ed_Leighton
Yeni Üye
Yeni Üye



Yaş: 30
Kayıt: 13 Ağu 2010
Mesajlar: 24
Cinsiyet: Kız
Nerden: Manhattan (;

Durumu: Çevrimdışı

Ed_Leighton
Yeni Üye
Efsun Öğretisi & Yabancı Konu: Yanıt: Efsun Öğretisi &amp; Yabancı
Alıntıyla Cevap Gönder
Çok güzel olmuş (:

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
15 Ağu 2010 11:42
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder  
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 14 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız