çok teşekkürler devamını bekliyoruz
süper olmuş beyblade'ye bayılıyodum ben

Ah ah eskiler özlemişim keşke yine çocuk olsakta izlesek bunları paylaşım için teşekkürlet

Hepsi tamamda lordum ya Beyblade o kadar eski mi yaww

gremlinler hariç diğerlerini hatırlıyorum, çocukluğumuzun en büyük zevklerindendi hepsi ^-^ Tsubasa vs. izlemek için sabahın köründe kalkardım, bacak kadar boyumla bıdı bıdı gider açardım televizyonu oturup izlemeye başlardım ^-^ bizden sonraki neslin bizim kadar şanslı olduğunu düşünmüyorum, her yeni nesil daha bir çamura batarak büyüyor sanki.

çok doğrusun. şimdiki nesil bihter fatmagül polat üçleminde kayboluyor. dizilerin hepsi de kültürümüze zarar veriyor. ARtık doğru düzgün çizgi filmler bile çıkmıyor. sanırım en şanslı nesil bizdik. inşallah bizden sonrakilerde aynı tadı bir gün yaşarlar...

Beyblade , Aslan kral ve şirinleri bilirim
Ne küçüklüktü be (sanki şimdi çok büyüğümde )
Beyblade izlemek için haftasonları bile erken kalkardım
Oyuncakları bile vardı okulda yarışırdık

gremlinler çok şekerdi ya çok iyi hatırlıyorum :3

Kesinlikle katılıyorum +124218093289
Taş Devri hastasıydık biz ailecek Alf'i de çok severdim.
Cidden ya eski veletlik günlerim geldi aklıma sabahın köründe tsubasa izlemek ne büyük bi zevkti.
Lassie falan da hiç sevmezdim ve izlemedim

Teşekür ederim herkese... kendimce yorumlamaya devam ediyorum...

Not: internetten bilgilerini almıyorum hepsini hatırladığım kadarıyla yazıyorum o yüzden kısa olabilir ama bence böyle daha orjinal...


Captain Tsubasa




Maradona ve Pele Futbolu bırakmış Messy'nin annesi ve babası daha yeni evlenmişlerdi. O dönemlerde bir efsane vardı. O öyle bir futbolcuyduki kariyeri boyunca Na-mağlüp kalmıştı. O öyle bir oyuncuyduki kendi kalesinin direklerine tırmanıp şut çeker ve top karşı kalenin ağlarını yarardı. O öyle bir insandıki 3-0 yenik durumda bile güler ve mutlaka durumu lehine çevirirdi.
Mutlaka rakibinin tekniğinden üstün bir teknik bulurdu hemde maç bitmeden . O öyle bir çizgi filmdiki bir şut kaleyi ancak 3 bölümde buluyordu. 1 maç 5 bölüm sürüyor heleki final maçıysa 8 'e kadar çıkıyordu.
İki futbolcunun bir topa aynı şiddette vurduğu, ikiz kardeşlerin birbirlerini tranbolin niyetine kollanabildikleri tek çizgi filmdi o. YIllarca unutulmayacak bir efsane Captain Tsubasa...
Mahalle maçlarında Tiger ŞUUTTT - Paraşüt Şutttuuuu diye azmı haykırdık. Bacaklarımızı öyle açıcaz diye azmı kramplara katlandık. yırtık pantolonlarda çabası, hele ben evde kimse yokken salonda halının üzerinde Rovaşata çekmeyi deneyip 2 gün bel ağrısıyla yatağa maruz kalmıştım. Sizinde eminim bir sürü hikayeniz vardır. SEviyoruz onu...
Maradonanın veliahtı messi diyolar hadi ordan Tsubasanın veliahtı Messi

Brezilya Dizileri

Maria Mercedes , Rosalinda , Marimar vs. Genelde Annelerimizin ve ablalarımızın kendilerini kaptırdıkları kötü adama hakaret ettikleri. zengin adamı erkek evletlarıyla mukayese ettikleri 'olum okuda bak Mark gibi ol'
dedikleri bir dönemdi. Açıkçası gençliğin Müslüm Gürses Ferdi Tayfur ve Emrah felaketlerinden önce yaşadığı en yıkıcı dönemdi.
Bir gün yengemi ağlarken gördüm yanına geldim. yenge noldu dedim...antonyo öldü dedi. boşver yenge mekanı cennet olsun ben dua ederim her akşam ağlamak bişeyi değiştirmez...durumu kabul etmek lazım...ne biliyim lan adamın oyuncu olduğunu
Açıkçası hatırlamak istemediğim tek şey bu dizilerdi. kabus gibiydi biri biter diğeri başlardı ıyykkk....

Digimon




Buyrun karşınızda Pokemonun abisi Digimon... Pokemonun aksine burdaki yaratıklar Digital. Ortamlarıda öyle.
Bakalım nete bakmadan isimleri hatırlayabilicekmiyim...
Mim diye bir kız vardı. Mex vardı sanırım baş karakterlerden biri. Dinazorlu çocuğun adı neydiya Taiçimiydi öyle bişeydi. Sezon finalinde yaratık hepsinin madalyonlarını kırmış ve onları yok etmişti. geri geldikleri sahne ve konuşmalardan çok etkilenmiştim. hala aklımdadır.
Digimon da çok tutuldu ve bir çok sezonu çekildi...

Pokemon




E şimdi digimonda bahsedipte böyle geçmek olmaz. Deli dolu pokemon yetiştiricisi Ash ve onun sadık yari Pikachu nun maceralarının anlatıldığı bu çizgi film bir çocuğun kendini pokemon sanıp 3. kattan aşağı atlamasına bile neden olmuştur.
Misty ve Brokta Ash'e bu yolculuğunda ona katılırlar. Misty huysuz ve kendini beyenmiştir. Brok ise coşkun ve nuri alço karışımı birisidir.
Ash ve Misty sürekli kavga ederler ama bir riyaveye göre ikisi daha sonra birbirlerine aşık olmuşlar...rivayet tabi ne kadar doğru bilemem...

Lady Oscar




Bu çizgi filmi hiç izlemedim jandark'ın hatırlatmasıyla koydum bilen birisi bu çizgi filmi anlatabilirmi

Cosby Ailesi




Karşınızda Cosby Ailesi...Bizim Çocuklar Duymasına denk gelen bir diziydi. Baba cosbynin espirileri çok iyiydi. Yani bu diziyle ilgili hatırladıklarım çok az ama harikaydılar...

Bizim Ev




Varmı hatırlaaayaaannn bu ailenin ikizleri çok tatlıydı ya. tam bir aile komedisiydi. Aslında gündüzleri değilde akşamları yayınlansa daha iyi olurdu. Bir sahnesini hala hatırlarım. Şimdi ailenin babası köpeğe dışarı çık diycek. köpek yerde oturuyor. çık oğlum çıkmaz. hadi dışarı çıkmaz...adam ellerini beline koyuyo çaresiz bir sesle...olduğun yerde kal diyo köpek hemen dışarı çıkıyo

Şeker Kız Candy




Şarkısını hala hatırlarmısınız. Hadi mırıldanın biraz. hadi hadi oluyor...
Brezilya dizilerinden sonra annelerin ve ablaların 2. saplantısıydı bu sefer küçüklerde faydalanabiliyorlardı.
Ben pek izlemedim sadece şarkısı aklımda kaldı. Kıza haksızlık eden iki kardeş vardı onları öldürmek istemiştim sadece o kadar

İşimede Dönmem Gerek Sonra Devam Ederim..

taş devri, şirinler, jetgiller ve pokemonn.. ne çok izlerdim..
paylaşım için saol..

çoook teşekkürlerr semih abi böyle şeyler de hep senin aklına gelir

Pokemoon *-*
Çok severdim ya
Hatta bi tane filmi çıkmıştı onu izledim geçenlerde

Lordum Destek Olmaktan gurur duyarım....

Layd Oscar

Fransız ihtilalinden önce soylu bir babanın 6. kız çocuğu olarak dünyaya gelmiş bu batsız... Baba "illede erkek çocuk isterim" die die, kızı erkek çocuğu gibi yetiştiriyor sarayda. Neyse kızımız büyüyor zamanla,Marie Antoinette'in özel koruması oluyor filan.. O arada Versay sarayında olanları anlatmak ne hacet, yaşamak lazım... Sonra ihtilal patlak veriyor, oscar bütün soyluluk haklarından vazgeçip halkın tarafına geçiyor falan filan,,, O zamanlar izlediğim -gerçek olma ihtimali olan- tek animeydi.. Büyü sihir tarzı hiç birşey yoktu, gerçeklik entrika boldu..
Ama tarihi sevmeme yardımcı olmuşştu..( )

Lady Georgia


Buda candy kadar olmasda, bi değişik versiyonu işte...
Mutlu mesut iki erkek çocukları olan bir aile, bir kız çocuğu buluyorla büyütüyolar filan.. Anne bu kızı çok sevemiyor nedense (içine doğmuştu sanırım ) Babacık bu üvey kızı kurtarmak sebepli ölüyor. Anne iyice kızdan nefret ediyor. Neysem çocuklar büyüyor serpiliyor, (evet tahmin ettiğiniz gibi bu iki kardeş, kıza aşık oluyor)
Sonuç bildiğiniz yaprak dökümü trajedisi...
O zamanın en mühtehcen filmiydi gözümüzdee
Bi candy bi bu

Kunzite kızmaz umarım,

Gremlinler!!!!! Hastasıydım ben bunun ya! O kadar şirin ve o kadar çirkin İkisi bir arada...ama çirkin oldukları zamanlarda da çok komiklerdi bazı hareketlerine gülmemek elde değildi. Su mu geldi? Yemek mi yad? Ben başlardım Lanet!Dikkat etsene bu olmamalıydı! diye XD Ay bir Gremlinim olsa demeyi hem o kadar çok ister hem de çok kolay ulaşılabilen su-güneş ve yemek sakatlıklarının olmasından korktuğum için bir o kadar istemezdim. Ya ne denebilri ki onlar Gremlinler tarif edilemez yaşanırlar ancak.

Alf!!! Adamım ya!!! Hastasıydım şu uzaylının. Kedileri yemesi pek hoşuma gitmese de bu dizi de çok farklı sunulduığu ve daha ziyade bu huyu engellenmeye çalışıldığı için komik bir bilgi olarak kalırdı. Evin kedi isle Tom ve Jerry gibiydi ama Alf kesinlikle Jerry değildi XD Ailenin başına açtığı onca dert öte yandan bir aile bireyi haline gelmesi...ah...kesinlikle bizim de ailemizi nbir parçası olmuştu . Ben de bir yapbozu ve t-shirt ü vardı XD

Aslan Kral! Birçok versiyonu filminden sonra da türemişti. Bir yavrunun güneşe doğru tutulması sahnesi sanırım ilk buradan ortaya çıktı XD Ben de bazı ıvır zıvırları vardı. Nasıl olmasın? O her yerdeydi XD (Benim ilk gittiğim sinema Mulandı gerçi) Seni seviyoruz kralımız!

Lassie!!! Kimin başı derde girse bu köpek ortaya çıkardı yahu! Çocukken yok artık! diyerek izlerdim yaptıklarını XD Çocuğun bacağı kırıldı eve gidip koş yardım getir der çocuk.Lassie de hemen anlar ve birebir yapar...daha neler neler...Böyle köpek her eve lazım XD

Jetgiller ve Taş devirni birlikte ele almak lazım...Taş devrinin eskiden günümüzde olanların nasıl yapılabildiğine dair teoriler üretirken Jetgiller geleceğini yapardı.Ben Taşdevrini daha çok severdim aslında ama ikisinin de tadı ayrıydı. Jetgiller de gösterilen birçok makina ve olayın günümüzde yer aldığını farkedersiniz izlediğinizde. Geleceği görmek buna deniyor sanırım.Ve benim her zaman dediğim gibi "Hayal edilen her şey yapılabilir" bu tezimin ayrıca bir kanıtıdır.

Power Rangers!!! Şimdi duruuun ben pembe rangerdım tabiyki XD Ama şu kahve rengi saçlı çıtı pıtı olan değil. Kötüyken gittikçe iyi olan (sarışındı sanırım) onu çok severdim. Kırmızı ranger da bir diğer favorimdi İşin güzel yanı rangerları oynayanlar değişirken bu hikaye içinde gerçekleştiriliyordu.Yani rangerlık kalıcı bir şey değildi. Hatta bizim zmaanımızda sarı ranger kızdı sonraki sezonlarında bir erkeği sarı ranger olarak görmüşütm.Ne oyuncakları satıldı (satılıyor) onun ya...gazetelerden az mı oyuncaklarını aldık onların? Heyt be gizli kalmış ranger hatıralarım coştu şimdi XD O iğrenç, saçma kötülere rağmen ( ki o zaman biz bile gülerdik) eminim şimdi yayınlansa yine izlenir

Bayblade o kadar eski değildi???? Ama adamım Kai idi

Şirinler...onlar gerçekten ormanınderinliklerinde yaşıyorlar ve iyi çocuklara görünüyorlar *.* Şeyyy...buna asla inanmadım ama çocuklara iyiliğe yöneltmek için ilginç bir çabaydı Büyüdükçe şirinlerle ilgili duyduğum şeyler pek hoşuma gitmese de onlar benim için hoş bir hatıra olarak kaldılar.

Flipper XD Lassie neyse Flipper da onun su versiyonuydu benim için...Şey ikisini yanyana getirsek ben Flipper ı seçerdin sanırım...

Jaws XD Koptuğum andır...Fondaki ürkütücü (!) müziği unutamam XD

Captain Tsubasa...Kız olmama rağmen hastasıydım.(Anime diye mi çekti acaba?)Böyle havaya vurur bir noktada aniden kaleye 45 derecelik açı ile çakılırdı . Şahin vuruşu muydu o? Her çeşit stili can yakardı Tsubasanın. diğerleri de tabi. İkili süper vuruşlar yapan elemanlar vardı (ikizler miydi?)Bir de kalecemiz (miz diyorum yalnız ne kadar benimsemişim) Duvarda sektirmeli bir sahne aklımda.Çocuk topu hep eşit aralıklarda duvara pas atıyordu.O antremanı hep yaptığı için izi bile kalmıştı duvarda XD Tsubasa 4ever!

Brezilya dizileri...Lütfen lütfen... böyl hipnotize etkisi yaratırdı insanlar üstünde (kadın erkek) ne kadar saçma desek de izlemeden edemezdik XD Yalan Rüzgarı en unutulmayanı sanırsam tam bir klasik pembe dizi yüzyıllar boyunca sürdü XD
BİLGİ:(YR -> asıl açılımı yalan rüzgarı DEĞİL The Young and The Restlessdır)Türkçemize iyi kazandırmışız XD

Digimon & Pokemon : Sürekli birbirleri ile kıyaslanan iki can alıcı anime. Hangi fikri savunursanız savunun ikisinin de önemli bir yeri olduğunu kabul etmek gerekir. Ben ikisnin de özgün olduğunu savunanlardanım. Bir mon için (ki oda monster ın kısaltması) kopya olacak değil ya....hikayeleri bile bambaşka...ne kopyalar varken bunları karşılaştırmak yersiz bence. İkisine de bayılıyorum.
pokemonda charmender, charizhard , ninetales ateş pokemonları ve su pokemonları favorimdir.Misty tabiyki imrendiğim kızdı. Ash ile bir türlü arasını yapamadık gitti.İlk birkaç sezondan sonrası sıkıcılaştı ve pokemonların şekli kaydı sankim (cenk duymasın)
Digimonda ise her ne kadar soraya ve digimonuna saygı duysam da ben Cari ve Gatamon a bayılırdım.ki daha Gatamon melek olmadan bitmiştim ben ona. İlk iki sezonunu severdim özellikle diğerleri pek sarmadı.

LADY OSCAR

Brt kanalının harika animelerinden biriydi. "Ekmek bulamazsanız pasta yiyin" diyen Antionette i bilirsiniz.Ah evet o için içinde ama ana karakterimiz o değil. Bir kadın komutan olan Oscar(ve kraliçenin koruması),Babasının hırsı yüzünden erkek gibi yetişti ve asla gerçek duygularını ynasıtamadı.İlk aşkını kraliçeye kaptırdı ama gerçek aşkı aslında hep yanındaydı ne yazık ki kavuştukları gibi ayrıldılar (ya da sonsuz yaşamda mı kavuştular desek?) Oscar saygı duyulacak bir kadındı...Kraliçe bile ölüme giderken en iyi arkadaşı oscarı unutmadı.

Bizim ev hakikaten bizim olmuştu O karizmatik çaptın dayının evlenmesi ve çocukları olması olaydı bence XD Her üyesini ayrı ayrı severim bu dizinin.

Şeker kız Candy , o zamanlar watashi wa candy candy derdi de öylesine kaptırır giderdik. Sonradan öğrendik cümlenin anlamını XD Kızın hayatı olaydı be ... Yerinde olmak istemezdim.Gözler aşırı pırıltılıydı. Yine o bizim Candy mizdi XD Şey seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli yine de...o kadar entrika...olay...

Lady Georgia, Bu candy den de beterdi XD İki erkek kardeş kıza aşık, başlarına gelemdik kalmıyor.Kız başka oğlanın peşinde. Ama ne zaman kardeşlerine(!) ihtiyacı olsa mutlaka oradalar. Cık cık cık bunu nasıl izlettirdiler bize?

EKLEMELER

Magic Knight Rayearth


Bir başka brt klasiği. Lucy (Hikaru) benim favorimdi (Kızda hastası olunacak bir kılıç ve güç var.Üstelik de kızıl saçlı.Tam benim karakterim.Huyu suyuda cabası^^) ve tabiyki Lantis ile Eagle...Hikaru'nun ikisinin arasında kalmasına hak veriyorum açıkçası. İkisi de karizmanın son noktalarıydı.Tabi bu ikinci sezon XD Birinci sezonda ise Prenses Emarauda söz konusu. Kaçırılan çekirdek in kurtarızısı 3 sihirli şovalye önce kendi güçlerini öğreniyorlar sonra perileri (ah onlar bildiğiniz perilerden değil) ile tanışıyorlar. Ve gerçekleri şok etkisi kendini gösterdiğinde geri dönüş yolu kalmamış oluyor.Bu finalin ardından 2. sezon kendini gösteriyor. Bu animeye sevilir bitilir ölünür <3 Mangasını da okumalısınız çünkü hem daha açıklayıcı hem de daha farklı...Mokonanın gerçek yüzü mangada.

Dedektif Conan


Küçük boyuna bakamyın o aslında genç bir adam ama düşmanları bir ilaç ile onu bu hale getirdi ve ne yazık ki aşık olduğu kızdan bile bunu gizlemek zorunda. Ve bu halde bile olayları çözmeden duramıyor.Teknoloji ve zekanın temsilcisi.

Hızlı Polisler (You are under arrested)


O kısa saçlı kız var ya (Tsujimoto Natsumi)...en başından beri çok severim onu ve animenin sonunda ona yaraşır biri geldi ve çok hoş bir şekilde aşık oldular ^^ ne yazık ki oğlan bir süreliğine gitti (döndüğünü bize göstermediler) Bayandılar ama kaç erkek polise taş çıkartırlardı.Maşallah maşallah...
Bu arada diğer kızın adı Kobayakawa Miyuki idi.
HUGO!!!!!
yani Hugo ve Tolga Abi ^^ Tolga abisiz Hugo Hugosuz Tolga abi düşünülemez.





O hep bizim parmaklarımızın ucunda cadı Shela'ya karşı savaşır ve ailesini (karısı Hugolina ve çocukları Rit , Rat, Rut) kurtarmaya çalışırıd bizimle. Hugosuz bir çocukluk düşünemiyorum.Tolga abi ise hayranlık uyandıranbir insandı.Yakışıklı değildi ama iyilik timsali, hugo nun can yoldaşı ve kendina has bir karizması vardı. O bizim abimizdi ve öyle olacak^^ Hugonun her hafta 1000 liraya mı ne dergisini alırdım.Hiç kaçırmadım.Hep bir umut yarışmayı aradım ama bir türlü oynayamadım T-T Hugonun dergisinde ayrıca maceraları olurdu.Güzeldi...Nesiller geçtikçe versiyonları çıksa da ilk Hugo gibisi asla olmadı.Hugo nun yan karakter oyunlarına pek ısınamamışımdır.

Pisagor


Bu tv oyununu pek bilen olmaz.Hugo ortaya çıkıp tutulunca (Kanal D de idi sanırım ya da kanal 6) Atv de Çiçek Dilligil ile Pisagor oyunu çıkarmıştı.Hatta onunda dergisi vardı.yukardaki resimdeki ibr dergiden.İnternetten oyunun resminin bulamadım.Normalde bu velet kaykaylıdır ve kafakoparnus, ezergeçerus, koşar tükürerus gibi dinazorlardan kurtularak oyunda ilerlerdi.Dergisi dinazor biçiminde sabunlar vermişti...evet onu da alırdım XD

O döneler Hugo ve Pisgoru çizebilmek bir olaydı XD durmadan onları çizer diğer çocuklara gösteriri , hediye ederdim XD Sonra Pokemon için öyle oldu.Millete poste yapıp karşılığında kart ve tasolarını alırdım XD Heyt be...

ekleme: Hugo kanal 6 daydı ya XD