Cocorosie
Sailor Moon Forum -> Müzik, Sinema ve Diziler -> Yabancı Müzik Grupları
 
Yazar
Mesaj
Cassidy Fairylady
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın



Yaş: 32
Kayıt: 14 Tem 2007
Mesajlar: 204
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

Cassidy Fairylady
Beni Görmeye Alışın
Cocorosie Konu: Cocorosie
Alıntıyla Cevap Gönder
Cocorosie, aslı New York'a dayanan yerli Casady ailesinden iki kız kardeş tarafından, Iowa'da doğmuş Sierra'ya annesi tarafından "Rosie" lakabı takılmış. Hawaii'de doğmuş Bianca'ya ise "Coco" demiş. Yani grubun ismi iki kardeşin birleşiminden ortaya çıkmış: Cocorosie. Sierra ve Bianca, spiritüalist Timothy Casady ve oyuncu/öğretmen Tina(Hunter) Casady'nin iki kızı olarak dünyaya gelmişler.



Grubun hikayesi biraz değişik. Anne oyunculuk ve öğretmenlik yaparken, onlardan uzaklaşmış baba ise Steiner Waldorf okullarında Şamanizm ve Peyote dini hakkında dersler veriyormuş. Coco ve Rosie'nin yazları ise babalarının yanında dersten kalan zamanlarda arazi yürüyüşüyle falan geçiriyorlarmış. Sierra 5, Bianca 3 yaşındayken babası ve annesi ayrılmış, e haliyle uzun zaman bunun etkisinden kurtulamamış iki kardeş. 14 yaşındayken Sierra, annesi tarafından evden atılmış, daha doğrusu babasının yanına gönderilmiş. Bir süre boyunca Bianca ile irtibatını kaybetmiş yani. 2000 yılında Sierra 20 yaşındayken Paris'e taşınarak opera sanatçılığı ile ilgili olmaya başlamış ve Paris Konservatuarı'nda eğitim görmüş. Bu zamanlarda New York'ta yaşayan Bianca ise dilbilim ve sosyoloji ile ilgili olmuş. Bu zamanlarda tutkusunun peşine düşerek bir yandan yazılar yazarken, bir yandan görsel sanatlara eğilir. Küçüklüğünden beri zaten bir şiirsel yeteneği bulunuyormuş, ama özellikle bu dönemde iyice konsantre olup harika aşk şiirleri yazmış.

Lisedeyken de kiliselerde şarkı söylemeye başlayan ve liseden sonra da profesyonel olarak opera hayatına devam eden Sierra ve ateşli söz yazarı Bianca, söylediğim gibi uzun bir süreden beri birbirleriyle görüşmemekteler. 2003 yılında Bianca New York'dan ayrılarak dünyayı gezmeye karar vermiş. Yoluna koyulurken Paris'e durmuş ve orada Sierra'yı bulmuş. Görüştükten sonra Paris'ten ayrılacak olan Bianca, ansızın havaalanında kardeşi Sierra'dan yanında kalması için izin istemiş. İstemeyerek, murun kırın ede ede bu teklifi kabul etmiş Sierra. Olay 2003 yılında geçiyor, dolayısıyla grup da o yılda kurulmuş sayılıyor. Olayı kendisi de şöyle açıklıyor Bianca:



I was living in New York and decided to just go somewhere. I didn't really know what I was doing or where I was going, I was just running away. I stopped in Paris and didn't intend on staying, but something magical occurred and we were enjoying ourselves so much that I didn't leave. It's something we can barely recall, the notion to record. But there was a sort of impulse to document what was happening, so I bought a really simple recording device and the whole first record spilled out of us. It was just a whim. A strange whim.


Her neyse, ayrılıktan dolayı oluşan, hem iki kız kardeşin içinde bulunduğu tecrübeler hem de etkileşimli deneyimler büyük bir birikim teşkil eder. Birbirini bir nevi "hatırlayan" iki kız kardeş, tam 8 ay boyunca melankolik şekilde pejmurde, yıkık dökük bir evde oturup birikimlerini yansıtan müzikler yapmaya başlarlar. Sierra, gitar ve flüt çalıp vokal yaparken Bianca ise söz ettiğim gibi, küçüklüğünden beri gelen söz yazma kabiliyeti ile söz yazmış, perküsyon çalmış ve arka planda değişik sesler çıkartmış. Aslında müzikleri, birikimin oluşturulduğu hissini verebiliyor. Ev yapımı gibi kokuyor çoğu şarkıları. Beraber kaldıkları süre boyunca her türlü ses ile müzik yapmışlar. Patlamış mısırın* ve yaktıkları sigaranın sesini kayıt etmelerinin yanı sıra komşularından satın aldıkları gıcırtılı oyuncakların ahenksiz sesini, dışarıda yağan yağmurun, oyuncak bebeğin çıkardığı sesi, hatta mutfaktaki lavabonun sesini bile şarkılarına katmışlar. Bizim bebekleri uyutuyor diye gördüğümüz, yataklarının başında tıngırdayan oyuncakları onlar birer müzik ögesi görmüşler. Kaldı ki, bahsettiğim pejmurde evde yapılan -ilk albüme ait- şarkıların kayıtları, istisnalar dışında banyoda yapılmış. Çünkü en izole ve akustik yerin orası olduğunu düşünmüşler. Zaten grubun kendisi de parçalardaki orijinalliğin doğal olmasına ve arka planda kullanılan ilginç araçlara bağlıyor.


Söz ettiğim 8 ay sürecinde fransızcada "Hayalimdeki Ev" anlamına gelen "La Maison de Mon Reve" albümü ortaya çıkmış. Albüm 2004 yılında piyasaya sürülmüş ve grubun çıkışını sağlamış. Albümdeki sarkastik şarkılar lo-fi ile kaydedilmiş. Albümle ilgili uyumsuzluk tartışmaları bile çıkmış, opera eğitimi gören Sierra ile eğitimi olmayan Bianca'nın uyum sağlayamadığını söyleyenler olmuş. Babalarının dinsel konudaki farklılığı onların dinsel olaya bakışlarını da değiştirmiş. "Jesus Loves Me"de bunu açıkça görmek mümkün. Kısacası leziz bir başlangıç denebilir bu albüm için.


Gelgelelim, ikinci albümlerine. Noah's Ark grubun Eylül 2005'de çıkmış. Sıradışı vokallere sahip olan bu albüm, grup tarafından annelerine adanmış. "Nuh'un Gemisi" anlamına geliyor. Gruba Antony & The Johnsons'dan Antony ve Devendra Banhart eşlik etmiş. Grup için de önemli bir anlam taşıyor. Hem arkadaşlıklarına yeni bir boyut kattığını düşünüyorlar, hem de ilk albüme göre daha çalkantılı, biraz daha karanlık olduğunu söylüyorlar.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
14 Ağu 2007 19:22
Gece
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı



Yaş: 31
Kayıt: 08 Hzr 2007
Mesajlar: 1,095
Cinsiyet: Kız
Nerden: içinden çıkılamayacak bir "kaos"dan olsa gerek.
Teşekkür: 6

Durumu: Çevrimdışı

Gece
Venüs Savaşçısı
Cocorosie Konu: Yanıt: Cocorosie
Alıntıyla Cevap Gönder
tşkler bilgi için

Spoiler:

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
07 Eyl 2007 20:36
cileklipasta
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Yaş: 35
Kayıt: 17 Tem 2007
Mesajlar: 9
Cinsiyet: Erkek

Durumu: Çevrimdışı

cileklipasta
Geçiyordum Uğradım
Cocorosie Konu: Yanıt: Cocorosie
Alıntıyla Cevap Gönder
björk sesin kendisidir, cocorosie björkün sallandığı salıncağın yağsız zincirlerinin çıkardığı, anne karnındaki bebeğin duyduğu seslerden oluşan rastlantısal güzelliktir.. şarkıları aşık eder, hipnotize eder, uyutur, uyutmaz, uyandırır, hayatı sevdirir, hayatı farkettirir, intihara sürükler, geri döndürür..

bakakalırım giden geminin ardından
atamam kendimi denize, dünya güzel..
serde erkeklik var, ağlayamam...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
29 Eyl 2007 23:43
prenses20
Ay Fedaisi
Ay Fedaisi



Yaş: 38
Kayıt: 04 Tem 2007
Mesajlar: 462
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

prenses20
Ay Fedaisi
Cocorosie Konu: Yanıt: Cocorosie
Alıntıyla Cevap Gönder
emeğin için teşekürler Gülücük Dağıtıyor

BULUT'cuğum emeğin için domo arigato gozaimasu


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
28 Ekm 2008 1:06
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder  
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 4 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız