Fanfiction : fanların yazdığı,daha çok alıntılara dayanan kurgulardır.Sanırım ''fan'' finciton denmesinin sebebi de bu: mesela fanart ve fanfic bölümünde sailor moon fanları olarak birçok 6. ve 7. sezon örneği görebilirsin..Tabii bu yazdıklarının alıntılı,veya karakterlerinin bir yerden alıntı olmasını gerektirmiyor..

Herkesin kendine özgü bir yazma tarzı var..Kendimden örnek verecek olursam: Siyah Kelebek'in ilk bir kaç bölümü 1 sayfayı doldurmazken son bölümlerde 11-12 sayfalık bölümler yazdım ve toplamda 105 sayfalık bir Siyah Kelebek kurgum var..Ki daha 23.bölümün 2. kısmındayım..

Demek istediğim kendi tarzınla yazdığın için bir şey söyleyemeyeceğim..Kimisi kısacık yazıda bir çok şeyi anlatır,kimisi ise betimlemeler ile uzatarak bir olayı geniş bir kapsamda anlatır..

Konuşma sorusuna gelirsek..Olaydan olaya değişir;sen bir bölümü tamamıyla konuşma yaparsan beğenilmez çünkü burada ne duygu ne olay söz konusu değildir..

Fanfiction bir hikaye de olabilir,fantastik kurguların bulunduğu bir yazı da olabilir,bir olayı veya olay bütününün uzunlamasına anlatımı da olabilir..Bu yazacağın şeye bağlı..

Ole'ye katılmakla birlikte benim için ff:

Sm üzerinden gidecek olursak şöyledir ki 5 sezonla yetinemeyip bir şeylerin eksik kaldığını düşünüp veya bitmesini göze alamayan biz okuyucuların dört gözle aradıkları şeydir. Genelde 5 sezon arka arkaya izledikten sonra kişide boşluk oluşuyor. Bitmememli devam etmeli olamaz sonra ne oldu acaba evlendiler mi mutlu mu yaşadılar gibi gibi. Bu soruların cevabını da çeşitli fflerde arıyoruz. Forumdaki fflere baktığımda bir okuyucu olarak ben benim hayal dünyama ne kadar yakın olduğuna bakarım. Sonuçta bu bir fiction değil fan fiction yazıyorsun. Hayranı olduğun animeye kendi bakış açından devam bölümleri yazıyorsun veya aynı animeye farklı bakış açıları sunuyorsun. Senin bakış açın benim hayallerimi tatmin etmiyorsa ben istediğimi bulamıyorsam ve o cümleler bana animeyi hatırlatmıyorsa o ffyi okumam. Bir okuyucu olarak benim beklentim eksik kalan duyguları tamamlaması ve bana minimum seviyede çakma duygular hissettirmesi. Okurken sanki animede böyle bir sahne varmış gibi hissetmeliyim. Hani altyazılı filmleri izleye izleye bir yerden sonra karakterin türkçe konuştuğunu düşünmek gibi bir şey bu. Ben bir okuyucu olarak ffden bunu beklerim.

Kendi yazdığım ki zaten 2 tane ffye sahibim fflere bakacak olursak;
İlki benim hayalimdi. Ben 6. sezon izlemek istesem çocukken bu şekilde kurguladığım bir hikaye izlemek isterdim. Bu benim görmek istediklerimi yansıtma şeklim. Ayrıntılı olur veya olmaz onu bilemem o benim anlatmak istediğimi nasıl anlattığımla ilgilidir. Ayşe öfkeyle kapıyı çaldı yazabileceğim gibi ayşe kapının önünde saniyelerin bir an önce akmasını beklerken içindeki duygulara anlam arıyordu heyecan veya sabırsızlık farklı suretlerde karşısında duruyordu ama o sadece tek bir duyguya yönelmişti öfke ve duygularına daha fazla dayanamadı kapıyı dokunamadığı ama kalbinde ve beyninde büyük bir anlaşma sonucu ortak karar almış duygularını ellerine akıtarak çaldı. Kapıdaydı ve öfke bedenini ele geçirmişti de diyebilirim. Sonuçta ayşe öfkeyle kapıyı çalmış olur. İş biraz neyi ne şekilde yaptığınıza bağlı olarak değişiyor. Ben öykü yazmıyorum ben yazar değilim bir kere hiç kitap yazma isteği de duymadım. Bu benim hayalimdi ben hayalimi yansıttım. Sonra okuyucularım dizime yattı ben bir masal anlattım onlarda büyüdü Şakası bir yana benim bakış açım bu şekildedir efendim.

Fanfiction denen yazı türü yukarda da söylendiği gibi fanların yazdığı karakterlerin ve anafikrin orjinaliyle aynı ya da benzer olduğu bir hikaye stili...

Yazmaya başlayan her kişi aslını istersen fic yazarak başlar diye bir genelleme yapabiliriz heralde.

İlk yazılarımdan biri ficti. Ve diyalog haricinde başka bir şey yoktu.
Herkesin kendi kendine yazma stili vardır tabisi. Kimis betimlemeye boğar kimisi olaylara.

Okuduğum bir sürü fic'e bakacak olursak betimleme yapmak hem yazıyı hem anlatım hem de kurguyu daha belirgin ve güzel hale getiriyor. Diyalogları yine ağır tutabilirsin. Sonuçta her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Lakin azıcık betimleme yapılırsa bu tür yazılarda çok şahane şeyler çıkabiliyor.
Ve uzun ya da kısa yazıyorsun diyemem. 10.000 sayfalık 1.000 sayfalık 50 sayfalık ya da 500 sayfalık ficler okudum. Kurgun gidiyorsa yaz, o sana kalmış bir şey.

Konuşmalar bazen tek tek bazen ise metnin içinde verilebilir. O yüzden kafana göre takıl bence.

Fic bir hikaye midir? Hikaye de denilebilir bence. Ama tam bir hikaye olduğunu söyleyebileceğimizi pek sanmıyorum.

Fic yazmak zordur. Bana göre zor. Çünkü karakterlerin çizgisi sınırları nasıl düşüneceği ve bazı tepkilere nasıl cevap vereceği önceden belli ve bana göre fic yazmak hem zor hem de kapalı bir kutunun içinde yaşamak gibi bir şey. Kendi karakterlerimi yaratmak kendi kurgumu yazmak her şeyden kolay ve basit geliyor bana.

Ama fic okumak yazmak çok eğlencelidir. Okuduğum ve hayran olduğum bir çok fic vardır mesela .d Seven yazmalı bence

Not: Nisanda sorulmuş ama içimden geldi cevap vereyim dedim .d

Kendi kurgum ile yazmayı düşündüğümden yazmayı düşündüğüm şey muhtemelen hikaye olacak.
Kurgu ismini de kullanabiliriz, "Fiction" adını kapıyor o vesileyle.

Ama belirli bir animeyle alakalı yazmayı düşünmüyorum. Bazı animelerden ve oyun senaryolarından esinlenmeler muhakkak olacak. Hiç yazılmamış bir şeyi yazmak pek mümkün değil çünkü.

Geçen sene Sailor Moon ile alakalı yazayım diyordum ama aklımdaki olay örgüsü daha doğrusu hikayenin temel tabanı ağır bir yazım istiyordu. Açık söyleyeyim gözüm yemedi yer yer psikolojik gerilime dönüşen bir yazıya girişmeye. Death note kalibresinde bir anlatım yakalayabileceğimi pek düşünemedim bu tecrübesizlikle.

O yüzden "dahat rahat takılabileceğim" bir hikaye yazayım dedim. Gerçi şu lanet olası mükemmeliyetçilik huyum yüzünden yine tatminsizlik kaynaklı bir vazgeçiş içerisindeyim. Geçen seferki rakip veya örneğim Death Note idi, bu sefer de Steins;Gate. Çıtayı pek indiremedim aşağıya :/
Light birşey yazmayayım diyorum ama dandik şeyler yazmadan da geçmiş yılların açığını kapatamayacağım gibi görünüyor. Üşenmezsem bu aralar birşeyler karalamaya başlayacağım. Ama muhtemelen dandik olacak söyleyeyim şimdiden. :/ Çok dandik olursa yazmam gerçi buraya. Gider o DandikHikayeler.rar'ın içine

Fan fiction olan bir kurgudan- mesela anime, manga, visual veya sound novel, oyunlar gibi şeylerin üzerine yazılır. Mesela Death Note fanfictionu yazılırsa ordaki kurguyu fanfice aktarmak gerekir

Ama her şeyi kendinizin tasarladığı bir yazı da fanfictiondan çok hikayedir.

bu kadar

not:Artık ne yazacaksınız da, nolur "script" denilen sadece diyalogları kaplayan bi yazı yazmayın da ne yaparsanız yapın.

Nasıl olduda görmemişim bunu? Neyse arkadaşlar iyi cevaplamışlar. Mükemmeliyetçilik iyidir ama bazen boğar artemis. Önemli olan yazdığının sanırım "ilham" dediğimiz o tarifsiz şeyi yansıtmasıyla ilgili.

Sırf diyaloglardan oluşan yazıları açıkçası ben pek beğenmiyorum tiyatro metinleri dışında ki onlarda bile öyle olmayabiliyor.

Güzel yazan arkadaşlar var. Ve açıkçasın ben senden pek dandik bir şey beklemiyorum. Gerçi başlığı açalı olmuş ama meyvelerini bekleriz.

Umarım forumu biraz düzenledikten sonra ben de hikayeme döneceğim.

Hmm...dialog şeklinde yazmak benimde yaptığım bir hataydı ama düzeltmeye başladım zaten ilk bölümden sonra okuyucular sana yardım eder yinede anlamazsan benim gibi ole ye öm atmayı dene bana tavsiyeleri baya yardımcı oldu

Artemis'in yazacaklarının buradaki herhangi bir ff sahibine dahi danışmadan da oldukça iyi olacaklarını düşünüyorum. Belki Sun'a danışabilir ancak

Not: Bana kimse diyalogsuz yazı yazdıramaz mesela Tiyatro metni gibi oluyor belki ama yapacak bir şey yok bugüne kadar pek şikayet eden olmadı Tabi aralarda betimlemeler falan kullanmakta gerek o sahneyi okuyucunun gözünde canlandırmayı başarmalı önce.

Sonuç olarak Artemis'in paylaşımlarını da bekliyor olacağız.

Benim düşüncem yaş ortalaması ve okuyucu kitlesine dikkat edilmeli:)

Bu aralar birşeyler yazmaya pek gözüm yok açıkçası. Benim aklımdakiler fanfiction şeklinde yazıya aktarmak için fazla detaylı. Ama yanlış anlaşılmasın detay kısmı ortam, karakter görünüşü ve kişilik değil, bir karakterin elini nasıl savurması gerektiği gibi şeyler. Bunları yazıya dökmeye çalışınca da "girdap gibi dönen palalar" hesabı tarifi yapılamamış, komik görünen şeyler ortaya çıkıyor. Yazdıklarımda diyaloglar fazla yer tutuyor. Buda yazılı bir metinden çok anime gibi görsel bir araca aktarımı güzel olacak şeylerden.
Örneğin şunu yazıyla anlatmaya çalışın, sonra dönüp görsele tekrar bakın. Birşeylerin eksik olduğunu fark edeceksiniz. Sizinkinde eksik değilse bile, ben beceremiyorum açık söyleyeyim, aynı tadı vermiyor.

Bu arada fanfiction nedir diye sormuyorum hala. 6ay sonra yeniden dirilmesin başlık boşuna XD

O zaman başlığı silelim gerekirse yarine bilgi verici bir başlık açılsın şimdilik kilitliyorum