| SAILOR MOON: ROAD TO SENSHI |
Yazar
Mesaj
Master of Fists
Yeni Üye
Yeni Üye
Konu: SAILOR MOON: ROAD TO SENSHI
BÖLÜM 1: HERŞEYİN BAŞLADIĞI YER
Tokyo.2000 li yılların başıydı. Herşey bittiğinde Dünya artık daha huzurlu ve insanların barış içinde yaşayacağı bir gezegen haline gelmişti. Hayat normale dönmüş, gezegeni kaostan kurtaran kızlarımız ise rutinlerine kaldıkları yerden devam etmişlerdi. Ama yine de ters giden birşeyler vardı. Kaos u evrene geri gönderen kızlar daha büyüğünün evrende oluşup dünyaya geri gelebilme ihtimalini hiç düşünmüşler miydi? Bütün bunlardan önce kızlar okullarını bitirmişler kariyerlerine adım atmışlardı. Usagi ile Mamoru nun düğünleri olmuş diğer kızlar da hala yalnız başlarına yaşıyorlardı. Sadece Rei’nin Youchiro ile araları çok iyiydi bunun dışında herkes kendi işindeydi. Ami artık doktor olmuş hastanede , Makoto aşçı olup kendi dükkanını açmış , Minako ise çok sevdiği müziğini geliştirip sanatçı olmuştu. Günlerden bir cumartesi günü toplanan kızlar herşeyleri hakkında konuşuyorlardı. Ta ki bir ışık huzmesinin kuleye doğru yaklaştığını görene kadar. Apar topar hemen oturdukları yerden fırlayıp kuleye doğru giden kızlar kuleye birşeyin çarptığını görmüşlerdi. Diğer yandan Haruka ve diğer kızların da kuleye geldiklerini görmüşlerdi. Hızla yukarı koşan kızları Haruka Makoto Michiru ve Minako liderliğinde çıkıyorlardı. Oraya vardıklarında etraftaki insanların çığlık çığlığa olduklarını görmüşlerdi. Birduman vardı etrafta ve içinden bir şey ayağa kalkmaya çalışıyor gibiydi. Bütünkızlar dönüşüm kalemlerini çıkarmışlardı her an dönüşmeye hazırlardı fakat oduman içerisinden bir insan elinin yardım istercesine uzandığını gören kızlarhemen geri adım atıp oraya doğru yönelmişlerdi. Oraya en yakın isim Minako’ydu.Yavaşça yaklaşan Minako, elini uzatan kişinin elini tutacakken üzerine yığılması ile yere düşmüştü. Kızıl saçları olan uzun boylu atletik vücutlu ve bir savaşçı gibi giyinen bu genci çevirip dizine yatırmıştı. Çocuk yavaşça gözlerini açtı ve ilk dediği kelime “geldim mi?” olmuştu. Minako ise tebessüm ederek evine hoş geldin diyerek çocuğa cevap vermişti. Çocuk baygındı ve hemen onu Reilerin tapınağına taşımaya karar verdiler. Haruka ona şöyle bir bakarak“bu çocuk her kimin nesi ise tehlikeli olabilir dikkatli olmalıyız.” demişti.Diğerleri ise bir şey olmadan ön yargılı olmamaları gerektiği konusunda hemfikirdi. Büyük ateşin başına yatırdıkları çocuğun başına onu ilk gören kişi olan Minako’yu gözcü olarak koymuşlardı. Biraz geçtikten sonra Rei, Minako’nun yanına gelir ve ona “etkileyici birisi sanırım başından bir saniye bile ayrılmadın.”dedi. Minako ise ona “gözleri çok etkileyici idi Rei sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi hissettim.” Dedi. Daha sonra Rei gidince yalnız kalan Minako çocuğa yaklaşarak “kimsin bilmiyorum ama bir bakışınla beni etkilemeyi başardın artık uyan ve kim olduğunu söyle bana gizemli savaşçı.” Diyerek onu alnından öptü. Tam bu sırada öpücüğün sayesinde çocuğun etrafında bir ışık belirdi ve bir anda kendine gelmeye başladı. Kendi kendine sayıklıyordu. Minako yanına yaklaştı ne dediğini duymak için ve duyduğu şey “hikari nolur anneme ve kardeşime iyi bak. Hikari lütfen.”di. Aklında acaba bu sayıkladığı kişinin sevgilisi veya eşi olabileceği sorusu gelmişti ama bu onu ilgilendirmezdi diye boşverdi. Sonra kendine gelen genç yattığı yerden kalkarak oturur duruma geld ietrafına baktı şöyle bir ve “nerdeyim ben?”dedi. Oturduğu yerde uyuklayan Minako ise çocuğun sesini duyarak irkilmiş ve kendine gelmişti. Çocuğa bakarak“demek kendine geldin gizemli savaşçı. Eğer bir sorunun yoksa bana kendini tanıtır mısın?”dedi. Çocuk biraz şaşkın halde “Kai”diyebildi sadece. Minako da“demek adın Kai peki bir soyadın yok mu?”diyerek cevap vermişti. Kai biraz daha afalladı ve “Suzuke”dedi bu sefer de. Minako sıkılmış olacak ki Kai’ye “seninde ağzından lafı cımbızla alacağız galiba off ya”diyerek isyan etmişti bir bakıma. Kai’de Minako’ya dönüp “peki ya sen kimsin bana kendini tanıtmadın”dedive güldü. Minako’nun yanakları kızarmıştı ve heyecanlı bir ses tonu ile “benim adım Minako Aino, sevgili Kai”demişti. Tam bu sırada diğer kızlar içeri girmiş ve sohbeti izliyordu. Rei atılarak “Allah muhabbetinizi arttırsın Minako bu ne samimiyet?”diyerek Minako’yu domates gibi kızartmıştı. Bütün bunları fırsat bilip ayaklanan Kai tam da gitmeye hazırlanırken kızlar önünü keser ve içlerinden Haruka “hayırdır nereye böyle daha tanışmadık bile”diyerek biraz sert çıkışmıştı. Kai ise “halletmem gereken bir görevim var ve bunu yapmak için zaman kaybına lüzum yok zaten düşüşte hesap hatam yüzünden yanlış yere indim ve gideceğim yeri bilmiyorum”diyerek üzerine yürüdü Haruka’nın. Kai’yi iten Haruka tam da birbirine girecekken kızlar ayırmıştı. Usagi öne çıkarak.
USAGİ:Nereye gideceksin?
KAI:Asabu- Juuban adlı bir yere, Usagi Tsukino’yu bulmam gerek.
KIZLARHEP BİRDEN: NEEE? USAGİ TSUKINO MUU?
USAGİ:Onu bulmana gerek yok çünkü o benim.
KAİ:Nasıl? Efsanevi savaşçı Ay prensesi Usagi Tsukino sen misin?
Bütün kızlar şoka girmişti. Çünkü herkesten sır gibi saklanan gizli kimlik açığa çıkmıştı ve bu gizemli çocuk Kai’nin kim olduğunu kimse bilmiyordu. Haruka ani bir hamle ile Kai’nin yakasına yapışıp “bana bak evlat! Ya kim olduğunu şimdi söylersin yada burda benim dayağımı yersin!”diyerek çok sert bir şekilde çıkışmıştı. Kai sinirlenmeye başlamıştı ve alnında bir işaret belirmeye başlamıştı. Ami hemen bu işaretin ne olduğunu öğrenmek için bilgisayarını çıkardı. Tam bulacaktı ki Kai kendini kolayca Haruka’dan kurtarıp geriye atmıştı ki.
KAI:İşte bu efsanevi gezegen savaşçıları bir arada sizleri buldum sonunda!
HARUKA:Herşeyimizi nasıl olur da biliyorsun kimsin sen?
MİNAKO:Evet Kai kimsin sen?
Herke sşaşkınlıkla Kai’ye bakar , tam da herşeyi açıklayacakken ön bahçeden bir patlama sesi gelmişti. Kai içinden “lanet olsun! Yoksa beni buldular mı?”diyerek çok büyük bir hızla bahçeye gider kızların yanından geçerken şaşkın bakışlara maruz kalır. Rei, Kai’ye bakarak “bu çocukta gerçekten birşeyler var ama ne bilmiyorum enerjisi çok yüksek”demekle yetinmişti. Bahçeye geldiklerinde ise çok garip bir yaratığın Kai ile olan savaşını izlemekle yetiniyorlardı. Usagi’nin hadi kızlar çağrısına bile sessiz kalmışlardı çünkü Kai, bir gezegen savaşçısı gibi dövüşüyordu. Son hamlesini de yapan Kai,canavarın işini bitirip kızlara bir işaret yaparak gitmişti. Kızlar kendilerine bakıyor ve Kai’nin kim olduğu konusunda düşünmeye başlıyorlardı. Özellikle de Minako,Usagi ve Haruka..
Tokyo.2000 li yılların başıydı. Herşey bittiğinde Dünya artık daha huzurlu ve insanların barış içinde yaşayacağı bir gezegen haline gelmişti. Hayat normale dönmüş, gezegeni kaostan kurtaran kızlarımız ise rutinlerine kaldıkları yerden devam etmişlerdi. Ama yine de ters giden birşeyler vardı. Kaos u evrene geri gönderen kızlar daha büyüğünün evrende oluşup dünyaya geri gelebilme ihtimalini hiç düşünmüşler miydi? Bütün bunlardan önce kızlar okullarını bitirmişler kariyerlerine adım atmışlardı. Usagi ile Mamoru nun düğünleri olmuş diğer kızlar da hala yalnız başlarına yaşıyorlardı. Sadece Rei’nin Youchiro ile araları çok iyiydi bunun dışında herkes kendi işindeydi. Ami artık doktor olmuş hastanede , Makoto aşçı olup kendi dükkanını açmış , Minako ise çok sevdiği müziğini geliştirip sanatçı olmuştu. Günlerden bir cumartesi günü toplanan kızlar herşeyleri hakkında konuşuyorlardı. Ta ki bir ışık huzmesinin kuleye doğru yaklaştığını görene kadar. Apar topar hemen oturdukları yerden fırlayıp kuleye doğru giden kızlar kuleye birşeyin çarptığını görmüşlerdi. Diğer yandan Haruka ve diğer kızların da kuleye geldiklerini görmüşlerdi. Hızla yukarı koşan kızları Haruka Makoto Michiru ve Minako liderliğinde çıkıyorlardı. Oraya vardıklarında etraftaki insanların çığlık çığlığa olduklarını görmüşlerdi. Birduman vardı etrafta ve içinden bir şey ayağa kalkmaya çalışıyor gibiydi. Bütünkızlar dönüşüm kalemlerini çıkarmışlardı her an dönüşmeye hazırlardı fakat oduman içerisinden bir insan elinin yardım istercesine uzandığını gören kızlarhemen geri adım atıp oraya doğru yönelmişlerdi. Oraya en yakın isim Minako’ydu.Yavaşça yaklaşan Minako, elini uzatan kişinin elini tutacakken üzerine yığılması ile yere düşmüştü. Kızıl saçları olan uzun boylu atletik vücutlu ve bir savaşçı gibi giyinen bu genci çevirip dizine yatırmıştı. Çocuk yavaşça gözlerini açtı ve ilk dediği kelime “geldim mi?” olmuştu. Minako ise tebessüm ederek evine hoş geldin diyerek çocuğa cevap vermişti. Çocuk baygındı ve hemen onu Reilerin tapınağına taşımaya karar verdiler. Haruka ona şöyle bir bakarak“bu çocuk her kimin nesi ise tehlikeli olabilir dikkatli olmalıyız.” demişti.Diğerleri ise bir şey olmadan ön yargılı olmamaları gerektiği konusunda hemfikirdi. Büyük ateşin başına yatırdıkları çocuğun başına onu ilk gören kişi olan Minako’yu gözcü olarak koymuşlardı. Biraz geçtikten sonra Rei, Minako’nun yanına gelir ve ona “etkileyici birisi sanırım başından bir saniye bile ayrılmadın.”dedi. Minako ise ona “gözleri çok etkileyici idi Rei sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi hissettim.” Dedi. Daha sonra Rei gidince yalnız kalan Minako çocuğa yaklaşarak “kimsin bilmiyorum ama bir bakışınla beni etkilemeyi başardın artık uyan ve kim olduğunu söyle bana gizemli savaşçı.” Diyerek onu alnından öptü. Tam bu sırada öpücüğün sayesinde çocuğun etrafında bir ışık belirdi ve bir anda kendine gelmeye başladı. Kendi kendine sayıklıyordu. Minako yanına yaklaştı ne dediğini duymak için ve duyduğu şey “hikari nolur anneme ve kardeşime iyi bak. Hikari lütfen.”di. Aklında acaba bu sayıkladığı kişinin sevgilisi veya eşi olabileceği sorusu gelmişti ama bu onu ilgilendirmezdi diye boşverdi. Sonra kendine gelen genç yattığı yerden kalkarak oturur duruma geld ietrafına baktı şöyle bir ve “nerdeyim ben?”dedi. Oturduğu yerde uyuklayan Minako ise çocuğun sesini duyarak irkilmiş ve kendine gelmişti. Çocuğa bakarak“demek kendine geldin gizemli savaşçı. Eğer bir sorunun yoksa bana kendini tanıtır mısın?”dedi. Çocuk biraz şaşkın halde “Kai”diyebildi sadece. Minako da“demek adın Kai peki bir soyadın yok mu?”diyerek cevap vermişti. Kai biraz daha afalladı ve “Suzuke”dedi bu sefer de. Minako sıkılmış olacak ki Kai’ye “seninde ağzından lafı cımbızla alacağız galiba off ya”diyerek isyan etmişti bir bakıma. Kai’de Minako’ya dönüp “peki ya sen kimsin bana kendini tanıtmadın”dedive güldü. Minako’nun yanakları kızarmıştı ve heyecanlı bir ses tonu ile “benim adım Minako Aino, sevgili Kai”demişti. Tam bu sırada diğer kızlar içeri girmiş ve sohbeti izliyordu. Rei atılarak “Allah muhabbetinizi arttırsın Minako bu ne samimiyet?”diyerek Minako’yu domates gibi kızartmıştı. Bütün bunları fırsat bilip ayaklanan Kai tam da gitmeye hazırlanırken kızlar önünü keser ve içlerinden Haruka “hayırdır nereye böyle daha tanışmadık bile”diyerek biraz sert çıkışmıştı. Kai ise “halletmem gereken bir görevim var ve bunu yapmak için zaman kaybına lüzum yok zaten düşüşte hesap hatam yüzünden yanlış yere indim ve gideceğim yeri bilmiyorum”diyerek üzerine yürüdü Haruka’nın. Kai’yi iten Haruka tam da birbirine girecekken kızlar ayırmıştı. Usagi öne çıkarak.
USAGİ:Nereye gideceksin?
KAI:Asabu- Juuban adlı bir yere, Usagi Tsukino’yu bulmam gerek.
KIZLARHEP BİRDEN: NEEE? USAGİ TSUKINO MUU?
USAGİ:Onu bulmana gerek yok çünkü o benim.
KAİ:Nasıl? Efsanevi savaşçı Ay prensesi Usagi Tsukino sen misin?
Bütün kızlar şoka girmişti. Çünkü herkesten sır gibi saklanan gizli kimlik açığa çıkmıştı ve bu gizemli çocuk Kai’nin kim olduğunu kimse bilmiyordu. Haruka ani bir hamle ile Kai’nin yakasına yapışıp “bana bak evlat! Ya kim olduğunu şimdi söylersin yada burda benim dayağımı yersin!”diyerek çok sert bir şekilde çıkışmıştı. Kai sinirlenmeye başlamıştı ve alnında bir işaret belirmeye başlamıştı. Ami hemen bu işaretin ne olduğunu öğrenmek için bilgisayarını çıkardı. Tam bulacaktı ki Kai kendini kolayca Haruka’dan kurtarıp geriye atmıştı ki.
KAI:İşte bu efsanevi gezegen savaşçıları bir arada sizleri buldum sonunda!
HARUKA:Herşeyimizi nasıl olur da biliyorsun kimsin sen?
MİNAKO:Evet Kai kimsin sen?
Herke sşaşkınlıkla Kai’ye bakar , tam da herşeyi açıklayacakken ön bahçeden bir patlama sesi gelmişti. Kai içinden “lanet olsun! Yoksa beni buldular mı?”diyerek çok büyük bir hızla bahçeye gider kızların yanından geçerken şaşkın bakışlara maruz kalır. Rei, Kai’ye bakarak “bu çocukta gerçekten birşeyler var ama ne bilmiyorum enerjisi çok yüksek”demekle yetinmişti. Bahçeye geldiklerinde ise çok garip bir yaratığın Kai ile olan savaşını izlemekle yetiniyorlardı. Usagi’nin hadi kızlar çağrısına bile sessiz kalmışlardı çünkü Kai, bir gezegen savaşçısı gibi dövüşüyordu. Son hamlesini de yapan Kai,canavarın işini bitirip kızlara bir işaret yaparak gitmişti. Kızlar kendilerine bakıyor ve Kai’nin kim olduğu konusunda düşünmeye başlıyorlardı. Özellikle de Minako,Usagi ve Haruka..
10 May 2013 14:18
mina sama
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: SAILOR MOON: ROAD TO SENSHI
cok güzel ve devamını getir 
MANGA OKUMAK FİLM SEYRETMEK AŞK KİTAPLARI VE KİTAP OKUMAYI ÇOK SEVERİM
11 May 2013 0:40
Master of Fists
Yeni Üye
Yeni Üye
Konu: Yanıt: SAILOR MOON: ROAD TO SENSHI
BÖLÜM 2 : TAŞLAR BİRLEŞİYOR
Aradan geçen 3 güne rağmen Kai’den hala ses seda yoktu. Kızlar gittiğini düşünmeye başlamışlardı bile, derken o günün akşamında Kai’nin Minako’yu yakın takipte olduğu gün yakalanmasına kadar.
MINAKO: Kai!! Ne yapıyorsun sen buralarda?
KAI: Üzgünüm ama seni takip ediyorum.
MINAKO: Beni takip mi ediyordun?
KAI: Evet. Konuşmamız gerek.
MINAKO: Neden özellikle ben?
KAI: Çünkü kendimde değilken benimle ilgilenen sen vardın.
MINAKO: Kai..
Minako Kai ile birlikte konuşmak için bir cafeye giderler. Kai pek çok şey anlatır yaklaşık 4 saatlik bir zaman sonunda. Daha sonra Kai’nin hesabı ödeyip Minako’yu eve bırakması ile son bulur. Peki kimdi bu Kai? Kısaca size bahsedelim..
Kai güneş krallığı soyundan gelen son varis ve son kraldır. Daha 7 yaşında kaosun çıkarmış olduğu savaş yüzünden savaşa girmek zorunda kalmış bu savaşta yanyana savaştığı babasını amcasını ve kuzenini kaybetmiştir. Savaşın bitişinden sonra ise yüce kahinin ona söylediği bazı kehanetler üzerine dünyaya gelmeye karar vermiştir. Şimdi 23 yaşında olan Kai’nin gerçek kimliği ile ilgili kimsenin bir bilgisi yoktur şu an için. Bakalım kendisi neler söyleyecek..
O akşam Kai de Minako da uyuyamaz. Kulede buluşmak için sözleşmişlerdi ve bu sefer ki konuşma kızları da kapsayacak bir konuşma idi ama esas mesele Kai ile Minako arasındaki meseleydi. Usagi ise Mamoru’ya durumu anlatır yeni bir savaşçı olup olmadığını merak ettiğini söyler ama bilgi olmadığı için bir şey anlamadığını söyler. Mamoru da olayı zamana bırakmalarını ilerleyen süre içinde herşeyin açığa çıkacağını söyler. Ertesi gün Kai ve Minako sözleştikleri gibi kulede buluşurlar. Minako’nun beyaz elbisesi Kai’nin gözlerini kamaştırmıştı adeta. Selamlaştıktan sonra yürümeye başlarlar, zira Minako konuşmak için sabırsızlanıyordur.
MINAKO: E anlatacağın şey neydi Kai?
KAI: Başlayayım mı artık?
MINAKO: Lütfen.
KAI: Minako ben aslında buraya bi kehanet üzerine geldim bir yandan da geçmişimde yaşadığım bazı olaylar hakkında Usagi’yi uyarmak için burdayım.
MINAKO: Peki ama kimsin sen?
KAI: Ben Güneş Krallığının son kralıyım. Kaos sizden önce bizim gezegenimizdeydi ve ben 7 yaşımda savaşmak zorunda kalmıştım.
MINAKO: NE?! 7 mi?
KAI: Evet, daha sonrasında aynı anda yanımdalarken babam,amcam ve kuzenimi kaybettim. Ama ne olursa olsun kaos gitmeliydi ve bunu başardım.
MINAKO: Kai.. senin adına çok üzüldüm gerçekten. Peki neden burdasın?
KAI: Burda oluş sebebim de ülkemdeki yüce kahinin bana anlattığı şeyler ve kaos un aslında yok olmadığını daha da büyüyerek evrene yayılmaya çalıştığını haber verebilmek için.
MINAKO: Yüce kahin sana neler anlattı ki?
KAI: Benim doğumum ile ilgili bir kehanet var ve bu kehanet doğru ise eğer gelecekteki güneş kraliçesi Venüs Savaşçısı olacak.
MINAKO:Neeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee?! Ben mi?! Kraliçe mi?! Nasıl olur?!
KAI: Ne? Venüs Savaşçısı sen misin? Apollo aşkına bu fena oldu. Neyse bunu geçelim şimdi kızların yanına gidip bu haberi onlara vermeliyim.
MINAKO: Hala şoklardayım. Bir gün böyle bir şeyin beni bulacağını hep düşünürdüm ama gerçekleşeceğine imkan vermezdim.
KAI: Hayatta asla olmaz deme çünkü ne yapar ne eder hayat oldurur herşeyi..
MINAKO: Kai..
Yola çıkıp tapınağa doğru gidiyorlardı. Minako’nun aklında halen Kai’nin ona söylediği kehanet ile ilgili şeyler vardı. Nasıl olmuştu da onu bulmuştu bu kehanet? Dalgın dalgın yürürken Kai durumu farketti ve ona”iyi misin Minako?” dedi. Minako tepki bile verememişti çünkü kehanet eğer ki doğruysa şu an yürüdüğü adam ilerde onun eşi mi olacaktı? Bunu anlayamamıştı ve tapınağa geldiklerinde kızlar bunu farketmişlerdi. Tapınakta sadece Ami, Rei, Usagi ve Makoto vardı. Rei ile Usagi her zamanki kavgalarını ediyorlardı, Ami ve Makoto ise öylece oturmuş onları izliyorlardı. Ta ki Minako Kai ile gelene kadar. Minako’yu öyle gören kızlar hemen koştular Minako’nun yanına. Usagi ve Rei endişeli gözlerle ona bakıyorlardı. Arkada duran Kai’yi de farketmişlerdi. Minako birden başını kaldırıp gülmeye başladı ve “eee kızlar ne yapıyoruz” dedi. Herkes şaşkın biçimde ona bakarak iyi misin der gibi bakıyorlardı. Kai nin de orada olduğunu gören kızlar Minako’ya “prensini bulmuşsun bakıyoruz ki Minako” diyerek takılıyorlardı. Minako ise Kai’nin yanına giderek onun koluna girer ve “evet Kai artık benim prensim işte naabeeer” diyerek kızları şok edecek bir laf etmişti. Kai’nin yanındayken Minako kendini inanılmaz bir huzurun sardığını hissetmişti ve başını kaldırıp Kai’nin gözlerine baktığında onun da o an Minako’ya baktığını gördü. Garip ve romantik bir andı bu ve Usagi’nin “ne kadar da yakışıyorlar birbirlerine” demesi ile Rei’nin kafasına yumruğu indirmesi ile bu romantik ortam bozulmuştu. Kai kızlara dönerek “sizlere anlatmam gereken çok önemli şeyler var gezegen savaşçıları “ dedi ve kızlar bütün dikkatini Kai’ye yöneltti. Rei içeriye çağırdı Kai’yi ve konuşma başladı. Tam 2 saat sürmüştü bu konuşma ve o ortamda Haruka ile Michiru’nun olmaması Kai’yi daha da rahat konuşması için fırsat sunmuştu. Kızlara kehanetten de bahseden Kai, kızları da bu konu ile ilgili şoka sokmuştu. Minako başını öne eğmiş yüzü kızarmış bir şekilde dinliyordu bunu. Daha sonra ise Kai gitmek için kızlardan müsaade istemişti. Bu konuşma sonunda Kai’nin düşman değil de çok güçlü bir ittifak olduğu ortaya çıkmıştı. Kai giderken en son Minako Kai’yi uğurlamak için merdivenlere kadar gitmişti. Utangaç bir halde yürüyordu fakat Kai ile göz göze geldikleri her an kalp atışları maksimum seviyeye çıkıyor konuşacağı kelimeleri unutuyordu. Birdenbire hayatına giren bu yakışıklı güneş kralına aşık olmuştu Minako ve merdivenlere geldiğinde ise Kai ona bakarak.
KAI: Bugün beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim Minako.
MINAKO: Bir şey değil Kai,esas ben teşekkür ederim herşey için.
KAI: Bak eğer anlattıklarım sana emrivaki yapmak gibi olduysa lütfen söyle. Ben hiç kimseyi yapmak istemediği bir şey için zorlamam yapamam bunu.
MINAKO: Bunu anlıyorum Kai ama biraz zaman herşeyi benim için netleştirecek. Çünkü bütün bunları söyleyerek kafamda ne varsa aşka dair hepsini darmadağın ettin. Anlatmadan önce de bir şeyler hissediyordum yanında ama anlattıktan sonra biraz anlar gibi oldum.
KAI: Anladım.. yine de canını sıkma ve kafana da takma. Herşey olacağına varır Minako..
MINAKO: Haklısın. Neyse sonra görüşürüz..
Der ve Kai’nin yanağına bir öpücük kondurup koşa koşa kızların yanına geri döndü. Kai ise beklemediği bu öpücük karşısında elini yanağına götürüp tebessüm ederek aşağıya inip evinin yolunu tuttu. Bundan sonraki zaman içerisinde neler olacak hep birlikte göreceğiz ama şunu bilin ki kızları inanılmaz bir macera bekliyor benden söylemesi..
Aradan geçen 3 güne rağmen Kai’den hala ses seda yoktu. Kızlar gittiğini düşünmeye başlamışlardı bile, derken o günün akşamında Kai’nin Minako’yu yakın takipte olduğu gün yakalanmasına kadar.
MINAKO: Kai!! Ne yapıyorsun sen buralarda?
KAI: Üzgünüm ama seni takip ediyorum.
MINAKO: Beni takip mi ediyordun?
KAI: Evet. Konuşmamız gerek.
MINAKO: Neden özellikle ben?
KAI: Çünkü kendimde değilken benimle ilgilenen sen vardın.
MINAKO: Kai..
Minako Kai ile birlikte konuşmak için bir cafeye giderler. Kai pek çok şey anlatır yaklaşık 4 saatlik bir zaman sonunda. Daha sonra Kai’nin hesabı ödeyip Minako’yu eve bırakması ile son bulur. Peki kimdi bu Kai? Kısaca size bahsedelim..
Kai güneş krallığı soyundan gelen son varis ve son kraldır. Daha 7 yaşında kaosun çıkarmış olduğu savaş yüzünden savaşa girmek zorunda kalmış bu savaşta yanyana savaştığı babasını amcasını ve kuzenini kaybetmiştir. Savaşın bitişinden sonra ise yüce kahinin ona söylediği bazı kehanetler üzerine dünyaya gelmeye karar vermiştir. Şimdi 23 yaşında olan Kai’nin gerçek kimliği ile ilgili kimsenin bir bilgisi yoktur şu an için. Bakalım kendisi neler söyleyecek..
O akşam Kai de Minako da uyuyamaz. Kulede buluşmak için sözleşmişlerdi ve bu sefer ki konuşma kızları da kapsayacak bir konuşma idi ama esas mesele Kai ile Minako arasındaki meseleydi. Usagi ise Mamoru’ya durumu anlatır yeni bir savaşçı olup olmadığını merak ettiğini söyler ama bilgi olmadığı için bir şey anlamadığını söyler. Mamoru da olayı zamana bırakmalarını ilerleyen süre içinde herşeyin açığa çıkacağını söyler. Ertesi gün Kai ve Minako sözleştikleri gibi kulede buluşurlar. Minako’nun beyaz elbisesi Kai’nin gözlerini kamaştırmıştı adeta. Selamlaştıktan sonra yürümeye başlarlar, zira Minako konuşmak için sabırsızlanıyordur.
MINAKO: E anlatacağın şey neydi Kai?
KAI: Başlayayım mı artık?
MINAKO: Lütfen.
KAI: Minako ben aslında buraya bi kehanet üzerine geldim bir yandan da geçmişimde yaşadığım bazı olaylar hakkında Usagi’yi uyarmak için burdayım.
MINAKO: Peki ama kimsin sen?
KAI: Ben Güneş Krallığının son kralıyım. Kaos sizden önce bizim gezegenimizdeydi ve ben 7 yaşımda savaşmak zorunda kalmıştım.
MINAKO: NE?! 7 mi?
KAI: Evet, daha sonrasında aynı anda yanımdalarken babam,amcam ve kuzenimi kaybettim. Ama ne olursa olsun kaos gitmeliydi ve bunu başardım.
MINAKO: Kai.. senin adına çok üzüldüm gerçekten. Peki neden burdasın?
KAI: Burda oluş sebebim de ülkemdeki yüce kahinin bana anlattığı şeyler ve kaos un aslında yok olmadığını daha da büyüyerek evrene yayılmaya çalıştığını haber verebilmek için.
MINAKO: Yüce kahin sana neler anlattı ki?
KAI: Benim doğumum ile ilgili bir kehanet var ve bu kehanet doğru ise eğer gelecekteki güneş kraliçesi Venüs Savaşçısı olacak.
MINAKO:Neeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee?! Ben mi?! Kraliçe mi?! Nasıl olur?!
KAI: Ne? Venüs Savaşçısı sen misin? Apollo aşkına bu fena oldu. Neyse bunu geçelim şimdi kızların yanına gidip bu haberi onlara vermeliyim.
MINAKO: Hala şoklardayım. Bir gün böyle bir şeyin beni bulacağını hep düşünürdüm ama gerçekleşeceğine imkan vermezdim.
KAI: Hayatta asla olmaz deme çünkü ne yapar ne eder hayat oldurur herşeyi..
MINAKO: Kai..
Yola çıkıp tapınağa doğru gidiyorlardı. Minako’nun aklında halen Kai’nin ona söylediği kehanet ile ilgili şeyler vardı. Nasıl olmuştu da onu bulmuştu bu kehanet? Dalgın dalgın yürürken Kai durumu farketti ve ona”iyi misin Minako?” dedi. Minako tepki bile verememişti çünkü kehanet eğer ki doğruysa şu an yürüdüğü adam ilerde onun eşi mi olacaktı? Bunu anlayamamıştı ve tapınağa geldiklerinde kızlar bunu farketmişlerdi. Tapınakta sadece Ami, Rei, Usagi ve Makoto vardı. Rei ile Usagi her zamanki kavgalarını ediyorlardı, Ami ve Makoto ise öylece oturmuş onları izliyorlardı. Ta ki Minako Kai ile gelene kadar. Minako’yu öyle gören kızlar hemen koştular Minako’nun yanına. Usagi ve Rei endişeli gözlerle ona bakıyorlardı. Arkada duran Kai’yi de farketmişlerdi. Minako birden başını kaldırıp gülmeye başladı ve “eee kızlar ne yapıyoruz” dedi. Herkes şaşkın biçimde ona bakarak iyi misin der gibi bakıyorlardı. Kai nin de orada olduğunu gören kızlar Minako’ya “prensini bulmuşsun bakıyoruz ki Minako” diyerek takılıyorlardı. Minako ise Kai’nin yanına giderek onun koluna girer ve “evet Kai artık benim prensim işte naabeeer” diyerek kızları şok edecek bir laf etmişti. Kai’nin yanındayken Minako kendini inanılmaz bir huzurun sardığını hissetmişti ve başını kaldırıp Kai’nin gözlerine baktığında onun da o an Minako’ya baktığını gördü. Garip ve romantik bir andı bu ve Usagi’nin “ne kadar da yakışıyorlar birbirlerine” demesi ile Rei’nin kafasına yumruğu indirmesi ile bu romantik ortam bozulmuştu. Kai kızlara dönerek “sizlere anlatmam gereken çok önemli şeyler var gezegen savaşçıları “ dedi ve kızlar bütün dikkatini Kai’ye yöneltti. Rei içeriye çağırdı Kai’yi ve konuşma başladı. Tam 2 saat sürmüştü bu konuşma ve o ortamda Haruka ile Michiru’nun olmaması Kai’yi daha da rahat konuşması için fırsat sunmuştu. Kızlara kehanetten de bahseden Kai, kızları da bu konu ile ilgili şoka sokmuştu. Minako başını öne eğmiş yüzü kızarmış bir şekilde dinliyordu bunu. Daha sonra ise Kai gitmek için kızlardan müsaade istemişti. Bu konuşma sonunda Kai’nin düşman değil de çok güçlü bir ittifak olduğu ortaya çıkmıştı. Kai giderken en son Minako Kai’yi uğurlamak için merdivenlere kadar gitmişti. Utangaç bir halde yürüyordu fakat Kai ile göz göze geldikleri her an kalp atışları maksimum seviyeye çıkıyor konuşacağı kelimeleri unutuyordu. Birdenbire hayatına giren bu yakışıklı güneş kralına aşık olmuştu Minako ve merdivenlere geldiğinde ise Kai ona bakarak.
KAI: Bugün beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim Minako.
MINAKO: Bir şey değil Kai,esas ben teşekkür ederim herşey için.
KAI: Bak eğer anlattıklarım sana emrivaki yapmak gibi olduysa lütfen söyle. Ben hiç kimseyi yapmak istemediği bir şey için zorlamam yapamam bunu.
MINAKO: Bunu anlıyorum Kai ama biraz zaman herşeyi benim için netleştirecek. Çünkü bütün bunları söyleyerek kafamda ne varsa aşka dair hepsini darmadağın ettin. Anlatmadan önce de bir şeyler hissediyordum yanında ama anlattıktan sonra biraz anlar gibi oldum.
KAI: Anladım.. yine de canını sıkma ve kafana da takma. Herşey olacağına varır Minako..
MINAKO: Haklısın. Neyse sonra görüşürüz..
Der ve Kai’nin yanağına bir öpücük kondurup koşa koşa kızların yanına geri döndü. Kai ise beklemediği bu öpücük karşısında elini yanağına götürüp tebessüm ederek aşağıya inip evinin yolunu tuttu. Bundan sonraki zaman içerisinde neler olacak hep birlikte göreceğiz ama şunu bilin ki kızları inanılmaz bir macera bekliyor benden söylemesi..
11 May 2013 20:20
mina sama
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: SAILOR MOON: ROAD TO SENSHI
çok güzel olmuş lütfen en kısa zamanda devamını getır 
MANGA OKUMAK FİLM SEYRETMEK AŞK KİTAPLARI VE KİTAP OKUMAYI ÇOK SEVERİM
14 May 2013 22:49
  |
|
| 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 4 mesaj ] |
| Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |