Üzüntüsüz Yaşama Sanatı
Sailor Moon Forum -> Kitap, Şiir ve Yazılar -> Kitaplar (Çeviriler)
 
Yazar
Mesaj
laru
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 31 Mar 2009
Mesajlar: 2,191
Cinsiyet: Kız
Nerden: Yeşil Kader
Teşekkür: 564

Durumu: Çevrimdışı

laru
Efsane Üye
Üzüntüsüz Yaşama Sanatı Konu: Üzüntüsüz Yaşama Sanatı
Alıntıyla Cevap Gönder


Üzüntüsüz Yaşamak Sanatı

İnsan ilişkilerinde üzüntü, üzütünün kaynağı ve üzüntüye karşı mücadele tekniklerini ilmi bir konu olarak inceleyen Carnegie... İnsanların iş ve sosyal hayatlarında yaşadıkları üzüntü, endişe, sıkıntı ve başarısızlıklar karşısında nasıl davranmaları gerektiğini, yüzlerce meşhur insanın üzüntüyü bırakıp yaşamaya nasıl başladıklarını kendi ağızlarından denenmiş formüllerle anlatıyor...

---------------------------------------------------------------------------------------------

Arkadaşlar, ben bu kitabı okuduktan sonra gerçekten faydalarını gördüm. Aslında bildiğimiz, fakat hayata geçiremediğimiz, biçok şey olduğunun farkına varacaksınız..
Ben artık, her sıkıntımda üzülmenin pek yararının olmayacağının farkına varıyorum. Bu kitapla beraber ufkum baya genişledi desem yeridir. Şimdi size kitabın, sevdiğim bölümlerinden alıntılar sunmak isterim.
Okumayan herkese tavsiyemdir.. ^^

Donanma Komutanı,Amiral Ernest J.King''Askerleri en iyi şekilde eğittim. Gemileri en mükemmel silahlarla donattım. En gelişmiş planları yaptım'' diyordu:

''__ Yinede bir gemi batarsa onu çıkaramam. Batacaksa bunu önleyemem. Öyleyse yarın ne olacak diye kendimi bunaltıp, niçin dayanma gücümü bugünden tüketeyim?''

Sonunda yorgunluk ve dağılma oluyorsa, düşünceniz kötüdür. Sonunda huzur ve güven doğuyorsa, düşünceniz iyidir...

The New York Times'sin sahibi, Arthur Hays Sulzberger ile görüşmüştüm. İikinci dünya savaşı patladığında, gelecek üzerine öyle kötümser duygulara kapılmış ki, hiçbir gece deliksiz uyuyamamış. Resimden zerre kadar anlamadığı halde, kalkıp geceleri aynaya bakarak, portresini yapmaya çalışıyormuş. Yine de avunamıyor, bunalım içinde ne olacak diye kıvranıp duruyormuş. Ancak yeni işittiği, bir şarkının sözleri ile sukunete kavuşmuş...

''Uzakları görmek istemiyorum Tanrım.
Bir adım bana yeter''


Sulzberger ''Bir adım bana yeter'' prensibine yapışarak bunalımlarından kurtulabilmiş.
Bugün bir adım atamayan adamın, yarın nasıl koşacağını düşünmesi O'na üzüntüden başka birşey veremez. Sulzberger, bugün atacağı adımın kıymetini anlayınca, yarının endişesi silindi gitti..

Robert Louis Stevenson ''Hayatınız uyku saatine kadardır.. Uyandığınız zamanki hayatınızı uyumadan önceki hayatınızla karıştırmayın'' Demişti ama bayan, E.K bunu bilmiyordu. Bana hikayesini şöyle anlattı:

''__ Kocam öldüğünde yıkılmış ve beş parasız kalmıştım. Eskiden yaptığım gibi okullara kitap satabilmek için taksitle, külüstür bir araba aldım. Fakat hem işler iyi değildi, hem yalnızlık kaldıramayacağım bir yüktü. Arabanın taksitlerini, ancak ödeyebiliyordum. Her akşam yarın ne yapacağım diye düşünmekten perişan oluyordum. Sabah olduğunda da dünün bütün başarısızlıkları, göz kapaklarıma yığılıyordu.
Kalkıp, perdeleri açmaya korkuyordum. Her sabah, her akşam bir işkenceydi. Cenaze masrafları için ayırabildiğim bir param olmadığından, intihar edemiyordum. Yoksa kendimi öldürecektim. Nerden elime geçtiyse bir makale okudum. Bu makale'nin bir cümlesi. beni hayata döndürdü.
''Her sabah taze bir başlangıştır'' Bu cümleyi, bir kağıda yazıp arabamın camına yapıştırdım. Bana oradan hep ümit ve tahammül, fısıldadı. Geçmişi unutmayı, gelecekte kaybolmayı zamanla öğrendim. Artık direksiyona geçtiğimde, kendi kendime şöyle diyorum: ''Bugün yeni bir hayata başlıyorsun. Haydi göster kendini!''

Hepimiz hayattan çekilmeye çok eğilimliyiz. Bahçemizdeki güllerden zevk alacağımız yerde, hayalimizdeki, gül bahçelerinde dolaşıp duruyoruz.

Çocukken ''Büyüdüğüm zaman'' deriz. Sonra bu bir tekerleme olur:

''__ Askerden döndükten sonra''

''__ Evlendikten sonra..''

''__ Emekli olduktan sonra.''

Ya sonraların sonrasında ne olur?

''Bugünleri devire devire geçip geldiğimiz yolun sonunda, geriye dönüp bakarız'' Diyor Stephen Leacock:

''__ Orada hiçbirşeye sahip olamadığımızı görürüz. Hayatın bugünden ibaret olduğunu, malesef yolun sonunda anlarız..


Carpe diem, Romalılar'ın bıraktığı bu söz Lowell Thomas'ın felsefesi oldu: ''Bugünü sıkı tut''

John Ruskin'in çalışma masasında da duran taşın üstüne bir kelime kazınmıştı:BUGÜN.

Sir William Osler'in masasında da Hintli Kalidasa'nın bir şiiri durur:

Hayat bugündür.
Hayatın ve varlığının bütün sırlarını
Güneşin doğuşu ile batışı arasında bulabilirsin.
Aradığın herşey bugün vardır.

Dün rüya, yarın hayaldir.
Rüyayı mutlu, hayali ümitli yapan bugündür.
Öyleyse bugüne iyi bak.
Sabahın selamını al...


Geçmiş ile geleceği kafesinden çıkarmayın ki, sizi parçalamasın. Bugünü yaşamaya bakın. Yarın için yapılacak en muhteşem plan, bugünün iyi yaşanmasıdır. Sabahın selamını selamsız bırakmayın.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ewet sanırım, bu kadar yeterli yoruldum yaw xDxD


Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
12 Ağu 2011 15:44
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder  
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 1 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız