#AEONIAN LOVE (AEON'UN AŞKI)# Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 9, 10, 11, 12, Sonraki |
Yazar
Mesaj
haha XD Çok teşekkürler yorumlar için
mako-chan cidden yok canım o kadar da değil
ya tutarsa şarkısından esinlendin herhalde XD
Athena-chan:Teari gerçek kimliği...ona var daha
Ve Senpai: Yes action şimdi başlıyo asıl
Valla sizlere bırakıyorum ne olacak diye
İşte yeni bölüm...Umarım seversiniz ^.^
Bölüm 28 "Kafesteki Gül"
Lyhran ve Rasuel uzun süre bağırdıktan sonra yere çöküvermişlerdi.
Rasuel şokta:
-Onu kaybettik.Ellerimizin arasından kayıp gitti.
Lyhran ise sessiz bir şekilde duruyorken,Rasuel onu öyle görünce:
-Neden sustun?Tabi onun gitmesi senin için daha iyiydi değil mi?!
Lyhran sinirle Rasuel'in yakasına yapışarak:
-Bunun benim hoşuma gittiğini mi sanıyorsun?!Gözlerimin önünden karanlığa sürüklenmesi beni mutlu mu ediyor?!Söylesene!!diye bağırınca Rasuel olduğu gibi kala kaldı.
Daha sonra üzüntülü bir şekilde:
-Üzgünüm,seni anlayamadım...Neler hissettiğinin farkına varamadım.
Lyhran da başı öne eğik bir şekilde:
-Önemli değil...Kimse hiçbir zaman anlayamadı ki!
Rasuel şaşkınlıkla:
-Ne!?
Lyhran:
-Annem öldüğünde herkes bana nefret dolu gözlerle bakar oldu.Sanki onu bilerek kendi ellerimle öldürmüşüm gibi...Kendin babam bile nefret etti benden!Şimdiyse durumuma bak!Pek farklı sayılmaz...
Rasuel bunları duyunca üzülmüş,ama Lyhran az da olsa gülümseyerek:
-O zamanlar yanlız olduğumu hissettiğimde yanımda sen belirdin.Tıpkı bir abi gibi beni hep güldürmeye çalışırdın.Ve şu saçma hikayeleri anlatırdın...deyince Rasuel şaşkınlıkla gülümseyerek:
-O hikayeleri dinlemediğini sanıyordum.
Lyhran:
-Aslında dinliyordum,ama o zamanlar inatçı olduğum için belli etmezdim.
Rasuel:
-Hala öylesin!
Lyhran,Rasuel'e doğru baktığında ikiside gülümsemişti.
Lyhran:
-Merak etme!Onu geri getireceğiz.
Rasuel:
-Biliyorum.dedikten sonra birlikte yerden kalkarak eve doğru yol aldılar.
Diğer tarafta ise Vairen,Woura'nın huzuruna çıkmış saygıyla eğilerek:
-Getirdim,efendim.
Woura:
-Başaracağını biliyordum.Tek gereken şey ufaklıkların buraya gelmesi.
Vairen:
-Onları buraya getirmeyi nasıl planlıyorsunuz?Yani gelmenin tek yolu...demeye kalmadan Woura:
-Hiran dumanı...biliyorum.Ve bunu onlar da biliyor.diyerek sinsice gülümsedi.
Rasuel ve Lyhran eve gittiklerinde ikisi de bir köşeye oturmuş düşünüyordu.
Rasuel:
-Mutlaka oraya gitmenin bir yolu olmalı.
Lyhran biraz düşündkten sonra hafif heyecanla:
-Şu paket!
Rasuel:
-Ne?
Lyhran:
-Teari'ye gönderilen paket.İçinde Hiran dumanı olan!
Rasuel şaşkın:
-Çıldırdın mı sen!?O duman bizi felç eder.
Lyhran ciddiyetle:
-Bunun farkındayım.Eminim onlar da bu dumanı kullanacağımızı biliyorlardır.
Rasuel:
-Bile bile kendini ölüme atmak bu!
Lyhran hafif gülümseyerek Rasuel'e bakınca,Rasuel de aynı şekilde ona bakıp boyunlarındaki "Aeon'un Kalbi"nden birer parça olan taşları sımsıkı tutarak:
-Bununla başarabiliriz!diyerek sakladıkları paketi açtıklarında duman heryerlerini kaplamaya başladı.Böylece karanlığın inine doğru bir yolculuk başladı.
Karanlık yerde ise Woura birden gülümseyerek:
-Tahmin ettiğim gibi.deyince Vairen şaşkınlıkla:
-Neden güldünüz?
Woura:
-Ufaklıklar kafesteki gül için geliyorlar.Felç olmayı göze aldıklarına göre ona bayağı değer veriyor olmalılar.Bu değerli şeyi yok ettiğimde suratlarının alacağı hali merak ediyorum...deyince Vairen bi tuhaf olmuştu.Sanki az da olsa pişmanlık duyar gibi...
Diğer tarafta Teari, sihirden yapılmış kara bir kürenin içinde baygın bir şekilde yatarken Lyhran ve Rasuel'in tarafında ise:
İkisi birden kendilerini Woura'nın şatosunun içinde bulmuştu.Ama felç geçirmemişlerdi.
Rasuel:
-Felç olmadık.Taşlar işe yaramış olmalı.
Lyhran ise ciddi bir suratla:
-Kendi adına konuş!Sağ kolumu kıpırdatamıyorum!
Rasuel şok geçirmiş bir şekilde:
-Ne?!Nasıl?!
Lyhran sırıtarak:
-Şaka yaptım!Suratını görmen gerekti.
Rasuel psikopata bağlamış,yüzünde korkutucu bir ifade ile:
-Seni aptal!Şaka yapmanın sırası mı?!Kalpten gidiyordum!
Lyhran:
-Burası insanın ruhunu karartıyor.İyi gelir diye düşündüm...
Rasuel hafif gülümseyerek:
-Sağol...Hadi şu bize bulaşan aptalı bulalım.diyerek şatoda gezmeye başladılar.Sonunda büyük bir kapının önüne gelip içeri girdiklerinde,tahtta oturmuş sinsice gülen Woura'yı görünce şaşkınlıkla baka kaldılar.
Hele Rasuel:
-Hey Lyhran!Karşımızda ayna mı var?Yoksa şurdaki sana mı benziyor?
Lyhran da hafif şaşkın:
-Gerçekten bana benziyor...deyince Woura gülümseyerek:
-Demek geldiniz.Gözüm yollarda kaldı.
Rasuel hafif sinirle:
-Bize bulaşan akıllı sen miydin?
Woura ise ayıplar gibi yaparak:
-İnsan hiç amcasına böyle der mi?
İkisi de şaşkınlıkla:
-Amca mı?
Woura:
-Size amcanız olduğumu söylemediler mi?Ne kötü!
Lyhran dalga geçer gibi:
-Sence bunu yemek için fazla değil miyiz?Bizle neredeyse aynı yaştasın sen!
Woura gülümseyerek:
-Ah,ah!Ne kadar bilgisizsin sevgili yiğenim!Ben 200 yaşındayım.Genç kalmak doğamızda var!
Rasuel ise Lyhran'ın kulağına fısıldayarak:
-Haklı!Biz uzun yaşıyoruz.
Lyhran:
-Saçmalamayı kes!dedikten sonra tekrar Woura'ya:
-Kaç yaşında yada kim olduğun önemli değil!Nerde o?!
Woura:
-Çok kabasın,Lyhran!Sevgili annen Seira'ya hiç benzememişsin!
Lyhran bunu duyunca duraksayı vermişti.Hafif bir tonla:
-Annem mi?
Woura gülümseyerek:
-Ona dıştan benzediğin belli,ama huydan hiç eser yok!dedikten sonra iyice yaklaşıp Lyhran'ın kulağına:
-Öldüğü gün bile seni düşündü.O kapıların açılması ne kötüydü!Keşke ona söylediğin şeyi kabul etseydi.deyip arkasını dönerek yürümeye başlayınca,Lyhran duyduklarından dolayı o kadar sinirlenmişti ki tam ona saldıracakken Woura ona doğru elini uzatıp büyük bir güçle duvara yapıştırması bir oldu.Lyhran yaralanmıştı ama siniri bir türlü dinmiyordu.
Woura tekrar sinsice gülümseyerek:
-O da tıpkı senin gibi bakıyordu.Ama beni tercih etmemesinin cezasını da çekti.
Lyhran sinirden köpürerek:
-Seni...demeye kalmadan Rasuel:
-Sakin ol!Sinirlendiğinde mantıklı düşünemiyorsun!Merak etme!Zamanı geldiğinde!deyip Lyhran'a bakınca Lyhran az da olsa sakinleşmişti.
Woura ise tahttına tekrar oturup,başını sağ eline yaslayarak sinsice:
-Sizi buraya neden getirdiğimi merak ediyorsunuzdur?
Rasuel ciddiyetle:
-Merak etmiyoruz,biliyoruz!Sürgündesin ve buradan çıkamıyorsun!
Woura gülerek:
-Sen öyle san!Burada kendi krallığımı kurdum!Ve yakında Aeon'a da sahip olacağım.dedikten sonra sinsi bir gülüşle:
-Vairen,kafesteki gülü getir de görsünler!deyince karanlığın içinden büyük,havada süzülen kara bir küreyle Vairen beliri verdi.Rasuel ve Lyhran onu görünce iyice sinirlenmişti.Vairen ise onlara bakmıyor,daha doğrusu bakamıyordu.
Woura ise:
-Sizi buraya getirmemin sebebi,elinizdeki değerli birşeyi yok edersem suratınızın alacağı ifade!dediğinde Lyhran ve Rasuel,hatta Vairen bile şok içinde baktı.
Rasuel ve Lyhran aynı anda bağırarak:
-Buna cesaret edemezsin!dediklerinde Woura küreyi yere indirerek içindeki Teari'yi dışarı çıkardı.Lyhran ve Rasuel öylece baka kalırken,Woura da bir parmak şıklatmasıyla Teari'yi uyandırı vermişti.Teari kalktığı gibi etrafına tuhaf tuhaf bakınırken Lyhran ve Rasuel'i görünce:
-Lyhran!Rasuel!Ama...burda ne işimiz var?Burası neresi?
O sırada tahttından kalkıp Teari'nin yanına gelen Woura ise eliyle Teari'nin çenesinden tutarak:
-Sarayıma hoşgeldin!dediğinde Teari,Woura'nın elini iterek:
-Kimsin sen!?Bizi buraya neden getirdin?
Woura:
-Nedenini bilmek mi istiyorsun?deyip bir sihir yaparak yerden zincirler çıkarıp Lyhran'la Rasuel'i,kollarından ve bacaklarından bağlayıverdi.İkisi de şaşkınlıkla dizlerinin üstüne çökmüş bir şekilde sinirli sinirli bakıyorlardı.Teari şok olmuş bir şekilde tam yanlarına gidecekken birden öylece kala kaldı.Vücudunun hiçbiryerini kıpırdatamıyordu.
Woura tekrar sinsi bir gülüş atarak:
-Sizi neden buraya getirdim biliyor musun?deyip Teari'nin kulağına yaklaşıp fısıldayarak:
-Çünkü onlara senin ölüşünü göstermek istiyorum!dediğinde ise Lyhran bağırarak:
-Bırak onu!Senin derdin bizimle!
Rasuel de aynı şekilde:
-Bırak gitsin!Bize ne istiyorsan yap!
Woura ise alaycı bir tavırla:
-Çok ta şirin bişey,yazık olacak.derken bir yandan da Teari'nin saç örgülerinden bir tanesini elinde tutuyordu.
Lyhran daha bi sinirle bağırarak:
-Bırak onu!Seni aşağılık herif!!
Woura da hafif sinirle:
-Çok ayıp!dedikten sonra elini hafif havaya kaldırdığında Lyhran ve Rasuel'i saran zincirlerden elektrik gelerek,ikisini de çarpmıştı.Canları çok yanmasına rağmen Woura'yı durdurmaya çalışıyorlardı.
Teari ise yanaklarından gözyaşları çıkıyor ama kıpırdayamadığı için hiç birşey yapamıyordu.Woura birden:
-Küçük sevgilinize elveda deyin!deyip elinde kara bir enerji oluşturmaya başladı.Lyhran ve Rasuel korku dolu gözlerle Teari'ye doğru bakıyorlardı.Teari ise gözlerindeki gülümsemeyle içlnden "Sizi hiç unutmayacağım...Beni affedin..."diyordu.
Bölüm 28 Son

mako-chan cidden yok canım o kadar da değil

Athena-chan:Teari gerçek kimliği...ona var daha

Ve Senpai: Yes action şimdi başlıyo asıl


İşte yeni bölüm...Umarım seversiniz ^.^
Bölüm 28 "Kafesteki Gül"
Lyhran ve Rasuel uzun süre bağırdıktan sonra yere çöküvermişlerdi.
Rasuel şokta:
-Onu kaybettik.Ellerimizin arasından kayıp gitti.
Lyhran ise sessiz bir şekilde duruyorken,Rasuel onu öyle görünce:
-Neden sustun?Tabi onun gitmesi senin için daha iyiydi değil mi?!
Lyhran sinirle Rasuel'in yakasına yapışarak:
-Bunun benim hoşuma gittiğini mi sanıyorsun?!Gözlerimin önünden karanlığa sürüklenmesi beni mutlu mu ediyor?!Söylesene!!diye bağırınca Rasuel olduğu gibi kala kaldı.
Daha sonra üzüntülü bir şekilde:
-Üzgünüm,seni anlayamadım...Neler hissettiğinin farkına varamadım.
Lyhran da başı öne eğik bir şekilde:
-Önemli değil...Kimse hiçbir zaman anlayamadı ki!
Rasuel şaşkınlıkla:
-Ne!?
Lyhran:
-Annem öldüğünde herkes bana nefret dolu gözlerle bakar oldu.Sanki onu bilerek kendi ellerimle öldürmüşüm gibi...Kendin babam bile nefret etti benden!Şimdiyse durumuma bak!Pek farklı sayılmaz...
Rasuel bunları duyunca üzülmüş,ama Lyhran az da olsa gülümseyerek:
-O zamanlar yanlız olduğumu hissettiğimde yanımda sen belirdin.Tıpkı bir abi gibi beni hep güldürmeye çalışırdın.Ve şu saçma hikayeleri anlatırdın...deyince Rasuel şaşkınlıkla gülümseyerek:
-O hikayeleri dinlemediğini sanıyordum.
Lyhran:
-Aslında dinliyordum,ama o zamanlar inatçı olduğum için belli etmezdim.
Rasuel:
-Hala öylesin!
Lyhran,Rasuel'e doğru baktığında ikiside gülümsemişti.
Lyhran:
-Merak etme!Onu geri getireceğiz.
Rasuel:
-Biliyorum.dedikten sonra birlikte yerden kalkarak eve doğru yol aldılar.
Diğer tarafta ise Vairen,Woura'nın huzuruna çıkmış saygıyla eğilerek:
-Getirdim,efendim.
Woura:
-Başaracağını biliyordum.Tek gereken şey ufaklıkların buraya gelmesi.
Vairen:
-Onları buraya getirmeyi nasıl planlıyorsunuz?Yani gelmenin tek yolu...demeye kalmadan Woura:
-Hiran dumanı...biliyorum.Ve bunu onlar da biliyor.diyerek sinsice gülümsedi.
Rasuel ve Lyhran eve gittiklerinde ikisi de bir köşeye oturmuş düşünüyordu.
Rasuel:
-Mutlaka oraya gitmenin bir yolu olmalı.
Lyhran biraz düşündkten sonra hafif heyecanla:
-Şu paket!
Rasuel:
-Ne?
Lyhran:
-Teari'ye gönderilen paket.İçinde Hiran dumanı olan!
Rasuel şaşkın:
-Çıldırdın mı sen!?O duman bizi felç eder.
Lyhran ciddiyetle:
-Bunun farkındayım.Eminim onlar da bu dumanı kullanacağımızı biliyorlardır.
Rasuel:
-Bile bile kendini ölüme atmak bu!
Lyhran hafif gülümseyerek Rasuel'e bakınca,Rasuel de aynı şekilde ona bakıp boyunlarındaki "Aeon'un Kalbi"nden birer parça olan taşları sımsıkı tutarak:
-Bununla başarabiliriz!diyerek sakladıkları paketi açtıklarında duman heryerlerini kaplamaya başladı.Böylece karanlığın inine doğru bir yolculuk başladı.
Karanlık yerde ise Woura birden gülümseyerek:
-Tahmin ettiğim gibi.deyince Vairen şaşkınlıkla:
-Neden güldünüz?
Woura:
-Ufaklıklar kafesteki gül için geliyorlar.Felç olmayı göze aldıklarına göre ona bayağı değer veriyor olmalılar.Bu değerli şeyi yok ettiğimde suratlarının alacağı hali merak ediyorum...deyince Vairen bi tuhaf olmuştu.Sanki az da olsa pişmanlık duyar gibi...
Diğer tarafta Teari, sihirden yapılmış kara bir kürenin içinde baygın bir şekilde yatarken Lyhran ve Rasuel'in tarafında ise:
İkisi birden kendilerini Woura'nın şatosunun içinde bulmuştu.Ama felç geçirmemişlerdi.
Rasuel:
-Felç olmadık.Taşlar işe yaramış olmalı.
Lyhran ise ciddi bir suratla:
-Kendi adına konuş!Sağ kolumu kıpırdatamıyorum!
Rasuel şok geçirmiş bir şekilde:
-Ne?!Nasıl?!
Lyhran sırıtarak:
-Şaka yaptım!Suratını görmen gerekti.
Rasuel psikopata bağlamış,yüzünde korkutucu bir ifade ile:
-Seni aptal!Şaka yapmanın sırası mı?!Kalpten gidiyordum!
Lyhran:
-Burası insanın ruhunu karartıyor.İyi gelir diye düşündüm...
Rasuel hafif gülümseyerek:
-Sağol...Hadi şu bize bulaşan aptalı bulalım.diyerek şatoda gezmeye başladılar.Sonunda büyük bir kapının önüne gelip içeri girdiklerinde,tahtta oturmuş sinsice gülen Woura'yı görünce şaşkınlıkla baka kaldılar.
Hele Rasuel:
-Hey Lyhran!Karşımızda ayna mı var?Yoksa şurdaki sana mı benziyor?
Lyhran da hafif şaşkın:
-Gerçekten bana benziyor...deyince Woura gülümseyerek:
-Demek geldiniz.Gözüm yollarda kaldı.
Rasuel hafif sinirle:
-Bize bulaşan akıllı sen miydin?
Woura ise ayıplar gibi yaparak:
-İnsan hiç amcasına böyle der mi?
İkisi de şaşkınlıkla:
-Amca mı?
Woura:
-Size amcanız olduğumu söylemediler mi?Ne kötü!
Lyhran dalga geçer gibi:
-Sence bunu yemek için fazla değil miyiz?Bizle neredeyse aynı yaştasın sen!
Woura gülümseyerek:
-Ah,ah!Ne kadar bilgisizsin sevgili yiğenim!Ben 200 yaşındayım.Genç kalmak doğamızda var!
Rasuel ise Lyhran'ın kulağına fısıldayarak:
-Haklı!Biz uzun yaşıyoruz.
Lyhran:
-Saçmalamayı kes!dedikten sonra tekrar Woura'ya:
-Kaç yaşında yada kim olduğun önemli değil!Nerde o?!
Woura:
-Çok kabasın,Lyhran!Sevgili annen Seira'ya hiç benzememişsin!
Lyhran bunu duyunca duraksayı vermişti.Hafif bir tonla:
-Annem mi?
Woura gülümseyerek:
-Ona dıştan benzediğin belli,ama huydan hiç eser yok!dedikten sonra iyice yaklaşıp Lyhran'ın kulağına:
-Öldüğü gün bile seni düşündü.O kapıların açılması ne kötüydü!Keşke ona söylediğin şeyi kabul etseydi.deyip arkasını dönerek yürümeye başlayınca,Lyhran duyduklarından dolayı o kadar sinirlenmişti ki tam ona saldıracakken Woura ona doğru elini uzatıp büyük bir güçle duvara yapıştırması bir oldu.Lyhran yaralanmıştı ama siniri bir türlü dinmiyordu.
Woura tekrar sinsice gülümseyerek:
-O da tıpkı senin gibi bakıyordu.Ama beni tercih etmemesinin cezasını da çekti.
Lyhran sinirden köpürerek:
-Seni...demeye kalmadan Rasuel:
-Sakin ol!Sinirlendiğinde mantıklı düşünemiyorsun!Merak etme!Zamanı geldiğinde!deyip Lyhran'a bakınca Lyhran az da olsa sakinleşmişti.
Woura ise tahttına tekrar oturup,başını sağ eline yaslayarak sinsice:
-Sizi buraya neden getirdiğimi merak ediyorsunuzdur?
Rasuel ciddiyetle:
-Merak etmiyoruz,biliyoruz!Sürgündesin ve buradan çıkamıyorsun!
Woura gülerek:
-Sen öyle san!Burada kendi krallığımı kurdum!Ve yakında Aeon'a da sahip olacağım.dedikten sonra sinsi bir gülüşle:
-Vairen,kafesteki gülü getir de görsünler!deyince karanlığın içinden büyük,havada süzülen kara bir küreyle Vairen beliri verdi.Rasuel ve Lyhran onu görünce iyice sinirlenmişti.Vairen ise onlara bakmıyor,daha doğrusu bakamıyordu.
Woura ise:
-Sizi buraya getirmemin sebebi,elinizdeki değerli birşeyi yok edersem suratınızın alacağı ifade!dediğinde Lyhran ve Rasuel,hatta Vairen bile şok içinde baktı.
Rasuel ve Lyhran aynı anda bağırarak:
-Buna cesaret edemezsin!dediklerinde Woura küreyi yere indirerek içindeki Teari'yi dışarı çıkardı.Lyhran ve Rasuel öylece baka kalırken,Woura da bir parmak şıklatmasıyla Teari'yi uyandırı vermişti.Teari kalktığı gibi etrafına tuhaf tuhaf bakınırken Lyhran ve Rasuel'i görünce:
-Lyhran!Rasuel!Ama...burda ne işimiz var?Burası neresi?
O sırada tahttından kalkıp Teari'nin yanına gelen Woura ise eliyle Teari'nin çenesinden tutarak:
-Sarayıma hoşgeldin!dediğinde Teari,Woura'nın elini iterek:
-Kimsin sen!?Bizi buraya neden getirdin?
Woura:
-Nedenini bilmek mi istiyorsun?deyip bir sihir yaparak yerden zincirler çıkarıp Lyhran'la Rasuel'i,kollarından ve bacaklarından bağlayıverdi.İkisi de şaşkınlıkla dizlerinin üstüne çökmüş bir şekilde sinirli sinirli bakıyorlardı.Teari şok olmuş bir şekilde tam yanlarına gidecekken birden öylece kala kaldı.Vücudunun hiçbiryerini kıpırdatamıyordu.
Woura tekrar sinsi bir gülüş atarak:
-Sizi neden buraya getirdim biliyor musun?deyip Teari'nin kulağına yaklaşıp fısıldayarak:
-Çünkü onlara senin ölüşünü göstermek istiyorum!dediğinde ise Lyhran bağırarak:
-Bırak onu!Senin derdin bizimle!
Rasuel de aynı şekilde:
-Bırak gitsin!Bize ne istiyorsan yap!
Woura ise alaycı bir tavırla:
-Çok ta şirin bişey,yazık olacak.derken bir yandan da Teari'nin saç örgülerinden bir tanesini elinde tutuyordu.
Lyhran daha bi sinirle bağırarak:
-Bırak onu!Seni aşağılık herif!!
Woura da hafif sinirle:
-Çok ayıp!dedikten sonra elini hafif havaya kaldırdığında Lyhran ve Rasuel'i saran zincirlerden elektrik gelerek,ikisini de çarpmıştı.Canları çok yanmasına rağmen Woura'yı durdurmaya çalışıyorlardı.
Teari ise yanaklarından gözyaşları çıkıyor ama kıpırdayamadığı için hiç birşey yapamıyordu.Woura birden:
-Küçük sevgilinize elveda deyin!deyip elinde kara bir enerji oluşturmaya başladı.Lyhran ve Rasuel korku dolu gözlerle Teari'ye doğru bakıyorlardı.Teari ise gözlerindeki gülümsemeyle içlnden "Sizi hiç unutmayacağım...Beni affedin..."diyordu.
Bölüm 28 Son
::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::




















Teariiiiiii Q_Q
Nayıır bu böyle bitmemeliydiii


Bence klasik filmlerdeki gibi bir sahne yaşanabilir. Woura, öldürücü darbe fırlatır ama Teari de boru değil yani onun içindeki güç buna engel olur vs. Hatta bu sahne Sailor Moon'da her sezon var nerdeyse xD

imza için vinvin'e, ikon için de michiru-chan'a teşekkürleer <3

anne yaptın yine yapacağını ya
biz şimdi burda meraktan çatlayalım mı
offf gitti teari -.-
bekliyorum yeni bölümü 4 gözle


offf gitti teari -.-
bekliyorum yeni bölümü 4 gözle

By Hotaru_Usagi

I’ve been looking in the mirror for so long.
That I’ve come to believe my souls on the other side.
EVANESCENCE~~



İnanamıyorum O.O Yanlış konuya falan mı geldim ben? O.o
Bu kadar çok yorum görmek...Cidden çok teşekkür ederim,zaman ayırıp yorum yaptığınız için
Ben de size yeni bölümü vermez miyim heyt XD
Umarım seversiniz ve tahminlerinizin cevabını bulursunuz
Bölüm 29 "Parıldayan Kutsal Işık"
Tam Teari herşey bitti derken ve Woura'da üstüne doğru siyah enerjiyi gönderecekken Vairen,Teari'nin önüne atılarak:
-Yeter bu kadar!Bu kadarı çok fazla!
Woura ise hafif şaşkın:
-Vairen!Neden onu koruyorsun!?Hadi çekil!
Vairen ise ciddileşerek:
-Hayır!O bana insanlığın hala olduğunu öğretti.Bana önem veren tek kişiyi almana müsade etmeyeceğim!
Woura hafif sinirlenerek:
-Ben sana değer vermiyor muyum?!Şimdi çekil ordan!
Vairen daha bi ciddi:
-Hayır!Bırak onları gitsin!
Woura sinirlenerek:
-Bunu sen istedin...diyerek gücüyle onu havaya kaldırıp duvara fırlattı.O esnada başını vurduğu için de bayılıverdi.
Woura da diğerlerine dönüp alaycı bir tavırla:
-Yine iyisiniz!Size hak tanımaya karar verdim.Önce kim ölmek ister?dediğinde:
-Önce beni öldür ama bırak onları!
Rasuel ise:
-Saçmalama!Önce beni öldür!O umursamaz başı boşun biri!Kral olacağı falan yok!dediğinde Lyhran da hafif şaşkınca:
-Rasuel...diyordu.
Woura birden:
-Küçük kız arkadaşınıza da soralım...Ama kıpırdayamıyor,değil mi?diyerek Teari'nin sadece başındaki felci etkisiz hale getirdiğinde ayakta kıpırdayamadan duran Teari konuşarak:
-Bırak onları!Ne istiyorsun?Onlar senin ailenden bir parça değil mi?Kendi ailenden birine neden bunları yapıyorsun?
Woura sinirli bir şekilde:
-Hiç birşey bilmiyorsun!Beni buraya kapatan da,beni dışlayan da ailemdi!Şimdi bana aile mi diyorsun!?
Teari gülümseyerek:
-Sonuçta siz bir ailesiniz.Ne olursa olsun her zaman bir bütünsünüz.Aranızda ne olduysa eminim bi açıklaması vardır.dediğinde Woura hafif şaşkın ona baktı.
Daha sonra arkasını dönüp elini alnına koyduğu sırada Teari'nin üzerindeki büyü de tamamen kalkmıştı.Hemen koşarak zincirleri açmak için Lyhran ve Rasuel'in yanına gittiğinde,zincirlere dokunduğu gibi çarpılmış ve yara almıştı.
Lyhran ve Rasuel ise:
-Sen iyi misin?!
Teari gülümseyerek:
-Merak etmeyin.Sizi çıkaracağım.deyip tekrar dokunduğunda yine çarpılmıştı.Ne kadar canı acırsa acısın denemeye devam ediyordu.
Lyhran onu öyle görünce:
-Bırak bizi!Canın yandığı halde neden devam ediyorsun!?
Teari ise sinirli:
-Asla olmaz!Burdan birlikte gideceğiz!
Woura da Teari'yi öyle görünce:
-Gerçekten...Neden onlara yardım ediyorsun?Hiçbir bağınız yok!Eğer onları...demeye kalmadan acı içinde olan Teari dönüp içten gülümseyerek:
-Çünkü onlar benim ailem...Onları korumak ve yanlarında olmak benim görevim.Bazen kızdılar,bazen üzdüler,bazen ben üzdüm,bazen de beraber güldük...Onlarla olmayı seviyorum.deyip baktığında Woura belli etmesede dediklerinden etkilenmişti.
Lyhran ve Rasuel ise kızarmış, hafif kısık bir ses tonuyla:
-Teari...diyorlardı.
Woura yine içini kaplayan sinirle:
-Yeter bu kadar saçmalık!Saçmaladığın şeye bak!Aileymiş,hah!Kendini kandırmaktan başka birşey değil bu!Hepinizi yok edeceğim!diyerek söylenmesi yasak büyülü sözleri söylemeye başladı.İki elinin arasında gittikçe büyüyen ve güneşi andğran karanlık bir güç açığıa çıkmaya başlamıştı.
Teari bunu görünce tüm cesareti ve içtenliğiyle yanına doğru giderek:
-Bunu yapmak zorunda değilsin!Herşeye yeniden başlayabilirsin!
Woura sinirle:
-Sus!diyerek Teari'yi duvara fırlattı.Ama Teari acısına rağmen yüzünde beliren kararlılıkla,tekrar yanına doğru giderek:
-Yanlız değilsin!İstersen bizimle gelebilirsin!
Woura:
-Sana sus dedim!!deyip tekrar duvara doğru fırlattı.Bu seferki diğerinden çok daha fazla acıtmıştı.
Lyhran ve Rasuel çaresizce "Dur!" deseler de Teari yine ayağa kalkmaya çalışarak:
-Bana güvenin...dediğinde Woura da:
-Demek öyle!?deyip elektriği daha fazla verdiğinde Lyhran ve Rasuel dayanamayıp ikisi de gözleri kapalı bir şekilde yere yığılıverdi.
Teari şok geçirmiş bir şekilde,korku dolu gözlerle onlara bakıyor:
-Hayır...Bu doğru...olamaz...diyordu.
Woura ise:
-Ne oldu?tüm enerjini kaybettin değil mi?!Artık o saçma konuşmaları yapamıyor musun!?
Teari'nin yanaklarından gözyaşları süzülüyordu.Ama yüzündeki bilinmedik bir ifade ile:
-Yaşamları yok edemezsin...Tıpkı umutları söndüremeyeceğin gibi...Hiçbir zaman hiçbirşey için bi son olmaz...
Woura şaşkın bir surat ifadesi ile:
-Hepsi gitti!Sen hala umuttan mı söz ediyorsun!?
Teari ayağa kalkıp Woura'ya doğru yüzündeki o ifade ile yavaşça ilerliyor,ilerledikçe bambaşka biri oluyordu.
Woura'ya tekrar:
-Umudu söndüremezsin,yada umudu kaybedemezsin.Umut sadece unutulur ve derinlerde kaybolur.Onu bulmak varken neden derinlere gömüyorsun...
Woura hala şaşkın:
-Hala nasıl dayanıyorsun?!Onlar öldü ama sen gülümsüyorsun!
Sanki birden Teari gitmiş de sanki yerine başka biri gelmiş gibi,değişik bir ses tonuyla:
-Yeniden yeniden doğmak ve yeniden yeniden yaşatmak için yaşıyorum...deyince Woura elindeki siyah enerjiyi o anda fırlatmasıyla etrafa güpgüçlü ve bembeyaz bir ışığın yayılması bir oldu.Işık yayılırken ve net görülmeyen biri Woura'ya yaklaştıkça Woura'nın dediği tek şey şaşkınlıkla:
-Ama sen...olmasıydı.
Işık solmaya başladığında ise Lyhran,Rasuel ve Teari kendilerini baygın halde evlerinin bahçesinde bulmuşlardı.Teari uyanıp etrafa bakındığında yine evde olduğunu görünce hemen yerden kalkarak ikisini aramaya koyuldu.Kendi bahçelerinde yerde yattıklarını görünce "olamaz!"diyerek koşmaya başladı.Yanlarına gittiğinde:
-Lyhran!Rasuel!Hadi uyanın!dediğinde ikisinin de kıpırdamadığını fark edince gözyaşlarına boğularak:
-Neden?...Gidemezsiniz!Lütfen!...dedikten sonra birden Lyhran hafif kendine gelmiş bir şekilde:
-Başım ağrıyor zaten...bi de sen bağırma başımda...
Rasuel de o sırada uyanarak:
-Asıl sen çok konuşma!dediğinde Teari sevinç gözyaşlarına boğularak ikisine de sarılıverdi.Bir yandan da:
-Öldünüz sandım!Ama yaşıyorsunuz!
Lyhran ve Rasuel ise kendilerine iyice geldiklerinde Teari'nin sarıldığını fark edince kızarmışlardı.
Ama Lyhran evde olduklarını fark edince şaşkınlıkla:
-Biz nasıl...demeye kalmadan Rasuel lafını tamamlayarak:
-...eve geri döndük?
Teari gülümseyerek:
-En son muazzam bir ışık hatırlıyorum o kadar...Sanırım biri bizi kurtardı...dediğinde Lyhran hayal meyal birşeyler hatırlamaya başlamıştı.Sanki o an ışığın içinde gölde yansımasını gördüğü kızı görmüştü.Ama yine arkasını dönük olduğu için yüzünü görememişti.
Teari o sırada Lyhran'ın dalgın dalgın baktığını fark edince:
-Birşey mi oldu?
Lyhran hafif sinirle:
-Ne olacağı var mı?Olan oldu zaten!
Rasuel:
-Onu bırak da,o adama ne oldu?
Birden Teari gülümseyerek:
-Yeniden doğdu.deyince hepsi şaşkınlıkla baka kaldı.
Teari bile söylediği lafın şaşkınlığından sonra iç çekerek:
-Sanırım çok fazla darbe aldım...Ne dediğimi bile bilmiyorum...dediğinde ikisi hafif şaşkın baktıktan sonra içten gülümsemişti.
Teari fark edince:
-Niye gülüyorsunuz?
İkisi yine güle güle giderek:
-Yok birşey!
Teari merakla:
-Hala gülüyorsunuz?Ne oldu ki?...dese de ikisi hala gülerek "hiç birşey!" demeye devam ediyordu.Ama ikisi de yine Teari ile oldukları için mutluydu...
Bambaşka biryerde,Aeon'da ise kral gülümseyerek:
-Başaracaklarını biliyordum...
Zuet de krala katılarak:
-Evet...Ama o ışığın kaynağı taştan gelmiyordu?
Kral:
-Ne demek istiyorsun?
Zuet:
-O ışık yayıldığında Aeon'un kalbinde de büyük bir parlama oldu.dediğinde Kral düşüncelere dalmaya başlamıştı.Ama daha sonra gülümseyerek:
-Önemli olan sağ salim bir şekilde geri dönmeleri.deyip biraz durakladıktan sonra:
-Bu arada bebek nasıl?
Zuet gülümseyerek:
-Küçük kardeşimiz uyuyor.Onun için yeni ve daha güzel bir hayat başlıyor...
Kral da:
-Woura'nın yeniden aramızda olması harika...deyip birbirlerine bakarak gülümsediler.
Zuet daha sonra:
-O kıza çok şey borçluyuz.Yakında ayrılacak olmaları üzücü...
Kral hafif üzüntülü:
-Evet...Ama hatırlayamayacağı birşey için üzüleceğini sanmıyorum...Diğer ikisi de eminim ki kısa zamanda unutur...diyordu.
Gerçekten yaklaşan ayrılık hiç beklenmedik bir anda karşılarına çıkacaktı...
Bölüm 29 Son
Bu kadar çok yorum görmek...Cidden çok teşekkür ederim,zaman ayırıp yorum yaptığınız için

Ben de size yeni bölümü vermez miyim heyt XD
Umarım seversiniz ve tahminlerinizin cevabını bulursunuz

Bölüm 29 "Parıldayan Kutsal Işık"
Tam Teari herşey bitti derken ve Woura'da üstüne doğru siyah enerjiyi gönderecekken Vairen,Teari'nin önüne atılarak:
-Yeter bu kadar!Bu kadarı çok fazla!
Woura ise hafif şaşkın:
-Vairen!Neden onu koruyorsun!?Hadi çekil!
Vairen ise ciddileşerek:
-Hayır!O bana insanlığın hala olduğunu öğretti.Bana önem veren tek kişiyi almana müsade etmeyeceğim!
Woura hafif sinirlenerek:
-Ben sana değer vermiyor muyum?!Şimdi çekil ordan!
Vairen daha bi ciddi:
-Hayır!Bırak onları gitsin!
Woura sinirlenerek:
-Bunu sen istedin...diyerek gücüyle onu havaya kaldırıp duvara fırlattı.O esnada başını vurduğu için de bayılıverdi.
Woura da diğerlerine dönüp alaycı bir tavırla:
-Yine iyisiniz!Size hak tanımaya karar verdim.Önce kim ölmek ister?dediğinde:
-Önce beni öldür ama bırak onları!
Rasuel ise:
-Saçmalama!Önce beni öldür!O umursamaz başı boşun biri!Kral olacağı falan yok!dediğinde Lyhran da hafif şaşkınca:
-Rasuel...diyordu.
Woura birden:
-Küçük kız arkadaşınıza da soralım...Ama kıpırdayamıyor,değil mi?diyerek Teari'nin sadece başındaki felci etkisiz hale getirdiğinde ayakta kıpırdayamadan duran Teari konuşarak:
-Bırak onları!Ne istiyorsun?Onlar senin ailenden bir parça değil mi?Kendi ailenden birine neden bunları yapıyorsun?
Woura sinirli bir şekilde:
-Hiç birşey bilmiyorsun!Beni buraya kapatan da,beni dışlayan da ailemdi!Şimdi bana aile mi diyorsun!?
Teari gülümseyerek:
-Sonuçta siz bir ailesiniz.Ne olursa olsun her zaman bir bütünsünüz.Aranızda ne olduysa eminim bi açıklaması vardır.dediğinde Woura hafif şaşkın ona baktı.
Daha sonra arkasını dönüp elini alnına koyduğu sırada Teari'nin üzerindeki büyü de tamamen kalkmıştı.Hemen koşarak zincirleri açmak için Lyhran ve Rasuel'in yanına gittiğinde,zincirlere dokunduğu gibi çarpılmış ve yara almıştı.
Lyhran ve Rasuel ise:
-Sen iyi misin?!
Teari gülümseyerek:
-Merak etmeyin.Sizi çıkaracağım.deyip tekrar dokunduğunda yine çarpılmıştı.Ne kadar canı acırsa acısın denemeye devam ediyordu.
Lyhran onu öyle görünce:
-Bırak bizi!Canın yandığı halde neden devam ediyorsun!?
Teari ise sinirli:
-Asla olmaz!Burdan birlikte gideceğiz!
Woura da Teari'yi öyle görünce:
-Gerçekten...Neden onlara yardım ediyorsun?Hiçbir bağınız yok!Eğer onları...demeye kalmadan acı içinde olan Teari dönüp içten gülümseyerek:
-Çünkü onlar benim ailem...Onları korumak ve yanlarında olmak benim görevim.Bazen kızdılar,bazen üzdüler,bazen ben üzdüm,bazen de beraber güldük...Onlarla olmayı seviyorum.deyip baktığında Woura belli etmesede dediklerinden etkilenmişti.
Lyhran ve Rasuel ise kızarmış, hafif kısık bir ses tonuyla:
-Teari...diyorlardı.
Woura yine içini kaplayan sinirle:
-Yeter bu kadar saçmalık!Saçmaladığın şeye bak!Aileymiş,hah!Kendini kandırmaktan başka birşey değil bu!Hepinizi yok edeceğim!diyerek söylenmesi yasak büyülü sözleri söylemeye başladı.İki elinin arasında gittikçe büyüyen ve güneşi andğran karanlık bir güç açığıa çıkmaya başlamıştı.
Teari bunu görünce tüm cesareti ve içtenliğiyle yanına doğru giderek:
-Bunu yapmak zorunda değilsin!Herşeye yeniden başlayabilirsin!
Woura sinirle:
-Sus!diyerek Teari'yi duvara fırlattı.Ama Teari acısına rağmen yüzünde beliren kararlılıkla,tekrar yanına doğru giderek:
-Yanlız değilsin!İstersen bizimle gelebilirsin!
Woura:
-Sana sus dedim!!deyip tekrar duvara doğru fırlattı.Bu seferki diğerinden çok daha fazla acıtmıştı.
Lyhran ve Rasuel çaresizce "Dur!" deseler de Teari yine ayağa kalkmaya çalışarak:
-Bana güvenin...dediğinde Woura da:
-Demek öyle!?deyip elektriği daha fazla verdiğinde Lyhran ve Rasuel dayanamayıp ikisi de gözleri kapalı bir şekilde yere yığılıverdi.
Teari şok geçirmiş bir şekilde,korku dolu gözlerle onlara bakıyor:
-Hayır...Bu doğru...olamaz...diyordu.
Woura ise:
-Ne oldu?tüm enerjini kaybettin değil mi?!Artık o saçma konuşmaları yapamıyor musun!?
Teari'nin yanaklarından gözyaşları süzülüyordu.Ama yüzündeki bilinmedik bir ifade ile:
-Yaşamları yok edemezsin...Tıpkı umutları söndüremeyeceğin gibi...Hiçbir zaman hiçbirşey için bi son olmaz...
Woura şaşkın bir surat ifadesi ile:
-Hepsi gitti!Sen hala umuttan mı söz ediyorsun!?
Teari ayağa kalkıp Woura'ya doğru yüzündeki o ifade ile yavaşça ilerliyor,ilerledikçe bambaşka biri oluyordu.
Woura'ya tekrar:
-Umudu söndüremezsin,yada umudu kaybedemezsin.Umut sadece unutulur ve derinlerde kaybolur.Onu bulmak varken neden derinlere gömüyorsun...
Woura hala şaşkın:
-Hala nasıl dayanıyorsun?!Onlar öldü ama sen gülümsüyorsun!
Sanki birden Teari gitmiş de sanki yerine başka biri gelmiş gibi,değişik bir ses tonuyla:
-Yeniden yeniden doğmak ve yeniden yeniden yaşatmak için yaşıyorum...deyince Woura elindeki siyah enerjiyi o anda fırlatmasıyla etrafa güpgüçlü ve bembeyaz bir ışığın yayılması bir oldu.Işık yayılırken ve net görülmeyen biri Woura'ya yaklaştıkça Woura'nın dediği tek şey şaşkınlıkla:
-Ama sen...olmasıydı.
Işık solmaya başladığında ise Lyhran,Rasuel ve Teari kendilerini baygın halde evlerinin bahçesinde bulmuşlardı.Teari uyanıp etrafa bakındığında yine evde olduğunu görünce hemen yerden kalkarak ikisini aramaya koyuldu.Kendi bahçelerinde yerde yattıklarını görünce "olamaz!"diyerek koşmaya başladı.Yanlarına gittiğinde:
-Lyhran!Rasuel!Hadi uyanın!dediğinde ikisinin de kıpırdamadığını fark edince gözyaşlarına boğularak:
-Neden?...Gidemezsiniz!Lütfen!...dedikten sonra birden Lyhran hafif kendine gelmiş bir şekilde:
-Başım ağrıyor zaten...bi de sen bağırma başımda...
Rasuel de o sırada uyanarak:
-Asıl sen çok konuşma!dediğinde Teari sevinç gözyaşlarına boğularak ikisine de sarılıverdi.Bir yandan da:
-Öldünüz sandım!Ama yaşıyorsunuz!
Lyhran ve Rasuel ise kendilerine iyice geldiklerinde Teari'nin sarıldığını fark edince kızarmışlardı.
Ama Lyhran evde olduklarını fark edince şaşkınlıkla:
-Biz nasıl...demeye kalmadan Rasuel lafını tamamlayarak:
-...eve geri döndük?
Teari gülümseyerek:
-En son muazzam bir ışık hatırlıyorum o kadar...Sanırım biri bizi kurtardı...dediğinde Lyhran hayal meyal birşeyler hatırlamaya başlamıştı.Sanki o an ışığın içinde gölde yansımasını gördüğü kızı görmüştü.Ama yine arkasını dönük olduğu için yüzünü görememişti.
Teari o sırada Lyhran'ın dalgın dalgın baktığını fark edince:
-Birşey mi oldu?
Lyhran hafif sinirle:
-Ne olacağı var mı?Olan oldu zaten!
Rasuel:
-Onu bırak da,o adama ne oldu?
Birden Teari gülümseyerek:
-Yeniden doğdu.deyince hepsi şaşkınlıkla baka kaldı.
Teari bile söylediği lafın şaşkınlığından sonra iç çekerek:
-Sanırım çok fazla darbe aldım...Ne dediğimi bile bilmiyorum...dediğinde ikisi hafif şaşkın baktıktan sonra içten gülümsemişti.
Teari fark edince:
-Niye gülüyorsunuz?
İkisi yine güle güle giderek:
-Yok birşey!
Teari merakla:
-Hala gülüyorsunuz?Ne oldu ki?...dese de ikisi hala gülerek "hiç birşey!" demeye devam ediyordu.Ama ikisi de yine Teari ile oldukları için mutluydu...
Bambaşka biryerde,Aeon'da ise kral gülümseyerek:
-Başaracaklarını biliyordum...
Zuet de krala katılarak:
-Evet...Ama o ışığın kaynağı taştan gelmiyordu?
Kral:
-Ne demek istiyorsun?
Zuet:
-O ışık yayıldığında Aeon'un kalbinde de büyük bir parlama oldu.dediğinde Kral düşüncelere dalmaya başlamıştı.Ama daha sonra gülümseyerek:
-Önemli olan sağ salim bir şekilde geri dönmeleri.deyip biraz durakladıktan sonra:
-Bu arada bebek nasıl?
Zuet gülümseyerek:
-Küçük kardeşimiz uyuyor.Onun için yeni ve daha güzel bir hayat başlıyor...
Kral da:
-Woura'nın yeniden aramızda olması harika...deyip birbirlerine bakarak gülümsediler.
Zuet daha sonra:
-O kıza çok şey borçluyuz.Yakında ayrılacak olmaları üzücü...
Kral hafif üzüntülü:
-Evet...Ama hatırlayamayacağı birşey için üzüleceğini sanmıyorum...Diğer ikisi de eminim ki kısa zamanda unutur...diyordu.
Gerçekten yaklaşan ayrılık hiç beklenmedik bir anda karşılarına çıkacaktı...
Bölüm 29 Son
::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::









Yehuuu Teari'nin gerçek kimliği *-*
20 dk önce gelmiş yeni bölüm bilseydim pcyi daha erken açardım T^T
Ayyşşh çok sevindim sağ salim olmalarına >.<
Tearinin gerçek kimliği görüündüüü tearinin gerçek kimliği göründüü
Ama kimin nesi neyin kimi (hoho nasıl cümleler kuruyorum ben böyle >.<) belli değil daha... Üüüğ yeni böölüüüüüüüm Sunemaaaa -chhhhhhaaaaaaaaaaan *-*
20 dk önce gelmiş yeni bölüm bilseydim pcyi daha erken açardım T^T
Ayyşşh çok sevindim sağ salim olmalarına >.<
Tearinin gerçek kimliği görüündüüü tearinin gerçek kimliği göründüü

Ama kimin nesi neyin kimi (hoho nasıl cümleler kuruyorum ben böyle >.<) belli değil daha... Üüüğ yeni böölüüüüüüüm Sunemaaaa -chhhhhhaaaaaaaaaaan *-*

imza için vinvin'e, ikon için de michiru-chan'a teşekkürleer <3



Yorum yazan ellerinize sağlık ^.^ Çok mutlu oldum teşekkür ederim
Vee...Gelelim konuya
Evet Teari'nin gücü...Aslında bu buzdağının görünen ufak yüzüydü XD İlerde daha ilginç olaylar ve anılarla karşılaşacağız
Öhm..Neysem ben yeni bölümü sunar ve sizlere iyi okumalar dilerim ~_~ Umarım seversiniz
Bölüm 30 " Yeni Bir Gün"
Tüm güzelliğiyle parlayan güneş,Teari'nin saçlarına vurdukça daha bi güzelleştiriyordu.Yan taraftaki bahçe kapısında bekleyen Rasuel ve Lyhran ise Teari'yi bekliyorlardı.
Birkaç dakika sonra hep beraber okula doğru giderlerken Rasuel,Teari'nin yüzündeki sevinci görünce merakla:
-Bugün çok mutlusun?
Teari gülümseyerek:
-Evet,bir sebebi var!
İkisi de şaşkınlıkla:
-Sebep mi?
Teari içten bakarak:
-Çünkü yine birlikteyiz.Ve bugün yep yeni birgün!
İkisi böyle demesi üzerine gülümsemişti.Ama yine Zuet'in dedikleri akıllarına gelince moralleri bozulmuştu.
Okula geldiklerinde yine herşey eskisi gibi güzel ve normaldi.Birlikte sınıfa girdiklerinde ise üçü de şaşkınlıkla baka kaldı.Çünkü Vairen karşılarında sınıftaki çocuklarla konuşuyordu.Rasuel ve Lyhran birden karşılarında onu görünce,ikisi de Vairen'i tuttuğu gibi dışarı sürüklemeye başladılar.Teari de onlarla birlikte bahçeye gittiğinde:
Lyhran:
-Senin burda ne işin var?!
Vairen koca bi şaşkınlıkla:
-Ne?!
Rasuel:
-Bize numara yapma!Bu sefer neyin peşindesin!?
Vairen hala şokta:
-Neden bahsettiğiniz hakkında hiçbir fikrim yok!?Hem neden beni buraya kadar sürüklediniz?
Lyhran:
-Seni...demeye kalmadan Teari atılarak:
-Hiç birşey hatırlamıyor musun?
Vairen Teari'yi görünce şaşkınlıkla:
-Bunların ikisi neyse de...sen de mi?
Teari gülümseyerek:
-Üzgünüm.Seni rahatsız ettik.
Vairen gülümseyerek:
-Teşekkür ederim.
Üçü de şaşkınlıkla baka kaldıktan sonra Teari:
-Niçin?
Vairen hafif şaşkın:
-Aslında içimden geldi.Ben de bilmiyorum...Neyse,sınıfta görüşürüz!diyerek giderken Teari ise içtenlikle gülümseyerek peşinden bakıyordu.
Lyhran ve Rasuel fark edince:
-Neden gülüyorsun?
Teari içtenlikle kendi kendine:
-İyi ki doğdun Vairen...Umarım hep mutlu olursun...diyerek bakmaya devam ederken ikisi şaşkın bir şekilde bakmaya devam ediyordu.
Biraz zaman sonra Teari,öğretman çağırdığı için öğretmenler odasına gittiğinde öğretmen:
-Teari biliyorsun ki haftaya yıl sonu balosu var!
Teari gülümseyerek:
-Evet.Sınıftaki herkes çok heyecanlı.
Öğretmen hafif üzgün:
-Gerçek şu ki bir aksilik çıktı.Asai Riki bileğini incittiği için süslemede ve planlamada eksiklikler var.Ve birini bulmam şart...Bu yüzden ben de yapabilir misin diye soracaktım.
Teari bunları duyunca kendi kendine düşünmeye başladı.Zaten birlikte gideceği kimse yoktu.Ve gitmekte istemiyordu.Hem süsleme işlerini de çok sevdiği için öğretmene gülümseyerek:
-Ben yaparım.
Öğretmen hafif şaşkın:
-Baloya katılmayacak mısın?
Teari:
-Aslında pek hoşlanmıyorum.Ayrıca süsleme işlerini çok severim.Siz bana bırakın.dediğinde öğretmen sevinçle:
-Harikasın Hena!Bu dosyalarda yapılacaklar listesi ve kimlerin yapacağı var.Sana güveniyorum!diyerek baktı.
Teari elindeki 3-4 tane dosya kağıda bakarak gülümseyerek sınıfa doğru giderken birden Mirina onu görünce:
-Hey Teari!Nerelerdeydin sen!?O elindekiler ne?
Teari gülümseyerek:
-Bunlar mı?Şey...Balo öncesi yapılacaklar listesi ve yapacakların adının olduğu bir çizelge.
Mirina şüpheli:
-Peki bunlar neden sende?deyince Teari herşeyi anlattıktan 5-10 dk sonra,Mirina sinir küpüne dönmüş korkunç bir suratla:
-Ne!?Ne demek katılmıyorum!?Beni deli etmeye mi çalışıyorsun sen!?
Teari hafif gülümsemeye çalışarak:
-Öğretmeni öyle görünce kıramadım.Hem gitmem için bir sebep yok.Mirina,Teari'nin öyle şeyler söylemesi üzerine kala kalmıştı.
Ama biraz düşündükten sonra Teari'nin söylediği mantıklı gelmişti.Kimseyi asla o gözle görmeyen Teari,baloya biriyle gitse tuhaf kaçardı.Hem Teari'nin çocukluktan beri böyle bir sorunu olduğu için kendisi buna alışıktı.Mirina böyle düşünceler içindeyke,o sırada Rasuel yanlarına gelerek:
-Hey!Ne yapıyorsunuz burda?
Teari gülümseyerek:
-Hiç!Sadece Mirina elimdeki dosyaların ne olduğunu soruyordu.
Mirina yan yan bakarak:
-Yalan söylemeyi deneme bile!Gerçek şu ki elindeki kağıtlar balo hazırlıklarını yapacak kişilerin isimlerini ve görevlerini içeriyor.Maalesef bizim iyilik meleği de gidip kabul etmiş!dedikten yine sinirlenmeye başlarken Rasuel de Teari'nin yanına gidip sessizce:
-Balo nedir?Bir tür tören falan mı?
Teari gülümseyerek:
-Eve giderken anlatırım.Şu an yapacak çok iş var.diyerek sınıfa girdi.
Rasuel ise şaşkın şaşkın bir Mirina'ya bir de Teari'ye bakıp duruyordu.Balonun ne olduğunu bilmediği için Teari'nin neden önemsemediğini ve Mirina'nın da neden kızdığını anlamıyordu.
Sınıfa girdiğinde Lyhran'ın yanına gelerek:
-Hey Lyhran!Sana birşey soracağım.
Lyhran biraz şaşkın,biraz da kibirli bir edayla:
-Sen bana birşey danışmazdın!Kafana ağır bi darbe falan mı aldın?
Rasuel ise sanki Lyhran'ı dövecekmiş gibi bakarak:
-Ben almadım ama birisi birazdan alacak!dediğinde Lyhran ciddiyetle:
-Hadi sor!deyince Rasuel hafif şaşkınlıkla:
-Balo nedir?Lyhran kelimeyi duyduktan sonra 1-2 dk öylece kala kaldı.Ama daha sonra gülme krizine girince,Rasuel:
-Neye gülüyorsun sen?
Lyhran hala gülerek:
-Ba...balo...şey...ahahaha...Rasuel büyük bir öfke ve yüzünde korkunç bir ifade ile:
-Söyle!Yoksa en kötü kabusun olurum!
Lyhran kendini toplayarak anlatmaya başladıktan 5-6 dk sonra Rasuel kala kalmış birşekilde Lyhran'a bakınca,Lyhran:
-Neyin var?Heykel gibi olmuşsun!?
Rasuel hala şaşkın:
-Peki neden?Neden gitmiyor?deyince Lyhran şaşkınlıkla:
-Ne nedeni?!Kim gitmiyor?
Rasuel üzgün birşekilde başını hafif öne eğerek:
-Teari...Baloya gitmeyeceğini söyledi...
Lyhran şaşkınlıkla:
-Teari mi?Peki neden?
Rasuel öfkeyle:
-Sence ben burda yarım saattir niçin bağırıyorum?!
Lyhran yan yan bakarak:
-Sen her zaman bağırıyorsun.Bunda anormal bir durum yok.deyince Rasuel tine Lyhran'a saymaya başlamıştı.Ama Lyhran'ın aklında Teari'nin neden gitmediği vardı.
Rasuel,Lyhran'ın dalgınlığını fark edince:
-Hey!Neye daldın sen?Beni dinlemiyorsun değil mi?
Lyhran:
-Saçmalıyorsun!Neyini dinliyim!?dediği sırada yanlarından geçen Kiaru da atılarak:
-Haklı!Gerçekten saçmalıyorsun!
Rasuel de Kiaru'yu görünce:
-Sen karışma havuç kırması!
Kiaru ise gayet sakin:
-Seninle kavga edemeyecek kadar iyi günümdeyim!O yüzden rüyanda görürsün sarı civciv!
Rasuel hem sinirli hem de hafif şaşkın:
-Seni bu zevkten mağrum eden şey ne,merak ediyorum doğrusu?!
Kiaru hafif sırıtarak:
-Elbetteki yıl sonu balosu!Ben,senin daha mutlu olacağını düşünmüştüm!Ama bakıyorum ki hala aynı tavır devam!
Rasuel şaşkın:
-Neden mutlu olacak mışım ki?!
Kiaru koca bi şaşkınlıkla:
-Ne!?Balo var ve sen mutlu değilsin öyle mi?!dedikten kısa bir sonra "tabi ya!" der gibi Rasuel'e hafif acıyarak bakarak:
-Nasıl düşünemedim!Teklif ettin ama tam tanımadığından,geri çevrilince şoka girdin!Seni anlıyorum!deyip Rasuel'in başını okşalamaya başlayınca Rasuel sinirle:
-Ne teklifi!?Ne saçmalıyorsun sen!?
Kiaru hafif sinirle:
-Uzaydan falan mı geldin sen!?Teklif diyorum!Teari'ye diyorum!Reddedilmek diyorum!
Rasuel ve Lyhran ilk ve üçüncü cümleleri duyunca kala kalmışlardı.
Kiaru ise ellerini ikisinin yüzünün önünde sağa sola doğru sallayarak:
-Hey?Yaşıyor musunuz!?dediğinde ikisi de birden kendine gelip,jetonları düşmüş bir şekilde birbirlerinin suratlarına bakarlarken,o sırada gülümseyerek yanlarına gelen Teari'yi görünce akıllarında tek bir soru belirdi...
O da "Teklifi kim yapacaktı?"
Bölüm 30 Son

Vee...Gelelim konuya


Öhm..Neysem ben yeni bölümü sunar ve sizlere iyi okumalar dilerim ~_~ Umarım seversiniz

Bölüm 30 " Yeni Bir Gün"
Tüm güzelliğiyle parlayan güneş,Teari'nin saçlarına vurdukça daha bi güzelleştiriyordu.Yan taraftaki bahçe kapısında bekleyen Rasuel ve Lyhran ise Teari'yi bekliyorlardı.
Birkaç dakika sonra hep beraber okula doğru giderlerken Rasuel,Teari'nin yüzündeki sevinci görünce merakla:
-Bugün çok mutlusun?
Teari gülümseyerek:
-Evet,bir sebebi var!
İkisi de şaşkınlıkla:
-Sebep mi?
Teari içten bakarak:
-Çünkü yine birlikteyiz.Ve bugün yep yeni birgün!
İkisi böyle demesi üzerine gülümsemişti.Ama yine Zuet'in dedikleri akıllarına gelince moralleri bozulmuştu.
Okula geldiklerinde yine herşey eskisi gibi güzel ve normaldi.Birlikte sınıfa girdiklerinde ise üçü de şaşkınlıkla baka kaldı.Çünkü Vairen karşılarında sınıftaki çocuklarla konuşuyordu.Rasuel ve Lyhran birden karşılarında onu görünce,ikisi de Vairen'i tuttuğu gibi dışarı sürüklemeye başladılar.Teari de onlarla birlikte bahçeye gittiğinde:
Lyhran:
-Senin burda ne işin var?!
Vairen koca bi şaşkınlıkla:
-Ne?!
Rasuel:
-Bize numara yapma!Bu sefer neyin peşindesin!?
Vairen hala şokta:
-Neden bahsettiğiniz hakkında hiçbir fikrim yok!?Hem neden beni buraya kadar sürüklediniz?
Lyhran:
-Seni...demeye kalmadan Teari atılarak:
-Hiç birşey hatırlamıyor musun?
Vairen Teari'yi görünce şaşkınlıkla:
-Bunların ikisi neyse de...sen de mi?
Teari gülümseyerek:
-Üzgünüm.Seni rahatsız ettik.
Vairen gülümseyerek:
-Teşekkür ederim.
Üçü de şaşkınlıkla baka kaldıktan sonra Teari:
-Niçin?
Vairen hafif şaşkın:
-Aslında içimden geldi.Ben de bilmiyorum...Neyse,sınıfta görüşürüz!diyerek giderken Teari ise içtenlikle gülümseyerek peşinden bakıyordu.
Lyhran ve Rasuel fark edince:
-Neden gülüyorsun?
Teari içtenlikle kendi kendine:
-İyi ki doğdun Vairen...Umarım hep mutlu olursun...diyerek bakmaya devam ederken ikisi şaşkın bir şekilde bakmaya devam ediyordu.
Biraz zaman sonra Teari,öğretman çağırdığı için öğretmenler odasına gittiğinde öğretmen:
-Teari biliyorsun ki haftaya yıl sonu balosu var!
Teari gülümseyerek:
-Evet.Sınıftaki herkes çok heyecanlı.
Öğretmen hafif üzgün:
-Gerçek şu ki bir aksilik çıktı.Asai Riki bileğini incittiği için süslemede ve planlamada eksiklikler var.Ve birini bulmam şart...Bu yüzden ben de yapabilir misin diye soracaktım.
Teari bunları duyunca kendi kendine düşünmeye başladı.Zaten birlikte gideceği kimse yoktu.Ve gitmekte istemiyordu.Hem süsleme işlerini de çok sevdiği için öğretmene gülümseyerek:
-Ben yaparım.
Öğretmen hafif şaşkın:
-Baloya katılmayacak mısın?
Teari:
-Aslında pek hoşlanmıyorum.Ayrıca süsleme işlerini çok severim.Siz bana bırakın.dediğinde öğretmen sevinçle:
-Harikasın Hena!Bu dosyalarda yapılacaklar listesi ve kimlerin yapacağı var.Sana güveniyorum!diyerek baktı.
Teari elindeki 3-4 tane dosya kağıda bakarak gülümseyerek sınıfa doğru giderken birden Mirina onu görünce:
-Hey Teari!Nerelerdeydin sen!?O elindekiler ne?
Teari gülümseyerek:
-Bunlar mı?Şey...Balo öncesi yapılacaklar listesi ve yapacakların adının olduğu bir çizelge.
Mirina şüpheli:
-Peki bunlar neden sende?deyince Teari herşeyi anlattıktan 5-10 dk sonra,Mirina sinir küpüne dönmüş korkunç bir suratla:
-Ne!?Ne demek katılmıyorum!?Beni deli etmeye mi çalışıyorsun sen!?
Teari hafif gülümsemeye çalışarak:
-Öğretmeni öyle görünce kıramadım.Hem gitmem için bir sebep yok.Mirina,Teari'nin öyle şeyler söylemesi üzerine kala kalmıştı.
Ama biraz düşündükten sonra Teari'nin söylediği mantıklı gelmişti.Kimseyi asla o gözle görmeyen Teari,baloya biriyle gitse tuhaf kaçardı.Hem Teari'nin çocukluktan beri böyle bir sorunu olduğu için kendisi buna alışıktı.Mirina böyle düşünceler içindeyke,o sırada Rasuel yanlarına gelerek:
-Hey!Ne yapıyorsunuz burda?
Teari gülümseyerek:
-Hiç!Sadece Mirina elimdeki dosyaların ne olduğunu soruyordu.
Mirina yan yan bakarak:
-Yalan söylemeyi deneme bile!Gerçek şu ki elindeki kağıtlar balo hazırlıklarını yapacak kişilerin isimlerini ve görevlerini içeriyor.Maalesef bizim iyilik meleği de gidip kabul etmiş!dedikten yine sinirlenmeye başlarken Rasuel de Teari'nin yanına gidip sessizce:
-Balo nedir?Bir tür tören falan mı?
Teari gülümseyerek:
-Eve giderken anlatırım.Şu an yapacak çok iş var.diyerek sınıfa girdi.
Rasuel ise şaşkın şaşkın bir Mirina'ya bir de Teari'ye bakıp duruyordu.Balonun ne olduğunu bilmediği için Teari'nin neden önemsemediğini ve Mirina'nın da neden kızdığını anlamıyordu.
Sınıfa girdiğinde Lyhran'ın yanına gelerek:
-Hey Lyhran!Sana birşey soracağım.
Lyhran biraz şaşkın,biraz da kibirli bir edayla:
-Sen bana birşey danışmazdın!Kafana ağır bi darbe falan mı aldın?
Rasuel ise sanki Lyhran'ı dövecekmiş gibi bakarak:
-Ben almadım ama birisi birazdan alacak!dediğinde Lyhran ciddiyetle:
-Hadi sor!deyince Rasuel hafif şaşkınlıkla:
-Balo nedir?Lyhran kelimeyi duyduktan sonra 1-2 dk öylece kala kaldı.Ama daha sonra gülme krizine girince,Rasuel:
-Neye gülüyorsun sen?
Lyhran hala gülerek:
-Ba...balo...şey...ahahaha...Rasuel büyük bir öfke ve yüzünde korkunç bir ifade ile:
-Söyle!Yoksa en kötü kabusun olurum!
Lyhran kendini toplayarak anlatmaya başladıktan 5-6 dk sonra Rasuel kala kalmış birşekilde Lyhran'a bakınca,Lyhran:
-Neyin var?Heykel gibi olmuşsun!?
Rasuel hala şaşkın:
-Peki neden?Neden gitmiyor?deyince Lyhran şaşkınlıkla:
-Ne nedeni?!Kim gitmiyor?
Rasuel üzgün birşekilde başını hafif öne eğerek:
-Teari...Baloya gitmeyeceğini söyledi...
Lyhran şaşkınlıkla:
-Teari mi?Peki neden?
Rasuel öfkeyle:
-Sence ben burda yarım saattir niçin bağırıyorum?!
Lyhran yan yan bakarak:
-Sen her zaman bağırıyorsun.Bunda anormal bir durum yok.deyince Rasuel tine Lyhran'a saymaya başlamıştı.Ama Lyhran'ın aklında Teari'nin neden gitmediği vardı.
Rasuel,Lyhran'ın dalgınlığını fark edince:
-Hey!Neye daldın sen?Beni dinlemiyorsun değil mi?
Lyhran:
-Saçmalıyorsun!Neyini dinliyim!?dediği sırada yanlarından geçen Kiaru da atılarak:
-Haklı!Gerçekten saçmalıyorsun!
Rasuel de Kiaru'yu görünce:
-Sen karışma havuç kırması!
Kiaru ise gayet sakin:
-Seninle kavga edemeyecek kadar iyi günümdeyim!O yüzden rüyanda görürsün sarı civciv!
Rasuel hem sinirli hem de hafif şaşkın:
-Seni bu zevkten mağrum eden şey ne,merak ediyorum doğrusu?!
Kiaru hafif sırıtarak:
-Elbetteki yıl sonu balosu!Ben,senin daha mutlu olacağını düşünmüştüm!Ama bakıyorum ki hala aynı tavır devam!
Rasuel şaşkın:
-Neden mutlu olacak mışım ki?!
Kiaru koca bi şaşkınlıkla:
-Ne!?Balo var ve sen mutlu değilsin öyle mi?!dedikten kısa bir sonra "tabi ya!" der gibi Rasuel'e hafif acıyarak bakarak:
-Nasıl düşünemedim!Teklif ettin ama tam tanımadığından,geri çevrilince şoka girdin!Seni anlıyorum!deyip Rasuel'in başını okşalamaya başlayınca Rasuel sinirle:
-Ne teklifi!?Ne saçmalıyorsun sen!?
Kiaru hafif sinirle:
-Uzaydan falan mı geldin sen!?Teklif diyorum!Teari'ye diyorum!Reddedilmek diyorum!
Rasuel ve Lyhran ilk ve üçüncü cümleleri duyunca kala kalmışlardı.
Kiaru ise ellerini ikisinin yüzünün önünde sağa sola doğru sallayarak:
-Hey?Yaşıyor musunuz!?dediğinde ikisi de birden kendine gelip,jetonları düşmüş bir şekilde birbirlerinin suratlarına bakarlarken,o sırada gülümseyerek yanlarına gelen Teari'yi görünce akıllarında tek bir soru belirdi...
O da "Teklifi kim yapacaktı?"
Bölüm 30 Son
::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::









Mükemmel bir bölümdü
Sonunda biraz huzura kavuştular
Ama teklifi kim yapacak merak ediyorum
Vairenin hafızasını Teari mi sildi? Bir de buzdağının görünmeyen kısmı var. Onun açığa çıkmasına ne kadar var
Yeni bölüm için çok bekletme



Yeni bölüm için çok bekletme

Hep düşünürdüm geçmişimi geleceğimi.
Ama asıl sır hatırlamadıklarımda gizli.

Son iki bölüm kalan 1.sezon finalinin kısa zamanda geleceğini söylemekten mutluluk duyarım. ^.^
Yorumun için ayrıca teşekkür ederim Athena-chan.
Dağın görünmeyen yüzü 2.sezon'da açıklanacağı için az kaldı.sabır
bıkmayıp okumaya devam eden herkese müteşekkirim. u.u
Bölüm 31 "Zorlaşan Soru"
Rasuel ve Lyhran'ın evinde çok gergin bir hava vardı.Çünkü yaklaşan baloya Teari'yi kimin çağıracağı ikisini de strese sokmuştu.Özellikle de Rasuel'i...Nedeni ise Lyhran'ın durumu hiç belli etmemesiydi.Eskiden soğukkanlı ve ciddi Rasuel ile panik atak olan Rasuel yer değiştirmişti sanki.Yaşadıkları olaylar onlara iki taraflı bakma olağanağı sağlamıştı.Böyle düşüncelerle tam gerginliğin doruk noktasına ulaşmışken birden kapı çalınca ikisi birden:
-Ben bakarım!deyince Lyhran umursamazmış gibi yaparak:
-Git ve sen aç!
Rasuel hafif şaşkınlıkla baktıktan sonra kapıya doğru yöneldiğinde,elinde bir tabak dilimlenmiş kekle gelen Teari'yi görünce kızarmış bir şekilde baka kaldı.
Teari ise gülümseyerek:
-Kek yaptım.Umarım seversiniz.dediğinde bile Rasuel'in aklında "söyle-söyleme" ikilemi vardı.
Teari fark ettiğinde ise hafif merakla:
-Rasuel,iyi misin?
Rasuel,Teari'nin öyle demesi üzerine bu sefer de soğuk terler dökmeye başlayınca Teari telaşla:
-Sen iyi misin!?Çok terliyorsun!
Rasuel ise hafif titrek bir ses tonuyla:
-Ah...yok birşey!Sadece...umm...demeye kalmadan Teari elini Rasuel'in anlına koyunca Rasuel iyice kızarmış birşekilde kala kaldı.
Teari ise:
-Ateşin yok?!Ama biraz otur istersen?deyip Rasuel'in kolundan tuttuğu gibi içeri girince,bu sefer de koltukta oturan Lyhran Teari'yi görünce kızarıvermişti.Ama belli etmemeye çalışıyordu.
Teari,Lyhran'a merakla:
-Lyhran?Rasuel'in durumu pek iyi değil!Neyi var?
Lyhran ise gayet sakin:
-Her zamanki hali!Birazdan geçer!deyince Teari az da olsa rahatlamıştı.Daha sonra diğer elindeki tabağı küçük masanın üzerine koyarak:
-Size kek getirdim.Umarım hoşunuza gider.derken kendisine gelen Rasuel atılarak:
-Eminim çok güzellerdir!deyip ağzına bi tane attığında hayranlıkla:
-Çok harika olmuşlar!
Lyhran,Rasuel'in suratını öyle görünce kendisi de bir tane alıp baktığında gerçekten tadını beğenmişti.Ama yine aklına şu soru takılınca öylece kala kaldı.O sırada Teari birden Rasuel'e:
-Bana balonun ne olduğunu sormuştun değil mi?
Rasuel balo lafını duyunca yine takılı kalmıştı.Ama Lyhran fark edip hemen atılarak:
-Ben ona ne olduğunu anlattım!
Teari hafif şaşkın:
-Baloyu biliyor musun?...Yani yanlış anlama!Sadece...demeye kalmadan Lyhran yine umursamaz tavrıyla:
-Okulda sürekil bunun hakkında konuşuyorlardı.Ben de ne olduğuna baktım.Biraz daha farklı bir şeklini bizim krallıkta da yapıyorlar.
Teari gülümseyerek:
-Eminim güzeldir!Peki sizde nasıl oluyor?Yani baloyu hangi durumlarda yaparsınız?
Lyhran:
-Biz sadece özel anlarda tören yaparız.Mesela;kraliyet aile doğum günlerinde yada...demeye kalmadan Rasuel atılarak:
-Düğün günlerinde...deyince Teari hafif şaşkın:
-Çok az kutlama yapıyorsunuz?Sizce iki türde olması az değil mi?
Lyhran hafif alaycı bir tavırla:
-Saçmalık!Biz sadece sıradan törenlerden bahsediyoruz!Sadece kraliyet ailesinin yaptığı birçok tören var!
Rasuel atılarak:
-Halkın yaptığı kutlamalar da var.Mesela;"Çifte Güneş Kutlaması" ve "Suien Şenliği" bunlardan en bilindikleri.
Teari gülümseyerek:
-Kulağa çok hoş geliyor.Görmeyi çok isterdim!dediğinde ikisi hem üzüntülü hem de şaşkın bir şekilde bakıyorlardı.
Teari fark edince ise havayı biraz dağıtmak için merakla:
-Peki,sadece kraliyet ailesinin katıldığı en önemli tören nedir?
İkisi bunun üzerine hafif şaşkınlıkla baka kaldıktan sonra Lyhran ciddiyetle:
-Aeon'un yaşam kaynağına minnet sunulan törendir!Biz buna "Yeniden Doğuş" deriz.Teari hayranlıkla baka kalmıştı.
Tam birşey daha soracağı sırada ise bu sefer Rasuel atılarak:
-Teari!Sana birşey sorabilir miyim?
Teari hafif şaşkın ama gülümseyen bir yüzle:
-Elbette.dediği sırada Lyhran anlamış bir şekilde bir Teari'ye bir de Rasuel'e bakıyordu.
Rasuel:
-Şey diyecektim...
Teari:
-Evet?
Rasuel:
-Ben...aslında...diye devam ederken ortam iyice gerginleşmeye başlamıştı.Ama Teari hala gülümseyen yüzüyle:
-Seni dinliyorum...Lyhran da aynı şekil pür dikkat Rasuel'e bakarken Rasuel tekrar:
-Teari...
Teari hafif gülümseyerek:
-Evet?
Rasuel gülümseyerek:
-Birşey içer misin?deyince Lyhran ve Teari kala kaldı.Özellikle birden Lyhran'ı gülme krizi tutmuştu.Hatta önceleri Teari'nin yanında pek gülmeyen Lyhran şimdi öyle bir gülüyordu ki Teari bi tuhaf olmuştu.
Daha sonra Teari'yi de gülme alınca Rasuel,Lyhran'a olan siniriyle birden patlayarak:
-Çok biliyorsan sen teklif et o zaman!deyince Teari ve "özellikle" Lyhran baka kalmıştı.Lyhran öyle bi şaşkınlıktaydı ki,kızarmış ve hiçbir şey diyememişti.
Teari ise:
-Teklif mi?deyince Rasuel hem hafif sinirli hem de şaşkın bir şekilde başını başka tarafa doğru çevirmiş,yüzünde kızarıklıkla:
-Aslına bakarsan dün Mirina gitmediğini söyleyince biz de...yani ben...ya biz...demeye kalmadan Teari içten gülümseyerek:
-Beni düşündüğünüz için çok teşekkür ederim.Gitmememin sebebi,bir arkadaşın ayağı incindiği için işlerin bir kısmını devr aldım.Eğer işlerim erken biterse sizinle birlikte gitmeyi çok isterim.Hem bu ilk okul balonuz.Yanınızda olmak beni çok mutlu eder.diyerek içtenlikle bakınca Rasuel ve Lyhran'ı hem şaşkınlık hem de kızarıklık sarmıştı.
Lyhran belli etmemeye çalışarak:
-Kendi kendine plan kurma!Benim bununla alakam yok!dediğinde Teari hala içtenlikle gülümseyerek:
-Senin de orda olmanı çok isterim Lyhran...deyince Lyhran kala kaldı.
Umursamaz gibi yaparak:
-Herneyse!Senin için geldiğimi düşünme!Şu arkadaki kötü kötü baktığı için geliyorum!dediği sırada Rasuel gerçekten de ona öldürecekmiş gibi bakıyordu.
Teari gülümseyerek:
-Biliyorum...deyince Lyhran az da olsa gülümsemiş ve bunu bir Rasuel fark etmişti.Ve merak ediyordu:
"Lyhran,içinde neler hissediyordu?"...Aslında Lyhran da bunu düşünüyordu:
"Kalbi ilk defa neden bu kadar atıyordu?"...
Bölüm 31 Son
Yorumun için ayrıca teşekkür ederim Athena-chan.


bıkmayıp okumaya devam eden herkese müteşekkirim. u.u
Bölüm 31 "Zorlaşan Soru"
Rasuel ve Lyhran'ın evinde çok gergin bir hava vardı.Çünkü yaklaşan baloya Teari'yi kimin çağıracağı ikisini de strese sokmuştu.Özellikle de Rasuel'i...Nedeni ise Lyhran'ın durumu hiç belli etmemesiydi.Eskiden soğukkanlı ve ciddi Rasuel ile panik atak olan Rasuel yer değiştirmişti sanki.Yaşadıkları olaylar onlara iki taraflı bakma olağanağı sağlamıştı.Böyle düşüncelerle tam gerginliğin doruk noktasına ulaşmışken birden kapı çalınca ikisi birden:
-Ben bakarım!deyince Lyhran umursamazmış gibi yaparak:
-Git ve sen aç!
Rasuel hafif şaşkınlıkla baktıktan sonra kapıya doğru yöneldiğinde,elinde bir tabak dilimlenmiş kekle gelen Teari'yi görünce kızarmış bir şekilde baka kaldı.
Teari ise gülümseyerek:
-Kek yaptım.Umarım seversiniz.dediğinde bile Rasuel'in aklında "söyle-söyleme" ikilemi vardı.
Teari fark ettiğinde ise hafif merakla:
-Rasuel,iyi misin?
Rasuel,Teari'nin öyle demesi üzerine bu sefer de soğuk terler dökmeye başlayınca Teari telaşla:
-Sen iyi misin!?Çok terliyorsun!
Rasuel ise hafif titrek bir ses tonuyla:
-Ah...yok birşey!Sadece...umm...demeye kalmadan Teari elini Rasuel'in anlına koyunca Rasuel iyice kızarmış birşekilde kala kaldı.
Teari ise:
-Ateşin yok?!Ama biraz otur istersen?deyip Rasuel'in kolundan tuttuğu gibi içeri girince,bu sefer de koltukta oturan Lyhran Teari'yi görünce kızarıvermişti.Ama belli etmemeye çalışıyordu.
Teari,Lyhran'a merakla:
-Lyhran?Rasuel'in durumu pek iyi değil!Neyi var?
Lyhran ise gayet sakin:
-Her zamanki hali!Birazdan geçer!deyince Teari az da olsa rahatlamıştı.Daha sonra diğer elindeki tabağı küçük masanın üzerine koyarak:
-Size kek getirdim.Umarım hoşunuza gider.derken kendisine gelen Rasuel atılarak:
-Eminim çok güzellerdir!deyip ağzına bi tane attığında hayranlıkla:
-Çok harika olmuşlar!
Lyhran,Rasuel'in suratını öyle görünce kendisi de bir tane alıp baktığında gerçekten tadını beğenmişti.Ama yine aklına şu soru takılınca öylece kala kaldı.O sırada Teari birden Rasuel'e:
-Bana balonun ne olduğunu sormuştun değil mi?
Rasuel balo lafını duyunca yine takılı kalmıştı.Ama Lyhran fark edip hemen atılarak:
-Ben ona ne olduğunu anlattım!
Teari hafif şaşkın:
-Baloyu biliyor musun?...Yani yanlış anlama!Sadece...demeye kalmadan Lyhran yine umursamaz tavrıyla:
-Okulda sürekil bunun hakkında konuşuyorlardı.Ben de ne olduğuna baktım.Biraz daha farklı bir şeklini bizim krallıkta da yapıyorlar.
Teari gülümseyerek:
-Eminim güzeldir!Peki sizde nasıl oluyor?Yani baloyu hangi durumlarda yaparsınız?
Lyhran:
-Biz sadece özel anlarda tören yaparız.Mesela;kraliyet aile doğum günlerinde yada...demeye kalmadan Rasuel atılarak:
-Düğün günlerinde...deyince Teari hafif şaşkın:
-Çok az kutlama yapıyorsunuz?Sizce iki türde olması az değil mi?
Lyhran hafif alaycı bir tavırla:
-Saçmalık!Biz sadece sıradan törenlerden bahsediyoruz!Sadece kraliyet ailesinin yaptığı birçok tören var!
Rasuel atılarak:
-Halkın yaptığı kutlamalar da var.Mesela;"Çifte Güneş Kutlaması" ve "Suien Şenliği" bunlardan en bilindikleri.
Teari gülümseyerek:
-Kulağa çok hoş geliyor.Görmeyi çok isterdim!dediğinde ikisi hem üzüntülü hem de şaşkın bir şekilde bakıyorlardı.
Teari fark edince ise havayı biraz dağıtmak için merakla:
-Peki,sadece kraliyet ailesinin katıldığı en önemli tören nedir?
İkisi bunun üzerine hafif şaşkınlıkla baka kaldıktan sonra Lyhran ciddiyetle:
-Aeon'un yaşam kaynağına minnet sunulan törendir!Biz buna "Yeniden Doğuş" deriz.Teari hayranlıkla baka kalmıştı.
Tam birşey daha soracağı sırada ise bu sefer Rasuel atılarak:
-Teari!Sana birşey sorabilir miyim?
Teari hafif şaşkın ama gülümseyen bir yüzle:
-Elbette.dediği sırada Lyhran anlamış bir şekilde bir Teari'ye bir de Rasuel'e bakıyordu.
Rasuel:
-Şey diyecektim...
Teari:
-Evet?
Rasuel:
-Ben...aslında...diye devam ederken ortam iyice gerginleşmeye başlamıştı.Ama Teari hala gülümseyen yüzüyle:
-Seni dinliyorum...Lyhran da aynı şekil pür dikkat Rasuel'e bakarken Rasuel tekrar:
-Teari...
Teari hafif gülümseyerek:
-Evet?
Rasuel gülümseyerek:
-Birşey içer misin?deyince Lyhran ve Teari kala kaldı.Özellikle birden Lyhran'ı gülme krizi tutmuştu.Hatta önceleri Teari'nin yanında pek gülmeyen Lyhran şimdi öyle bir gülüyordu ki Teari bi tuhaf olmuştu.
Daha sonra Teari'yi de gülme alınca Rasuel,Lyhran'a olan siniriyle birden patlayarak:
-Çok biliyorsan sen teklif et o zaman!deyince Teari ve "özellikle" Lyhran baka kalmıştı.Lyhran öyle bi şaşkınlıktaydı ki,kızarmış ve hiçbir şey diyememişti.
Teari ise:
-Teklif mi?deyince Rasuel hem hafif sinirli hem de şaşkın bir şekilde başını başka tarafa doğru çevirmiş,yüzünde kızarıklıkla:
-Aslına bakarsan dün Mirina gitmediğini söyleyince biz de...yani ben...ya biz...demeye kalmadan Teari içten gülümseyerek:
-Beni düşündüğünüz için çok teşekkür ederim.Gitmememin sebebi,bir arkadaşın ayağı incindiği için işlerin bir kısmını devr aldım.Eğer işlerim erken biterse sizinle birlikte gitmeyi çok isterim.Hem bu ilk okul balonuz.Yanınızda olmak beni çok mutlu eder.diyerek içtenlikle bakınca Rasuel ve Lyhran'ı hem şaşkınlık hem de kızarıklık sarmıştı.
Lyhran belli etmemeye çalışarak:
-Kendi kendine plan kurma!Benim bununla alakam yok!dediğinde Teari hala içtenlikle gülümseyerek:
-Senin de orda olmanı çok isterim Lyhran...deyince Lyhran kala kaldı.
Umursamaz gibi yaparak:
-Herneyse!Senin için geldiğimi düşünme!Şu arkadaki kötü kötü baktığı için geliyorum!dediği sırada Rasuel gerçekten de ona öldürecekmiş gibi bakıyordu.
Teari gülümseyerek:
-Biliyorum...deyince Lyhran az da olsa gülümsemiş ve bunu bir Rasuel fark etmişti.Ve merak ediyordu:
"Lyhran,içinde neler hissediyordu?"...Aslında Lyhran da bunu düşünüyordu:
"Kalbi ilk defa neden bu kadar atıyordu?"...
Bölüm 31 Son
::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::









Ne ara 31 bölüm oldu o.o Bu gerçekten animeye dönüştürülebilecek bi fanfic sunema
Merakla diğer bölümü bekliyorum.İlk yorum benim yaşasın kötülük asdf
Teari'nin gerçekten gerçek kimliğini çok merak ediyorum.
Hadi bakalım hayırlısı.



INSPIRIT-INFINITE <3 <3 <3




Anaaa ben neden göremedim bu bölümü
Hehee animeye dönüştürmek mii? Yaşasııın!!
Ama gerçekten bir anime havası var yani onu söylemek lazım *-* Animesini isteriiğzğzi *-*
Eline sağlık Sunema-chanım
Diyorum işte Lyhran&Teari bir şeyler olmuş/olacak ama
Damla-chan dediğ bana o göldeki kız ikinci sezonda gelecekmişişiş. (yankı yapıyorum asdfdasdfa)
Kendimi o kızın Teari olduğuna inandırmıştım
Bence o kız Teari'nin ikinci kimliği
Yani Usagi - Prenses Serenity gibi 

Hehee animeye dönüştürmek mii? Yaşasııın!!
Ama gerçekten bir anime havası var yani onu söylemek lazım *-* Animesini isteriiğzğzi *-*
Eline sağlık Sunema-chanım

Diyorum işte Lyhran&Teari bir şeyler olmuş/olacak ama

Damla-chan dediğ bana o göldeki kız ikinci sezonda gelecekmişişiş. (yankı yapıyorum asdfdasdfa)
Kendimi o kızın Teari olduğuna inandırmıştım

Bence o kız Teari'nin ikinci kimliği



imza için vinvin'e, ikon için de michiru-chan'a teşekkürleer <3

10. sayfa (Toplam 12 sayfa) [ 178 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |