Gece'yi yazdığım anda kendimden esinlenen ve biraz olağanüstü şeyler dışı (Antikalar Sınıfındada biraz vardı ama çok azdı) hikayeler yazmaya karar verdim.Biraz Sempai'm Himaruya'nın Chibisan Date mangasından etkilendim sanırım(Gerçi ingilizce okuduğum için çok bir şey anlamadım).Son günlerde takıntı yaptığım bir şey hakkında.

Anlatan bir otaku.Ama ilk defa ana karakter bir kız değil xD Shinzō 19 yaşında ve hayatının resim yapmak üzere olduğunu düşünüyor.Japon ve Fukushima'da oturuyor.Yerleşim yerini burası seçmemin 2 sebebi var.1.'si size biraz daha önemsiz gelecek ama Kazuyoshi Himaruya'nın memleketi xD 2. ise burda biraz da yaşanan felaketlerin halk üzerindeki etkisini anlatacağım.Şu an Japonyada en kritik durum Fukushima'da bildiğim kadarıyla.

Shinzō'yu biraz daha anlatayım en iyisi.Resim yapmanın yanında İngilizce ve Almanca öğreniyor hobi olarak.Tabii manga okumadığı ya da anime izlemediği zamanlarda.Odasından hiç çıkmaz.Yemek yemeye iner sadece.Neşeli diyemeyiz.Tipik ergen xD biri ona hatırlatmadıkça gülmez.Ayrıca Hetalia'dan esinlenerek ona bir özellik daha verdim.İngiltere gibi hayali bir yaratık görür.Yaratık kulaklarıyla uçan bir tavşandır.

Ve dış özelliklerini söyleyelim.Hatta resmini de vereyim xD

Bu da esinlendiğim manga Chibisan Date'den Seiji.Ama gözler kahverengi değil.Nasıl desem duygularına göre değiştiğini hayal ediyor.Asıl normal rengi yeşil.Hayal kurarken pembe,kızgınken kırmızı,mutluyken mavi ve üzgünken gözyaşlarına uygun olarak çok açık renk bir mavi olduğunu hayal ediyor.Kilosu yaşına göre azdır.Annesinin hep kızmasına rağmen saçı genelde dağınık ve taranmamıştır.Annesi de gıcık ama xD.Ne kızıyon çocuğa canım.

Neyse Shinzō diyodum dimi xD.Her yerde yanında bir manga vardır.Ayrıca odasına sığmayan manga,figür ve anime eşyaları için ayrı bir odası vardır ve anahtar şifrelidir (şifre de bilgisayarında şifreli bir dosyadadır xD)Bunun dışında çok bir şeyi yoktur işte.Ailesinden bahsedelim.

Annesi Ikuko.Tipik bir ev hanımı.Her 3 cümlesinden biri yorgunluğu,biri ev işleri hakkındadır ve diğeri de Shinzō'yu azarlamak içindir.Kahverengi beline kadar gelen dalgalı saçları vardır.Ve yeşil gözlüdür.Ah bir de 42 yaşındadır.

Babası Kenji.Siyah kısa saçları vardır.44 yaşında kahverengi gözlü bir aile reisidir.O da sık sık Shinzō'yu azarlar.

Küçük kardeşi Minami.Sık sık etek giyer ve uzun sarı saçlarını annesine arkadan bağlattırır.5 yaşındadır ve çok zekidir.Yaşına göre gayet iyi konuşur,düşünür ve çizer.

Ablası Akita.Shinzō'nun dert ortağı.Mavi gözleri ve turuncumsu kahverengi saçları vardır.Her yerde,her zaman elinde bir süt veya sütlü kahve görebilliriz.Ayrıca Shinzō kadar olmasa da manga ve resime ilgilidir.

Amcası Senji.Babasının özelliklerinin çoğuna sahiptir ama daha genç ve yeteneklidir.35 yaşında kendinden küçüklerle iletişim kurmakta iyi biridir.Burdan Shinzō'nun içini döktüğü ikinci kişi olduğunu söyleyebiliriz.Babasının özelliklerine sahiptir derken dış görünüş olarak.Ayrıca zayıftır.

Girişe başlayabiliriz...Karakterler bu kadardı.

Girişte sadece bir mekan tanıtımı yaptım.Çünkü ileriki bölümlerde mekan nedir ne değildir diye sorabilirsiniz xD büyük bir kısmı Shinzō'nun günlüğünden o anki olaya uyan kısımlar.
_____________________________________________

Giriş

Güzel bir sabah.Mekan Fukushima.Saat 07.30.Nezih bir sokakta mavi-yeşil bir apartmanın en üst katında bir daire.Perdelere bakıldığında bile ailenin düzenli olduğu anlaşılıyor.Her gün düzenli olarak pencerelerini sıkılmadan gözetleyen biri,günlük perdelerin cm cm olçülerek düzenlendiğini görebilir.

Bu tatlı daireye bir girelim.Ah!Özür dilerim...Yanlış daire.Karşı daireye girelim.Daireler iki katlı.Üst kat 3 oda,bir lavabo ve geniş bir alan,alt kat daha dar bir alan,geniş bir salon ve salona bitişik mutfak.Bir de banyo.

Üst kattaki odalardan birinde yatakta kitap okuyan biri görülebiliyor.Yaklaştığımızda kitap okuduğunu değil de,yazı yazdığını görüyoruz.Kahverengi saçlı bir genç.Gözleri yeşil.Yatağı ranza.Üst katında da bir kız yatıyor.Baktığımızda alttaki gençten büyük olduğunu görüyoruz.Elinde peluş bir tavşan var.Üstüne de bıyığı burnuna gelen bir peluş kedi.Burnuna gelen bıyık onu sık sık hapşırtıyor ama uykusu devam ediyor.Kahverengi saçları dağılmış.Yatak olmasa biryerden düşüyor ya da düşmüş de yere çakılmış gibi görünürdü.

Odada 2 kitaplık,bir kitaplıklı masa,2 çekmece,bir dolap vardı ve odanın duvarları üzerinde figürler olan raflarla doluydu.Her set için ayrı bir raf vardı ve raflardan ikisini toplamı 15 eden cosplay perukları kaplıyordu.Dolapta da bir kısmı içine bir kısmı dışına tutturulan çubuklara asılmış peruklara uygun kostümler vardı.

Geniş bir odaydı işte.Pencereyi açtığınızda rahatlıyordunuz.Dışarıyı izlerken buranın nasıl bu kadar kalabalık göründüğünü düşünmeden edemiyordunuz.

Masanın çekmecelerinden biri boya,diğeri de defter/kağıt doluydu.Yetmemiş gibi masanın orasına burasına kalemlikler koyulmuş,çizim için özel kalemler normallerden ayrılmıştı.Sırf bunları izlemek bile ilham veriyordu Shinzō'ya.

Shinzō kalktı ve pencereyi açtı.Yeni başladığı bir anime hakkında düşünüyordu.Başka ne düşünebilirdi ki?