Süper Olur
Hande Sende Muhteşem Fikirler var nerden buluyorsun bunları

Bu Arada İmzana ve Avatarına Bitmiş Bulunmaktayım
İmzandaki Yazıya da >.<

Ona ancak ben bayılabilirim <3 Hiç karakter paylaşma huyum yoktur sulananın ağzını burnunu kırarım asdjfghjk >.<

Nerde bu hidenka ama ya ben yeni bölüm isterim T___T

Vay Paylaşımsız Vay
Bu Arada Msn'ye gelsene hande ya 0.0

Evet Tuğba-chin Nerelere Kayboldun ya *.*
Zaten Tatilden Önceki Gün Tatilde Bölüm mölüm yok -,-

Bide şey aklıma Geldi Ya Bu CNBLUE üyeleri neden Hiç Lideri ziyarete Gelmiyorlar O_o
Noldu Onlara Öldüler kaldılar mı bir yerlerde
Takıldı Kaldı aklıma yani bunların da hikayede gözükmesi gerekmez mi

Min-Hyuk ölmedi de gerisi ölebilir pek bi taktığım yok öbürlerini akljskhdf Hidenka, hikayeye girmeyi talep ediyorum. Ama Min-Hyuk'un sevgilisi olarak >.<

Bende Girebilirim Yani JongHyun'un Sevgilisi Olarak P

Oha bir Hande bir Esra...Napıyosunuz ruh filan çağırıp aklımı mı okuyosunuz? Bak inan bana bugünkü bölümde onlarla ilgili bişiler yapcaktım Bu sevgili olayı da sizi gidiler siziiiii

Geç kaldım biliyorum fekat çok gribim yinede JYH aşkı beni buraya oturtmaya zorladı.Şimdi yazıyorum.15 dakikaya hazır

Ehehe Aslında Bayadır aklımdaydı da PC'ye Oturunca Unutuyorum Yazcaklarımı Unutmadan Yazayım dedim Hemen
Geçmiş Olsun Canım *o* Bende Yaz Tatilindeyken Kapmıştım şifayı -.- Geceleri boğazımın ağrısından uyuyamamıştım aman sende Dikkat et Sağlık Çok Önemli
Düşün Bide Yaz tatilindeyken hasta olmuştum ya Ne güzel olmasaydım gezmeye gitcek o günde -,- Bende şans olsa

15 dk. Bile Bekleyemiyorum düşün yani xP Şaka tabiki O Kadarını Bekleyebilirim

uzun zamandır yazmıyordum kuzen gerçekten güzel olmuş bigün amcamgile gidelim de ben defterdekini okuyum herkesten önde oluyum

Vay arkadaş ne Anka Kuşu'ymuş, başlık 1 dk. boş durmuyor, merak ettim.

Oooo Hazel-chi de geldiğine göre ekip tamamlandı
Oku Hazel-chi Oku Süper

Tutmayın beni! Bu sefer Word'e yazmıyım çok uzun sürüyo diye direk buraya yazdım!! Elektrikler gitti geldi ! Öhüüüüüüüüüüü Bir sürü de yazdım annecim!JYH naptı lanetledi mi .. Sanırım yarım saat bekleticem.. Çok sinirlendim ama ya ühüüüü..

biz bekleriz ya sıkma canını sen de gripmişsin hep yani yazmak zorunda değilsin dinlen yarın yaz keyfin bilir sonuçta (:

Sorun Değil Tuğba-chin
JYH lanetledi asdas xD

Rahat Oool relax relax ^^
Bekleriz Merak Etme ^^

Hep beni mi bulur yaa o kadar da uzun yazmıştım Tamam yeniden başlıyorum.
๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ
Bölüm Şarkısı :

Az sonra isimleri çook geçecek olan CN Blue 'dan japonca şarkı : Lie İlk baştaki hııııı Min Hyuk'un
--
Menejeri bunları dedikten sonra evden çıktı.Evet,olayı şimdi anlamıştım.İçimden bir yerden PSH'ye bol bol teşekkür gönderirken JYH'nin kanepeye oturup gözünden gözyaşı akıttığını görünce şok oldum..
--
Bir süre ne yapacağımı kestiremedim..Biraz merdivende oturdum.Herkesin ağlayacağına inanırdım ama nedense Yong Hwa'nın ağladığına inanmak istemiyordum.Aslında inanmak istemediğim onun ağlaması değil..PSH yüzünden ağlamasıydı.Hayır,hayır onu böyle görmeyi hiç istemiyorum.O yine bana kızsın ,iş yaptırsın ,dalga geçsin ama ağlamasın.Hele PSH yüzünden hiç ağlamasın..

Böyle düşünürken gözümden yaşların aktığını farkettim.JYH'ye üzülüyordum ama sanırım benim durumum daha da kötüydü.Yine de JYH'nin orada öyle olmasına dayanamadım.Gözlerimi kurulayıp yavaşça aşağı indim.Önce mutfağa gidip bir çikolata aldım.Çünkü JYH'nin çikolatayı çok sevdiğini düşünüyordum.

Çikolatayı alıp yanına oturdum.Zaten benim merdivenden indiğimi gördüğünde onun ağladığını anlamamam için çok ciddi bir ifade takınmıştı.Çikolatayı ona uzattım.Çikolatayı alıp arkasına yaslandı..Ne demeliyim acaba?Ya da konuşmamalı mıyım?

Uzun süren sessizlikten sonra birden aklıma geldi:
-Yemek yedin mi? Yemedin di mi? Bir şeyler yapıyım mı?
Hiç cevap vermedi.Çikolatanın ambalajını inceliyordu.
-Öhü öhü..Aç mısın?
Hala cevap vermiyor.
-Tamam,ben yemeği hazırlıyorum..
-Ya ne diye üsteleyip duruyorsun?
-Üstelemek mi?Hayır ben sadece aç mısın diye soruyordum..
-Cevap vermiyorsam aç değilim demek ki.. AÇ DEĞİLİM! şimdi anladın mı?

Son cümlesini bağırarak söylemişti.Sonra kapıyı çarparak dışarı çıktı.Araba sesi de duyduğuma göre sanırım uzak bir yerlere gitti.

İyiliğini düşünende kabahat! Bu sinirle kaza filan yapmasın şimdi..Uff..Sanırım kafamı dağıtmam lazım.. Mutfağa geçip kafama göre yemek hazırladım.Geçip TV'nin karşısına oturdum.Hayır canım ne yemek ne de TV izlemek istiyordu..Bende direk yukarı çıktım.

Odasının önünden geçerken biraz durdum.Şimdi buradan çıkmasını ne çok isterdim..İçeri girip biraz gezindim.Kitaplığının önünde PSH ile sarılmış ,çerçeveli bir resim vardı.O resmi alıp dışarı çıktım.Kapının önüne oturdum..

PSH neden o sahneyi çekmedi ki..Nasıl olsa ikiside aktör..Kendime inamıyorum..Bu sahneyi keşke çekselerdi diye düşünüyorum..Sanırım kendimi bayağı aşmışım..

Tekrar resme baktım.İkiside çok mutlu gözüküyordu.Daha fazla kendimi tutmadım..Tutamadım..Kalbim çok acıyor..Her zaman iki adım ötemde olmasına rağmen o benden çok uzakta..Çok yüksekte benden..Bir türlü yetişemiyorum..Ona ulaşamıyorum!İşte kalbimi asıl acıtan da bu..Onun üzüntüsünü ben geçiremiyorum..Ben onun için sadece bir hiçim..

Gözyaşlarım sel gibi akıyordu.Ağlamak rahatlatır denir aslında..Ama ben hiç rahat değilim..Keşke onu yeniden neşelendirecek kişi ben olabilseydim...

.....

Zilin sesiyle uyandım..Sanırım burda dalıp gitmiştim..Bir dakika ..Zil mi çaldı? Yong Hwa mı geldi?

Hızlıca aşağı indim.Kapıyı açmış kendime doğru çekerken Yong Hwa'nın anahtarını hiç bir zaman yanından eksik etmediğini hatırladım..O zaman kimdi gelen?Yong Hwa değildi! Kapıyı kapatmak için de çok geçti artık..Kaderime razı olup kapıın arkasından çekilip önüne geçtim.
-SÜPR....????

Gelen 3 kişi de çok şaşırmış bana bakıyorlardı.Evet bu üç kişiyi de hatırladım.Bu üç kişi CN Blue'nun diğer üyeleriydi.

Karşılıklı şaşkın bakışlardan sonra onları içeri davet ettim:
-Dışarısı çok soğuk ve çok karanlık..İçeri girin..
Üçü de yavaşça içeri girip koltuğa oturdular.Kang Min Hyuk şaşkın bir gülümsemeyle bana baktı:
-Ben Kang Min Hyuk.
-Evet,biliyorum Yanındaki Lee Jong Hyun en soldaki de Lee Jung Shin ..

Ünlü oldukları için isimlerini bilmeme şaşırmadılar.Jung Shin bana doğru bakıp:
-Madem isimlerimizi biliyorsun,sende ismini söyle ,dedi.
-Ben Tuğba.
Hepsi ikinci bir şok geçiriyordu.Jong Hyun söylemeye çalıştı:
-Tupa?Tuuba? Koreli değil misin sen?
-Hayır,değilim.Ben Türk'üm.

Jung Shin mırıldandı:
-Ben Yong'u PSH ile birlikte sanıyordum.Meğer o çoktan yeni birini bulmuş..Hemde taa nerden Şeytan tüyü mü vardır nedir bu çocukta

Tam cevap verecektim ki Min Hyuk atıldı:
-Nasıl yani?Siz sevgili misiniz?Ama bana niye demedi?
-Hayır,hayır..Yanlış anladınız...Öyle bir şey yok..

Jong Hyun bana baktı:
-O halde sen kimsin?Niye burdasın?
Jung Shin devam etti:
-Yong Hwa nerde?
Min Hyuk ekledi:
-Taaa Türkiye'den buraya..Niye geldin?

Derin bir nefes alıp olayları kabaca anlattım.Jong Hyun çok şaşırmış bir halde:
-Peki Yong Hwa şu anda nerde? ,dedi.
-O PSH olayından sonra bana sinirlendi.Arabasıyla gitti.

Yine de JYH'nin ağladığını ve diğer ayrıntıları anlatmadım.Ne de olsa çok tanımıyordum onları..Üçü de derin derin düşündü..Sonra Min Hyuk bana baktı:
-Niye şikayet etmedin peki?Senin yerinde kim olsa şikayet ederdi... ???
-....

Jung Shin yanıma gelip elini omzuma koydu:
-Biz onun en yakın arkadaşlarıyız.Rahatca anlatabilirsin..
-Bir anlaşma imzaladık..O yüzden hiç şikayet edemedim.Başta çok üzülmüştüm ama sonra iyiki imz..

Sanırım daha ileriye gitmemeliyim..
-..İyiki imzalamışız dedim çünkü bana çok iyi davrandı.Yaptığından çok üzgün olduğunu filan söyledi.
Jong Hyun gözlerini fal taşı gibi açtı:
-Nasıl yani?Bizim Yong Hwa mı özür diledi? ... İlginç...
Jung Shin:
-Peki sen PSH ile o olayı yaşadığını nereden biliyorsun?Sonuçta bize bile söylemedi..Kimsenin seni görmemesi için aşağı da inmemişsindir.. ?
Eveeet,buna nasıl yanıt vermeliyim acaba?? JYH'yi çok seviyorum o yüzden aşağıda olanları teker teker izledim mi diyeyim??
Jong Hyun elime baktı:
-Ve neden elinde Yong ile PSH'nin resmi var?

Hayır,olamaz!Zilin heyecanından onu da aşağıda getirmişim!!!İyice köşeye sıkıştım.Şimdi tutup da platonik seviyorum demek.. Yavaşça gözlerim dolmaya başladı.

Min Hyuk olayın yönünün değiştiğini farkedince hemen yardımıma koştu:
-Ya bu tepsinin içindeki yemekleri sen mi yaptın?Harika gözüküyorlar..Rica etsem mutfaktan iki çubuk da bana getirir misin?

Başımı evet manasında salladım ve ayağa kalktım.Tam mutfağa doğru gidecektim ki dışardan araba sesi duydum.Yönümü değiştirip kapıyı açtım.Sesi diğerleri de duymuş olacak ki bana doğru baktılar.Evet,Yong Hwa gelmişti.Arabanın içindeydi.Yalnız etraf çok karanlıktı ve çok yağmur yağıyordu.O yüzden hiçbir şey net gözükmüyordu...

Aradan 3-5 dk geçmesine rağmen arabadan inmedi.Ayakkabılarımı giyinip oraya doğru yürümeye başladım.

Yong Hwa,başını direksiyona koymuş,birşeyler mırıldanıyordu.Hemen gidip arabanın kapısını açtım.O sırada grubun diğer üyeleri de kapının ordan buraya doğru bakıyorlardı.
-Hey..Yong Hwa ? İyi misin?
Birden kafasını kaldırdı..İki üç birşey dedi ama hiç bir şey anlamamıştım...Sanırım kendinde değildi.Sonra kafasını yeniden direksiyona koydu.
-Yong Hwa?Hadi eve gidelim..
Bir şeyler söyledi..Arasından bir tek PSH'yi anlayabilmiştim.Sonra sustu.Sanırım bu sefer gerçekten tık yoktu..Elimle omzuna dokundum..Sanırım fazlaca içmişti..Şu an kendinde değildi.Omzundan tutup koltuğa yasladım.Çoktan sızmıştı.Kolundan tutup kaldırmaya çalıştım.Ama çok ağırdı..Bu arada da yağmur epey hızlanmıştı..

Bütün gücümü toplayıp yeniden denedim.Kaldırmayı başarmıştım ama gerçekten çok ağırdı.Düşmemek için kendimi zor tuttum..Bu bacakla onu taşımam imkansızdı.Olayı gören Jung Shin hemen yanıma koştu.Yong Hwa'yı tutup içeri geçirdi.Her tarafım sırılsıklam olmuştu..

Yong Hwa'yı salona getirip koltuğa bıraktı.Herkes çok şaşırmıştı.Min Hyuk onu ayıltmaya çalışırken Jong Hyun,Jung Shin'e döndü:
-Çok içmiş..
-Birisi göre başı feci belaya girerdi...Niye böyle yapıyor anlamıyorum ki..
-Sanırım Shin Hye olayı onu bayağı üzmüş.

O sırada Min Hyuk onlara baktı:
-Çok ıslanmış..Önce odasına çıkaralım..Bu arada Tuğba..
-Hı?Efendim?
-Sende üstünü değiştir..Çok ıslanmışsın..Bİraz daha o halde beklersen hasta olursun.
-Tamam , deyip yukarı çıktım.Onlar da Yong Hwa'yı yukarı doğru çıkarıyorlardı.

Odama geçip üstümü değiştirdim.Dışardan fısıltılar geliyordu.Sesleri çok ayırt edemedim ama sanki Min Hyuk gibiydi:
-Evet,evet...Biz en iyisi çaktırmadan gidelim..
-Tamam, Hadi gidelim !

Hemen dışarı çıktım.Üçü de hiçbir şey olmamış gibi bana baktı.
-Nereye gidiyordunuz?
Jong Hyun :
-Ya bizim bir konser çalışma işi çıktı..Sonra bir ara uğrarız.Sen Yong'un yanında dur..Neyse görüşürüz Tuğba..Tanıştığıma çok memnun oldum.
-Hıhı bende.. G..güle güle..

Hemen çıkıp gittiler.Sarhoş insanlara nasıl yardım edilir hiç bilmiyordum.Hemen internette minik bir araştırma yaptım.Sanırım en mantıklısı sıcak bir kahveydi.Aşağı mutfağa inip o tarz şeyleri tepsiye koydum.Odasının önüne gelip durdum..Biraz tereddütlüydüm ..Yine de hiç düşünmeden odaya girdim.

Yong Hwa yatağında yatıyordu. Tepsiyi kenara koyup ona baktım.Çok sıkıntılı gözüküyordu.Onu uyandırmakla uyandırmamak arasında kararsız kaldım.Ama en mantıklısı uyandırmaktı sanırım...

Omzuna hafifçe dokundum.Ama bunu hissedemeyecek kadar baygındı.Bende yatağın kenarına oturup yavaşça kaldırmayı denedim.Hala mırıldanıyordu.Sonunda oturur bir halde elini başına koydu.

Kahveyi eline vermeye çalıştım ama bu çok mantıksızdı.Vazgeçip ağzına doğru götürdüm.Ama o kafasını bile tutamıyordu.Bu yüzden diğer elimle de omzundan tuttum.

Kendimi çok garip hissediyordum..Ben ondan uzaklaşmaya çalıştıkça o daha çok yakınlaşıyordu.Zaten artık pes etmiştim..Ben Yong Hwa'ya aşık olmamayı beceremeyecektim...
๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ

Yazım hataları için çoook özür dilerim Sonunda bitti