Hayalimdeki Anka Kuşu (Kore Tesadüfleri Sever:)) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 14, 15, 16 ... 32, 33, 34, Sonraki |
Yazar
Mesaj



๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ
Hemen “sus” işareti yapıp yanına koştum.Direk ağzını elimle kapattım.Arkamı dönüp merdivene baktım.Şimdi o merdivenlerden JYH çıkarsa…
----
2 dk öyle bekledikten sonra çok rahatladım.Merdivenden kimsecikler çıkmamıştı..Sonra hemen önümü döndüm.Yönetmen daha da şaşırmış bir halde bana bakıyordu.Olamaz…Ne demeliyim ben buna şimdi?Hemen elimi ağzından çektim.Bana fısıltıyla:
-Kimsin sen?JYH bana evde bizden başka yok dediğimde beni onaylamıştı..Burada ne arıyorsun? ,dedi.
Tam cevap verecektim ki aşağıdan birisi:
-Yönetmeniiiim!Herkes hazır..Sizi bekliyoruz ,diye bağırdı.
Yönetmen cebinden bir kâğıt kalem çıkarıp bir şeyler yazdı. Sonra kağıdı bana verip hızlıca aşağı indi.Bende direk odama geçtim.Yüzüm kıpkırmızıydı..Keşke hiç çıkmasaydım!Sonra birden aklıma kağıt geldi.
--*--*--*--*--*--*--
Bugün harika bir gün..Çok mutluyum..Sonunda PSH ile eski günlerdeki gibiyiz.Ama evimde çekilecek son yarım saatlik bölüm de bitti.Şimdi eşyalar filan toplandı.İkinci yere gidip bugünkü çeki bitireceğiz.
Bu arada yönetmen yanımıza geldi:
-Arkadaşlar..Siz çekimin yapılacağı okula gidin.Ben gelene kadar çalışın.Ben iki-üç yere uğrayıp öyle geleceğim.
Yönetmen de bir ilginç..Hiç yönetmen havası yok adam da.Bu arada ben Tuğba’ya mesaj atsam iyi olacak...Nasılsa benim eski numaram..Geç kalacağımı söylesem yeter..Hıh şimdi oldu
Mesajı attıktan sonra arabaya bindim.Bugün beni hiçbir şey üzemez !! Ooo saat daha öğlenin dördü..Mutlu olmak ne güzelmiş yaa
-*-*-*-*-*-*-
“Saat 4.15’te tekrar eve geleceğim..Umarım Yong Hwa’nın senin evde olduğundan haberi vardır ya da senin mantıklı bir açıklaman vardır…”
Şu an saat 4.10 .Yönetmen yanlış anladı. Ne diyeceğim ben şimdi ona?Anlatsam bir deeert anlatmasam başka bir dert..Güvenilir birisi mi bilmiyorum bile ..
İşte zil çaldı ! Aşağı inip kapıyı açtım.Kapının aşağısından bana bakıyordu:
-Bahçeye geçelim , dedi.
Aslında güvenilir birisine benziyordu ama tam da emin olamıyordum.Bahçeye geçip oturduk.Oturduktan sonra bana baktı.Ne diyeceğini biliyordum.O yüzden direk söze başladım:
-Aramızda iki-üç durum vardı..Bir anlaşmayla hallettik..Ortaya çıkmasını istemiyoruz..Durum bundan ibaret..
-Bu kadar basit bir şey olduğunu sanmıyorum.Yine de Yong Hwa’nın senin burada olduğunu bilmesine sevindim.Kalanları anlatıp anlatmamak sana kalmış..Bu arada hiç Koreli’ye benzemiyorsun..Nereden geldin?
Hmm bunu söylemekte bir sakınca yok herhalde..
-Türk’üm.
Yönetmen bana doğru döndü:
-Ben Kim Hyeon.. Senin ismin neydi?
-Ben Tuğba..
Sonra ayağa kalktı.
-Bacağına ne oldu?
-Küçük bir kaza
Tam gidecekti ki durup bana döndü:
-Türkiye’den tek mi geldin?
-Aslında buraya Korece stajım için gelmiştim ama ben grubumu kaybettim.
O sırada doktor amcanın arabasını gördüm.Hemen yönetmene dönüp:
-Çok özür dilerim..Sanırım artık gitmem gerekiyor ..Tanıştığımıza çok memnun oldum , deyip arka bahçeden ön bahçeye geçtim.Doktora “hoş geldin” deyip içeri geçirdim.Kapıyı örterken yönetmen çoktan arabaya binmişti.Bana gülümseyip gitti.Bende kapıyı örtüp içeri girdim.
Doktor amca tedavi işini bitirince bana döndü:
-Tuğba kzım..Tahmin ettiğimden daha hızlı iyileştin..En büyük kırığın bile artık tamamen iyileşmiş..Sanırım burada 4 hafta kalmana gerek kalmadı..Alçını da aldık mı 4-5 gün sonra buradan gidebilirsin
Ne?4-5 gün mü?
-A..Gerçekten mi…Ama ben iyileştiğimi sanmıyorum..Hala ağrılarım var ..
-Merak etme..Kırıkların gerçekten geçmişler..Ben Yong Hwa’yı arayayım da onun da haberi olsun..
-Siz hiiiiç vakit kaybetmeyin..Ben eve gelince söylerim.
-Gerek yok kızım ..Şimdi bir de onunla uğraşma
İnan kızım,senin adına çok sevindim..
Demek buraya kadarmış..
-Evet ,amcacığım inan bende çoook sevindim…
Sonra doktor gitti.Evde tek başıma kalmıştım.Buraya çok alışmıştım sanırım.Sonra birden aklıma Yong Hwa’dan ayrılırsam bir daha hiç görüşemeyeceğimiz geldi..Sonuçta o ünlü bir şarkıcıydı.Benimle görüşmeye vakti olmazdı..Bırak vakti görüşmek de istemezdi herhalde..
Bunları düşünürken evde gezinmeye başladım.Ben buradan gitmek istemiyorum..Yong Hwa’yı görmezsem ne yapardım ben??
Bu arada kendimi çok halsiz hissediyordum.Hafiften de başım ağrıyordu.Ama 4-5 gün sonrasını düşününce daha da kötü oluyordum.
Ben böyle gezinirken hava da kararmıştı.Acaba doktor JYH’yi aramış mıydı?Dayanamayıp dışarı çıktım..Saat 20.00’dı .Biraz da dışarıda gezinmeye karar verdim.
JYH nerde kaldı?İyiki merak ediyorum etmesem hemen gelirdi.Keşke yine hemen gelse..Sabahtan beri görmüyorum.Sabah demişken..Şu rüya meselesi de bayağı canımı sıktı ya..Ne odun adam!Geçip arka bahçedeki salıncağa oturdum.Sanırım PSH ile araları çok iyi..Bir dizi çekimi bu kadar uzun mu sürer… ?
Ben 4-5 gün sonra gideceğim,beyefendi ortada yok!Zaten ben gidene kadar bu çekim işi de sürecek gibi.. Yönetmen de efendi birisi..
Hava da bayağı soğuk..İçeri girmek istemiyorum..Yong nerde kaldın ?
๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ
Bu gün hiiiç iyi değilim ..Bol bol bayıldım ve JYH'nin laneti üzerimde
Bir türlü gribi atlatamadım..İlham perilerini de sayarsak.. İdare edin artık 
Hemen “sus” işareti yapıp yanına koştum.Direk ağzını elimle kapattım.Arkamı dönüp merdivene baktım.Şimdi o merdivenlerden JYH çıkarsa…
----
2 dk öyle bekledikten sonra çok rahatladım.Merdivenden kimsecikler çıkmamıştı..Sonra hemen önümü döndüm.Yönetmen daha da şaşırmış bir halde bana bakıyordu.Olamaz…Ne demeliyim ben buna şimdi?Hemen elimi ağzından çektim.Bana fısıltıyla:
-Kimsin sen?JYH bana evde bizden başka yok dediğimde beni onaylamıştı..Burada ne arıyorsun? ,dedi.
Tam cevap verecektim ki aşağıdan birisi:
-Yönetmeniiiim!Herkes hazır..Sizi bekliyoruz ,diye bağırdı.
Yönetmen cebinden bir kâğıt kalem çıkarıp bir şeyler yazdı. Sonra kağıdı bana verip hızlıca aşağı indi.Bende direk odama geçtim.Yüzüm kıpkırmızıydı..Keşke hiç çıkmasaydım!Sonra birden aklıma kağıt geldi.
--*--*--*--*--*--*--
Bugün harika bir gün..Çok mutluyum..Sonunda PSH ile eski günlerdeki gibiyiz.Ama evimde çekilecek son yarım saatlik bölüm de bitti.Şimdi eşyalar filan toplandı.İkinci yere gidip bugünkü çeki bitireceğiz.
Bu arada yönetmen yanımıza geldi:
-Arkadaşlar..Siz çekimin yapılacağı okula gidin.Ben gelene kadar çalışın.Ben iki-üç yere uğrayıp öyle geleceğim.
Yönetmen de bir ilginç..Hiç yönetmen havası yok adam da.Bu arada ben Tuğba’ya mesaj atsam iyi olacak...Nasılsa benim eski numaram..Geç kalacağımı söylesem yeter..Hıh şimdi oldu

Mesajı attıktan sonra arabaya bindim.Bugün beni hiçbir şey üzemez !! Ooo saat daha öğlenin dördü..Mutlu olmak ne güzelmiş yaa

-*-*-*-*-*-*-
“Saat 4.15’te tekrar eve geleceğim..Umarım Yong Hwa’nın senin evde olduğundan haberi vardır ya da senin mantıklı bir açıklaman vardır…”
Şu an saat 4.10 .Yönetmen yanlış anladı. Ne diyeceğim ben şimdi ona?Anlatsam bir deeert anlatmasam başka bir dert..Güvenilir birisi mi bilmiyorum bile ..
İşte zil çaldı ! Aşağı inip kapıyı açtım.Kapının aşağısından bana bakıyordu:
-Bahçeye geçelim , dedi.
Aslında güvenilir birisine benziyordu ama tam da emin olamıyordum.Bahçeye geçip oturduk.Oturduktan sonra bana baktı.Ne diyeceğini biliyordum.O yüzden direk söze başladım:
-Aramızda iki-üç durum vardı..Bir anlaşmayla hallettik..Ortaya çıkmasını istemiyoruz..Durum bundan ibaret..
-Bu kadar basit bir şey olduğunu sanmıyorum.Yine de Yong Hwa’nın senin burada olduğunu bilmesine sevindim.Kalanları anlatıp anlatmamak sana kalmış..Bu arada hiç Koreli’ye benzemiyorsun..Nereden geldin?
Hmm bunu söylemekte bir sakınca yok herhalde..
-Türk’üm.
Yönetmen bana doğru döndü:
-Ben Kim Hyeon.. Senin ismin neydi?
-Ben Tuğba..
Sonra ayağa kalktı.
-Bacağına ne oldu?
-Küçük bir kaza

Tam gidecekti ki durup bana döndü:
-Türkiye’den tek mi geldin?
-Aslında buraya Korece stajım için gelmiştim ama ben grubumu kaybettim.
O sırada doktor amcanın arabasını gördüm.Hemen yönetmene dönüp:
-Çok özür dilerim..Sanırım artık gitmem gerekiyor ..Tanıştığımıza çok memnun oldum , deyip arka bahçeden ön bahçeye geçtim.Doktora “hoş geldin” deyip içeri geçirdim.Kapıyı örterken yönetmen çoktan arabaya binmişti.Bana gülümseyip gitti.Bende kapıyı örtüp içeri girdim.
Doktor amca tedavi işini bitirince bana döndü:
-Tuğba kzım..Tahmin ettiğimden daha hızlı iyileştin..En büyük kırığın bile artık tamamen iyileşmiş..Sanırım burada 4 hafta kalmana gerek kalmadı..Alçını da aldık mı 4-5 gün sonra buradan gidebilirsin

Ne?4-5 gün mü?
-A..Gerçekten mi…Ama ben iyileştiğimi sanmıyorum..Hala ağrılarım var ..
-Merak etme..Kırıkların gerçekten geçmişler..Ben Yong Hwa’yı arayayım da onun da haberi olsun..
-Siz hiiiiç vakit kaybetmeyin..Ben eve gelince söylerim.
-Gerek yok kızım ..Şimdi bir de onunla uğraşma

Demek buraya kadarmış..
-Evet ,amcacığım inan bende çoook sevindim…
Sonra doktor gitti.Evde tek başıma kalmıştım.Buraya çok alışmıştım sanırım.Sonra birden aklıma Yong Hwa’dan ayrılırsam bir daha hiç görüşemeyeceğimiz geldi..Sonuçta o ünlü bir şarkıcıydı.Benimle görüşmeye vakti olmazdı..Bırak vakti görüşmek de istemezdi herhalde..
Bunları düşünürken evde gezinmeye başladım.Ben buradan gitmek istemiyorum..Yong Hwa’yı görmezsem ne yapardım ben??
Bu arada kendimi çok halsiz hissediyordum.Hafiften de başım ağrıyordu.Ama 4-5 gün sonrasını düşününce daha da kötü oluyordum.
Ben böyle gezinirken hava da kararmıştı.Acaba doktor JYH’yi aramış mıydı?Dayanamayıp dışarı çıktım..Saat 20.00’dı .Biraz da dışarıda gezinmeye karar verdim.
JYH nerde kaldı?İyiki merak ediyorum etmesem hemen gelirdi.Keşke yine hemen gelse..Sabahtan beri görmüyorum.Sabah demişken..Şu rüya meselesi de bayağı canımı sıktı ya..Ne odun adam!Geçip arka bahçedeki salıncağa oturdum.Sanırım PSH ile araları çok iyi..Bir dizi çekimi bu kadar uzun mu sürer… ?
Ben 4-5 gün sonra gideceğim,beyefendi ortada yok!Zaten ben gidene kadar bu çekim işi de sürecek gibi.. Yönetmen de efendi birisi..
Hava da bayağı soğuk..İçeri girmek istemiyorum..Yong nerde kaldın ?
๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ
Bu gün hiiiç iyi değilim ..Bol bol bayıldım ve JYH'nin laneti üzerimde


Kore Tesadüfleri Sever.. :
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=444205#444205
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=444205#444205

Spoiler:

Niye bayıldın Tuğba? Ouww senin adına çok üzüldüm..Umarım JYH'nin laneti (
) bir an önce kalkar üstünden..
Bu iş nasıl bozulcak hiç bilmiyorum
JYH hala PSH'nin peşinde ! Yeter artık!
Ehehehe bu yönetmeni çok sevdim ben
Acayip sempati duydum adama
Olmaz,olamaz!Daha itiraf etcek o ! Amca sakın arama! HAyııır ! Olaylar iyice karıştı sankim! HAyır,hayır aramasııın
Tuğba,yapma böyle..Relaks ol herşey düzelicek inan bana
Şşt JYH bana bak bu kız bir daha ağlarsa
Yeter,gelsin ya..İnsanı merak içinde bırakıyor..Öğrenince nasıl tepki verecek çok merak ediyorum..
Tuğba,hasta olduğun halde müthüş bir şey ortaya çıkardın! Seni kutluyorum
Biraz kısaydı ama hastasın laf etmiyorum .. Umarım eeeeeeen kısa süre içerisinde iyileşirsin daha uzun bölümler istiyoruz
Aja Aja Fighting !
Hıı bu arada şu işarete bitiyorum haberin olsun :


Alıntı:
Bu iş nasıl bozulcak hiç bilmiyorum


Alıntı:
Ehehehe bu yönetmeni çok sevdim ben


Alıntı:
Olmaz,olamaz!Daha itiraf etcek o ! Amca sakın arama! HAyııır ! Olaylar iyice karıştı sankim! HAyır,hayır aramasııın

Alıntı:
Tuğba,yapma böyle..Relaks ol herşey düzelicek inan bana


Alıntı:
Yeter,gelsin ya..İnsanı merak içinde bırakıyor..Öğrenince nasıl tepki verecek çok merak ediyorum..
Tuğba,hasta olduğun halde müthüş bir şey ortaya çıkardın! Seni kutluyorum


Hıı bu arada şu işarete bitiyorum haberin olsun :
Alıntı:


ParAmoRe

Tuğba önceki bölüm kadar olmasada güzeldi.aslında tuğbaya üzüldüm ya iyileşmiş gidiyoo hödük jyh de mal mal bakar artık.ama tabi süpriz yaparsan ve öğrenirse tuğbanın aşkını güzel olur.tabi lütfen çok hödükçe tepki vermesin 


Ya Ya Telefon Görüşmesine noldıu tuğba-chin
Gitmeden Önce Bunu Yapması lazım Hani son şakası olarak mesela
JYH Seni yontulmamış ağaç
Artık Odun değil Ağaçsın sen Ağaç
Kız Gidiyo 4-5 gün Sonra Sen Hala PSH peşinde -.-
Ağlamak İstiyorum sinirdeeeen
Güzeldi Tuğba-chin ama Kısaydı ^^
Baskı Hissetme İlham Geldiğinde Yaz ^^

Gitmeden Önce Bunu Yapması lazım Hani son şakası olarak mesela

JYH Seni yontulmamış ağaç

Artık Odun değil Ağaçsın sen Ağaç

Kız Gidiyo 4-5 gün Sonra Sen Hala PSH peşinde -.-
Ağlamak İstiyorum sinirdeeeen

Güzeldi Tuğba-chin ama Kısaydı ^^
Baskı Hissetme İlham Geldiğinde Yaz ^^



O çok tatlı.♥
Spoiler:

Ah gerizekalı Yong Hwa... seni aptal hıyar. Bu kadar taş olmasan neler neler derdim, tipine yat kalk dua et.
Sen biraz olaylı yaz ben ancak o zaman yorum yapabiliyorum u.u Ama hala senaryolarımı paylaşmaya devam edebilirim tabi >.<
Of çok fena gülme krizine girdim salşdfkgjh.
Yeni bölüm bekliyorum~
Sen biraz olaylı yaz ben ancak o zaman yorum yapabiliyorum u.u Ama hala senaryolarımı paylaşmaya devam edebilirim tabi >.<
Spoiler:
Of çok fena gülme krizine girdim salşdfkgjh.
Yeni bölüm bekliyorum~
Min-Hyeok Gang aşksın seeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen >.<
tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.

tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.




Öhüm.. Öncelikle yorumlarınız için çook teşekkür ediyorum..Özgürcüm kan görünce bayılıyorum da
Gazoz
Bu bölümün olaylı olduğunu düşünüyorum dedim ya dün bir gariptim o yüzden ortaya saçmakulade(
) bişi çıktı
Herneyse şu an başlıyoruz..Biraz uzun oldu..Çünkü geç veriyorum..Muhtemel yarında geç gelicek.. Buyrunuz :
๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ
Hava da bayağı soğuk..İçeri girmek istemiyorum..Yong nerde kaldın ?
-*-*-*-*-
Sanırım bugünlük ayrılma vakti geldi.Zaman ne çabuk geçti..Hiçbir şey anlamadım.PSH’nin yanına gidip elimi uzattım:
-Çok güzel bir gündü..Yarın görüşürüz.
-Evet.Bence de güzeldi.Görüşürüz.
Gidene kadar arkasından baktım.Aramız yavaş yavaş düzeliyordu.Menejer hyung yanıma gelip PSH’ye baktı:
-Oh valla..Her gün diziden sonra yemeğe kalırsanız işiniz iş
Bu arada saatten haberin var mı?Yarın kalkamayacaksın hıı..
Dönüp saatime baktım.Saat 22.00 ‘dı.Tam arabama doğru gidiyordum ki Kim Hyeon yanıma geldi:
-Bugün seni daha iyi gördüm.Umarım hep böyle olursun..
Gülümsedim. Yönetmen biraz garipti. Sonra el sıkışıp yanından ayrıldım. Arabama binip eve geldim. Evin hiç ışığı yanmıyordu. İçeri girip oturdum. Tuğba görünürde yoktu. Çıkıp odasına baktım. Burada da yoktu. Geriye bir tek yer kalmıştı. Bende arka bahçeye doğru yürümeye başladım. Evet ,yanılmamıştım. Salıncakta uyuyup kalmıştı. Bende yan salıncağa oturdum:
-Pişşt… Ne zamandır burada uyukluyorsun?
Uuu. Bayağı iyi dalmış.
- Huu! Tuğbaaa!
Hıh..Sonunda gözünü açtı. Beni görünce de çok sevindi:
-Hangi ara geldin sen?
-Bu ara..
-Doktorla görüştünüz mü hiç?
-Hayır.Niye?
-Öylesine sordum..Sen neredeydin?
-PSH ile birlikte yemek yedik…İnanmazsın sanki benimle ilk..
-Hava çok soğudu,hadi eve girelim ,deyip içeri gitti.Yahu şuna da bir şey anlatılmıyor..
İçeri geçip biraz TV izledim.O sırada Tuğba yanıma geldi:
-Ben yatıyorum..
-Bir şey yedin mi sen? Çok kötü gözüküyorsun.
-Yiyecektim ama midem almadı.Neyse,iyi geceler..
Bende biraz daha TV izleyip odama çıktım.Bir an önce sabah olmasını ve PSH ile görüşmeyi istiyorum..
-*-*-*-*-*-*-
Gece boyu hiç uyuyamadım..Hem başım ağrıyor hem de karnım ağrıyor..Sanırım yavaş yavaş hasta oluyorum.
Hiç yataktan çıkasım yok. Yine de yavaş yavaş aşağı indim. Bu sefer sadece kahvaltılıkları çıkardım.JYH’nin geleceği yoktu. Bende kafamı masaya koydum. İlaç filan mı almalıyım acaba?
Sonunda merdivenlerden ses duydum. Yavaşça kafamı kaldırdım. Dün PSH yüzünden mutlu yattığı için kahvaltılıklara hiçbir şey demedi. Dese de kaldıracak halde değildim zaten. Hiç konuşmadığım için yemeyi bırakıp bana baktı:
-İyi misin?
Cevap vermeye kalmadan telefonu çaldı. Bende direk kafamı masaya koydum. JYH’nin sesini dinlemeye başladım.
-Aa,evet buyurun doktor bey..Evet,evet müsaitim.
Yavaşça kafamı kaldırdım. O cümleyi duyduğundaki yüz ifadesini merak ediyordum.
-Anlamadım? E siz 4 hafta demiştiniz.. 3-5 gün sonra nasıl ..?Tamam ,tamam..
Hayır, hiçbir değişiklik yoktu. Hatta sesi çok da neşeli geliyordu. Kahvaltı masasını öylece bırakıp gittim. Yukarı odama çıktım. Sanırım çok fazla beklentilerim vardı. Bu yüzden çok üzülüyordum. Hayır, anlamadığım o başkasını seviyor. Niye benim gitmeme üzülsün ki?
-*-*-*-*-*-*-
Telefonu kapattıktan sonra yemek yeme isteğim kaçtı. Zaten Tuğba da yukarı çıkmıştı. Demek ki olayı biliyordu. O yüzden sormuştu..
Aslında bu duruma sevinmem gerekiyordu ama ben azıcık da olsa üzülmüştüm. Sonuçta bir
buçuk haftadır ev arkadaşıydık.
Bunları düşünürken bir taraftan da kahvaltı masasını topladım. Yavaşça yukarı çıktım. Niyeyse içimde bir burkukluk oluşmuştu. Kapısının önünde biraz bekledim.
Yok,yok ben en iyisi gideyim. Zaten çekimlere de geç kaldım. Evet ,direk gideyim. Dışarı çıkıp arabama bindim.
Geldiğimde herkes çoktan gelmişti.Kim Hyeon yanıma geldi. Çok heyecanlı gözüküyordu:
-Ben bir yere uğrayacağım. Diğerlerine de söyledim. Siz çalışın. Zaten yardımcı yönetmen de burada. Olmazsa çekime de başlarsınız. Benim azıcık bir işim var. Bir yere uğrayıp geleceğim
Yönetmeni hiç bu kadar neşeli görmemiştim. Uğrayacağı kişi bayansa çok şanslı. Hem genç ,hem yakışıklı…
-*-*-*-*-*-
Ahh. Çok kötüyüm. Vücudum da çok kötü..Moralim de..Aslında iyi olmalıyım. Sonuçta Yong Hwa çok mutlu. Sonunda iyi bir aşk yaşayabilecek.
Evet,artık sevinmeliyim ve aradan çekilmeliyim.
Konuyu unutmak için telefonu elime aldım. Yine Ceyda’nın annesini aramaya başladım. Hala açmıyordu.. Zaten buradan ayrılacağım..Ahh teyze niye açmıyorsun? Keşke diğerlerinin telefon numarası olsa da tek kişiye bağlı kalmasam..
O sırada zil çaldı. Yong Hwa’nın geldiğini sanmıyorum. Yoksa gerçekten Yong Hwa’mı? Yavaşça yataktan kalktım. Kapının oraya gelip gözden baktım. Gelen yönetmendi. Hemen kapıyı açtım. Nefes nefese kalmıştı.
-Tuğba..Yani Tuğba hanım. Sanırım..Sanırım..
-Sakin olun Kim Hyeon Bey
Önce bir oturalım.
Çok halsizdim ama çaktırmamaya çalışıyordum. Arka bahçeye geçip oturduk. Dönüp ona baktım. Elinde bir kağıt bana bakıyordu. Sonunda dayanamadım :
-Sanırım önemli bir şey oldu..
-Aynen öyle..Sizinle konuştuktan sonra bol bol araştırdım.Etraftaki otelleri gezdim.İki üç arkadaşımdan da yardım istedim. Ve sizin grubunuzun…
Aman Allah’ım!
-Eveet?Grubumun?
-Grubunuzdan 3-4 bayanın telefon numarasını öğrendim!
-Ne?
Birden refleks olarak yönetmenin boynuna atladım.O sevinçle:
-Nasıl teşekkür etmeliyim bilmiyorum!Çok ,çok,çok iyisin Kim Hyeon!!
Sonra birden ona sarıldığımın ve orta hitap konuştuğumun farkına vardım.Hemen geri çekildim:
-Öhüm..Yani ben..
Yönetmen de çok şaşırmıştı.Ama çabuk toparlandı:
-Önemli değil..Sanırım bundan böyle bu şekilde konuşabiliriz Tuğba
-
Gerçekten çok teşekkür ederim Kim Hyeon..Bey..Bunu size geri nasıl ödeyebilirim?
-Hm..Sanırım birlikte akşam bir yerlere gidebiliriz.
- Yong Hwa’nın … Yani gelebileceğimi sanmıyorum.
Ağzımdan kaçırmama ramak kalmıştı. Yönetmen elini omzuma koydu:
-Aranızda her ne olduysa..Onu şikayet edebilirsin. Sakın kimse inanmaz diye korkma. Kore’de adalet iyi sayılır. Sorunun her neyse dinlerler seni. Hatta istersen tanıdığım bir avukatla görüştürebilirim seni.
Gülümsedim:
-Hayır,hiç gerek yok..Öyle olsa bile Yong Hwa’yı asla söylemem…
- Yong Hwa ha..Siz ikiniz aranızda orta hitap mı konuşuyorsunuz?
Bırak ortayı ,o hep en düşük konuşur… Cevap vermek yerine tekrardan gülümsedim.Yönetmen yavaşça elini çekti:
-Desene çok geç kalmışım.
Dönüp yönetmene baktım. Sanki olayı anlamamış görünmek için sordum:
-Ne için geç kalmışsınız?
-Hiiç..Dizi için çok geç kaldım..Ben gideyim artık.
Bunun üstüne ayağa kalktım.Yönetmen bana elindeki kağıdı uzattı.
-Umarım tekrar görüşebiliriz.
Bende elimi uzatıp gülümsedim:
-Tekrardan çok teşekkür ederim.Bana çok iyi bir iyilik yaptınız.
-Sanırım benimle orta hitap konuşmakta zorlanacaksın gibi gözüküyor. .. Bu arada sen hasta mısın?
-A,hayır..Ben çok iyiyim.Sadece biraz başım ağrıyor.
-Tamam,hadi artık eve gir.Yaz olmasına rağmen soğuk esiyor..
-
Güle güle…
Ben içeri girdikten sonra yönetmen de gitti.Kendimi çok kötü hissediyorum.Mutfağa girip bir ilaç aldım. Onu içip birazcık oturdum. Evet,şimdi daha iyiydim.
Yönetmenin verdiği kağıda bakmaya başladım.Oh,inanmıyorum! İşte Ceyda’nın numarası yazıyor!Hemen telefonumu getirdim.Telefonu meşguldü.Kanepeye yavaşça uzandım.Nasılsa numarayı öğrenmiştim.Kim Hyeon’a çok minnettarım..
O dediği lafı da hiç düşünmemeliyim.Evet,çünkü ben yanlış anladım.Bu arada acayip uyku bastı..Yavaş yavaş gözlerimi kapattım..
-*-*-*-*-*-
Bugün dizi çekimleri çok mu sıkıcı geçti ya..Ya da benim keyfim pek yerinde değildi sanırım..En iyisi eve biraz erken gideyim.
Çekimler bitince arabaya doğru yürüdüm.Yönetmen sabahkinin tersine hiç de mutlu değildi.Yanıma gelip kulağıma doğru eğildi:
-Yong Hwa..Eğer sorumu özel hayatına girmiş birisi olarak anlamazsan bir şey sormak istiyorum.
-Tabi,sorun
-Siz PSH ile sevgilisiniz de mi?
Hm..Garip bir soru..Aslında şu günlerde PSH pek ilgimi çekmiyor ama..
-Gibi gibi..Niye ,noldu?
Yönetmen derin bir nefes aldı:
-Sadece geç kalmadığım için sevindim.Bu arada yarın hafta sonu olduğu için çekim yok.
-Hıhı.Biliyorum..
-Tamam o zaman..Sonra görüşürüz.
İlginç…
Sonunda eve geldim.Zili çalacaktım ama Tuğba sabah çok halsizdi. Uyuyordur diye anahtarımla açtım. Görünürde kimse yoktu. Biraz ilerleyince onun kanepede yattığını gördüm. Cık cık cık cıııık..Üstünü de örtmemiş. Yukarı çıkıp odasından minik bir nevresim getirdim.
Yanına gelip üstünü örttüm. Geçip karşı koltuğa oturdum. Oradan Tuğba’ya bakmaya başladım. Uykudayken çok güzel ve masum gözüküyordu. (
)
Hu?Noldu birden?Ne düşünüyorum ben?Hayır ,hayır..Saçmalıyorum..
Oradan kalkıp mutfağa yöneldim..İki üç bir şey atıştıracaktım ama o sırada zil çaldı.
๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ

Gazoz



Herneyse şu an başlıyoruz..Biraz uzun oldu..Çünkü geç veriyorum..Muhtemel yarında geç gelicek.. Buyrunuz :
๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ
Hava da bayağı soğuk..İçeri girmek istemiyorum..Yong nerde kaldın ?
-*-*-*-*-
Sanırım bugünlük ayrılma vakti geldi.Zaman ne çabuk geçti..Hiçbir şey anlamadım.PSH’nin yanına gidip elimi uzattım:
-Çok güzel bir gündü..Yarın görüşürüz.
-Evet.Bence de güzeldi.Görüşürüz.
Gidene kadar arkasından baktım.Aramız yavaş yavaş düzeliyordu.Menejer hyung yanıma gelip PSH’ye baktı:
-Oh valla..Her gün diziden sonra yemeğe kalırsanız işiniz iş

Dönüp saatime baktım.Saat 22.00 ‘dı.Tam arabama doğru gidiyordum ki Kim Hyeon yanıma geldi:
-Bugün seni daha iyi gördüm.Umarım hep böyle olursun..
Gülümsedim. Yönetmen biraz garipti. Sonra el sıkışıp yanından ayrıldım. Arabama binip eve geldim. Evin hiç ışığı yanmıyordu. İçeri girip oturdum. Tuğba görünürde yoktu. Çıkıp odasına baktım. Burada da yoktu. Geriye bir tek yer kalmıştı. Bende arka bahçeye doğru yürümeye başladım. Evet ,yanılmamıştım. Salıncakta uyuyup kalmıştı. Bende yan salıncağa oturdum:
-Pişşt… Ne zamandır burada uyukluyorsun?
Uuu. Bayağı iyi dalmış.
- Huu! Tuğbaaa!
Hıh..Sonunda gözünü açtı. Beni görünce de çok sevindi:
-Hangi ara geldin sen?
-Bu ara..
-Doktorla görüştünüz mü hiç?
-Hayır.Niye?
-Öylesine sordum..Sen neredeydin?
-PSH ile birlikte yemek yedik…İnanmazsın sanki benimle ilk..
-Hava çok soğudu,hadi eve girelim ,deyip içeri gitti.Yahu şuna da bir şey anlatılmıyor..
İçeri geçip biraz TV izledim.O sırada Tuğba yanıma geldi:
-Ben yatıyorum..
-Bir şey yedin mi sen? Çok kötü gözüküyorsun.
-Yiyecektim ama midem almadı.Neyse,iyi geceler..
Bende biraz daha TV izleyip odama çıktım.Bir an önce sabah olmasını ve PSH ile görüşmeyi istiyorum..
-*-*-*-*-*-*-
Gece boyu hiç uyuyamadım..Hem başım ağrıyor hem de karnım ağrıyor..Sanırım yavaş yavaş hasta oluyorum.
Hiç yataktan çıkasım yok. Yine de yavaş yavaş aşağı indim. Bu sefer sadece kahvaltılıkları çıkardım.JYH’nin geleceği yoktu. Bende kafamı masaya koydum. İlaç filan mı almalıyım acaba?
Sonunda merdivenlerden ses duydum. Yavaşça kafamı kaldırdım. Dün PSH yüzünden mutlu yattığı için kahvaltılıklara hiçbir şey demedi. Dese de kaldıracak halde değildim zaten. Hiç konuşmadığım için yemeyi bırakıp bana baktı:
-İyi misin?
Cevap vermeye kalmadan telefonu çaldı. Bende direk kafamı masaya koydum. JYH’nin sesini dinlemeye başladım.
-Aa,evet buyurun doktor bey..Evet,evet müsaitim.
Yavaşça kafamı kaldırdım. O cümleyi duyduğundaki yüz ifadesini merak ediyordum.
-Anlamadım? E siz 4 hafta demiştiniz.. 3-5 gün sonra nasıl ..?Tamam ,tamam..
Hayır, hiçbir değişiklik yoktu. Hatta sesi çok da neşeli geliyordu. Kahvaltı masasını öylece bırakıp gittim. Yukarı odama çıktım. Sanırım çok fazla beklentilerim vardı. Bu yüzden çok üzülüyordum. Hayır, anlamadığım o başkasını seviyor. Niye benim gitmeme üzülsün ki?
-*-*-*-*-*-*-
Telefonu kapattıktan sonra yemek yeme isteğim kaçtı. Zaten Tuğba da yukarı çıkmıştı. Demek ki olayı biliyordu. O yüzden sormuştu..
Aslında bu duruma sevinmem gerekiyordu ama ben azıcık da olsa üzülmüştüm. Sonuçta bir
buçuk haftadır ev arkadaşıydık.
Bunları düşünürken bir taraftan da kahvaltı masasını topladım. Yavaşça yukarı çıktım. Niyeyse içimde bir burkukluk oluşmuştu. Kapısının önünde biraz bekledim.
Yok,yok ben en iyisi gideyim. Zaten çekimlere de geç kaldım. Evet ,direk gideyim. Dışarı çıkıp arabama bindim.
Geldiğimde herkes çoktan gelmişti.Kim Hyeon yanıma geldi. Çok heyecanlı gözüküyordu:
-Ben bir yere uğrayacağım. Diğerlerine de söyledim. Siz çalışın. Zaten yardımcı yönetmen de burada. Olmazsa çekime de başlarsınız. Benim azıcık bir işim var. Bir yere uğrayıp geleceğim

Yönetmeni hiç bu kadar neşeli görmemiştim. Uğrayacağı kişi bayansa çok şanslı. Hem genç ,hem yakışıklı…
-*-*-*-*-*-
Ahh. Çok kötüyüm. Vücudum da çok kötü..Moralim de..Aslında iyi olmalıyım. Sonuçta Yong Hwa çok mutlu. Sonunda iyi bir aşk yaşayabilecek.
Evet,artık sevinmeliyim ve aradan çekilmeliyim.
Konuyu unutmak için telefonu elime aldım. Yine Ceyda’nın annesini aramaya başladım. Hala açmıyordu.. Zaten buradan ayrılacağım..Ahh teyze niye açmıyorsun? Keşke diğerlerinin telefon numarası olsa da tek kişiye bağlı kalmasam..
O sırada zil çaldı. Yong Hwa’nın geldiğini sanmıyorum. Yoksa gerçekten Yong Hwa’mı? Yavaşça yataktan kalktım. Kapının oraya gelip gözden baktım. Gelen yönetmendi. Hemen kapıyı açtım. Nefes nefese kalmıştı.
-Tuğba..Yani Tuğba hanım. Sanırım..Sanırım..
-Sakin olun Kim Hyeon Bey

Çok halsizdim ama çaktırmamaya çalışıyordum. Arka bahçeye geçip oturduk. Dönüp ona baktım. Elinde bir kağıt bana bakıyordu. Sonunda dayanamadım :
-Sanırım önemli bir şey oldu..
-Aynen öyle..Sizinle konuştuktan sonra bol bol araştırdım.Etraftaki otelleri gezdim.İki üç arkadaşımdan da yardım istedim. Ve sizin grubunuzun…
Aman Allah’ım!
-Eveet?Grubumun?
-Grubunuzdan 3-4 bayanın telefon numarasını öğrendim!
-Ne?
Birden refleks olarak yönetmenin boynuna atladım.O sevinçle:
-Nasıl teşekkür etmeliyim bilmiyorum!Çok ,çok,çok iyisin Kim Hyeon!!
Sonra birden ona sarıldığımın ve orta hitap konuştuğumun farkına vardım.Hemen geri çekildim:
-Öhüm..Yani ben..
Yönetmen de çok şaşırmıştı.Ama çabuk toparlandı:
-Önemli değil..Sanırım bundan böyle bu şekilde konuşabiliriz Tuğba

-

-Hm..Sanırım birlikte akşam bir yerlere gidebiliriz.
- Yong Hwa’nın … Yani gelebileceğimi sanmıyorum.
Ağzımdan kaçırmama ramak kalmıştı. Yönetmen elini omzuma koydu:
-Aranızda her ne olduysa..Onu şikayet edebilirsin. Sakın kimse inanmaz diye korkma. Kore’de adalet iyi sayılır. Sorunun her neyse dinlerler seni. Hatta istersen tanıdığım bir avukatla görüştürebilirim seni.
Gülümsedim:
-Hayır,hiç gerek yok..Öyle olsa bile Yong Hwa’yı asla söylemem…
- Yong Hwa ha..Siz ikiniz aranızda orta hitap mı konuşuyorsunuz?
Bırak ortayı ,o hep en düşük konuşur… Cevap vermek yerine tekrardan gülümsedim.Yönetmen yavaşça elini çekti:
-Desene çok geç kalmışım.
Dönüp yönetmene baktım. Sanki olayı anlamamış görünmek için sordum:
-Ne için geç kalmışsınız?
-Hiiç..Dizi için çok geç kaldım..Ben gideyim artık.
Bunun üstüne ayağa kalktım.Yönetmen bana elindeki kağıdı uzattı.
-Umarım tekrar görüşebiliriz.
Bende elimi uzatıp gülümsedim:
-Tekrardan çok teşekkür ederim.Bana çok iyi bir iyilik yaptınız.
-Sanırım benimle orta hitap konuşmakta zorlanacaksın gibi gözüküyor. .. Bu arada sen hasta mısın?
-A,hayır..Ben çok iyiyim.Sadece biraz başım ağrıyor.
-Tamam,hadi artık eve gir.Yaz olmasına rağmen soğuk esiyor..
-

Ben içeri girdikten sonra yönetmen de gitti.Kendimi çok kötü hissediyorum.Mutfağa girip bir ilaç aldım. Onu içip birazcık oturdum. Evet,şimdi daha iyiydim.
Yönetmenin verdiği kağıda bakmaya başladım.Oh,inanmıyorum! İşte Ceyda’nın numarası yazıyor!Hemen telefonumu getirdim.Telefonu meşguldü.Kanepeye yavaşça uzandım.Nasılsa numarayı öğrenmiştim.Kim Hyeon’a çok minnettarım..
O dediği lafı da hiç düşünmemeliyim.Evet,çünkü ben yanlış anladım.Bu arada acayip uyku bastı..Yavaş yavaş gözlerimi kapattım..
-*-*-*-*-*-
Bugün dizi çekimleri çok mu sıkıcı geçti ya..Ya da benim keyfim pek yerinde değildi sanırım..En iyisi eve biraz erken gideyim.
Çekimler bitince arabaya doğru yürüdüm.Yönetmen sabahkinin tersine hiç de mutlu değildi.Yanıma gelip kulağıma doğru eğildi:
-Yong Hwa..Eğer sorumu özel hayatına girmiş birisi olarak anlamazsan bir şey sormak istiyorum.
-Tabi,sorun
-Siz PSH ile sevgilisiniz de mi?
Hm..Garip bir soru..Aslında şu günlerde PSH pek ilgimi çekmiyor ama..
-Gibi gibi..Niye ,noldu?
Yönetmen derin bir nefes aldı:
-Sadece geç kalmadığım için sevindim.Bu arada yarın hafta sonu olduğu için çekim yok.
-Hıhı.Biliyorum..
-Tamam o zaman..Sonra görüşürüz.
İlginç…
Sonunda eve geldim.Zili çalacaktım ama Tuğba sabah çok halsizdi. Uyuyordur diye anahtarımla açtım. Görünürde kimse yoktu. Biraz ilerleyince onun kanepede yattığını gördüm. Cık cık cık cıııık..Üstünü de örtmemiş. Yukarı çıkıp odasından minik bir nevresim getirdim.
Yanına gelip üstünü örttüm. Geçip karşı koltuğa oturdum. Oradan Tuğba’ya bakmaya başladım. Uykudayken çok güzel ve masum gözüküyordu. (

Hu?Noldu birden?Ne düşünüyorum ben?Hayır ,hayır..Saçmalıyorum..
Oradan kalkıp mutfağa yöneldim..İki üç bir şey atıştıracaktım ama o sırada zil çaldı.
๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜ๘๘۩¤ۣۜ๘۩ஜॐ
Kore Tesadüfleri Sever.. :
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=444205#444205
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=444205#444205

Spoiler:


sailor usagi yazmış:
Sanırım öyle



Kore Tesadüfleri Sever.. :
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=444205#444205
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=444205#444205

Spoiler:

Of...Bayıldım..Dünkünün tersine hakkatten olay kaynıyor!Biraz geç verdin ama hadi bari affedelim
Bu bölüm çok güzeldi..
Ay canıımm.Kıyamam ya.Meraktan sorduğunu da söyleyemiyor.. Yeter itiraf ettir artık !
Şu adam da iki söz söylese ölür sanki!
İhihi kim acaba ? Ben yönetmene acayip sempati duyuyorum hıı haberin olsun
Ehüehüehü
Birşeyler mi sezinliyorum ne? Sanki bir aşk kıvılcımları filan
Yazık ama kız sevinçten ne yapacağını bile düşünemedi
Bu söze ölünür... Acayip sempati duyuyorum
!! Olamaz!!Yong..Acele etmezse .. Çok kötü şeyler olacak..Sezinliyorum!
İhihi Yong,sen hiç yorulma..Biz anladık
Ama biraz hızlı ol,bak yönetmenin gözü açıldı hııı
Tipik bir hidenka örneği.. Artık kızmıyorum sadece yarını 49 gözle çektiğimi söylemek istiyorum
Aja Aja Fighting Tuğba!Harikulade bir bölümdü..
Bu arada kan beni de tutar

Alıntı:
Ay canıımm.Kıyamam ya.Meraktan sorduğunu da söyleyemiyor.. Yeter itiraf ettir artık !

Alıntı:

Alıntı:


Alıntı:
Ehüehüehü



Alıntı:
Bu söze ölünür... Acayip sempati duyuyorum

Alıntı:
!! Olamaz!!Yong..Acele etmezse .. Çok kötü şeyler olacak..Sezinliyorum!
Alıntı:


Alıntı:
Tipik bir hidenka örneği.. Artık kızmıyorum sadece yarını 49 gözle çektiğimi söylemek istiyorum

Bu arada kan beni de tutar

ParAmoRe

özgür yazmış:
Ya Cuma ya Pazartesi..O günleri kaçırma Özgürcüm .. Tek sözüm bu


Alıntı:
Hatırlatma


Kore Tesadüfleri Sever.. :
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=444205#444205
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=444205#444205

Spoiler:

15. sayfa (Toplam 34 sayfa) [ 508 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |