| KuroshitsujiII serisinin yazarı Mari Okada ile röportajPart1 |
Yazar
Mesaj
<=SeReNiTy=>
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan
Konu: KuroshitsujiII serisinin yazarı Mari Okada ile röportajPart1
( Bunu ben çevirmedim .... Bir siteden buldum ve sizinle paylaşmak istedim . Kim çevirmişse eline sağlık . )
Bu röportajın, 11 ve 12. bölüm arasındaki haftada Otome 2'de yayınlandı.
Dergide Ono Daisuke (Sebastian) ve Sakurai Takahiro (Claude) ile yapılmış röportajlarda var. Umarım ki hepsini çevirebilirim.
-------
Mari Okada, yarattığı karakterlerin kalbi ve kompleks davranışlarını adeta bir sihirbaz gibi birleştirebilen çok başarılı bir yazar. Hikayeleri her zaman izleyenleri etkilemeyi başarmıştır. Peki bunu nasıl yapıyor?! O'nunla "Kuroshitsuji" deki gizli erotizmi ve tahmin edilemez son hakkında bir kaç soru sorduk.
Profil:
Mari Okada (岡田麿里)
Senaryo yazarı. "True Tears", "Toradora!" en çok bilinen işleri arasında. Ayrıca "Kuroshitsuji II" deki karakter şarkılarının söz yazarı(*). Önümüzdeki sene içerisinde Yutaka Yamamoto ve Hiroki Azuma ile "Fractale" gibi bir çok projede çalışacak.
(*: Sadece Sebastian'ın karakter şarkılarını yazmış. )
Claude nasıl hayata geçirildi?
- Orjinal bir hikaye olan "Kuroshitsuji II" için Claude ve Alois'de nasıl karar verdiniz?
Okada: Kahyaları birbirleri ile yüzleştirmeye karar verdiğimizde, ilk olarak Ciel ve Sebastian'ın yanında duracak karakterlerin nasıl olması gerektiğini düşündük. Şu bir gerçek ki, "kahyalar oldukça sadist" bunu değiştiremezdik ve birinci sezondaki ana düşman bir melek olduğundan dolayı, Sebastian'dan çok daha güçlü ve duygularını ikinci plana atacak bir kahyaya ihtiyacımız olduğunu düşündük. Claude böyle doğdu. Diğer bir taraftan , Ciel ile aynı şeyleri yaşamış fakat bunlarla başa çıkış şekli farklı bir karakter yaratmak istemem üzerine de Alois doğmuş oldu. "Kuroshitsuji" karakterleri oldukça dikkat çeken karakterler, bu yüzden Alois konusunda çok fazla endişelerim olmadı. Sonuçta kendisi oldukça ilgi çeken bir karakterdi fakat Claude, olabildiğince cool bir karakter yaratmış olsak bile eskilerle kıyaslandığında yinede yetersiz kalıyordu. Bu sorunu çözebilmek için çok uğraştık ve sonuç olarak Claude oldukça ilginç bir karaktere dönüştü ... (LOL)
-Oldukça ilginç bir karakter oldu gerçektende (LOL). Böyle olmasına ne zaman karar verdiniz?
Okada: "Gözlüklerini kullanım" şekline karar verdiğimizde. (LOL) Aslında herşey, Yana'nın yaptığı karakter çizimlerinde Claude'u gözlüklü olarak çizmesiyle başladı. Aslında benim, birinci bölümü yazmam gerekiyordu, burdan sonra diğer yazarlar sekizinci bölüme kadar yazacaklardı. Fakat daha ikiden yedinci bölüm arasındaki bölümler yazılmadan ben sekizinci bölümü hazırlamıştım bile. Sekizinci bölümdeki Claude'un içimde yaşadığını söyleyebilirim...... (LOL)
-Oldukça istekliydi (LOL)
Okada: Oldukça aç ve zalim bir adam. (LOL) Ama yinede yönetmen, Yana ve ekipte çalışan herkes bana Alois ve Claude için "istediğim şeyi" yapabileceğimi söyledi. Bu yüzden Alois ve Claude'un karakterleri tamamen benim istediğim şekilde gelişti. Fakat, ne olursa olsun hikayenin bir mangadan gelmesi, olayların istediğim şekilde ilerlemesine engeldi.
-Doğru, mangada asla aşılmaması gereken bir çizgi var.
Okada: Kesinlikle. Birinci sezonda Ciel ve Sebastian'ın ilişkisini "Kahya ve onun Efendisi" olarak yansıtmakta oldukça zorlandım. Normal bir animede kahyanın "sizi koruyacağım efendim!" olması gerekir, çünkü bu şekilde hikaye devam eder, fakat kuroshitsuji'de bu durum oldukça farklı, güzelliği de bu aslında. Bu yüzden de, birbirlerine güvensizlikleri ve aralarındaki gerginliği gösterirken oldukça zorlandım. Fakat bu sefer, Claude ve Alois ile, çok zıt karakterler yaratmak istedim, ve birden bire herşey kontrolden çıktı. (LOL) Aslında herşey "kumoshitsuji" ile başladı. (kumoshitsuji = örümcek kahya) Fakat ikiside birbirlerine muhtaçlar, bu yüzden bir süre sonra hangisinin örümcek, hangisinin kelebek olduğunu anlayamıyorsunuz. Bu kadar birbirine geçmiş bir ilişkiyi göz önüne sermenin çok erotik olabileceğini düşündüm.
-Sebastian ve Ciel'in ilişkilerinin tam tersi. Biraz "heteroseksüel ilişkiyi" çağırıştırıyor.
Okada: Evet, oldukça zarif bir şekilde. Sebastian ve Ciel sürekli olarak birbirlerini eleştiriyorlar. Eğer biri değerlerini kaybetmeye başlarsa, diğeri onu bu konuda hemen uyarıcak ya da eleştirecektir. Claude ve Alois içinde aynısı geçerli, fakat onlar bunu biraz romantik bir şekilde yaşıyorlar. Açık olmam gerekirse, Alois'in duygularını hep, bir bayanın duyguları ile bağdaştırmış olabilirim. "Seni üzüyor, ama yinede hala onunla birliktesin." gibi (LOL) Herkesin üzüleceği yakışıklı bir çocuk yaratmak istediğim. Hikayeyi yazarken de sürekli Alois'in en sonunda mutlu olabilmesini diledim.
"Sevgililerin çekişmesi", "Kuroshitsuji II" oldu
-Hikayede nasıl karar kıldınız?
Okada: Birinci sezonun sonundan devam etmesi gerekeceği için, Sebastian'ın yalan söylememesi gerekiyor fikri oldukça hoşuma gidiyordu. "Yalan söylemeyeceğim ama yalan söylemeden halletmeye çalışacağım" prensibi üzerinde çalışmak istedim, Böylece Ciel'in anılarını kaybetmesi ve ikinci bir intikam almasında fikirinde karar kılmış olduk. Ayrıca, Alois ve Claude konusunda ise istediğim şeyi yapabileceğimi söylediler ama Sebastian ve Ciel'in sonun ne olabileceği hakkında fikirleri Yana Toboso'dan aldım. Yani hikayeyi tamamen sonu düşünerek hazırladık.
-Sonun herkesi çok şaşırtacağını duydum....
Okada: Evet! (LOL) Sonu Yana'nın yazdığını da belirtirsem, son hakkında fikirlerini bizimle paylaştığında bu kadar korkunç bir şey yapmamıza izin verdiği için şaşırmıştım. Toboso gerçekten oldukça vasıflı biri. (LOL) Ayrıca bir önceki sezondaki konular oldukça genişti bu yüzden bu sefer konuyu biraz daraltmamız istendi. Bunun üzerine bizde konuyu biraz daha derinleştirerek "sevgi çatışmasına" dönüştürdük. (LOL) Aslında basit bir konuyu Kuroshitsuji'ye uyarladığımızda neler olabileceğini görmek istedik.
-Fakat, espirilerin yerleştirilişleri oldukça başarılı.
Okada: Bende aynı şeyi düşünüyorum, sanki başka biri yapmış gibi (LOL). "Kuroshitsuji" içerisinde yapılmaması gereken şeyler var, sadece Sebastian ve Ciel'in ilişkisinde değil ve biz de bunu izleyenin gözüne sokmak istemedik. En güzeli ise manganın bile çok gotik bir havada olsa bile yinede eğlendirebilmeyi başarabilmesi, bizde bunu orjinal hikayemizede aktarmak istedik. İkinci sezonun yönetmeni Ogura'nın bir komedi üstadı olduğunu söyleyebilirim. Senaryoyu yazarken,Ogura'nın bunları başarılı bir şekilde Kuroshitsuji'ye uyarlayabileceğini düşünerek, birinci sezondaki gibi şiddet unsuru yerine duygusallığın üstünde durdum.
-Bence oldukça başarılıydı. Grell ve Sebastian'n üçüncü bölümdeki karşılaşmaları da oldukça komikti.
Okada: Grell konusunda, ikinci müzikali yazarken çok önemli bir şey öğrendim. (The Most Beautiful DEATH in the World - Bin Ruh ve Ölen Shinigami) Grell sadece, transeksüel bir karakter değil, ayrıca oldukça akıl hastası biri, ikinci sezonda bu yanını göstermek istedim.. Ama müzikalde gördüm ki, ne zaman ortaya çıksa, oldukça göze batıyor. Bu yüzden de karanlık tarafını gelecekte gösterilmek üzere bir köşeye koydum ve özgürce parıldamasına izin verdim. (LOL)
-Bir müzikal için ilk senaryo yazışınız mıydı?
Okada: Evet. Konu konusunda beni özgür bıraktılar. Bende ne izlemek istiyorsam onu yaptım. Bu yüzden de Shinigami Dağılım Depratmanı'nı görmenin değişik olabileceğini düşündüm.
-Peki Müzikalin son halini gördüğünüzde neler hissettiniz?
Okada: Hepsi oldukça yakışıklı erkeklerdi. (LOL) Üç boyutlu (3D) yakışıklı erkeklerle aram çok iyi değildir. Ama kostümlerini giydiklerinde hepsi gözümde 2.5D ye dönüştüler. (3D -> 2.5D 8D) O zamana kadar oyuncularla konuşma problemim olmamıştı ama birden bire "artık onlarla konuşamıyorum!" diye düşündüm ve provaları uzaktan takip ettim. (LOL) Ayrıca, kuroshitsuji'nin yönetmenleri hep erkekti, ama müzikalda Sakurako Fukuyama'san oldu ve sahneleri bir kadının gözünden görmek oldukça ilginçti. Açılış sahnesinde satranç tahtası mesela.
-Oldukça şık ve zarifti, ama Kuroshitsuji'nin havasını da taşıyordu.
Okada: Evet, bence "Kuroshitsuji"nin kendine has bir havası var. Karakterlerin birbirleri ile olan ilişkileri ise bunun en büyük nedeni.
Boş bırakılan noktalar, gizli erotizm
-Bu hava Animede de var, ama bunun dışında, biraz gizli erotizm olduğunu da hissediyorum.
Okada: Birinci sezonda Sebastian'ın kolunun koptuğu bir sahne vardı. Bunu antlaşmanın geçerliğinin bitmesi için özellikle yapmıştım, ama.... aynı zamanda sanırım bu sahneye oldukça duygu da yüklemiştim.
-"Gözlerin" çok önemli olduğunu belirten birkaç sahne var. Alois'in Hanna'nın gözüne yaptığı gibi.
Okada: Gözler ve vücudun kopan diğer parçalarının asıl nedeni sanırım Battaille ve Tanizaki'nin Shunkinshō'sundan etkilenmemden kaynaklanıyor. Ayrıca Riko Murakami-san'a göre -Kuroshitsuji için tarihi araştırmaları yapan kişi - Victoria Döneminde yaşayan hizmetçilerin sahiplerinin gözlerine bakmalarına izinleri yokmuş. Bende bunu yansıtmak istedim. Tabiki bunu birinci sezonda Bard ve Finny için yapamazdım. (LOL) Alois, Hanna'ya işkence yapıyor çünkü ondan korkuyor. Alois, küçük kardeşi dışında hiç kimse tarafından sevilmedi, bu yüzden Hanna'nn sevgisi ona oldukça korkutucu geliyor. Bilmediğin birşeyi anlayamazsın. Örnek vermek gerekirse, saldıran her zaman saldırılandan daha avantajlıdır. (LOL)
(George Bataille bir Fransız yazar/filozof. Okada'nın bahsettiği hikaye ise "Gözün hikayesi" ki bundan Otome'de başka bir röpartajda daha ayrıntılı bahsediyor.
Junichirō Tanizaki ise oldukça ünlü bir japon yazar. Shunkinshō ise "Shunkin'in Portesi" olarak çevirebilir. Oldukça şımarık bir kızın hizmetçisi olan bir çocuğun hikayesi. Okada'nın bundan bahsetmesinin nedeni ise büyük bir ihtimalle hikayenin sonunda çocuğun kendi gözünü oymasından kaynaklanıyor olabilir)
-Anladım. Ayrıca Hanna'yı herkes oldukça seksi buluyor.
Okada: Hanna'nın karakterini bende oldukça seviyorum. Görsel olarakta çok güzel. Koyu ten, açık renk saçlar ve çarpıcı. (LOL) Bence, birinci sezondaki erotizmi anlamak oldukça kolaydı ama ikinci sezonda bu kadar açık yapmamaya karar verdim. Murakami-san ile birinci sezondan beri bir çok sergiye gidiyoruz. Mukarami-san oldukça ciddi biri, ama galiba gizli erotizm konusunda çok hassas. (LOL) Bu yüzden ne zaman ikinci sezon hakkında "senaryoda bu kısmı anlamadım" diye soru soranları hep Mukarami-san'a yönlendiriyordum. (LOL)
-"Kuroshitsuji II" her izleyişimde bana "acaba bu sahne tam olarak neydi?" diye düşünmeme neden oluyor. Bir çok sahneyi izleyicinin hayal gücüne bırakmışsınız.
Okada: İzleyenlerin bunu fark etmesi beni çok mutlu ediyor. Boşluk bırakmayı çok seviyorum, ama bana sürekli bunun artık popüler olmadığını söyleyip duruyorlar. Bu yüzden "Kuroshitsuji II" de bu konuda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Kadın idolleri seviyorum, ama kadın idoller asla ön plana çıkarılmıyorlar bende bunu kullanmak istedim. Ayrıca artık günümüzdeki idollerin bütün yönlerini bilebiliyoruz. İtiraf ediyorum ki gerçek kişiliklerini görebilmek oldukça güzel, ve bu artık kabulen bir gerçek. Morning Muse'u ve AKB'i de seviyorum. Ama içimden sürekli olarak "Bu kız hiç tualete gitmiyor mu?" diye düşünüyorum. (LOL)
-Yani boşlukları özellikle bırakıyorsunuz.
Son bölüm, ilişkilerindeki ileriye adılan atım
-Pekala, lütfen hayranlar için hikayenin düğüm noktası hakkında birşeyler söyleyebilir misiniz?
Okada: Sonuçta "Kuroshitsuji" Sebastian ve Ciel'in hikayesi, ve bu artık hiç bir zaman değişemeyecek. İkinci sezon, Claude ve Alois gibi hatırlanacak karakterleri olan orjinal bir hikaye ama sonuçta yinede Sebastian ve Ciel'in hikayesi. Ve sonda bir sonraki aşamaya ilişkilerinden hiçbirşey kaybetmeden geçecekler, ya da nasıl söylesem... Sanırım asla görebileceğinizi düşünmediğiniz o "resmi" göreceksiniz.
-Oldukça ilginç şeyler olacak gibi!
Okada: İtiraf etmeliyim ki Ciel'e işkence yapmaktan zevk alıyorum. Ona su altında bile işkence yaptırdım (LOL). Ciel'e bu tarz şeyler yaşatmaktan oldukça zevk alıyorum. İkinci sezon aslında onu ne kadar sevdiğimi görmemi sağladı. (LOL) Bu yüzden lütfen, küçük Ciel'den sonuna kadar gözünüzü ayırmayın.
( Part 2 si de var
)
Bu röportajın, 11 ve 12. bölüm arasındaki haftada Otome 2'de yayınlandı.
Dergide Ono Daisuke (Sebastian) ve Sakurai Takahiro (Claude) ile yapılmış röportajlarda var. Umarım ki hepsini çevirebilirim.
-------
Mari Okada, yarattığı karakterlerin kalbi ve kompleks davranışlarını adeta bir sihirbaz gibi birleştirebilen çok başarılı bir yazar. Hikayeleri her zaman izleyenleri etkilemeyi başarmıştır. Peki bunu nasıl yapıyor?! O'nunla "Kuroshitsuji" deki gizli erotizmi ve tahmin edilemez son hakkında bir kaç soru sorduk.
Profil:
Mari Okada (岡田麿里)
Senaryo yazarı. "True Tears", "Toradora!" en çok bilinen işleri arasında. Ayrıca "Kuroshitsuji II" deki karakter şarkılarının söz yazarı(*). Önümüzdeki sene içerisinde Yutaka Yamamoto ve Hiroki Azuma ile "Fractale" gibi bir çok projede çalışacak.
(*: Sadece Sebastian'ın karakter şarkılarını yazmış. )
Claude nasıl hayata geçirildi?
- Orjinal bir hikaye olan "Kuroshitsuji II" için Claude ve Alois'de nasıl karar verdiniz?
Okada: Kahyaları birbirleri ile yüzleştirmeye karar verdiğimizde, ilk olarak Ciel ve Sebastian'ın yanında duracak karakterlerin nasıl olması gerektiğini düşündük. Şu bir gerçek ki, "kahyalar oldukça sadist" bunu değiştiremezdik ve birinci sezondaki ana düşman bir melek olduğundan dolayı, Sebastian'dan çok daha güçlü ve duygularını ikinci plana atacak bir kahyaya ihtiyacımız olduğunu düşündük. Claude böyle doğdu. Diğer bir taraftan , Ciel ile aynı şeyleri yaşamış fakat bunlarla başa çıkış şekli farklı bir karakter yaratmak istemem üzerine de Alois doğmuş oldu. "Kuroshitsuji" karakterleri oldukça dikkat çeken karakterler, bu yüzden Alois konusunda çok fazla endişelerim olmadı. Sonuçta kendisi oldukça ilgi çeken bir karakterdi fakat Claude, olabildiğince cool bir karakter yaratmış olsak bile eskilerle kıyaslandığında yinede yetersiz kalıyordu. Bu sorunu çözebilmek için çok uğraştık ve sonuç olarak Claude oldukça ilginç bir karaktere dönüştü ... (LOL)
-Oldukça ilginç bir karakter oldu gerçektende (LOL). Böyle olmasına ne zaman karar verdiniz?
Okada: "Gözlüklerini kullanım" şekline karar verdiğimizde. (LOL) Aslında herşey, Yana'nın yaptığı karakter çizimlerinde Claude'u gözlüklü olarak çizmesiyle başladı. Aslında benim, birinci bölümü yazmam gerekiyordu, burdan sonra diğer yazarlar sekizinci bölüme kadar yazacaklardı. Fakat daha ikiden yedinci bölüm arasındaki bölümler yazılmadan ben sekizinci bölümü hazırlamıştım bile. Sekizinci bölümdeki Claude'un içimde yaşadığını söyleyebilirim...... (LOL)
-Oldukça istekliydi (LOL)
Okada: Oldukça aç ve zalim bir adam. (LOL) Ama yinede yönetmen, Yana ve ekipte çalışan herkes bana Alois ve Claude için "istediğim şeyi" yapabileceğimi söyledi. Bu yüzden Alois ve Claude'un karakterleri tamamen benim istediğim şekilde gelişti. Fakat, ne olursa olsun hikayenin bir mangadan gelmesi, olayların istediğim şekilde ilerlemesine engeldi.
-Doğru, mangada asla aşılmaması gereken bir çizgi var.
Okada: Kesinlikle. Birinci sezonda Ciel ve Sebastian'ın ilişkisini "Kahya ve onun Efendisi" olarak yansıtmakta oldukça zorlandım. Normal bir animede kahyanın "sizi koruyacağım efendim!" olması gerekir, çünkü bu şekilde hikaye devam eder, fakat kuroshitsuji'de bu durum oldukça farklı, güzelliği de bu aslında. Bu yüzden de, birbirlerine güvensizlikleri ve aralarındaki gerginliği gösterirken oldukça zorlandım. Fakat bu sefer, Claude ve Alois ile, çok zıt karakterler yaratmak istedim, ve birden bire herşey kontrolden çıktı. (LOL) Aslında herşey "kumoshitsuji" ile başladı. (kumoshitsuji = örümcek kahya) Fakat ikiside birbirlerine muhtaçlar, bu yüzden bir süre sonra hangisinin örümcek, hangisinin kelebek olduğunu anlayamıyorsunuz. Bu kadar birbirine geçmiş bir ilişkiyi göz önüne sermenin çok erotik olabileceğini düşündüm.
-Sebastian ve Ciel'in ilişkilerinin tam tersi. Biraz "heteroseksüel ilişkiyi" çağırıştırıyor.
Okada: Evet, oldukça zarif bir şekilde. Sebastian ve Ciel sürekli olarak birbirlerini eleştiriyorlar. Eğer biri değerlerini kaybetmeye başlarsa, diğeri onu bu konuda hemen uyarıcak ya da eleştirecektir. Claude ve Alois içinde aynısı geçerli, fakat onlar bunu biraz romantik bir şekilde yaşıyorlar. Açık olmam gerekirse, Alois'in duygularını hep, bir bayanın duyguları ile bağdaştırmış olabilirim. "Seni üzüyor, ama yinede hala onunla birliktesin." gibi (LOL) Herkesin üzüleceği yakışıklı bir çocuk yaratmak istediğim. Hikayeyi yazarken de sürekli Alois'in en sonunda mutlu olabilmesini diledim.
"Sevgililerin çekişmesi", "Kuroshitsuji II" oldu
-Hikayede nasıl karar kıldınız?
Okada: Birinci sezonun sonundan devam etmesi gerekeceği için, Sebastian'ın yalan söylememesi gerekiyor fikri oldukça hoşuma gidiyordu. "Yalan söylemeyeceğim ama yalan söylemeden halletmeye çalışacağım" prensibi üzerinde çalışmak istedim, Böylece Ciel'in anılarını kaybetmesi ve ikinci bir intikam almasında fikirinde karar kılmış olduk. Ayrıca, Alois ve Claude konusunda ise istediğim şeyi yapabileceğimi söylediler ama Sebastian ve Ciel'in sonun ne olabileceği hakkında fikirleri Yana Toboso'dan aldım. Yani hikayeyi tamamen sonu düşünerek hazırladık.
-Sonun herkesi çok şaşırtacağını duydum....
Okada: Evet! (LOL) Sonu Yana'nın yazdığını da belirtirsem, son hakkında fikirlerini bizimle paylaştığında bu kadar korkunç bir şey yapmamıza izin verdiği için şaşırmıştım. Toboso gerçekten oldukça vasıflı biri. (LOL) Ayrıca bir önceki sezondaki konular oldukça genişti bu yüzden bu sefer konuyu biraz daraltmamız istendi. Bunun üzerine bizde konuyu biraz daha derinleştirerek "sevgi çatışmasına" dönüştürdük. (LOL) Aslında basit bir konuyu Kuroshitsuji'ye uyarladığımızda neler olabileceğini görmek istedik.
-Fakat, espirilerin yerleştirilişleri oldukça başarılı.
Okada: Bende aynı şeyi düşünüyorum, sanki başka biri yapmış gibi (LOL). "Kuroshitsuji" içerisinde yapılmaması gereken şeyler var, sadece Sebastian ve Ciel'in ilişkisinde değil ve biz de bunu izleyenin gözüne sokmak istemedik. En güzeli ise manganın bile çok gotik bir havada olsa bile yinede eğlendirebilmeyi başarabilmesi, bizde bunu orjinal hikayemizede aktarmak istedik. İkinci sezonun yönetmeni Ogura'nın bir komedi üstadı olduğunu söyleyebilirim. Senaryoyu yazarken,Ogura'nın bunları başarılı bir şekilde Kuroshitsuji'ye uyarlayabileceğini düşünerek, birinci sezondaki gibi şiddet unsuru yerine duygusallığın üstünde durdum.
-Bence oldukça başarılıydı. Grell ve Sebastian'n üçüncü bölümdeki karşılaşmaları da oldukça komikti.
Okada: Grell konusunda, ikinci müzikali yazarken çok önemli bir şey öğrendim. (The Most Beautiful DEATH in the World - Bin Ruh ve Ölen Shinigami) Grell sadece, transeksüel bir karakter değil, ayrıca oldukça akıl hastası biri, ikinci sezonda bu yanını göstermek istedim.. Ama müzikalde gördüm ki, ne zaman ortaya çıksa, oldukça göze batıyor. Bu yüzden de karanlık tarafını gelecekte gösterilmek üzere bir köşeye koydum ve özgürce parıldamasına izin verdim. (LOL)
-Bir müzikal için ilk senaryo yazışınız mıydı?
Okada: Evet. Konu konusunda beni özgür bıraktılar. Bende ne izlemek istiyorsam onu yaptım. Bu yüzden de Shinigami Dağılım Depratmanı'nı görmenin değişik olabileceğini düşündüm.
-Peki Müzikalin son halini gördüğünüzde neler hissettiniz?
Okada: Hepsi oldukça yakışıklı erkeklerdi. (LOL) Üç boyutlu (3D) yakışıklı erkeklerle aram çok iyi değildir. Ama kostümlerini giydiklerinde hepsi gözümde 2.5D ye dönüştüler. (3D -> 2.5D 8D) O zamana kadar oyuncularla konuşma problemim olmamıştı ama birden bire "artık onlarla konuşamıyorum!" diye düşündüm ve provaları uzaktan takip ettim. (LOL) Ayrıca, kuroshitsuji'nin yönetmenleri hep erkekti, ama müzikalda Sakurako Fukuyama'san oldu ve sahneleri bir kadının gözünden görmek oldukça ilginçti. Açılış sahnesinde satranç tahtası mesela.
-Oldukça şık ve zarifti, ama Kuroshitsuji'nin havasını da taşıyordu.
Okada: Evet, bence "Kuroshitsuji"nin kendine has bir havası var. Karakterlerin birbirleri ile olan ilişkileri ise bunun en büyük nedeni.
Boş bırakılan noktalar, gizli erotizm
-Bu hava Animede de var, ama bunun dışında, biraz gizli erotizm olduğunu da hissediyorum.
Okada: Birinci sezonda Sebastian'ın kolunun koptuğu bir sahne vardı. Bunu antlaşmanın geçerliğinin bitmesi için özellikle yapmıştım, ama.... aynı zamanda sanırım bu sahneye oldukça duygu da yüklemiştim.
-"Gözlerin" çok önemli olduğunu belirten birkaç sahne var. Alois'in Hanna'nın gözüne yaptığı gibi.
Okada: Gözler ve vücudun kopan diğer parçalarının asıl nedeni sanırım Battaille ve Tanizaki'nin Shunkinshō'sundan etkilenmemden kaynaklanıyor. Ayrıca Riko Murakami-san'a göre -Kuroshitsuji için tarihi araştırmaları yapan kişi - Victoria Döneminde yaşayan hizmetçilerin sahiplerinin gözlerine bakmalarına izinleri yokmuş. Bende bunu yansıtmak istedim. Tabiki bunu birinci sezonda Bard ve Finny için yapamazdım. (LOL) Alois, Hanna'ya işkence yapıyor çünkü ondan korkuyor. Alois, küçük kardeşi dışında hiç kimse tarafından sevilmedi, bu yüzden Hanna'nn sevgisi ona oldukça korkutucu geliyor. Bilmediğin birşeyi anlayamazsın. Örnek vermek gerekirse, saldıran her zaman saldırılandan daha avantajlıdır. (LOL)
(George Bataille bir Fransız yazar/filozof. Okada'nın bahsettiği hikaye ise "Gözün hikayesi" ki bundan Otome'de başka bir röpartajda daha ayrıntılı bahsediyor.
Junichirō Tanizaki ise oldukça ünlü bir japon yazar. Shunkinshō ise "Shunkin'in Portesi" olarak çevirebilir. Oldukça şımarık bir kızın hizmetçisi olan bir çocuğun hikayesi. Okada'nın bundan bahsetmesinin nedeni ise büyük bir ihtimalle hikayenin sonunda çocuğun kendi gözünü oymasından kaynaklanıyor olabilir)
-Anladım. Ayrıca Hanna'yı herkes oldukça seksi buluyor.
Okada: Hanna'nın karakterini bende oldukça seviyorum. Görsel olarakta çok güzel. Koyu ten, açık renk saçlar ve çarpıcı. (LOL) Bence, birinci sezondaki erotizmi anlamak oldukça kolaydı ama ikinci sezonda bu kadar açık yapmamaya karar verdim. Murakami-san ile birinci sezondan beri bir çok sergiye gidiyoruz. Mukarami-san oldukça ciddi biri, ama galiba gizli erotizm konusunda çok hassas. (LOL) Bu yüzden ne zaman ikinci sezon hakkında "senaryoda bu kısmı anlamadım" diye soru soranları hep Mukarami-san'a yönlendiriyordum. (LOL)
-"Kuroshitsuji II" her izleyişimde bana "acaba bu sahne tam olarak neydi?" diye düşünmeme neden oluyor. Bir çok sahneyi izleyicinin hayal gücüne bırakmışsınız.
Okada: İzleyenlerin bunu fark etmesi beni çok mutlu ediyor. Boşluk bırakmayı çok seviyorum, ama bana sürekli bunun artık popüler olmadığını söyleyip duruyorlar. Bu yüzden "Kuroshitsuji II" de bu konuda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Kadın idolleri seviyorum, ama kadın idoller asla ön plana çıkarılmıyorlar bende bunu kullanmak istedim. Ayrıca artık günümüzdeki idollerin bütün yönlerini bilebiliyoruz. İtiraf ediyorum ki gerçek kişiliklerini görebilmek oldukça güzel, ve bu artık kabulen bir gerçek. Morning Muse'u ve AKB'i de seviyorum. Ama içimden sürekli olarak "Bu kız hiç tualete gitmiyor mu?" diye düşünüyorum. (LOL)
-Yani boşlukları özellikle bırakıyorsunuz.
Son bölüm, ilişkilerindeki ileriye adılan atım
-Pekala, lütfen hayranlar için hikayenin düğüm noktası hakkında birşeyler söyleyebilir misiniz?
Okada: Sonuçta "Kuroshitsuji" Sebastian ve Ciel'in hikayesi, ve bu artık hiç bir zaman değişemeyecek. İkinci sezon, Claude ve Alois gibi hatırlanacak karakterleri olan orjinal bir hikaye ama sonuçta yinede Sebastian ve Ciel'in hikayesi. Ve sonda bir sonraki aşamaya ilişkilerinden hiçbirşey kaybetmeden geçecekler, ya da nasıl söylesem... Sanırım asla görebileceğinizi düşünmediğiniz o "resmi" göreceksiniz.
-Oldukça ilginç şeyler olacak gibi!
Okada: İtiraf etmeliyim ki Ciel'e işkence yapmaktan zevk alıyorum. Ona su altında bile işkence yaptırdım (LOL). Ciel'e bu tarz şeyler yaşatmaktan oldukça zevk alıyorum. İkinci sezon aslında onu ne kadar sevdiğimi görmemi sağladı. (LOL) Bu yüzden lütfen, küçük Ciel'den sonuna kadar gözünüzü ayırmayın.
( Part 2 si de var
)
Uploaded with ImageShack.us
12 Hzr 2011 18:51
sailor usagi
Anime Fan
Anime Fan
Konu: Yanıt: KuroshitsujiII serisinin yazarı Mari Okada ile röport
bu animeye hiic bakmadim ama röpörtaj iyi olmus paylasim icin saol
22 Hzr 2011 19:21
  |
|
| 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 2 mesaj ] |
| Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |