GİRİFT YOLCULUK
Sayfaya git: 1, 2, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
ami-chan
Anime Fan
Anime Fan



Yaş: 32
Kayıt: 11 Oca 2009
Mesajlar: 314
Cinsiyet: Kız
Nerden: ne sen sor ne ben söyliyim:)
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

ami-chan
Anime Fan
GİRİFT YOLCULUK Konu: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
Arkadaşlar, okul bitti sayılır ve ben birkaç güne kadar iş dünyasına atılacağım için(XD) bir an önce bu fanfic'i yayınlamak istedim.İşe başlayınca yazmak daha zor olacak çünkü.Her gün bir bölüm ekleyip kısa sürede bitirmek istiyorum.Eh, siz de yorum yazarsınız artık Şaşırmış Durumda

GİRİFT YOLCULUK
Bölüm 1:İki Sabah, İki Hayat
Seratonia’da güneş güzel bir günü müjdeleyerek doğdu.Herkes birkaç dakika sonra günlük işlerine başlayacaktı, ülkedeki herkesin yapması gereken işleri vardı.Özellikle de Seratonia Sarayı’nda yaşayanların…
Dorothy Emma Alexis Regard, gözlerini güneşin ilk ışıklarıyla açtı.Yaptığı ilk iş, pencereyi açıp derin bir nefes almak oldu.Güneş, herkese güzel bir gün vaat ederken ona sadece görevlerini hatırlatıyordu.
Bir kraliçenin işi hiçbir zaman kolay değildir…” diye düşündü.Gerçekten de kraliçe olmak zordu, hele ülke tarihindeki en genç kraliçe olmak çok daha zordu.Dorothy sadece on altı yaşındaydı ve tahta geçeli sadece iki yıl olmuştu.Anne ve babasının ortadan kaybolduğu o günden beri ülkeyi en iyi şekilde yönetmeye çalışıyordu.Tahtın tek varisi olduğu için ülke yönetimi konusunda çok iyi bir eğitim almış, birkaç yabancı dilde neredeyse uzmanlaşmış, ata binmeyi ve silah kullanmayı öğrenmişti.Parlak bir zekası vardı ve bunu kullanmayı iyi bilirdi.Tek sorun; bütün bu özelliklerin bir ülke yönetmek için yeterli olamayışıydı.En önemli unsur eksikti:Tecrübe…Kendisi de bunun farkındaydı, çünkü işler gittikçe içinden çıkılmaz bir hale gelmişti…
Seratonia büyük ve güçlü bir krallıktı, ama büyük ve güçlü düşmanları da vardı.Genç kraliçenin akıllıca yürüttüğü politikalar sayesinde savaş çıkmıyor ve Seratonia güç kaybetmiyordu.Ama bu durumun daha fazla devam etmesi imkansızdı…
O gün için seçtiği kıyafeti giydikten sonra yine her zamanki gibi tek başına kahvaltı masasına oturdu.

Seratonia’nın komşusu Liberé ülkesinde de güneş aynı vaatlerle doğmuştu.Bu defa orta halli bir çiftlik evinde sevimli bir delikanlıyı uyandırmıştı.Onun da yapması gereken işleri vardı.Eşyalarını akşamleyin toplamıştı zaten, yine de yolculuğunda gerekli olacak her şeyi alıp almadığını kontrol etti, penceredeki güvercinleriyle vedalaştı.Sıra en zor kısma gelmişti: Bay ve Bayan Warner’la vedalaşmak…
Eşyalarını alıp mutfağa gitti.Bayan Warner gözalıcı bir kahvaltı hazırlamıştı.Gözleri biraz kırmızıydı. Ağlamış gibi görünüyordu ama onu görünce dostça gülümsedi:
Günaydın Danny, bu kadar erken kalkacağını ummuyordum.
Danny de gülümsemeye çalıştı:
Yolum uzun olduğu için erken kalkmam gerektiğini düşündüm.
Bay Warner bu yarı hüzünlü havayı dağıtmaya çalıştı:
Hadi kahvaltıyı daha fazla bekletmeyelim, Agnes her gün böyle güzel kahvaltılar hazırlamıyor.
Bayan Warner:
Evet, bu kahvaltıyı senin için hazırladım Danny.
Üçü de kahvaltı boyunca neşeli olmaya çalıştı ama üçü de bunu başaramadı.Bir süre sessizlik oldu.Bayan Warner artık içindeki soruyu daha fazla tutamayacağını anladı:
Gerçekten gitmeyi bu kadar çok istiyor musun Danny?
Danny için bu soruyu cevaplamak zordu:
Bayan Warner, size ve Bay Warner’a minnettarım…Eğer gitmeme kesinlikle karşıysanız sizi kıramam.Emekleriniz olmasaydı bugün ne biçim bir durumda olurdum biliyorum.Ama artık kim olduğumu öğrenmemin vakti geldi, adımın Desmond Rexall olduğunu bilmek bana yetmiyor.Geçmişimi, kim olduğumu, anne ve babamın nasıl insanlar olduğunu öğrenmeliyim, başka türlü mutlu olamam.
Bay Warner; Desmond’a, yani Danny’ye hak verdi:
Evet Agnes, Danny’nin bunları bilmeye hakkı var ve nasıl öğreneceğini de biliyor.Ayrıca on altı yaşını doldurdu.Kraliyet yasalarına göre reşit sayılıyor.Onu burada alıkoymamız bencillik olur.Lütfen onun açısından da düşün.
Bayan Warner:
Haklısın Adrian, onu hala bir bebek zannediyorum sanırım.Sana güveniyoruz Danny, git ve onları bul.
Danny:
Bir aksilik olmazsa en geç bir ay içinde dönerim.Her şey için tekrar teşekkürler…
Kahvaltıdan sonra Warner’larla vedalaştı.Atına atlayıp yola çıkmadan önce son bir kez daha onlara baktı.Onları gerçekten seviyordu ama gitmekte kararlıydı…


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
06 Hzr 2009 14:06, Değiştirme: 12 Hzr 2009 12:04 (Toplamda 3 kere)
laru
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 31 Mar 2009
Mesajlar: 2,191
Cinsiyet: Kız
Nerden: Yeşil Kader
Teşekkür: 564

Durumu: Çevrimdışı

laru
Efsane Üye
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
ya süperrr bi hikaye olmuş çok sevdim eline sağlık canım devamını merakla bekliyorum çok geniş bi hayal dünyan var tebriklerr Hayranlık Besliyor

Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
06 Hzr 2009 15:19
hemavaz
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 37
Kayıt: 03 Oca 2009
Mesajlar: 707
Teşekkür: 16

Durumu: Çevrimdışı

hemavaz
Ay Savaşçısı
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
canım bu güzel fanfic için teşekkür ederiz. yeni bölümlerini bekliyoruz. fotoğraflarda çok güzel...

O
kadar güzel unutmuştun ki beni, Hatırlatmaya kıyamadım...

teşekkürler sun
Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
06 Hzr 2009 16:58
ami-chan
Anime Fan
Anime Fan



Yaş: 32
Kayıt: 11 Oca 2009
Mesajlar: 314
Cinsiyet: Kız
Nerden: ne sen sor ne ben söyliyim:)
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

ami-chan
Anime Fan
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
Yorumlar için teşekkürler.Ama galiba beğenilmedi. Şaşırmış Durumda 20 defa görüntülenmiş ve sadece 2 yorum yazılmış Çıldırmış Durumda
Ama yine de devam etmekte kararlıyım.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Hzr 2009 14:10
Mari
Eternal Sailor Moon
Eternal Sailor Moon



Yaş: 16
Kayıt: 03 Şub 2008
Mesajlar: 2,867
Nerden: not honolulu for sure
Teşekkür: 417

Durumu: Çevrimdışı

Mari
Eternal Sailor Moon
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
çok saçma olucak da girift neresi vya ne
ama güzel olmuş üzülme

look at all of the damage you've done in time

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
07 Hzr 2009 14:15
ami-chan
Anime Fan
Anime Fan



Yaş: 32
Kayıt: 11 Oca 2009
Mesajlar: 314
Cinsiyet: Kız
Nerden: ne sen sor ne ben söyliyim:)
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

ami-chan
Anime Fan
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
Sağol Sweet Witch Çok Mutlu
Girift, "birbirinin içine geçmiş parçalardan oluşan karmaşık bütün" anlamına geliyor.
Spoiler:

Hikayemde de karmaşık bir olay zinciri olacağı için bu ismi verdim.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Hzr 2009 14:21
Lord Kunzite
Lanetli
Lanetli



Yaş: 38
Kayıt: 26 Oca 2009
Mesajlar: 1,729
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Savaş Lordlarının Ülkesinden
Teşekkür: 741
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

Lord Kunzite
Lanetli
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
ami-chan yazmış:
Yorumlar için teşekkürler.Ama galiba beğenilmedi. Şaşırmış Durumda 20 defa görüntülenmiş ve sadece 2 yorum yazılmış Çıldırmış Durumda
Ama yine de devam etmekte kararlıyım.


Sen olaya niye böyle bakıyorsunki sen yaz ve ekle o kadar inceleme belki aramızda okuyup beyenen ama yorumlamak istemeyenlerde vardır olaya bu yönünden bak ve devam et

Olmuyor....Sürekli Çevremdekilere Zarar Vermekten Bıktım...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Hzr 2009 16:09
ami-chan
Anime Fan
Anime Fan



Yaş: 32
Kayıt: 11 Oca 2009
Mesajlar: 314
Cinsiyet: Kız
Nerden: ne sen sor ne ben söyliyim:)
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

ami-chan
Anime Fan
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
Lord Kunzite yazmış:
ami-chan yazmış:
Yorumlar için teşekkürler.Ama galiba beğenilmedi. Şaşırmış Durumda 20 defa görüntülenmiş ve sadece 2 yorum yazılmış Çıldırmış Durumda
Ama yine de devam etmekte kararlıyım.


Sen olaya niye böyle bakıyorsunki sen yaz ve ekle o kadar inceleme belki aramızda okuyup beyenen ama yorumlamak istemeyenlerde vardır olaya bu yönünden bak ve devam et

Teşekkürler, haklısın.

Bölüm 2:İstemeden Oynanan Bir Kumar
Kraliçe Alexis, kahvaltıdan sonra özel hizmetçisini çağırarak günlük işlerine başladı:
Lorelai, Lady Daybreak ile görüşmek istiyorum.Küçük salonda olacağım.
Lady Myra Daybreak, kraliçenin günlük programını hazırlamakla ve kraliçenin yer alacağı organizasyonları düzenlemekle görevliydi.Kraliçeyle oldukça samimiydi ama asla saygı sınırlarını aşmazdı.Kendisinden on yaş küçük bir kraliçeyle arasının nasıl bu kadar iyi olduğuna herkes şaşırırdı.Bunun tek sebebi vardı:Lady Daybreak, kraliçeyi kız kardeşi gibi sever, annesi gibi sayardı…
Şimdi kraliçeyle görüşmeye giderken de yüzüne her zamanki gülümseme yayılmıştı.Kraliçeye günlük programı okurken de ne kadar sıkıldığını anlıyor ve gülümsemesi alaycı olmaya başlıyordu:
On dakika sonra Sir Cameron Brilliant, ordunun yeni düzeni hakkındaki raporunu sunacak majesteleri…
“Ve kim bilir yine neler neler anlatacak…” diye düşündü Kraliçe Alexis.
Lady Daybreak devam etti:
Daha sonra Güç Kaynakları ve İcatlar Bakanı Lord Brian Saintly’nin yeni icadı hakkındaki raporu var…
“Evet, uzun zamandır bu raporu bekliyordum, umarım hayal kırıklığına uğramam” diye içinden geçirdi Kraliçe Alexis.
Lady Daybreak:
Öğlene doğru Liberé Elçisi Dük Edmond Mooder ile bir görüşme ve öğle yemeği…
“Yine bir yığın laf kalabalığı yapacak…” diye düşündü Kraliçe Alexis.
Lady Daybreak:
Daha sonra iki buçuk saatlik boş bir süreniz var.Ne yapmak istersiniz altes?…
Kraliçe Alexis:
O süre içinde ne yapacağımı daha sonra düşünmek istiyorum.Başka?
Epicon Elçisi Kont Robin Lance ile bir görüşme ve akşam yemeği…
Kraliçe Alexis:
Daha sonra?
Lady Daybreak:
Hepsi bu kadar ekselansları.
Kraliçe Alexis:
Teşekkür ederim Lady Daybreak, gidebilirsiniz, dedi ve Sir Cameron’un çağrılmasını istedi.Savaş Bakanı Lord Edward Brilliant’ın oğlu olan Sir Cameron, yirmili yaşlarının başında, yakışıklı, güçlü ve genç yaşına rağmen başarılı bir komutandı.Bulunduğu ortamda hiçbir şey yapmadan bile herkesi etkileyebiliyordu.Bir kişi hariç…
Sir Cameron küçük salona girdi ve raporunu sundu.Raporun incelenmesi bittikten sonra kraliçeyle bir konuyu daha konuşmak istediğini belirtti.Kraliçe kabul etti, bir an önce ondan kurtulmak istiyordu…
Sir Cameron:
Dün akşam size bahsettiğim konuda konuşmak istiyorum altes…
Kraliçe Alexis sinirlenmemeye çalıştı:
Dün akşamki konuyu düşünmeniz bile doğru değildi Sir Brilliant, kaldı ki dün akşam size ret cevabı da vermiştim.
Sir Cameron ısrarcıydı:
Takdir edersiniz ki, dün akşam biraz ayaküstü konuşmak zorunda kalmıştım ve siz de sözlerimin sonunu dinlememiştiniz.Dün akşamki cevabınızın gerçek fikriniz olduğunu düşünmüyorum.
Kraliçe Alexis:
Benim fikirlerimi benden daha iyi bildiğinizi mi iddia ediyorsunuz?!
Sir Cameron biraz daha ileri gitti:
Lütfen dürüst olun majesteleri, Liberé Prensi Dominic’i sevmediğinizi ikimiz de pekala biliyoruz…
Kraliçe Alexis için bu, bardağı taşıran son damla olmuştu.Öfkeyle ayağa kalktı:
Ne cüretle benimle bu şekilde konuşabiliyorsunuz?!Şu anda boynunuzu vurdurmamamın tek sebebi babanıza duyduğum saygıdır.Ama bu saygısızlığı bir kez daha tekrarlamanız sizin sonunuz olur!Dışarı çıkın!
Sir Cameron:
Ama…
Kraliçe Alexis:
Şu andan itibaren ağzınızdan çıkacak ilk kelimeyle sizi cellada teslim ederim!Fikrimi değiştirmeden önce salonu terk edin!
Sir Cameron dışarı çıktıktan sonra kraliçe derin bir nefes aldı.İnsanların içini kolayca okuyabilmek gibi bir yeteneği vardı ve Sir Cameron’un içindekilerden hiç memnun olmamıştı.Sir Cameron’dan nefret ediyordu, Sir Cameron’un da onu sevmediğini biliyordu.Bir kere tam bir narsistti bu adam, kendi kendisinin en büyük hayranıydı,bencildi, hırslıydı, ruhunda incelik yoktu ve kraliçeye ilgi göstermesinin tek nedeni tahtın yeni sahibi olma isteğiydi.Bunun için her şeyi yapabilirdi, isterse orduyu bile yönledirebilirdi belki…Ordu üzerinde küçümsenemeyecek kadar büyük etki ve yetkileri vardı.
Kraliçe bunu düşündükçe huzuru kaçıyordu, üstelik Sir Cameron, Lord Brilliant gibi çok değerli ve yetenekli bir devlet adamının oğluydu.Kraliçe Alexis, Sir Cameron gibi bir baş belası yüzünden böyle önemli bir adamını kaybetmek istemiyordu.Aslında Sir Cameron’un bugünkü saygısızlığı işini kolaylaştırmıştı, böylece ondan kurtulmak için geçerli bir sebebi olmuştu.Bunu düşününce gülümsedi.Keyfi yerine gelmişti.Lord Brian Saintly’nin çağrılmasını istedi.
Lord Brian Saintly, kraliçenin en güvenilir ve yetenekli adamlarından biri ve kraliçenin özel danışmanı Lord Stephen Saintly’nin oğluydu.Orta yaşlı ve sevimli bir adamdı.Son icadının raporunu sunarken de heyecanlı ve neşeli görünüyordu.
“Safir” adı verilen bu mavi renkli özel tasarım kılıçlar, savaşlarda insanları öldürmeden etkisiz hale getirmeyi sağlayacaktı.Ama projeye henüz son hali verilmemişti.
Kraliçe Alexis:
Son raporunuzda kılıçların taşınabilirliğinde büyük sorunlar çıktığını belirtmiştiniz, bu sorunu çözebildiniz mi?
Lord Brian:
Evet ekselansları, yaylı bir sistem, esneklik ve katlanabilirlik özelliği eklendi.Bu sayede bilekten başlayıp dirsekten önce biten bir bileklik olarak taşınabiliyor, kullanılan malzeme de çok hafif.Tek sorun, kılıçların taşıdığı korku iksirinin etkisini uzatamayışımız…En fazla üç gün sürüyor.Yaralanan kişi üç gün boyunca silahlara karşı büyük bir korku duyuyor ama üçüncü günün sonunda eski haline dönüyor.Süreyi uzatmaya çalışıyoruz.
Kraliçe Alexis:
İcadınızı ve araştırmalarınızı gizli tutmaya devam edin.
Lord Brian:
Nasıl isterseniz majesteleri, başka bir arzunuz var mı?
Kraliçe Alexis:
Evet, şimdiye dek kaç “Safir” üretildi?
Lord Brian:
Sadece dört tane.Üçünü geliştirmeye çalışıyoruz, birini de herhangi bir tehlikeye karşı özel bir yerde saklıyorum, altes.
Kraliçe Alexis:
Akıllıca…Hızla ilerlemenize memnun oldum Lord Saintly, yeni gelişmelerden beni haberdar edin.Teşekkürler, gidebilirsiniz.
Lord Brian Saintly gittikten sonra kraliçe yine derin bir nefes aldı.Programının en zor iki kısmından ilki birazdan başlayacaktı:Liberé Elçisiyle görüşme…
Düşünceli bir tavırla Elçi Kabul Salonu’na geçti.
Liberé Elçisi Dük Edmond Mooder, orta yaşlı ve kurnaz yüzlü bir adamdı.Görünüşü kimseye güven vermiyordu, özellikle de kraliçeye…
Dük Edmond Mooder, konuşmasına bir yığın yalakalıkla başladıktan sonra nihayet asıl konuya girdi:
Sizin de bildiğiniz gibi majesteleri, Kral Marcus ve Prens Dominic sizden hala cevap bekliyorlar.Bu evliliğin gerçekleşmesi durumunda her iki ülkeye de faydasının olacağını düşünüyorlar…
Kraliçe Alexis düşünceye daldı… Liberé Kralı Marcus, kurnaz bir adamdı…Oğlu Prens Dominic ise tam bir gösteriş budalası…Ne ülke yönetmekten anlardı, ne de ordu işlerinden…Kral Marcus’un bir ayağı çukurdaydı ve tahtın varisi Dominic’in yönetime geçmesi durumunda ülkenin geleceği hiç de parlak olmayacaktı.Bu yüzden kral, beceriksiz oğlunun yetenekli kraliçeyle evlenerek topraklarını genişletmesini ve geleceğini garanti altına almasını istiyordu.Kraliçenin reddetmesi halinde de Epicon ile Seratonia’nın savaşın eşiğinde olduğunu hatırlatıyordu.Kraliçe eğer reddederse Epicon’a yardım edeceğini ima ediyordu.
Kraliçe, Prens Dominic’ten nefret ediyordu ama Epicon ile savaşa girmek de istemiyordu.Tecrübesiz olduğunun ve sorumluluğunun büyüklüğünün farkındaydı.
Sorunu çözemediği için de yapabileceği tek şeyi yaptı:Erteledi…
Kraliçe Alexis:
Henüz on altı yaşımı doldurmadığım için yasal olarak reşit değilim, Dük Mooder.Olumlu veya olumsuz bir cevap vermem doğru olmaz.
Dük Edmond Mooder ısrar etti:
Bu defa da olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap almadan ülkeme dönersem başımdan olacağım, altes.
Kraliçe Alexis:
Kralınıza bir ay sonraki yetişkinlik baloma davetli olduğunu ve cevabımı balodan sonra vereceğimi bildirin.
Öğle yemeğinde Kraliçe Alexis çok durgun gözüküyordu.Sorunu bir ay erteleyebilmişti.Ama ya bir ay sonra ne olacaktı?...
Yemekten sonra kütüphaneye gitti.
Kütüphane Sorumlusu Lady Ruth’a “Seratonia Krallığı’nın Kuruluş Efsanesi” konulu bütün kitapları ve Regard Hanedanı Soy Ağacı Kayıtları’nı çalışma odasına göndermesini emretti.Daha sonra da bütün öğleden sonrayı çalışma odasında geçireceğini belirterek rahatsız edilmek istemediğini söyledi.


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Hzr 2009 16:35, Değiştirme: 09 Hzr 2009 14:40 (Toplamda 1 kere)
dolunayperisi
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 27
Kayıt: 09 May 2009
Mesajlar: 163
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

dolunayperisi
Sağlam Üye
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
güzel yazırlamışsın ben beyendim


Arkadaş senin ağladığını görmez. Dostunun omuzu ise senin göz yaşlarınla ıslanı.r Arkadaş davetine katılınca bir paket hediyeyle gelir. Dost sana yardım etmek için erken gelir ve toparlanman için geç gider. Arkadaş bir kavgadan sonra herşeyin bittiğini düşünür. Dost ise tekrar arar. Arkadaş yanlışlıklarını görünce başına kakar. Dost yanlışlıklarını örtmeye çalışır!!!...http://i0906.hizliresim.com/2009/6/12/1096.jpg
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Hzr 2009 22:08
ami-chan
Anime Fan
Anime Fan



Yaş: 32
Kayıt: 11 Oca 2009
Mesajlar: 314
Cinsiyet: Kız
Nerden: ne sen sor ne ben söyliyim:)
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

ami-chan
Anime Fan
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
Teşekkürler, beğenmene sevindim Kahkaha Atıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Hzr 2009 22:49
ami-chan
Anime Fan
Anime Fan



Yaş: 32
Kayıt: 11 Oca 2009
Mesajlar: 314
Cinsiyet: Kız
Nerden: ne sen sor ne ben söyliyim:)
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

ami-chan
Anime Fan
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
Danny, atını çatlatmaktan korkmasa daha da zorlayacaktı.Normalde atının sınırlarını zorlamamayı tercih ederdi ama şu an durum farklıydı.Güneş en tepedeydi ve Danny ulaşacağı yerin çok uzağındaydı.Atının terlediğini ve ağzının köpüklenmeye başladığını fark edince az ilerideki bir hana uğramaya karar verdi.
Seyisler atla ilgilenirken, o da hancıya Seratonia ülke sınırının ne kadar uzakta olduğunu sordu.Hancı şakacı bir adamdı:
Prens Dominic’ten sonra moda oldu galiba Seratonia’lılarla evlenmek…Sen de bu yüzden mi gidiyorsun?
Danny’nin doğru dürüst cevaplara ihtiyacı vardı.Bu yüzden kısa kesti:
Orada yaşayan uzak bir akrabamı ziyaret edeceğim, diye bir bahane uydurdu.En kısa sürede orada olmak istiyorum.
Hancı:
Şimdi yola çıkarsan gece yarısından önce sınıra varamazsın.O saatte de sınırı geçmeye çalışırsan kendini casus sıfatıyla zindanda bulursun.Özellikle geceleri güvenlik çok sıkıdır.Bu geceyi handa geçirmeni ve sabah erkenden yola çıkmanı öneririm.Hem anladığım kadarıyla atının da, senin de dinlenmeye ihtiyacınız var.
Danny bir süre tereddüt etti.Ama hancı da haklıydı.O gece orada kalmaya karar verdi.
Odasına geçtikten sonra pencereyi açıp temiz havayı içine çekti.Ve düşünmeye başladı…
Hatırlayabildiği en eski anısını düşündü:
Aşağı yukarı iki yaşında küçük bir çocuk, anne ve babasının elinden tutmuş, neşeyle yürüyor.Çimenlerle kaplı bir yerde ilerliyorlar…
Danny daha sonraki olayları hatırlayamıyor…Ve bir gün Bay ve Bayan Warner’lı anıları başlıyor…
Danny gün geçtikçe büyüyor ve bir gün Bay Warner’a ailesinin kim olduğunu soruyor…
Seni Alexander Loan getirip bize emanet etmişti, diyor Bay Warner.Alexander bir muhafızdı ve benim en iyi dostlarımdan biriydi.Bir gece yarısı, sen onun kucağında uyurken seni bize getirdi.Söylediğine göre, ailen seni ona emanet etmiş ama onun yanındayken hayatın hep tehlike altındaymış.Yeni bir göreve gitmesi gerektiğini söyledi.O dönene kadar da sana bizim bakmamızı rica etti.Ama o günden sonra ondan haber alamadım.Sanırım gittiği görevden dönemedi…Seni bize getirdiği gün, senin bazı eşyalarını da getirmişti.Bazılarında Seratonia’nın soylu ailelerinin kullandığı türden armalar vardı.Yani sen büyük ihtimalle Seratonialısın…
Danny, pencereyi kapattı ve yatağa uzanıp düşünmeye başladı.Küçücük bir çocuğun, hatta bir bebeğin hayatının tehlikede olmasının ne gibi bir sebebi olabilirdi?İki yaşındayken düşman edinemezdi ki.Bunun kesinlikle ailesiyle bir ilgisi vardı.
Bay Warner’la bu konuda yaptığı diğer konuşmaları hatırladı.Bay Warner, Seratonia’da yaşayan bir bilgeden söz etmişti.Wisdom Dağları’nda yaşayan bilge Carlyle…
“Sorularının cevabını alabileceğin birisi varsa ondan başkası olamaz…”
Bay Warner’ın bu cümlesi beyninde çınlamaya başladı.Gözlerini kapattı, biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı.

“…Bu bereketli ve uğurlu toprakları bir gün iki kardeş keşfetti: Reward ve Regard.Yönetimleri altındaki obaları buraya taşıyınca büyük bir devlet kurmaları gerekti.Ama kral kim olacaktı?Reward daha yaşlı, tecrübeli ve daha istekliydi.Regard ise daha yetenekli ama daha tecrübesizdi.Herkes kendi yöneticisinin kral olmasını istiyordu, neredeyse savaş çıkacaktı.
Sonunda orta yolu buldular:Reward ve onun soyundan üç kuşak kral olacak, üçüncü kuşağın kralının görev süresi bitince sıra Regard’a gelecekti.Regard’ın soyundan üçüncü kuşağın kralının görevi bitince de sıra Reward hanedanına gelecekti…”
Kraliçe Alexis bu satırları okuduktan sonra elindeki kitabı ve yorgun gözlerini kapattı.Aradığı çıkış yolunu sonunda bulabilmişti.
Dokuz yüz yıldır saltanat bu sistemle devam ediyordu.Ama dokuz yüz yılda Seratonia’nın düşmanları oldukça artmıştı, bu yüzden farklı hanedana mensup kral adaylarının kral olana kadar isim değiştirerek halkın arasında yaşaması usulü getirilmişti.Böylece hem halkı tanıyor, hem de güvenlikleri sağlanıyordu.
Kraliçe Alexis, Regard hanedanının üçüncü kuşaktaki kraliçesiydi.Ülkesine çok bağlıydı, ama onu gereği gibi yönetemediğinin de farkındaydı.Şu an içinde bulunduğu durumda iki seçeneği vardı:
Ya Prens Dominic’le evlenerek ülkesini beceriksiz bir krala devretmiş olacak, ya da Epicon’la savaşa girerek milyonlarca insanını kaybedecekti.Her iki durum da Seratonia’nın sonu anlamına geliyordu.Ama artık bir çıkış yolu vardı.Reward hanedanının veliahtını bulacak ve onu kral ilan ederek her iki durumun da gerçekleşmesini önleyecekti.
Veliahtın kim olduğunu bilmiyordu ama onu nasıl bulabileceğini biliyordu…
Aklına tek bir isim geldi:Carlyle…
Veliahtın kim olduğunu ancak o bilebilirdi…
Kapının çalınmasıyla olduğu yerde iki santim zıpladı.Gerçek dünyaya dönmüştü:
Girin!
Lady Daybreak:
Rahatsız ettiğim için bağışlayın ekselansları, Epicon Elçisi Kont Robin Lance geldi.
Kraliçe Alexis:
Elçi Kabul Salonu’na alın.Az sonra geleceğim.
Kraliçe Alexis, Elçi Kabul Salonu’na girerken canı yine sıkkındı.Nefret ettiği bir adamın karşısında, ilişkileri germemek için durumu olabildiğince alttan almak zorundaydı.Bu ona çok ağır geliyordu ama yapması gerekiyordu.Daha güçlü olabilmek için neler vermezdi ki…
Epicon Elçisi Kont Robin Lance, sinsi görünüşlü bir ihtiyardı.Unvanına rağmen hiç de soylu bir tavrı yoktu.O da tıpkı Liberé Elçisi Dük Edmond Mooder gibi konuşmasına bir yığın yalakalıkla başladıktan sonra asıl konuya girdi:
Yüce Kralımız IV. Harold, Dawnland topraklarının kaderinin ne olacağından en az sizin kadar endişeli, altes.Bildiğiniz gibi, bu sorun üç yıldır gündemde ve yine bildiğiniz gibi, Kral Harold, toprak konusunda çok hassastır.Dawnland’in vergi gelirleri üzerindeki hakkını talep ediyor.
Kraliçe Alexis:
Dawnland, ben tahta geçmeden önce topraklarımıza katıldı.Savaşı resmen Seratonia kazandı ve imzalanan antlaşmada da Dawnland’in tamamen Seratonia’ya ait olduğunu her iki taraf da kabul etmiştir.
Kont Robin Lance:
Kralımız, daha önce de belirttiği gibi, antlaşmanın o maddelerinin sonradan eklendiği için geçersiz olduğunu düşünüyor.
Kraliçe Alexis sinirlendi:
Bu sizin kralınızın düşüncesi!
Kont Robin Lance:
Bu sözlerinizin savaş anlamına gelebileceğini unutmayın majesteleri.
Kraliçe Alexis fazla ileri gittiğini anladı:
Henüz yasal olarak reşit olmadığım için Dawnland gibi büyük bir toprak hakkında bu kadar önemli bir karar vermem doğru olmaz. Kralınıza bir ay sonraki yetişkinlik baloma davetli olduğunu ve bu konuyu balodan sonra konuşacağımızı bildirin.
Kont Robin Lance, salondan çıktıktan sonra Kraliçe Alexis bir süre yerinden kıpırdamadı.Yetişkinlik balosundan önce mutlaka veliahtı bulmalıydı.Aksi takdirde olacakları düşünmek bile istemiyordu.
Akşam yemeği boyunca kafasında bir plan oluşturmakla meşgul oldu.Akşam yemeğinden sonra da hemen çalışma odasına kapanıp iki mektup yazdı.Daha sonra özel danışmanı Lord Stephen Saintly’yi çağırdı.Aklındaki planı anlatabileceği tek kişi oydu.
Önce elçilerle bugünkü görüşmelerinin içeriğini, aldığı kararları aktararak başladı.Daha sonra da asıl konuya girdi:
Bir an önce bilge Carlyle’a ulaşmalıyım.Ülkenin şu anki durumunu biliyorsunuz.Bu durumdan kurtulmanın tek yolu müstakbel Kral Reward’ı bulmak.Carlyle’ın onun kim olduğunu bildiğini düşünüyorum.Yetişkinlik balomdan önce onu bulamazsam çok kötü şeyler olacak.
Lord Saintly:
En güvenilir adamlarımdan birini bunun için görevlendirebilirim altes.Benden istediğiniz bu sanırım.
Kraliçe Alexis:
Aslında sizden istediğim daha farklı bir şey, Lord Saintly.Tüm krallıkta en çok güvendiğim kişi siz olduğunuz halde, size söylemekte tereddüt ettim.Bu, başka birine devredilemeyecek kadar önemli bir mesele.Mümkün olduğunca az kişi bilmeli.Carlyle’la görüşmeye “ben” gitmeliyim.Yokluğumda benim yerime oğlunuz Lord Brian Saintly’nin bakmasını istiyorum.
Lord Saintly:
Bu yaptığınız çok tehlikeli, altes.Başınıza bir şey gelirse, bunun bedelini bütün bir ülke öder.Hiç değilse yanınıza iki muhafız almalısınız.
Kraliçe Alexis:
Mümkün olduğunca az kişi bilmeli, diyorum Lord Saintly.Bu konuda risk alamam.Ayrıca muhafızlar çok dikkat çekecektir, bense dikkat çekmemeliyim.Üstelik on yaşımdan beri akademik eğitimin yanında askeri eğitim de alıyorum, bu benim için yeterli olur.
Lord Saintly:
Yine de bu büyük bir risk, altes.
Kraliçe Alexis, az önce yazdığı iki mektubu Lord Saintly’ye uzattı:
Üstteki zarfı Lord Brian Saintly’ye verin, resmi olarak vekilim olduğunun belgesidir.Alttaki zarfın ise sizde kalmasını istiyorum, olur da dönemezsem içinde yazılı olanları uygulayın.
Lord Saintly sonunda pes etti:
Ne zaman yola çıkmayı düşünüyorsunuz?
Kraliçe Alexis:
Yarın gece uygun olur.Yalnız, ben saraydan ayrılmadan önce kimsenin bundan haberi olmamalı.Gidişimin mümkün olduğunca geç fark edilmesini sağlayın.Bu gece konuştuklarımızı da bizden başka kimse bilmemeli.
Kraliçenin bu isteğine rağmen, bu konuşmayı o sırada kapıyı dinleyen biri duymuştu…

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
09 Hzr 2009 14:15, Değiştirme: 09 Hzr 2009 14:51 (Toplamda 1 kere)
Aquamarin
Efsane Üye
Efsane Üye



Kayıt: 06 Ağu 2007
Mesajlar: 1,653
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 8

Durumu: Çevrimdışı

Aquamarin
Efsane Üye
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
gayet güzel bir hikaye Çok Mutlu ancak ufak bir tavsiye verirsem umarım bana kızmassın ^^

Hikayendeki konuşan isimleri, renklendir..Çok daha kolay olur anlaşılması Çok Mutlu

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
09 Hzr 2009 14:22
ami-chan
Anime Fan
Anime Fan



Yaş: 32
Kayıt: 11 Oca 2009
Mesajlar: 314
Cinsiyet: Kız
Nerden: ne sen sor ne ben söyliyim:)
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

ami-chan
Anime Fan
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
Beğenmene sevindim Aquamarin, ayrıca tavsiyen de harika.Hemen uyguluyorum.Başka fikirlerin de olursa paylaşmaktan çekinme lütfen Göz Kırpıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
09 Hzr 2009 14:26
laru
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 31 Mar 2009
Mesajlar: 2,191
Cinsiyet: Kız
Nerden: Yeşil Kader
Teşekkür: 564

Durumu: Çevrimdışı

laru
Efsane Üye
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
hikaye süper gidiyor canım eline emeğine sağlık devammm et Hayranlık Besliyor Hayranlık Besliyor

Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
09 Hzr 2009 16:16
ami-chan
Anime Fan
Anime Fan



Yaş: 32
Kayıt: 11 Oca 2009
Mesajlar: 314
Cinsiyet: Kız
Nerden: ne sen sor ne ben söyliyim:)
Teşekkür: 5

Durumu: Çevrimdışı

ami-chan
Anime Fan
GİRİFT YOLCULUK Konu: Yanıt: GİRİFT YOLCULUK
Alıntıyla Cevap Gönder
Teşekkürler laru, beğenmene sevindim Kahkaha Atıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
09 Hzr 2009 19:07
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: 1, 2, Sonraki
1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 16 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız