Sailor Moon:***The Superstars***
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
sevgi
Aşk'ın Koruyucusu
Aşk'ın Koruyucusu



Yaş: 31
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 1,278
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

sevgi
Aşk'ın Koruyucusu
Sailor Moon:***The Superstars*** Konu: Yanıt: Sailor Moon:***The Superstars***
Alıntıyla Cevap Gönder
kai suzuke yazmış:
ya yaten boş kai ile coş kardeşim yaten neyine kai deki gözler kimde var şu karizma evrene yeter yaw Dil Çıkartıyor


konuyla pek alakam yok cahilliğimi bağışlayın ama eğer kai şu imza ve avararımdakiyse aaaayyy Hayranlık Besliyor Hayranlık Besliyor Hayranlık Besliyor burda kendimden geçtim ben yaa Hayranlık Besliyor Hayranlık Besliyor Hayranlık Besliyor
o gözler ne öyle Hayranlık Besliyor
ya bi de bi sorum olcak bunu sen mi çizdin kendin Soru

eğer öyleyse çok yeteneklisin ben de kendi çapımda bşi takeru'mu çizdim aman diyim ami-chan'im duymasın ama Kayan Gözler bu kai çok şekermiş ya Hayranlık Besliyor
tabii nolursa olsun takeru'm bir numara Hayranlık Besliyor

edit:takeru üstünde çalışmam lazım bekle takeru'm ben geliyorum Kayan Gözler


Çok teşekkür ederim Küboş*uum

Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
05 Ksm 2007 19:20
kai suzuke
Lanetli
Lanetli



Yaş: 35
Kayıt: 14 Eyl 2007
Mesajlar: 359
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Kingdom Of The Sun
Teşekkür: 44
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

kai suzuke
Lanetli
Sailor Moon:***The Superstars*** Konu: Yanıt: Sailor Moon:***The Superstars***
Alıntıyla Cevap Gönder
8.BÖLÜM

Lilith’in ölüp ölmediği hakkında bir fikri olmayan Kai, kuşku içindedir. Sanki yeniden gelecek ve sevdiklerinin canına kıyıp sinirlerini alt üst edecekti. Ama şu an ki duruma bakılırsa asayiş berkemal gibi bir hal var. Ama bu huzurlu ve mutlu anlar her an bozulabilirdi. Ama kahramanlarımız her zamanı fırsat bilip bu boş zamanları çok iyi değerlendiriyorlardı. Biliyorsunuz ki Minako tam bir alışveriş delisi. Eee Minako’yu böyle bir zamanda boş bırakmaya gelmez. Hemen kızları topladığı gibi Asabu Juuban’daki alışveriş merkezine doğru seri bir şekilde yol alırlar. Parası çok olanın hali de böyle oluyor tabi. Alışveriş esnasında Minako’nun yanından geçen bir kadın onun çok dikkatini çeker.
Minako:Kızlar şu yanımdan geçen kadını gördünüz mü Lilith’e ne kadar benziyordu.

Makoto:Minako göz yanılmasıdır o,Lilith’i bu aralar o kadar çok gördük ki kimi görsek ona benziyormuş gibi geliyor.

Minako:Heralde ben yanıldım neyse hadi şunları ödeyip tapınağa gidelim.

Kızlar alışveriş yaparken Kai ve Seiyalar ise evde Playstation oynuyorlardı.Pek eğlendikleri söylenemezdi ama Kai’nin akşama büyük bir sürprizi vardı.Akşam Minako eve geldiğinde ışıkların tümü kapalıydı.Minako ilk önce Kai’nin evde olmadığını düşündü ta ki yatak odasına çıkana kadar.Minako’nun yatağının üstünde altın sarısı bir tuvalet ve yakasında da bir not vardı.Not aslında Minako’ya yapacağı sürprizin başlangıcıydı.Bu arada Kai Minako’ya çaktırmadan evden çıkar ve tapınağın yolunu tutar.Kai tapınağa vardığında tüm kızlar ve Seiyalar da oradaydı.
Seiya:Minako ne zaman gelecek Kai?

Kai:Az kaldı birazdan burada olur.

Rei:Kai fenerleri yakayım mı?

Kai:Aaa onları tamamen unuttuk.Dur ben onları hallederim.
Kai parmağını bir kere şıklattı ve bahçedeki tüm fenerler aynı anda yanmaya başladı.

Ami:Kai bunu nasıl yaptın?

Kai:Boşver şimdi merdivenlerden sesler geliyor.

Rei:Herkes yerini alsın!

Kai:Siz saklanın ben burada yerimde oturacağım.
Herkes saklanır saklanmaz Minako içeri girer ve…
—Sürpriiiz!!!

Minako:Aa bu da ne böyle?

Kai:Aşkım bugün bizim tanışmamızın 4.yılı ve bunu hep birlikte kutlamak istedim.Sana da küçük bir sürpriz yapayım dedim.

Minako:Aşkım yaa çok incesin.
Der ve Kai’nin dudağına küçük bir öpücük kondurur.

Rei:E hadi ne duruyoruz yemek yiyelim.
Minako:Rei.Anlamıştım zaten yemek yiyelim dediğimde neden hayır dediğini.Demek bundanmış.

Usagi:Ayy keşke Mamoru da burada olsa.

Mamoru: Usako!

Usagi: Mamoru inanamıyorum aşkım nasıl geldin?

Mamoru:Kai sağ olsun beni birazcık işlerimin başından aldı da geldim.

Kai:Önemli değil ya ben sadece hep birlikte olalım dedim.
Bu arada arka tarafta Haruka ve Michiru derin bir sohbete dalmışlardır.

Haruka:Sence Lilith hala yaşıyor mudur?

Michiru:Minako’nun anlattıkları ya doğruysa?

Haruka:Bunu tüm detaylarıyla öğrenmeliyiz.Minako!

Minako:Efendim?

Haruka:Tatlım bir saniye bakar mısın?

Minako:Tabi geliyorum bi dakika.Kızlar ben şimdi geliyorum.

Michiru: Minako bugün alışveriş merkezinde neler oldu?
Minako: Demek öğrendiniz. Ne olur bu olaydan Kai’nin haberi olmasın sonra panik yapar.
Ama çok geçtir. Kai gizli bir biçimde onları dinliyordur. Tam o sırada Seiya Kai’nin yanına gelir. Kai ve Seiya oraya yürüyormuş gibi yaparlar. Kai Minako’yu yanına çağırır. Kai ve Minako Rei’nin dua ettiği odaya geçerler. Kai Minako’yu karşısına alır.
Kai: Bugün olup da benim bilmemem gereken şey neydi aşkım söyler misin?
Minako: Şey… Aşkım boşver önemli bir şey değil zaten.
Kai: Madem önemli değil neden panik yapacakmışım öyleyse?
Minako: Aşkım…
Kai: Aramızda böle gizli saklı şeyler olmasını istemiyorum ben Minako tamam mı? Sorunumuz neyse aramızda çözüp hallederiz.
Minako: Aşkım bugün alışveriş merkezindeyken yanımdan bi kadın geçti ben de onu Lilith’e benzettim o kadar.
Kai: İyi de onun alışveriş merkezinde ne işi olur ki aşkım gözün yanılmıştır. Amaan bende bişi sandım bu muydu yani?
Minako: Evet buydu.
Kai: Eh be Minako böyle küçük şeylere amma da takarsın ha. Hadi partiye geri dönelim.
O akşam alabildiğine eğlenen kahramanlarımızın bu güzel ve keyifli zamanlarının kısa sürecek olması gerçekten de çok üzücüydü. Çünkü Lilith yaşıyordu ve haince bir plan hazırlamıştı. Planına göre kaosu evrene tekrar yayacak, Galaxia ve Peraklet’i tekrar daha güçlü biçimde dirilterek üçlü bir güç birliği yapacak dünyayı ele geçirmeye çalışacaktı. Ama bu o kadar kolay mıydı? Lilith sadece bir haftada bu kadar işi yapabilecek miydi? Kahramanlarımızın güzelce geçen 3 haftası zehir mi olacaktı? Bu soruların cevabını bize zaman gösterecek…

9.BÖLÜM


Uzun ve güzel geçen üç haftanın ardından ekibimiz artık her şeyin bittiğini ve dünyaya barış, adalet ve huzurun hükmedeceğini düşünüyorlardır. Ama aslında olanlar daha felaketin oluşma süreci gibidir. Çünkü Lilith ölmemiş dahası kahramanlarımızın en azılı iki düşmanı Galaxia ve Peraklet’i tekrar kaosun kötülüğü ile sarıp eski defterleri açtıracaktı. Böylece tek başına değil üç kişi savaşacaktı. Ama onun bilmediği bir şey vardı. Galaxia ve Peraklet kaosun etkisinden kurtulunca bir daha onun güçlerine teslim olmayacaklarına söz vermişlerdi. Ama Lilith bu ne zaman nerede ne yapacağı hiç belli olmaz. Lilith eğer kaosu zamanındaki enerjisinden daha güçlü bir enerji ile açığa çıkarabilirse o zaman vay bizimkilerin haline. Lilith’in kötü planları işe yararsa kızlara bu savaşta çok büyük görev düşecek. Çünkü kızlar artık neo genesis tarzı savaşçılar olmuşlardı ve gezegen formunu aşıp uzaydaki konumlarına göre uydu veya asteroit gücünü de kullanabiliyorlardı. Bir tek Ami ve Minako hariç. Çünkü Merkür ve Venüs’ün uyduları veya yakınlarında dolaşan asteroit de olmadığı için onlar gezegen formunda kalan tek savaşçılardı. Ama Minako’nun bir avantajı vardı o da Kai’yle evli olması ve Güneş gezegeninin güçlerinin yarısına hükmedebilmesi idi. Ami’nin bir avantajı da evrendeki tüm su ve buz formundaki gök cisimlerine hükmedebilmesiydi. Neyse, tatilin ardından altı gün geçmişti ki Lilith büyük planını ortaya koymak için son kez dünyaya gelmişti. Çünkü bu son savaşta ya ölecek ya da dünyanın ve tüm evrenin kontrolünü tekeline alacaktı. Ama savaşçılarımız önceden temkinli oldukları için Lilith’in işi baya zor görünüyordu. Ama ortada fazladan iki sorun vardı. Galaxia ve Peraklet. Evet, Lilith nasıl başardıysa kaosun kötü güçlerini onlara tekrardan yüklemişti. Kai bunu öğrendiğinde çılgına dönmüş ve Usagi’yi Galaxia konusunda uyarmıştır. Peraklet’i Minako ve kızlara dağıtan Kai Seiyaları da yanına alarak Lilith’le savaşmayı planlamıştır. Savaş gruplarını da ayıran Kai’nin tek endişesi kızların savaşta Peraklet’e yenik düşüp Usagi’ye destek olamama durumu idi. Ama her sorunun bir çözümü vardır ve Kai de üstün zekâsını konuşturup bir şeyler yapacaktır bundan eminiz…

10.BÖLÜM

Kai ters giden bir şeyler olduğunu düşünmektedir. Ama içindeki düşünceler beyninde çakışıyor birbirine girerek onu ikileme sokuyordu. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu da kızlara ve Seiyalara danışmaktı.
Kai: Kızlar Lilith adisinin ne yaptığını gördünüz değil mi? Eski dostlarımızı kaosu kullanarak bize karşı kışkırttı. Peki, ne yapacağız? Bir fikri olan var mı?
Usagi: Sanırım bir zamanlar yaşadıklarımızı tekrar yaşayacağız.
Minako: Usagi haklı. Ama bizim bu savaşta üçe ayrılmamız gerek.
Kai: Benim bir fikrim var. Usagi Galaxia’yı, ben Lilith’i, siz de Peraklet’i halledin. Nasıl ama?
Minako: Asla! Lilith’le seni tek başına savaştırmam Kai. İlk savaşta neler olduğunu sen bizden daha iyi biliyorsun!
Kai: Ama aşkım Peraklet ve Galaxia ne olacak?
Ami: Onun bir çaresi bulunur elbet.
Rei: Peki ya üçü de aynı anda saldırırsa ne yapacağız?
Kai: İşte benim de size anlatmak istediğim şey tamamen buydu.
Minako: Hmm… Bak bu güzel bişi. Aa yeter! Kai senin taktiğinle hareket edeceğiz. Ya kıyamet ya huzur arkadaşlar başka yolu yok!
Kai: Benim aşkım bilir ne yapacağını. Kızlar siz aranızda kombine halde yapabileceğiniz teknikleri bi düşünün.
Bu arada Lilith ve kurmayları dünyayı basarlar.
Lilith: Ha ha ha ha ha! Eski dostlarınız artık düşman!
Kai: Seni lanet olası! Iaaa!
Minako: Kaii! Hayır!
Lilith: Senin süren doldu Kai! Şimdi bedel ödeme vakti, Peraklet!
Peraklet: Büyük zevkle! Haa!
Kai: Kahretsin! Iaa!
Minako: Kaaiii! Olamaaz!
Makoto: Yeter artık! Jüpiter! Ölümcül meteor yağmuru!
Rei-Haruka: Dev süpernova ejderi!
Michiru-Ami: Derin okyanus okları!
Setsuna-Hotaru: Ölümcül zaman bozgunu!
Makoto-Minako: Güneş ışığı yıldırım yağmuru!
Usagi: Ayın mucize gümüş çağlayanı!
Bu yeni kombine teknikler sayesinde Kai ölmekten şimdilik kurtulur, Galaxia ve Peraklet eski hallerine dönerler. Artık savaş kahramanlarımızın lehine döner.
Usagi: Lilith! Artık kaçacak yer yok. Boşuna uğraşma, kaos kontrolümüz altında. Galaxia! Peraklet! Hadi şuna evrenin gerçek gücünü gösterelim!
Galaxia: Altın galaktik ışın!
Peraklet: Kızıl galaktik dalga!
Usagi: Ayın gümüş iyilik ışınları!
Kai: U-sa-gi!
Bu öyle inanılmaz bir teknikti ki yaydığı ışık tüm galaksiden görülebilecek boyuttaydı. Eee galaksinin en güçlü üç savaşçısı bir araya gelirse olacağı da budur. Ama sonuç olarak Lilith diye bir varlık kalmamıştı ve dünya huzura kavuşmuştu. Tek sorun Kai’deydi. Peraklet’le giriştiği savaşta çok ağır yaralanmıştı. Kai yenileme gücünü yitirmiş neredeyse her yanı kesik içindeydi.
Minako: Kai! Nolur gözlerini aç aşkım lütfen!
Kai: Minako… Beni düşünme artık. Işığa yaklaşıyorum.
Minako: Hayır! Kai burada kalıyorsun! Gidemezsin! Yaşayacağımız şeyleri bir…
Kai: Minako! Aşkım. Kendine çok dikkat et! Kızlar sana ve Usagi’ye emanet!
Minako: Kai! Kaai! Kaaiiii! Haayıır!
Minako hıçkırıklara boğulurken Kai’de son nefesini vermişti. Evet, Kai trajik bir biçimde ölmüştü. Üstelik bunun geri dönüşü de yoktu ama şimdilik. Minako olanlardan üç hafta sonra Kai’yi götürmek için güneşe gider. Kral Raion bu ölümün yedi haftalık bir süreçten geçmesi gerektiğini eğer yenileme gücü geri gelmezse Kai’ye sonsuza kadar veda edeceklerini söyler. Raion’un bu sözleri her ne kadar umut beslese de üzücü tarafı daha ağır basıyordu. Minako gözü yaşlı evine döner ve yedi hafta boyunca Rei’nin tapınağında kalır. Her gün en az beş kere Kai için dua ediyordur. Zaman geçmek bilmez, günler günleri ardında bırakır. Sonunda yedi hafta geçer ve Minako sonucu öğrenmek için güneşe gider. Minako sarayın girişinde ağır adımlar atarak ilerler. Şatonun kapısında onun için olabilecek en büyük mucizelerden biri yaşanır. Kapıda Kai Minako’yu beklemektedir. Hem de kral kıyafetiyle.
Minako: Aşkım! Bitanem benim! Tanrım şükürler olsun ki seni bana geri gönderdi.
Kai: Ben biraz gitmeye ısrarcıydım da huysuzluk yapınca kalmam onaylandı.
Minako sevinçten dört köşe olmuştu. Sarayda Kai’nin dönüşü için özel bir gece yapılacaktı. Geceye tüm savaşçılar, ayrıca Galaxia ve Peraklet’te katılacaktı. Gece başladığında önce yemekler yenir. Yemeğin bitimine yakın Kai kadehini havaya kaldırır ve konuşmak için izin ister.
Kai: Dostlarım ve sadık müttefiklerim. Hepimiz burada büyük bir mucizeyi kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. Bildiğiniz üzere dünyamız büyük bir savaştan sizin sayenizde zaferle çıkmıştır. Ama bu zaferin en büyük mimarları olan Galaxia, Peraklet ve Usagi’ye büyük bir alkış lütfen.
Salonda bulunan herkes bu üç kahramanı doyasıya alkışlar. Gece mükemmel geçer. Ertesi sabah kahramanlarımız dünyaya geri dönmeye hazırlanırken Kai ve Minako aşağı kattaki aile meclisinde konuşurlar. Raion Kai’ye kendini zamansız tehlikeye atmasından ötürü sitem eder. Minako’da bu görüşe katılmaktadır. Kraliçe Mamori’de oğlunun yaptıklarının aynı babasına çektiğini söyler. Zamanında Kral Raion’da böyle zamansız hareketlere kalkışır, kendini tehlikeye atarmış. Bu konuşmadan sonra kısa bir gülüşme yaşanır, ardından hazırlanma işlemi biter ve kahramanlarımız dünyaya geri döner. Dünya yine eski güzelliğine kavuşmuş hayat tekrar normale dönmüştür…

11.BÖLÜM

Hayat normale dönmüştü artık. Savaştan önce ertelenen Dünya Gençler Şampiyonası’nın yarı finali bu muhteşem koşullar altında tekrar oynanabilirdi. Takımın koçu Mizuno Hattori mucizevî bir biçimde Kai’yi tekrar kadroya almıştı. Kai kadroya tekrar girdiği için çok mutlu olmuştu.
Kai: Koç beni tekrar kadroya almış Minako.
Minako: Bu çok iyi bir haber. Akşama bunu kutlayalım. Ne dersin?
Kai: Benim için bir sorun yok bizimkiler uygunsa neden olmasın?
Minako: Bu harika! O zaman ben kızlara ve Seiyalara hemen haber uçurayım.
Akşama doğru Kai televizyonda spor haberlerine bakarken gençler şampiyonası ile ilgili bir habere rastlar. Haberde Mizuno Hattori’nin Kai’yi kadroya tekrardan dâhil ettiğini gösteren bir haberi anlatır. Bu Kai’yi çok mutlu eder. Ayrıca haberde Japonya’nın yarı finaldeki rakibinin Arjantin olduğunu maçın 14 Haziran Cumartesi saat 20.00 da oynanacağını da söyler. Diğer yarı final maçı ise İspanya ile Türkiye arasındadır. Kai diğer finalistin Türkiye olmasını dilemektedir. Akşam olduğunda Kailerde büyük bir parti olur. Ertesi sabah ise Kai Osaka’ya takım kampına katılmak için Seiya ile yola çıkarlar. Tesislerde ikisini kapıda Yusuke karşılar.
Yusuke: Kaptan, Seiya bu ne kadar güzel bir gün böyle.
Kai: Neden Yusuke?
Yusuke: Kaptan daha ne olsun, sen geldin ve şampiyon olma olasılığımız arttı.
Kai: Aa haksızlık etme benim dışımda bu takımda pek çok iyi futbolcu var.
Yusuke: Ama senin kadar azimlisi yok, sen bu yüzden takım kaptanısın Kai.
Kai: Sağ ol Yusuke.
Hemen gelir gelmez kampa giren Kai ve Seiya ertesi hafta oynanacak maç için hazırlık yaparlar. Kızlar cephesinde ise durum baya iyidir. Onlar da Osaka’ya gitmek için hazırlık yapıyorlardı. Tabi en çok Minako ve Usagi bu duruma heyecanlandılar. Çünkü Minako Kai için Usagi ise hem Mamoru hem de Seiya için Osaka’ya gidecekti.Ertesi sabah kızlar,Taiki ve Yaten Osaka’ya doğru yola çıkarlar.Yolda pek eğlenen kızları küçük bir sürpriz bekliyordu.Osaka şehir girişinde lastikleri patlayan kızlar yarım saat boyunca lastikle uğraşırlar ama sonunda sorunu çözüp yollarına devam ederler.4 saatlik bir yolculuğun ardından Osaka’ya varan kahramanlarımız özellikle Minako ve Usagi hemen kampa gitmek isterler ama kamp takım oyuncu yakınlarına kapalıdır.Hemen bir otele yerleşen kızlar,Taiki ve Yaten geceyi otelde geçirirler.Sabah olduğunda ise kahvaltıdan hemen sonra kampa giden kızlar Kai ve Seiya’yı görmek isterler.Takım sabah koşusundan yeni gelmiş pas alıştırması yapıyordu.Derken…
Yusuke:Kai!Seiya!Bakın sizinkiler geldi.
Kai:Harbiden ya.Kızlaar!
Minako:Aşkım!
Usagi:Seiya!
Seiya:Nasıl geldiniz buraya?Taiki ile Yaten nerede?
Usagi:Kai’nin o muhteşem arabası ile geldik.Taiki ve Yaten otelde spor yapacaklardı ama bilmiyorum.
Kai:E diğer kızlar niye gelmedi?
Minako:Makoto ile Ami dolaşmaya çıkmışlardı.Rei de odada yoga yapıyordu.
Seiya:Neyse maça çok az bir vakit kaldı.
Kai:Evet maç bu akşam kızlar ona göre.
Usagi:Hiç kaçırır mıyız?
Kai:Haa ben size birkaç bilet vereceğim onları alıp dağıtın.Minako al bu siz ve Taiki ile Yaten’in.Usagi bu da Mamoru’nun.Geleceğim demişti.
Usagi:Sahi mi?Çok sağ ol Kai ne iyi düşünmüşsün yaa!
Seiya:Neyse biz gidelim koç bişi demesin şimdi.
Minako:Tabi gidin.Aşkım dikkat et kendine sakatlanma.Bu takımın sana ihtiyacı var.
Kai:Merak etme aşkım bana bişi olmaz.
Kızlar otele doğru yol alırken Kai ve Seiya yorucu bir antrenmandan çıkıp maçın son taktiklerini de alıp dinlenmeye geçerler.Saat 19.00 da Nagai stadına doğru yola çıkan takımı stada geldiğinde büyük bir taraftar grubu tarafından karşılanır.Kız taraftarların çoğunda Kai’nin resmi vardır.Statta son kez maça ısınarak son hazırlıklarını yapan takım artık maça hazırdır.Maç saati geldiğinde ise tribünler tıklım tıklım doluydu.Kızlar,Mamoru,Taiki ve Yaten de tribünde Kai ve Seiya’yı destekliyordu.Ve hakemin ilk düdüğü ile stat çılgınca Japonya’yı destekliyordu.İlk dakikalar durgun geçse de 35. dakikada Yusuke’nin ortası Kai’nin tam da istediği gibi kafasına oturmuştu.Mükemmel bir kafa vuruşu ile topu ağlara gönderen Kai takımını güçlü Arjantin karşısında öne geçirmişti.İlk yarı böyle bittiğinde devre arası Mizuno Hattori Kai’ye özel bir taktik veriyordu:
Hattori:Kai ikinci yarı bizim için çok önemli.Eğer çok zor durumda kalırsan o Fransa maçında yaptığın şey her neyse onu kullan tamam mı?Takım için!
Kai:Peki efendim!
İkinci yarı başladığında ilk yarıdaki durgunluktan eser yoktu.Japonya,Arjantin karşısında o kadar etkili oynuyordu ki Arjantin yarı sahasından çıkmakta epey zorlanıyordu.İşte Arjantin böyle bir atağa kalkmaya hazırlanırken Seiya topu kapar ve kaleye doğru hızla koşmaya başlar.Tam golü o atacak derken beklenmedik bir anda topu Kai’ye paslar ve Kai bomboş pozisyonda golü atar.Tribünler özellikle Minako bu golden sonra iyice coşar.Maç sonunda ise skor tablosu 2–0 Japonya’nın lehinedir.Japonya finale çıkmıştır.Finaldeki diğer rakibi ise Kai’nin istediği gibi olmamıştır.Japonya’nın finaldeki rakibi İspanya’dır.İspanya maçta Türkiye’yi 3–1 ile geçerek finale yükselmişti.

12.BÖLÜM

Artık final maçı kalmıştı.Japonya’nın olabilecek en büyük zaferine belki de sadece bir adım kalmıştı.Rakip İspanya’ydı.Avrupa’nın en iyi takımlarından biri olan İspanya finalde Japonya’nın rakibi olmuştu.Kai bu konuda pek endişeliydi.Çünkü İspanyolların ne kadar dişli bir rakip olduklarını,oyun sistemlerinin ne kadar iyi olduğunu biliyordu.Maça daha üç gün vardı ama takım çalışmalarına ara vermeden devam ediyordu.Kai’ye ise özel antrenör tarafından özel bir program uygulanıyordu.O akşam otele giden Kai’nin Minako’ya bir sürprizi vardı.Kai ertesi sabah olacak antrenmanda dinlendirilecek,böylece Minako ile vakit geçirebilecekti.Kızlar da bu duruma çok sevinirler ama Seiya antrenmana kaldığı için biraz buruk bir sevinç vardır.
Kai:Kızlar,eğer bu turnuvada şampiyon olursak benim evimde büyük bir parti vereceğim ne dersiniz?
Makoto:Valla güzel bir fikir de Rei ne der bilemiyorum.
Kai:Neden?
Rei:Ya benim bu turnuva biter bitmez Tokyo’ya dönmem gerek de.
Kai:Ters bişiler mi var yoksa Rei?
Rei:Aslında var da yok.
Ami:Kai,Rei’nin büyükbabası hasta.Biliyorsun iyice yaşlandı da,şu son zamanlarını ailesinden tek kalan Rei ile geçirmek istiyor.
Kai:Hmm.Durum ciddi gibi görünüyor.Bizim veya benim yapabileceğim bişi var mı?
Rei:Hayır Kai çok teşekkürler.
Kai:E o zaman biz seni bugünden yolcu edelim istersen Rei ha ne dersin?
Rei:Aslında sizi yüzüstü bırakmak da istemiyorum ama…
Kai:Tamam anlaşılmıştır.Şimdi savaşçıya dönüş ve benim seni oraya göndermemi bekle.
Rei:Tamam.Mars süper yıldız gücü!Harekete geç!
Kai:Güneş yıldızı kristali.Gezegen teleport!Şimdi!
Ve Rei,Kai sayesinde Tokyo’ya gider.Kızlarda buruk bir sevinç vardır ama onların bu üzüntüsü kısa sürecektir.Çünkü otelin bahçesinde büyük bir parti olmaktadır.E bizimkiler de hemen parti olan yere ışınlanırlar tabi.Akşama kadar doyasıya eğlenen kahramanlarımız akşam yemeğinden hemen sonra birer bardak meyve suyu ile bahçedeki oturma yerlerine atarlar kendilerini.Güzel bir günün ardından Kai maç günü sabah 10.30 da takıma katılıp son bir antrenman yapar.Bu final maçı olduğu için Mizuno Hattori antrenmana seyircileri de davet eder.Antrenmana yoğun bir seyirci ilgisi vardır.Seyircilerin çoğunun ilgi odağı Kai’dir.Minako bu durumu çok kıskanır ama Kai’ye güveni sonsuz olduğu için bu kıskançlık krizi kısa sürer.Antrenman bittiğinde takım toplanır ve son kez Nagai’ye doğru yola çıkar.Maça sayılı saatler kala İspanya takımı da stada gelir.Bu sırada Japonya takımı da son kez topla çalışma yapar.Maça son 15 dakika kala şanssız bir biçimde Yusuke sakatlanır.Soyunma odasına götürülen Yusuke saçını başını yolar.Hemen ardından Kai’de soyunma odasına girip doktorların bir iki dakika dışarıda durmalarını rica eder.
Kai:Neren sakatlandı Yusuke?
Yusuke:Sağ baldırım Kai çok ağrıyor kahretsin!Tam maça 15 dakika kalmış şu şanssızlığa bak.
Kai:Endişelenme ben bu maça çıkabileceğine inanıyorum.
Yusuke:İyi de nasıl Kai?Bu halde fazla dayanamam ki!
Kai:Şimdi gözlerini kapa ve içinden bu maça çıkacağım de.
Yusuke gözlerini kapatır,Kai de Yusuke’nin baldırına elini tutar ve sakat olan yeri iyileştirir.
Yusuke:Kai bu nasıl oldu?Hiç ağrım kalmadı!
Kai:Buna mucize desek daha doğru olur.Hadi şimdi şu İspanyolları dağıtalım ve şampiyon olalım!
Yusuke:Peki kaptan!
Bu yüksek moralle sahaya dönen Kai ve Yusuke artık maça hazırdılar.Maç başlamadan hemen önce kendi yarı sahalarında toplanıp maç için kazanma sözü verirler.Daha sonra taraftarı ateşleyecek hareketlerde bulunan takım artık maça hazırdı.Minako,kızlar ve Mamoru çok heyecanlıdırlar…Ve bu büyük heyecan sırasında maç İspanya’nın vuruşu ile başlar.İlk 12 dakika top çeviren İspanyollar nadir geliştirdikleri bir atakla golü bulurlar.Kai şoktadır,ama bu durum kısa sürecektir.Kai maçın ilerleyen dakikalarında ne kadar hırslı oynasa da ilk yarıda o aradıkları golü atamazlar.Ama ikinci yarıda bambaşka bir Japonya takımı vardır.İkinci yarıya bomba gibi başlayan takım daha başlama vuruşundan 5 dakika geçmemişken ilk golü bulurlar.Yaklaşık 35 metreden çok sert bir şut çeken Seiya topu ağlara gönderir.Bu golden iki dakika sonra sahneye Kai çıkar.Yusuke’nin muhteşem ortasına çok şık bir yarım vole ile cevap veren Kai takımını yenilgiden galibiyete taşır.Ama bu dakikadan sonra İspanya Japonya üstünde baskı kurmaya başlar.Yine Fransa maçında olduğu gibi bir durumla karşı karşıya kalan takımda herkesin gözü Kai’deydi ama o sırada fırlayan Seiya oldu.
Seiya: Hadi Kai!
Bu çağrısına cevapsız kalmayan Kai yine önceden olduğu gibi olağanca hızıyla koşmaya başladı ve Seiya ile ikili sıkıştırma yaparak topu kapıp ani bir atağa kalkan Japonya Yusuke ile üçüncü golü bulurlar. Artık Japonya tribünleri şampiyonluk şarkıları söylemeye başlamıştı bile. Derken maçın bitimine iki dakika kala perdeyi yine Kai kapatır ve skor 4–1 olur. Bu aynı zamanda da maçın skorudur. Maç bittiğinde stadyumda büyük bir sevinç seli vardır. Kai, Yusuke, Seiya ve diğer takım arkadaşları orta sahada toplanıp sevinçlerini paylaşıyorlardı. Bu arada da sahada kupa töreni için hazırlık vardı.10 dakika sonra kupa töreni başladı. İlk önce İspanya gümüş madalyalarını alıp sahayı yavaş yavaş terk ederler. Sıra şampiyon Japonya’ya geldiğinde tribünler iyice coşkun bir hal almıştı. Oyuncular birer birer madalyalarını alıp kupanın arkasına geçerler. Sırada Kai, Seiya ve Yusuke vardı. Üçü birden kupayı kaldıracaklardı. İlk önce Yusuke daha sonra Seiya ve en son Kai madalyasını alır. Sıra kupayı kaldırmaya gelmişti. Kai kupayı eline alır, daha sonra Seiya ve Yusuke’de kupayı tutarlar ve havaya kaldırırlar. Herkes sevinç içindeydi. Maçtan sonra soyunma odasında Mizuno Hattori Kai’yi ve diğer oyuncularını öven bir konuşma yapar. Her şey bittiğinde kahramanlarımız ve Yusuke Kai’nin evinde toplanıp alabildiğine eğlenirler. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren parti sonunda sabah kalkıp Tokyo’ya dönmek için hazırlık yaparlar. Kai ve Seiya, Yusuke ile vedalaşırlar. Yusuke’de kendi şehrine Kobe’ye döner.

13.BÖLÜM

Yola çıktıklarında çok mutlu olan kahramanlarımızın aklı Rei’dedir. Tokyo’ya gelmeden bir iki saat önce Rei’den kötü bir haber gelir. Rei’nin büyükbabası maalesef ölmüştür. Rei’nin ailesinden kimsenin hayatta kalmaması daha da üzücüdür. Şimdi Rei’nin tek dayanağı kızlar, Seiyalar ve Kai’dir. Moralini yüksek tutması lazımdı, çünkü o dünyayı korumak için seçilmiş bir savaşçıydı. Kai’de bu duruma en az Rei kadar üzülmüştü.
Kai: Kızlar bu aralar Rei’ye destek olmamız lazım, çünkü buna çok ihtiyacı var.
Rei bahçede ağlarken yanına Usagi gelir.
Usagi: Rei, şimdi nasılsın?
Rei: Nasıl olayım Usagi görmüyor musun? Ailemden hiç kimse kalmadı. Artık benim ailem sizlersiniz.
Usagi: Rei…
Kai: Kızlar sizden müsaadenizi isteyeceğim çünkü benim acil federasyon binasına gitmem gerek.
Minako: Ne federasyonu Kai?
Kai: Futbol canım önemli bişi değil, sadece lisansımı yenileteceğim o kadar.
Minako: Tamam aşkım, ama dikkat et kendine çok geç kalma.
Kai: Tamam, merak etmeyin. Bişi olursa hemen arayın beni.
Kai arabasına atladığı gibi federasyon binasına gider.Kızlar da Rei’yi biraz olsun teselli etmeye çalışıyorlardır.Seiyalar ise 2 hafta sonraki konserleri için hazırlık yapıyorlardır.Bu arada Haruka yeni pist yarışları için Honda takımı ile anlaşma yapmıştır.Michiru ise 4 gün sonraki resitali için sıkı bir biçimde çalışıyordur.Ayrıca Usagi için sevindirici bir haber vardır.Mamoru şu önündeki iki hafta içinde şirketinin ana binasını Tokyo’ya taşıma kararı alır ve bunun için hazırlanmaktadır.Usagi’ye sürpriz olacağı için henüz bu olaydan haberi yoktur.Şimdilik hayat normal halde gidiyordur ama buna dur diyen biri çıkarsa kahramanlarımız savaşmaya hazır halde olacaklardır…

14.BÖLÜM


Her şey şu üç hafta boyunca normal gider. Fakat üç sayısı kahramanlarımızın uğursuz sayısı. Çünkü her olay üç haftada patlak veriyor. Necromancia ülkesinde kalan son komutan olan Kuroi önceki büyüklerinin intikamını almak için dünyaya savaş açma kararı almıştı. Bu kararından 4 gün sonra yani normal giden hayatın üçüncü haftasının başlangıcı olan gün dünyaya gelir. Kuroi tüm askerlerini masum insanların yaşam kristallerini çalması için yollar. Kuroi’nin asıl amacı Kai’yi öldürmektir.
Ami: Neler oluyor böyle? Bunlar da kim?
Rei: Kızlar bu hiç hayra alamet değil! Dönüşün! Hadi!
Usagi: Ayın gümüş gücü!
Ami: Merkür süper yıldız gücü!
Rei: Mars süper yıldız gücü!
Makoto: Jüpiter süper yıldız gücü!
Minako: Venüs süper yıldız gücü!
Hepsi: HAREKETE GEÇ!
Minako: Kai sen şimdilik Seiyalara haber sal biz burayı idare ederiz.
Kai: Tamam, ama ben gelmeden ölmeyin!
Kızlar Kuroi’nin askerleri ile savaşırken Kai’de Seiyaları almaya gitmiştir.
Kuroi: Sizler efsanevi gezegen savaşçıları olmalısınız.
Usagi: Evet öyleyiz ve dünyaya kötü emelleri için musallat olanları cezalandıracağız.
Kuroi: Hmm… Sen ay savaşçısı olmalısın. Pardon Kraliçe Serenity mi demeliydim?
Makoto:Eeh!Sıkıldım bu saçma konuşmadan!Jüpiter!...
Minako:Makoto hayır!
Makoto:Neden?
Minako:Tuzak olduğunu anlamıyor musun?Hem o seni tek hamlede öldürebilir.Kai gelmeden onu oyalamalıyız.
Ami:Ne yapacağız kızlar?
Rei:Kai gelene kadar bişiler düşünelim.Kuroi’nin askerleri masum insanların yaşam kristallerini alıyorlar.Buna engel olmalıyız.
Minako:Birkaç insanı feda etmek zorundayız Rei.Çünkü Kai’nin gelmesi gerek.Şu halimizle sonumuz belli.
Usagi:Hadi Kai nerde kaldın?
Kai:Biri burada problem mi çıkardı?
Kuroi:Güneş savaşçısı!
Seiya:Kızlar hadi siz askerleri halledin.Kontrol bizde!
Minako:Hadi!
Kuroi:Hah ha ha ha!Kontrol sizde mi?Alın bakalım!
Kai:Apollo kalkanı!
Kai bu saldırıyı kolayca savurur.Ama bunda bir tuzak olduğu belliydi ve Kai bunu kolayca anlamıştı.
Kuroi:Akıllı biri olduğunu biliyorum Kai.Senin böyle bir hatayı affetmeyeceğini de biliyorum ama intikam ateşim öyle bir büyüyecek ki sen tarih olacaksın.Tabi askerlerin de.
Kai:Sen neden bahsediyorsun?Bunların hepsini bu sınırlar içinde yapabileceğini zannediyorsan çok ama çok yanılıyorsun Kuroi.Senin üstlerin de böyleydi ama hepsinin sonu da tıpkı senin olacak sonun gibi oldu.
Kuroi:Bu kadar iddialısın yani.
Kai:Ne sandın?Antares,Regulus,Sirius siz kızlara destek olun benim burada küçük bir işim var.
Seiya:Ama Kai…
Kai:Bu bir emirdir!
Yaten:Hadi çocuklar gidelim.
Kuroi:Sonunda teke tek kaldık.
Kai ve Kuroi teke tek kalırken kızlar da askerlerle cebelleşiyorlardı.
Minako:Bunların ardı arkası kesilmiyor ne yapacağız?
Haruka:Umbriel ateşi!
Michiru:Triton yıldız yağmuru!
Setsuna:Plüton ölüm yıldızı!
Hotaru:Titan sessizlik çığlığı!
Minako:Dış gezegenler!
Haruka:Biri burada bir arıza olduğunu söyledi.Ben gökyüzünün savunucusu Uranüs savaşçısı!
Michiru:Ben okyanusun savunucusu Neptün savaşçısı!
Setsuna:Ben zamanın bekçisi Plüton savaşçısı!
Hotaru:Ben doğum ve ölümün savaşçısı Satürn savaşçısı!
Hepsi:Şimdi kollayın kendinizi!
Minako:Hadi kızlar!Venüs ışıldayan yıldız öpücüğü!
Ami:Merkür!Derin su vurgunu!
Rei:Mars!Yıldız ateşi kuşu!
Makoto:Jüpiter!Akanyıldız yıldırım fırtınası!
Haruka:Uranüs!Ölümcül süpernova vuruşu!
Michiru:Neptün!Okyanus okları!
Setsuna:Plüton!Ölümcül zaman akışı!
Hotaru:Satürn!Sessizlik akını!
Bu toplu saldırı üzerine Kuroi’nin tüm askerleri ölmüştü.Sırada Kai’nin savaşı vardı.
Kuroi:Gidişata bakılırsa savaşacak sadece sen ve ben kaldık.
Kai:Galiba öyle.Ne duruyorsun başlasana!
Kuroi:Peki öyle olsun!Karanlık!Etrafı sar ve göz gözü görmeyince içindeki korkuyu dışarı çıkar!
Kai:Kızlar sakin ve hazır olun!
Kuroi:Bakalım beni göremeyince nasıl savaşacaksın!
Kai:Aydınlıkta gayet iyi savaştığım bilinir.
Kuroi:Hı?
Kai:Büyük güneş yıldızı!Işığınla her yeri sar ve tek bir karanlık yer bırakma!
Kuroi:Bu nasıl olur?
Kai:Şimdi savaş zamanı kolla kendini!Apollo kılıcı!Gökkuşağı yıldız ışığı vuruşu!
Kuroi:Şimdi değil Kai!
Kai:Iaah!Kaçma adi herif!
Kuroi kaçmıştı ama şimdilik.Geri gelecekti ama daha güçlü bir biçimde.Kuroi içinde öyle bir öfke besliyordu ki Necromancia’nın bütün karanlık gücünü kendinde toplamıştı.Ne zaman geleceği belirsizdi ama Kai,kızlar ve Seiyalar savaşa sonuna kadar hazırlardı.Kai’nin bu olanlara karşı iyi bir planı vardı.
Kai:Kızlar hatırlıyor musunuz eskiden bi tekniğimiz vardı evren kristali diye.
Minako:Ben hatırlıyorum aşkım,niye sordun?
Kai:Ya aklıma geldi acaba şu Kuroi’ye karşı da buna benzer bi teknik kullanabilir miyiz diye.
Usagi:Aslında mantıklı bişi de nasıl yapacağız?
Kai:Eskiden olduğu gibi tıpkı sadece kristal isimlerimiz farklı o kadar.
Ami:Bunu o geldiği zaman bi deneyelim.
Makoto:Bu iyi olur.
Kararı alan kahramanlarımız tek bir kayıp vermeden savaşacak Kuroi yalnız kalınca da Evren kristali sayesinde işini bitireceklerdi.Ama Kuroi tıpkı beklendiği gibi Necromander formuna girmişti.Yani onu yenmek bizimkileri biraz uğraştıracaktı.Neyse ki buna benzer pek çok savaş geçirdiler ama bu belki de en son ve en büyük savaş olacaktı.Dünyanın geleceği iyi ve kötü arasında gidip geliyordu.Bakalım kazanan kim olacak…

SON BÖLÜM

Zaman bir türlü geçmek bilmiyordu.Yaz mevsimini geride bırakan kahramanlarımız Eylül ayına giriş yapmışlardı.Bildiğiniz gibi sonbahar mevsimi ayrılıkların yani mutsuzluğun mevsimidir.Ama kahramanlarımız bu mevsimi güzel geçirmeyi planlıyorlardı.Eskiden okul vardı ama artık o da bitmişti.Tarih 10 Eylül’ü gösterdiğinde Ami’nin doğum gününü kutlama hazırlığı telaşına giren kızlar o günü en iyi şekilde geçirme konusunda ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlardı.Akşama büyük bir parti veren kızlar Ami’yi çok mutlu etmişlerdi.Öte yandan Kuroi de Kai’den intikamını almak için hazırlıklarını hızlandırmış planlarını bir bir uygulamaya koyuyordu.Bu planlardan biri de zaman tünelinden Lilith’i geri getirip Kai’nin etkisiz kalmasını sağlamaktı.Ama Kuroi’nin unuttuğu bir şey vardı.Bu dünyayı sadece Kai korumuyordu.Onun dışında birbirinden güçlü on bir savaşçı vardı ve bu dünyayı ona kaptırmaya da hiç niyetleri yoktu.Eylül ayını yarılayan kahramanlarımız Haruka’nın hastalanmasıyla şoka girer.Ciddi bir mide problemi geçiren Haruka hastanede yoğun bakımda tutulmaktadır.Michiru bu duruma çok üzülür.Çünkü Haruka’ya bişi olması durumunda Michiru kendine zarar verebilir, ölebilirdi.Bizimkilerin de en son isteyeceği şey budur.Grubun hiç kayıp vermeden savaşması ve bu savaşı en iyi biçimde geçirip zaferle ayrılmaktı.Gel gelelim Kai Haruka’yı yine Yusuke’de olduğu gibi kurtarmıştı.Eylül’ün son haftası geldiğinde Tokyo için kötü günler de başlamıştı.İnanılmaz bir biçimde Lilith yine sahnedeydi.
Kai:Yok artık ya!Bu nasıl geri geldi?
Kuroi:Tabi ki de benim sayemde.
Lilith:Ve şimdi sen Kai Suzuke tarih olacaksın!
Kai:Bu o kadar kolaysa yap da görelim!
Minako:Kai!Sen ne yapmaya çalışıyorsun hayatım?
Ami:Eğer savaşacaksak hep beraber!
Rei:Öyle bireysel savaş falan yok!
Kai:Kızlar!Ama…
Minako:Konu kapandı bile hepimiz savaşıp bu dünyayı kurtaracağız.
Makoto:Hem bizim elimiz armut mu topluyor canım?
Kai:O zaman işi bitirelim!
Ami:Merkür süper yıldız gücü!
Rei:Mars süper yıldız gücü!
Makoto:Jüpiter süper yıldız gücü!
Minako:Venüs süper yıldız gücü!
Haruka:Uranüs süper yıldız gücü!
Michiru:Neptün süper yıldız gücü!
Setsuna:Plüton süper yıldız gücü!
Hotaru:Satürn süper yıldız gücü!
Usagi:Ayın gümüş yıldızı gücü!
HEPSİ:HAREKETE GEÇ!
Kai:Güneş yıldızı kristali gücü harekete geç!
Kahramanlarımız savaşçıya dönüştükten sonra şehrin doğu yakasına doğru yol alırlar.Çünkü Lilith Kuroi ve askerleri şehri o bölgeden kuşatmaya başlamıştı bile.Lilith’in de işin içinde olması Kai’yi riske sokmaya zorluyordu.Çünkü onun planları tamamen Kuroi ve askerlerine yönelikti ama şimdi ortada bir de Lilith vardı.
Kai:Kızlar bu adi herif her ne yaptıysa planlarını benim üzerime oynadığı belli.Eğer savaşta bana…
Minako:Kes!Bunun devamını duymak bile istemiyorum!Sen ölmeyeceksin tamam mı eğer illa ki biri ölecekse bu biz oluruz sen merak etme Kai Suzuke!
Kai:Minako…
Minako bu durumu düşünmek istememişti çünkü birilerinin ölmesi onun canını sıkan şeylerden biri olup çıkmıştı.
Minako: Kızlar!Ne olursa olsun bu dünyayı kötü güçlerden koruyacağız ve tabi ki Usagi’yi.Kai zaten bizi korur diye ona bel bağlamayın onun zaten işi başından aşkın.
Kai:Minako neden böyle dedin ki şimdi?
Minako:Sus!Kai ben bunca zaman senin için savaşta kendini feda etmek istemen için mi bir sürü dil döktüm.Aşkım ya bu kadarı da olmaz yani.
Ami:Bişi merak ettim.Kuroi en fazla ne yapabilir ki?
Usagi:Bizim daha ilk savaşımız olan kraliçe Metaria gibi olabilir.
Rei:Yani bu yine bizim sonumuz demek.
Makoto:Yanılıyorsun Rei.O zaman güçler böyle değildi.
Rei:İyi de Kuroi’nin ne kadar güçlü olabileceğini nasıl hesaplayacağız?
Minako:E bunu da savaşta göreceğiz.
Aradan birkaç dakika geçer.Kai ve kızlar Kuroi ve Lilith’in bulundukları yere gelirler.Ama ortada bir sorun vardı.Kuroi’nin bulunduğu yer bir hangardı ve etrafı da görünmez bir kalkanla sarılmıştı.
Kai:Lanet olsun!İçeri nasıl gireceğiz bir fikri olan var mı?
Makoto:Benim var!Jüpiter!Yeşil yıldız fırtınası!
Makoto kalkana saldırmıştı ama kalkan gücü içine hapsedip alanını genişletiyordu.
Kai:Iaa!Lanet olası!Apollo kılıcı…
Minako:Aşkım dur!
Kai:Hı!Ne oldu şimdi?
Minako:Benim daha iyi bir fikrim var.Kalkanın içine teleportla gireceğiz nası ama?
Kai:İyi de kara alanda işe yaramazsa?
Minako:Denemekten ne çıkar?Burda öylece durup dünyanın yok oluşunu seyretmek daha mı iyi?
Haruka:Minako haklı.Hadi kızlar el ele tutuşun.
Kızlar bir daire oluşturacak şekilde el ele tutuştular.Kai ve Usagi’de sırt sırta verip asa ve kılıçları havaya kaldırıp…
—Gezegen kapısı bizi kalkanın içine götür!
Bunu dedikten sonra içeriye girmişlerdi.Ama ortada bir sorun daha vardı.Lilith’in zebanileri ve içerideki karanlık.
Kai:Bu karanlığı yok etmeliyiz.Apollo kılıcı!Güneş’in altın mucizesi tüm karanlığı aydınlığa hapset!
Etraf aydınlanmıştı ama zebaniler kahramanlarımızın etrafını sarmıştı.Yüzlercesi bir araya gelip saldırmaya hazır bekliyorlardı.
Kai:Herkes birbirinin yanında dursun sakın ayrılmayın!
Bu sırada Lilith görünür.
Lilith:Ha ha ha haa!Kai Suzuke ve ekibi bu ne tesadüf?
Kai:Bu tesadüf değil aptal!Sen yine işimize burnunu soktun desek daha iyi!
Lilith:Küstah!Ha!
Minako:Dikkat edin!
Yaten:Regulus!Mavi yıldız patlaması!
Lilith:Bu da ne!
Yaten saldırıyı etkisiz kılmıştı.Yıldız ışıkları tam vaktinde gelmişlerdi.
Kai:Yıldız savaşçıları!İşte iyi bir zamanlama örneği.
Seiya:Yine geciktik ama duyduk ki birileri dersini almamış.
Lilith:Iaa!Hepinizi yok edeceğim!
Minako:Bir daha düşün!Venüs!
Makoto:Tek başına olmaz!Jüpiter!
Rei:Aa kızlar lütfen ama!Mars!
Ami:Peki bensiz olur mu?Merkür!
Minako:Kızlar!Altın ışık parlaması!
Makoto:Yeşil yıldırım yağmuru!
Rei:Büyük Shin’in alev tayfunu!
Ami:Parlayan buzul okları!
Bu saldırı Lilith’i iyice zayıflatmıştı.Derken…
Usagi:Sen geldiğin yere geri dönüyorsun!Büyük gümüş ayın dolunay mucizesi!
Lilith:Hayır!Bu kadar kolay Olamaaz!
Kai:Öyle mi!Güneş!Altın mucize!Kötü olan ne varsa hepsini yok et!
Umulmadık bir şekilde Lilith’in işini bitiren kahramanlarımız Kuroi’yi aramaya çıkmışlardı ki…
Kuroi:Ne o?Beni mi arıyordunuz?
Kai:Seni adi herif!Bi de utanmadan dalga mı geçiyorsun?Şu yaptıklarına bi bak!
Kuroi:Ha ha ha!Bu böyle daha iyi durdu bence.Ne de olsa karanlık stil.
Kai:Iaaa!Ben sana şimdi karanlık stili göstereceğim!Büyük güneş ışığı patlaması!
Kuroi:Bu mu!Hıh!Seni ahmak!Bak ben sana ne göstereceğim!
Kuroi,Usagi’nin savaştan önce dediği moda girmişti.Büyük karanlık ve tehlikeli.
Usagi:O,ooo!Ben bişi mi demiştim bana mı öyle geliyor?
Kai:Ah be Usagi’m niye böyle şom ağızlısın ya!
Minako:Eeh!Kesin mızıldanmayı.Sanki böyle oldu diye savaşı bırakıp şehri ve dünyayı yok etsin diye ona mı bırakacağız sanki!
Kai:Asla!O zaman topluca saldıralım!Hadi!
Kuroi:Bu olmayacak!Haa!
Kai:Iıh!Apollo kalkanı!
Seiya:Antares yıldız kalkanı!
Yaten:Bu fazla dayanmaz bişiler yapalım!
Bu sırada Minako’nun tacındaki kristal parlamaya başlar.Aynı anda Usagi’de kristalini kullanarak prensese dönüşür.Minako’da aynı şekilde güneşin güçlerini kullanmak için kraliçeye dönüşür.Kai’nin de gücü tükenmek üzereyken Minako ve Usagi asalarını havaya kaldırıp:
Minako:Altın kristalin mucize ışığı!
Usagi:Gümüş ayın dolunay ışığı!
İkisi de Kuroi’nin gücünü azaltmaya çalışırlar.En azından kalkanlara ihtiyaç kalmamıştır.Ama Kuroi Minako ve Usagi’ye teker teker kara ışınlarını yollar.Kai ise bu duruma seyirci kalamaz ve…
Kai:Kızlar,Seiya kendinize dikkat edin!Hıaaa!
Minako:Kaaiiii!
Usagi:Kaaiiii!
Seiya:Haayıır!
Kai kızlara bişi olmaması için kendini feda etmişti.
Kuroi:Ha ha ha haaa!Sonunda isteğim gerçekleşti!Kai Suzuke artık sen tarih oldun!Ha ha ha haa!
Minako:Mutlu oldun mu şimdi!Lanet olsun sana Kuroi!Aşkım gözlerini aç lütfen!
Minako bir yandan ağlarken bir yandan da Kai’yi kendine getirmeye çalışmaktadır ama Kai için çok geçtir.Kai kızlar için kendi hayatından vazgeçmişti.Minako ve diğerleri şoktaydı ama şoku çabuk atarlar ve savaşmaya devam ederler.
Minako:Mutlu edeceğim ben şimdi seni!Venüs!Güneş ışığı patlaması!
Kuroi:Bununla mı!Al bakalım!Haa!
Seiya:Antares yıldız kalkanı!
Yaten:Regulus ışık kalkanı!
Taiki:Sirius toprak kalkanı!
Bu savunma işe yaramıştı belki ama biraz geçtikten sonra…
Kuroi:Sıkılmaya başladım artık!Sizi sefil böcekler hepinizi ezeceğim hem de teker teker!Alın bakalım kara ışın fırtınası!
Usagi:Seiya!
Ami:Taiki!
Minako:Yaten!
Yıldız ışıklarını da öldüren Kuroi kızlara yönelmişti.Dış gezegenleri de saf dışı bırakan Kuroi bir tek iç gezegenler ve Usagi ile savaşacaktı.
Kuroi:Buradan sonra artık teslim olacaksınız değil mi?
Rei:Asla!Sen bizi daha tanımıyorsun!Biz senin gibilerini çok gördük ama hepsinin de sonu belli.Sıra sende!
Kuroi:Ooo!Çok korktum desem yalan olur!Ha ha ha!Siz mi beni alt edeceksiniz!
Makoto:Bunun olup olmayacağını görmeye ne dersin?
Kuroi:Bi görelim alın bakalım buna ne yapacaksınız?
Kuroi kızlara kara bir ışın topu yollamıştı.Buna karşı bir şey yapamayacaklarını anlayan Ami,Makoto ve Rei kendilerini Usagi ve Minako için feda ederler.Artık sadece iki kişilerdi ve yapacakları çok fazla bir şey yoktu.
Usagi:Demek böyle olmasını istiyordun?
Kuroi:Aslında evet denilebilir.
Minako:İyi o zaman,bak istediğin oldu.
Kuroi:O zaman!Hıııaaaaa!
Usagi:Minako!Ya öleceğiz ya da bu duruma bir son vereceğiz!Tamam mı?
Minako:Sonuna kadar yanındayım Usagi!
Usagi:Ayın gümüş ışığı!
Minako:Güneşin altın ışığı!
Kuroi’nin bu güçlü saldırısına karşı kuvvetsiz sayılabilecek bir saldırıyla karşılık veren Usagi ve Minako bir ara güçsüz düştü derken Minako’nun aklına Kai gelir ve…
Minako:Güneş!Altın mucize!Karanlığı aydınlığa hapset!
Usagi:Minako…
Minako yanağına dökülen gözyaşlarının farkında bile değildi.İçindeki üzüntü o kadar büyüktü ki içinde kalamayıp dışarı taşmıştı.
Kuroi:Size daha nasıl bir eziyete sürüklemem gerekiyor!Iaaaah!
Minako:Kai!Aşkım nerdesin?
Usagi:Kızlar,yıldız ışıkları nerdesiniz?Keşke burada olsaydınız da bize yardım etseydiniz.
Kai:Ben buradayım aşkım!
Minako:Kai!
Kızlar:Biz hep yanındayız Usagi.
Yıldız Işıkları:Biz de buradayız!
Minako:E daha ne duruyoruz evren kristalini kullanalım!
Usagi:Tamam!Ayın gümüş mucize kristali gücü!
Ami:Merkür süper yıldız gücü!
Rei:Mars süper yıldız gücü!
Kuroi:Hı?Neler oluyor orada!
Minako:Bu senin son dakikaların Kuroi keyfini çıkar!
Kuroi:Ama bu nasıl olur?
Makoto:Jüpiter süper yıldız gücü!
Minako:Venüs süper yıldız gücü!
Haruka:Uranüs süper yıldız gücü!
Michiru:Neptün süper yıldız gücü!
Setsuna:Plüton süper yıldız gücü!
Hotaru:Satürn süper yıldız gücü!
Yıldız Işıkları:Süper yıldız kristali gücü!
Kai:Altın güneş yıldızı kristali gücü!
Hepsi:EVREN KRİSTALİ IŞIĞI!ORTAYA ÇIK!
Etrafta öyle bir ışık vardı ki Kuroi öldüğünü anlamamıştı bile.Kristalin yaydığı ışık kötü giden her şeyi ters çevirip eski haline getirmişti.Kahramanlarımız da kendini Hikawa tapınağında bulmuşlardı kendilerini.Ama ortada bir sorun vardı.Kai yoktu.Minako ilk önce gelir diye bahçede bekler fakat gelmeyince gözü yaşlı içeriye girer.Tam arkasını döndüğünde gökten Apollo kılıcı düşer ve toprağa dimdik saplanır.Minako arkasını dönüp kılıcı görünce ağlamaya başlar.Hem de hıçkırıklara boğularak.Minako’nun bu halini gören kızlar hızla bahçeye çıkarlar.Minako’nun halini gören kızlar nedenini anlamaya çalışırken onlar da kılıcı görürler.Artık Kai yoktu,ölmüştü.Geri getirmenin bir yolu da yoktu çünkü Kai’den kılıcı dışında hiçbir iz yoktu.Kızlar da ağlamaya başlar.Seiya şoka girmiş bir biçimde dizlerinin üzerine çöker.Evet Kai Suzuke Kuroi’nin savaşta dediği gibi tarih olmuştu belki de.Çünkü olanlar bunu gösteriyordu.Minako kendini harap etmişti.Olanların üzerinden tam üç yıl geçer.Artık kızlar Kai’nin yokluğuna alışmışlardı.Ama Minako hala belki bir gün gelir diye hep umut ediyordu.Diğerleri ise ona Kai’nin şu geçirdikleri altı yılın çok iyi hatıralar bıraktığını ve Kai’nin de o hatıralarda kaldığını söylerler.Ama Minako’nun Kai’ye olan aşkı öyle büyüktü ki bu denilenlere inanmak içinden gelmiyordu.Minako bir gün dışarıdan eve geldiğinde komedin üzerinde bir mektup görür.Mektubun üzerindeki mühür güneş krallığına aittir.Minako heyecanlanır,mektup Kai’den gelmiştir diye ama mektup Kral Raion’dan gelmişti.Minako’yu güneşe davet etmişti.Minako ertesi gün erkenden güneşe gider.Güneşe gittiğinde onu ilginç bir durum bekliyordu.Güneşe ilk kez yağmur yağıyordu.Saraydaki bütün çiçekler boynunu bükmüştü.Bunların tümünün Kai’nin ölümü ile alakalı olduğunu anlamıştı Minako.Saraydan içeri girdiğinde içerideki havada da bir hüzün vardı.
Raion:Hoş geldin kızım.
Minako:Hoş bulduk efendim.Kraliçe Mamori nerede onu göremedim de.
Raion:Kızım kraliçem geçen ay hastalandı ve yatağa düştü.
Minako:Hep onun yüzünden!Ben ona…
Raion:Sakin ol oğlumu tanırım ben o çok gerekmedikçe böyle bişi yapmazdı.
Minako:Keşke ben ölseydim!
Raion:Aaa böyle konuşma.Kai’de bu duruma gelirdi öyle olsaydı.
Minako:Ama efendim.Çok mu iyi oldu böyle.Bakın şu dışarıya hiç olmayan şeyler oluyor Kai öldüğü için.Siz bunca yıllık hayatınızda güneşe yağmur yağdığını,çiçeklerin solduğunu gördünüz mü ha söyleyin bana?
Minako ağlamaya başlamıştı.Bir süre sonra evine dönen Minako eve geldiğinde yemek masasının üzerinde bir kâğıt parçası görür.Bu yazıyı tanıyordu.Evet yazı Kai’ye aitti.Mektupta iyi olduğunu fakat onu bir süre göremeyeceğini yazıyordu.Minako bu duruma sevinmeli mi üzülmeli mi anlamamıştı.Ama onun yaşadığını öğrenmesi iyi olmuştu.Bu durumu kral Raion’a daha sonra kızlara ve Seiyalara da ulaştıran Minako ertesi günden itibaren Kai’yi aramaya çıkmıştı.Şehirde gidebileceği her yere bakan Minako umduğunu bulamayınca kendini sahile atar,etrafına bakınmaya başlar.Kalabalığın arasında üstü başı dağınık ama Kai’ye çok benzeyen birini görür.Yanına doğru koşar ama gördüğü kişi çoktan gitmişti.Üzgün bir biçimde eve dönen Minako Kai’den bir mektup daha alır.Mektupta Kai Minako’ya yarın saat 17.30 da kulede olmasını yazar.Bu haberi hemen kızlarla paylaşan Minako çok mutludur.Gün geldiğinde kızlarla beraber kuleye giden Minako Kai’yi görünce şoka girer.Çünkü üstünde hala savaşçı kıyafeti vardı ama öyle bir hal almıştı ki her yeri neredeyse yırtık içindeydi.Ayrıca kolunda da çok büyük kesik yarası izleri vardı.
Minako:Aşkım!Seni o kadar çok özledim ki bilemezsin.
Kai:Biliyorum.Sana yaşattığım bunca sıkıntı için özür dilerim.
Minako:Ne yani sen hep buralarda mıydın?
Kai:Sayılır.Siz beni öldü sanmıştınız ama ben ölmemiştim.
Minako:Nası yani ya!Üç sene boyunca ne yaptın sen aşkım?
Der ve ağlamaya başlar.Kai Minako’nun çenesini kaldırır ve…
Kai:Okyanus mavisi gözlerini benden esirgeme ne olur çünkü onları çok özledim.
Minako:Aşkım…
Daha fazla dayanamaz ve Kai’nin boynuna sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar.
Usagi:Ne güzel bir görüntü.
Minako:Aşkım peki bunca zaman neler yaptın?
Kai:Her şeyden önce şunu söyleyim tüm güçlerimi kaybettim ve ayrıca kristalimi de,yani ben artık bir savaşçı değilim.Bunca zaman da hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yaptım.Siz benim ölümümden sonra evren kristalini harekete geçirdiğinizde ruhum size destek olmuştu ama diğer herkes tekrar canlanmıştı.Siz Kuroi’yi yok edip ortadan kaybolduktan iki saat sonra kendime geldim.Kalktığımda bu haldeydim.Bütün güçlerimi kaybettiğimi de kolumdaki yaralar üç hafta sonra geçince anladım.
Minako:Yürüyün kızlar gidiyoruz!
Kai:Minako nereye?
Minako:Ve sen Kai Suzuke benimle geliyorsun!
Olanları anlamayan Kai kızlarla beraber tapınağa gittiler.Oradan da güneşe.Kai,güneşe adım atar atmaz olanları görür ve şoke olur.
Kai:Aman Tanrım!Bu olanlar…
Minako:Şaşırdın dimi.Bu olanlar senin ölümün üzerine oldu Kai.
Kahramanlarımızın etrafındaki ışık kalkanı kalkınca Kai,uzun bir aradan sonra güneş topraklarına basmıştı.Ardından güneş de canlanmaya başlar.Önce yağmur durur,sonra da solan çiçekler tekrar eski canlılıklarına kavuşurlar.Saraya yaklaştıkça olanlar daha da iyiye gider.Kral Raion oğlunu görür görmez yaşlılığına bakmadan koşa koşa oğlunun yanına gelir ve boynuna sarılır.
Raion:Oğlum!
Kai:Babacığım,affet bilmeden çok üzdüm sizi.
Raion:Boşver evlat,şimdi buradasın ya o bana yeter.
Kai:Annem nerede?Onu göremedim de.
Minako:Annen hasta Kai yatağa düştü ve hala durumu ciddi.
Kai:Ne?Olamaz!
Kai hızla annesinin olduğu odaya dalar.Gerçekten de kraliçe Mamori çok hastadır.Annesinin yanına oturup elini tutan Kai ağlamaya başlar.
Kai:Anne!Nolur kendine gel bak ben buradayım artık benim için endişelenme lütfen!
Kai’nin gözünden damlayan bir gözyaşı annesinin eline düşer ve odada bir ışık ortaya çıkar.Bu ışıkla Kai eski haline kraliçe Mamori’de sağlıklı haline geri döner.
Mamori:Oğlum!Nerelerdeydin?Bak ne hale geldik yokluğunda.
Kai:Biliyorum anneciğim.Artık hep burada olacağım ve sevdiklerimi yalnız bırakmayacağım.Bundan emin olabilirsin.
Odadan çıktıklarında Minako Kai’yi eski haline dönmüş biçimde görünce çok sevinir ve boynuna sarılır.Kai’yi dudağından öpen Minako’nun etrafında bir ışık belirir ve üstündeki kıyafetler kraliçe kıyafeti olur.Göğsünde güneş gezegeninin altın broşu vardır.
Raion:Kızım ailemize resmen hoş geldin artık.
Minako artık güneş krallığı ailesine resmen dâhil olmuştu.O gün sonunda eve dönen kahramanlarımız tüm dostları ile müthiş bir akşam yemeği yerler.Yemekler her zamanki gibi Makoto ve Kai’den gelmişti.
Minako:Ya siz ikiniz harika yemek yapıyorsunuz.Kilo alma sorunu olmasa sabaha kadar yerim.
Usagi’de Minako’yla aynı fikirde olduğunu söyler.Rei yine Usagi’ye kızar ve eskiden olduğu gibi bir klasik olan Usagi,Rei kavgası başlar.Kızlar ve Kai bunlara gülmekle yetinirler.Yemekten sonra herkes evine gider.Kai ve Minako’da sahile yürüyüşe çıkarlar.Giderlerken yolda sohbete dalarlar.Ve günün ilk ışıkları ile beraber eve gelirler.O günden sonra artık savaşçı kimliklerinden çok kişilik özellikleri ile var olacaklardı.Çünkü dünya sayelerinde huzur bulmuş tüm kötülüklerden uzak bir zamana giriş yapmıştı.Aradan epey uzun bir süre geçer.İlk önce Chibi-usa dünyaya gelir.Aradan altı ay geçmeden daha Kai ile Minako’nun çocukları olur.Çocuk tıpkı Chibi-usa gibi kızdır ve Minako’ya çok benzemektedir.Çocuğun adını Japoncada asilzade anlamına gelen Kizoku koyarlar.Bundan sonra da Taiki ve Ami evlenirler.Daha sonra da üç ışıklar grubunun albümü çıkar ve dünya çapında satış rekoru kırar.Grubun ise sene boyunca toplamadığı ödül kalmamıştır.Makoto kendini adadığı gıda sektöründe dünyada en çok arananlar arasına girmişti.Rei’nin sesini keşfeden bir yapım şirketi Rei ile çalışmaya başlar.Fakat daha sonra Seiya’dan gelen başka bir teklif üzerine Rei Seiyaların grubuna dâhil olur ve grubun ismi üç yıldız ve bir gezegen olur.Seiya ile iyi işler çıkaran Rei kısa zaman sonra Seiya’ya âşık olur ve aşkına karşılık bulunca Rei ile evlenirler.Uzun zaman sonra aileler tam anlamıyla yerine oturur.Kai ve Minako’nun 4 yılda üç çocukları daha olur.Toplam dört çocukları olmuştur.Çocuklardan üçü erkek biri ise kızdır.Bu kocaman grup içinde bir tek Yaten ve Makoto bekâr kalır.Ama kısa süre sonra onlar da evlenirler.Ve herkes grup içi evlilik yapmış olur.Derken 31.yüzyıl gelip çatar ve Kristal Tokyo kurulur.Kısa zaman içinde de Tüm evrendeki kara güçlere hâkim olup kötülüğü yok eden ay ve güneş krallığı kaosu tamamen yok ederler ve hayatlarının sonuna kadar mutlu yaşarlar…

SON...


Kai Suzuke Genshi Corporation





bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3



Kavuşmamız an meselesi Çok Mutlu
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
11 Ksm 2007 22:47
Master of Fists
Yeni Üye
Yeni Üye



Yaş: 37
Kayıt: 13 Nis 2013
Mesajlar: 35
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Cehennemin Dibinden
Teşekkür: 4

Durumu: Çevrimdışı

Master of Fists
Yeni Üye
Sailor Moon:***The Superstars*** Konu: Yanıt: Sailor Moon:***The Superstars***
Alıntıyla Cevap Gönder
ama ama.. bu inanılmaz bi hikaye kai en büyük rakibim şu andan itibaren..

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
13 Nis 2013 17:02
Mari
Eternal Sailor Moon
Eternal Sailor Moon



Yaş: 16
Kayıt: 03 Şub 2008
Mesajlar: 2,867
Nerden: not honolulu for sure
Teşekkür: 417

Durumu: Çevrimdışı

Mari
Eternal Sailor Moon
Sailor Moon:***The Superstars*** Konu: Yanıt: Sailor Moon:***The Superstars***
Alıntıyla Cevap Gönder
tamam kaan güzel yazmışsın kendine iltifat etme ama....

look at all of the damage you've done in time

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
15 Nis 2013 17:32
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Turkuaz

Gold
Eternal Sailor Moon
Eternal Sailor Moon



Yaş: 30
Kayıt: 04 Eyl 2007
Mesajlar: 3,205
Nerden: nereye xD
Teşekkür: 148

Durumu: Çevrimdışı

Gold
Eternal Sailor Moon
Sailor Moon:***The Superstars*** Konu: Yanıt: Sailor Moon:***The Superstars***
Alıntıyla Cevap Gönder
Ahahahahahahahaha bu iyiydi Çok Mutlu Kendi kendine iltifat etmek ha? Çok Mutlu İyi güldüm Eğlenmekte Eğlenmekte Eğlenmekte



by me ^_^
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
15 Nis 2013 19:04
Turkuaz
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 26 Hzr 2010
Mesajlar: 1,525
Nerden: çikolata kazanından zuha XD
Teşekkür: 580

Durumu: Çevrimdışı

Turkuaz
Efsane Üye
Sailor Moon:***The Superstars*** Konu: Yanıt: Sailor Moon:***The Superstars***
Alıntıyla Cevap Gönder
asdasjdghasygtdfas kaan ne içtiysen bize de ondan ver abi İçelim Eğlenelim Sarhoşlar ...

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
16 Nis 2013 21:07
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LadyinDeath

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3
3. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 36 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız