Yönetmen:
Steven Spielberg

Senaryo :
Steven Zaillian, Thomas Keneally(Kitap)

Tür:
Savaş, Dram

Yapım:
ABD 1993 197 dakika (Renkli)

Dil:
İngilizce, İbranice, Almanca, Lehçe

Yapımcı Firmalar:
Universal Pictures, Amblin Entertainment

Oskar Schindler (Liam Neeson, Polonya'ya gelmiş fırsatçı bir iş adamı.. Nazilerin başta olduğu İkinci Dünya Savaşı yıllarında para kazanmanın tek yolu olarak faşistlerle işbirliği yapmayı ve karışıklıktan yararlanmayı kafasına koyuyor. Alman burjuvazisiyle içli dışlı olarak kendisine bir fabrika açan Schindler, ülkede yaşanan müthiş soykırıma ilk başlarda duyarsız kalmaya çalışsa da, sonunda herşeye rağmen bir insan olduğunu hatırlıyor ve fabrikasını Yahudileri kurtarmak için bir umut yuvası haline getiriyor.. İkinci Dünya Savaşında 1100 Yahudi'yi faşist zulmünden kurtaran Oscar Schindler'in gerçek yaşam öyküsünden yapılmış bir uyarlama "Schindler'in Listesi"…



Başından sonuna kadar tüylerim diken diken izledim bu filmi. Komutan'ın canı sıkıldığında tüfeğiyle evinden rastgele kişileri öldürmesi, çok ağır şartlarda yaşayan Yahudiler... Sonlara doğru Schindler'ın rozetini tutması (izleyenler anlamıştır) "helal olsun, insan olabildi sonunda" dedirtir. Hele sonunda ağlamıştım. Bu filmde ağlanmayacak bir taraf yok ya neyse.

En etkilendiğim sahne en sondaki mezar ziyaretçileri sahnesi ve 1100 Yahudi'nin arasındaki kadınların treninin yanlışlıkla Auschwitz'e gitmesi. Bu sahnenin gerisini anlatmayayım, sahne sonuçlanana kadar yerimde çakılı kalmıştım çünkü.

Ben şahsen Polonya'daki Auschwitz kampına ziyaret amaçlı gittim. Her ne kadar o acıyı yaşamamasam da (Allah kimseye yaşatmasın) o koridorlarda yürümek, Yahudilerin vesikalıklaırnı ve ölüm tarihlerini görmek, gaz odalarının içine girmek son derece acıydı benim için. :/