50 Yıl Sonra Venüs Forum Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, Sonraki |
Yazar
Mesaj

Birden mutfaktaki ses kesildi.Fakat içlerindeki korku dinmemişti.Andre fısıldadı:
-Gidecek miyiz?
Prenses Neptün ve HotaruT birbirlerine baktılar:
- ...
Andre sessizliğin sebebini biliyordu:
-O zaman ben gideyim.
Prenses Neptün ve HotaruT başlarını öne eğdi.İleri doğru adım attılar.
Andre tebessüm etti:
-Geliyorsunuz demek?
Başlarıyla onayladılar.
Önden Andre yürüyordu.Eliyle kızları durdurdu ve eliyle geri dönmelerini söyledi.Birlikte yavaşça ilerlediler.Tornoo'nun odasına geldiklerinde Andre:
-Arkadaşlar...Orada bişey gördüm... *Yutkunur* Vee sanırım...İyi birisi değildi.Sadece gözüme çarptı ama...
HotaruT:
-
Prenses Neptün yutkundu:
-Eğer gerçekten doğru gördüysen tehlikedeyiz demektir.Onları uyandırmalı mıyız?
Andre kafasını salladı:
-Hayır.Onları uyandırmamalıyız.Ama bir mektup yazalım ki haberleri olsun.Siz yazın ve bırakın.Ben mutfağa gidiyorum.Sayanora dostlar.
Prenses Neptün ve HotaruT:
-
Andre yavaş adımlarla ilerledi.Sağa döndü ve gözden kayboldu.
Kızlar mektubu yazmıştı.
Merhabalar,
Belkide bu ilk ve son mektubumuzdur.Film bitince mutfakta garip sesler işittik.Andre bir şey gördü ve şimdi oraya gitti.Umarız siz bu mektubu okursunuz.Ya da hiç okumayın...Hiç birşey olmasın,kurtulalım.Bu mektubu yırtıp atalım.Sayanora...
PS ve HT
Kızlar mektubu bırakmışlardı ki Andre'nin çığlıkları yükseldi:
-Git başımdan!Aah!Yeter!Sus!
Korkuyla irkildiler.Oraya doğru koştular.Gördükleri manzara onları şaşırttı.Andre konuşuyordu birisiyle.Ama onlar ne bişey gördüler ne de duydular:
-Andre ne yapıyorsun?
-Kaçın size de birşey yapmadan uzaklaşın!
-Ne?
O anda mutfaktaki eşyalar kızlara doğru hızla süzüldü.Kaçtılar.Ama Andre?Geri dönmeleri gerekiyordu.Prenses Neptün fısıldadı:
-HotaruT,onu kurtarmalıyız.Ama "o" neydi?Andre onu görüyor ve duyuyor ama biz?
HotaruT cevap verdi:
-Haklısın,ama Andre hareket edemiyordu.Sanki birşeyden kurtulmaya çalışır gibi çırpınıyordu.Görünmeyen ve çok güçlü bir güç olsa gerek.
Prenses Neptün başıyla onayladı:
-Haklısın ama gitmeliyiz.Hadi.
İlerliyorlardı,sessizce.Ama sanki yalnız değillerdi.İzleniyor gibi.Mutfağa döndüler.Andre yerde yatıyordu.Bişeyler sayıklıyordu:
-Durun.Gelmeyin!*Öhö* Ya-yaklaşmayın!
Koşarak Andre'nin yanına gittiler.Onu sırtlarına alarak Tornoo'nun odasına götüreceklerdi.Yolun yarısına bile gelmemişlerdi ki birden yükün olmadığını hissettiler.Andre gitmişti!
HotaruT bağırdı:
-Andreee!!!
Prenses Neptün:
-Sessiz ol HotaruT bizi fark edebilirler.
HotaruT:
-Çoktan farketmişlerdir.Dibimizdeki Andre'yi nasıl götürdüler?
O sırada soğuk bir esinti hissettiler.Sanki evde rüzgar esiyordu.Etrafa ışık saçıyordu.Gördükleri manzara şaşılacak gibiydi.Dilleri tutulmuştu:
-Sen misin?Andre...
-Gidecek miyiz?
Prenses Neptün ve HotaruT birbirlerine baktılar:
- ...
Andre sessizliğin sebebini biliyordu:
-O zaman ben gideyim.
Prenses Neptün ve HotaruT başlarını öne eğdi.İleri doğru adım attılar.
Andre tebessüm etti:
-Geliyorsunuz demek?
Başlarıyla onayladılar.
Önden Andre yürüyordu.Eliyle kızları durdurdu ve eliyle geri dönmelerini söyledi.Birlikte yavaşça ilerlediler.Tornoo'nun odasına geldiklerinde Andre:
-Arkadaşlar...Orada bişey gördüm... *Yutkunur* Vee sanırım...İyi birisi değildi.Sadece gözüme çarptı ama...
HotaruT:
-



Prenses Neptün yutkundu:
-Eğer gerçekten doğru gördüysen tehlikedeyiz demektir.Onları uyandırmalı mıyız?
Andre kafasını salladı:
-Hayır.Onları uyandırmamalıyız.Ama bir mektup yazalım ki haberleri olsun.Siz yazın ve bırakın.Ben mutfağa gidiyorum.Sayanora dostlar.
Prenses Neptün ve HotaruT:
-

Andre yavaş adımlarla ilerledi.Sağa döndü ve gözden kayboldu.
Kızlar mektubu yazmıştı.
Merhabalar,
Belkide bu ilk ve son mektubumuzdur.Film bitince mutfakta garip sesler işittik.Andre bir şey gördü ve şimdi oraya gitti.Umarız siz bu mektubu okursunuz.Ya da hiç okumayın...Hiç birşey olmasın,kurtulalım.Bu mektubu yırtıp atalım.Sayanora...
PS ve HT
Kızlar mektubu bırakmışlardı ki Andre'nin çığlıkları yükseldi:
-Git başımdan!Aah!Yeter!Sus!
Korkuyla irkildiler.Oraya doğru koştular.Gördükleri manzara onları şaşırttı.Andre konuşuyordu birisiyle.Ama onlar ne bişey gördüler ne de duydular:
-Andre ne yapıyorsun?
-Kaçın size de birşey yapmadan uzaklaşın!
-Ne?
O anda mutfaktaki eşyalar kızlara doğru hızla süzüldü.Kaçtılar.Ama Andre?Geri dönmeleri gerekiyordu.Prenses Neptün fısıldadı:
-HotaruT,onu kurtarmalıyız.Ama "o" neydi?Andre onu görüyor ve duyuyor ama biz?
HotaruT cevap verdi:
-Haklısın,ama Andre hareket edemiyordu.Sanki birşeyden kurtulmaya çalışır gibi çırpınıyordu.Görünmeyen ve çok güçlü bir güç olsa gerek.
Prenses Neptün başıyla onayladı:
-Haklısın ama gitmeliyiz.Hadi.
İlerliyorlardı,sessizce.Ama sanki yalnız değillerdi.İzleniyor gibi.Mutfağa döndüler.Andre yerde yatıyordu.Bişeyler sayıklıyordu:
-Durun.Gelmeyin!*Öhö* Ya-yaklaşmayın!
Koşarak Andre'nin yanına gittiler.Onu sırtlarına alarak Tornoo'nun odasına götüreceklerdi.Yolun yarısına bile gelmemişlerdi ki birden yükün olmadığını hissettiler.Andre gitmişti!
HotaruT bağırdı:
-Andreee!!!
Prenses Neptün:
-Sessiz ol HotaruT bizi fark edebilirler.
HotaruT:
-Çoktan farketmişlerdir.Dibimizdeki Andre'yi nasıl götürdüler?
O sırada soğuk bir esinti hissettiler.Sanki evde rüzgar esiyordu.Etrafa ışık saçıyordu.Gördükleri manzara şaşılacak gibiydi.Dilleri tutulmuştu:
-Sen misin?Andre...

Güle güle Venüs Forum <3









Tam karşılarındaydı.Prenses Neptün:
-Andre...Hayır günümüzün Uranüs Savaşçısı!
Andre yavaş yavaş alçaldı ve bayıldı.Uyandığında:
-Birdenbire oldu.Böyle.Anlayamadım.Dönüştüğüm an yanımda bu dönüşüm kalemi vardı.
Andre'de altın sarısı uzun bir pantolon ve yine aynı renkte bir ceket vardı.Arkasında ise daha koyu pelerini.
HotaruT:
-Yaşıyorsun!Ve Uranüs Savaşçısısın!
Andre:
-Saldırımı göstereyim mi?
Dedi hafif bir tebessümle.Ardından kollarını açtı.Birleştirdi ve tekrar açtığında kocaman bir kasırga vardı.Tüm gücüyle bağırdı."Galaktik Hortum!"Hortum önünde ne varsa silip süpürdü.Heyecanla bağırdılar:
-Vaaayy!!
O sırada arkadan bir el HotaruT'u yakaladı.HotaruT'un çığlıkları yeri göğü inletecek güçteydi.El onu duvarın içerisine çekerek kayboldu.Şaşkın gözlerle bakıyorlardı.Şok olmuşlardı.Andre:
-Galaktik Hortum!!!
Hortum duvarı yıktı.Ama hiçbişey yoktu.Prenses Neptün etrafa bakındı ve acı biçimde bağırdı:
-HotaruT!Nerdesin!
O anda havada bir dönüşüm kalemi belirdi.Prenses Neptün hiç düşünmeden kalemi tuttu ve birdenbire dönüştü.Uzun turkuaz bir elbise üzerindeydi.Başında turkuaz taşlı bir taç.Saçları ise boyunu bulmuştu.Rengi de değişmişti.Turkuaz!
Prenses Neptün umursamazcasına çığlık attı:
-Okyanus Kemanı!
Elinde sudan bir keman belirdi ve de sudan çubuk.Kemanı çalmaya başladı.Güzel ve farklı bir sesti.Sesle birlikte kemandan dalgalar çıkarak ilerledi.Dalgalar delinen duvarın altına ilerledi ve HotaruT dışarı çıktı:
-Rüyada mıyım?Neptün sen de mi savaşçısın?
-Evet ve önemli olan senin kurtulman.Hadi kalk ayağıa.İyi misin?
Tebessüm ile cevap verdi:
-Evet,sizi gördüm ya .Ama lütfen Tornoo'nun odasına gidelim,tehlikedeyiz.
-Tamam hadi.
Oda da sadece Tornoo vardı.Mektupları ise yoktu:
-LordKunzite!?
-Burdayım!
-Ne?
-Arkanıza bakın
-Sende mi!!!???
LordKunzite ileri adım attı.Arkasında pelerini vardı.Üzerinde ise general giysisine benzeyen bir forma.
Andre:
-Bunu bizden sakladın mı?!
-Şşt sesini yükseltme!
-Arkadaşlarından sır saklayan sensin!
-Gümüş Parlaması!
-Galaktik Hortum!
-Andre...Hayır günümüzün Uranüs Savaşçısı!
Andre yavaş yavaş alçaldı ve bayıldı.Uyandığında:
-Birdenbire oldu.Böyle.Anlayamadım.Dönüştüğüm an yanımda bu dönüşüm kalemi vardı.
Andre'de altın sarısı uzun bir pantolon ve yine aynı renkte bir ceket vardı.Arkasında ise daha koyu pelerini.
HotaruT:
-Yaşıyorsun!Ve Uranüs Savaşçısısın!
Andre:
-Saldırımı göstereyim mi?
Dedi hafif bir tebessümle.Ardından kollarını açtı.Birleştirdi ve tekrar açtığında kocaman bir kasırga vardı.Tüm gücüyle bağırdı."Galaktik Hortum!"Hortum önünde ne varsa silip süpürdü.Heyecanla bağırdılar:
-Vaaayy!!
O sırada arkadan bir el HotaruT'u yakaladı.HotaruT'un çığlıkları yeri göğü inletecek güçteydi.El onu duvarın içerisine çekerek kayboldu.Şaşkın gözlerle bakıyorlardı.Şok olmuşlardı.Andre:
-Galaktik Hortum!!!
Hortum duvarı yıktı.Ama hiçbişey yoktu.Prenses Neptün etrafa bakındı ve acı biçimde bağırdı:
-HotaruT!Nerdesin!
O anda havada bir dönüşüm kalemi belirdi.Prenses Neptün hiç düşünmeden kalemi tuttu ve birdenbire dönüştü.Uzun turkuaz bir elbise üzerindeydi.Başında turkuaz taşlı bir taç.Saçları ise boyunu bulmuştu.Rengi de değişmişti.Turkuaz!
Prenses Neptün umursamazcasına çığlık attı:
-Okyanus Kemanı!
Elinde sudan bir keman belirdi ve de sudan çubuk.Kemanı çalmaya başladı.Güzel ve farklı bir sesti.Sesle birlikte kemandan dalgalar çıkarak ilerledi.Dalgalar delinen duvarın altına ilerledi ve HotaruT dışarı çıktı:
-Rüyada mıyım?Neptün sen de mi savaşçısın?
-Evet ve önemli olan senin kurtulman.Hadi kalk ayağıa.İyi misin?
Tebessüm ile cevap verdi:
-Evet,sizi gördüm ya .Ama lütfen Tornoo'nun odasına gidelim,tehlikedeyiz.
-Tamam hadi.
Oda da sadece Tornoo vardı.Mektupları ise yoktu:
-LordKunzite!?
-Burdayım!
-Ne?
-Arkanıza bakın
-Sende mi!!!???
LordKunzite ileri adım attı.Arkasında pelerini vardı.Üzerinde ise general giysisine benzeyen bir forma.
Andre:
-Bunu bizden sakladın mı?!
-Şşt sesini yükseltme!
-Arkadaşlarından sır saklayan sensin!
-Gümüş Parlaması!
-Galaktik Hortum!

Güle güle Venüs Forum <3
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Andrasteia


Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): HotaruTomoe

5. sayfa (Toplam 8 sayfa) [ 109 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |