Şarkıyı da vereyim dedim, ben çok severim de :3

Bölüm 196
Countdown to the destruction of the Galaxy!
Sailor Soldiers' Final Battle!

Her yer kaos altındadır. Galaxia televizyonlara ve büyük ekranlara çıkmıştır. Ami, düşmanın bulunduğu yeri saptamaya başlar. Galaksi TV'den yapılmaktadır bu yayın.



Yıldız Işıkları tek başlarına gitmeye karar verir. Prensesleri için bunu yapmak isterler. Ay Savaşçsı onları durdurmak ister ama onu dinlemeden giderler. Prenseslerinin öcünü almak için. Karanlık bir şimşek Ay Savaşçısına çarpmak üzeredir. Satürn ve Plüto gelip onu korurlar. Şimşeklerin ardından yağmur da bastırır.



Yıldız Işıkları, Galaksi TV'ye varırlar. Ön kapıdan direkt girdiklerinden Galaxia onları yakalar. Onları kendi mekanına hapseder.



Kızlar tapınağa çekilir. Hotaru ve Setsuna, Glaxia'nın diğer tüm düşmanlardan daha güçlü olduğunu söylerler. Ama bir şeyler yapmak için düşünmeye başlarlar. Bu onların gezegenidir. Haruka ve Michiru birbirlerine sarılarak şehre doğru ilerlerler. Şehirde yanlarına Setsuna ve Hotaru da katılır.



Kızlar, dördünün gittiğini sonradan anlarlar. Onlar da dünyalarını korumak için dövüşmeye giderler. Usagi, Chibi Chibi'yi Luna ve Artemis'e emanet ederler.
Galaksi TV'ye varırlar. Kızlar içeri girmek için ilerlerken binaya giren bir kuşun öldüğünü görürler. İçeri giremeyeceklerini anlayınca düşünmeye başlarlar. Binanın önünde beklerlerken binanın içindeki bir çok televizyon aynı andan yayın vermeye başlar. Fighter, Healer ve Maker, Galaxia'nın önündedir. Healer ona en güçlü saldırırsını gönderir. Ama Galaxia sadece gülüp geri yollar. Üçü de yere yapışınca Ay Savaşçısı içeri girmek ister ama Mars ve Jüpiter onu yakalarlar. Kuşa olduğu gibi ölmesini istemezler.



Uranüs, Neptün, Satürn ve Plüto içeriden izlemektedirler savaşı. Ay Savaşçısı kederle ağlar. Yıldız Işıkları bir sonraki saldırıyla ağır bir darbe alır. Ay Savaşçısı bu kadar yakın olup da onlara yardım edememenin mutsuzluğunu yaşamaktadır. Merkür henüz hiçbir giriş bulamamıştır. O esnada pembe bir ışık küresi belirir gökyüzünde. Gelen Chibi Chibi'dir. Chibi Chibi onları kürenin içine alarak savaşın ortasına götürür.



Galaxia bu alana girebildikleri için onları tebrik eder. Yıldız Işıklarıysa geldikleri için bilhassa kızgındır. Ay Savaşçısı ise iki gruba da katılmayıp Fighter'ı gördüğü için mutlu olmuştur. Galaxia'ya dönüp gezegenlerini rahat bırakmasını söyler. O da gayet rahar bir şekilde yıldız tohumlarını alırsa mümkün olduğunu söyleyince Fighter buna izin vermeyeceğini haykırır. Galaxia sinirlenir. O kim ki de koskoca Galaxia'ya karışır? Onlarla eğlenmek gerine, onları direkt öldürmeye karar verir. Galaxia saldırınca Merkür, Venüs, Mars ve Jüpiter'in yıldız tohumları ortaya çıkar. Uranüs ve diğerlerinin izlediği televizyonlarda ekran kararır.



Kızların bedenleri yere düşer. Healer yanlarına gidip neden onlar için hayatlarını feda ettiklerini sorar. Merkür, değerli insanları korumak için olduğunu söyler. Venüs de, hem Ay Savaşçısının hem de Yıldız Işıklarının onlar için değerli olduklarını söyler. Jüpiter onlardan Ay Savaşçısını ve dünyayı korumalarını ister. Kızların bedenleri uçuşup kaybolurken, Ay Savaşçısı Mars'ı kucaklar. Mars elini onun başına koyar. Güçlü olmasını ister. Ve onu koruyamadığı için üzgün olduğunu ekler. Ay Savaşçısı göz yaşlarına boğulur.



Ayağa kalkıp Galaxia'ya onları geri vermesini haykırır. Galaxia onu iter ve topladığı tüm yıldız tohumlarını gösterir ona. Hepsi beyaz beyaz ışıldarken bir tanesi altın rengindedir. Ay Savaşçısının gözleri dolar. Bu Mamo-chan mıdır?



Bölüm 197
Ruler of the Galaxy!
Galaxia's Threat!

Galaxia elindeki altın yıldız tohumuyla oynamaktadır. Elbette tüm yıldız tohumları değerlidir. Ancak gezegen koruyucularınınki bir ayrı parıldamaktadır. Dünya gibi evrenin kırsal bir kesiminde bulunan bir gezegenin yıldız tohumunun altın gibi ışıldaması bu yüzdendir. Ay Savaşçısı artık tohumun Mamoru'ya ait olduğundan emindir. Ama neden? Neden Galaxia böyle bir kötülük yapmaktadır? Galaxia aynı soruyu daha önce de duymuştur. Ona altın yıldız tohumunun sahibini gösterir.



Mamoru'nun uçağını ve uçağın Galaxia'nın ait olduğu boyuta gelişini gösterir Ay Savaşçısına Galaxia. Mamoru, Smokinli Şövalye olarak savaşmış ama kaybetmiştir. Sonucunda da yıldız tohumunu vermiştir. Yitip gitmeden önce de bu gezegende hala gezegen savaşçıları olduğunu söylemiştir. Son sözü ise Usako'dur.



Ay Savaşçısı ağlamaya başlar. Krize girmiş gibi sarsılmaktadır. Galaxia saldırdığında yerinden bile kımıldamaz ve Fighter onun önüne atlar. Yine o pembe küre ortaya çıkar ve kaybolurlar.



Usagi uyandığında yanı başında Yıldız Işıkları, Haruka, Michiru, Setsuna ve Hotaru vardır. Usagi hiçbir şeyin rüya olmadığını anlayınca yine ağlamaya başlar. Haruka ise duygulara yer olmadığını söyler. Şimdi savaş zamanıdır. Bunlara ayıracak vakit yoktur. Fighter onun bu sözlerine karşı kızgındır. O da bu gezegenden değil midir? Üzülmemiş midir? Haruka'nın gözünün önünden kızların ölümü geçer ve suratını acıyla buruşturur.



Michiru'yla birlikte gitmek için hareketlenirler. Fighter da onlarla gitmek ister. Ama Michiru bu haliyle işe yaramayacağını vurgular. Hotaru, Fighter'a Ay Savaşçısından hoşlanıp hoşlanmadığını sorar. Fighter, hoşlandığını itiraf eder. Hotaru bunu duyduğuna sevinir ve Fighter'a prenseslerine inanmalarını söyler. Setsunayla birlikte giderler.



Uranüs ve Neptün Galaxia'ya saldırmaktadır fakat Galaxia tahtından kalkmamıştır bile. Hatta Uranüs'ün Uzay Kılıcı'nı bile neredeyse kırmıştır. Tam onların da yıldız tohumlarını alacakken Satürn ve Plüto gelip onları kurtarır. Galaxia ise bu durumu ilginç bulmuştur.



O sırada Usagi ve Yıldız Işıkları bir de Chibi Chibi yalnız kalmıştır. Chibi Chibi Usagi'nin kucağında uyumaktadır. Gözlerini açar ve Usagi'ye bakar. Maker, keşke uyanmasaydı da bu zalim gerçekleri görmeseydi der. Healer ise koruyacakları bir şey kalmadığından hüzünlüdür. Chibi Chibi yanlarına gider ve koruyacak bir şeyin kalıp kalmadığını sorgular. Akıllarına gezegen savaşçılarının son sözleri gelir. Fighter ayaklanır ve bir kez daha gitmek isterler. Usagi'yi de alıp giderler.



Bu sırada dış gezegen savaşçıları hala Galaxia ile savaşmaktadır. Satürn, baktı işler olacak gibi değil, hayatını feda ederek onu güneş sisteminden silmeye karar verir. Galaxia ise gülmeye başlar her zamanki gibi. Satürn neden güldüğünü sorunca da onu cevaplar. Zaten onu uyandıran, Karanlık Kraliçe Nehelenia'yı başlarına salan o'dur.




Hepsine saldırıp onları yere fırlatır. Uranüs kalkıp Galaxia'nın gücünün muhteşem olduğundan bahseder. Galaxia da ona eğer tohumunu verirse ona bir bilezik verebileceğini söyler. Uranüs kabul eder, dolayısıyla Neptün de razı olur.



Yıldız tohumlarını Galaxia'ya verdikten sonra bilezikleri ve ilk görevleri olarak Satürn ve Plüto'nun tohumlarını alırlar. Bu sırada içeriye Usagi ve diğerleri girer. Setsuna ve Hotaru'nun kaybolduğunu gören Usagi yine ağlamaklı olur. Ama Haruka ve Michiru'nun diğer tarafa geçtiğini görünce üzüntüsü daha da artar.



Bölüm 198



Galaxia Uranüs ve Neptün'e saldırı emri verir. Kendisiyse çekilip gider. Uranüs, Ay Savaşçısı odaklı bir saldırı yapar. Ama Fighter onun önüne geçer. Ki bu saldırıyı durdurmaz. Ay Savaşçısı, Chibi Chibi'ye sıkıca sarılır. Gözlerini açtığında herkes yanındadır.



Ami, Rei, Makoto, Minako, Haruka, Michiru, Setsuna, Hotaru, hatta Mamoru ve Chibi-Usa da. Usagi neler olduğunu sorar. Kızlar da gülerek onu kandırdıkları ve bu oyunu ona söylemediklerini anlatırlar. Hatta Chibi-Usa onun için otuzuncu yüzyıldan gelmiştir. Usagi sevinerek bunu zaten bildiğini söyler. Bu çok mutlu bir andır. Başını kaldırdığında etrafındaki herkes gitmiştir.



Gerçekten uyandığında ise depo gibi bir yerdedir. Karşısında ise Uranüs vardır. Ona her şeyin bir oyun olduğunu bildiğini söyler. Ama Uranüs suratının ortasına bir tokat patlatır Ay Savaşçısının. Arkadan Fighter gelip Uranüs'e saldırır. Tam karnının ortasına bir yumruk indirir.



Uranüs kendini savunur ve Neptün ile birlikte eş zamanlı saldırı yapar. Fighter, Healer ve Maker onu bir çember şeklinde sarmalayarak zarar görmesini engeller.



Uranüs ve Neptün'ün arkasından Galaxia belirir. Hala bu gezegenin kurtulma şansı olup olmadığını sorar. Ay Savaşçısı iyimserdir fakat şehre baktığında her yerde karanlık yıldırımlar ve kaos vardır. Ay Savaşçısı öyle bir şaşırır ki görüntü karşısında, yere çöker. Galaxia ise iğneleyici iğneleyici konuşmaya devam eder gülerek. Bu dünyayı kurtarma şansı diye bir şey yoktur. Uranüs ve Neptün'e emir verir yıldız tohumlarını almak için.




Kollarını kaldıran Uranüs ve Neptün arkalarını dönüp güçlerini Galaxia'ya doğru yönelterek ona saldırırlar. Ay Savaşçısı ve Yıldız Işıkları aslında onların hiçbir zaman etki altına girmediklerini anlar. Ama plan ters teper, çünkü Galaxia'nın yıldız tohumu çıkmaz.



Neptün üzüntüyle yere yığılır. Ellerini ihanetle kirletmişlerdir. Galaxia bilekliklerini geri alır. Neptün ve Uranüs yıldız tohumları olmadan ortada kalırlar. Bedenleri silikleşmeye başlar. Ay Savaşçısı sonuna kadar onlara inanmadığı için üzülür. Fighter ise Uranüs'e büyük konuştuğu için hayıflanır. Uranüs ise artık prenseslerini onların koruyacağını söyler.




Neptün ile bedenleri iki ayrı yere düşer. Neptün elini uzatır. "Sana dokunmak istiyorum Haruka," der. Haruka da bedenini sürükleyerek ona yaklaştırır. Parmaklarını zar zor onunkilere değdirir. "Işığı görebiliyorum," der Michiru. Haruka da onun ellerinin hala sıcak olduğundan bahseder. Ve havaya karışarak yok olurlar.



Ay Savaşçısı ağlamaya başlar. Yine değerli dostlarını kaybetmiştir. Galaxia kalan yıldız tohumlarını bizzat kendisi almak ister. Fighter ona saldırır ama bu saldırısı Galaxia'ya işlemez. Üç savaşçı yeniden Ay Savaşçısını korumak için onu çevreler.



Chibi Chibi hala Ay Savaşçısının kucağındadır. Galaxia ona teslim olma şansı tanır. Ay Savaşçısı bunu ciddi ciddi düşünür. Ama Fighter, arkadaşlarının ona inandığı için onu korumak uğruna öldüğünü söyler. Ve kendisi de Ay Savaşçısına inanmaktadır. Ancak Ay Savaşçısı pes ettiğinde herkes gerçekten yok olur. Bu yüzden umutları ona bağlıdır. Galaxia'ya teslim olmak bir seçenek değildir. Yıldız Işıkları ona inanmaktadır.




Galaxia iş birliği yapmalarını ister. Ama onlar asla teslim olmayacaklarını söylerler. Yıldız Işıkları Umut Işığını aradıklarını söylerler. Galaxia ise güler. Evet, efsaneyi bilmektedir. Uzun uzun yıllar önce çıkan bir savaşta tüm kaosu bir kılıcın içine mühürleyen, evrenin en güçlü gezegen savaşçısıyla ilgili olan efsaneyi. O savaşçı kendisidir. Galaksi Savaşçısı, Galaxia.



Bölüm 199
The Light of Hope!
Final battle for the galaxy!
Umut Işığı!
Galaksi için Son Savaş!

Bir zamanlar tüm evrene hakim olan Kaos'u yenmenin tek yolu onu hapsetmekti. Gezegen Savaşçıları her zaman kötüyle savaşmak için var olmuştu. Bu iş için de galaksinin en güçlü savaşçısı seçilmişti. O, Kaos'u bir kılıç ile mühürledi. Barış geri geldi. Kaos mühürlendi. Ama Kaos ile mühürlenen savaşçı farketti ki kimseye güvenemezdi. Galaksinin tekrar şekillenmesi gerekiyordu. Kendi elleriyle bunu yapması gerekiyordu. Ya da en azından Galaxia böyle düşünüyordu.



Yıldız Işıkları şaşırır. Aradıkları Umut Işığı Galaxia için midir? Bunun için mi uğraş vermişlerdir? Bu imkansızdır.



Ay Savaşçısı yavaşça tek yokun bu olup olmadığını sorar. Hepsini tek başına yapmak yerien neden herkesle birlikte bu evreni iyileştirmeye çalışmamıştır? Eğer hala o savşçıysa bunu yapabilmelidir. Galaxia yine güler. Ay Savaşçısına saldırır. Ama Fighter gelip onu kurtarır.




Galaxia Fighter'ın bu tutumunu görünce yıldızların yıkım karşısında çok çabuk kaçtıklarını söyler. Ama Fighter bunun yanlış olduğunu söyler. Galaxia sinirlenip ona saldırır. Fighter her zaman ki gibi çevik hareketlerle savuşturur. Saldırı arka plandaki binaya çarpar ve parçalanan bina yüzünden Chibi Chibi ve Ay Savaşçısı ayrı düşer. Ay Savaşçısı Chibi Chibi'yi yakalamak için aşağı atlar. Onu kollarına alır.



Galaxia artık kaçmalarının yersiz olduğundan bahsedince Fighter öne çıkar. Artık kaçmayacağını söyler. Gezegenleri için, prensesleri için, onlara inananlar için savaşma vaktidir. Üçü de saldırılarını aynı anda Galaxia'ya gönderir. Galaxia bir anlığına tökezler. Saldırıyı direkt olarak karşılar ve yere kapaklanır. Yere kanı akar. Üçlü kısa bir süre için mutlu olur. Ama Ay Savaşçısı henüz sevinmemiştir.



Galaxia kalkar ve kılıcını eline alır. Onu yaralamanın günahı ölümdür. Kılıcını yere saplar ve kötücül enerjiyi onlara yöneltir. Maker ve Healer kımıldayamayacak hale gelip yere düşerler.




Fighter da yere düşer ama hala saldırmak için enejisi vardır. Elini silahına uzatır, ama Galaxia sivri topuklarıyla onun elini ezer. Bitirici darbeyi vurmak için hazırlanırken Ay Savaşçısı araya girer. Daha fazla değerli insanı kaybetmek istemediğini söyler. Galaxia'yı anladığını ve incindiğini bildiğini söyler. Galaxia'nın kolundan akan kanı görünce de acı çeken insanların kırmızı kan akıttığını ekler. Yıldız Işıkları ona durmasını, Galaxia'nın onu dinlemeyeceğini söylese de aldırmaz. İkisi de gezegen savaşçısıdır sonuçta.



Ama Galaxia elinin tersiyle Ay Savaşçısına bir tokat atar. Galaxia aynı olmadıklarını söyler. Ama Ay Savaşçısı üsteler.



Onu iyileştirebileceğini söyleyip asasını çıkartıt. Gümüş Ay'ın gücünü kullanır. Gümüş Ay'ın ışığı her yanı yayılır. Sıcacık bir ışıktır bu. Ama Galaxia asayı ikiye ayırır.



Onu öldürecekken Fighter önüne atılır. Healer ve Maker da gelir. Bu prensesin parıltısını korumak istediklerini söylerler. Birer ışık misali savaşmaya başlarlar. En sonunda Galaxia hepsini defeder. Fighter'ı öldürecekken bu sefer öne çıkan Ay Savaşçısıdır. Yıldız Tohumunun enerjisini serbest bırakmıştır. Evrendeki her şeyden daha parlaktır. Galaxia onu da elinden alır. Usagi pembe şeritler içinde yerde kalır. Kırmızı ışıltılar üzerine dökülür.





Bu sırada Galaxia geçmişi hatırlar. Kaos'u mühürlediğinde kılıçtan fazlasına taşacağını anladığı sırada, vücudunu da almaya çalıştığını anladığı sırada, kedini, yıldız tohumunu, umut ışığını, nasıl uzaklara gönderdiğini hatırlar.



Hepsini öldürecekken Chibi Chibi'nin bir göz yaşı yere dökülür. Pembe bir ışık saçılır. Bu Umut Işığı'dır. Dünyanın üstüne yayılmaya başlar. Galaxia'nın kendi içinden çıkarıp galaksinin bir köşesine gönderdiği yıldız tohumu, Chibi Chibi'dir.