4 Yara (İki Dostluğun Hikayesi) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 |
|
Yazar
Mesaj
Öhöm önceki bahsettiğim gümüş saçlı kız o.Ben direk kız diyorum XD İsmi de var.Ama sonraki bölümde yada sonraki 2 bölümde göreceksin
O zebani ile ilgili de bahsedicem meraklanma

O zebani ile ilgili de bahsedicem meraklanma

Önce alevlerin arasında acı çekersin.Sonra da boğularak ölürsün.Ne var ki hiç bir zaman bedeninin küle dönüştüğünü göremezsin


öhöö öhöömm
bir süre sitede olmadığım için geri kalmıştım hikayede
bütün bölümleri okudum şimdi
yazdıkca üslubunu geliştiriyorsun gözüme çarpan ilk bu oldu
enteresan bir hikaye bir düğümler serisi gibi sanırım bu düğümler ard arda çözülecek
bu arada başlardaki kısa anlatılarla vermeye çalıştığın mesajlar çok güzel
eline sağlık ecem
devamını bekliyorum








devamını bekliyorum





by BaLıMSuLTaN *-*

Teşekkürler.Şimdi söz vermiştim.Kızın adından bahsedicem diye bu bölümde bahsettim.Değil bu bölümde sadece isim tartışması var.
Küçük dünyamızda bile hayat hızla akıp geçer.Anlayamayız, bilemeyiz dünyanın kurallarını.Herkes bütün kurallarını bilemez Hayatın.İnsanoğlu ne kadar bencil desek bile bizde birer insanız sonuçta.Hepimiz hatalar yaptık.Bu hataların bazıları çok ağır bir ceza ile sonuçlandı.Küçük hatalarımız bile en büyük düşmanımız olabiliyor.Bir şey eğer zayıf noktası yoksa çok iyidir yani mükemmeldir.Bizim harkulade diye kutlamak için kullandığımz tabir aslında tam yerinde kullanılmamıştır.Çünkü; her şeyin bir zayıf noktası vardır.
...
Kendini çabuk toparladı Kozet.Kalbinde bir burkulma hissediyordu.Her şeyi bir anda yaşamış değildi.Ama onun için çok ani olmuştu ki kendini gelip geçen heveslerden arınmış hissediyordu.Herkesin bir yaşama amacı vardı.Kozet kendi amacını tam bilmemesine rağman, Risa yaşama amacını çoktan anlamıştı.Bu dünyadaki sevmediği adaleti kendisi daha iyi bir biçimde sağlayacaktı.Her şeyden önce kimsenin anlayamayacağı duygularla kaplanmış ve kendine güveni epey düşük olsa bile bilhasla korkularının üzerine korka korka gitmişti (!)Ani olaylardan etkilenmezdi Risa.Dayanıklı gibi görünse bile kalbi çok narindi.Çabuk kırılabilirdi.Üzüldüğünü çevresine yansıtsaydı alay konusu olurdu.Bir zamanlar renkli bir hayatı olan Risa'nın şimdi sadece siyah ve beyazdan başka hiç bir rengin olmadığı bir hayatı vardı.Ölü deniz kadar heyecansız ve sıkıcı bir hayat.Kozet Risa'yı aramaya başladı.Bundan sonra bir saniye bile yanından ayrılmayacaktı.Olayların ardı ardına gelmesi Risa'yı pek etkilemiş değildi elbette.Ama Kozet çok etkilenmişti.Acele edip Risa'yı bulsa iyi olacaktı.Yoksa yine başka bir şey olabilirdi.Ancak aklında bir soru vardı "O kız kimdi ve adı neydi?"Dalgın dalgın yürürken Risa'yı gördü.Gökyüzünü izleyen Risa, Kozet'İ fark etmemişti.Sadece düşünceli ve sert bir tavrı vardı Risa'nın.Kozet gibi herşeyi merak eden bir tip de değildi.Kozet, Risa'nın yanına gitti.Risa'nın kızın ismini bildiğinden emincesine:
-O kızın adı ne?
-Kimin?
-Gümüş saçlı, sarı gözlü olan kızın.
-Mi-Midori...
-Ne?Biliyordun ha?
Risa yürümeye başladı.Yürürken Kozet'e:
-Kafadan attım.
Kozet alakbulak olmuştu.Bağırdı:
-O zaman ben de diyorum ki Misori!
-İyi
-Ne?
Risa durdu.Kozet'e seslenerek:
-İstersen ona sor.
Kozet ciddi bir biçimde yürüdü.Tam karşılarında kız duruyordu.Kozet merakla:
-Senin adın ne?
-Öğrenmek istiyor musun?
-Elbette istiyorum.
-Peki Kozet.Benim adım Midori.
Kozet'in yüzü şişmişti.Risa bilmişti adını.Kendini tutamadı.
-Saçmalık.O kadar uğraştım bulmak için ama Risa mı bildi.
-O bildi.Çünkü; istemiyordu.Meraklı değildi.
Ardından kız kayboldu.Zaten zil çalmıştı.Herkes içeri girdi.

Küçük dünyamızda bile hayat hızla akıp geçer.Anlayamayız, bilemeyiz dünyanın kurallarını.Herkes bütün kurallarını bilemez Hayatın.İnsanoğlu ne kadar bencil desek bile bizde birer insanız sonuçta.Hepimiz hatalar yaptık.Bu hataların bazıları çok ağır bir ceza ile sonuçlandı.Küçük hatalarımız bile en büyük düşmanımız olabiliyor.Bir şey eğer zayıf noktası yoksa çok iyidir yani mükemmeldir.Bizim harkulade diye kutlamak için kullandığımz tabir aslında tam yerinde kullanılmamıştır.Çünkü; her şeyin bir zayıf noktası vardır.
...
Kendini çabuk toparladı Kozet.Kalbinde bir burkulma hissediyordu.Her şeyi bir anda yaşamış değildi.Ama onun için çok ani olmuştu ki kendini gelip geçen heveslerden arınmış hissediyordu.Herkesin bir yaşama amacı vardı.Kozet kendi amacını tam bilmemesine rağman, Risa yaşama amacını çoktan anlamıştı.Bu dünyadaki sevmediği adaleti kendisi daha iyi bir biçimde sağlayacaktı.Her şeyden önce kimsenin anlayamayacağı duygularla kaplanmış ve kendine güveni epey düşük olsa bile bilhasla korkularının üzerine korka korka gitmişti (!)Ani olaylardan etkilenmezdi Risa.Dayanıklı gibi görünse bile kalbi çok narindi.Çabuk kırılabilirdi.Üzüldüğünü çevresine yansıtsaydı alay konusu olurdu.Bir zamanlar renkli bir hayatı olan Risa'nın şimdi sadece siyah ve beyazdan başka hiç bir rengin olmadığı bir hayatı vardı.Ölü deniz kadar heyecansız ve sıkıcı bir hayat.Kozet Risa'yı aramaya başladı.Bundan sonra bir saniye bile yanından ayrılmayacaktı.Olayların ardı ardına gelmesi Risa'yı pek etkilemiş değildi elbette.Ama Kozet çok etkilenmişti.Acele edip Risa'yı bulsa iyi olacaktı.Yoksa yine başka bir şey olabilirdi.Ancak aklında bir soru vardı "O kız kimdi ve adı neydi?"Dalgın dalgın yürürken Risa'yı gördü.Gökyüzünü izleyen Risa, Kozet'İ fark etmemişti.Sadece düşünceli ve sert bir tavrı vardı Risa'nın.Kozet gibi herşeyi merak eden bir tip de değildi.Kozet, Risa'nın yanına gitti.Risa'nın kızın ismini bildiğinden emincesine:
-O kızın adı ne?
-Kimin?
-Gümüş saçlı, sarı gözlü olan kızın.
-Mi-Midori...
-Ne?Biliyordun ha?
Risa yürümeye başladı.Yürürken Kozet'e:
-Kafadan attım.
Kozet alakbulak olmuştu.Bağırdı:
-O zaman ben de diyorum ki Misori!
-İyi
-Ne?
Risa durdu.Kozet'e seslenerek:
-İstersen ona sor.
Kozet ciddi bir biçimde yürüdü.Tam karşılarında kız duruyordu.Kozet merakla:
-Senin adın ne?
-Öğrenmek istiyor musun?
-Elbette istiyorum.
-Peki Kozet.Benim adım Midori.
Kozet'in yüzü şişmişti.Risa bilmişti adını.Kendini tutamadı.
-Saçmalık.O kadar uğraştım bulmak için ama Risa mı bildi.
-O bildi.Çünkü; istemiyordu.Meraklı değildi.
Ardından kız kayboldu.Zaten zil çalmıştı.Herkes içeri girdi.

Önce alevlerin arasında acı çekersin.Sonra da boğularak ölürsün.Ne var ki hiç bir zaman bedeninin küle dönüştüğünü göremezsin









3. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 42 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |