Çok zekisin
Ama sırrımı keşfettiğin için ölmen gerekiyor

hahahah XD K.Ö.S bana işlemess

Bir fanficimde seni karakter olarak kullanırım görürsün işleyip işlemediğini

şaka yapıonnn

enemm öldürcek benii

Biliyordum zaten siz beni de hikayemi de sevmiyorsunuz artık Neyse yorum önemli değil yeter ki okunsun *___* Görüntüleme sayısı bile yeter bana XD Alın size 12. Bölüm. Zevkli bir şekilde oturun tüketin. Hiç sevmiyorum sizi asdfg Yok bayılıyorum size XD

-------------------------------------------------------

12. BÖLÜM / BEKLENEN KARŞILAŞMALAR 2

BEKLENEN BİR KARŞILAŞMA* SASUKE VE NARUTO
(Hinata, Naruto, Sasuke, Sakura)

Tam Sasuke Chidori'yi Hinata'nın kalbine doğru gönderiyordu ki, o bir saniye içinde bir çok şey oldu. " RASENGAN! " Sarı saçlı birisi Hinata'yı yana itti ve Rasengan ile Chidori çarpışmaya başladı. Hinata şoktan kurtulunca hemen Sakura'nın hücresine koştu. Zorlayarak kapıyı açtı ve Sakura'nın çıkar çıkmaz yaptığı ilk şey Hinata'nın boynuna sarılmak oldu. " O duyduğum Naruto'nun sesi miydi? " Hinata boğuk bir sesle konuşuyordu. " Evet. Geldi. " İkisi beraber onların olduğu yere doğru koşmaya başladılar. Sasuke ve Naruto, atakların sonucu olan mavi ışınların arasında görünmüyorlardı bile. Ama sesleri duyuluyordu.

" Naruto. Tam zamanında geldin! Sonunda seni öldüreceğim ve önümde hiçbir engel kalmayacak! "
" Sasuke yeter! Bırak artık! "
" ASLA! "

Sasuke'nin Chidori'si kuvvetlendi. Buna karşılık Naruto, Rasengan'ı büyütmedi, bu Sasuke'yi öldürebilirdi. Ama bu gidişle kendisi ölecekti. " Beni öldürecek cesaretin yok mu? " Naruto bu sorunun cevabını hemen verdi.

" İstesem bir kaç saniye içinde ölü olurdun. Ama ben sen değilim! "

İşte, yine. Ben sen değilim. Sasuke Chidori'yi bıraktı. Naruto şaşırmıştı, o da Rasengan'ı bıraktı. Kimse konuşmuyordu, Sakura sessizliği bozdu. " Sasuke. Naruto haklı. Yeter artık, bırak! Köye dön! " Ama kimsenin kolay vazgeçmeye niyeti yoktu. Yine de Sasuke konuşmuyordu, tepki vermiyordu. Hinata öne doğru bir adım attı. " Sasuke, böyle yaşamayı tercih mi ediyorsun? Sonsuza dek masum insanları öldürerek, umursamaz olarak ve lanetli bir güçle? " Sasuke'den hâla ses çıkmıyordu. Naruto Sasuke'ye doğru yürümeye başladı. Sasuke başını eğmiş duruyordu. Naruto ona
neredeyse içine girecek kadar yaklaşmıştı. Sasuke'nin duruşu mantıklı bir karar vereceğini gösteriyordu sanki. Ama tabi ki yapmadı. Naruto ona yaklaşınca karnına yumruğu patlattı. Naruto bu hazırlıksız saldırıya yakalanınca duvara doğru uçtu ve çarptı. Gözleri kararacak gibi oldu ama bayılmadı. Hinata hemen onun yanına doğru koştu. Bu sırada Sakura hala dil döküyordu. " Sasuke, lütfen. Lütfen bırak artık şu inadı! " O sırada Sasuke yeni gözleriyle Sakura'ya baktı. " AHH! " Sakura bir çığlık atarak yere yığıldı. Tsukuyomide gördüğü şey en büyük korkularıydı.

" SAKURA! "

Hinata Naruto'nun iyi olduğuna emin olduktan sonra gözlere bakmadan Sakura'nın yanına koştu. Sakura ağlıyordu, sel gibiydi gözyaşları. " Yapma. Lütfen... yapma. Neden bunu bana yapıyorsun? " Sasuke, Tsukuyomi'ye devam ederken, Naruto ayağa kalktı. Gözlerini kapattı. Doğal çakra içinde birikmeye başladı. Gözlerini açtığında Sennin Modu'ndaydı. Sasuke bunu farkedip Tsukuyomi'yi kesti ve Naruto'ya baktı. " Sennin, ha? Görüşmeyeli bir şeye benzemişsin bakıyorum. " Naruto sinirlenmedi. Sadece düşündü, düşündü. " Böyle bir yaşamdan istediğin nedir? Ne bekliyorsun? "
Sasuke'nin ağzının bir köşesi yukarı kalktı. " Yolumdaki tüm engelleri çekmek. "

" Ne tür engeller? "
" Sizin gibi engeller. "
" Biz sana ne yapıyoruz? "
" Gücüme olan hakimiyetimi kontrol altına almamı engelliyorsunuz. "

Hinata, Sakura'yı sakinleştirdikten sonra ilk defa söze karıştı. " Sen kötülerin âlasının. " Sasuke ona döndü. Hinata bakmıyordu ona; Sakura'nın halini gördükten sonra tedirgin olmuştu. " İyi ya da kötü diye bir şey yoktur. Sadece güç vardır, güçlüler ve bu gücü elde edemeyenler. " Naruto gülümsedi. " Yanılmıyorsam güç dedin. Lanetli güç demedin. " Ve Sasuke ile Naruto aynı anda aynı şeyi söylediler.

" İNATÇI KEÇİNİN TEKİSİN! "

Chidori ve Rasengan bu sefer bütün sığınağı aydınlatacak kadar ışık saçarak çarpışmaya başladılar. Hinata, Sakura'nın kolunu kendi boynuna doladı. Gözleri çıkan ışınlardan kör olacaktı sanki. " Hadi, gidelim buradan. " Zar zor yürüyerek Sasuke ve Naruto'dan uzaklaşmaya çalıştılar. Kapıyı kapatmadan Sakura'nın hücresine girdiler ve tahtanın üzerine çöktüler. Sakura dışarı çıkmak için bir hamle yapacak oldu; Hinata onu kolundan yakaladı. " Çakranı şimdi tüketmenin bir anlamı yok. İhtiyaçları olduğunda gideceğiz. " Sakura'nın süngüsü düştü. Sonra Hinata durdu ve Sakura'ya
baktı. " Bir planım var. "

" Ne? "

Hinata, Sakura'ya bir şeyler söyledi. O konuştukça Sakura başını sallıyordu. En sonunda Hinata dışarı çıktı. Gözleri mavi ışıklar dışında hiçbir şey görmüyordu. Ne Sasuke ne de Naruto gözüküyordu bu karmaşada. " Byakugan! " Bu ışıkların içinde Sasuke'yi görmeye çalıştı. Onu görünce Byakugan modundan çıkıp ilerlemeye başladı. İşte görüyordu. Ona doğru yaklaştı. Kuvvetli kasırga onu her an fırlatabilirdi. Sasuke'nin arkasındaki kılıcı tuttu, kalıbından çekti ve çıkardı. Sonra o ışıkların içinde kılıcı Sasuke'ye doğru tuttu. Sesini duyurmak için o kadar yüksek sesle bağırdı ki, ses
tellerinde bir cızırtı oluştu sanki. " HEMEN CHİDORİ'Yİ BIRAK YOKSA SENİ ÖLDÜRÜRÜM! " Bir anda chidori söndü, onunla beraber rasengan durdu. Sakura hücreden dışarı fırladı ve Sasuke'ye yaklaştı. Sasuke'nin öfke dolu gözlerine baktı. Sasuke onlara bakıyordu fakat Hinata'yla konuşuyordu. Hinata hâla kılıcı Sasuke'nin sırtına tutmuş bekliyordu. " Yap hadi. " Hinata bu lafa şaşırmıştı. " Öldür hadi. " Hinata, kılıcı indirmedi. Hiçbir şey de söylemedi. Bu sırada Sakura, Sasuke'nin gözlerinin içine baktı. " Önce cevaplaman gereken bir soru var. " Naruto'ya bir göz attı. Naruto, Sasuke'ye doğru yürüdü ve tam karşısında durdu.

" Köyüne ihanet ettin. " Derin bir nefes aldı. " Ve şimdi, hayatını etkileyecek bir seçim yapacaksın. " Sasuke'nin kafasında dolanan binbir tane düşünce vardı. Kaçınılmaz soru geliyordu işte. Şimdiye kadar hissettiği her şeyi tarttı kafasında; ne diyecekti? Olamaz- gözleri kararmaya başlıyordu. " Uchiha Sasuke! Sana soruyorum! Acınası hayatındaki lanetli gücün mü, yoksa inkar etsen de aramızda olan bağlar mı? " Ve Sasuke-

12. BÖLÜMÜN SONU

-------------

Nerde kestiğime bakın " Ve Sasuke - "
Yeni bölümü de yarın koyucam xD Bir gün boyunca meraktan çatır çatır çatlayacaksınız U___U

Hayır Q,Q sonunu bilsemde buraları okumadım çabuk çabuk ha bir de hikaye bitince bölümlerin hepsini wordde toplayıp uploand edip bana linkini atar mısın toptan okumak istiyorum da

Denerim kanka xD

gıcık yaa bölümü kestiği yere bak
çok güzel bi bölümdü

Yarınki bölümde ağlamayanı döverim asdfg
Evet meraklar: Acaba yarınki bölümde ne olcak da ağlayacağız? xD

bölümlerin çabucak bitmesinden sızlanıyordum bir gün giremeyince 3 bölüm ardarda okdum ohh ne güzel giremediğim 1 gün boyunca ablamın başının etini yedim "ben internete girip o fanfic i okumak istiyorum!" diye zavallı ablam neyse süperdi süper süper yine de "ve sasuke-" kısmı beni uyuz etti

Sizi sinir etmek çok eğlenceli asdfg =P Meraktan çatlayacaksınız! xD Yarınki bölümü gerek yazarken gerek yazdığımı okurken çooo...k heyecanlanmış ve üzülmüştüm. İnsan kendi yazdığı bölüme neden üzülsün ki? Ama karşınızdaki kulun adı Hande x) Karşınızdaki kul bir çatlak xD Karşınızdaki kulun kola içmekten beyni eriyor =P

Ben de bana PC alınmadan önce ablamın başının etini yerdim " Efsun Öğretisi'ni okuyacağım Efsun Öğretisi'ni okuyacağım! " diye XD Bu arada Efsun Öğretisi'ni okuyun *___*

Ya kıyamadım size ya =P dedim yazıktır asdfg =P İçimde iki ses bağrıyor:

Naruto: " Koyma, biraz merak etsinler. Daha çok reyting toplarsın. "
Sasuke: " Yok, koy koy. Sen böyle de reyting toplarsın. "

Bilin bakalım ben kimi dinledim =P Sasuke'yi, ne büyük süpriz değil mi =P

------------------------------------------------------------------------------




13. BÖLÜM / SASUKE'NİN ANLAMLI RÜYASI

HİNATA, NARUTO, SASUKE, SAKURA

Ve Sasuke'nin etrafı karardı. Sorunun cevabını vermeden yere yığıldı. Duyduğu son sözleri hayal meyal hatırlıyordu...

" ...bir şeyler... "
" ...kurtar... "
" ...misin? "

Naruto, baygın Sasuke'yi kucaklayıp havaya kaldırdı. Mesele olmadı; Sasuke çok hafifti. Naruto onu inceleme fırsatı buldu. Kemikleri resmen fırlamış dizleri vardı Sasuke'nin. Bir insana göre aşırı zayıf olduğunu o an farketti. Antrenman yapıyordu Sasuke sürekli, son iki gündür sadece su içmişti. Hinata, Naruto'yu düşüncelerinden çekip aldı. " Köye gidiyor muyuz? " Naruto, başını kaldırdı. Düşünceleri ağırlaşınca Sasuke de ağırlaşmıştı sanki. " Ben- bilmiyorum. Seçimini yapmadan onu bir yere götürmek istemiyorum. "

Sasuke, yine rüya görüyordu işte. Başını yere öyle hızlı çarpmıştı ki, komada gibiydi sanki. Kocaman, beyaz bir boşluğun ortasında duruyordu. Önünde bir ayna belirdi aniden. Az kalsın çığlık atacaktı. Aynada dokuz yaşındaki hâli vardı. Elini aynaya doğru uzatınca yansıması da ona elini uzattı. Aynada birleşti elleri. Sonra yansıma değişti ve on altı yaşındaki Sasuke oluverdi. Sasuke, yansımasına baktı. Köyü terkettiğinden beri bir kere bile aynaya bakmadığından emindi. Eternal Sharingan'ı da yansımadaki gözlerine yerleşti. Yansıma, kusanagi kılıcını çekti ve gerçek Sasuke'ye doğru tuttu. Yansımanın kılıcı aynanın içinden çıkmaya başladı, gerçeğe dönüşüyordu. Sonra birisi gelip aynayı kırdı. Ayna kırılınca kılıç da yok oldu. Aynayı kırıp kendisini kurtaran kişiye baktı Sasuke. " Nii-chan? " Sesi dokuz yaşındaki sesine dönüşmüştü bir an. Dokuz yaşındaki haline dönüşmüştü. Itachi de on altı yaşındaki Itachi olmuştu. Sasuke ağabeyine doğru koştu ve ağabeyi ona sarıldı. Yeni bir ayna belirdi. Aynadan on altı yaşındaki Sasuke çıkıp kılıcı Itachi'ye sapladı. Sonra on altı yaşındaki Sasuke kayboldu ve gerçek Sasuke ağabeyine koştu. " Sasuke, benim düştüğüm hataya düşme. Şimdi terchini bağırarak söyle, seni duyacaklar. " Sonra ağabeyi baloncuklar halinde yok oldu. Dokuz yaşındaki Sasuke de onun dediğini yaptı. " BAĞLARI SEÇİYORUM! "

Sasuke, Naruto'nun kollarında kafasını iki yana sallayıp duruyordu. Naruto onun rüya görüp görmediğini merak etti. Sonra Sasuke uyurgezer gibi rüyasında konuşmaya başladı. " Sasuke, benim düştüğüm hataya düşme. Şimdi tercihini bağırarak söyle, seni duyacaklar. Tamam Itachi, aynı hatayı yapmayacağım. Ölme... şimdi bağırarak söyleyeceğim tercihimi... " Sakura gözlerini faltaşı gibi açmıştı. Naruto'nun sanki dört tane kulağı vardı. " İşte geliyor. " diye mırıldandı Naruto. Ve Sasuke rüyasında bas bas bağırmaya başladı. " BAĞLARI SEÇİYORUM! NARUTO'YU SEÇİYORUM! ITACHİ'Yİ SEÇİYORUM! BAĞLAR, SAKURA! " Sakura dizlerinin üzerine çöktü ve ağlamaya başladı. Sasuke bağırmayı bırakıp uyumaya devam etti. Ve Naruto, Sasuke'nin kulağına doğru eğilip, diğer ikisinin duymayacağı şekilde fısıldadı. " Sen bu dünyadaki en güçlü insansın. "

Dokuz yaşındaki Sasuke şimdi de altı yaşındaydı. Beyaz boşlukta oyuncak bir treni sürüyordu. Sonra aynadan altı yaşındaki Naruto çıkıp bu küçük Sasuke'nin yanına geldi. " Ben de oynayabilir miyim? " Sasuke başını salladı. Beraber oyuncak treni sürmeye başladılar. Küçük Naruto ayağa fırladı. " Bir oyun buldum. Şimdi ben buraya ölü gibi yatayım. Treni bana doğru sür, tren beni ezecekken durdur. Beni kurtar. Sonra da ben seni kurtarırım. Buna da kurtarma oyunu deriz. " Küçük Naruto yere yattı. Sasuke treni biraz sürüp bıraktı, tren kendi kendine Naruto'ya gitmeye başladı. Sonra küçük Sasuke ninja taklidi yaparak trene hayali shirukenler fırlattı. Sonra da bağırdı. " Seni kurtardım! " Sonra küçük Naruto ayağa kalktı. " Sen bu dünyadaki en güçlü insansın. " Küçük Naruto büyüyüp on altı yaşındaki Naruto oldu. Küçük Sasuke de büyüdü, o da on altı oldu. Birbirlerine gülümseyip oyuncak trene baktılar. " Bu oyuncak tren bizi birbirimize bağlayan şey, Naruto. " dedi Sasuke. O bunu der demez tren uzadı, uzadı ve on altı yaşındaki Sakura oldu.

Sasuke kıpırdanmayı bırakmıştı ama hala konuşuyordu. " Bu oyuncak tren bizi birbirimize bağlayan şey, Naruto. " Oyuncak tren mi? Rüyasında oyuncak tren mi görüyordu? " Naruto bak, tren Sakura'ya dönüştü. " Sakura'nın göz yaşları daha da hızlandı. Naruto gülümseyerek Sakura'ya baktı. " Anlaşılan Sasuke, benle onu bir arada tutanın sen olduğunu düşünüyor. Hadi millet, köye dönme vakti. " Sakura gözlerini sildi. Hinata Sakura'ya cebinden bir mendil uzattı. Hep beraber koşmaya başladılar.

Üçü birden birbirlerine bakmaya başladılar. " Biri eksik burada. " dedi Sakura, Hinata çıktı bu sefer aynadan. Gülümseyerek yanlarına geldi. Ve birden aynadan Sasuke'yle aralarında bağlar olan herkes sırayla çıkmaya başladı. Önce Kakashi-sensei çıktı, elinde hentai kitabıyla gülümseyen gözleriyle Sasuke'nin elini sıktı. Iruka-sensei sırıtarak baş parmağını havaya kaldırdı ve Hatake Kakashi'nin yanına geçti. Sonra Beşinci çıktı, öfke dolu gözlerle Sasuke'nin yanına gelip ona bir tokat attı. " Bu yaptıkların içindi. " Ama sonra da sırıtıp elini Sasuke'nin omzuna koydu. " Ama yine de
aferin! " Bu böyle devam etti. En sonunda neredeyse tüm köy beyaz boşluğu doldurmuştu. Birden zaman hızlandı. Herkes aynı anda buharlaşıp Sasuke'nin içine girdi. Aynaların hepsi kayboldu. Sonra Sasuke kalan son aynaya girdi. Karşısında Konoha'nın büyük giriş kapısı vardı. Altı yaşındaki Sasuke oldu ve önünde beliren üç tekerlekli bisikleti o kapıya doğru sürmeye başladı.

Sakura ve Hinata, Naruto'dan daha öndeydiler. Arada kafalarını çevirip ona çabuk olması için sesleniyorlardı. " Siz de Sasuke'yi taşıyarak koşmaya çalışın da göreyim o zaman! " Tartışa tartışa bir buçuk saat ilerlediler. Sasuke hala mırıldanıyordu ama ne dediği anlaşılmıyordu. En sonunda Hinata durdu. " Lütfen, mola. " Hepsi bunu bekliyormuş gibi oldukları yere yığıldılar. Naruto, Sasuke'yi yere koydu ve başının altına yastık niyetine kendi ceketini yerleştirdi. Sakura gelip Sasuke'nin yanına diz çöktü. " Uyandıralım mı? "

" Hayır. Hala mırıldanıyor, ne gördüğünü merak ediyorum. "
" Sen bilirsin. "

Sakura bir ağaca sırtını verdi. Hinata çoktan sırt çantasını yastık olarak kullanmaya başlamıştı. Uyudu uyuyacaktı neredeyse.

O Konoha'ya yaklaştıkça köy ondan uzaklaşıyordu sanki. En sonunda bisikleti bıraktı, on iki yaşındaki Sasuke olup kapıya doğru koşmaya başladı. Kapıdan içeri girdi. Köyün sokakları bomboştu. Ne zaman bir evin önünden geçse birisi pencereden başını uzatıyor, " Git buradan, buraya ait değilsin! Sen bir hainsin! " diye bağırıp pencereyi kapatıyordu. Yalnızdı; Konoha'da kimse istemiyordu onu. Öyleyse bağları seçmenin ne anlamı vardı?

Naruto, Sasuke yeniden yüksek sesle mırıldanmaya başladığında dikkatle dinledi. " Konoha'da istenmiyorum, bağları seçmenin anlamı neydi... " Naruto'nun gözleri bir anda büyüdü. Sasuke'nin kulağına eğildi ve yine fısıldadı. " Sakın vazgeçme! " Naruto şimdi Sasuke'nin yeniden mırıldanışını bekliyordu. Çabaların boşa çıkmasını istemiyordu; vazgeçmemeliydi.

Yürümeyi bıraktı Sasuke. Arkasına döndü ve çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Çok anlamsızdı bu. Burada durmak ona sadece acı yalnızlığı tattıracaktı. Başka açıklaması yoktu. Sonra birisi yolunu kesti. " Sakın vazgeçme! " Naruto bunu söyledikten sonra Hokage binasına doğru koşmaya başladı. Sasuke onu takip etmeye başladı. Binaya girdiklerinde tüm köy Sasuke'nin etrafını sardı yeniden. Hepsi de aynı şeyi söylüyorlardı; " Sen bu dünyadaki en güçlü insansın. " Naruto bu kalabalığın arasında değildi çok, çok geriden bakıyordu bu manzaraya ve gülümsüyordu. " Hayır, bu dünyada en güçlü olabilecek iki kişi var. Diğeri de, Naruto. "

Ve Sasuke'nin kirpikleri azıcık aralandı. İki göz kapağının arasından siyah gözleri görülüyordu biraz. Etrafa bir göz gezdirdi, ama çok bulanıktı görüşü. Sonra başında duran kişiyi tanımaya çalıştı. Sarı ve turuncu birbirine karışıyordu ona bakınca. Sarı ve turuncu renk ona doğru eğildi. Sonra bir de mavi eklendi. " Sasuke? " Bu kelime kafasında binlerce parçaya bölündü. Sasuke... Sasuke... Sasuke... Sasuke... Beyninde bir kaç defa yankı yaptı. Ağzını açıp konuşmaya mecali yoktu sanki. Gözlerini sola kaydırdı. Orada, ağacın altındaki şey ona pembe, dalgalanan bir bayrağı anımsatıyordu. Turuncu ve sarıyı yeniden duydu. " Sakura, uyandı. " Önce 'Sakura' sonra da 'uyandı' kelimesi yine binlerce defa yankılandı. Pembe bayrak hızla koşup Sasuke'nin yanına geldi. Bir dakika, bayraklar koşabilir miydi? Sonra biraz daha önüne baktı, şimdi de mavi mor bir odun vardı yerde. Odun kalktı. Hem de mavi renkli odun. Gülesi geldi ama gülemedi. Odun da yürüyerek yanına geldi. Tuhaf, hala rüya mı görüyordu acaba? Görüşü netleşmeye başlıyordu. Turuncu ve sarı renklerin saç ve kıyafet olduğunu fark etti. Mavi de bir çift göz, bir çift mavi göz; Naruto'nun gözlerine benziyorlardı. Pembe bayrak pembe saçlardı, pembe bir elbiseydi galiba. Ona doğru eğilince yosun yeşili de gördü Sasuke. Sakura'nın gözleri de bu renk değil miydi? Sonra oduna baktı. Mavi odunu çok fazla seçemedi. O da eğilince gri renk gördü, mavi ve mor da gördü. Bir şey uçuyordu havada, shiruken! Yakalamak istedi onu, sonra görüşü tamamen netleşti. Shiruken değildi o, yapraktı. Ne garip. Sonra üstünden ona
bakanların kim olduklarını gördü. Kulakları yankı yapıyordu hala.

" Sence bizi duyabiliyor mu? "
" Bilmiyorum. "

Naruto ona doğru eğildi. " Eğer bizi duyuyorsan göz kırp. " Sasuke bir defa gözlerini kırptı. Hinata gülümsedi. " Duyabiliyor. " Duyuyordu ama yankı yapıyordu. Bu yankı başını çok fena ağrıtmaya başladı. Çok acıyordu, beyni öldürüyordu onu. Gözlerini büyüdü ve dişlerini sıktı. Naruto hemen endişeli bir ifadeyle ona baktı. " Sorun nedir? "

13. BÖLÜMÜN SONU

Şuraya yeniden Efsanevi Sannin Hande yazmaktan daha güzel ne var =P

wuuuw uzun bi bölümdü sanki *-*

çok güzel bi bölümdü XD 6 yaşındaki sasuyu seviyorum

Hadi be 6 yaşındaki Sasu'yu seviyorum demiiş tüh <__< Ben de cevap yetiştirecektim ne güzel xD

Ben her yaşında seviyorum onu XD