Sevgili Günlük,
Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 28
Kayıt: 27 Oca 2010
Mesajlar: 754
Nerden: güneş krallığı
Teşekkür: 75

Durumu: Çevrimdışı

güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Sevgili Günlük, Konu: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
Merhaba millet,
Burada kendi yazdığım kısa hikayeleri yayınlamaya karar verdim.. Umarım beğenirsiniz.

Bölüm Bir

Her zamanki gibi gelmişti okula.Okul girişinde ki boş alanda sekizinci sınıflar top oynuyordu.O yere bakarak yürürken sekizlerin oynadığı top ayağına geldi.Onun adı Sinem idi.
Sinem:
-“Bu top sizin mi?”
-“Evet bizim.Topu atar mısın?”
Sinem topa vurmuştu kalecinin dikkati başka yerde olduğu için top gol olmuştu.Sinem birden bileğinde mavi bir bileklik olan bir çocuk gördü.Ona baktı.Çocuk ona çok yakışıklı gelmişti.Ama çocuğun adını bilmiyordu.O gün yılbaşı olduğu için kutlama yapılacaktı.Artık 2011 yılına giriyorlardı.Kar yağmaya başladı.Kar çok güzeldi yarım saat sonra her taraf bembeyaz olmuştu.Bütün 1.sınıflar kar topu oynuyordu.Sinem’de oynamak istemişti fakat 12 yaşında olduğu için yaşının geçtiğini fark etti.Yoluna devam etti.Kar çok derin olduğu için bacakları üşüyordu.Kar botlarının boyunu aşmıştı ve ayaklarına giriyordu.Kar ağır olduğunda Sinem zorlukla yürüyordu.Her an düşecekmiş gibi oluyordu.Sonra olan oldu ve ayağı dayanamayıp düştü.Daha doğrusu gördüğü çocuğun üzerinde düşmüştü.Çocuk ne olduğunu şaştı.
Sinem:
-:”Affedersin.”
-:”Önemli değil.Ama önüne baksan iyi edersin.”
Sinem:
“Çalışırım.”
Ardından yoluna devam etti. İlk derse girmişlerdi.Ders matematikti.Yılbaşı olduğu için bütün sınıflar kendi öğretmenleriyle kutlama yapıyordu.6-C çoktan kutlamaya başlamıştı.Sinem diğer arkadaşlarına hediye almak için gecikmişti.Bir arkadaşının babası pastane zincirleri sahibiydi.Bu yüzden sınıfa kocaman beş katlı bir pasta getirilmişti.Herkesin ağzı açık kalmıştı.Ama Sinem’in canı istemiyordu.Çünkü o sadece mavi bileklikli çocuğu düşünüyordu.Arkasından en iyi arkadaşı Gül yaklaşıyordu.
Gül:
-“Bööööö!!!”
Sinem:
-“ANNEE!!!”
Gül.
-“Haha!!Çok komiksin tipini görmeliydin!!”
Sinem:
-“Hiç senle uğraşamayacağım Gül.”
Gül:
-“Ne oldu yaw?”
Sinem’den ses gelmemişti. Sadece oturmuş camdan dışarı bakıyordu.
Gül:
-“Anladımmm….”
Sinem:
-“Neyi anladın acaba?”
Gül:
-“Sen aşık olmuşsun.”
Sinem:
-“ O kadar belli oluyor mu?”
Gül:
-“ Burada konu sensin.”
Normal zamanlarda Sinem enerjik ve çok şakacı bir tip olurdu.Ama aşık olduğundan dolayı kendini yorgun hissediyordu.Sanki üzerinden tır geçmişti.
Ama bir yandan da üzgündü.Çünkü o sekizinci sınıftı.Ne onu tavlayabilirdi ne de arkadaş olabilirdi.Bir de zaten bu onun buradaki son yılıydı.Çünkü 2011’de lisede olacaktı.Sinem ondan ayrılmaktan korkuyordu.Onu uzaktan seyretmek bile karnına bir bıçak saplanmış etkisi bırakmasına yetiyordu zaten.Bir de onun gittiğini düşündüğüne de ne yapacağını bilmiyordu.Onu gerçekten yürekten seviyordu.Kutlama bitmişti herkes evlerine gidiyordu.Sinem’de herkes gibi gidiyordu ki yanından sevdiği çocuk geçiyordu.Ona mavi bileklikli çocuk olarak geçiriyordu içinden.Bu isim ona çok uzun geldiği için ona Kedi kod ismini taktı.
Ertesi gün her zaman ki gibi soğuktu.Zaten kış mevsiminde ne beklenirdi.Ama yaşadığı yer ilkbaharda ve yaz ayında ne kadar güzel oluyordu….Özellik akşamüstü o güzel günbatımları.Sarı,turuncu,kırmızı ve daha benzer bir çok renk birleşip harika bir görüntü oluşturuyordu.Ertesi gün öğleden sonra kulüp vardı.Sinem resim kulübündeydi.Resim yapmayı çok seviyordu.Bu yüzden resim kulübüne girmişti.Resim öğretmenini de seviyordu.Üzerindeki siyak paltosunu ve atkısını çıkardı.Kış aylarında genelde soğuk renkleri giymeyi severdi.Çünkü soğuk renkler ona hep kışı anımsatıyordu.İlk derse girdiklerinde birden kapı çalındı.İçeri giren Kedi idi.
Öğretmenin imzalaması için bir kağıt getirmişti.Kedi birden onu gördü. Ona gülümsedi sanki daha önceden tanıyormuş gibi.Aslında onu başka yerlerde gördüğünde çok soğuk ve sert bir sesle konuşuyordu.Ama Sinem onun her sesini seviyordu ince kalın fark etmezdi onun için. Öğretmen imzaladıktan sonra kağıdı alıp çıktı.Sinem kendini zor tutuyordu sevinçten oraya buraya zıplamak geliyordu içinden. Diğer kızlar onu kıskanmıştı aslında.Kedi okulun en yakışıklı erkeği olarak kabul ediliyordu. Ve Sinem’e göz kırpmıştı.Aslına diğer kızlar kendi aralarında anti-sinem grubu kurmuşlardı.Sinem bu kızlarla hiç muhatap olmadı.Gül yorgun olduğu için gezmedi.Sinem mecbur Gaye’yle gezmek zorunda kaldı.Çünkü gidip Kedi’ye görünmek istiyordu.Kedi o gün kapıda nöbetçiydi.Zil çaldı herkes içeri girmişti.Kedi’nin üşüdüğü halinden belliydi.Atkısını almayı unutmuştu herhalde.Sinem’ de kendi siyah atkısını onun boynuna dolayıp koşarak sınıfa girdi.
Aslına buna cesaret edememişti ama son anda dayanamadı.Kar eridiği için rahatça koşabiliyordu.Sınıfa girdiğinde daha öğretmen girmemişti. Hemen yerine geçti.
Gaye’nin Kedi’yi tanıdığı belliydi.Diğer teneffüste Gaye’ye sormaya karar verdi.
Teneffüs çalmıştı çok heyecanlıydı.
Sinem:
-“Gaye sen o çocuğu tanıyor musun?”
Gaye:
-“ Evet adı Kaya.
Sinem:
-“Hmm tamam.
Gaye:
-“Ne oldu aşık mı oldun yoksa?”
Sinem:
-“Tabi ki hayır.”
Gaye’ye bunu söyleyemezdi yoksa Gaye bütün herkese anlatırdı aslında araları pek iyi değildi.Arada bir kavga ederlerdi.Gaye’nin neler yapacağını biliyordu bu yüzden ona söyleyemezdi.
Gaye:
-“Neden sordun o zaman?”
Sinem:
-“Sana neden öyle garip garip baktığını merak etmiştim.Ondan.”
Gerçekten de Kaya ona kötü bir bakış atmıştı ama Gaye bunu fark etmemişti.Ama Gaye her zaman ki gibi bu bakışların aşk olduğunu sanıp umutlanmıştı.O da Kaya’yı seviyordu.Ama kimin aşkına karşılık verecekti??
Son

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
27 Ksm 2010 22:02
PRİNCESS SERENİTY
Alışıyorum Galiba?
Alışıyorum Galiba?



Yaş: 25
Kayıt: 27 Ksm 2009
Mesajlar: 149
Nerden: En güzel düşlerden....
Teşekkür: 30

Durumu: Çevrimdışı

PRİNCESS SERENİTY
Alışıyorum Galiba?
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
ilk yorum bendenn Çok Mutlu Çok Mutlu
çok güzel olmuş devam et Gülücük Dağıtıyor Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
27 Ksm 2010 23:30
prensesss
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 14 Eyl 2009
Mesajlar: 299
Cinsiyet: Kız
Nerden: Melekler Şehrinden
Teşekkür: 49

Durumu: Çevrimdışı

prensesss
Sailor Moon Fan
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
devamını merak ettim

ama sevgili günlük diye bir başlık açmışsın bunun la günlük arasında bir bağlantı kuramadım. Şaşırmış Durumda Şaşırmış Durumda

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
28 Ksm 2010 11:21
güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 28
Kayıt: 27 Oca 2010
Mesajlar: 754
Nerden: güneş krallığı
Teşekkür: 75

Durumu: Çevrimdışı

güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
4.bölümde anlayacaksınız Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
28 Ksm 2010 18:54
prensesss
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 14 Eyl 2009
Mesajlar: 299
Cinsiyet: Kız
Nerden: Melekler Şehrinden
Teşekkür: 49

Durumu: Çevrimdışı

prensesss
Sailor Moon Fan
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
tamam
4. bölüm çabuk gelir inşallah Şaşırmış Durumda Şaşırmış Durumda Şaşırmış Durumda Çok Mutlu

eee yeni bölüm.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
29 Ksm 2010 8:32
güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 28
Kayıt: 27 Oca 2010
Mesajlar: 754
Nerden: güneş krallığı
Teşekkür: 75

Durumu: Çevrimdışı

güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
Okul Günlükleri
Bölüm 2 :
03/01/2011 Çarşamba
Artık Sinem okula daha istekli geliyordu.Sonuçta Kaya’yı rahatça görebiliyordu.Aslında onu her gördüğünde daha çok aşık oluyordu.Nasıl olsa o onun ilk aşkıydı.Okula girerken bunları düşünüyordu.Biraz erken gelmişti.Okulda kimse yoktu kantin bile daha açılmamıştı.Bankların orada Kaya’yı gördü oturuyordu elinde bir poşet vardı.Bu sefere kendi atkısını takmıştı.Ama Sinem’in evinde bir çok siyah atkı vardı.Nasıl olsa ailesi zengindi.Babasının birkaç tane animasyon şirketi vardı ve hepsi çok kalabalıktı bu yüzden iyi kazanıyordu.Annesinin ise birkaç tane giyim mağazası vardı.Hep modayı takip eder ona göre mal alırdı.Bu yüzden bayanlar buraya çok ilgi duyardı.Kapı açık mı diye bakmaya gitti ama kapı daha açık değildi.Kaya’ya döndü ve oraya doğru yürüdü.Ve Kaya’nın iki bank yanındaki banka oturdu.Kaya ona bakıyordu.Kaya ayağa kalktı ve ona elindeki poşeti uzattı.İçinde atkısı vardı.
Kaya:
-“Teşekkür ederim ama hiç gerek yoktu.”
Sinem:
-“Bunu geçen sefer düşerken beni yakaladığın için bir minnettarlık olarak kabul et.”(Gülümser.)
Kaya:
-“İyi o zaman.Ödeşmiş olduk.”
Sinem:
-“Adın ne?”
Bilmiyormuş gibi yapıyordu.Onunla normal tanışmak istiyordu.
Kaya:
-“Ben Kaya.”
Sinem:
-“Ben de Sinem.Tanıştığımıza memnun oldum.”
Kaya:
-“Ben de.”
Sinem:
-“Acaba saatin var mı?”
Kaya:
-“Evet.”
Sinem:
-“Saat kaç?”
Kaya:
-“Saat 6:55.”
Sinem:
-“Off baya erken gelmişiz.”
Kaya:
-“Hmm evet ne yazık ki erken gelmişiz.”
Sinem:
-“ Voleybol oynamak ister misin?”
Kaya:
-“ Yanında top var mı?”
Sinem:
-“Sence?”
Sinem çantasını açar bir poşetin içinde bir voleybol topu vardır.İnsan sadece bakarak bile onun orijinal bir voleybol topu olduğunu anlayabilir.
Voleybol sahasına geçerler.Sinem tam topa vurduğu anda yağmur yağmaya başlar.
Sinem:
-“Off ya yanımda şemsiyem de yok nereye gidicez?”
Kaya:
-“Arkadaki giriş kapısının üzerinde çatı var.Oraya gidelim.Okul açılıncaya kadar.Yağmur birden daha da hızlanmıştı.Sanki sürahiden dökülüyordu hatta damacanadan.
Kaya:
-“Kahretsin pantolonum çamur oldu.”
Sinem:
-“Merak etme yanımda ıslak mendil var.
Sinem çantasından bir ıslak mendili ambalajı çıkardı.Bir tane alıp Kaya!ya verdi.Parfüm gibi kokuyordu.Sinem’in üzerinde de hoş bir parfüm kokusu vardı.
Kaya pantolonunu sildi.
Kaya:
-“Bu sefer de ben sana borçlandım.”
Kaya bunu söyledikten sonra gülümser.Ama bu içten bir gülüştür.Sinem bunu görünce ağzı bir karış açılmıştı.İlk defa Kaya’yı böyle içten gülerken görmüştü.
Bu belkide kimsenin görmediği bir gülüştü.
Kaya:
-“Hangi kulüptesin?”
Sinem:
-“Resim kulübü ya sen?”
Kaya:
-“Ben de resim kulübündeyim.”
Sinem:
-“Desene kulüpte tanıdığım biri var.”
Sinem de içten gülmüştü.Kaya’da Sinem’den etkilenmişti.
Kaya:
-“Kaçıncı sınıfsın?”
Sinem:
-“ 6-C.Ya sen?”
Kaya:
-“8-A.”
Sinem:
-“Sanırım sana Kaya ağabey demem gerekecek.”
Yine güler.
Kaya:
-“Ben o kadar yalı mıyım?”
İkiside güler.En sonunda hizmetli kapıları açar.İkisi de hızlıca içeri girer.
İkisinin de sınıfları aynı kattadır.Sinem sınıfının kapısını açar.
Sinem:
-“İyi dersler.Bugün kulüp mü var dı yoksa rehberlik mi?”
Kaya:
-“Kulüp.Kulüpte görüşürüz.”
Sinem:
-“Tamam.İyi dersler.
Sinem gülümseyerek bunu dedikten sonra içeri girip kapıyı kapatır.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
03 Arl 2010 20:27
Neo Queen Serenity
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın

Avatar

Yaş: 27
Kayıt: 04 Arl 2010
Mesajlar: 223
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 46

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Neo Queen Serenity
Beni Görmeye Alışın
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
yaaaaaaaaaaaa!!!!! niye kestin 2'de??? çabuk yaz bakayım!!!!!! Dil Çıkartıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Arl 2010 22:00
prensesss
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 14 Eyl 2009
Mesajlar: 299
Cinsiyet: Kız
Nerden: Melekler Şehrinden
Teşekkür: 49

Durumu: Çevrimdışı

prensesss
Sailor Moon Fan
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
bölümler biraz daha hızlı gelebiliri mi acep
çok ara koyuyorsun

devammmmmmmmmm

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
09 Arl 2010 21:08
güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 28
Kayıt: 27 Oca 2010
Mesajlar: 754
Nerden: güneş krallığı
Teşekkür: 75

Durumu: Çevrimdışı

güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
Okul Günlükleri
Bölüm Üç
04/01/2011 Perşembe
Her gün kulüp var diye şikayet eden Sinem artık kulübe gitmek için can atan bir öğrenci olmuştu.Çünkü her kulüp dersinde Kaya ile birlikte resim çiziyorlardı.Ama bu diğer kızların düşmanlığını kazanmasına sebep olmuştu.Bugün bahardan kalma bir gün var gibiydi.Hava sıcaktı.Öğleden sonra Sinemlerin Beden Eğitimi vardı.
Sinem Beden Eğitimi derslerini çok severdi.Çünkü hoca onlara hep voleybol oynatırdı.İlk iki ders Sosyal Bilgiler dersi vardı.Sosyal Bilgiler öğretmenini çok seviyordu 6-C sınıfı.Çünkü öğretmen çok eğlenceli ders işliyordu.Her soruyu bilene bir şeker veriyordu.Ama konuları meridyenler ve paraleller olduğu için derse bile girmek istemiyordu.Derse girme zili çoktan çalmıştı.İçeri girdi ve üzerinde deseni olmayan,ince yeşil ceketini çıkardı.Bu çeketi Gül ona doğum gününde almıştı onu özenle saklıyor.Hoca çoktan içeri girmişti.Sonra dışarı baktığında Kaya’yı gördü.bugün ilk ders onların Beden Eğitimi dersleri varmış meğer.Kaya’yı görmeye çalışıyordu.Ama sırasından göremiyordu.Sonra hoca çöpe baktı ve ağzına kadar taştığını gördü.
Öğretmen:
-“Çocuklar bugün nöbetçi kim?”
Sinem ve Gül nöbetçiydi.Çöp kutusunun iki ucundan tutarak dışarı çıkardılar.Çöpün yanına doğru gidiyorlardı.Ama Sinem’in gözü Kaya’ya kaymıştı.Kaya suyunu basketbol potasının direğinin önünü koymuştu.Suyunu alıp başını kaldırdığında Sinem’i gördü.Hafiften gülümsedi.Suyunu içip futbola geri döndü.
Gül:
-“İnanamıyorum Kaya bize gülümsedi.”
Sinem:
-“Gül hani sormuştun ya aşık mı oldun diye ben de evet demiştim..”
Gül:
-“Eeee”
Sinem:
-“Evet işte ben Kaya’ya aşığım”
Gül:
-“SİNEM BEN DE ONA AŞIĞIM!!”
Sinem:
-“Kızım bağırmasana!! Bütün okul duydu sayende.”
Gül:
-“Napayım duyarsa duysun.”
Sinem çöp kutusunun iki ucunu tutarak hızlı hızlı sınıfa doğru yürüdü.Gül de arkasından koşuyordu.Sinem sınıfın kapısını tıklatıp içeri girdi.Çöp kutusunu yerine bırakıp yerine oturdu.Aslında öğleden sonra ilk Beden Eğitimi ondan sonraki ders ise kulüptü. Dördüncü dersin sonlarına yaklaşmışlardı.Sinem hemen zil çalsın diye artık dua etmeye başlamıştı ki zil çalmıştı.Sinem hemen çantasını kaptığı gibi dışarı çıktı.Kaya hemen karşısındaydı.Birisini bekliyordu.
Sinem:
-“Birisini mi bekliyorsun?”
Kaya:
-“Evet seni bekliyordum nerede oturduğunu merak ettim.Seninle gelsem sorun olmaz değil mi?”
Sinem:
-“Şaka mı yapıyorsun.Haaha ne sorunu tabi ki sorun olmaz.”
Kaya şaşırmıştı aslında böyle karşılayacağını beklemiyordu.Beraber yola çıktılar.Bütün kızlar ağızları açık onları izliyordu.Herkes bir taraftan kaya’yı gördüğü için mutlu , bir taraftan Kaya’nın yanında olduğu için Sinem’e kızgın.
Sinem garip garip etrafına bakıyordu.Çünkü bir tehdit olarak görülüyordu.
Bu Sinem’i rahatsız etmişti.Sonunda Sinem’in evine varmışlardı…..Bakalım onları orada ne bekliyor..


Okul Günlükleri
04/01/2011 Çarşamba
Sinem’in evi okula uzak olmadığı için birkaç dakikada eve varmışlardı.Sinem kapıyı açmıştı ama içerideki küçük kulübeden bir güvenlik görevlisi çıkmıştı.Sinem selam vererek gülümsemişti.Görevli asıl giriş kapısını açmıştı.Evi baya büyüktü ve dağ tepesindeydi.Ama okulda aynı tepede olduğu için sorun olmuyordu.Eve girdiler ilk önce bir bekleme odası çıktı karşılarına.İki tane çift kişilik koltuk vardı.Bir tane sehpa ve üzerinde siyah vazo vardı.Fakat içinde renkli taşlar vardı.Onun yan tarafında geniş ve kare biçiminde bir pencere vardı.Tepenin üç tarafında deniz manzaralıydı.Giriş tarafı deniz görmüyordu.Ama bekleme odasının penceresinden rahatça deniz görülüyordu.Tepede orman gibi ağaçlar vardı.Pek sık olmasa da yine ormana benziyordu.Gürültüden uzak yaşamak isteyenler için iyi bir yerdi.
Kaya:
-“Evin güzelmiş.”
Sinem:
-“Sağol.”
Birden telefon çalar.Sinem telefona bakar.Sinem bir süre telefonda konuştuktan sonra yüzü garip bir ifade almıştı.Sanki dayak yemiş gibiydi.
Kaya:
-“Ne oldu yüzün bir garip oldu?”
Sinem:
-“Akşam eve zengin bir firmanın sahibi gelecek aile dostumuz.3 yıldır görmemiştik.Bir de onların küçük bir çocukları vardı.Benden iki yaş büyük.Beni onla evlendirmek istiyorlar.Onu fazla hatırlamıyorum ve zaten evlenmek istemiyorum.”
Kaya:
-“Hmm… İlginç doğrusu.”
Çünkü o gece Kaya’nın ailesi de zengin bir firmanın sahibininin evine akşam yemeğine gidecekti.Aynı biçimde iki yıldır onlarda o aileyi hiç görmemişti.
Kaya ile Sinem öğle yemeğini yedikten sonra okula doğru yürümeye başladılar.Birden yağmur yağmaya başlamıştı.Evden de baya uzaklaşmışlardı.Koşarak okula girdiler.Son iki ders kalmıştı.İlk ders Türkçe idi.Türkçe dersinde ses olaylarını işlemişlerdi.Zil çalmıştı.Sinem ilk defa bir dersin bittiğine üzülüyordu.Çünkü akşam yemeğine katılmak istemiyordu.
Son ders kulüptü.R esim dosyası aldı ve kulübün olduğu sınıfa gitti.Ama kaya garip bir biçimde mutlu gözüküyordu.Çünkü akşam yemeğe gidecekleri ailenin Sinem’in ailesi olduğunu anlamıştı.
Sinem:
-“Bakıyorum çok mutlusun.”
Kaya:
-“Evet.Akşama öğreneceksin.”
Sinem:
-“İlginç.”
Sinem meraktan çatlıyordu.Bir an önce akşam gelsin diye beklemeye başlamıştı.
Kulüpte bitmişti.Kaya servise binmiş eve gitmek için hazırlanıyordu.
Sinem ise çoktan eve varmıştı.Sanki Kaya gelecekmiş gibi düşünmüştü ve ona hazırlanıyormuş gibi hazırlandı.Üzerine kırmızı askılı bir elbise giymişti.Belinde duran bir kurdelesi vardı.Saçını da topuz şeklinde yapmıştı.Elbisesine uygun makyajda yapmıştı.Ayağında ise sade kırmızı renkli bir topuklu ayakkabı vardı.Hizmetçilerden biri Sinem’in kapısını çaldı.
Sinem:
-“Gir.”
Hizmetçi:
-“Efendim misafirleriniz geldi şu an da oturma odasındalar.Ailenizde aşağıda sizi bekliyorlar.”
Sinem:
-“Tamam, hemen iniyorum. Teşekkürler.”
Sinem isteksizde olsa merdivenlerden aşağıya iniyordu.En sonunda salona inen tek bir basamak topluluğu kalmıştı.Salondaki koltuklar da merdivene bakıyordu.Birden smokinin içinde Kaya’yı gördü.Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.Sonra görmemiş gibi yaparak kafasını öne eğdi. Son basamaktan inerken kafasını kaldırdı ve gülümsemeye başladı.Sanki Kaya’yı tanımıyormuş gibi bir edayla Kaya’nın ailesine yaklaştı.
Sinem:
-“Hoş geldiniz.”
Kaya’nın annesinin adı Gül’dü.Babasının ki ise Burak’tı.
Kaya’da Sinem’in elini öptü.O an bir prensle prenses gibi gözüküyorlardı.
Kaya:
-“Onur duyduk.”
Sinem gülümsemişti.Ardından yemek masasına geçtiler.Sinem’in babası bir uçta Kaya’nın babası ise diğer uçta oturuyordu.Sinem’in annesinin adı Rosalyn idi.Annesi İtalyan babası ise Türk’tü. Sinem’de biraz İtalyanları anımsatıyordu.Babasının adı ise Adnan idi.
Burak:
-“Evet gençler konuşun kaynaşın ne bu sessizlik.”
Burak Bey çok eğlenceli bir insandı.Bu yüzden Adnan Bey ile çok iyi anlaşıyorlardı.
Sinem:
-“Ne konuşalım?”
Adnan:
-“Sinem en iyisi sen Kaya’ya evimizi gezidr.”
Sinem:
-“Pekala.”
Kaya’yla Sinem aynı anda masadan kalkmışlardı.Sinem bütün evi gezdirmişti.
Kaya:
-“Dışarıda dolunay var.”
Sinem:
-“Evet haklısın hadi dışarı çıkalım.”
Arka kapıdan dışarı çıktılar.Bir ağacın altına oturdular.Dolunay etrafı güçlü bir şekilde aydınlatıyordu.Manzara çok hoştu.Özellikle ay ışığı denize yansıdığında daha güzel bir manzara çıkıyordu ortaya.Sinem en çok dolunay olduğunda dışarıya çıkmayı severdi.
Sinem:
-“Sence de manzara güzel değil mi?”
Kaya’nın yüz ifadesi bir garip olmuştu.
Kaya:
-“Evet çok güzel.”
Sinem:
-“Ne oldu?Yüzün çok garip bir ifade aldı.
Kaya:
-“Benimle evlenmemek istemen beni üzdü doğrusu.”
Kaya bunu söyledikten sonra belli belirsiz güldü.Sinem öğle yemeğinde Kaya’ya neler söylediğini hatırladı.İrkildi.
Sinem:
-“Ama o senin olduğunu bilmeden önceydi.Şimdi sorsalar farklı bir yanıt verirdim.”
Kaya:
-“O zaman…
Sinem Kaya’ya döndü.
Kaya:
-“Benimle evlenir misin?”
Sinem:
-“Evet fakat bir şartla yirminci doğum günümde evleneceğiz.
Kaya:
-“Tamamdır.”
8 yıl sonra
Herkes düğün hazırlıkları ile uğraşıyordu.Sinem büyümüştü ve o gün onun yirminci yaş günüydü.Düğün pastasından , davetli listesine kadar her şey en ince ayrıntısına kadar ayarlanmıştı.
-“Siz Sinem Koçağı karınız olarak kabul ediyor musun?”
Kaya:
-“Evet.”
-“Siz Kaya Aslan’ı kocanız olarak kabul ediyor musunuz?”
Sinem:
-“Evet.
O gün onların en mutlu günüydü.
20 Yıl Sonra
Rosalyn elindeki Sinem’in günlüğünü kapatmıştı.Karşısındaki dört torununa anne ile babasının nasıl tanışıp evlendiklerini okumuştu.O gün Sinem’in en büyük kızının yirminci yaş günüydü.Fakat Sinem ve Kaya orada değildi.Rosalyn Sinem ve Kaya’nın fotoğrafına baktı.Gözleri dolmuştu.Çünkü onlar artık yoktu.Bir gün önce kızlarına en çok istediği şey olan gümüş bir ayakkabı almak için yola koyulmuşlardı.Fakat bir kamyon ile çarpıştıkları için kan kaybından ölmüşlerdi.Rosalyn ise bahçeye bir heykel yaptırmıştı.Altında aynen şunlar yazıyordu:
“Bu heykel birbirini çok seven Sinem Aslan ve Kaya Aslan için yaptırılmıştır.”

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
12 Arl 2010 21:35
prensesss
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 14 Eyl 2009
Mesajlar: 299
Cinsiyet: Kız
Nerden: Melekler Şehrinden
Teşekkür: 49

Durumu: Çevrimdışı

prensesss
Sailor Moon Fan
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
ama ama ama ama yaaaaaaa
bu kadarcıkmıydı sonu mutlu mu bitti hüzünlümü anlayamadım
neden bu kadar kısa ki

güzel bir hikaye ama medem böyle yaptın anlamadım....

bu hikayenin sonuydu dimi?

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
13 Arl 2010 7:15
Neo Queen Serenity
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın

Avatar

Yaş: 27
Kayıt: 04 Arl 2010
Mesajlar: 223
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 46

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Neo Queen Serenity
Beni Görmeye Alışın
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
yaaaaaaa Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor
yaaaaaaa niye böyle acıklı yaptıııııınnnnn Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor
yaaaaaaa niye bu kadar kısaaaaa Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor
yaaaaaaa bu hikaye burda mı bırakılırrrrrrr Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
13 Arl 2010 13:40
güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 28
Kayıt: 27 Oca 2010
Mesajlar: 754
Nerden: güneş krallığı
Teşekkür: 75

Durumu: Çevrimdışı

güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
hayır değil...Olay daha başlamadı bile... Çok Mutlu Daha heyecanlı şeyler yapmayı planlıyorum

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
13 Arl 2010 19:11
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Neo Queen Serenity

prensesss
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 14 Eyl 2009
Mesajlar: 299
Cinsiyet: Kız
Nerden: Melekler Şehrinden
Teşekkür: 49

Durumu: Çevrimdışı

prensesss
Sailor Moon Fan
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
hııııı Çıldırmış Durumda Çıldırmış Durumda Çıldırmış Durumda

aaa bitmemiş valla çok sevindim ama şimdi daha çok merak ettim bir an önce devamını getir

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
13 Arl 2010 21:24
güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 28
Kayıt: 27 Oca 2010
Mesajlar: 754
Nerden: güneş krallığı
Teşekkür: 75

Durumu: Çevrimdışı

güneş savaşçısı
Ay Savaşçısı
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
Kızlarının adı Canan'dı.Okulunda çok popüler bir kızdı.Aynı zamanda okul birincisiydi.Üniversite hayatı diğer kademelere göre daha zor ve engellerle doluydu.Daha çok çalışma ve azim gerektiriyordu.Zaten onu başarılı yapan da azmiydi.Ama konu aşka gelince dünyadaki en geri kafalı insan oydu.Aşkın olnadığını sadece yalanlar ve ihanet üzerine kurulu bir oyundan ibaret görüyordu.Her şey aşk flimlerinde olduğu gibi toz pembedeğildi ona göre.Hayata gerçekçi bakmak gerekiyordu.Ama Canan biraz abartmıştı kendisini sadece çalışmaya adamıştı.Bir robot gibi.Ama istediğini yapamayacaksan çalışmanın ne alemi var?Ona göre bu çok doğaldı.Bir evladın ailesine vereceği en iyi hediye sorumluluklarını yerine getirmekti.Annesinin ve babasının göklerde bir yerde kendisini ve kardeşlerini izlediğini düşünüyordu.Bir gün her zaman ki sıradan günlerden biriydi ya da görünüşe göre öyleydi.Ta ki gece yarısına kadar...Pijamasını giymiş yatmaya hazırlanıyordu ki birden bir yere yığılma sesi geldi.Canan kendi evine yeni taşınmıştı ve kimin gelmiş olabileceğini düşündü kim gelebilirdi kibu saatte ?Camdan aşağıya baktı.Siyah düz saçları olan uzun boylu gayet yakışıklı bir çocuk kapısının önünde yere yığılmış bit vaziyette yatıyordu.Aşkın saçmlık olduğunu düşünen insan şimdi aşık olmuştu.Ama kendisine bunu yediremiyordu ihanete uğramaktan korkuyordu ve iradesi baskın geldi her zaman ki soğuk edasına büründü.Dikkatli bir şekilde merdivenlerden indi.Kapıyı araladı ve yavaşça yerde yatan adama baktı.Yaralıydı ve bitkin düşmüştü.Onu içeri almaya karar verdi.Kolundan tuttu ama çok ağırdı.Sürükleyerek kendi yatağına yatırdı.Adamın yaralarını temizledi ve yara bandları ile yaraların üzerini kapadı.Sanki adam savaştan kaçmıştı.Ağzına biraz su verdi.Bir süre sonra adam gözlerini yavaşça araladı.Gözleri zümrüt yeşiliydi bu onu dahada yakışıklı yapıyordu.Canan elindeki su bardağını adama uzattı adam gayet sakin hareketlerle bardağı Canan'ın elinden aldı.
Ve içti sonra uyudu.Bir saat sonra uyandı.Canan onun başında meraklı gözlerle bekliyordu.Evine ilk defa gördüü ne idüğü belirsiz bir adam almıştı.Ama sanki bu adamı daha önce görmüştü.Hemen günlüğünü çıkardı ve aramaya başladı.Evet tam da aradığı şeyi buldu.Bu adamı daha önce rüyasında görmüştü. Elinde bir kılıç ile kendisini koruyordu.Aslında baya şaşırmıştı.Ama soğuk tavırlarını korumaya devam etti.Ama adamın cazibesine gerçekten karşı koyamıyordu.Adam ise gayet sakingözlerle onu izliyordu.
Canan:
-Sen kimsin?
Adam:
-Ben Estelle krallığının varis prensi ve ordu komutanı Takashi Matsumato.Tanıştığımıza memnun oldum leydim.
Canan kendini kaybetmeden soğuk bir ses tonu ile karşılık verdi:
-Ben Canan Karayel.Dünyalıyım.Ailemin en büyük kızıyım.20 yaşındayım.
Takashi:
-Ben de 21 yaşındayım ailemin ortanca çocuklarıyım.
Canan:
-Tanıştığımıza memnun oldum.
Takashi:
-Ben de leydim.
Canan:
-Ben japon kültürüyle az da olsa ilgilenirim.O yüzden size nasıl hitap edeceğimibiliyorum matsumoto-kun.
Takashi:
-Bana Takashi de diyebilirsin.
Onlar bu klasik konuşmayı gerçekleştirirken dışarıda garip şeyler oluyordu.Ormanlık alanda belli belirsiz siluetler görülüyordu.Takashi bunların ne olduğunu hemen anlamıştı.Bunlar en alt sınıf ruh yiyenlerdi.Ruh yiyenler insanların ruhları ile beslenirdi.Ama soylu olanlarıın böyle ihtiyaçları yoktu onlar ruh yemeden de yaşayabilirlerdi fakat alt sınıftan olanlar için aynı şey geçerli değmildi.Onların bazıları krala karşı itaatkardı ama bazıları ise kendi ihtiyaçlarının hırsına kapılmış sürükleniyorlardı.Artık kontrolleri arzularının elindeydi.Böyle ruh yiyenleri öldürmek için kraliyet ailesinden biri görevlendirildi şimdi ki görevli Takashi'ydi.Alt sınıf ruh yiyenleri sadece kraliyet ailesinden gelen soylular yok edebilirdi.Onlar da atalarından kalma eski bir mühür büyüsü kullanıyorlardı.Aslında onları kimsenin bulamayacağı pararel bir evrene gönderiyordu.Kısmen yok etmiş sayılıyordu.Bazeno pararele idam edilecek suçlu gönderilirdi.Orada onun ruhunu yiyip öldürürlerdi.Takashi heme üzerini düzeltip kılıcını aldı.Pencerenin kenarına çıktı ve aşağı atladı.Canan oha kelimesini kullanmamak için kendini tutmuştu çünkü takashi bir villanın üçüncükatından atlamıştı.Normal bir insan olsa büyük ihtimslle yere çakılırdı.Canan'da Takashi'nin ardından merdivenlerden indi ve bahçeye çıktı.Koskocaman bir ordu vardı karşılarında.Fakat Takashi neden geldiklerini anlyamamıştı.Bütün ordu etraflarını kapladı.Takashi kısıkbir sesle Canan'ın anlayamayacağı dilde bir şeyler söyleydi.Etraflarında mor bir baloncuk oluştu.Bu kalkan türü bir şeydi onları saldırılardan koruyan bir bariyerdi.Canan bunların bir rütadan ibaret olduğunu düşünüyordu.Ama değildi.Hepsi gerçekti.Koskocaman bir ordu etraflarını çepeçevre sarmıştı.Ne yapacağını şaşırmıştı.Takashi kalkandan çıktı ve kılıcıyla tek tek kendisine gelen askerleri öldürdü.Bir süre böyle devam etti.Bunlar pararel evrenden kaçan alt sınıf ruh yiyicilerdi.Şimdi hepsi Canan'ın ruhunu istiyorlardı.Takashi ne kadar saldırırsa saldırsın ruh yiyenler hiçazalmamış gibi üzerine eliyordu.Canan iyice korkmuştu.Birden bir ışık parladı çokgüçlü bir ışıktı.Birden Canan göz bebekleri kayboldu onun yerine gözlerinden turuncu ışıklar saçılıyordu.Fısıldayarak bazı kelimeler söyledi ve bütün ruhyiyenler toz oldu.Bu büyü sadece güneş kahinlerine ait bir büyüydü.Birden Canan'ın göz bebekleri yerine geldi.Olduğundan daha farklı hissediyordu kendini.Duyguları,düşünceleri ve fikirleri tamamen değişmişti artık kendini özgür ilan etmişti.Takashi ise ne olduğunu anlayamamıştı.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
21 Şub 2011 4:58
Akİ
Lanetli
Lanetli



Yaş: 27
Kayıt: 11 Arl 2010
Mesajlar: 329
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 94

Durumu: Çevrimdışı

Akİ
Lanetli
Sevgili Günlük, Konu: Yanıt: Sevgili Günlük,
Alıntıyla Cevap Gönder
ayyyssss bak bu forumda fabficle gidrerek artıo güzelleio tabisi bnm de aklımda bir kaç fikir var ama cesaret edemiorum nese çoook güzel ve farklı bir bakış açısı kazandırmışsın fanfic'e aferimmmm

HEİKOU

NARUTO
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
21 Şub 2011 15:54
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder  
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 15 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız