Saat gece 10:05 olmuştur , Yoshiyo balkona çıkar .. karanlık bir gecedir, ama
dolunay ve yıldızlar pırıl pırıl parlıyordur. Yoshiyo birden bir çığlık duydu
dışardan geliyordu .Okulun bahçesinin dışındaki çayırda koşan birini gördü.
Hemen koşarak o tarafa doğru gitti. Gittiğinde karşısında bir canlı oyuncak bebek yani ragdoll gördü . Ragdoll da onu gördü Yoshiyo hemen bıçağını
çıkardı. Ragdoll:
- Seninle uğraşacak vaktim yok ufaklık ... dedi.
Ragdoll biraz sonra ortadan kaybolmuştu. Yoshiyo yerde yatmakta olan bir kız gördü . Yoshiyo:
- İyimisin ?
Kız:
-Evet
Yoshiyo:
- Adım Yoshiyo Kobayashi peki ya senin adın ne?
-Yumi KageMizu
-Tanıştığımıza menun oldum
-Bende
-Peki o ragdoll seni neden kovalıyor ve nereden geldi ülke'nin uzun zaman önce ragdoll'ları ortadan kaldırdığını sanıyordum.
-O ragdoll u ben yaptım
-Sen mi yaptın?
-Evet canlandırma iksiri ni kullandım
-C..canlandırma iksiri ? o_0...Peki neden bunu yaptın?
-Julianna yı yaptığımda daha çok küçüktüm sonra kazara canlandır ma iksiri üstüne döküldü ve oyuncağım büyüyüp canlandı..Bu iksiri dünyada sanırım benden başka bilen yok.
-Peki senden ne istiyor ?
- Daha fazla canlandırma büyüsü yapmamı ve bir ragdoll ordusu kurup
bizleri esir almayı
-Omg!!... o ragdoll ortadan kalkmalı...peki neden onu ortadan kaldırmadın?
- O tek başına benden daha güçlü
-O zaman bu ragdoll la hep birlikte savaşacağız.
-Çok teşekkür ederim.
-Peki gidecek bir yerin varmı?
-Evet ama Julianna (ragdoll) evimin yerini biliyor orada durmam güvenli değil.
-O zaman benimle birlikte Xenia okulunda kal burda her öğrencinin kendi odası var.
-Okul..mu?..Tamam
-O zaman okul idaresiyle konuşup seni buraya kayıt etmelerini isteyeceğim..
Yoshiyo Yumi yi okula kayıt ettirir . Yumi odasına gider yoshiyoda kendi odasına gider.
Yoshiyo ' nun hayvan perisi Mia onunla konuşur:
Mia:
- Sence o ragdoll u yenebilecekmisin?
Yoshiyo:
-Tabiki evet sadece bir ragdoll eğer büyü kullanmıyorsa onu rahatlıkla yenebilirim. der ve yatağına uzanıp uyur.

Saat 06:30 olmuştur bazı öğrenciler uyanmış bazıları ise hala uyuyordur.
bu sessizliği bir çığlık bozar.Çığlık Yoshiyonun yayındaki odadan gelmektedir.
Yoshiyo hemen odaya koşar.:
-İyimisin yumi?
-Evet sadece bir kabus gördüm.
O sırada Rei elinde bir kova suyla gelir.Yoshiyo ya döker:
Rei:
-Yangın nerede?
Yoshiyo:
-Yangın yok
-Çok garip rüyamda okul yanıyordu
-Ne güzel
-Bunun nesi güzel bende okulla beraber yanıyordum.
-Daha iyi Gülücük Dağıtıyor...ve ayrıca senin sayende sabakın köründa soğuk banyo yapmış olduk . Çılgın
- umh...özür dilerim yangını gerçek sandım.
-Yumi
Yumi:
-Evet , yoshiyo.
-Artık uyandığına göre sana günlük programı söyleyebilirim , banyo 10 oda ileride saat 7:30 herkes aşağı kata kafeteriyaya kahvaltı için inecek,
ilk ders saat 8:30 da başlıyor.Bugün ilk dersimiz Büyü ler ve Tılsımlar hakkında . Sınıflar 2. , 3. ve 4. katta kafeteriya 5. katta banyolar 5. , 6. ve 7. katta üst katlarda ise pek birşey yok.
-Anladım.
Sonra herkes odasına gider...
Yumi ve peri yarasası Zena banyodan sonra alt kata kafeteriyaya iner
kafeteriya çok büyüktür neredeyse bütün kat kafeteriya dır.
Yoshiyo Yumi ye seslenir:
-Hey yumi buraya gel.
Yumi yoshiyo nun yanına oturdu rei ve hotaruda onun yanına otururlar
Hotaru:
-Benim adım Hotaru Iceheart
Yumi:
- Benim adımda Yumi mizukage
Rei:
-Benim adımda Rei kitsune

O anda müdür bir duyuru yapar :
- Öğrencilerin dikkatine bu günkü dersler iptal edilmiştir ve bahçeye çıkmak yasaklandı herkes kahvaltıdan sonra odalarına gitsin ve kapılarını kilitlesin geceleri bahçeye ,balkona yada gerekmedikçe okulun içinde yalnız dolaşmayın....

Yoshiyo yumi ye dediki:
-Yine okulda garip birşeyler oluyor olmalı.
-İçimde kötü bir his var.
derken bir gölge canavarı yavaşça kafeteriyada dolanmaya başladı.
ve birden ortaya çıktı herkes çok korktu.
Okul müdürü asasını gölge canavarına doğru tutup:
-kazitsamuxhs .dedi
gölge canavarı ışıklar saçarak yok oldu.
Kahvaltıdan sonra yoshiyo odasına gitti.
Tavşan perisi mia ile konuştu.:
-Bu gece bizim için hiçde sıradan olmayacak mia bu gece o gölge canavarlarını yok edeceğiz.
Mia:
-Ama yoshiyo bu çok tehlikeli tek başına ne yapabilirsinki?
-Diğerlerinide çağıracağım .
-Ama ya sana ceza verirlerse?
-Sanmıyorum .dedi
...Ve Güneş in batmasına kadar bekledi...

Güneş batmıştı yoshiyo pencereden baktığında biraz uzakta juliannayı gördü Ama şimdionunla uğraşmanın sırası değildi ilk önce okuldaki gölgeleri yok etmeliyli.Yoshiyo nun aklına bir fikir geldi ışık olmazsa gölgede olmazdı.
Ama okuldaki bütün ışıkları kapatsa bile yakın bir kasabadaki evlerin ışıkları okulu aydınlatırdı ayrıca bu gün hava gayet güzeldi tek bir bulut bile yoktu.
Sonra yoshiyo büyü defterini karıştırmaya başladı bir yağmur yağdırma büyüsü buldu,ve hemen bu büyüyü kullandı.Biraz sonra yağmur yağmaya başladı hava bulutlandı bulutlar yüzünden ay ve yıldızlar görünmüyordu.
Sonra okulun elektrik düğmelerini bularak 5.6.7. 2.3.4 katların ışıklarının söndürdü geriye 1. kat kalmıştı yoshiyo buranın ışığını söndürmedi.
çünkü gölgelerin 1. kata gitmesini istiyordu.
Yoshiyo 1. kata indi gölge canavarlarını gördü:
Yoshiyo :
-Ateş kılıcı ...dedi ve hemen yoshiyonun elinde ateşten yapılma bir kılıç belirdi.
Sonra yumi rei ve hotaruda geldi.
Yoshiyo bir kaç gölgeyi kılıcıyla vurdu ama gölgeler bundan etkilenmiyordu.
Hotaru:
-Buz küresi
Rei:
-Kaya küresi
dediler ve bir kaç gölgeye fırlattılar ama gölgelerin içinden büyüler geçip gitti.
Yumi:
-Kara ışık küresi gölgeleri içine çek . dedi
gölgeler nerdeyse kara ışık küresinin içine girecekti ama direndiler girmediler.
Sonra bütün öğretmenler ve müdür 1. kata indi müdür paladin:
- zhiıylixi Gün ışığıı ...
Birden gölgeler kaçmaya başladı.Sonda müdür paladin:
-Bütün bu kargaşanın arkasında sizmi vardınız? dedi
Yoshiyo:
-Özür dileriz sadece o gölge yaratıklarını yok etmek istemiştik.
Paladin:
-Cezanıza yarın karar verilicek şimdi gidip uyuyun.
Ve kızlar odalarına gidip uyudular

Sabah olmuştu Mia:
-Yoshiyo uyan uyan!!
Yoshiyo:
-Ne var Derin Uyku Modunda
-Sabah oldu Gülücük Dağıtıyor
-Pfft -_-
Yoshiyo kalktı aslında hiç kalkmamak istiyordu çünkü dün geceki olay yüzünden ceza alacaktı.
Yoshiyo , Yumi , Rei ve Hotaru yu 8. kata çağırdılar.
Müdür güçlerinin bir süre geri alınmasına karar verdi.Güçleri geri alındı ve
bir küreye konuldu.Sonra yoshiyo odasına gitti.:
-Bu haksızlık mia ! biz güçlerimizin alınacağı kadar kötü birşey yapmadık.
-Ama yinede yasakları çiğnedin sanırım ve ayrıca bu okulda çok fazla disiplin var daha dikkatli olmalısın.
-Sanırım haklısın.
Yoshiyo o sırada pencereden bakar. O sırada okulun çevresindeki ormandan sesler gelmeye başlar . Bir anda ormanın içinden juianna çıkar.
Yoshiyo:
-Ne yazıkki şimdi onunla uğraşacak zaman değil .
Sonra ragdoll kendini normal bir insan şekline dönüştürerek.Okula doğru ilerler.
Yoshiyo:
-Neyin peşinde bu ? ama burda oturmaktan başka bir şey yapamam bekleyip neler olacağını görelim.
Biraz sonra koridordan birileri geldi . Yoshiyo gördüklerine inanamadı
bu julianna idi.Yoshiyo:
-Senin burada ne işin var ragdoll eğer senin bir ragdoll olduğunu herkese söylersem işin biter.
-Ragdoll mu ? bunu onlara nasıl inandıracaksın ha..? Gördüğün gibi şu an
insan görünümündeyim.
-Ne istiyorsun?
-Bilmem belkide yumi yi istiyorumdur..?
-Senden nefret ediyorum , Burada olduğunu yumi ye söyleyeceğim.
-Hiç sanmıyorum sen söylemeden önce yumi yi yok edeceğim.
-Buna asla izin vermeyeceğim.
-Göreceğiz...
Julianna yoshiyonun yanındaki odaya yerleşti.
Yoshiyo Mia ya :
- Olamaz , bunu yumi ye söylemeliyiz.
Yoshiyo yumi nin odasına gider.
Yoshiyo:
-Yumi julianna burada insan kılığna girdi ve bu okula kaydolup benim odamın yanındaki odada kalıyor.
Yumi:
- Olamaz...

devam ediyor..

Yumi:
-Ama nasıl..?
Yoshiyo
-İnsan kılığına girdi dedim ya bu okula kaydoldu.
-Hayır...
-İkinizin odasının arasında sadece benim odam var.Ama merak etme ben
burda olduğum sürece julianna sana birşey yapamaz.
-Ama güçlerimiz alındı.
-Güçlerimiz alınmış olabilir ama benim dövüş yeteneklerim var ve kılıcım.
-Yoshiyo onu okul idaresine söylemeliyiz.
-Bize inansalar bile sonunda julianna yine seni yok edecek o seni yok etmeden önce biz onu yok etmeliyiz.
-Bunu rei ve hotaru yada söyleyelim.
-Peki...ve yumi bunu al.
Ve yoshiyo yumi ye bir madalyon verdi
-Bu nedir?
-Bu madalyonun içinde bir ateş canavarı var çağırdığın zaman onu istediğin şeyi yok etmek için kullanabilirsin.
-Böyle şeylerin olduğunu daha önce duymuştum peki bunu nasıl aldın?
-Böyle şeylere ulaşılması kolay şehirdeki büyü dükkanlarında böyle şeyler satılıyor ama benim sana verdiğim kadar güçlüleri değil tabi ben bu canavarı yenerek bu kolyenin içine hapsettim ve daha sonra benim emirlerime uymaya başladı...
-Madem böyle yaratıkların vardı neden daha önce gölge canavarlarıyla dövüşmesi için kullanmadın?
-Uh...Doğru ya unutmuşum Şaşırmış Durumda ..Ama canavarların o kadar güçlü olacağını tahmin etmedim.
-Bu arada yoshiyo odamızdan çıkmamız yasak değilmiydi?
-Öğretmenler görmediği sürece sorun olmaz.
Yoshiyo rei ve hotarunun odasına haber vermek için gittiğinde bir çığlık duyulur.
Yoshiyo yumi nin odasına gider . Yumi nin kolları kan içindedir.
Ve julianna da odadadır.Julianna:
-Şimdi ne yapacaksın ufaklık ha..?
Yoshiyo:
-Büyü kullanamıyor olabilirim ama yinede yaratıklarımı çağrabilirim.
'Ateşin koruyucusu kızıl ejder seni çağrıyorum emirlerime itaat et ve intikamımı al'
-Ne bir ejdermi? Seni ..velet ..onu çağıracak kadar güçlü olduğunu düşümemiştim.
Kızıl ejder yoshiyonun madolyonunun içinden çıkar ve julianna yı yakıp kül eder . Juliannadan geriye sadece küçük bir oyuncak kalır .
Yoshiyo:
-Demek ragdoll olmadan önce bu kadar küçüktün...
Hotaru ve Rei Yumi yi okulun sağlık ocağına götürürler.
Hemşire Greda:
-Merak etmeyin bir kaç ay içinde iyileşir o zamana dek yatakta dinlenmesi gerek.
Yoshiyo:
-Onun başına gelenler benim suçum onu yanlız bırakmamalıydım.
Rei:
-Bu senin suçun değil .
Hotaru:
-Bencede .
Yoshiyo odasına gider .Mia:
-Sanırım iyileşmesi zaman alacak .
-Böyle olacağını hiç beklemiyordum
-Sende biraz dinlensen iyi olur.
-Haklısın.der ve yoshiyo uyur...

Yoshiyo sabah uyandığında herzamanki gibi pencereden dışarıyı seyrediyordu.
Sonra Yoshiyo farketti Okulun etrafındaki ormandan duman gelmeye başlamıştı. Ormanda yangın çıkmıştı
ve giderek okula doğru yangın ilerliyordu.O anda yoshiyo gelen çığlıkları duydu :
-Yangın!!.
Yoshiyo hemen odasından çıktı:
-Neler oluyor?
Rei:
-Yangın okula doğru gelmeye başlıyor herkes dışarı çıkıyor . Sende acele et ve yanına bir kova su al.
Yoshiyo o anda Okulun sağlık ocağına doğru koşmaya başladı , Bu arada Okuldaki neredeyse herkes dışarı çıkmaya başlıyordu.Sonra Alevler okulun içinde yayılmaya başladı . Yoshiyo sağlık ocağına vardı :
-Yumi!!
Yumi etraftaki dumandan neredeyse bayılacaktı.Yoshiyo Kolyesinden Ateş kaplanını çağırdı:
-Ateş kaplanı yumi yi okulun dışına götür.dedi
O anda kaplan yumi yi sırtına alıp okulun merdivenlerin den inmeye başladı ve bir penceden bahçeye atladı . Ama yoshiyo okulun içinde kalmıştı ve alevler giderek çoğalıyordu,Tek çıkış yeri vardı o da pencereydi ama yoshiyo 5. katta idi .
eğer 5. kattan atlarsa ...düşünmek bile istemiyordu ama tek seçenek bu idi.
Yoshiyo Pencereden atladı yere düşerken bir şey gördü kırmızı bir ejderha onu yakalamıştı Yoshiyo yu alıp yere indi Ejderha yoshiyo ya bir kolye uzattı ve ve:
-Bana ihtiyacın olduğu zaman bu kolye yi kullan o zaman nerde olursan ol senin yanına geleceğim. dedi
Yoshiyo kendine geldiğinde başında rei ve hotaru vardı.
Yoshiyo:
-Ne oldu bana ?
Rei:
- 5. kattan tek bir yara almadan düştün seni bulduğumuzda bayılmış dın.
-Sanırım...dedi ve kalkmaya çalıştı.
-Kendini yorma biraz dinlen.
-Peki ya okul ?
-Bir ejderha geldi ve alevleri söndürdü.
-Ejderha... Şey peki yumi nasıl ?
-O iyi.
Yoshiyo sonra mia nın yanına odasına gitti aynasına baktığında gerçekten ejderhanın verdiği kolye boynundaydı.Yoshiyo:
-O zaman gerçekten... o ejderha ...

Hotaru yoshiyo nun kapısını çalar:
-Yoshiyo okul yangın yüzünden onarılıncaya kadar 2 hafta tatil oldu.
-Yani herkes eve mi gidecek?
-Pek sayılmaz bazıları okul onarılıncaya kadar xia daki okula gidecek.
-Peki ya sen?
-Bende xia ya gideceğim
-Hm...Sanırım bende xia ya gideceğim.der
-Ve ayrıca bize güçlerimizi geri verecekler.
-Bu harika.
-O zaman hemen 8. kata çıkalım.
Yoshiyo ve hotaru 8. kata çıkarlar çıktıklarında rei ve yumi oradaydılar.
Sonra okul müdürü paladin gelir ve :
-Güçlerinizi artık geri alabilirsiniz . der.
Ve Kürelerin içinden çıkıp bir ışık halinde güçlei içlerine girer.
**
Yoshiyo odasına dönüp çantasını alır , sonra koridora çıkar .
Yumi artık ayakta durabiliyordur ama hala iyileşmemiştir. Yoshiyo yumi rei nin yanına gider.
Yoshiyo:
-Yumi sanırım eve gideceksin?
-Hayır xia ya gideceğim okul tamir edilincede bu okula geri döneceğim.
-Yani okula devam mı etmek istiyorsun?
-Evet .
Rei:
-Bende xia ya gideceğim.
Yoshiyo:
-O zaman gemiyi kaçırmasak iyi olur birazdan kalkacak.
Yumi:
-Gemi mi ama burada hiç su yok ki.
-Bu uçan bir gemi suya ihtiyacı yok büyü ile çalışıyor.
-Uçan gemi mi ?
-Doğru.
O anda bir düdük çalar ve..
-Gemi kalkıyor acele etmeliyiz der.
Yoshiyo , rei , hotaru bahçeye çıkar ve gemi ye binerler.
Gemi yavaş yavaş havalanmaya başlar...15 dk sonra gemi bulutlara kadar yükselmiştir , Ama ileride kara bulutlar gözükmeye başlamıştır fırtına giddikçe yaklaşıyordur.Birden gökyüzünü kara bulutlar kapatmıştır bile . Yağmur yağıyor ,
yıldırımlar düşüyordur.
Gemideki herkes geminin içine girmiştir.Yoshiyo geminin içinden bir pencereden dışarı bakıyordur . Birden bir yaratık görür gemiye doğru yaklaşıyordur bu yarı kartak yarı aslanımsı birşeydir.Tüyleri mavimsi koyu gri dir . Başı ve kanatlarıyla dev bir kartal gibi görünüyordur.Yoshiyo :
-Bu bir Grifin ! der.
Grifin geminin üzerine konar gemideki insanlara saldırmaya başlar.
O anda yoshiyonun aklına ejderha nın verdiği kolye gelir . Ve kolyenin üzerindeki mavi taşa dokunur o anda taş parlamaya başlar.
Az sonra ejderha görünür ejderha grifini pençesiyle alıp fırlatır ama grifine birşey olmaz ejderha grifini biraz daha hırpaladıktan sonra grifin gemiden gider . Sonra
Ejderha arkasında yoshiyo için bir kitap ve madalyon bırakır.
Yoshiyo ejderhanın bıraktığı eşyaları alıp gemideki odasına gider kitaba bakar bu bir tür büyü ve yaratıklar kitabıdır . Madalyonda üzerinde ise iki tane gizemli taş vardır.
Yoshiyo bunları saklar.

Gemi xia ya varmıştır , geri kalan yolu yürüyerek geçmelidirler. Ama xia okulunun etrafında tehlikeli bir orman vardır . o yüzden bütün grup birbirinden ayrılmadan ormanı geçmeye çalışır yoshiyo ormanda yürürken .. Aniden bir hışırtı duyar .
Yoshiyo :
-Hotaru sende duydunmu?
-Hayır ben hiçbir şey duymadım.
-Bu çok garip işte..
Yoshiyo yürümeye devam eder Hışırtıyı yeniden duyar hışırtı sesine bir de inleme sesi eklenir ..Yoshiyo:
-Rei sende duyuyormusun?
-S..sanırım evet çok garip bir ses
- Hızlı yürüsek iyi olur bu ormanda garip bir şey var.
Okula vardıklarında herkes çok heyecanlanır çünkü okul devasa bir şato dur.
Okulun içine girdiklerinde okul yöneticisi Mr .Klaus Krodiana onları karşılar:
-Xia okuluna hoşgeldiniz Burası xia daki en iyi okuldur Burası tam 100 yıl önce yapıldı .
Sonra yardımcısı Mss. Seleni Heranzia gelir ve herkese birer kağıt dağıtır kağıtlarda numaralar vardır.
Seleni Heranzia:
- Bu kağılardaki numaralar sizin oda numaralarınızdır Odalar üst katta eğer odasını bulamayan olursa himiko ya sorabilir.
O anda sarı saçlı bir kız gelir :
-Ben Himiko Twakania
mss. seleni:
-Şimdi herkes odasına gidebilir bugün ders yok yarın size günlük programı açıklayacağım.
Himiko:
-Odalar 6 . 7 ve 5. katta banyolar 6 . 7 .8 ve 5. katta mutfak 4 . katta sınıflar
2, 3, ve 4. katta 9. katta kiler var. Yemek salonu 2. katta . öğle yemeği saat 13:00 da akşam yemeği de 18 : 00 da kahvaltılar saat 7 :00 da saat 15:15 ve saat 10:00 da ara yemekler var
Bu duyulardan sonra herkes odasına dağıldı .
Yoshiyo odasını gerçekten çok sevmişti çünkü yine odasında büyük bir balkon ve pencere vardı. Ve bir sürü kitaplık..Kitaplıkların yarısı doluydu sarırım kitaplar orada daha önce okumuş öğrencilere aitti.
Yoshiyo ejderin verdiğin kitabı ve madalyonu küçük bir sandığa koyup dolabına yerleştirdi. Daha sonra kitaplıktaki kitaplara bakmaya başladı sonra ilginç bir kitap gördü hayaletler, hotlaklar ve vampirlerle ilgiliydi kitabı gözden geçirdi birden ilginç bir tarif gördü zombi yapmakla ilgiliydi kitapta şöyle yazılyordu;

malzeme...
bir yıldırımtaşı... bu, yıldırım çarpması sonucu bir tepeden kopmuş ve bir yıl bir gün bekledikten sonra bir "houngan" tarafından dokunulmuş bir taş olmalı. (eğer bu bulunamazsa, kolomb öncesi dönemlerde sarawak kızılderililerinin yaptığı bir balta sapı.)
bir adet insan kafatası ve çeşitli kemikler.
sebze yağı
iki adet mavi agamont kertenkelesi
büyük bir kurbağa, (bufo marinus)
bir deniz yılanı (polychaete solucanı)
gülibrişim filizi
bir çeşit ısırgan
iki adet (dişi olursa iyi olur) kirpi balığı, (spheroeroides testudineus)
tarantula, kırkayak ve beyaz ağaç kurbağası...

hazirlama...

zehir ya da "coup poudre", dişi kirpi balığının bol miktarda tetrodotoksin içerdiği haziran ayında hazırlanmalı...

denizyılanı kurbağanın bacağına bağlanır ve bir kavanoza koyup gömülür. kurbağa öfkeden ölür ve böylece zehirin yoğunluğu artar. kafatası ile yıldırımtaşı, okunmuş yağ ile birlikte ateşe konur ve kararana dek yakılır. tarifteki bütün hayvanlar kızartılır ve pişirilmemiş sebzelerle birlikte bir havanda ezilir. insan kemikleri yontulup sıyrılarak bu karışıma eklenir. karışım ezilerek toz haline getirilir ve bir kavanoza konularak (tercihen kullanılan insan iskeleti ile birlikte bir tabutun içine koyarak) üç gün gömülü tutulur.
"coup poudre" artık hazırdır...

seçilen kurbanın kapısının eşiğine bir haç şeklinde serpilmesi gerekir. daha kesin bir yol ise, karışımı kişinin arkasına ya da ayakkabısına dökmektir. kurbanınız o anda bir ölüden farksız olarak yere yıkılacaktır...

kurban gömülüp cenazeye gelenler dağıldığında, gece olması beklenir ve karanlıkta mezara gidilir. davul çalarken ölen kişinin adı söylenir... tabutun gömülü olduğu yer kazılır. ..ceset, hemen cevap verecektir..
şimdi, kurbanın biraz dövülmesi gerekecektir....zombi, çok sakin bir yapıda olsa da, kabaca uyandırıldığı için aniden çıldırabilir... ayrıca, kurbanın kontrolünü tamamen ele geçirmek için, "ti bon ange"sinin, yani kişisel ruhu ya da iradesinin hiçbir zaman onun vücuduna geri dönmeyeceği anlatılmalıdır...
dövme sırasında bazı "houngan"lar, "ti bon ange"yi cam bir kavanozun içinde alı koyabilirler. aynı kavanoza bir böcek koyulması, kurbanın acısını daha da arttırır.

daha sonra zombi bir haçın altına getirilir ve yeni bir isimle -tercihen onu aşağılayan- vaftiz edilir. ona zorla tatlıpatates püresi, böğürtlen şurubu ve "datura stramonium" (zombi salatalığı-tatula) yedirilir. en sonuncusu, sanrılara neden olan ilaçların en kötülerinden biridir. böylece, zihin karıştırma işlemi tamamlanmış ve zombi tamamen itaatkar hale gelmiş olur. tatula, ruhsal çılgınlığa neden olduğu gibi, atropin de (hekimlikte de kullanılan bir uyarıcı madde) içerir. bu madde tetrodotoksinin tek bilinen panzehiridir...

zombi artık işe gitmeye hazırdır. günde ona sadece bir öğün yemek yedirilir ve asla tuz verilmez...yalar çünkü..


Yoshiyo içinden ne korkunç bir şey dedi.

Sonra kitabı geri kitaplığa koydu.
Yoshiyo balkona çıktı okulun etrafına baktı okulun etrafında küçük bir orman vardı ve biraz ilerisinde bir mezarlık çok ileridede bir şehir vardı.Birden gök gürledi yağmur yağmak üzereydi Odasına girip balkonu kapattı biraz okulu gezmeye karar verdi sonra hotaru , rei ve yumi ile karşılaştı Rei:
-Bugün derslerin olmaması çok iyi oldu değilmi?
-Evet ..bu arada saat 13:00 oldu değilmi?
-Olamaz yemeğe geç kalacağız
Yemek salonuna giderler Yemek salonun da bir kızın yanına otururlar Yoshiyo:
-Merhaba benim adım Yoshiyo Kobayashi
-Bende Elia Kironxa
-Benim adımda Rei Kitsune Bunlarda Yumi KageMizu ve Hotaru Iceheart .
-Peki ne tür güçlerin var elia?
-Daha çok karabüyü , gölgeler ve karanlık
Yumi:
-Bende biraz karanlık güce sahibim.
Elia:
-Bu çok iyi
Yoshiyo :
-Peki ne zamandır bu okuldasın?
-Yaklaşık 6 aydır bu okula gidiyorum ama bu aralar okulda tuhaf şeyler olmaya başladı mesela gece inlemeler...
Yoshiyo:
-Bu garip peki hiç inlemerin kaynağının nereden geldiğini duydunmu?
-Hayır
-Aklıma bir fikir geldi bu gece okulda dolaşıp burada neler olup bittiğini anlamaya çalışacağım..

Saat 10:30..

Okuldaki ışıklar tek tek kapanmaya başlıyordu Yoshiyo o gün uyumayacaktı çünkü okul içini ürpertiyordu ama koridordan gelen hafif çan sesi... uykusunu getiriyordu
sanki uyuması gerekiyormuş gibi hissediyordu yoshiyo birden kendine geldi.
- Bu ses de ne ? dedi.
koridora çıkıp baktı kimseyi göremedi sonra yumi nin odasına gitti:
-Hey yumi..yumi !
Yumi uyumuştu sonra Rei ve Hotaru nun odasınada gitti onlarda uyuyorlardı.
Sonra Elia ve himiko nun odasınada gitti hepsi uyumuştu..Kimisi yerde kimisi sandalyede baygın gibi uyuyorlardı. Yoshiyo uyandırmaya çalıştı ama hiçbiri uyanmadı.
Yoshiyo birşleyler döndüğünü farketmişti. Yoshiyo yangın alarmını çaldı ...Kimse dışarıya çıkmadı tek bir ses bile yoktu.Sonra koridarda bir adam gördü
-Hey sen !
Adam oradan kaçtı yoshiyo onu takip etti yoshiyo sonunda adamı çıkmaz bir koridorda yakaladı :
-Sende kimsin?
Adam:
- Ben Kradius
Adamın elinde bir çan vardı ...Yoshiyo ne olup bittiği şimdi daha iyi anlamıştı:
-Bütün okulu hiptonize edip uyumasını sağlayan sendin sanırım?
-Doğru ...yaşına göre zeki sayılırsın seni yerdenbitme velet.
-Hey..Sen kime yerden bitme diyorsun?
-Hıh..Sanırım sen diğerleri gibi hipnotize olmuyorsun?
- Sanırım..
-O zaman senin işini bitireceğim
-Göreceğiz..
Yoshiyo hemen bir kaç tane bıçağını Kradius a fırlattı ama kradius hepsinden kurtuldu...
**** Kradius yoshiyo ya tekme vurdu Yoshiyo koridorun sonuna kadar sürüklendi.
Yoshiyo ejderin verdiği kolyeyi kullandı . Ejderha o anda belirdi ejderha adamı tek vuruşta yere devirdi o anda çanda kırıldı çan kırılınca tüm okul uyandı ve sesleri duyan herkes koridora doğru koşmaya başladı . Ejderha gitti Krdius tekrar ayağa kalktı ama bu kez karşısında bütün okul vardı yenileceğini anlayınca kaçmaya başladı aniden karşısında Bay Klaus u gördü klaus :
-Nereye kaçtığını zannediyorsun Kradius ? dedi ve asa sıyla onu fare ye çevirdi.
Sonra Klaus , Kradius u Krallık askerleri ne teslim etti .
Yoshiyo penceresinden seyrederken.
-Sanırım bir daha kimseyi hipnotize edemeyecek değilmi Mia?
Mia:
-Yerinde olsam pek emin olmazdım Zindan dan kaçabilir bence.
Yoshiyo:
-En azından o ana kadar rahat ederiz .
Mia:
-Yoshiyo
-Evet mia?
-Sanırım yemeğe geç kalıyorsun.
-Olamaz !

Yoshiyo her zamanki gibi yine derslerden sonra odasına çekilmişti..
Masasında iksir yapıyordu , bir yandan kitabına bakıyor bir yandan malzemeleri koyuyordu .
Yoshiyo:
-Mia ! Bana üst raftan biraz kurt pençesi getirirmisin?
Mia kitaplıkta üst rafa tırmanıp bir kavanoz kurt pençesi otu getirdi.
Yoshiyo:
-Tarifte kurt pençesi yazıyor ama sanırım kurt pençesi otu koysak sorun olmaz ve dolaptan karbonat getir.
Mia bir kavanoz karbonat getirdi Yoshiyo :
-Tarifte miktarı yazılmamış...Ama en iyisi bütün kavanozu dökelim.

Koca bir kavanoz dolusu karbonatı küçük kazana boşattı .
Yoshiyo:
-Birazda Karbonaksidit koyarsak tamamlanır.
Mia:
-Ama yoshiyo eğer karbonat ve karbonaksidit i karıştırırsan ...
Yoshiyo:
-Karbonaksidit iksirleri güçlendirmek için kullanılır bu yüzden koyarsak iksir daha iyi olur.
Mia:
-Ama yoshiyo..
Yoshiyo:
-Mia burada büyücü olan kim?
Mia:
-Sensin.
Yoshiyo:
-O zaman haklı olanda benim
Mia:
-Sen bilirsin . dedi
Ve küçük bir şişe karbonaksidit getirdi.Yoshiyo iksire bir damla damlattı ve...
Bom!! İksir havaya uçtu.
Yoshiyo:
-Sanırım fazla karbonat koydum....
Yoshiyo etrafa saçılan iksiri topladıktan sonra pencereden etrafı seyretmeye başladı
güneş batıyordu birden mazarlıktaki hareket eden birşey gördü bir insan gibiydi ama uzaktan tam olarak göremiyordu sonra bir ışık gördü ve kayboldu .
Hava bulutlanmaya başlamıştı Yavaş yavaş yağmur yağmaya başlıyordu bir kaç dakika sonra yağmur dahada şiddetlenmişti yıldırımlar , şimşekler çakıyordu. Birden bir şimşek tepenin üstündeki taşa düştü taş tepeden yuvarlandı ve mezarlığın yakınına düştü . Sonra bir insan göründü ve bu taşı aldı. Yoshiyo:
Acaba yıldırım düşen taşı alan kişi taşla ne yapacak .diye düşünüyordu.
Yoshiyo pencereyi kapattı ve koridora çıkıp yürümeye başladı . Sanki içinde kötü bir his vardı yakında kötü şeyler olacağını hissediyordu. Sonra koridorda parlayan bir şey gördü koridordaki resim in arkasında parlayan bir şey vardı . Hemen koşup baktı bu küçük bir parça elmas dı ve yanında bir not vardı. Notu açıp okudu :
'' bunu okuyan her kimse benim hazineme çok yaklaşmış demektir . Sıradaki ip ucu için tavan saatine bak '' Yoshiyo bu gördüklerine inanamıyordu . Bu yakında zengin olacak demekti .

Yoshiyo :
-Mia! mia ! şunu görüyormusun? hazine bulmamıza çok az kaldı.
Mia:
-Evet yoshiyo biraz daha bağırırsan bütün okul duyacak.
-Haklısın sessiz olmalıyız.
-Yoshiyo eğer biri bize şaka yapıyorsa.
-Sen elması görmüyormusun Mia?
-Ama yoshiyo sen söylemiştin büyüyle bazı şeylerin benzerleri yapılabilir diye . Ayrıca sahte olmadığını nereden anlayacağız . Yada ya biri bize tuzak kurduysa...
-Mia burada büyücü olan kim ?
-Sensin yoshiyo .
-O zaman haklı olanda benim .

Yoshiyo okulun en üst katından tavan arasına girdi . Tavan arasında bir sürü eşya vardı .
Yoshiyo:
-Peki aramaya nereden başlayacağız ?
Mia:
-Bence şu saatten başlayalım.
Yoshiyo :
-Çok aptalca neden elması saate saklasınlarki ?
Yoshiyo ve mia saat dışındaki her eşyayı aradılar. Sonunda yoshiyo saati açtı. saatin içinde elmas ve not vardı:
Bir sonraki ipucu için evin mezar taşına bakın.

Yoshiyo bir şey farkektti sanki elmas gerçek gibi durmuyordu.Yoshiyo elması iyice sıkınca elmas toz oldu uçtu gitti. Yoshiyo birşeyler döndüğünü anladı. Yoshiyo :
-Mia sanırım haklıydın bu elmas sahte.
-O zaman..
-İpucunun söylediği yere gideceğiz.
-Ne?
-Burda tam olarak neler döndüğünü bilmek istiyorum.

Yoshiyo ve mia mezarlığa gittiler mezarlığın derinlerine girince bir gülme sesi duydular.Az sonra julianna çıkıp geldi.
Yoshiyo :
-Julianna ?
-Evet benim ve hala yaşıyorum.
-Yani bunların hepsi tuzaktı ha?
-Evet senin gibi birinin bunun bir tuzak olduğunu anlayamayacağını biliyordum.
-Hıh..Seni yüzlerce kez yenebilirim ragdoll.
-Ama bu sefer yanlız değilim.
-Ne ?
-Elia misafirlerimize hoşgeldin de .
O anda elia ortaya çıkıp geldi sanki zombi gibi görünüyordu.
Yoshiyo - Mia:
- E..Elia ??

Yoshiyo :
-Ona ne yaptın ?
Julianna:
-Sadece onu bir ölü ye çevirdim... ve bu arada belki bilmek istersin o okulu ben küle çevirdim.
- Sen neyden bahsediyorsun ?
-Haberi buraya ulaşmadımı ? siz ayrıldıktan hemen sonra okulu yakıp küle çevirdim ama ne yazıkkı okulun içinde siz yoktunuz .
-S..Seni.
-Elia saldır !
Elia yoshiyo ya saldırmaya başladı
Yoshiyo:
- Elia ! dur beni hatırlamadın mı ? ben yoshiyo .
Julianna:
-O şu anda seni dinlemiyor tamamen benim kontrolüm altındaki bir ölü.
O anda bir küçük bir oğlan saklandığı mezar taşının arkasından çıkıp julianna ya yumruk atar . julianna 5 metre sürüklenir ...
Yoshiyo:
-Sende kimsin ?
Julianna ayağa kalkar ve :
-Sende kimsin velet ?
- :
- Ben Selim bradley .
- Herneyse ilk önce senin icabına bakacağım Elia ! şu velede iyi bir ders ver.

Elia selim'e doğru koşar tam onu kılıcıyla yere serecekken selim kılıcı eliyle durdurur
Selim :
-Kmotah zia ubanis . der ve kılıca dukunduğunda kılıç erir . sonra :
-Vizana umatoh kiaz ...vizana umatoh utah ...vizanna umatoh viaa !! der . ve elia ya dokunduğunda elia yere düşer ve ruhu :
-Teşekkürler . der .
Julianna :
- Hey ne yaptın sen ?
Selim :
-onu ait olduğu yere gönderdim ve şimdide seni ait olduğun yere göndereceğim yani cehenneme .
Julianna :
-Hıh...Benim ruhum yok .
Selim :
- Farketmez sonuçta bundan sonra seni yok edeceğim ragdoll .
Selim julianna ya doğru koşar ona yumruk atacakken julianna kaybolur.
Selim :
-Gölge kopyası mı ?
Julianna selim in arkasında belirir tam kalbine kılıcı saplayacakken Yoshiyo durduğu yerden şaşkın bir şekilde olayı seyreder ama julianna nın bunu yapmasına izin vermez julianna kılıcı saplayacakken yoshiyo julianna nın karşısına geçer :
-Xianou kian muhat khan ! Ateş kalkanı ! der ve yoshiyo nun elinde ateşten yapılma bir kalkan oluşur.
Sonra yoshiyo :
- Xaianno motah ita no ! Ateş kılıcı !
Yoshiyo nun elinden ateşten yapılma bir kılıç oluşur:
-Şimdi sonun geldi ragdoll . der yoshiyo .
Mia:
-Yoshiyo ...
-Sen saklan mia der .yoshiyo .
Yoshiyo elindeki kılıcı julianna nın tam kalbine saplar . ve hemen selim le mia yı sırtına alıp okula doğru koşar.

Yoshiyo okula ulaştığında sırtından selim ve mia yı yere bırakır .
Selim:
-Sende kimsin ?
-Ben yoshiyo kobayashi ve sanırım senin adında selim değilmi ?
-Evet
-Peki orada ne yapıyordun ?
- Seni ilgilendirecek hiç bir şey .
-Pekala ... Peki evin nerede ufaklık ?
- Ben buraya xia okuluna gitmek için geldim
-Yani xia okuluna mı başlayacaksın bende orada okuyorum.
-Bunu üniformandan anlayabiliyorum .
-Peki kaydını yaptırdın mı ?
- Evet çoktan odamın yerini bile biliyorum .
- Buna sevindim .
-Şey sanırım sen bu okulda uzun zamandır kalıyorsun .
-Aslında okulum tamir edilinceye kadar burada okuyacaktım ama sanırım o okulumu küle çevirmiş bu durumda sonsuza (mezun olana) kadar bu okuldayım.
-Okulun için üzüldüm ama bu okul harika değilmi ? yakınlarında mezarlık bile var.
-Evet sanırım öyle şeyleri seven birisi için iyi bir yer .
- Neyse ben odama gideyim
Selim gittikten sonra yoshiyo gidip Rei,Hotaru ve Yumi ile konuştu.
Rei:
-Ne yani okul kül mü oldu ?
Hotaru:
-Yani bu okulda okuyacağız.
Yumi:
-Ama isteyen okulunu değiştirebilir.
Yoshiyo:
-Sizi bilmem ama ben bu okulda okumak istiyorum.
Rei:
-Mezun olmamıza 7-8 yıl var , Aslında bende bu okulu çok sevdim.
Yumi:
-Eski okuldan daha iyi.
Hotaru:
-Ben sonsuza kadar bu okulda okumak isterdim .
Yoshiyo:
- o zaman sorun yok .
Yumi:
- Yoshiyo julianna gerçekten öldümü ?
Yoshiyo:
-Şey..ona bir kılıç sakladım ölmesi gerekiyor .
Yumi:
-Ama julianna fiziksel yaralarla ölmez kalbinin tam ortasından vurmalısın yada onu yakmalısın .
Yoshiyo :
- Merak etme sol kalp tarafına kılıcımı sakladım ve kılıcım ateş kılıcıydı ölmese bile yanmıştır.
Yumi:
-Ama onun kalp tarafı sağ tarafta ve kendini yanmaz kumaşla kaplamış olabilir.
Yoshiyo:
-Doğru onun ölüp ölmediğini kontrol etmeden okula koştum ama bence onu uzun bir süre görmeyeceğiz.
Yoshiyo diğerlerinin yanından ayrılıp odasına gitti.
Yoshiyo :
-Mia julianna nın ölüp ölmediğini bilmiyoruz o yüzden bu gece ormanı dolaşıp hala yaşıyormu bakacağız.
Mia:
-Bu tehlikeli gibi görünüyor .
Yoshiyo :
- Tehlike beni ne zaman durdurdu ki ?

Saat 22:45 ...
Yoshiyo:
-Mia ! mia ! uyan gidiyoruz.
Mia:
-Bende mi geliyorum ?
-Tabiki geliyorsun !
Mia ayağa kalktı yoshiyo da sırt çantasını hazırladı ve okuldan ormana doğru gitti .
Tabi ormana giderken mezarlıktanda geçmesi gerekiyordu Mezarlıktan geçmeyi her ne kadar sevmesede buna mecburdu.Yoshiyo ve mia mezarlıktan geçerken mia mezar taşkının hareket ettiğini gördü.Mia:
-Yoshiyo ! yoshiyo mezar taşı hareket etti bak ! dedi.
Yoshiyo işaret ettiği mezar taşına baktı ama hareket ettiği göremedi.Yoshiyo:
-Muhtemelen senin hayalgücündür.
Sonra mia taşın hareket ettiğini bir daha gördü.
Mia:
-Yoshiyo yine hareket etti.
Yoshiyo yine baktı ama hareket etmiyordu.
Sonra yoshiyo farketmeden bir mezarın üstünden geçerken birden aşağı düştü
aşağı düştüğünde bir sığınak gibi bir yere geldi.Yoshiyo:
-Anlaşılan burası iç savaştan kalan gizli bir sığınak.
Yoshiyo sığınağı biraz daha gezdi ve bir tuzak ipine bastı o anda ayağından yakalandı ve yukarı çekildi . Sonra biri geldi :
-Bizim gizli yerimize haince girmeye çalışanda kim ?
Karartı iyice yaklaşınca yoshiyo bu kişinin selim olduğunu fark etti.
Yoshiyo:
-Selim?
-Yoshiyo ?
-Sen burada ne arıyorsun selim ?
-Asıl bu soruyu ben sana sormalıyım yoshiyo . Burası canım sıkınca geldiğim bir yer.
-Bende buraya kaza sonucu düştüm .
-Peki gecenin bir yarısı mezarlıkta işin ne ?
-Sadece etrafı dolaşıyordum . Ayrıca gecenin bir vakti küçük bir çocuğun buralarda gezmemesi lazım selim odana dönsen iyi olur.
-Bu senin içinde gerçerli yoshiyo.
-Aslında ben julianna hala yaşıyormu diye ormanı kontrol edecektim.
-Öyleyse bende seninle geliyorum.
-Bu çok tehlikeli selim.
-O zaman bu ipte sallanarak kalmayı tercih edersin sanırım.
-Bak çocuk eğer beni buradan kurtarırsan seninde gelmene izin vereceğim.
-Anlaştık : 3
Selim yoshiyo'yu ipten kurtarır ve çıkış kapısından çıkarlar.
Mezarlıkta dolşamaya devam ederken bir ses duyarlar.
Yoshiyo:
-Selim sende duyuyormusun ?
Selim:
-Evet sanki goril yada iri bir maymun sesi gibi hemde sanki arkamızdaymış gibi geliyor ses.
-S..selim istersen bir arkana bak!
Selim arkasına bakar ve dev bir goril in arkasında olduğunu görür.
Selim :
-Kaaç!!
Selim ve yoshiyo kaçar goril kovalar sonunda önlerine bir adam çıkar ona çarparlar ve yere düşerler.Gorilde biraz arkada durup nefes alır.
Selim:
- üzgünüm bayım...hey siz polis memuru Bay John sunuz .
Bay John:
-Evet sirk ten kaçan bir gorilin peşindeydim az önce buraya girdiğini farkettim baksanıza ayak izlerine bu o goril olabilir.
Yoshiyo:
- İsterseniz birde önünüze bakın .
Bay john önüne bakar ve ...
-Bu o goril herkes kaçsıın !
Yoshiyo ve selim yine kaçmaya başlar gorilde onları kovalar .
Yoshiyo ve selim gorilden kaçmaya devam eder ...
Sonra bir tuzak çukuruna düşerler Yoshiyo kazara bir taşa dokunduğunda gizli bir kapı açılır
Selim:
-Sence girsek mi ?
Yoshiyo :
-Başka şansımız yok
Yoshiyo ve selim içeri girdiler içerisi bir oda gibiydi yukarıya çıkan bir merdiven vardı .
Yoshiyo ve selim merdivenleri çıkmaya başaladılar merdivenlerin sonunda bir kapı vardı açıp içeri girdiler. Girdiklerinde gerçektende çok şaşırdılar çünkü içerisi bir tür şato gibiydi.Bir ses :
-Hey burada ne işiniz var ?
Yoshiyo ve selim sesin geldiği yöne baktılar bir çocuk duruyordu karşılarında.
Yoshiyo:
-Şey biz kazara buraya geldik.
-Anlıyorum...Gizli girişi kendiniz bulmanız imkansız zaten...Bu arada benim adım James S. Brightman
-Ben Yoshiyo Kobayashi
-Bende Selim bradley
-Ne güzel...Şimdi evimden gidin sizi fareler !
Yoshiyo ve selim hemen kapıya doğru koşup dışarı çıktı Biraz soluklandılar...
Yoshiyo:
-Ne sinirli bir tip...
Selim :
-Peki şu an neredeyiz
Yoshiyo :
-Bak şurada biraz uzakta mezarlık ve orman var.
-Yani o kadar yolu tekrar yürüyeceğiz
Yoshiyo ve selim mezarlığa doğru yürürler Selim :
-Yoshiyo sence o dev goril oradan gitmiş midir ?
-Sanırım evet
-Ya bizi takip etmişse ?
-Bu çok saçma o çukura bilerek düşüp sonra bilerek merdivenleri çıkıp şatodanda bilerek ayrılıp bizi bulacak değil ya .
-İ..istersen birde arkana bak yoshiyo
Yoshiyo arkasına bakar ve..
-Bu o maymun ! Kaaç !
Selim ve yoshiyo yine kaçmaya başlar mezarlığa kadar kaçtıktan sonra biraz dururlar Selim :
-Sanırım izimizi kaybettirdik .derken selimin arkasından bir gölge yaklaşır..
-Selim arkana bak. der yoshiyo
Selim arkasına bakar ve ..
Selim :
-Aaaaa!

Dolunay bulutların arkasından yavaş yavaş çıkar ve etraf aydınlanır . Yoshiyo ve selim
arkalarındaki gölgenin aslında Bay John olduğunu görür. Yoshiyo:
-Hey siz o beceriksiz polissiniz.
Selim :
-Bay John sizi bir an için..
Bay John :
-O hayvan sanmıştınız değilmi ?
-Şey..evet
-Peki siz iki çocuk gece gece bir mezarlıkta ne arıyorsunuz ?
Yoshiyo:
-Sadece buradan geçiyorduk.

Yoshiyo ve selim mezarlıktan ayrılıp ormana doğru giderler ama sirketen kaçan gorilde ormandadır.Yavaş yavaş ormanın derinliklerine giderken bir ses duyarlar.
Yoshiyo:
-Hey duydun mu bu ses... derken goril sakladığı ağaçtan önlerine atlar.Yoshiyo ve selim kaçmaya başlar. Ormanın en derinliklerine kadar kaçar lar sonunda biraz dururlar.Yoshiyo:
-izimizi kaybetti ...
Selim :
-Ama şu an bizde kaybolduk.
Yoshiyo ve selim ormanda bir süre yürürler birden selim bir çukura düşer çukurun üstü kapanır yoshiyo arkasına baktığında selim i göremez . Yoshiyo:
-Selim ! selim ! neredesin ?
bir süre onu arar ama ses çıkmaz sonra yürümeye devam eder . Yoshiyo:
-Tabi onun yanımda gelmesine izin vermemeliydim.Sonucu bu işte kayboldu...
birder ayağı kaydı ve tepeden aşağı yuvalanırken çukura düştü. çukur dıştan bakıldığında çok küçüktü ama içi devasa'ydı. Yoshiyo altınla süslenmiş bir kapı gördü
kapıyı açtı gördüklerine inanamadı şelale'ler , çiçekler , ırmaklar olan bir yere gelmişti . ve birde ejderha ve ejderhanın yanında bir kadın vardı.
Kadın açık sarı saçlıydı bir kraliçeye benziyordu çünkü tacı ve uzun elbisesi vardı.
ama o kadar üzgün ve solgun görünüyorduki . Yoshiyo yavaş yavaş onlara doğru yürümeye başladı . Kraliçe kalktı ve :
-Seni uzun zaman bekledim yoshiyo.dedi
Yoshiyo :
-Adımı biliyormusunuz ?
Kraliçe :
-Evet ben cynus kraliçesi Mirazelda Xia eskiden cygnus olarak bilinirdi.Ama Krandius lular cygnus u birgün istila etti savaşçılarımız ve 5 krallık muhafız ı yenildi sonnda saraya ulaştıklarında sen ve kardeşini güzenli bir yere götürdüm . orada birkaç hizmetçi'ime sizi emanet etmek zorunda kaldım. Ve onlarda sizi sarayan götürdü.
Bende kradius luların elinde ölmemek için sarayda koşarken kazara buraya geldim.
burası zamanın yavaşladığı bir yerdir. dış dünyada siz büyürken 5 krallık muhafız ıda
zamanda geçmişe gitti ve olanları unuttu. ve sonra bu zamana geri geldi ama bedenleri hala geçmişteki gibi kaldı.Bir gün onlarla tanışıp cygnus'u kurtaracağın kaderinde yazılı yoshiyo.
Yoshiyo :
-Kardeşim mi , savaşçılar mı ?
Kraliçe :
-Evet bir kardeşin var ve adıda Selim.

Yoshiyo duyduklarına inanamaz , o gerçekte kimdi ? cygnus savaşçıları kimlerdi ?
selim onun gerçektende kardeşimiydi ? zihninde bir sürü soru vardı .
Kraliçe :
- Yoshiyo sen benim kızım prenses Yoshiyo yunazel'sin . 5 cygnus şövalyesini bulup
krandiusları yenip cygnus u yeniden kurmalısın.
Yoshiyo :
-5 cygnus şövalyeleri kimler ? onları nasıl bulabilirim ?
Kraliçe:
-5 cygnus şövalyesi bunlar ; Şövalye Michael , Ateş büyücüsü Oz , Karanlık lord Icarut,
Rüzgar okçusu İrina ve Savaşçı Hawkeye onlarla bir gün karşılaşacaksın ve onlarla bir gün cygnus u kurtaracaksın.
Ejderha yoshiyoya yavaş yavaş yaklaştı ve kafasını eğdi . Yoshiyo ejderhayı tanımıştı bu kendisini önceden kurtaran ejderha idi . Ejderha :
-Benim adım shinsoo emrinizdeyim prensesim .
Yoshiyo :
-Seni tanıyorum...
Ejderha Shinsoo:
- Elbette daha önce sizi korumuştum , herzaman ihtiyacınız olduğunda beni çağırın
Aramızdaki bağ kopmadığı sürece her zaman sizin emrinizdeyim.
Yoshiyo :
-Bağ mı ?
Ejderha yoshiyonun eline yaklaştı ve yoshiyonun sağ elinde bir parlayan ejderha simgesi oluştu daha sonra bu simge söndü.
Ejderha shinsoo :
-Siz bir ejder efendisisiniz ve biz doğuştan bir bir bağ ile birbirimize bağlandık yani siz ejderha gücüne sahipsiniz sizin içinizde bir ejderha ruhu var .
Kraliçe :
-Peki selim nerede onu en son gördüğümde daha bebekti.
Yoshiyo :
-O benim yanımdaydı ama onu ormanda kaybettim.
Shinsoo:
-İsterseniz sırtıma binip onu araya bilirsiniz.
Yoshiyo:
-Ama güneş doğmak üzere okula gitmek zorundayız.
Kraliçe :
-İstersen onu yarın buraya getirebilirsin hem ona birkaç şeyi açıklamış olursun.
Yoshiyo ejderha shinsoo ile kapıdan çıktı ve düştüğü çukurdan ejderhanın sırtında uçarak çıktı aslında ejderha pek büyük değildi nede olsa daha genç bir ejderha idi.
En fazla yoshiyodan 3 kat yada 4 kat (belkide 5 kat) büyüktü.
ormanın üstünde dolaşırken selimi gördü . Yoshiyo :
-Shinsoo bak ! dedi . Shinsoo gösterdiği yere indi . Ejderha selimin tam yanına inmişti . Selim :
-Yoshiyo buda ne ?
Yoshiyo :
-Hiiç sadece benim yeni evcil ejderham^^ haydi acele etde bin
Selim ejderhaya bindi. Selim :
-Nereye gidiyoruz ?
Yoshiyo :
-Okula
Selim :
-Güneşin doğmasına daha vakit var. ormanı arayabiliriz.
Yoshiyo :
-Yarın yine ormana gideriz kardeşim.
Selim:
-Pekala abla.
Yoshiyo aslında biraz şaşırır aslında selime kardeşim deyince onu soru yağmuruna tutacağını sanıyordu ama o ona abla dedi . Demekki herşeyi biliyordu.
Yoshiyo :
-demekki biliyorsun ?
Selim :
-Evet sen cygnus prensesi Yoshiyo yunazel Cygnus'sun bende senin kardeşin
Selim ichiro Cygnus'um.
Yoshiyo :
-Sen ormanda kaybolduğunda Cygnus Kraliçesini gördüm yarın seni onun yanına götüreceğim.
Selim :
-Gerçekten onu gördünmü ? yarın yanına gidebilecekmiyim ?
Yoshiyo hafif gülümseyerek :
-Evet ,der.
***
devam edecek

bu arada 5 savaşçının resmi bu :

Saat akşam 6 dır hava hala aydınlıktır. Yoshiyo ve selim çoktan ormana gitmiştir.
Yanlarında shinsoo da vardır. Shinsoo:
-İşte burası, şu küçük çukurdan içeri girin.
Selim :
-Ne bu küçücük çukura sığmamın imkanı yok ! kesinlikle oraya girmeyeceğim
Shinsoo selimi iter selim çukura düşer . Shinsoo:
-Sıradaki !
Yoshiyo :
-A...ben kendim gidebilirim .der ve çukura atlar .
Shindoo da çukurdan geçer . Yoshiyo önündeki kapıyı açar ve selim hayrete düşer .
İçerideki küçük gölün yanında bir kadın vardır bu cygnus kraliçesi mirazelda dır.
Kraliçe :
-Seni bekliyordum selim
Selim:
-Kraliçe...
-Selim sende ablan gibi cygnus'u kurtarmak için savaş ve size savaşta yardım edecek güvenilir insanlar bul ...sende ablan gibi ejderha gücünü taşıyorsun bu gücü kullanmayı öğren ve gelecekte güçlü bir savaşçı ol .
Selim :
-Söz veriyorum ileride güçlü bir savaşçı olup cygnusu yeniden kuracağım
Kraliçe :
-Yoshiyo artık sen ejder gücünü kullanabilecek kadar büyüdün.Bu gücü kontrol etmeyi ve kullanmayı öğrenmelisin. Bunu öğrenmek için en iyi yer ejderha adası .
Oraya gitmelisin. Oraya gittiğinde büyük bir ihtimalle Zhalia diye biriyle karşılaşacaksın. O benim eski bir dostumdur o sana yardım edecek.
Shinsoo :
- kapı kapanmak üzere gitmeliyiz çocuklar.
Yoshiyo :
-Kapanmak üzeremi ?
Shinsoo :
-Bu kapı herzaman açılıp kapanmaz . açılıp kapandığı belirli saatler vardır.
Kraliçeye veda edip kapıdan çıkarlar .
Okula geri dönerler okulda bir duyuru başlamak üzeredir yoshiyo yemek salonunda
arkadaşlarının yanına oturur. Yoshiyo :
-Neler oluyor ?
Rei :
-Sanırım bir duyuru olacak.
O anda okul yöneticileri yemek salonundaki kürsüye çıkarlar. Okul yöneticisi :
-Çocuklar bir duyurumuz olacak okul yarın sonra kapanıyor . Normalde bir kaç hafta sonra kapanacaktı ama bazı sebebler yüzünden okul erken kapanacak.
Duyuru bitince herkes yemeğini yiyip odalarına gitti.
Yoshiyo odasının kapasını açar ve ...
Shinsoo :
-Merhabaaa !!
Yoshiyo :
-Shinsoo !! senin burada ne işin var ?
Shinsoo:
-Normalde kraliçenin yanında olmam gerekiyor ama kraliçe senin yanında olamamı istedi . Yani burada kalıyorum !
Yoshiyo odasına girip kapıyı kapatır.
Yoshiyo :
-Shinsoo sen kocaman bir ejderhasın !! burada kalamazsın
Shinsoo:
-Nedenki senin odana rahatça sığabilirim bu oda çok geniş.
Yoshiyo:
-Herneyse zaten yarın okullar kapanacak.
Shinsoo:
-Yarın mı ? bu çok iyi
Yoshiyo :
-Neden ?
Shinsoo:
-Çünkü ejderha adasına tam zamanında gidebileceksin
Yoshiyo:
-Tam zamanındamı ?
Shinsoo :
-Evet , bahar ayında ejderhalar daha huzurlu olur yaz aylarında ise daha güçlülerdir
baharda gitmen daha iyi olur çünkü ejderhaların sana kızıp seni öldürme oranı daha düşüktür. bahardan başlayıp yaz sonuna kadar orada kalırsan daha iyi olur.
Yoshiyo :
-Ama ben bir ejderha efendisiyim beni öldürmezler değilmi ?
Shinsoo:
-Henüz tam bir ejderha efendisi olacak kadar güçlü değilsin.Ama oradaki eğitimin sonunda tam bir ejderha efendisi olacaksın.Şimdiden hazırlanmaya başlasan iyi olur nede olsa yarın oraya gideceksin.
Yoshiyo:
-Shinsoo orası nasıl bir yer ?
Shinsoo :
-Aslında ejderha adası bölümlere ayrılmıştır buzdan ejderların olduğu yerler genelde hep kar yağar ve buz tutar . Ve oralar çok tehlikelidir . Ateş ejderhalarının olduğu yeler genelde hep volkanlardır . Sen ejderha adasının Septimus forest adlı yerine gideceksin orada her tür ejderha var çok güzel bir yer bir sürü şelale ve sihirli gölller var .Ama yinede kışlık ve yazlık giysilerinide al çünkü ateş ve buzdan ejderhaların olduğu yerlerede gideceksin.

Güneş yavaş yavaş doğarken yoshiyo çoktan hazırlıklarının yapmıştı . Çantasını hazırlamıştı geriye bir tek giyinmek kalmıştı.Yoshiyo:
-Shinsoo eldivenlerim nerede ?
-Burada yoshiyo .
-Shinsoo peki sırt çantam nerede ?
-Burada .
-O zaman hazırım haydi gidelim.
-Peki selimde gelmeyecekmi ?
-Orası benim için biraz tehlikeli bir yer selim içinse çok tehlikeli . onun istesede gelmesine izin vermem.
-Peki o zaman yola koyulalım
Yoshiyo ve shinsoo okuldan ayrılır . Yoshiyo :
-Peki oraya gitmek için ne yapacağız ?
-Sırtıma bin , ben seni uçarak oraya götürebilirim.
Yoshiyo shinsoo nun sırtına bindi .Ejderha adasına doğru uçmaya başladılar.
Yoshiyo:
-Shinsoo sen daha önce bu adaya gittin değil mi ?
-Evet , cygnus sarayındayken arasıra ejderha adasınada giderdim.Biliyormusun eskiden ejderha adası cygnus'a bağlı bir yerdi . Aslında şimdi hala öyle sayılır .
Yoshiyo ve shinsoo denizin üstünden uçarken shinsoo bir ada görür bu ejderha adasıdır. Hemen shinsoo oraya iner. Yoshiyo ve shinso adada dolaşmaya başlar .
Önlerine devasa bir ejderha çıkar . Ejderha kürkrer. Yoshiyo titremeye başlar :
-Şimdi ne yapacağız shinsoo ?
-Bilemiyorum burada ejder efensisi olan sensin yoshiyo.
-Çok yardım ettin teşekkür ederim shinsoo.
Önlerine beyaz uzun saçlı yanık tenli yaşlı bir kadın çıkar . Ejderha onu görünce hemen geri çekilir.Yoshiyo:
-Bayan siz ?
Kadın :
-Seni görmeyeli uzun zaman olmuş yoshiyo , çok büyümüşsün.
Yoshiyo :
-Sizde kimsiniz ?
Kadın :
- Ben Zhalia , adadaki son ejderha efendisiyim.
Yoshiyo :
-Kraliçenin bahsettiği kişi siz olmalısınız. Ben yoshiyo...
Zhalia:
-Biliyorum , gördüğüm kadarıyla yanında shinsoo da var..Eee siz çocuklar acıkmış ve yorulmuş olmalısınız evim biraz ileride.Ejderha adasından gidene kadar bende kalabilirsiniz.
Biraz yürüdükten sonra zhalia :
-İşte çocuklar geldik .
Karşılarında küçük bir şato vardır.
Yoshiyo biraz şaşırır çünkü böyle bir yerde şato olmasını beklemiyordu.
Aslında ev bir şato gibi değilde sevimli büyük bir ev gibi duruyordu.
Zhalia :
-Haydi içeri geçelim.
Yoshiyo shinsoo ve zhalia bir odaya geçtiler . yemeklerinin yedikten sonra Zhalia :
-Evet çocuklar çalışmaya başlayabiliriz . Burada çalışacak en uygun yer ormanın güney tarafındaki yerler orada daha az ejderha var .
Ormanın güney tarafına giderler . Zhalia :
-İlk önce içindeki ejderha gücünü hissetmelisin yoshiyo sonra onu kontrol etmeyi öğreneceksin .
Yoshiyo :
-Hissetmekmi ?
Zhalia:
-Evet içindeki ejderha gücünü hissetmelisin gördüğüm kadarıyla sen ve shinsoo ateş gücüne sahipsiniz . Bu hemen hemen bütün ejderhaların kullanabileceği bir güçtür.
Yoshiyo:
-Yani sadece ateş gücünümü kullanabilirim ?
Zhalia:
-Aslında ateşte iyice ustalaşınca başka güçlerde kullanabilirsin örneğin shinsoo hem ateş hemde içindeki ışık gücünü kullanabiliyor .
Yoshiyo :
-Peki içimdeki gücü nasıl hissedeceğim.
Zhalia:
-İlk öncelikle meditasyon yapmalısın .
Yoshiyo:
-Meditasyon mu ?
Zhalia:
-Bu gücünü hissetmende kolaylık sağlayabilir diye düşündüm. şimdi pozisyonunu al ve meditasyon yapmaya başla.
Yoshiyo meditasyona başladı. Zhalia oradan yoshiyoya çaktırmadan gitti.
Yoshiyo gözlerini açtığında :
-Hey bayan zhalia nerede ?
Shinsoo'da gözlerini açar :
-Anlaşılan bizi böyle bırakıp gitmiş ihtiyar zhalia.
-Herneyse biz devam edelim.
-Yoshiyo sen daha önce hiç bu gücü hissetmedin mi ?
-Hayır , shinsoo sen ejderha güçlerine sahip başkalarınıda biliyormusun?
-Evet evan'lar ejderha efendileri .
-Ejderha efendileri mi ?
-Evet onlarda senin gibi ejderha efendileri ve onlarında senin gibi ejderhalarla bağları var.
-Onların nerede olduklarını biliyormusun ?
-Tam olarak bilmiyorum ejderhaların olduğu başka yerlerde olabilirler.
-Ya?
-Peki biz eniyisi meditasyona devam edelim.
-Shinsoo sen neden meditasyon yapıyorsun ?
-Biliyorsunki ben hem ateş hemde yang'ı kullanabiliyorum
-Yang mı ?
-Evet yang yani aydınlık şimdi sıra yin'i yani karanlığı kullanmama geldi .
-Vay canına bu harika bende çok çalışıp senin kadar güçlü olacağım.
*****

Yoshiyo saatlerdir meditasyon yapıyordur ama çok sıkılmıştır . Yoshiyo :
-Hey shinsoo bana biraz ipucu verir misin ?
Shinsoo:
-Şey...sanırım daha iyi odaklanmak için bir şeyler düşün
-Nasıl ?
-Mesela ejderhaları , ateşi , geçmişi düşün
-Bunun bana yararı olacakmı ?
-Bilemiyorum , o sana bağlı ve bu arada yaşlı zhalia nın bizi burada bırakması hiç iyi olmadı.
-Ha ?
-Buralarda ejderha az ama hiç yok değil.a
-Yani her an bir ejderha ile karşılaşma riskimiz var.
O anda bir ejderha kükremesi duydular . Ve yer hafif sallandı.
Az sonra karşılarına kocaman bir ejderha çıktı. Yoshiyo :
-Olamaz ! shinsoo bir şey yap
-Yapabilsem bende yapardım .
Az sonra ejderhanın önüne yüksek bir ağaçtan kırmızı dalgalı saçlı açık yeşil gözlü bir kız atladı . Ve ejderha ile savaştı . Elinde kırmızı taşlı altın renkli bir Asa vardı.
Az sonra asa'sı parlamaya başladı asası parlayınca ejderhanın gözleride parlamaya başladı ve ejderha oradan gitti. Kız yoshiyonun yaşlarında gibi gözüküyordu
Kız:
-Ben ateş büyücüsü Oz . Yoshiyo iyimisin ?
Yoshiyo:
-Sen 5 şovalyeden birisin ! adımı nereden biliyorsun ?
Oz:
-Geçmişe yolcuğumda bir çok şeyi unuttum ama geri hatırladım . Bu yüzdende geleceğe gidip seni buldum yoshiyo !
Yoshiyo :
-Beni tanıyormusun ?
Oz :
-Evet o zamanlar sen küçüktün ama beni hatırlamayacak kadarda küçük olduğunu sanmıyorum. Herneyse cygnus krallığında hep sana göz kulak olurdum. Tabi o zamanlar bedenim bu halde değildi o zamanlar yetişkindim.Tabi sadece bedenim çocuk olarak kalmadı haraketlerimde çocuklaştı .
Yoshiyo :
-Oz ... diğer şövalyeleride bulup cygnus'u kurtarmalıyım . Diğer şövalyeler nerede biliyormusun ?
Oz:
-Bunu bende bilmiyorum yoshiyo .
Az sonra Zhalia gelir . Zhalia :
-Bakıyorumda tanışmışsınız .
Yoshiyo:
-Ne ? birbirinizi tanıyormusunuz ? neden bana haber vermediniz ?
Zhalia:
-Eninde sonunda tanışırsınız diye eh...artık geldiğime göre üçümüz birlikte çalışabiliriz.Üstelik oz sana daha yardımcı olabilir.
Oz:
-Üstelik seni bu iş için en ideal yere götüreceğim
Yoshiyo :
-En ideal yer mi ?
Oz:
-Gel !
Bir süre yürümeye başlarlar sonra bir mağranın ağzına gelirler burada kırmızı taşlarla süslü tahta bir kapı vardır.
Oz kapıyı açar . içerisi sanki farklı bir yerdir çünkü içeride gökyüzü vardır oysa burası bir mağranın girişidir ve dışarıda güneş olmasına rağmen burada dolunay vardır . Ve küçük bir şelale ve göl vardır . koyu yeşil çimenler ay ışığında sanki koyu mavi duruyordur. Ağaçların yaprakları açık mavi ve meyveleri gümüştür.
Yoshiyo:
-Burası harika !
Oz :
-Meditasyon için en uygun yer.
Yoshiyo gölün yanına oturur. Odaklanmaya başlar ve hisseder . ejderha gücünü hisseder etrafında ateşten bir halka oluşur ve onun elindeki ejderha işareti parlamaya başlar .
***
devam edecek

Yoshiyo nun etrafında ateşten çemberler oluşmaya başlar sonra bu çemberlerde ateşten şekiller oluşmaya başlar...
Yoshiyonun arkasında ateşten bir ejderha oluşur...
Zhalia :
-Olamaz gücü kontrolden çıkmaya başlıyor !
Oz :
-Biraz bekleyin yoshiyo bunu kontrol edebilir.
Yoshiyo zorlanarak ejderhanın kontrolünü ele alır ve ejderha kaybolur . Ateşten çemberlerde söner. Ama yoshiyo yorgun düşüp bayılır.
Tekrar uyandığında başında zhalia ve shinsoo vardı .
Yoshiyo :
-Ne oldu ?
Zhalia:
-İçindeki gücü sonunda kontrol edebildin.
Shinsoo:
-Ama sen kontrol ederken bende çok zorlandım çünkü sonuçta bu güç benide etkiledi.
Zhalia:
-Artık gücünü kontrol edebildiğine göre eğitimine hemen yarın başlayabiliriz . Bu gün biraz dinlen . der ve odadan gider.
Yoshiyo yerinden kalkar . Shinsoo:
-Bu arada yoshiyo senin omzunda dolaşan o küçük tavşan nereye gitti ?
Yoshiyo:
-Doğru ya onu gitmeden önce sırt çantama koymuştum orada unutmuş olmalıyım umarım nefessiz kalmamıştır.
Yoshiyo hemen sırt çantasını açar . Mia çantadan çıkar nefes nefese kalmıştır.
Yoshiyo:
-Üzgünüm Mia seni tamamen unutmuşum.
Shinsoo:
-Doğru ya seni hatırladım Mia sen eskiden cygnus un çok nadir insana dönüşebilen
hayvanlarından biriydin.
Mia:
-Ama ben bir şey hatırlamıyorum
Shinsoo:
-Sen çok küçükten yoshiyo'nun koruyucu hayvanı oldun ve muhtemelen hiç insana dönüşmedin değilmi ?
Mia:
-Sanırım
Shinsoo:
- ve insana dönüşebildiğini bile bilmiyorsundur.
Mia:
- evet...peki bunu nasıl yapabilirim ?
Shinsoo:
-Aslında hiçbir fikrim yok.Ama geçmişi biraz hatırlıyorum senin ailen cygnus un efsanevi kişileriydi . Bir çok kere cygnus u kurtarmışlardı . Çok güçlülerdi. Muhtemelen sende onların kızı olduğun için en az onlar kadar güçlüsündür.
Mia:
-Onlar kimdi ?
Shinsoo:
-O zamanları pek hatırlayamıyorum ama sende insana dönüşebilmek ve onlar kadar güçlü olmak için çalışmalısın.
Yoshiyo :
- O zaman yarın birlikte eğitim yapacağız ha mia ?
Mia:
-Tabiki ! bende bir gün onlar kadar güçlü olacağım ve cygnus'u kurtardığınızda onları görebileceğim.
Yoshiyo :
-O zaman eğitime bu gün başlayalım
Shinsoo :
-Ama yoshiyo bu gün dinlenmelisin ...
Yoshiyo :
-Ben kendimi iyi hissediyorum.
Shinsoo:
-O zaman seni engelleyemem...
Yoshiyo , mia ve shinsoo dışarı çıktılar ormanın derinliklerine doğru gittiler . O anda yer sallandı bir kükreme sesi duyuldu .
Yoshiyo :
- Bu da ne ?
Mia :
-Neler oluyor ?
Birden gökyüzünde kara bulutlar oluşmaya siyah şimşekler çakmaya başlar .
Shinsoo:
-Anlamalıydım... yanılmıyorum bu kesinlikle O !

Siyah şimşekler çakmaya başladı gökyüzü tamamen simsiyah olmuştu . Birden siyah bulutların ortasında bir delik oluştu ve delikten bir şey inmeye başladı . Siyah bir pelerin takmiş uzun siyahımsı uzun kollu cübbesi olan bir yaratık...yüzü görünmüyordu
yoshiyonun tek görebildiği ancak parlayan gözleri ve iskeletten oluşmuş elleriydi.
Shinsoo:
-Kara büyücü ... yoshiyo saklamalısın !
Kara büyücü yoshiyonun Olduğu tarafa doğru gitmeye başlamıştı bile.
Yoshiyo mia yı sırt çantasına koydu . Koşmaya başladı shinsoo da yanında koşuyordu.
Kara büyücü birden önlerinde belirdi . Asa'sıyla bir vuruşta yoshiyo ve shinsoo bir kaç metre uzağa sürüklendi . Kara büyücü yoshiyo ya doğru yaklaştı elini uzattı ve yoshiyo nun alnında bir şekil parlamaya başladı . Shinsoo hemen kara büyücünü kolunu ıssırdı
kara büyücü onu eliyle fırlattı . Yine elini yoshiyo nun alnına doğru yaklaştırdı yoshiyonun alnındaki işaret parlamaya yine başladı . Kara büyücü tam yoshiyonun alnında işarete dokunacaktıki . Birden bir kaç metre uzağa savruldu.
Yoshiyo arkasına baktı bu Ateş büyücüsü Oz dü .
Kara büyücü geri çekildi ...birden yok oldu .
Oz yoshiyonun yanına gitti . Oz :
-İyimisin yoshiyo ?
Yoshiyo :
-Sanırım...o şey neydi.
Oz:
-Kara büyücü...o çok tehlikeli bir yaratık . Cygnus savaşının sebebide o'ydu.
Yoshiyo:
-Savaşın sebebi mi ?
Oz :
-Yıllar önce kara büyücü cygnus krallığını ele geçirmek istedi . Bunun içinde binlerce insanı bir büyüyle kölesi haline getirdi.
Yoshiyo :
-Yani büyünün kalkmasını sağalarsak insanlarda normale döner değilmi ? ve savaşta biter.
Oz:
-Olabilir , ama kara büyücü normal biri değil . Normal bir insan onu yenemez
Yoshiyo :
-Ama sen onu az önce yenmedinmi ?
Oz:
-Hayır ona karşı büyümün etkili olması bile bir şanstı ve o anda beni farketmemişti
ve kendi isteğiyle gitti.
Yoshiyo:
-Ama eğer ben gerçek bir ejderha efendisi olursam ...
Oz:
-Belki onu yenebilirsin ama bunu tek başın yapamazsın...
Yoshiyo :
-O zaman eğitime bu günden başlamalıyım
Oz:
-Olabilir ama şimdi yağmur yağacak eve gidelim.
...Şatoya gittiler , Oz'un büyü yapmak için kullandığı odaya gittiler.
Oz :
-Yoshiyo sana büyülü söz söylemeden büyü yapmayı öğreteceğim
Yoshiyo :
-Bu harika !!
Shinsoo :
-Yoshiyo mia'yı sırt çantandan çıkarmayı unuttun
Yoshiyo:
-Ah doğru ya !
Yoshiyo hemen sırt çantasından mia yı çıkardı.
Mia yoshiyo nun yanına oturdu .
Oz:
-Pekala şimdi enejine konsantre ol . bütün enerjini elinde topla Elinde ateşten bir küre oluştuğunu hayal et ve buna konsantre ol...
Yoshiyo oz'un dediklerini yapmaya başladı az sonra elinde gerçektende ateşten bir küre oluştu.
Yoshiyo gözlerini açtı :
-Ah bu harika bir şey büyülü söz söylemeden büyü yapabildim .

Oz :
-Artık söz söylemeden büyü yapabildiğine göre sana değişik büyüler öğreteceğim.
Yosihiyo :
-Bu harika !
Oz :
-Şimdi Ateş oku büyüsünü öğreteceğim . Bu büyüyle ateşten bir ok ve yay oluşturabilirsin ve bunu istediğin gibi kontrol edebilirsin.
Yoshiyo :
-Peki bunu oluşturmak için ne yapmalıyım .
Oz :
-İlk önce ellerini bir ok ve yay tutuyormuş gibi yap . ve konsantre ol . ateşten bir ok
oluştuğunu düşün ok ve yay a konsantre ol.
Yoshiyo dediklerini yapmaya çalıştı ama başaramadı .
-Yapamıyorum...
Oz:
-O zaman şu kitabı al ve 109. sayfayı oku ...dedi.
Yosihiyo ya bir kitap uzattı.Ve gitti.
Kitabı okumaya başladı yoshiyo bu ateşten cisimlerin nasıl yapılacağı hakkında bir kitaptı .
Yoshiyo okumaya başladı 'Ateşten ok ve yay yapma büyüsü : bunun için genelde
kranaus xiazna uhante deriz . Ama bunun için konsantrasyon çok önemlidir .'
Yoshiyo :
-O zaman denemeye devam edelim .
Yoshiyo konsantre oldu ...ve elinde ateşten bir ok ve yay oluşmaya başladı . Yoshiyo bunu başarmıştı ama bunu yaparken çok zorlanmıştı.
Shinsoo:
-Bu harika başardın yoshiyo .

Zhalia odaya girdi :
-Bakıyorumda şimdiden oz sana büyü öğretmeye başlamış. Haydi salona gel yemek yemen lazım yarın sana çok enerji gerekecek.
Yoshiyo salona geçti masaya oturdu , Zhalia , yoshiyo Oz mia ve Shinsoo birlikte yemek yemeye başladılar . Mia masanın bir köşesine çıkmış salata yiyordu .
Shinsoo yemek masasının yanında tabağını yere koymuş bitki ve et yemeye başladı .
Zhalia yemek yerken arada sırada yoshiyo'ya cygnus tan söz ediyordu.

-Biliyormusun yoshiyo aynı baban ve annenin gençliğine benziyorsun gözlerinin rengini babandan almışsın . Baban çok iyi bir insandı ama daha gençken öldü . O yüzden krallığın yönetimini Mirazelda aldı. Ama kara büyücü o kadar hırslıydıki babanı öldürmekle kalmadı bütün krallığı ele geçirmek istedi.
Yoshiyo zhalia nın sözlerinden sonra dahada dalgınlaştı . Yoshiyo kara büyücüyü nasıl yeneceğini düşünüyordu. Dalgınlığını gören Oz biraz neşelendirmeye çalıştı.
Oz:
-Hadi ama yoshiyo , birlikte kara büyücüyü yeneriz.
Yemeği bitirdikten sonra yoshiyo odasına gitti yatağa yattı uyumaya çalıştı . Ama bir türlü uyuyamadı . Mia:
-Neden uyumuyorsun yoşiyo saat neredeyse 2 olacak ?
Yoshiyo :
-Buranın havası çok sıcak . uyuyamıyorum
Mia:
-O zaman biraz dolaş sonra uyursun
Yoshiyo mia yı omzuna koydu :
-Hadi biraz dolaşalım.
Yoshiyo şatonun içinde dolaşmaya başladı . Evin büyük bölümü tahtadan yapılmıştı.
Yoshiyo şatonun merdivenlerinden inerken çürük bir basamağa bastı ve düşmeye başladı . me