bu son müzigi acayip güel biz bu sarkiyi okulda söylemistik hahahaha yani okulun sonunda

Heheh yorumlar çok şeker ama hikayeyi okumaya üşeniyorum onun yerine yorumları okuyorum

Bence hikâyeyi de oku o daha da şeker hiç üşenme

bu arada

Yeni Bölüm Neredeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee

dogru yeni bölümler neredeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee?

Ben girmeyeli ne olmuş... Hangi sorudan başlasam kafam karıştı Herkesin ortak sorusu olan hikayenin yeni bölümü nerde sorusuna cevap vereyim
paylaşamadım,çünkü benim meşhur mevsim gribim tuttu yine ve maalesef laptop başına geçemedim.

ikinci soruya gelirsek lyhran'ın gıcıklığı bi teari'ye ama kötü biri değil.zamanla seversiniz

üçüncüsü;evet,aeonian love burda Ve bu sefer kopmadan paylaşacağım .hikayenin sonunu görebileceksiniz

dördüncü olarak sana sesleniyorum Gama Bu da bi başlangıçtır.Umarım bi gün hikayeyi de okursun

Ve son olarak....Telafi etmek amaçlı 3 bölüm paylaşıyorum! Ve bitti mi?Bitmedi! Bir de hikayem için kapak yaptığım-her ne kadar bi fiyasko olsa da-tamamen bana ait karakter tasarımlı kapağı da paylaşıyorum!umarım bu arkadaşınız, hatasını telafi etmiştir...

ettin ettin ^-^hadi bekliyoruz ^-^

ee bekliyoruz nerede o-o

Gomen Nasai!!İşte burda Düzenlemek zor oldu


Bölüm 5”Git Gide”

Okulun bahçesinde büyük bir kargaşa vardı. Çünkü “neredeyse” tüm kızlar okulun bahçesinde toplanmıştı. Nedeni ise Lyhran ve rasuel’in az sonra orda olacağıydı. Yine her zaman ki gibi rasuel, Teari’yle birlikte okula geliyordu. Haliyle Lyhran da yanlarındaydı. Havalı ve umursamaz tavrıyla, aynı zamanda çapkın oluşuyla kendine hayran bırakıyordu. Tabi bu durum Teari’yi rahatsız ediyordu. Çünkü kızların arasında ezilme tehlikesi yaşamak istemiyordu. Bu yüzden Rasuel’e:
—ben önden gideceğim. Siz sonra gelin olur mu?
Rasuel üzüntülü bir yüzle:
—neden?
Lyhran ise alaycı bir tavırla:
—neden olacak! Tabi ki bizim yanımızda köylü durduğundandır. Normalde de öyle ama…
Teari ise gayet sakin:
—birincisi buradaki tek düşük seviye sensin. İkincisi okulun bahçesindeki kızlar tarafından ezilmek istiyorum.
Lyhran birinci dediğini duyunca sinirle:
—sen kime… Demeye kalmadan rasuel tutarak:
—Lyhran çocuklaşma! Teari, sende haklısın. Önden gidebilirsin. Deyip gülümsedi.
Teari de gülümseyerek okulun bahçesinden içeri girdi. Sınıfta Mirina'yla:
—iyiki akıl edip önden geldim yoksa hastanelik olabilirdim.
Mirina:
—haklısın. Ama şu kızları anlamıyorum. Yani tamam çok yakışıklılar. Hele rasuel. Ama yinede... Deyip başını Teari'ye doğru çevirdiğinde Teari'nin tabi canım der edasıyla bakan suratını görünce:
—ama ben yinede Kiaru'yu tercih ederim. O çok daha tatlı.
Teari gülümseyerek:
—iyi insanda lafının üstüne gelir deyip içeri giren Kiaru'yu göstererek:
—bence ondan hoşlandığını söylemelisin.
Mirina:
—hayatta olmaz. Dedikten sonra dışarıdan gelen çığlıkları duyunca pencereye koşarak:
—sanırım geldiler. Hey Teari gelsene! Aşağıda çok büyük bir karmaşa var! Dediğinde Teari’de aşağı bakınca ona hak vermişti. Kızlar, Lyhran ve rasueli görünce çığlık atmaya başlamıştı. rasuel teşekkür ederek kurtulmaya çalışırken Lyhran daha halinden bi memnundu.
Birden kızları yararak gelen üç kızı görünce Mirina:
—bende bunlar nerde kaldı diyordum. Baksana şalgam üçlüsü ortaya çıkmış. Şu liderleri olan kız Lyhran’a bir şeyler diyor.
Teari umursamaz bir tavırla:
—böyle izlemek çok yanlış. Hadi biz işimize bakalım diyerek Mirina’yı camdan uzaklaştırdı. Diğer yandan rasuel aşağıdan onları görmüştü. Tam yukarı çıkmak için okul kapısına doğru gidiyordu ki bu sefer gruptaki ikinci kız önünü keserek bir şeyler sormaya başladı.
Zil çaldığında herkes sınıfa girmişti. rasuel ise yorgunluktan bitmiş bir halde sınıfa girdiğinde Teari ile Kiaru’yu birlikte bir kâğıda bakarken görünce o sinirle tam yanlarına gidecekken Teari gülen yüzüyle:
—Rasuel! Gelsene şuna bir bak dediğinde tüm siniri geçmiş bir şekilde Teari’nin yanına gelerek:
—2 hafta sonra bir gezi var sende gelmek ister misin?
rasuel hafif kızarık:
—sende gidecek misin?
Teari: —aslında belli değil. Ama evet.
rasuel:
—pekâlâ, o zaman bende geliyorum. Haliyle Lyhran’da gelir.
Kiaru atılarak:
—ne kadar çok kişi gelirse o kadar iyi.
rasuel şaşkınlıkla:
—neden?
Kiaru:
—çünkü ne kadar çok kişi gelirse bağış miktarı o kadar artar.
Teari de atılarak:
—bu gezi kimsesiz çocuklar için yardım amaçlı yapılıyor.
rasuel pek bir şey anlamamıştı. Çünkü onların gezegeninde böyle bir şey yoktu. Bu yüzdende çaktırmamaya çalışıyordu. rasuel:
—demek öyle. Bu iyi bir şey.
Teari gülümseyerek:
—Elbette.
Mirina'da yanlarına gelerek:
—bende geliyorum. Beni de yazdın değil mi?
Kiaru:
—elbette. Sende yazıldın.
Onlar konuşurken kapıdan havalı bir şekilde giren Lyhran onları görünce:
—hey rasuel! Ne yapıyorsun?
rasuel:
—hep birlikte geziye gidiceğiz. Tabi sende geliyorsun.
Lyhran:
—ben gelmek istemiyorum. Başka işlerim var.
rasuel bunu duyunca sinirle kolundan tuttuğu gibi dışarı götürdü. Orda:
—ne demek gelemem? biz burada halka karışıp onların nasıl yaşadığını öğrenmeye çalışıyoruz.
Lyhran:
—farkındaysan Euras'da olmamız gerekirken dünya denen yere düştük.
rasuel ciddi bir şekilde:
—farkındayım. Ama kapı 3 aydan önce açılmayacak. bu yüzden yapacak bir şey yok. Hem burda da kendini geliştirebilirsin. Öğrenecek o kadar çok şey var ki.
Lyhran manasız bir şekilde suratına baktı. Ama rasuel ciddi suratını görünce pes ederek:
—tamam, sen kazandın. Ama sana bir şey sorucam?
rasuel pür dikkat:
—evet.
Lyhran:
—bunların o kızla alakası yok değil mi? içimden bir ses var diyor.
Daha sonra sırıtarak:
—yardım edebilirim. Bu konularda uzmanım.
rasuel domates olmuş bir biçimde:
—sen benimle dalga mı geçiyorsun? Alsana... Diyerek şakasına boğuşmaya başladılar. O sırada Teari gelerek:
—hadi sınıfa! Birazdan öğretmen gelir diyerek gülümsedi. Tabi ikisini öyle görünce daha sonra:
—bir sonraki teneffüs birbirinizi sevmeye devam edebilirsiniz.
rasuel şok geçirmiş şekilde acıklı bir suratla:
—yanlış anladın! Şakalaşıyorduk gerçekten. Bildiğin gibi değil. Yani kuzenimi seviyorum. Yani o anlamda değil... Diye diye teari'nin peşinden sınıfa daldı. Lyhran ise şaşkınca peşinden bakıyordu. Ama o an daha önce hissetmediği bir şey hissetmişti. o da...

(bölüm 5 son)

Bölüm 6"gizemli kolye"

Okul çıkışı Mirina ve Teari yeni açılan bir dükkana uğramışlardı. Çok güzel takı ve süs eşyalarının olduğu bir yerdi. Mirina:
—sence hangisini alsam?
Teari:
—ikisi de güzel. Ama ille de merak ediyorsan şu bal renginde olanı al. Gözlerinle aynı renk. Sana çok yakışır.
Mirina sevinçle:
—seninle alış veriş yapmaya bayılıyorum. Her zaman harika fikirler veriyorsun.
Teari gülümseyerek:
—önemli değil. Severek yapıyorum.
Mirina tüm ciddiyetle:
—biliyorum. Bunun için bende sana bir şey seçeceğim. Diyerek dükkânı alan tulan etmeye başladı. Herkes ona bakıyordu ama Teari onun huyunu bildiği için içtenlikle bakıyordu. Birden dükkân sahibi tuhaf çarşaflı yaşlı adam:
—merhaba tatlı kızım. Sen iyi birine benziyorsun. Elimde şöyle bir şey kalmıştı. Tıpkı saçlarının renginde bir kolye var bende. Eminim sana çok yakışacak diyerek damla şeklindeki hoş parıltılı zinciri olan kolyeyi Teari’ye uzattı. Birden ta dükkânın diğer ucunda olan Mirina adamın elindeki kolyeyi görünce müthiş bir hızla yanlarına gelip elinden kolyeyi kaparak:
—bu muhteşem. Sana çok uyar Teari. Bunu sana alıcam.
Teari şaşkın ve gülen yüzüyle:
—gerçekten gerek yok. Teşekkür ederim.
Yaşlı adam:
—bence arkadaşını kırma. Doğru söylüyor.
Mirina atılarak:
—evet. Tuhaf yaşlı amca haklı dediğinde ikisi de Mirina’ya şaşkın bir şekilde baktı. Tabi Mirina’nın jeton düşünce sırıtmaya başladı.
Adam:
—bu benden olsun. Lütfen al dediğinde Teari kıramayıp boğazına taktı. Gerçekten çok yakışmıştı. Tabi bunu düşünen sadece onlar değildi. Başka bir yerden ise biri onları gözetliyordu. rasuel evde sihirli bir ekran yaparak Teari’yi izliyordu. Lyhran birden odaya dalınca ne yapacağını bilemeden yataktan düştü.
Lyhran şaşkın ve tuhaf bir surat takınarak:
—ne yapıyorsun?
rasuel sakin ve ciddi bir şekilde:
—hiç bir şey. Sadece dünyayı inceliyordum. Birçok ülke, kültür ve dil var. Çoğunu öğrendim bile. Sen ne yapıyorsun?
Lyhran:
—internet denen bir şey var. Bu sayede istediğin kişiyle konuşup yazışabiliyorsun. Birçokta site denen şeyler yapmışlar. Gerçekten çok farklı varlıklar. Bunlar gibisini görmedim.
rasuel:
—sana araştıracak çok şey var demiştim. Bu ülkenin yönetim biçimini incelemen senin için iyi bir deneyim olabilir. Birçok ülke farklı biçimlerde yönetiliyor. Bence birazda bunlara yoğunlaş.
Lyhran hafif sinirli:
—sence ben ne yapıyorum?
rasuel ciddi ve kendinden emin bir şekilde bakarak:
—kızlarla konuşuyorsun!
Lyhran:
—sanki sen çok farklısın. Beni aptal mı sandın! O ekrandan dünyayı incelediğin falan yok. İşin gücün köylü kıza bakmak.
rasuel sinirli bir şekilde:
—o köylü değil demedim mi? onun adı Teari!
Lyhran biliyordum edasıyla bakınca rasuel hafif kızarmış:
—seni cyros(kurbağaya benzeyen 3 gözlü altı bacaklı grili siyahlı bir yaratık)'a çeviriyim de gör. Diyerek peşine yattı. Lyhran da koşarak bir yandan da:
—hani senin ciddiyetine ne oldu? Senin daha soğukkanlı, disiplin manyağı biri olduğunu sanıyordum.
rasuel:
—sana göstericem soğukkanlılığı. Ben hiç olmazsa insanların kalbini kırmıyorum. Sen her gün başka bir kızlaydın, hatırlatırım.
Diğer tarafta kızlar dükkândan çıkmış evlerine doğru yol almışlardı. Teari’nin evinin önüne geldiklerinde Mirina:
—sana çok imreniyorum. Hem çok güzelsin, hem de iki yakışıklı komşun var.
Teari:
—bence bunda imrenecek bir şey yok. Hem sence insanın içinin iyi olması önemli değil mi? senin içinin ne kadar güzel olduğu dışarı vurmuş. Diyerek gülümsedi. Mirina da boynuna atılarak:
—seni bu yüzden seviyorum diyerek bağırdı.
Teari gülerek:
—bende seni seviyorum. Sen çok iyi bir arkadaşsın. hadi geç olmadan eve git. Yarın görüşürüz.
Mirina:
—haklısın. Görüşürüz diyerek gitti. Yan tarafta ise rasuel ve Lyhran’ın kovalamacısı bahçeye taşmıştı. rasuel Teari’nin kendi bahçe kapısından içeri girerken görünce Lyhran’ı bırakarak:
—Teari! Diye seslendi. Teari, Rasuel’i görünce:
—merhaba dediğinde birden boynundaki kolyeden parıltılar gelmeye başladı. Teari’nin içine birden büyük bir acı girdi. Ne olduğunu anlamadan birden yere yığıldı. rasuel ve Lyhran ise öylece kala kalmıştı. Özellikle rasuel şok olmuş bir şekilde:
-TEARİ!!!diye bağırıyordu.

(bölüm 6 son)

Bölüm 7 "kara büyü"

Rasuel hemen bahçe duvarından atlayarak Teari’nin yanına gittiğinde ateşler içinde yandığını gördü. Kucağına aldığı gibi Teari’nin kendi evine götürdü. Koltuğa yatırdıktan sonra çaresizce ona bakmaya başladı. Daha sonra Lyhran’a:
—acaba nesi var? Buranın hastalıklarını bilmiyorum.
Lyhran ise:
—burdaki doktorlardan birini çağırmalıyız. Sakin ol yeter. Eminim iyidir.
Rasuel:
—ben doktor bulmaya gidiyorum. Sen onunla kal. Diyerek evden çıktı. Lyhran ile Teari baş başa kalmıştı. Lyhran yanına gidip elini başına ateşini ölçmek için koyduğunda boynundaki kolye parıldamaya başladı. Ama Lyhran bunu fark etmemişti. Teari’nin yüzüne baktıkça tuhaf bir şey hissediyordu. İçinden ise:
—aptal! Kim bilir nasıl hasta oldu?
Bir kaç dakika geçmeden Rasuel doktorla hemen geldi. Doktor muayene ettikten sonra:
—soğuk algınlığı gibi görülüyor. Bir kaç ilaç yazıcam. Bu ateşini düşürür. Bolca dinlensin.
Rasuel:
—ne zaman uyanır?
Doktor:
—yarın sabaha uyanır. İğnenin etkisi geçene kadar uyusun. Diyerek gitti. Rasuel rahatlamıştı. Lyhran ise:
—sana demiştim. Üzülmene gerek yok.
Daha sonra Rasuel'in ciddi suratını görünce:
—ne oldu?
Rasuel:
—şu kolyede tuhaf bir şey var. Kötü şeyler hissediyorum.
Lyhran:
—çok fazla kafana takıyorsun. Yarın her şey daha iyi olur.
Tabi bunu dediğinde ertesi gün neler olacağını bilmiyordu. Ertesi gün olduğunda Teari hala uyanmamıştı. Rasuel sinirli bir şekilde Lyhran’a bakarak:
—endişelenme öyle mi? farkındaysan hala uyanmadı.
Lyhran:
—yani bunun nedeni kolye mi?
rasuel:
—denemekten zarar gelmez. deyip kolyeyi almaya çalıştığında çok güçlü bir şekilde parlayıp kızıl alev renginde bir yılan şeklini aldı. İkisi de şaşkınlık içinde:
—ama bu bir kara büyü!
Lyhran:
—böyle bir şeyi kim yapar?
rasuel:
—Teari’nin hastalığının nedeni şimdi anlaşıldı. Güçlenmek için onun yaşam enerjisini almış. Ama bunu Teari’nin bizi tanıdığını bilen biri yapmış olmalı.
Lyhran:
—sen onu bırak ta bunu yok etmenin yolunu bul!
rasuel:
—düşünüyorum!
O sırada ise yılan hızlıca üstlerine atıldı. Lyhran bir taraftan, rasuel bi taraftan ellerindeki gücü kullanarak ona saldırıyordu. Ama nedeni bilinmez bir şekilde zayıftılar. O sırada gözlerini donuk bir şekilde açan Teari yanında koca bir yılan gördüğünde ne olduğunu anlamamış bir şekilde baka kaldı. O sırada güçleri yerine gelen rasuel ve Lyhran tüm güçleriyle ters çevirici bir güç kullanarak onu zararsız normal bir kolyeye yani eski haline geri döndürdüler. Yılan yok olunca arkasında şaşkınca bakan Teari’nin suratı ortaya çıkmıştı. rasuel ve Lyhran’ın onun her şeyi görmüş ve anlamış olduğunu anlaması da çok uzun sürmemişti.

(bölüm 7 son)

Resimde birazdan burda olacaktır

ahhhhhhhhhhhhh ben buraları hep okudum ama neyse daha beklemek lazım sanırım

Çok hızlısın O zaman resim telafisi olsun
Bu arada spoiler'a aldım.çünkü kimsenin benim yüzümden gözleri işkence görsün istemedim

vooovvv vov vov vov -ay plak takıldı boşverin siz -_-"-

çok güzeldiiiiiiiiiiiiiiiii "-" bi daha bekleetme bizi yoksa en az 6 bölüm yazman gerekir ( ) ama beklediğimize değdi bu da bi gerçek ^.^

resim çk güzel bnce ama omuzlar olmamş ^^"bence saçları çok güzel ama

katılmak ben damlaya U.U

Teşekkür ederim O resmi aslında hikayeyi ilk yazmaya başladığım zamanlarda çizmiştim.Yani 2-3 yıl önce Tabi yeni versiyonları süper Kağıda daha dökemedim tabi... Neyse yeni bölümü veriyim de...


Bölüm 8 "sır"

Teari Rasuel ve Lyhran’a, Rasuel ve Lyhran da Teari’ye şaşkınca bakıyordu. Teari:
—siz... Ama... O şey... Diyerek ağrıyan başını tutuyordu. Lyhran ise Rasuel'e:
—anlatmak ister misin?
Rasuel:
—Teari bizi yanlış anlama ve lütfen sakince dinle. Aslında bunu nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Buna inanmaya bilirsin... Dediğinde Teari atılarak:
—bunları gördükten sonra inanmama gibi bir şansım yok.
rasuel:
—ben ve Lyhran "Aeon" adındaki bir gezegenin prensleriyiz. Aslında buraya yanlışlıkla geldik. Amacımız Euras’a gidip Lyhran’ın bir kral olmayı öğrenmesini sağlamak. Çünkü kendisi ve ülkemizde yaptığı bazı tutumsuzluklar nedeniyle kral bunun onun için iyi olabileceğini düşündü. Ama Euras’a gitmek için geçitten geçerken kıpırdamaması gerekirken kıpırdadı. Ve bizde buraya geldik.
Teari hala şaşkındı ama kendini toplayarak:
—bu evi de...
rasuel sözünü keserek:
—bu evi"aeon" yani sizin deyişinizle "sihir"kullanarak yaptık. Gerçekten üzgünüz.
Teari ise gülümseyerek:
—merak etmeyin. Sırrınızı kimseye, asla söylemeyeceğim. Eminim burda çok yabancılık çekmişsinizdir. Bundan sonra elimden geldiğince yardım etmeye çalışacağım.
rasuel ve Lyhran dediklerini duyunca şaşkınlıkla kala kalmıştı.
rasuel:
—çok teşekkür ederim. bi de o kolyeyi nerden almıştın?
Teari:
—onu yeni açılan bir dükkândan aldım. Tuhaf çarşaflı yaşlı bir adam hediye olarak verdi. Neden?
Lyhran:
—neden olacak? Bizi tanıdığını bilen biri olmalı ki, kara büyü yaparak bizi öldürmeye çalıştı. Ama senin küçük kafan almamıştır bunları.
Teari:
—bana laf yapıştıracak durumda değilsin. Yerinde olsam daha kibar olurdum.
rasuel:
—daha büyük bir sorun var. Burada olduğumuzu bilen ve kara büyü yapabilen düşman kim?
Aslında bunun cevabı çokta uzakta olmayan ama karanlık olan bir yerdeydi. Tahta benzer koltuğuna oturmuş upuzun, simsiyah düz, yüzünün yarasını kapamış saçları olan, ne kadar yakışıklı olsa da gözleri ve yüzü buz gibi olan bir adam Teari’nin gördüğü çarşaflı adama:
—Oezar, görevi yerine başarıyla getirdin. Bundan sonrası yılanımıza kalmış.
Oezar:
—efendim, yılanı yok ettiler.
Adam:
—önemli değil. Bu sadece küçük bir uyarıydı. Hepsi o!diyerek hafif bir gülümseme attı.
Diğer tarafta ise:
Lyhran ve Teari’nin atışması devam ediyordu. rasuel’in ise aklında düşmanın kim olabileceği vardı. Teari, Rasuel’in düşünceli halini fark edince yanına gelerek:
—merak etme! Eminim birlikte bulabiliriz.
rasuel Teari’nin gülümseyen yüzünü görünce tüm sıkıntıları unutu vermişti. Ve içtenlikle:
—aramıza hoş geldin! Teari. Diyerek baktı.
Ertesi sabah:
Teari okul çantası elinde bahçe kapısında rasuel ve Lyhran’ın gelmesini bekliyordu. Ama sorun şuydu ki zil çalmasına 10 dk kalmış olmasına rağmen ikisi de ortada yoktu.
Teari daha fazla dayanamayıp bahçeden içeri girdiğinde ev kapısının açık olduğunu fark etti.yukarı kata çıktığında ise sesler duymaya başladı.ikisinin başına kötü bir şeyler gelmesinden endişe duyar bir şekilde sesin geldiği odaya dalarak tam"çocuklar!"diyecekken onları öyle görünce baka kaldı.
rasuel yatağa yapışmış kalkmayan Lyhran’ın paçalarından tutarak bir yandan da:
—hadi kalk! Okula geç kalacağız.
Lyhran ise gözleri kısık bir şekilde bakarak:
—rahat bırak beni. Gitmeyeceğim.
O sırada şaşkın şaşkın bakan Teari, kendine gelerek:
—siz ne yapıyorsunuz?
rasuel sesi duyduğunda o kadar irkmişti ki Lyhran’ı bıraktığı gibi sırt üstü yere düşü verdi. Lyhran ise hemen yataktan kalkarak:
—bir prensin odasına nasıl dalarsın?
Teari ise gayet sakin:
—yarım saattir aşağıda bekliyorum. Gelmeyince sizi merak ettim. Gidip zile basıyım dedim, baktım kapı açık. Evi de dağınık görünce... Demeye kalmadan ikisinin suratında zorla gülümsemeye çalışıyormuş gibi bir ifade belirdi.
Teari:
—neyse, daha 5 dk var. Ben aşağıda bekleyeceğim. Bu arada... deyip ikisine hafif şüpheli baktı. Lyhran ve rasuel birbirlerine şaşkınca baktıktan 1-2dk sonra jeton düşünce ikisi birden:
—öyle bir şey söz konusu bile olamaz!
Teari ise şaşkınca:
—sadece hızlı olun diyecektim. Neyse ben gidiyorum. Diyerek aşağı indi. İkisi ise iç çekerek birbirlerine baktılar.
Bir kaç dakika sonra hepsi aşağı inmiş koşturarak okula doğru yol doğru yol alıyorlardı.
Lyhran sinirli bir şekilde:
—neden koşuyoruz? Gücümüzü kullanarak hemen oraya gidebilirdik!
rasuel:
—aklından zorun mu var senin? Kimsenin sırrımızı bilmemesi lazım.
Lyhran alaycı bir tavırla:
—köylü biliyor ya! Gerisi öğrense ne olur?
Teari ise:
—konuşmaya harcadığın gücü koşmaya harcasan bizi bile geçmiştin. Diyerek baktı.
Lyhran ise:
—seni... Demeye kalmadan rasuel'in kötü bakışlarına hedef oldu.
Okula vardıklarında ise hepsi soluk soluğa kalmış bir şekilde:
—son anda! Deyip birlikte sınıfa girdiklerinde ise Mirina yanlarına gelerek:
—nerde kaldınız? Özellikle sen Teari! Hiç geç kalmazdın.
Teari:
—akıllının biri gelmemekte ısrar edince...
Tabi Lyhran bu kişinim kendisi olduğunu biliyordu. Ama rasuel sürekli onu takibe almıştı. Bu yüzden sadece yüzünü ekşitmekle yetiniyordu.
Herkes yerine oturduktan sonra Kiaru Teari’nin yanına gelerek:
—ben sınıf yoklamasını aldım. Ama kontrol etmek istersen...
Teari:
—bana çok yardımcı oluyorsun. Gerçekten çok teşekkür ederim. diyerek gülümsedi.
Kiaru ise bunu duyunca hafif kızarmıştı.
Bu sırada onları izleyen rasuel oturduğu yerde sinir krizleri geçirince arka sol tarafındaki sırada oturan Lyhran:
—bak yardım edebilirim. Ama istemezsen...
rasuel yine sinirli bir bakış atmıştı ama bu sefer birazda ümitsizlik vardı.
Derse başladıklarında Lyhran önünde oturan Teari’yi kızdırmak için yeni yollar deniyordu.1-2dk geçmeden arkadan kalem vurma sesleri gelmeye başladı. tabi bu sesi bi Teari duyuyordu çünkü sesi Lyhran çıkarıyordu.Teari dayanamayıp çok kısık sesle:
—lütfen sessiz olabilir misin?
Lyhran ise alaycı bir gülüşle:
—oh! Anlıyorum. Kibar tipi oynuyorsun. Deyince Teari”ne" der bir şekilde baka kaldı. Bir kaç dakika sonra ses devam edince yine:
—şunu yapmazsan çok mutlu olacağım.
Lyhran yine aynı şekilde:
—şimdi de sabırlı tipi oynuyorsun.
Teari bu sefer "ne yapıcam ben bunla"der gibi sessizce baka kaldı. Ama yine aynı şey olunca:
—şunu kesmezsen sonuçlarına sen katlanırsın.
Lyhran bu sefer daha bi alaycı:
—demek asabi tiptesin. Daha var mı? dediğinde Teari’nin sabır taşı iyice çatlamıştı.
Teneffüs olduğu zaman Teari hemen sınıftan çıkıp gitti. Lyhran ise kazandım edasıyla gülümserken rasuel yanına gelip:
—yine ne yaptın?
Lyhran masum bir şekilde:
—hiç bir şey. dedikten hemen sonra Teari gülümseyerek sınıfa girdiğinde direk Lyhran’a bakınca Lyhran ürpermişti.
Teari sınıf kapısından dışarıdakilere seslenerek:
—buyrun burda! Alabilirsiniz. deyince dışardan öyle bi çığlık gelmişti ki ikisi korku dolu gözlerle bakmaya başladı.
Birden okuldaki kızların çoğu sınıfa dalarak Lyhran’ı yakaladıkları gibi götürdüler. Teari ise peşinden:
—sana iyi eğlenceler. Her zaman istediğin bir şeyi gerçekleştirdim. diyerek gülümsedi. Lyhran da kızlar tarafından sürüklenirken bir yandan:
—bu... Bu... Bunu ödeyeceksin! Bu hiç adil değil! diyerek gittiler.
rasuel ise gördüklerinden dolayı şaşkınlıkla baka kaldı. Bir yandan ise Teari’ye:
—bunu nasıl yaptın? O kadar kız nasıl oldu da...
Teari atılarak:
—aslında sürekli sınıf kapısından içeri girip sizi görmeye çalışıyorlardı. Ama rica ettim uzun süre gelmediler. Bugünse Lyhran sinirimi taşırınca küçük bir hediye verdim.
rasuel:
—madem ikimizi görmeye geliyorlardı, neden bir tek Lyhran’ı götürdüler?
Teari:
—ben söyledim. diyerek sınıf kapısına doğru ilerledi. Daha sonra arkasını dönüp:
—çünkü sana bir şey olmasını istemem. diyerek gülümsedi ve gitti. rasuel bunu duyunca olduğu gibi kızarık bir şekilde kala kalmıştı. İçinde sanki güller açmış gibi neşe ile sırasına oturdu.
Mirina ise kendi sırasından onları izliyordu ve gülümsüyordu. Ardından o da Teari’nin peşinden giderek:
—hey Teari!
Teari arkasına döndüğünde Mirina’yı görünce:
—ah! Mirina. Üzgünüm fark etmedim.
Mirina:
-"artık olamaz!"diyordum ki... Gerçekten çok sevindim.
Teari şaşkınlıkla:
—ne?
Mirina:
—Rasuel’e dediklerin. Gerçekten yakışıklı çocuk. Yani benim Kiaru’m kadar olmasa da...
Teari hala şaşkınlıkla:
—ne demek istediğini anlamıyorum.
Mirina sırıtarak:
—utanma! Rasuel’den hoşlanıyorsun!
Teari daha bi şaşkınlıkla:
— bunu nerden çıkardın?
Mirina:
—az önce Rasuel'e dediklerin... Ondan hoşlanmıyor musun?
Teari:
—hangi anlamda?
Mirina:
—çıldırıcam şimdi."aşk" anlamında!
Teari gülümseyerek:
—ben onu arkadaş olarak seviyorum. Öyle bir şey yok.
Mirina hayal kırıklığına uğramış bir şekilde bir köşeye çöküp kendi kendine:
—bu kızın nesi var? Onu anlamıyorum? Gerçekten... gibi şeyler söylenirken Teari de üstü başı dağınık, öpücüklere boğulmuş Lyhran’ı görünce gülerek:
—sürpriz hoşuna gitmiş gibi.
Lyhran ise kolunu kıpırdatamıyordu ama Teari’ye kötü kötü bakarak:
—benim gibi bir prense bunu yaptığın için ömür boyu azap çekeceksin!
Teari ise:
—ben senin bundan hoşlandığını sanıyordum.
Lyhran:
—benim de katlanamayacağım şeyler var!
Teari:
—ne gibi?
Lyhran ciddi bir şekilde Teari’nin yüzüne bakarak:
—senin gibi!
Teari ise umursamaz bir şekilde bakıyordu. Ama yinede bilmediği bir nedenden dolayı tuhaf bir şey hissediyordu.
Daha sonra o da aynı şekil Lyhran’a bakarak:
—bende senin için aynı şeyi düşünüyorum. Diyerek birbirlerinin gözlerine baktılar.
Lyhran daha fazla dayanamayıp başını başka yöne çevirdi.
Aslında her şey ufak ufak değişmeye başlamıştı. En imkânsız olan bile...

(bölüm 8 son)

Umarım sevmişsinizdir...

ahhhhhhhhhhhhhh ahhhhhhhhhhhhhhhh aşk kokusu
çok güzel ellerine sağlık