Yaş: 26 Kayıt: 22 Tem 2010 Mesajlar: 1,418 Cinsiyet: Kız Nerden: Crystal Tokyo Teşekkür: 388
Durumu: Çevrimdışı
CB O Bir Yıldız!
Konu: Sira~
Ehem öncelikle konuya baktığınız için teşekkürler
Şu sıralar fanfic kısmını çok ziyaret ediyorum, birsürü şey okuyorum falan geçen gün aklıma zank etti yahu sen neden yazmıyorsun bir tane
Tabii konusu biraz ondan biraz bundan;
(Aeonian Love var, Saf Dilek var, Sailor Moon, daha hepsini okumadığım Efsun Öğretisi var, Ve büyük ölçüde Black Rock Shooter *-*)
Neyse efendim daha fazla sizi sıkmadan GİRİŞ bölümünü vereyim;
Vermeden önce biraz açıklayayım ama >.<
Efendim Sira, hayatı boyunca yalnız ve arkadaşsız büyümüştür. Ailesi onunla pek ilgilenmez, arkadaş edinmekte de iyi değildir vs. Ama bir gün, okuluna yeni gelen Steffi adında bir kız, Siracanın hayatını değiştirecektir. Ve Sira, bu sayede hayatının böyle olmasının nedenini çözecektir.
NOT: Daha hikayeyi aklımda tam oluşturmadım o yüzden çook ilerdeki bölümle bu bölümler tutarsız olabilir ^^"
Neyse amma uzattım dimi buyrun giriş bölümü:
Spoiler:
Herkese selam, ben Sira Otomari. Beni genelde sınıfın arka sıralarında görebilirsiniz. Sessiz, içine kapanık tiplerdenim. Sınıfın en yüksek notlarını ben alırım, insanlar notlarımı almak haricinde benimle ilgilenmez. Zaten insanlarla konuşmakta da iyi değilim. Sanırım bu yüzden, hiç arkadaşım yoktur. Ama bu benim seçimim değil. Kasabananın en ünlü okullarından birine gidiyorum. Burada herkes çok popüler. Benim gibi birisinin burada kendini dışlanmış hissetmesi çok normal.
Bilgisayar kullanımında çok iyiyimdir. Ayrıca anime izlemeyi de severim. Animeler… animeler olmasa nasıl yaşardım bilmiyorum. Bazen bu hayatımdan kurtulmayı öyle çok istiyorum ki.. Belki çok popüler olmak istiyorum… Animelerdeki gibi çok çok güzel olmak.. Okulun en yakışıklılarıyla çıkmak..
Ama hayat bu maalesef. İstediğin gibi olmuyor hiçbir şey. Ah.. ama keşke, hayatım animelerdeki gibi aksiyon dolu, aşk dolu olsa. Çok mu şey istiyorumdur acaba?
“Günlük tutmak hiçbir işe yaramıyor.” Diyerek gözlerimi kapattım.
Bu arada söylemiş miydim? Hayatımda hiç rüya görmedim. Hep bir gün rüya görmek istedim.. Gözlerimi umutla kapatır, sabah hayal kırıklığıyla uyanırım. Ama sorun değil, bir gün göreceğimi biliyorum. Ya da umuyorum diyelim.
~
“Hey, sen!”
Birinin bana seslenmiş olması umuduyla arkamı döndüm. Bana bakmıyordu, belki de beni fark etmemişti bile. İç çekerek yürümeye devam ettim. Sınıfa girer girmez kafama bir buruşturulmuş kağıt parçası geldi. Afalladım, ama sonra hızlı adımlarla sırama yürüdüm. Arka köşedeki sırama geçtim ve çantamdan bir manga çıkarıp okumaya başladım.
“Merhaba.”
Sesin geldiği yöne baktım. 1.60 boylarında kısa saçlı bir kız, bana gülümsüyordu. BANA. Şaşkınlıkla bir şeyler geveledim.
“Iıı, şey, merhaba.”
“Şey, ben yeni kız Stephanie Corsza. Avustralya’dan geliyorum.”
Kıza tekrar baktım. Evet, buralı gibi durmuyordu. Yemyeşil gözleri, sevimli bir yüzü vardı. Benim olamayacağım kadar sevimli. Kısa lila rengi saçları omuzlarına kadar açıktı.Birden cevap vermem gerektiğini hatırladım.
“Iım, ben de Sira. Sira Otomari. Memnun oldum.” Diyerek yapmacık bir gülümseme edindim. Genelde kimsenin konuşmak istemeyeceği biriydim.
“Bende memnun oldum. Sira, istersen bana Steffi diyebilirsin. Arkadaşlarım bana öyle derler.” Suratımdaki o ifadeyi görmüş olmalı ki şöyle düzeltti. “Yani, istersen.”
Ama bilmiyordu ki benim onun beni arkadaş diye çağırdığı için öyle baktığımı…
“O zaman bende sana Sira-chan derim, olur mu, olur mu?” Beni dürtüyordu.
Afallamıştım. Şuana kadar kendimi hiçbir zaman arkadaş edinmeyeceğime inanmıştım. Ama şimdi bu kız bana arkadaşım diyordu. Şaşkındım. Kendime tekrar cevap vermem gereğini hatırlattım.
“O-olur.” Deyivermiştim. O da bana içten bir gülümsemeyle cevap vermişti.
Okul çıkışında onunla eve kadar yürümemi istemişti. Ben de kabul etmiştim. Ona nasıl yaklaşmalıydım bilmiyorum. Çok içten, sevimli bir kızdı. Ona bakmak bile neşelenmeme, gülümsememe neden oluyordu.
“Ee, nelerden hoşlanırsın Sira-chan?”
“Ben mi? Umm, ben anime izlerim.”
“Sadece anime mi? Televizyon falan?”
“Sadece anime.”
“Hmm… Müzik dinler misin?”
“Anime soundtracklari dışında mı?”
“Evet, onların dışında.”
“Hayır.”
“Anladım. Eğer müzik dinlemeyi sevseydin birlikte konsere gidebilirdik. Bende M&6’nın konser biletleri vardı.”
“M&6 mı? Love to Love’un anime soundtracklerini hazırlayan M&6 mı?”
“Bu evet mi demek oluyor?” Gülümsedi.
“Sa-sanırım.” Bende gülümsedim.
~
Steffi ile gittiğimiz konser harika! Şuanda konser alanının biraz uzağındayım ve sana yazıyorum günlük. Hayatımda gittiğim ilk konser bu. Love to Love’un giriş jeneriğini defalarca çaldılar. Şuan gürültüden biraz kulaklarım uğulduyor, ama sanırım bu hayatımdaki en muhteşem gün…
Tam yazarken Steffi kolumdan çekti.
“Aa, burada konserdeyiz ve sen ders mi çalışıyorsun? Hadi gel buraya!”
“T-tamam geliyorum.”
Sanırım mı? Bir arkadaşım VAR ve beni konsere GÖTÜRDÜ! Şüphesiz en muhteşem günüm…
imza için vinvin'e, ikon için de michiru-chan'a teşekkürleer <3
16 Ağu 2011 15:15
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Valkyrie Cain
Hııım, begendim ^^ giriş kısmı çok güzel olmuş ^^
Bu ilk hikaye denemen değil sanırım ^^
Anlatım akıcı ve hoş, ayrıca konuşmaları kalın bir şekilde belirtmen de iyi olmş ^^
I’ve been looking in the mirror for so long. That I’ve come to believe my souls on the other side. EVANESCENCE~~
10 Eyl 2011 21:45
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 4 mesaj ]
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız