#AEONIAN LOVE (AEON'UN AŞKI)# Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 6, 7, 8 ... 10, 11, 12, Sonraki |
Yazar
Mesaj



Geciktiği için hepinize üzgün olduğumu söylemek istedim.Bazı nedenleri vardı...işte yeni bölüm,umarım seversiniz....
Bölüm 17 “Bambaşka Bir Duygu”
Akşam karanlığında gökyüzündeki milyonlarca yıldızdan bazıları görünürken Lyhran ise dalgın bir şekilde onlara bakıyordu.Üst kattaki balkona kendi odasından çıkılıyordu.O da balkona bir hamak koymuştu. Böylece uzandığı yerden bakabiliyordu.
O dalmış giderken yan taraftaki Teari’nin evinde ise:
Teari banyodan çıkmış üst kattaki odasına giyinmeye gitmişti.Üstüne uzun beyaz bir elbise gibi olan çok güzel bir pijama giymişti.Hava sıcak olduğu için havlusunu da alıp balkona çıktı.Bir yandan saçlarını kuruluyor,bir yandan da yıldızlara bakıyordu. İçeri girip havlusunu bıraktıktan sonra tokasını alıp tekrar çıktığında ay ışığa da saçlarına vurmuştu.Birden hafif bi meltem esmeye başladı.O upuzun saçları dalgalanmaya başlamıştı.O sırada kendi balkonunda uzanmış yıldızlara bakan Lyhran meltemin getirdiği hoş kokuyu fark edince kendini Teari’nin balkonuna bakarken buldu.Teari de balkonundan yıldızlara bakıyordu.Yüzünde daha önce fark etmediği bir güzellik vardı.Birden Teari ona doğru başını çevirince ikisi de göz göze gelmişti.Teari hafif şaşkınca bakıyordu. Lyhran ise kollarını bağdaştırarak arkaya doğru uzandı ve başını öne eğdi. Aklında dünkü görüntü vardı ve Teari de o sırada öyle bakmasından dolayı tuhaf olmuştu. Diğer tarafta yatağına uzanmış düşüncelere dalmış Rasuel ise mutlu olması gerekirken nedense içinde bi huzursuzluk hissediyordu.
Sabah olduğunda ise Lyhran ve Rasuel kapıda Teari’yi bekliyordu.Ama her zaman erken kalkan Teari bu sabah ortalarda yoktu. Bunun üzerine Rasuel:
-gidip baksak iyi olur. Şimdiye kadar çıkması lazımdı.
Lyhran ise hiçbir şey söylemedi. Birlikte vurduklarında aradan biraz zaman geçtikten sonra kapı açılınca ikisi birden:
-sen iyi misin?
Tabi böyle bir şeyin üzerine Rasuel ve Teari kala kaldı.Lyhran ise bozuntuya vermeden:
-seni çok merak etti.O yüzden.
Teari ise gülümseyerek:
-Teşekkür ederim.İyiyim.Yalnızca…demeye kalmadan hapşırmaya başladı. Tabi ikisi de şaşkınca baka kaldı.
Teari sözüne devam ederek:
-yalnızca biraz soğuk almışım. Size haber vermem gerekirdi.Üzgünüm.deyip tekrar hapşırdu.
Lyhran onu öyle görünce:
-balkona ıslak kafayla çıkarsan böyle olur. Sen git dinlen.biz başımızın çaresine bakarız.deyip Rasuel’i çekiştirmeye başladı.Teari ise hem şaşırmış hem de mutlu olmuştu. Peşlerinden bağırarak:
-Teşekkür ederim!diyerek el salladı.
Rasuel ve Lyhran ise yolda giderken:
Rasuel:
-Hey Lyhran! Islak kafayla balkona çıktığını nerden biliyorsun?
Lyhran ise hafif kızarmış olmasına rağmen bozuntuya vermeden:
-dün balkonda otururken gördüm.
Rasuel ise şaşkınlıkla:
-Nee!!!??
Lyhran:
-Hadi yürü! Başka konuşacak birini bulamıyor musun?
Rasuel ise:
-Onu…balkonda…diye diye söylenirken Lyhran’ın ise sinirleri tepesine çıkmaya başlamıtı.Daha fazla dayanamayıp:
-Yeter artık! Biraz ciddi olsana!
Rasuel ise:
-bana ciddiyet öğretecek durumda değilsin!
Lyhran:
-Haklısın! Hiç olmazsa ban kızın birini alıp boş bir sınıfa götürmüyorum!deyince Rasuel baka kaldı.Daha sonra:
-gördün mü?
Lyhran “evet” der gibi ciddiyetle bakınca Rasuel ise sakin, biraz da üzgün bir ifadeyle:
-peki her dediğini duydun mu?
Lyhran hala ciddiyet ve umursamazmış bir tavırla:
-Hayır, sadece sarılırken gördüm.O da kazaydı.
Rasuel:
-bana önemli bir sırrını verdi. Sarılmamın sebebi oydu.deyince Lyhran yolda giderken duraksadı. Suratında tuhaf bi ifade belirmişti. Sonra yürümeye devam ederek:
-Beni ilgilendirmez.diyerek yola devam ederken Rasuel bu soğukkanlılığına anlam veremiyordu.
Teari ise evde yatağına uzanmış yanı başında duran selpak paketinden sürekli selpak çıkartıp burnunu siliyordu. İçinden ise:
-Lyhran’ın dediği doğruydu. Keşke ıslak saçlarla balkona çıkmasaydım.Ama Lyhran’ın beni merak etmesine şaşırdım.derken bir yandan da gülümsüyordu.
Onlar orda dursun, düşman safhasında ise:
Daha önce Rasuel ve Teari’ye saldıran adam, uzun siyah saçları olan efendisine:
-Efendim,her zamanki gibi okul denen yere gittiler.
Adam ise:
-İyi. Tuzağı gizlice kurun. Eve döndüklerinde ne ile karşılaşacaklarını tahmin bile edemeyecekler.
Siyah pelerinli adam ise:
-haklısınız yüce efendi Woura!diyerek başını saygıyla öne eğdi.
Okulda ise Mirina,Rasuel ve Lyhran’ı yalnız gelmiş görünce:
-Hey!Teari nerde?
Rasuel:
-soğuk algınlığı olmuş.
Mirina:
-Çok kötü. Keşke yanında duracak biri olsaydı.
Rasuel ve Lyhran şaşkınlıkla bakıyorlardı.Mirina fark edince:
-Siz bilmiyor olmalısınız. Teari ailesini 4 yıl önce kaybetti. Tek yaşadığı için hastalandığında ona bakacak kimsesi yok. Bilseydim ben giderdim ama…demeye kalmadan Rasuel atılarak:
-Olamaz! Evde tek kaldı. Ya birşeye ihtiyacı varsa,ya kötüleşmişse…derken Lyhran sözünü keserek:
-Biraz sakin ol! Sen gidersen kesin daha beter olur.
Rasuel ise üzgünce bakıyordu.Mirina o sırada atılarak:
-Söylemeyi unuttum! Teari sınıf başkanı olduğu için,geçici olarak birinin onun yerini alması lazım.
Lyhran atılarak:
-Kiaru denen çocuk ne oldu peki?
Mirina üzgün bir surat ifadesi ile :
-Ne yazık ki o da grip olmuş. Sanırım salgın var. Siz de dikkatli olun.diye konuşurken ikisi ise dalmıştı. Lyhran atılarak:
-pekala Rasuel sen Teari’nin başkanlık işlerini yap. Ben de eve gider ona bakarım.
Rasuel şaşkınlıkla:
-neden ben başkanlık işlerini yapıyorum?
Lyhran gülümseyerek:
-çünkü sen başarırsın.dedikten sonra sırıtarak:
-hem bu işler bana göre değil. Eve gidip dinlenicem.diyerek gitti.
Rasuel ise arkasından bakıyor bir yandan da gülümsüyordu.
Bi zaman sonra Lyhran yolda giderken şifalı otlar satan bi dükkanın önünden geçivermişti. Aklına ister istemez Teari’nin hasta olduğu gelince de dükkana giriverdi. Dükkândan sorumlu yaşlı ve şirin bi kadının yanına gidip:
-soğuk algınlığı için ne iyi gelir?
Kadın ise:
-Sen çok yakışıklı bi delikanlısın.O yüzden sana bitki çayı tavsiye ediyorum.
Tabi Lyhran kadının verdiği malzemelere boş boş bakıyordu. Sormaya çekinse de sonunda:
-acaba bunlar nasıl kullanılıyor?
Yaşlı kadın bunu duyunca gülmeye başlamıştı.bi kaç dakika sonra kendini toparlayarak:
-bu gördüğün yaprakları ve limon dilimlerini suda iyice kaynat. Daha sonra süzerek bardağa koy. Bir-iki şeker attığında tamamdır. Sıcak sıcak için.
Lyhran gülümseyerek:
-teşekkür ederim.diyerek çıktı.
O sırada,o yolda gelirken oturdukları evde ise onu bir tuzak bekliyordu. Siyah pelerinli adam oraya gelmiş ve kapıya büyü yapmaya başlamıştı. Tam o esnada içerde yatmaktan bunalan Teari ise bahçeye çıkmıştı. Yan bahçeye doğru baktığında kendilerine saldıran siyah pelerinli adamı görünce hemen ağacın arkasına saklandı. Adam ise büyü tamamlandığında kendi kendine:
-kapıyı açmaya kalktıklarında neye uğradıklarını anlayamadan ölmüş olacaklar.diyerek gitti.
Teari ise saklandığı yerden herşeyi duymuş ve şok olmuştu. Ne yapacağını düşünürken arkadan bahçe kapısının sesi geldi. Teari başını çevirdiğinde Lyhran’ın kapıya doğru ilerlediğini görünce şok geçirmiş bi şekilde baka kalarak, olduğu yerden fırlayıp koşmaya başladı. Lyhran tam kapının kolunu tutacakken Teari üstüne atlayarak onu kenara itti.Lyhran ise üstünde kendisine korkmuş bir surat ifadesiyle bakan Teari’ye bakıyordu. Ne olduğuna uğramış bi vaziyette:
-Ne…demeye kalmadan Teari atılarak:
-sen iyi misin?!bir şeyin yok değil mi?
O sırada yerden doğrulup oturan Lyhran ise hala şaşkınlıkla bakıyordu.Teari de hala üzgün bir suratla:
-gerçekten bir şeyin yok değil mi?
Lyhran ise hala şaşkın:
-bir şeyim yok…dediğinde Teari rahatlamış bir şekilde Lyhran’a sarılı verince Lyhran olduğu gibi kala kalmıştı. Nedense hiç atmayan kalbi, bambaşka bi duyguyla atıyordu şimdi…
Bölüm 17 Son
Sabrınız için tekrar teşekkürler...
Bölüm 17 “Bambaşka Bir Duygu”
Akşam karanlığında gökyüzündeki milyonlarca yıldızdan bazıları görünürken Lyhran ise dalgın bir şekilde onlara bakıyordu.Üst kattaki balkona kendi odasından çıkılıyordu.O da balkona bir hamak koymuştu. Böylece uzandığı yerden bakabiliyordu.
O dalmış giderken yan taraftaki Teari’nin evinde ise:
Teari banyodan çıkmış üst kattaki odasına giyinmeye gitmişti.Üstüne uzun beyaz bir elbise gibi olan çok güzel bir pijama giymişti.Hava sıcak olduğu için havlusunu da alıp balkona çıktı.Bir yandan saçlarını kuruluyor,bir yandan da yıldızlara bakıyordu. İçeri girip havlusunu bıraktıktan sonra tokasını alıp tekrar çıktığında ay ışığa da saçlarına vurmuştu.Birden hafif bi meltem esmeye başladı.O upuzun saçları dalgalanmaya başlamıştı.O sırada kendi balkonunda uzanmış yıldızlara bakan Lyhran meltemin getirdiği hoş kokuyu fark edince kendini Teari’nin balkonuna bakarken buldu.Teari de balkonundan yıldızlara bakıyordu.Yüzünde daha önce fark etmediği bir güzellik vardı.Birden Teari ona doğru başını çevirince ikisi de göz göze gelmişti.Teari hafif şaşkınca bakıyordu. Lyhran ise kollarını bağdaştırarak arkaya doğru uzandı ve başını öne eğdi. Aklında dünkü görüntü vardı ve Teari de o sırada öyle bakmasından dolayı tuhaf olmuştu. Diğer tarafta yatağına uzanmış düşüncelere dalmış Rasuel ise mutlu olması gerekirken nedense içinde bi huzursuzluk hissediyordu.
Sabah olduğunda ise Lyhran ve Rasuel kapıda Teari’yi bekliyordu.Ama her zaman erken kalkan Teari bu sabah ortalarda yoktu. Bunun üzerine Rasuel:
-gidip baksak iyi olur. Şimdiye kadar çıkması lazımdı.
Lyhran ise hiçbir şey söylemedi. Birlikte vurduklarında aradan biraz zaman geçtikten sonra kapı açılınca ikisi birden:
-sen iyi misin?
Tabi böyle bir şeyin üzerine Rasuel ve Teari kala kaldı.Lyhran ise bozuntuya vermeden:
-seni çok merak etti.O yüzden.
Teari ise gülümseyerek:
-Teşekkür ederim.İyiyim.Yalnızca…demeye kalmadan hapşırmaya başladı. Tabi ikisi de şaşkınca baka kaldı.
Teari sözüne devam ederek:
-yalnızca biraz soğuk almışım. Size haber vermem gerekirdi.Üzgünüm.deyip tekrar hapşırdu.
Lyhran onu öyle görünce:
-balkona ıslak kafayla çıkarsan böyle olur. Sen git dinlen.biz başımızın çaresine bakarız.deyip Rasuel’i çekiştirmeye başladı.Teari ise hem şaşırmış hem de mutlu olmuştu. Peşlerinden bağırarak:
-Teşekkür ederim!diyerek el salladı.
Rasuel ve Lyhran ise yolda giderken:
Rasuel:
-Hey Lyhran! Islak kafayla balkona çıktığını nerden biliyorsun?
Lyhran ise hafif kızarmış olmasına rağmen bozuntuya vermeden:
-dün balkonda otururken gördüm.
Rasuel ise şaşkınlıkla:
-Nee!!!??
Lyhran:
-Hadi yürü! Başka konuşacak birini bulamıyor musun?
Rasuel ise:
-Onu…balkonda…diye diye söylenirken Lyhran’ın ise sinirleri tepesine çıkmaya başlamıtı.Daha fazla dayanamayıp:
-Yeter artık! Biraz ciddi olsana!
Rasuel ise:
-bana ciddiyet öğretecek durumda değilsin!
Lyhran:
-Haklısın! Hiç olmazsa ban kızın birini alıp boş bir sınıfa götürmüyorum!deyince Rasuel baka kaldı.Daha sonra:
-gördün mü?
Lyhran “evet” der gibi ciddiyetle bakınca Rasuel ise sakin, biraz da üzgün bir ifadeyle:
-peki her dediğini duydun mu?
Lyhran hala ciddiyet ve umursamazmış bir tavırla:
-Hayır, sadece sarılırken gördüm.O da kazaydı.
Rasuel:
-bana önemli bir sırrını verdi. Sarılmamın sebebi oydu.deyince Lyhran yolda giderken duraksadı. Suratında tuhaf bi ifade belirmişti. Sonra yürümeye devam ederek:
-Beni ilgilendirmez.diyerek yola devam ederken Rasuel bu soğukkanlılığına anlam veremiyordu.
Teari ise evde yatağına uzanmış yanı başında duran selpak paketinden sürekli selpak çıkartıp burnunu siliyordu. İçinden ise:
-Lyhran’ın dediği doğruydu. Keşke ıslak saçlarla balkona çıkmasaydım.Ama Lyhran’ın beni merak etmesine şaşırdım.derken bir yandan da gülümsüyordu.
Onlar orda dursun, düşman safhasında ise:
Daha önce Rasuel ve Teari’ye saldıran adam, uzun siyah saçları olan efendisine:
-Efendim,her zamanki gibi okul denen yere gittiler.
Adam ise:
-İyi. Tuzağı gizlice kurun. Eve döndüklerinde ne ile karşılaşacaklarını tahmin bile edemeyecekler.
Siyah pelerinli adam ise:
-haklısınız yüce efendi Woura!diyerek başını saygıyla öne eğdi.
Okulda ise Mirina,Rasuel ve Lyhran’ı yalnız gelmiş görünce:
-Hey!Teari nerde?
Rasuel:
-soğuk algınlığı olmuş.
Mirina:
-Çok kötü. Keşke yanında duracak biri olsaydı.
Rasuel ve Lyhran şaşkınlıkla bakıyorlardı.Mirina fark edince:
-Siz bilmiyor olmalısınız. Teari ailesini 4 yıl önce kaybetti. Tek yaşadığı için hastalandığında ona bakacak kimsesi yok. Bilseydim ben giderdim ama…demeye kalmadan Rasuel atılarak:
-Olamaz! Evde tek kaldı. Ya birşeye ihtiyacı varsa,ya kötüleşmişse…derken Lyhran sözünü keserek:
-Biraz sakin ol! Sen gidersen kesin daha beter olur.
Rasuel ise üzgünce bakıyordu.Mirina o sırada atılarak:
-Söylemeyi unuttum! Teari sınıf başkanı olduğu için,geçici olarak birinin onun yerini alması lazım.
Lyhran atılarak:
-Kiaru denen çocuk ne oldu peki?
Mirina üzgün bir surat ifadesi ile :
-Ne yazık ki o da grip olmuş. Sanırım salgın var. Siz de dikkatli olun.diye konuşurken ikisi ise dalmıştı. Lyhran atılarak:
-pekala Rasuel sen Teari’nin başkanlık işlerini yap. Ben de eve gider ona bakarım.
Rasuel şaşkınlıkla:
-neden ben başkanlık işlerini yapıyorum?
Lyhran gülümseyerek:
-çünkü sen başarırsın.dedikten sonra sırıtarak:
-hem bu işler bana göre değil. Eve gidip dinlenicem.diyerek gitti.
Rasuel ise arkasından bakıyor bir yandan da gülümsüyordu.
Bi zaman sonra Lyhran yolda giderken şifalı otlar satan bi dükkanın önünden geçivermişti. Aklına ister istemez Teari’nin hasta olduğu gelince de dükkana giriverdi. Dükkândan sorumlu yaşlı ve şirin bi kadının yanına gidip:
-soğuk algınlığı için ne iyi gelir?
Kadın ise:
-Sen çok yakışıklı bi delikanlısın.O yüzden sana bitki çayı tavsiye ediyorum.
Tabi Lyhran kadının verdiği malzemelere boş boş bakıyordu. Sormaya çekinse de sonunda:
-acaba bunlar nasıl kullanılıyor?
Yaşlı kadın bunu duyunca gülmeye başlamıştı.bi kaç dakika sonra kendini toparlayarak:
-bu gördüğün yaprakları ve limon dilimlerini suda iyice kaynat. Daha sonra süzerek bardağa koy. Bir-iki şeker attığında tamamdır. Sıcak sıcak için.
Lyhran gülümseyerek:
-teşekkür ederim.diyerek çıktı.
O sırada,o yolda gelirken oturdukları evde ise onu bir tuzak bekliyordu. Siyah pelerinli adam oraya gelmiş ve kapıya büyü yapmaya başlamıştı. Tam o esnada içerde yatmaktan bunalan Teari ise bahçeye çıkmıştı. Yan bahçeye doğru baktığında kendilerine saldıran siyah pelerinli adamı görünce hemen ağacın arkasına saklandı. Adam ise büyü tamamlandığında kendi kendine:
-kapıyı açmaya kalktıklarında neye uğradıklarını anlayamadan ölmüş olacaklar.diyerek gitti.
Teari ise saklandığı yerden herşeyi duymuş ve şok olmuştu. Ne yapacağını düşünürken arkadan bahçe kapısının sesi geldi. Teari başını çevirdiğinde Lyhran’ın kapıya doğru ilerlediğini görünce şok geçirmiş bi şekilde baka kalarak, olduğu yerden fırlayıp koşmaya başladı. Lyhran tam kapının kolunu tutacakken Teari üstüne atlayarak onu kenara itti.Lyhran ise üstünde kendisine korkmuş bir surat ifadesiyle bakan Teari’ye bakıyordu. Ne olduğuna uğramış bi vaziyette:
-Ne…demeye kalmadan Teari atılarak:
-sen iyi misin?!bir şeyin yok değil mi?
O sırada yerden doğrulup oturan Lyhran ise hala şaşkınlıkla bakıyordu.Teari de hala üzgün bir suratla:
-gerçekten bir şeyin yok değil mi?
Lyhran ise hala şaşkın:
-bir şeyim yok…dediğinde Teari rahatlamış bir şekilde Lyhran’a sarılı verince Lyhran olduğu gibi kala kalmıştı. Nedense hiç atmayan kalbi, bambaşka bi duyguyla atıyordu şimdi…
Bölüm 17 Son
Sabrınız için tekrar teşekkürler...

::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::











gerçektende çok beğendim. ellerine sağlık.ama yeni bölüm bu kadar geç gelirse affı olmaz söyliyim.
hem kısacıkta bişiy
insan tam en heycanlı yere geliyo aha da bitmiş.hevesim kursağımda bi yerlerde takılıp kalıyo
(kötü anlamda söylemiyorum ama uzun olmasını istiyorum.böyle...tam bi heycan patlaması yaşayacakken bi bakıyorum heyecan benim içimde patlamış
)

hem kısacıkta bişiy






Çok Yanlışım.

Gecikme için üzgünüm...Ama azmedip iki bölüm birden sizlerle paylaşabileceğim...^^
Hepinize yorumlarınız için teşekkür ederim....
Bölüm 18 "Bitki Çayı"
Lyhran sarılmanın vermiş olduğu etki geçince Teari'ye bakarak:
-Neden üstüme atladığını anlamıyorum?
Teari ise üzgünce:
-bize saldıran adam yine geldi.kapıya tuhaf bir büyü yapmaya başladı ve dokunursanız ölecektiniz!deyince Lyhran şaşkınlıkla baka kaldıktan sonra kendini toparlayıp ayağa kalkarak:
-şimdi ne olduğunu anlarız!deyip elini dur der gibi yaparak kapının üzerinden değdirmeden gezdirdi.kapıda karanlık birşey belirmeye başlayınca da teari'ye:
-sen kenara çekil!tehlikeli olabilir!deyip elinden güçlü bir ışık çıkarıp büyülü sözler söyleyerek karanlığa doğru tuttu.Biraz zaman sonra karanlık tamamen yok olmuştu.hala yerde dizlerinin üstüne çömelmiş duran Teari ise:
-gitti mi?dediği gibi yüksek ateş yüzünden düşüverdi.Lyhran gördüğü an hemen kucakladığı gibi evine götürdü.daha sonra elindeki poşetle mutfağa girip bitki çayını yapmaya koyuldu.
Bi zaman sonra yayılan kokuya uyanan teari,üzerine kalın bi hırka alıp mutfağa doğru gitti.mutfakta çayı yapmaya çalışan lyhran ise ya yakmıştı ya da çok koyu yapmıştı.bunu gören teari de yanına gelip gülümseyerek:
-çok fazla koymamalısın.2-3 dilim yeter.biraz da nane koyduk mu tamam.derken bir yandan da çayı hazırlıyordu.lyhran ise fark ettirmeden onu seyrediyordu.
Birkaç dakika sonra bitki çayı hazır olunca teari gülümseyerek:
-işte bu kadar!deyip tekrardan hapşırmaya başladı.lyhran da sessizce bakmaya başlayınca teari fark edip:
-birşey mi oldu?
Lyhran ise konuyu çarpıştırarak:
-burnun kıpkırmızı olmuş...
Teari ise hala gülümseyerek:
-elbette kıpkırmızı olacak.yoksa sizin orda mor falan mı oluyor?
Lyhran ciddiyetle:
-biz "aeon" da hastalanmayız.
Teari:
-ne kadar hoş.şimdi rasuel'in neden o kadar çabuk hastalandığını anladım.
Lyhran o sırada hafif başını öne eğerek:
-onu...yani rasuel'i seviyor musun?
Teari ise şaşkınlıkla:
-elbette.o iyi bir arkadaş.
Lyhran yine hafif başı eğik ve ciddiyetle:
-o anlamda sormadım!onu seviyor musun?
Teari anlamış olmasına rağmen,anlamamazlığa vermişti.ama yine de lyhran'a:
-o şekilde kimseyi sevmedim...diyerek önüne baktı.
Lyhran şaşkınlıkla baktıktan sonra hafif merakla:
-peki aileni nasıl kaybettin?
Teari bunu duyunca iyice şaşırmıştı ve bu yozden:
-ne!?...deyince lyhran tekrar:
-arkadaşın anlattı.nasıl oldu?
Teari gülümsemeye çalışıyordu.ama sanki yarasına tuz basılmış gibiydi:
-açıkcası...bana bindikleri geminin fırtınaya yakalandığı söylendi...ama ben hiç birşey hatırlamıyorum...
Lyhran nedense bunları duyunca yüzünde hafif bi üzüntü ile:
-ben de annemi çocukken kaybettim.onu çok severdim,o da beni...bir gün psikallerin olduğu bi ağırı ziyarete gittik...istemeden de olsa kapılarını açtım...ve annemi kaybettim...dedikten sonra alaycı bi gülümseme atarak:
-bunları neden sana anlatıyorum ki?
Teari içten gülümseyerek:
-bir insana,özellikle güvendiğin birine içini dökmek acıyı azaltır.ne zaman istersen anlatabilirsin,seni seve seve dinlerim...deyince lyhran şaşırmıştı ama daha sonra nedense yüzünde daha önce hiç belirmeyen içten bi gülümseme ile:
-teşekkür ederim.demişti.teari ise onu öyle görünce şaşırmış ve ilk defa yüzü kızarmıştı.
Diğer tarafta Rasuel ise başkanlık işlerine yoğunlaşmıştı.ama o kadar çok işin içine yığılmıştı ki içinden:
-teari bunlara hergün nasıl dayanıyor?hem o kiaru denen aptal da eminim korkaklığından kaçmıştır.dedikten sonra biraz durgunlaştı.çünkü kiaru deyince aklına merdivenlerde söyledikleri gelmişti.
"Senden önce davrandım... Çok kötü!"
Rasuel yine aklına gelen bu andan dolayı yine sinirlenmişti."Acaba o zaman ne olmuştu?" diye düşünürken bu sefer de aklına evde hasta olmuş teari gelmişti.bu yüzden işleri bitirmek için büyük bir azimle çalışmaya başladı.o sırada nei ise okulu altına üstüne getirmiş lyhran'ı arıyordu.koridorda giderken mirina ile karşılaşınca:
-hey sen!lyhran'ı gördün mü?
Mirina ise alaycı bir tavırla:
-bunu sana neden söyleyeyim?
Nei'nin suratında korkunç bir öfke ifadesi belirerek:
-SÖYLEMEZSEN SENİ.....demeye kalmadan Mirina'nın suratında korkmuş bir ifade belirerek:
-tamam,tamam!bugün okula gelmedi.aslında geldi ama ilk derse girmeden gitti.
Nei ise endişeli bir ifade ile:
-neden?yoksa birşey mi oldu?
Mirina:
-yo,hayır!sadece biraz dinleneceğini söyledi o kadar...neyse ben kaçtım!diyerek hızlıca oradan uzaklaştığında Nei şüphelenmişti.Çünkü Teari de ortalarda yoktu.
Okul çıkışı Rasuel,koştura koştura Teari'nin evine doğru giderken aklında ise teari'nin nasıl olduğu vardı.eve vardığında kapıyı çaldığı gibi Lyhran'ı karşısında görünce şaşkınlıkla:
-Senin ne işin var burda?
Lyhran:
-Kafana birşey mi düştü?hasta olduğu için burdayım.hem burda olmamın başka sebepleri var.
Rasuel şaşkınlıkla bakıyor,bir yandan da içeri girerken lyhran'a:
-teari nasıl,iyi mi?
Lyhran:
-şu an uyuyor.ve gayet iyi.
Rasuel bunu duyunca gülümseyerek:
-teşekkür ederim.
Lyhran ise umursamaz bir şekilde:
-Teşekkür edecek birşey yapmadım.hem bugün sen ne yaptın?
rasuel ise yorgun düşmüş bir halde bakarak:
-Çok yorucuydu...bu kadar işi tek başına nasıl yaptığını anlamıyorum?
Lyhran:
-ondan başkası da yapamaz zaten.
Rasuel yine gülümsemişti.lyhran fark edince:
-Neden gülüyorsun?
Rasuel:
-hiç.
Daha sonra içinden:
-"Değişiklik gösteriyorsun Lyhran.Belki de Teari'nin sa..."diye düşünmeye kalmadan Lyhran atılarak:
-kim olduğu belli olmayan aptallar yine saldırıya geçti.
Rasuel bunu duyunca ciddileşerek:
-bu sefer ne gibi bir hayinlik düşündüler?!
Lyhran:
-evin kapısına kara büyü yapmışlar.ikimizden biri dokunsaydı 1km içindeki herşeyi yok edebilirdi.
Rasuel ise hem sinir hem de şaşkınlıkla:
-peki nasıl kurtuldun?daha doğrusu nasıl anladın?
Lyhran başını başka tarafa çevirmiş bir şekilde yanyan hafif hafif yürüyerek:
-ben fark etmedim.teari fark etmiş...
rasuel yine şaşkın bir şekilde:
-eee,sonra?
Lyhran biraz daha başını hafif öne eğerek:
-tam kapıyı tutacakken...
Rasuel pür dikkat:
-Eee?
Lyhran kendini toplayarak:
-Eesi bu kadar işte!
Rasuel:
-ne demek bu kadar?sonra ne oldu?
Lyhran:
-hiç birşey olmadı!ben eve gidiyorum!
Rasuel de peşinden çıkarak:
-Hey bekle!bir şeyler var ve söylemiyorsun!diye diye giderlerken Teari ise yatağında uyurken gözlerini hafif açmış ve sayıklıyarak:
-Bu kadar sesi nasıl çıkartıyorlar,merak ediyorum?diyordu.
Bölüm 18 Son
Bölüm 19 "Kıskançlık Artarsa"
Sınıfta yine herzamanki gibi sıcak bir hava varken birden sınıın kapısı müthiş bir hız ve ve sesle açılınca sınıftaki herkes birden irkildi.O sırada tahtaya duyuruları yazan Teari ise gayet sakince:
-Merhaba Nei.Bir şey mi oldu?
Kapıyı hala sımsıkı tutan Nei ise:
-Lyhran nerde?
O sırada arkadan bir ses:
-Burdayım.Bu yaygara da ne?
Nei müthiş bir hızla arkasını dönüp Lyhran'ı görünce,süt dökmüş kedi gibi masum gözlerle ona bakarak:
-Seni merak ettim.Dün ortalarda yoktun!
Lyhran ise:
-Sadece eve gittim.Endişelenmene gerek yok!
Nei ise hala acıklı bakarken birden Teari'ye dönünce,o masum bakışlar birden şeytani bakışlara dönüştü:
-Dün sen de ortalarda yoktun Hena!Bu çok şüpheli!
Teari ise şaşkınca bakıyordu.O sırada Rasuel atılarak:
-Teari dün soğuk algınlığına yakalandığı için gelemedi!
Nei ise şüpheli,bir yandan da Lyhran'ın koluna yapışmış bir şekilde:
-Seni dinleyen yok!deyip hafif dil çıkarınca teari ve Rasuel de şaşkınca baka kaldı.
Daha sonra Lyhran'ı kolundan çekiştiren Nei:
-Hadi gidelim!Burası ürkünç!deyip götürdü.
Lyhran ise çaktırmadan da olsa Teari'ye hafifçe bakınca,teari fark etmiş,şaşırmış ve bir anlam verememişti.onlar gittikten sonra Rasuel:
-Teari biliyormusun?Senin hergün neler hissettiğini anlıyorum.
Teari şaşkınca:
-Anlıyorum...derken ne demek istedin?
Rasuel hafif psikopata bağlamış bir biçimde:
-Hergün...hergün...şunu getir...şunu yap...şunun yetişmesi lazım...denmesi aeon'dan birini bile deli ediyor.Hele hergün her saat...demeye kalmadan Teari gülümseyerek:
-Ben seviyorum.Hoşuma gittiği için yapıyorum zaten.
Rasuel ise ona bakıyordu.Aklına dün takılan birşey gelince Teari'ye:
-Teari,dünkü büyüyü nasıl fark ettin?
Teari ise:
-Evde yatmaktan sıkılmıştım.Ben de bahçeye çıkayım derken,önceden bize saldıran adamın kapıya birşeyler yaptığını gördüm.O gittikten sonra ne yapacağımı düşünürken Lyhran geldi.Ben de kapıya dokunmasını engelledim.
Rasuel hala şüpheli:
-Oraya kadarını anladım.Önemli olan ondan sonrası!
Teari hafif şaşkın:
-Ondan sonrası mı?
Rasuel:
-Evet.Ne yaptın ki Lyhran kapıya dokunmadı?
Teari irkmiş bir şekilde bir yandan da kaçar adımlarla:
-Şey...Aslında onu engellemenin tek yolu buydu.Bu yüzden ben de...
Rasuel:
-Evet,sen de...
Teari hafif gülümseyerek:
-Üstüne atladım.
Rasuel şok geçirmiş bir şekilde:
-Neeee!?
Teari hala gülümsemeye çalışarak:
-Yapmasaydım ölecekti.Panik halindeydim.Ama tam üstüne düştüğüm için yumuşak bi iniş oldu.
Rasuel'in ise o anda sanki ruhu içinden çıkıyor ve elveda diyordu.Ama birden Teari'nin:
-Neden bu kadar merak ettiğini anlamadım.Sonuçta o iyi ve sağ.demesi üzerine Rasuel karalara bürünmüş bir şekilde sırasına doğru yol aldı.Teari ise şaşkınca bakıyordu.
O sırada Teari'nin yanına gelen Kiaru:
-yine nesi var?Karalara bağlamış kendini.
Teari ise hafif gülümseyerek:
-Önemsiz birşey yakında düzelir.
Kiaru ise başını hafif öne eğmiş gözleri görünmez bir biçimde:
-Morali yerine gelsin diye yine öpmeyeceksen sorun yok.
Teari şaşkınca baka kaldı.Birkaç dakika sonra aklına geçen sefer söyledikleri gelmişti.
"İşte bu yüzden seni seviyorum"...
her ne kadar içten söylemiş olsa da Teari hem onun için birşey yapamadığına hem de Mirina'nın da onu sevmesine rağmen yardımcı olamadığına üzülüyordu.
Birden arkadan birinin ellerini hissettiğinde irkilerek baktığında Mirina'yı karşısında görünce:
-Merhaba Mirina!Birşey mi oldu?
Mirina ise hayal kırıklığına uğramış bir şekilde:
-seni kıskanıyorum.Keşke senin gibi olabilseydim.Kiaru benimle hiç konuşmuyor.Geçen bahçede selam verdim,bana "sonra görüşürüz,işim var" dedi.
Teari ise hafif üzgün:
-İnan bana ben olmak istemezsin.Hiç olmazsa o dutguyu yaşayabiliyorsun.Bende ise eser yok.
Mirina üzülmüştü.Teari'yi teselli etnek için sarılarak:
-Senin için de seveceğim!diyerek gülümsedi.
Başka bi tarafta Lyhran ise Nei'den kaçmaya çalışıyor,Nei ise peşini bir an bırakmıyordu.Bir an yorgunluğa yenik düşerek:
-Lyhran,neden benden kaçıyorsun?
Lyhran ise:
-Beni sürekli takip ettiğin için.Yakında erkekler tuvaletine de gireceksin diye endişeleniyorum.
Nei ise ağlamaklı bakarak:
-Hep onun yüzünden değil mi?
lyhran:
-Ne?
Nei ciddileşerek:
-O,Hena yüzünden değil mi?
Lyhran ise gayet sakin:
-neden bahsettiğini anlamıyorum?
Nei daha da sinirlenmiş:
-Teari'yi seviyorsun değil mi?Benden kaçmanın sebebi o!
Lyhran şaşkınlıkla:
-Bunu nerden çıkardın?Böyle birşeyin...demeye kalmadan Nei ağlamaklı bir ses tonuyla:
-Onu seviyorsun!Ona bakışın bile farklı!Benimle gelirken bile gözünü ondan alamıyorsun!
Lyhran:
-Bununla alakası yok!Ben böyleyim!Umursamaz ve çapkın!Kimseyi önemsemem!
nei bunları duyunca yımruklarını sıkarak:
-Yalan!Hepsi!Sen böyle biri değilsin!İçinde biryerlerde açığa çıkmak isteyen başka bir Lyhran var!Ve sen onu çıkarymaktan korkuyorsun!
Lyhran sinirle:
-Anlamıyorsun!
Nei bağırarak:
-Hayır!Bu yüzden pes etmeyeceğim!Gidip meydan okuyacağım!
lyhran ise şaşkınkıkla:
-Senin bence kıskançlık krizin tuttu.
Nei:
-Kıskançsam ne olmuş!?Pes etmeyeceğim!diyerek koşmaya başladı.
Lyhran da bir delilik yapmasından korktuğu için arkasından gitti.Nei sınıfa geldiğinde sırasında oturan Teari'nib masasına yumruğuyla vurarak:
-Seninle konuşmamız gerek!
Teari de ayağa kalkıp hafif şaşkın:
-Peki.dediğinde Nei:
-Bana masum kız rolü yapma sakın!
Teari bunları duyunca şaşkınlıkla baka kalmış Nei ise laflarına devam ediyordu.
Nei:
-Sana asla kaybetmeyeceğim!Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum ama inan buna pişman olacaksın!
Teari şaşkınlıkla:
-ne demek istediğini anlamıyorum?
Nei bağırarak:
-Lyhran'ı elimden alamazsın!
Tabi bu lafın üstüne tüm sınıf dönüp Teari'ye baktı.Teari ise ne yapacağını bilmez bir haldeyken biri:
-Yeter artık!Beni iyice sinirlendirmeye başladın!
Bu sözleri söyeleyen kişinin sesinde öyle bir sinir vardı ki sınıftakiler de ürkmüştü.
Nei sesin geldiği yöne baktığında:
-L...Lyhran?
Lyhran sinirli bir şekilde:
-Neden gelip sürekli böyle abuk-subuk şeyler söylüyorsun!?Onunla benim aramda birşey yok,olamaz da!Tıpkı seninle benim aramda birşey olamayacağı gibi!Ben farklıyım,bu yüzden bir daha sakın gelme!dediğinde Nei ağlayarak koşmaya başladı.Teari ise Lyhran'ın yanına gelerek:
-ne yaptın sen?
Lyhran ise umursamz bir tavırla:
-Bu seni ilgilendirmez!
Teari başını öne eğmiş ve ağlamaklo bir ses tonuyla:
-Demek öyle...deyip başını kaldırıp Lyhran'a bir tane tokat atarak:
-Ne tür bi insansın sen!?Onun duygularının hiç mi önemsemiyorsun!?
Daha sonra kısık ve aılamaklı ses tonuyla:
-seni yanlış tanımışım...deyip yüzüne baktığında Teari'nin dolmuş gözlerini gören Lyhran,hem tokadın verdiği acıya hem de kalbindeki acıya dur demeye çalışıyordu...
Bölüm 19 Son
Umarım seversiniz...
Hepinize yorumlarınız için teşekkür ederim....

Bölüm 18 "Bitki Çayı"
Lyhran sarılmanın vermiş olduğu etki geçince Teari'ye bakarak:
-Neden üstüme atladığını anlamıyorum?
Teari ise üzgünce:
-bize saldıran adam yine geldi.kapıya tuhaf bir büyü yapmaya başladı ve dokunursanız ölecektiniz!deyince Lyhran şaşkınlıkla baka kaldıktan sonra kendini toparlayıp ayağa kalkarak:
-şimdi ne olduğunu anlarız!deyip elini dur der gibi yaparak kapının üzerinden değdirmeden gezdirdi.kapıda karanlık birşey belirmeye başlayınca da teari'ye:
-sen kenara çekil!tehlikeli olabilir!deyip elinden güçlü bir ışık çıkarıp büyülü sözler söyleyerek karanlığa doğru tuttu.Biraz zaman sonra karanlık tamamen yok olmuştu.hala yerde dizlerinin üstüne çömelmiş duran Teari ise:
-gitti mi?dediği gibi yüksek ateş yüzünden düşüverdi.Lyhran gördüğü an hemen kucakladığı gibi evine götürdü.daha sonra elindeki poşetle mutfağa girip bitki çayını yapmaya koyuldu.
Bi zaman sonra yayılan kokuya uyanan teari,üzerine kalın bi hırka alıp mutfağa doğru gitti.mutfakta çayı yapmaya çalışan lyhran ise ya yakmıştı ya da çok koyu yapmıştı.bunu gören teari de yanına gelip gülümseyerek:
-çok fazla koymamalısın.2-3 dilim yeter.biraz da nane koyduk mu tamam.derken bir yandan da çayı hazırlıyordu.lyhran ise fark ettirmeden onu seyrediyordu.
Birkaç dakika sonra bitki çayı hazır olunca teari gülümseyerek:
-işte bu kadar!deyip tekrardan hapşırmaya başladı.lyhran da sessizce bakmaya başlayınca teari fark edip:
-birşey mi oldu?
Lyhran ise konuyu çarpıştırarak:
-burnun kıpkırmızı olmuş...
Teari ise hala gülümseyerek:
-elbette kıpkırmızı olacak.yoksa sizin orda mor falan mı oluyor?
Lyhran ciddiyetle:
-biz "aeon" da hastalanmayız.
Teari:
-ne kadar hoş.şimdi rasuel'in neden o kadar çabuk hastalandığını anladım.
Lyhran o sırada hafif başını öne eğerek:
-onu...yani rasuel'i seviyor musun?
Teari ise şaşkınlıkla:
-elbette.o iyi bir arkadaş.
Lyhran yine hafif başı eğik ve ciddiyetle:
-o anlamda sormadım!onu seviyor musun?
Teari anlamış olmasına rağmen,anlamamazlığa vermişti.ama yine de lyhran'a:
-o şekilde kimseyi sevmedim...diyerek önüne baktı.
Lyhran şaşkınlıkla baktıktan sonra hafif merakla:
-peki aileni nasıl kaybettin?
Teari bunu duyunca iyice şaşırmıştı ve bu yozden:
-ne!?...deyince lyhran tekrar:
-arkadaşın anlattı.nasıl oldu?
Teari gülümsemeye çalışıyordu.ama sanki yarasına tuz basılmış gibiydi:
-açıkcası...bana bindikleri geminin fırtınaya yakalandığı söylendi...ama ben hiç birşey hatırlamıyorum...
Lyhran nedense bunları duyunca yüzünde hafif bi üzüntü ile:
-ben de annemi çocukken kaybettim.onu çok severdim,o da beni...bir gün psikallerin olduğu bi ağırı ziyarete gittik...istemeden de olsa kapılarını açtım...ve annemi kaybettim...dedikten sonra alaycı bi gülümseme atarak:
-bunları neden sana anlatıyorum ki?
Teari içten gülümseyerek:
-bir insana,özellikle güvendiğin birine içini dökmek acıyı azaltır.ne zaman istersen anlatabilirsin,seni seve seve dinlerim...deyince lyhran şaşırmıştı ama daha sonra nedense yüzünde daha önce hiç belirmeyen içten bi gülümseme ile:
-teşekkür ederim.demişti.teari ise onu öyle görünce şaşırmış ve ilk defa yüzü kızarmıştı.
Diğer tarafta Rasuel ise başkanlık işlerine yoğunlaşmıştı.ama o kadar çok işin içine yığılmıştı ki içinden:
-teari bunlara hergün nasıl dayanıyor?hem o kiaru denen aptal da eminim korkaklığından kaçmıştır.dedikten sonra biraz durgunlaştı.çünkü kiaru deyince aklına merdivenlerde söyledikleri gelmişti.
"Senden önce davrandım... Çok kötü!"
Rasuel yine aklına gelen bu andan dolayı yine sinirlenmişti."Acaba o zaman ne olmuştu?" diye düşünürken bu sefer de aklına evde hasta olmuş teari gelmişti.bu yüzden işleri bitirmek için büyük bir azimle çalışmaya başladı.o sırada nei ise okulu altına üstüne getirmiş lyhran'ı arıyordu.koridorda giderken mirina ile karşılaşınca:
-hey sen!lyhran'ı gördün mü?
Mirina ise alaycı bir tavırla:
-bunu sana neden söyleyeyim?
Nei'nin suratında korkunç bir öfke ifadesi belirerek:
-SÖYLEMEZSEN SENİ.....demeye kalmadan Mirina'nın suratında korkmuş bir ifade belirerek:
-tamam,tamam!bugün okula gelmedi.aslında geldi ama ilk derse girmeden gitti.
Nei ise endişeli bir ifade ile:
-neden?yoksa birşey mi oldu?
Mirina:
-yo,hayır!sadece biraz dinleneceğini söyledi o kadar...neyse ben kaçtım!diyerek hızlıca oradan uzaklaştığında Nei şüphelenmişti.Çünkü Teari de ortalarda yoktu.
Okul çıkışı Rasuel,koştura koştura Teari'nin evine doğru giderken aklında ise teari'nin nasıl olduğu vardı.eve vardığında kapıyı çaldığı gibi Lyhran'ı karşısında görünce şaşkınlıkla:
-Senin ne işin var burda?
Lyhran:
-Kafana birşey mi düştü?hasta olduğu için burdayım.hem burda olmamın başka sebepleri var.
Rasuel şaşkınlıkla bakıyor,bir yandan da içeri girerken lyhran'a:
-teari nasıl,iyi mi?
Lyhran:
-şu an uyuyor.ve gayet iyi.
Rasuel bunu duyunca gülümseyerek:
-teşekkür ederim.
Lyhran ise umursamaz bir şekilde:
-Teşekkür edecek birşey yapmadım.hem bugün sen ne yaptın?
rasuel ise yorgun düşmüş bir halde bakarak:
-Çok yorucuydu...bu kadar işi tek başına nasıl yaptığını anlamıyorum?
Lyhran:
-ondan başkası da yapamaz zaten.
Rasuel yine gülümsemişti.lyhran fark edince:
-Neden gülüyorsun?
Rasuel:
-hiç.
Daha sonra içinden:
-"Değişiklik gösteriyorsun Lyhran.Belki de Teari'nin sa..."diye düşünmeye kalmadan Lyhran atılarak:
-kim olduğu belli olmayan aptallar yine saldırıya geçti.
Rasuel bunu duyunca ciddileşerek:
-bu sefer ne gibi bir hayinlik düşündüler?!
Lyhran:
-evin kapısına kara büyü yapmışlar.ikimizden biri dokunsaydı 1km içindeki herşeyi yok edebilirdi.
Rasuel ise hem sinir hem de şaşkınlıkla:
-peki nasıl kurtuldun?daha doğrusu nasıl anladın?
Lyhran başını başka tarafa çevirmiş bir şekilde yanyan hafif hafif yürüyerek:
-ben fark etmedim.teari fark etmiş...
rasuel yine şaşkın bir şekilde:
-eee,sonra?
Lyhran biraz daha başını hafif öne eğerek:
-tam kapıyı tutacakken...
Rasuel pür dikkat:
-Eee?
Lyhran kendini toplayarak:
-Eesi bu kadar işte!
Rasuel:
-ne demek bu kadar?sonra ne oldu?
Lyhran:
-hiç birşey olmadı!ben eve gidiyorum!
Rasuel de peşinden çıkarak:
-Hey bekle!bir şeyler var ve söylemiyorsun!diye diye giderlerken Teari ise yatağında uyurken gözlerini hafif açmış ve sayıklıyarak:
-Bu kadar sesi nasıl çıkartıyorlar,merak ediyorum?diyordu.
Bölüm 18 Son
Bölüm 19 "Kıskançlık Artarsa"
Sınıfta yine herzamanki gibi sıcak bir hava varken birden sınıın kapısı müthiş bir hız ve ve sesle açılınca sınıftaki herkes birden irkildi.O sırada tahtaya duyuruları yazan Teari ise gayet sakince:
-Merhaba Nei.Bir şey mi oldu?
Kapıyı hala sımsıkı tutan Nei ise:
-Lyhran nerde?
O sırada arkadan bir ses:
-Burdayım.Bu yaygara da ne?
Nei müthiş bir hızla arkasını dönüp Lyhran'ı görünce,süt dökmüş kedi gibi masum gözlerle ona bakarak:
-Seni merak ettim.Dün ortalarda yoktun!
Lyhran ise:
-Sadece eve gittim.Endişelenmene gerek yok!
Nei ise hala acıklı bakarken birden Teari'ye dönünce,o masum bakışlar birden şeytani bakışlara dönüştü:
-Dün sen de ortalarda yoktun Hena!Bu çok şüpheli!
Teari ise şaşkınca bakıyordu.O sırada Rasuel atılarak:
-Teari dün soğuk algınlığına yakalandığı için gelemedi!
Nei ise şüpheli,bir yandan da Lyhran'ın koluna yapışmış bir şekilde:
-Seni dinleyen yok!deyip hafif dil çıkarınca teari ve Rasuel de şaşkınca baka kaldı.
Daha sonra Lyhran'ı kolundan çekiştiren Nei:
-Hadi gidelim!Burası ürkünç!deyip götürdü.
Lyhran ise çaktırmadan da olsa Teari'ye hafifçe bakınca,teari fark etmiş,şaşırmış ve bir anlam verememişti.onlar gittikten sonra Rasuel:
-Teari biliyormusun?Senin hergün neler hissettiğini anlıyorum.
Teari şaşkınca:
-Anlıyorum...derken ne demek istedin?
Rasuel hafif psikopata bağlamış bir biçimde:
-Hergün...hergün...şunu getir...şunu yap...şunun yetişmesi lazım...denmesi aeon'dan birini bile deli ediyor.Hele hergün her saat...demeye kalmadan Teari gülümseyerek:
-Ben seviyorum.Hoşuma gittiği için yapıyorum zaten.
Rasuel ise ona bakıyordu.Aklına dün takılan birşey gelince Teari'ye:
-Teari,dünkü büyüyü nasıl fark ettin?
Teari ise:
-Evde yatmaktan sıkılmıştım.Ben de bahçeye çıkayım derken,önceden bize saldıran adamın kapıya birşeyler yaptığını gördüm.O gittikten sonra ne yapacağımı düşünürken Lyhran geldi.Ben de kapıya dokunmasını engelledim.
Rasuel hala şüpheli:
-Oraya kadarını anladım.Önemli olan ondan sonrası!
Teari hafif şaşkın:
-Ondan sonrası mı?
Rasuel:
-Evet.Ne yaptın ki Lyhran kapıya dokunmadı?
Teari irkmiş bir şekilde bir yandan da kaçar adımlarla:
-Şey...Aslında onu engellemenin tek yolu buydu.Bu yüzden ben de...
Rasuel:
-Evet,sen de...
Teari hafif gülümseyerek:
-Üstüne atladım.
Rasuel şok geçirmiş bir şekilde:
-Neeee!?
Teari hala gülümsemeye çalışarak:
-Yapmasaydım ölecekti.Panik halindeydim.Ama tam üstüne düştüğüm için yumuşak bi iniş oldu.
Rasuel'in ise o anda sanki ruhu içinden çıkıyor ve elveda diyordu.Ama birden Teari'nin:
-Neden bu kadar merak ettiğini anlamadım.Sonuçta o iyi ve sağ.demesi üzerine Rasuel karalara bürünmüş bir şekilde sırasına doğru yol aldı.Teari ise şaşkınca bakıyordu.
O sırada Teari'nin yanına gelen Kiaru:
-yine nesi var?Karalara bağlamış kendini.
Teari ise hafif gülümseyerek:
-Önemsiz birşey yakında düzelir.
Kiaru ise başını hafif öne eğmiş gözleri görünmez bir biçimde:
-Morali yerine gelsin diye yine öpmeyeceksen sorun yok.
Teari şaşkınca baka kaldı.Birkaç dakika sonra aklına geçen sefer söyledikleri gelmişti.
"İşte bu yüzden seni seviyorum"...
her ne kadar içten söylemiş olsa da Teari hem onun için birşey yapamadığına hem de Mirina'nın da onu sevmesine rağmen yardımcı olamadığına üzülüyordu.
Birden arkadan birinin ellerini hissettiğinde irkilerek baktığında Mirina'yı karşısında görünce:
-Merhaba Mirina!Birşey mi oldu?
Mirina ise hayal kırıklığına uğramış bir şekilde:
-seni kıskanıyorum.Keşke senin gibi olabilseydim.Kiaru benimle hiç konuşmuyor.Geçen bahçede selam verdim,bana "sonra görüşürüz,işim var" dedi.
Teari ise hafif üzgün:
-İnan bana ben olmak istemezsin.Hiç olmazsa o dutguyu yaşayabiliyorsun.Bende ise eser yok.
Mirina üzülmüştü.Teari'yi teselli etnek için sarılarak:
-Senin için de seveceğim!diyerek gülümsedi.
Başka bi tarafta Lyhran ise Nei'den kaçmaya çalışıyor,Nei ise peşini bir an bırakmıyordu.Bir an yorgunluğa yenik düşerek:
-Lyhran,neden benden kaçıyorsun?
Lyhran ise:
-Beni sürekli takip ettiğin için.Yakında erkekler tuvaletine de gireceksin diye endişeleniyorum.
Nei ise ağlamaklı bakarak:
-Hep onun yüzünden değil mi?
lyhran:
-Ne?
Nei ciddileşerek:
-O,Hena yüzünden değil mi?
Lyhran ise gayet sakin:
-neden bahsettiğini anlamıyorum?
Nei daha da sinirlenmiş:
-Teari'yi seviyorsun değil mi?Benden kaçmanın sebebi o!
Lyhran şaşkınlıkla:
-Bunu nerden çıkardın?Böyle birşeyin...demeye kalmadan Nei ağlamaklı bir ses tonuyla:
-Onu seviyorsun!Ona bakışın bile farklı!Benimle gelirken bile gözünü ondan alamıyorsun!
Lyhran:
-Bununla alakası yok!Ben böyleyim!Umursamaz ve çapkın!Kimseyi önemsemem!
nei bunları duyunca yımruklarını sıkarak:
-Yalan!Hepsi!Sen böyle biri değilsin!İçinde biryerlerde açığa çıkmak isteyen başka bir Lyhran var!Ve sen onu çıkarymaktan korkuyorsun!
Lyhran sinirle:
-Anlamıyorsun!
Nei bağırarak:
-Hayır!Bu yüzden pes etmeyeceğim!Gidip meydan okuyacağım!
lyhran ise şaşkınkıkla:
-Senin bence kıskançlık krizin tuttu.
Nei:
-Kıskançsam ne olmuş!?Pes etmeyeceğim!diyerek koşmaya başladı.
Lyhran da bir delilik yapmasından korktuğu için arkasından gitti.Nei sınıfa geldiğinde sırasında oturan Teari'nib masasına yumruğuyla vurarak:
-Seninle konuşmamız gerek!
Teari de ayağa kalkıp hafif şaşkın:
-Peki.dediğinde Nei:
-Bana masum kız rolü yapma sakın!
Teari bunları duyunca şaşkınlıkla baka kalmış Nei ise laflarına devam ediyordu.
Nei:
-Sana asla kaybetmeyeceğim!Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum ama inan buna pişman olacaksın!
Teari şaşkınlıkla:
-ne demek istediğini anlamıyorum?
Nei bağırarak:
-Lyhran'ı elimden alamazsın!
Tabi bu lafın üstüne tüm sınıf dönüp Teari'ye baktı.Teari ise ne yapacağını bilmez bir haldeyken biri:
-Yeter artık!Beni iyice sinirlendirmeye başladın!
Bu sözleri söyeleyen kişinin sesinde öyle bir sinir vardı ki sınıftakiler de ürkmüştü.
Nei sesin geldiği yöne baktığında:
-L...Lyhran?
Lyhran sinirli bir şekilde:
-Neden gelip sürekli böyle abuk-subuk şeyler söylüyorsun!?Onunla benim aramda birşey yok,olamaz da!Tıpkı seninle benim aramda birşey olamayacağı gibi!Ben farklıyım,bu yüzden bir daha sakın gelme!dediğinde Nei ağlayarak koşmaya başladı.Teari ise Lyhran'ın yanına gelerek:
-ne yaptın sen?
Lyhran ise umursamz bir tavırla:
-Bu seni ilgilendirmez!
Teari başını öne eğmiş ve ağlamaklo bir ses tonuyla:
-Demek öyle...deyip başını kaldırıp Lyhran'a bir tane tokat atarak:
-Ne tür bi insansın sen!?Onun duygularının hiç mi önemsemiyorsun!?
Daha sonra kısık ve aılamaklı ses tonuyla:
-seni yanlış tanımışım...deyip yüzüne baktığında Teari'nin dolmuş gözlerini gören Lyhran,hem tokadın verdiği acıya hem de kalbindeki acıya dur demeye çalışıyordu...
Bölüm 19 Son
Umarım seversiniz...

::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::









aşka inanmayan ve bu tür hikayeleri sevmeyen biri olsamda senin hikayenden (ve bide ırmağınkinden ) kopmayı başaramıyorum. normalde dizilerdeki o bakışmaları,kitaplarda anlatılan aşk tabirlerini gördüğümde "ıyy bi geçin şunu yaa"diyen birisiyim ama sanırım hikayendeki entrikaları filan seviyorum daha çok.
mesela o adamın sağı solu kara büyüyle büyülemesi,nei nei nin kıskançlığı... bunları okurken,o aşk ve sevgi sahnelerini okuduğumda olduğundan daha heycanlı ve meraklı hissediyorum.
neyse...sanırım fazla uzattım
çok güzeldi umarım devamı bu bölümün gelişi kadar uzun sürmez.takipçinim 

neyse...sanırım fazla uzattım


Çok Yanlışım.

Çok teşekkür ederim hp*star-chan
Yok merak etme.Yakında yeni bölümler
Bunu bir an önce bitirip 2.sezona geçiyim diyorum
.Ve inanır mısın,ben de aşk sahnelerine bakamıyorum..Direk görünce şu:" hadi action,hadi action" XD
Ama nedense dram,romantik-komedi yazıyorum
Ama sanırım komedi de daha iyiyim.
öhm...neyse kendimi övmekten nefret ederim...
Okumaya devam etmeniz dileği ile...



Ama nedense dram,romantik-komedi yazıyorum





Okumaya devam etmeniz dileği ile...

::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::











Gecikme için çok üzgünüm.
Nedense 21.bölüm uzun sürdü
işte yepyeni iki bölüm..umarım seversiniz...
Bölüm 20 "Özür dilemek Bazen Yetersiz Kalır"
Sınıftaki her şok içinde onlara baka kalmıştı.Özellikle de Rasuel,böyle birşeyin olmasına imkan vermezken duydukları onu daha bir tuhaf yapmıştı.Sınıfta bir sessizlik hakimken,teari de Nei'nin peşine gitmişti.Belki kırık kalbini tamir edemeyebilirdi ama bir arkadaş olarak yanında olduğunu hissettirebilirdi.bu yüzden heryeri arıyor,Nei'yi bulmaya çalışıyordu.Yorgunluktan bitkin düşse de onu aramaya ediyorken sınıfta ise Mirina,Nei'nin arkadaşları olan Urami ve Kiri'ye herşeyi anlatıyordu.
Kiri herşeyi duyduktan sonra:
-Böyle olacağı belliydi.
Urami ise şaşkınca:
-Ne demek istiyorsun?Böyle olacağını nerden anladın?
Kiri ciddiyetle:
-Aslında hiç bir zaman Nei'yi sevmedi ki!Onunkisi birşeyi bulma çabasıydı.Görünüşe göre de bulmaya başlamış.
Urami ve Mirina ise hala şaşkınlıkla bakıyordu.Mirina atılarak:
-Yani Nei bir nevi denek mi oldu?
Kiri ise gayet sakince:
-Öyle de denilebilir.diyerek baktı.
Onlar orda konuşurken Lyhran ise yalnız kalmak için çatıya çıktığında Nei'nin de orda olduğunu gördü.Nei arkası dönük olduğu için Lyhran'ı görmüyordu.Ama ağladığı her halinden belli oluyordu.
lyhran onu öyle görünce üzülmüştü.Aslında yaptıklarının hepsinin büyük bir hata olduğunu o da biliyordu.Bu yüzden belki gerçekleri anlatsa daha iyi olurdu.Nei'ye seslenerek:
-Gelebilir miyim?
Nei ise sesi duyunca:
-Üzgünüm.Hemen giderim.diyerek tam gidecekken Lyhran kolundan tutarak:
-Üzgünüm.Özür dilemesi gereken tek kişi benim.Sana bağırmamalıydım.Aslında böyle değilim ama...
Nei gülümseyerek:
-Biliyorum.
Lyhran gülümsediğini görünce şaşırmıştı,nei ise sözüne devam ederek:
-Neler hissettiğini biliyorum.çünkü aynısı bana da oluyor.
Lyhran:
-sana da mı?
Nei gülümseyerek:
-Aslında bu okula gelmeden önce de sevilen biri değildim.İnsanlar beni yanlış anlardı.O zamanlar ezen taraftan olmadığın sürece ezilirim sanırdım.Ama bunun ezmekle alakası olmadığını burda anladım.
Buraya geldiğimde de yine aynı şey olur sanıp,hep yukarlarda gördüm kendimi.Birgün ne olursa olsun,ne yaparsam yapayım bana hep sıcak gülümseyen O'nu gördüm.Ona kötü davransam da,o herzaman bana sıcak bir günaydın derdi.Şimdi acaba ona beni affetmesini istesem affeder mi?diye düşünüyorum.
Lyhran bunları duyduğunda bahsettiği kişinin Teari olduğunu anlamıştı.O da Nei'ye:
-haklısın,o aptal her zaman neşe ile gülümser,ne yaparsam yapayım yardıma koşar.Ve bana sıradan biriymişim gibi davranan ilk kız da oydu...
O sırada Teari ise son bir çare olarak okulun çatısına çıkmış ve kapıyı aralıklı gördüğünde konuşan Lyhran ve Nei'yi duymuştu.Ve inanılmaz derecede mutlu olmuştu.Değer verdiklerini bilmesi onun için en büyük hediye olmuştu.
Teari böyle düşünürken birden Nei'nin Lyhran'a sorduğu o soru,gitmekte olan Teari'nin dikkatini çekivermişti.
Nei:
-Lyhran!Sana birşey sormak istiyorum.Ama,lütfen içten ol.Ve bunu asla kimseye söylemeyeceğime inan!
Lyhran şaşkınlıkla:
-Ne sorusu?
Nei:
-Teari'yi seviyor musun?
Bunu duyan Teari ve Lyhran sanki o an aynı şaşkınlığı hissetmiş ve aynı duyguyu yaşamışlardı.
Lyhran Nei'ye bakıyor,Nei ise vereceği cevabı bekliyordu.Tam Lyhran cevap verecekken esen güçlü bir rüzgar atalıklı olan kapıyı ardına kadar açmış,arkasından şaşkın bir surat ifadesi ile bakan Teari görünüvermişti.Nei fark edip Lyhran'ın arkasındaki kapıya doğru bakınca Lyhran da merakla arkadına döndüğünde Teari ile gözgöze geliverdiler.İkisi şaşkınca bakarken, Lyhran'ın yüzündeki hafif kızarıklığı belli ettirmeden:
-Hava soğumaya başladı.Hadi aşağı inelim!diyerek Teari'nin yanından hızlıca geçip gitmesi bir oldu.
Nei ve Teari ise başbaşa kaldığında ise Nei yine eski haline dönerek:
-Hiçbirşey kazanmış değilsin,bunu bil!deyip tam gidecekken Teari'nin içten gülümseyerek:
-Biliyorum...demesi bir oldu.Nei giderken yüzünde fark ettirmese de içten bir gülümseme belirmişti,tıpkı Teari'nin her zaman içten gülümsemesine bi teşekkür gibi...
Sınıfa gittiklerinde ise herkes ayrı bir dedikodu yapmaya başlamıştı.Teari ve Lyhran da bu işin içinden çıkma planları yaparken,teari Rasuel'in sessiz olduğunu fark edince yanına gidip:
-Nei'nin dediklerini umursama.Aslında iyi biri o!demeye kalmadan Rasuel ciddi bir şekilde:
-Sorun o değil zaten!
Teari şaşkınca:
-Nedir?
Rasuel:
-Sorun şu ki...demesiyle "ah!" deyip başını tutması bir oldu.başına hafif bi yumruk atan kişi ise:
-Tıpkı bir bebek gibisin!Biraz ciddileş,yoksa sana bakması için birini bulmamız gerekecek.
Rasuel ise sinirlenerek:
-Kendine bak kalp kıran!Yoksa fındık kıran mı demeliydim?!
Lyhran:
-Senin gibi bir sarı civciv olmaktan iyidir!
Rasuel iyice sinirlenerek:
-Görürsün sen! deyip kavga etmeye başladılar.Teari ise onlara ayırmaya çalışırken aslında birisi de onları gözetliyordu.
Simsiyah parlak bir yakuttan çıkan görüntüleri izleyen Woura hafif sinsi bir gülüş atarak:
-Demek sırrı bilen güvercin bu!Yakında altın kafesine kavuşacak...diyerek bakarken,daha önce görolmeyen birisi de aynı şekilde:
-Merak etmeyin!Onu hemen buraya getireceğim.
Woura ise:
-Acele etme!Doğru zaman geldiğinde halledeceğiz.diyerek elini çenesine koyarak yaslandı.İkisi de görüntüdeki Teari'ye bakıyor Teari ise hiçbir şeyden habersiz neşeyle gülümsüyordu.
Bi zaman sonra Lyhran,Teari ve Rasuel eve doğru yol alırken,güneş batmaya başlamış havada hafif bir kızıllık yapmıştı.Yolda giderken Teari Lyhran'a:
-Özür dilerim...
Lyhran:
-Neden özür diliyorsun?
Teari üzgün bir şekilde:
-Bilmeden,seni dinlemeden bağırdım ve...
Lyhran:
-ve?
Teari daha üzgün bi ifadeyle:
-Tokat attım.
Lyhran ise gayet sakin ve ciddi bir şekilde:
-Özür dilemen gerekmiyor.haketmiştim...diyerek Rasuel'in yanına gitti.
Teari ise şaşkınca bakıyordu ama bir yandan da özürün yetmediğini düşünüyordu.Birden aklına çok güzel bir fikir gelince hızlıca Lyhran ve Rasuel'in önüne geçerek:
-Yarın pikniğe gitmek ister misiniz?
Tabi ikiside şaşkın:
-Piknik mi?
Teari gülümseyerek:
-Evet.
İkisi hala şaşkın bakarak:
-"Piknik" mi?
Teari böyle dediklerinde anlamış bir şekilde:
-Yarın öğrenirsiniz.Herşeyi ben hallederim!diyerek içten gülümserken Lyhran ve Rasuel de hala birşey anlamamalarına rağmen gülümsemişti.rasuel,lyhran'ın da gülümsediğini görünce şaşırmıştı."Acaba sebebi Teari mi?"diye düşünürken Teari telaşla:
-Olamaz.
Tabi ikisi birden:
-Ne oldu?
Teari hala telaşla:
-Yarın için bir sürü şey hazırlamam gerek!Hemen eve gitmeliyim!diyerek koşmaya başladı.
Rasuel ve Lyhran ise suratlarındaki hafif şaşkınlık ifadesi ile Teari'nin peşinden bakıyorlardı.Birden Rasuel:
-Hey Lyhran!Yarışalım mı?Tıpkı çocukken yaptığımız gibi.
Lyhran ise hafif alaycı bir tavırla gülümseyerek:
-Kaybetmek istiyorsan sen bilirsin!diyerek koşmaya başladılar.Yepyeni bir gün ve macera için...
Bölüm 20 Son
Bölüm 21 "Gizli Bahçe"
Rasuel ve Lyhran yataklarında mışıl mışıl uyurken kapının zili çalmaya başlayınca uyandırılan Rasuel,korkunç bir sinirle kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı.O merdivenlerden inerken odasının kapısından kafasını dışarı uzatmış Lyhran ise:
-Kapıdaki kimse ona acıyorum...diyerek hafif gülümsemişti.
Rasuel gözlerini bile tam açamamış bir şekilde kapıyı açtığında sinirle:
-Beni uyandıracak cesarete sahip aptal kim?!dediğinde kapıda gülümseyen Teari'yi görünce 1-2 dk geçmeden kendine gelip kapıyı suratına kapadı.İçinden ise:
-Umarım rüyadır...deyip tekrar açtığında bu sefer Teari'nin şaşkın suratını görünce:
-Özür dilerim,gerçekten!gerçekten çok üzgünüm!
teari ise gülümseterek:
-Sorun değil.Aslında ben erken geldim.Uyandırdığım için üzgünüm.
Rasuel ise şaşkın:
-Yo-yok.Özür dilenecek birşey yapmadın.Gerçekten ben üzgünüm!dedikten sonra Teari'ye dikkatli bakınca, giydiği kıyafetle çok güzel ve tatlı olduğunu farketmişti.Tabi fark etmesiyle kızarması bir oldu.
Teari gülümseyerek:
-Asıl üzgün olan benim.Neyse o zaman.Sen yatmana devam et.Uykunuzu alınca gideriz.
O sırada merdivenlerden aşağı inen Lyhran ise:
-Seni uyandıran şanslı kişi kim?deyince rasuel'in kenara çekilip Teari'yi göstermesiyle Lyhran'ın baka kalması bir oldu.Ama Teari'nin güzelliğini göronce fark etmese de hafif kızamıştı.
O sırada Teari nedense Lyhran'ın yüzüne bakamaz bir halde Rasuel'e:
-Şey,ben gidiyorum...deyip tam gidecekken Rasuel merakla:
-Birşey mi oldu?Neden bakmıyorsun?deyip Teari'nin:
-Aslında...diyerek Lyhran'ı göstermesi Rasuel'in sinirle:
-Hey Lyhran!!Ne yapıyorsun sen!!!?
Lyhran şaşkın bir şekilde:
-Ne gibi?
Rasuel ciddi bir şekilde:
-Gömleğinin önü tamamen açık!İlikle döğmelerini!deyince Lyhran arkasını dönerek:
-Ne var bunda anlamadım?Daha önce hiç muhteşem bi vücut görmediniz mi?
Rasuel sinirlenerek:
-Şansını zorlama!
Daha sonra Teari'ye dönerek:
-Teari,sen biraz bahçede otur.Biz birazdan geliyoruz.dedikten sonra Teari de "tamam" diyerek gitti.
Rasuel ve Lyhran birkaç dakika sonra hazır bir şekilde aşağı indiklerinde Teari şaşkınlıkla bakmıştı.Çünkü ikisi de farklı tarzlarda giylnmiş ve çok yakışıklı olmuşlardı.Rasuel beyaz gömlek ve hoş beyaz bi pantolon giymişken,Lyhran ise siyah sade hoş kısa kollu bi tişört ve bol cepli ve bol paça bi pantolon giymişti.taktıkları özel kolyeleri bile ayrı bir hava vermişti.
Rasuel teari'nin yanına gelerek:
-sence nasıl olduk?
Teari gülümseyerek:
-Harika.dedikten sonra biraz duraksayıp derin düşüncelere daldı.Lyhran fark edince:
-Fazla derinlere dalma!Kurtarması zor olur!
Teari bunu duyunca:
-Ondan değil...Sadece sağ salim oraya gidebilir miyim diye merak ediyorum...
İkisi de şaşkınlıkla:
-Neden?
Teari hafif korkulu bir suratla:
-Sizi gören kızlar üstünüze atlayınca arada kalıp ezilmemek için.
Rasuel etkileyici bir biçimde bakarak:
-Eğer istersen kısa yoldan gidebiliriz.
Teari şaşkınca:
-kısa yol mu?
Lyhran atılarak:
-Sizin dilde ışınlanma deniyor.Biz genellikle "Ribiteria" deriz.
Tearl'nin şaşkınlığı sürerken merakla:
-Peki siz hiç denediniz mi?
Rasuel ve Lyhran birbirine bakıp gülümseyerek:
-Elbette.
Teari hala tedirgindi ama gülümseyerek "peki" deyip piknik sepetini aldığı gibi:
-Hadi gidelim.
Rasuel:
-İkimizin arasına geç.Böyle kendini daha rahat hissedersin.
Teari de Rasuel ve Lyhran'ın arasına geçtiği gibi:
-Yolu bilmeden bizi oraya nasıl götüreceksiniz?
Rasuel:
-sen biliyorsun ya!O yeter...diyerek Rasuel ve Lyhran sözleri söylemeye başladılar:
-Heiren miura Aeon ame ribiteria!(Aeon'u aydınlatan sonsuz ışık kudretli kapıyı aç!)dediklerinde birden etraflarında kutsal bir halka oluştu.Etrafa ışıklar saçmasına rağmen,havanın aydınlık olmasından dolayı farkedilmemişti.hafif bir rüzgar çıktıktan sonra ise yayılan büyük ışıkla birlikte yok oldular.
Ormanlık bir alanda ise bir zaman sonra beliren kutsal halkanın ortasında üç kişi belirmişti.Işık kaybolmaya başlayınca daha net bi şekilde beliren Lyhran,Rasuel ve Teari de şaşkın bir şekilde etraflarına bakınmaya başladılar.
Rasuel:
-Teari acaba burası olduğuna emin misin?
Teari ise dikkatlice etrafına bakınırken bir ağacın dalındaki kurdelayı görünce sevinçle:
-Evet!Burası doğru yer!
Lyhran ise hafif umursamaz bir edayla:
-Doğru yol olduğunu nerden biliyorsun?Heryer birbirine benziyor.
Teari gülümseyerek:
-Burayı ailemle birlikte bulmuştuk.Ben de unutmamak için kurdelamı ağaca bağlamıştım.Hala burda olması harika!dedikten sonra ikiside şaşkınlıkla baka kaldı.
Rasuel:
-Şey,o zaman piknik denen şeyi burda mı yapacağız?
Lyhran atılarak:
-Kısaca "sürpriz bu muydu?" demek istiyor.
Rasuel sinirlenerek:
-Hiç de bile!Sen sanki farklısın!?deyince Lyhran kala kaldı.Daha sonra arkasını dönüp:
-Herneyse.Merak ettiğim falan da yok.dedikten sonra tekrar arkasını döndüğünde Teari'nin gülümseyen yüzünü görünce:
-Ama madem buraya kadar geldik....demeye kalmadan teari aynı ifadeyle:
-Sürpriz bu değildi.Bu kurdela yönü gösteriyor.Hadi gidelim...diyerek Rasuel'in ve Lyhran'ın elinden tuttuğu gibi koşmaya başladı.İkisi de şaşkınlıkla bakıyor,Teari ile koşmaya devam ediyorlardı.Teari birden uzun otların kapattığı bir yolun ağzında duraksayıp:
-Şimdi gözlerinizi kapayın.
İkiside şaşkınlıkla:
-Gözlerimizi mi?
Teari:
-Birine sürpriz yapılacağı zaman gözleri kapatılır.
Rasuel şaşkınca:
-Çok tuhaf gelenekleriniz var.
O sırada Teari de elindeki sepeti yere bırakıp elleriyle ikisinin gözlerini kapatarak:
-Bakmak yok,tamam mı?dediğinde gözleri kapalı olan Lyhran ve Rasuel ise kızarmıştı.Birlikte otların arasından geçtiklerinde Teari büyük bir mutlulukla:
-Hala burda!Bi an çok korktum...dediğinde Lyhran atılarak:
-Hala orda olan şeyi biz de görmeyi çok isterdik....deyince Teari:
-çok üzgünüm!ellerimi gözlerinizden çektiğimde,gözlerinizi ben 3 diyene kadar açmayın olur mu?
Rasuel:
-Sen merak etme.Gözlerimiz kapalı olacak.Değil mi Lyhran?
Lyhran ise içinden:
-Nedense tehdit ediliyormuş hissine kapılıyorum...diyordu.
Teari ise ellerini çekip sepeti eline alarak:
-Umarım seversiniz...1-2-3!dediğinde ikisi birden gözlerini açtığında gördükleri karşısında şok olmuşlardı.Ama bu şoklukları gördükleri şeyin güzelliğine hayran kalmalarındandı.Lyhran atılarak:
-Ama burası...demeye kalmadan Teari içtenlikle bakarak:
-Cennet gibi...diyordu.
Gerçekten de cennet gibi bir yerdi.Etrafını ağaçların sardığı,gebgeniş,hertürlü muhteşem çiçeğin kapladığı düz bir araziydi.Teari orayı gördüğünde çocukluğundaki gibi elinde sepetle neşe içinde çiçeklerin arasında dönüyor,yüzündeki içtenlik kat kat artıyordu.Rasuel ve Lyhran ise hayranlıkla ona bakıyordu.Teari onlara biraz uzak bir mesafeden el sallayarak:
-Hadi gelin birlikte hazırlayalım!
Rasuel gülen bir yüzle atılarak:
-Seve seve!diyerek koşmaya başladı.Lyhran ise gülümsemesini farkettirmeden peşinden yürüyordu.Teari'nin yanına geldiklerinde Rasuel:
-Ne yapmamızı istersin?
Teari gülümseyerek:
-Şu örtüyü yere serer misin?
Rasuel:
-elbette.
Lyhran umursamaz bir şekilde bakarak:
-Piknik denilen şey bu muydu?
Teari gülümseyerek:
-Evet.Ama sürpriz bu kadar değil.derken bir yandan da sepetten yemekleri ve tabakları çıkartıp örtünün üzerine güzelce diziyordu.Rasuel heyecanla atılarak:
-Başka bir sürpriz daha mı var?Burası zaten harikayken!
Teari:
-Orası da bırası kadar güzel.Hadi şimdi yemeğimizi yiyelim.Umarım beğenirsiniz.
Lyhran atılarak:
-Birinin bayılacağı kesin.diyerek Rasuel'e bakınca,Rasuel kızarmış:
-Bayılacağımı nerden çıkardın!?dedikten sonra birden duraksayıo Teari'ye doğru bakarak:
-Yo,sakın yanlış anlama!Eminim çok lezzetlidir!bayılacağıma eminim!deyince Lyhran'ı gülme tuttu.Rasuel ise yanyan bakarak:
-Bunu bilerek yaptın değil mi?!
Lyhran ise hala gülme krizinde:
-Ben...ben...phu-ha-ha ha...diye gülmeye devam edip,Rasuel de aynı şekil yanyan bakınca,Teari ister istemez gülmeye başladı.
Bu sefer diğer ikisi Teari'ye bakıyordu.Teari ise gülerek:
-Çok üzgünüm.Gerçekten...am bu çok komikti.deyip gülmeye devam edince Rasuel de gülmeye başladı.hatta ne kadar istemese de içten içe Lyhran bile gülmeye başlamıştı.
Biraz zaman sonra hepsi yemeklerini yedikten sonra Teari:
-Hadi,şimdi sizi o yere götürüyorum.
Rasuel hafif şaşkınlıkla:
-"O" dediğin yer nedir?
Teari gülümseyerek:
-Sürpriz.
Lyhran ise:
-Sürpriz kutusu gibisin!Sürprizlerin hiç bitmiyor!
Teari hafif üzgün:
-Sadece neşelenmenizi istemiştim...deyince Lyhran bi tuhaf olmuştu.daha sonra ise:
-hadi o yere gidelim...diyerek yürümeye başlayınca Teari:
-Lyhran!Yanlış taraftan gidiyorsun!Bu taraftan!
Tabi Lyhran tüm ciddiyetle geri dönerek:
-herneyse,gidelim.dedikten sonra ormanın içine tekrar girdiklerinde Teari:
-Beni takip edin!Oraya giden yol çok karmaşık!
Rasuel:
-Bu gittiğimiz yeri de mi ailenle bulmuştunuz?
Teari:
-Hayır.Burayı tek başıma buldum.
Lyhran alaycı bi tavırla:
-Pusula gibisin.Kaybolmana imkan yok!deyince Rasuel'in kötü bakış atması bir oldu.
Biraz zaman sonra bir yola girip sık ağaçlıkların arasından geçtikten sonra sislerin içinden geçerken Teari:
-Sakın başka yöne sapmayın!Dimdik gidin!
İkisi de:
-Tamam!dedikten sonra yavaş yavaş sisler kayboldukça etrafı çok hoş beyaz bir çiçek türüyle sarılı,çok güzel küçük bir göl görünmeye başlıyordu.Tamamen göründüğünde Rasuel:
-Çok hoş ama...demeye kalmadan Lyhran atılarak:
-Çok sıradan.Böyle birşeyi göstermek için mi getirdin?Bunun hiçbir özelliği yok!
Teari gülümseyerek:
-Aslında özelliği var.Bu gölü ilk gördüğümde çok hoşuma gitmişti.Sıradan bir göl gibi görünebilir ama değil!Eski bir efsaneye göre,bir adam gerçek sevdiği kişinin kim olduğunu anlamanın yollarını arıyormuş ama bir türlü bulamıyormuş.Birgün bir büyücü adamın derdini duyup yanına gelerek ona:
"Senin derdinin çaresi bende.Sana bir göl göstereceğim.Ona "kalbin aynası"denir.O göle baktığında sana gerçek aşkını gösterir."diyerek gözden kaybolmuş.Adam tarif ettiği göle gitmiş uzun uzun bakmış ama hiçbirşey görmüyormuş.Birgün yine göle gittiğinde yaşlı büyücüyü görmüş ve ona durumu anlatmış.Büyücü de ona acıyarak bakmış ve:
-Görmemenin nedeni çok açık!Sana orada gerçek aşkını göreceksin demiştim.Ama gerçek bir aşk için önce gerçek bir kalbinin olması gerekir!Ve maalesef sende de bu yok!
Bunun üzerine adam sonunda ne demek istediğini anlamış ve büyücüye:
-O zaman kalbi gerçek olan burayı bulsun...diyerek son dilekte bulunmuş...
Rasuel atılarak:
-Burası o göl mü?
Lyhran atılarak:
-Buranın o göl olduğunu nerden çıkardın?Yoksa...demeye kalmadan Teari üzüntülü olsa da gülümseyerek:
-Aslında bilmiyorum.Çünkü tıpkı ben de o adam gibi göle baktığımda hiçbirşey görmüyorum.
Rasuel hafif şok geçirmiş ve üzülmüş bir şekilde Teari'ye bakarak:
-Senin için deneyeceğim!
Teari şaşkınlıkla:
-Ne?!
Rasuel göle doğru bakarak:
-Gerçek bir kalbim var mı bilmiyorum!Ama sana inanıyorum!dediğinde gölde hafif bir kıpırtı oldu.Rasuel suyun yüzeyinde bir görüntü gömeye başlamıştı.hafif mor renkli,upuzun dalgalı saçları olan bir kız vardı.ama yüzünü göremiyordu.Rasuel şaşkınlıkla:
-Ben...birini gördüm!!
Teari hemen yanına gelerek:
-Gerçekten mi?!Bu senin kalbinin gerçek olduğunu gösterir!Bu da demekki...demeye kalmadan Lyhran sırıtarak:
-Rasuel'in gerçek aşkı! Deyince Rasuel kızarmıştı ama derin düşüncelerle içinden:
-Gördüğüm kız...Teari değildi...diye söyleniyordu.
Teari birden saate bakarak:
-Geç olmuş,hava kararmadan piknik yerine gitmeliyiz.
Rasuel ve Lyhran "tamam" diyerek tam gidiyorlardı ki Lyhran suda birşey görünce gölün başına gelip eğildiğinde,bembeyaz ışık gibi düz upuzun saçları olan,arkası dönük olduğu içln yüzü görünmeyen melek gibi bir kız görmüştü.Hayranlıkla ona bakarken birden omuzunda birinin elini hissedince arkasını dönüp baktığında Teari ona:
-Senin de güzel bir kalbin var.Umarım onu bulursun...diyerek gülümserken
Lyhran ise şaşkınlıkla bakıyordu.
Hep birlikte piknik yaptıkları yere gelip,sepeti topladıktan sonra yine aynı şekilde,bir nevi ışınlanarak eve dönmüşlerdi.Teari kendine evine giderken,Rasuel de Lyhran'ı dürtükleyip:
-Hey Lyhran!Teşekkür etmemiz gerek!Bunca sürprizden sonra...
Lyhran ise sakince:
-Haklısın...deyince Rasuel şaşkınlıkla kala kaldı.
Daha sonra Teari tam eve girecekken Lyhran ve Rasuel arkasından seslenerek:
-Teşekkür ederiz.dediklerinde Teari içtenlikle gülümseyerek:
-Önemli değil!deyip içeri girdi.
O gittikten sonra hem Rasuel'in hem de Lyhran'ın yüzünde bir durgunluk vardı.Çünkü ikisinin aklında gördükleri görüntüler kalmıştı...
Bölüm 21 Son
İyi okumalar...


Bölüm 20 "Özür dilemek Bazen Yetersiz Kalır"
Sınıftaki her şok içinde onlara baka kalmıştı.Özellikle de Rasuel,böyle birşeyin olmasına imkan vermezken duydukları onu daha bir tuhaf yapmıştı.Sınıfta bir sessizlik hakimken,teari de Nei'nin peşine gitmişti.Belki kırık kalbini tamir edemeyebilirdi ama bir arkadaş olarak yanında olduğunu hissettirebilirdi.bu yüzden heryeri arıyor,Nei'yi bulmaya çalışıyordu.Yorgunluktan bitkin düşse de onu aramaya ediyorken sınıfta ise Mirina,Nei'nin arkadaşları olan Urami ve Kiri'ye herşeyi anlatıyordu.
Kiri herşeyi duyduktan sonra:
-Böyle olacağı belliydi.
Urami ise şaşkınca:
-Ne demek istiyorsun?Böyle olacağını nerden anladın?
Kiri ciddiyetle:
-Aslında hiç bir zaman Nei'yi sevmedi ki!Onunkisi birşeyi bulma çabasıydı.Görünüşe göre de bulmaya başlamış.
Urami ve Mirina ise hala şaşkınlıkla bakıyordu.Mirina atılarak:
-Yani Nei bir nevi denek mi oldu?
Kiri ise gayet sakince:
-Öyle de denilebilir.diyerek baktı.
Onlar orda konuşurken Lyhran ise yalnız kalmak için çatıya çıktığında Nei'nin de orda olduğunu gördü.Nei arkası dönük olduğu için Lyhran'ı görmüyordu.Ama ağladığı her halinden belli oluyordu.
lyhran onu öyle görünce üzülmüştü.Aslında yaptıklarının hepsinin büyük bir hata olduğunu o da biliyordu.Bu yüzden belki gerçekleri anlatsa daha iyi olurdu.Nei'ye seslenerek:
-Gelebilir miyim?
Nei ise sesi duyunca:
-Üzgünüm.Hemen giderim.diyerek tam gidecekken Lyhran kolundan tutarak:
-Üzgünüm.Özür dilemesi gereken tek kişi benim.Sana bağırmamalıydım.Aslında böyle değilim ama...
Nei gülümseyerek:
-Biliyorum.
Lyhran gülümsediğini görünce şaşırmıştı,nei ise sözüne devam ederek:
-Neler hissettiğini biliyorum.çünkü aynısı bana da oluyor.
Lyhran:
-sana da mı?
Nei gülümseyerek:
-Aslında bu okula gelmeden önce de sevilen biri değildim.İnsanlar beni yanlış anlardı.O zamanlar ezen taraftan olmadığın sürece ezilirim sanırdım.Ama bunun ezmekle alakası olmadığını burda anladım.
Buraya geldiğimde de yine aynı şey olur sanıp,hep yukarlarda gördüm kendimi.Birgün ne olursa olsun,ne yaparsam yapayım bana hep sıcak gülümseyen O'nu gördüm.Ona kötü davransam da,o herzaman bana sıcak bir günaydın derdi.Şimdi acaba ona beni affetmesini istesem affeder mi?diye düşünüyorum.
Lyhran bunları duyduğunda bahsettiği kişinin Teari olduğunu anlamıştı.O da Nei'ye:
-haklısın,o aptal her zaman neşe ile gülümser,ne yaparsam yapayım yardıma koşar.Ve bana sıradan biriymişim gibi davranan ilk kız da oydu...
O sırada Teari ise son bir çare olarak okulun çatısına çıkmış ve kapıyı aralıklı gördüğünde konuşan Lyhran ve Nei'yi duymuştu.Ve inanılmaz derecede mutlu olmuştu.Değer verdiklerini bilmesi onun için en büyük hediye olmuştu.
Teari böyle düşünürken birden Nei'nin Lyhran'a sorduğu o soru,gitmekte olan Teari'nin dikkatini çekivermişti.
Nei:
-Lyhran!Sana birşey sormak istiyorum.Ama,lütfen içten ol.Ve bunu asla kimseye söylemeyeceğime inan!
Lyhran şaşkınlıkla:
-Ne sorusu?
Nei:
-Teari'yi seviyor musun?
Bunu duyan Teari ve Lyhran sanki o an aynı şaşkınlığı hissetmiş ve aynı duyguyu yaşamışlardı.
Lyhran Nei'ye bakıyor,Nei ise vereceği cevabı bekliyordu.Tam Lyhran cevap verecekken esen güçlü bir rüzgar atalıklı olan kapıyı ardına kadar açmış,arkasından şaşkın bir surat ifadesi ile bakan Teari görünüvermişti.Nei fark edip Lyhran'ın arkasındaki kapıya doğru bakınca Lyhran da merakla arkadına döndüğünde Teari ile gözgöze geliverdiler.İkisi şaşkınca bakarken, Lyhran'ın yüzündeki hafif kızarıklığı belli ettirmeden:
-Hava soğumaya başladı.Hadi aşağı inelim!diyerek Teari'nin yanından hızlıca geçip gitmesi bir oldu.
Nei ve Teari ise başbaşa kaldığında ise Nei yine eski haline dönerek:
-Hiçbirşey kazanmış değilsin,bunu bil!deyip tam gidecekken Teari'nin içten gülümseyerek:
-Biliyorum...demesi bir oldu.Nei giderken yüzünde fark ettirmese de içten bir gülümseme belirmişti,tıpkı Teari'nin her zaman içten gülümsemesine bi teşekkür gibi...
Sınıfa gittiklerinde ise herkes ayrı bir dedikodu yapmaya başlamıştı.Teari ve Lyhran da bu işin içinden çıkma planları yaparken,teari Rasuel'in sessiz olduğunu fark edince yanına gidip:
-Nei'nin dediklerini umursama.Aslında iyi biri o!demeye kalmadan Rasuel ciddi bir şekilde:
-Sorun o değil zaten!
Teari şaşkınca:
-Nedir?
Rasuel:
-Sorun şu ki...demesiyle "ah!" deyip başını tutması bir oldu.başına hafif bi yumruk atan kişi ise:
-Tıpkı bir bebek gibisin!Biraz ciddileş,yoksa sana bakması için birini bulmamız gerekecek.
Rasuel ise sinirlenerek:
-Kendine bak kalp kıran!Yoksa fındık kıran mı demeliydim?!
Lyhran:
-Senin gibi bir sarı civciv olmaktan iyidir!
Rasuel iyice sinirlenerek:
-Görürsün sen! deyip kavga etmeye başladılar.Teari ise onlara ayırmaya çalışırken aslında birisi de onları gözetliyordu.
Simsiyah parlak bir yakuttan çıkan görüntüleri izleyen Woura hafif sinsi bir gülüş atarak:
-Demek sırrı bilen güvercin bu!Yakında altın kafesine kavuşacak...diyerek bakarken,daha önce görolmeyen birisi de aynı şekilde:
-Merak etmeyin!Onu hemen buraya getireceğim.
Woura ise:
-Acele etme!Doğru zaman geldiğinde halledeceğiz.diyerek elini çenesine koyarak yaslandı.İkisi de görüntüdeki Teari'ye bakıyor Teari ise hiçbir şeyden habersiz neşeyle gülümsüyordu.
Bi zaman sonra Lyhran,Teari ve Rasuel eve doğru yol alırken,güneş batmaya başlamış havada hafif bir kızıllık yapmıştı.Yolda giderken Teari Lyhran'a:
-Özür dilerim...
Lyhran:
-Neden özür diliyorsun?
Teari üzgün bir şekilde:
-Bilmeden,seni dinlemeden bağırdım ve...
Lyhran:
-ve?
Teari daha üzgün bi ifadeyle:
-Tokat attım.
Lyhran ise gayet sakin ve ciddi bir şekilde:
-Özür dilemen gerekmiyor.haketmiştim...diyerek Rasuel'in yanına gitti.
Teari ise şaşkınca bakıyordu ama bir yandan da özürün yetmediğini düşünüyordu.Birden aklına çok güzel bir fikir gelince hızlıca Lyhran ve Rasuel'in önüne geçerek:
-Yarın pikniğe gitmek ister misiniz?
Tabi ikiside şaşkın:
-Piknik mi?
Teari gülümseyerek:
-Evet.
İkisi hala şaşkın bakarak:
-"Piknik" mi?
Teari böyle dediklerinde anlamış bir şekilde:
-Yarın öğrenirsiniz.Herşeyi ben hallederim!diyerek içten gülümserken Lyhran ve Rasuel de hala birşey anlamamalarına rağmen gülümsemişti.rasuel,lyhran'ın da gülümsediğini görünce şaşırmıştı."Acaba sebebi Teari mi?"diye düşünürken Teari telaşla:
-Olamaz.
Tabi ikisi birden:
-Ne oldu?
Teari hala telaşla:
-Yarın için bir sürü şey hazırlamam gerek!Hemen eve gitmeliyim!diyerek koşmaya başladı.
Rasuel ve Lyhran ise suratlarındaki hafif şaşkınlık ifadesi ile Teari'nin peşinden bakıyorlardı.Birden Rasuel:
-Hey Lyhran!Yarışalım mı?Tıpkı çocukken yaptığımız gibi.
Lyhran ise hafif alaycı bir tavırla gülümseyerek:
-Kaybetmek istiyorsan sen bilirsin!diyerek koşmaya başladılar.Yepyeni bir gün ve macera için...
Bölüm 20 Son
Bölüm 21 "Gizli Bahçe"
Rasuel ve Lyhran yataklarında mışıl mışıl uyurken kapının zili çalmaya başlayınca uyandırılan Rasuel,korkunç bir sinirle kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı.O merdivenlerden inerken odasının kapısından kafasını dışarı uzatmış Lyhran ise:
-Kapıdaki kimse ona acıyorum...diyerek hafif gülümsemişti.
Rasuel gözlerini bile tam açamamış bir şekilde kapıyı açtığında sinirle:
-Beni uyandıracak cesarete sahip aptal kim?!dediğinde kapıda gülümseyen Teari'yi görünce 1-2 dk geçmeden kendine gelip kapıyı suratına kapadı.İçinden ise:
-Umarım rüyadır...deyip tekrar açtığında bu sefer Teari'nin şaşkın suratını görünce:
-Özür dilerim,gerçekten!gerçekten çok üzgünüm!
teari ise gülümseterek:
-Sorun değil.Aslında ben erken geldim.Uyandırdığım için üzgünüm.
Rasuel ise şaşkın:
-Yo-yok.Özür dilenecek birşey yapmadın.Gerçekten ben üzgünüm!dedikten sonra Teari'ye dikkatli bakınca, giydiği kıyafetle çok güzel ve tatlı olduğunu farketmişti.Tabi fark etmesiyle kızarması bir oldu.
Teari gülümseyerek:
-Asıl üzgün olan benim.Neyse o zaman.Sen yatmana devam et.Uykunuzu alınca gideriz.
O sırada merdivenlerden aşağı inen Lyhran ise:
-Seni uyandıran şanslı kişi kim?deyince rasuel'in kenara çekilip Teari'yi göstermesiyle Lyhran'ın baka kalması bir oldu.Ama Teari'nin güzelliğini göronce fark etmese de hafif kızamıştı.
O sırada Teari nedense Lyhran'ın yüzüne bakamaz bir halde Rasuel'e:
-Şey,ben gidiyorum...deyip tam gidecekken Rasuel merakla:
-Birşey mi oldu?Neden bakmıyorsun?deyip Teari'nin:
-Aslında...diyerek Lyhran'ı göstermesi Rasuel'in sinirle:
-Hey Lyhran!!Ne yapıyorsun sen!!!?
Lyhran şaşkın bir şekilde:
-Ne gibi?
Rasuel ciddi bir şekilde:
-Gömleğinin önü tamamen açık!İlikle döğmelerini!deyince Lyhran arkasını dönerek:
-Ne var bunda anlamadım?Daha önce hiç muhteşem bi vücut görmediniz mi?
Rasuel sinirlenerek:
-Şansını zorlama!
Daha sonra Teari'ye dönerek:
-Teari,sen biraz bahçede otur.Biz birazdan geliyoruz.dedikten sonra Teari de "tamam" diyerek gitti.
Rasuel ve Lyhran birkaç dakika sonra hazır bir şekilde aşağı indiklerinde Teari şaşkınlıkla bakmıştı.Çünkü ikisi de farklı tarzlarda giylnmiş ve çok yakışıklı olmuşlardı.Rasuel beyaz gömlek ve hoş beyaz bi pantolon giymişken,Lyhran ise siyah sade hoş kısa kollu bi tişört ve bol cepli ve bol paça bi pantolon giymişti.taktıkları özel kolyeleri bile ayrı bir hava vermişti.
Rasuel teari'nin yanına gelerek:
-sence nasıl olduk?
Teari gülümseyerek:
-Harika.dedikten sonra biraz duraksayıp derin düşüncelere daldı.Lyhran fark edince:
-Fazla derinlere dalma!Kurtarması zor olur!
Teari bunu duyunca:
-Ondan değil...Sadece sağ salim oraya gidebilir miyim diye merak ediyorum...
İkisi de şaşkınlıkla:
-Neden?
Teari hafif korkulu bir suratla:
-Sizi gören kızlar üstünüze atlayınca arada kalıp ezilmemek için.
Rasuel etkileyici bir biçimde bakarak:
-Eğer istersen kısa yoldan gidebiliriz.
Teari şaşkınca:
-kısa yol mu?
Lyhran atılarak:
-Sizin dilde ışınlanma deniyor.Biz genellikle "Ribiteria" deriz.
Tearl'nin şaşkınlığı sürerken merakla:
-Peki siz hiç denediniz mi?
Rasuel ve Lyhran birbirine bakıp gülümseyerek:
-Elbette.
Teari hala tedirgindi ama gülümseyerek "peki" deyip piknik sepetini aldığı gibi:
-Hadi gidelim.
Rasuel:
-İkimizin arasına geç.Böyle kendini daha rahat hissedersin.
Teari de Rasuel ve Lyhran'ın arasına geçtiği gibi:
-Yolu bilmeden bizi oraya nasıl götüreceksiniz?
Rasuel:
-sen biliyorsun ya!O yeter...diyerek Rasuel ve Lyhran sözleri söylemeye başladılar:
-Heiren miura Aeon ame ribiteria!(Aeon'u aydınlatan sonsuz ışık kudretli kapıyı aç!)dediklerinde birden etraflarında kutsal bir halka oluştu.Etrafa ışıklar saçmasına rağmen,havanın aydınlık olmasından dolayı farkedilmemişti.hafif bir rüzgar çıktıktan sonra ise yayılan büyük ışıkla birlikte yok oldular.
Ormanlık bir alanda ise bir zaman sonra beliren kutsal halkanın ortasında üç kişi belirmişti.Işık kaybolmaya başlayınca daha net bi şekilde beliren Lyhran,Rasuel ve Teari de şaşkın bir şekilde etraflarına bakınmaya başladılar.
Rasuel:
-Teari acaba burası olduğuna emin misin?
Teari ise dikkatlice etrafına bakınırken bir ağacın dalındaki kurdelayı görünce sevinçle:
-Evet!Burası doğru yer!
Lyhran ise hafif umursamaz bir edayla:
-Doğru yol olduğunu nerden biliyorsun?Heryer birbirine benziyor.
Teari gülümseyerek:
-Burayı ailemle birlikte bulmuştuk.Ben de unutmamak için kurdelamı ağaca bağlamıştım.Hala burda olması harika!dedikten sonra ikiside şaşkınlıkla baka kaldı.
Rasuel:
-Şey,o zaman piknik denen şeyi burda mı yapacağız?
Lyhran atılarak:
-Kısaca "sürpriz bu muydu?" demek istiyor.
Rasuel sinirlenerek:
-Hiç de bile!Sen sanki farklısın!?deyince Lyhran kala kaldı.Daha sonra arkasını dönüp:
-Herneyse.Merak ettiğim falan da yok.dedikten sonra tekrar arkasını döndüğünde Teari'nin gülümseyen yüzünü görünce:
-Ama madem buraya kadar geldik....demeye kalmadan teari aynı ifadeyle:
-Sürpriz bu değildi.Bu kurdela yönü gösteriyor.Hadi gidelim...diyerek Rasuel'in ve Lyhran'ın elinden tuttuğu gibi koşmaya başladı.İkisi de şaşkınlıkla bakıyor,Teari ile koşmaya devam ediyorlardı.Teari birden uzun otların kapattığı bir yolun ağzında duraksayıp:
-Şimdi gözlerinizi kapayın.
İkiside şaşkınlıkla:
-Gözlerimizi mi?
Teari:
-Birine sürpriz yapılacağı zaman gözleri kapatılır.
Rasuel şaşkınca:
-Çok tuhaf gelenekleriniz var.
O sırada Teari de elindeki sepeti yere bırakıp elleriyle ikisinin gözlerini kapatarak:
-Bakmak yok,tamam mı?dediğinde gözleri kapalı olan Lyhran ve Rasuel ise kızarmıştı.Birlikte otların arasından geçtiklerinde Teari büyük bir mutlulukla:
-Hala burda!Bi an çok korktum...dediğinde Lyhran atılarak:
-Hala orda olan şeyi biz de görmeyi çok isterdik....deyince Teari:
-çok üzgünüm!ellerimi gözlerinizden çektiğimde,gözlerinizi ben 3 diyene kadar açmayın olur mu?
Rasuel:
-Sen merak etme.Gözlerimiz kapalı olacak.Değil mi Lyhran?
Lyhran ise içinden:
-Nedense tehdit ediliyormuş hissine kapılıyorum...diyordu.
Teari ise ellerini çekip sepeti eline alarak:
-Umarım seversiniz...1-2-3!dediğinde ikisi birden gözlerini açtığında gördükleri karşısında şok olmuşlardı.Ama bu şoklukları gördükleri şeyin güzelliğine hayran kalmalarındandı.Lyhran atılarak:
-Ama burası...demeye kalmadan Teari içtenlikle bakarak:
-Cennet gibi...diyordu.
Gerçekten de cennet gibi bir yerdi.Etrafını ağaçların sardığı,gebgeniş,hertürlü muhteşem çiçeğin kapladığı düz bir araziydi.Teari orayı gördüğünde çocukluğundaki gibi elinde sepetle neşe içinde çiçeklerin arasında dönüyor,yüzündeki içtenlik kat kat artıyordu.Rasuel ve Lyhran ise hayranlıkla ona bakıyordu.Teari onlara biraz uzak bir mesafeden el sallayarak:
-Hadi gelin birlikte hazırlayalım!
Rasuel gülen bir yüzle atılarak:
-Seve seve!diyerek koşmaya başladı.Lyhran ise gülümsemesini farkettirmeden peşinden yürüyordu.Teari'nin yanına geldiklerinde Rasuel:
-Ne yapmamızı istersin?
Teari gülümseyerek:
-Şu örtüyü yere serer misin?
Rasuel:
-elbette.
Lyhran umursamaz bir şekilde bakarak:
-Piknik denilen şey bu muydu?
Teari gülümseyerek:
-Evet.Ama sürpriz bu kadar değil.derken bir yandan da sepetten yemekleri ve tabakları çıkartıp örtünün üzerine güzelce diziyordu.Rasuel heyecanla atılarak:
-Başka bir sürpriz daha mı var?Burası zaten harikayken!
Teari:
-Orası da bırası kadar güzel.Hadi şimdi yemeğimizi yiyelim.Umarım beğenirsiniz.
Lyhran atılarak:
-Birinin bayılacağı kesin.diyerek Rasuel'e bakınca,Rasuel kızarmış:
-Bayılacağımı nerden çıkardın!?dedikten sonra birden duraksayıo Teari'ye doğru bakarak:
-Yo,sakın yanlış anlama!Eminim çok lezzetlidir!bayılacağıma eminim!deyince Lyhran'ı gülme tuttu.Rasuel ise yanyan bakarak:
-Bunu bilerek yaptın değil mi?!
Lyhran ise hala gülme krizinde:
-Ben...ben...phu-ha-ha ha...diye gülmeye devam edip,Rasuel de aynı şekil yanyan bakınca,Teari ister istemez gülmeye başladı.
Bu sefer diğer ikisi Teari'ye bakıyordu.Teari ise gülerek:
-Çok üzgünüm.Gerçekten...am bu çok komikti.deyip gülmeye devam edince Rasuel de gülmeye başladı.hatta ne kadar istemese de içten içe Lyhran bile gülmeye başlamıştı.
Biraz zaman sonra hepsi yemeklerini yedikten sonra Teari:
-Hadi,şimdi sizi o yere götürüyorum.
Rasuel hafif şaşkınlıkla:
-"O" dediğin yer nedir?
Teari gülümseyerek:
-Sürpriz.
Lyhran ise:
-Sürpriz kutusu gibisin!Sürprizlerin hiç bitmiyor!
Teari hafif üzgün:
-Sadece neşelenmenizi istemiştim...deyince Lyhran bi tuhaf olmuştu.daha sonra ise:
-hadi o yere gidelim...diyerek yürümeye başlayınca Teari:
-Lyhran!Yanlış taraftan gidiyorsun!Bu taraftan!
Tabi Lyhran tüm ciddiyetle geri dönerek:
-herneyse,gidelim.dedikten sonra ormanın içine tekrar girdiklerinde Teari:
-Beni takip edin!Oraya giden yol çok karmaşık!
Rasuel:
-Bu gittiğimiz yeri de mi ailenle bulmuştunuz?
Teari:
-Hayır.Burayı tek başıma buldum.
Lyhran alaycı bi tavırla:
-Pusula gibisin.Kaybolmana imkan yok!deyince Rasuel'in kötü bakış atması bir oldu.
Biraz zaman sonra bir yola girip sık ağaçlıkların arasından geçtikten sonra sislerin içinden geçerken Teari:
-Sakın başka yöne sapmayın!Dimdik gidin!
İkisi de:
-Tamam!dedikten sonra yavaş yavaş sisler kayboldukça etrafı çok hoş beyaz bir çiçek türüyle sarılı,çok güzel küçük bir göl görünmeye başlıyordu.Tamamen göründüğünde Rasuel:
-Çok hoş ama...demeye kalmadan Lyhran atılarak:
-Çok sıradan.Böyle birşeyi göstermek için mi getirdin?Bunun hiçbir özelliği yok!
Teari gülümseyerek:
-Aslında özelliği var.Bu gölü ilk gördüğümde çok hoşuma gitmişti.Sıradan bir göl gibi görünebilir ama değil!Eski bir efsaneye göre,bir adam gerçek sevdiği kişinin kim olduğunu anlamanın yollarını arıyormuş ama bir türlü bulamıyormuş.Birgün bir büyücü adamın derdini duyup yanına gelerek ona:
"Senin derdinin çaresi bende.Sana bir göl göstereceğim.Ona "kalbin aynası"denir.O göle baktığında sana gerçek aşkını gösterir."diyerek gözden kaybolmuş.Adam tarif ettiği göle gitmiş uzun uzun bakmış ama hiçbirşey görmüyormuş.Birgün yine göle gittiğinde yaşlı büyücüyü görmüş ve ona durumu anlatmış.Büyücü de ona acıyarak bakmış ve:
-Görmemenin nedeni çok açık!Sana orada gerçek aşkını göreceksin demiştim.Ama gerçek bir aşk için önce gerçek bir kalbinin olması gerekir!Ve maalesef sende de bu yok!
Bunun üzerine adam sonunda ne demek istediğini anlamış ve büyücüye:
-O zaman kalbi gerçek olan burayı bulsun...diyerek son dilekte bulunmuş...
Rasuel atılarak:
-Burası o göl mü?
Lyhran atılarak:
-Buranın o göl olduğunu nerden çıkardın?Yoksa...demeye kalmadan Teari üzüntülü olsa da gülümseyerek:
-Aslında bilmiyorum.Çünkü tıpkı ben de o adam gibi göle baktığımda hiçbirşey görmüyorum.
Rasuel hafif şok geçirmiş ve üzülmüş bir şekilde Teari'ye bakarak:
-Senin için deneyeceğim!
Teari şaşkınlıkla:
-Ne?!
Rasuel göle doğru bakarak:
-Gerçek bir kalbim var mı bilmiyorum!Ama sana inanıyorum!dediğinde gölde hafif bir kıpırtı oldu.Rasuel suyun yüzeyinde bir görüntü gömeye başlamıştı.hafif mor renkli,upuzun dalgalı saçları olan bir kız vardı.ama yüzünü göremiyordu.Rasuel şaşkınlıkla:
-Ben...birini gördüm!!
Teari hemen yanına gelerek:
-Gerçekten mi?!Bu senin kalbinin gerçek olduğunu gösterir!Bu da demekki...demeye kalmadan Lyhran sırıtarak:
-Rasuel'in gerçek aşkı! Deyince Rasuel kızarmıştı ama derin düşüncelerle içinden:
-Gördüğüm kız...Teari değildi...diye söyleniyordu.
Teari birden saate bakarak:
-Geç olmuş,hava kararmadan piknik yerine gitmeliyiz.
Rasuel ve Lyhran "tamam" diyerek tam gidiyorlardı ki Lyhran suda birşey görünce gölün başına gelip eğildiğinde,bembeyaz ışık gibi düz upuzun saçları olan,arkası dönük olduğu içln yüzü görünmeyen melek gibi bir kız görmüştü.Hayranlıkla ona bakarken birden omuzunda birinin elini hissedince arkasını dönüp baktığında Teari ona:
-Senin de güzel bir kalbin var.Umarım onu bulursun...diyerek gülümserken
Lyhran ise şaşkınlıkla bakıyordu.
Hep birlikte piknik yaptıkları yere gelip,sepeti topladıktan sonra yine aynı şekilde,bir nevi ışınlanarak eve dönmüşlerdi.Teari kendine evine giderken,Rasuel de Lyhran'ı dürtükleyip:
-Hey Lyhran!Teşekkür etmemiz gerek!Bunca sürprizden sonra...
Lyhran ise sakince:
-Haklısın...deyince Rasuel şaşkınlıkla kala kaldı.
Daha sonra Teari tam eve girecekken Lyhran ve Rasuel arkasından seslenerek:
-Teşekkür ederiz.dediklerinde Teari içtenlikle gülümseyerek:
-Önemli değil!deyip içeri girdi.
O gittikten sonra hem Rasuel'in hem de Lyhran'ın yüzünde bir durgunluk vardı.Çünkü ikisinin aklında gördükleri görüntüler kalmıştı...
Bölüm 21 Son
İyi okumalar...

::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::









nittin seeeeennn neler olıy bırdaaaaa (bu nasıl bi diiiiilll *_*)
o kızlar kimdi tearinin nasıl kalbi olmaz bu gölün hikmeti nekine acep aslında gerçek teari kim ki kral bile anımsıyo *.* gibi gibi ve gibi bissürü sorular beynimde dolanıy sunema bak söz verdin yarın (aslında artık bugün) 2 bölümü bekliyorum

o kızlar kimdi tearinin nasıl kalbi olmaz bu gölün hikmeti nekine acep aslında gerçek teari kim ki kral bile anımsıyo *.* gibi gibi ve gibi bissürü sorular beynimde dolanıy sunema bak söz verdin yarın (aslında artık bugün) 2 bölümü bekliyorum





By Hotaru_Usagi

I’ve been looking in the mirror for so long.
That I’ve come to believe my souls on the other side.
EVANESCENCE~~

Mesajı tekrar düzenleyip koydum.Çünkü önceki arabian olmuştu XD
Bölüm 22 "Kızıl Bela"
Okulda yine sıradan bir günde,Teari yine öğretmenler odasına girdiğinde Bayan Shibu (öğretmenin adı)'nun bir çocukla konuştuğunu gördü.Kıpkırmızı uzun katkat saçları ve önden perçemleri olan,yeşil gözlü,çok yakışıklı uzun boylu biriydi.Öğretmenler odasına giren Teari ise öğretmene:
-Bugünkü listeyi almaya geldim.dediğinde çocuk direkt gözünü Teari'ye dikmişti.Teari ise normal bir şekilde gülümsüyordu.O sırada öğretmen atılarak:
-Teari sınıf listesinde bir değişiklik oldu.İşte bu yeni olan deyip Teari'nin eline verdiğinde ,Teari yeni bir isim fark edince:
-Ama bu kişi bizim sınıfımızda değil?
Öğretmen gülümseyerek:
-Vairen Ouras mı? Merak etme,artık o da sizin sınıfta!deyince çocuk atılarak:
-Ben Vairen Ouras.Tanıştığımıza memnun oldum.diyerek gülümsedi.
Teari de gülümseyerek:
-Sınıfımıza hoş geldin.Benim sınıfa dönmem gerek,görüşmek üzere.diyerek tam liste ile gidiyordu ki geri dönüp:
-İstersen sınıftakilerle tanıştırabilirim.diyerek baktı.
Vairen de gülümseyerek:
-Çok isterim.diyerek Teari ile sınıfa gittiler.Sınıfın kapısına vardıklarında Teari:
-İlk önce içeri ben girsem iyi olur.
Vairen gülümseyerek:
-Elbette.
Teari sınıfa girdiğinde:
-Herkes sessiz olabilir mi?Size önemli bir duyurum var.
Sınıftakiler kısa bi süre sonra susunca,Teari tekrar:
-Bugün bir arkadaşımız daha aramıza katılıyor.Lütfen ona yardımcı olun.diyerek gülümsedikten sonra Vairen'e seslenerek:
-İçeri girebilir misin?dediğinde cool bir şekilde içeri gelen Vairen:
-Tanıştığımıza memnun oldum.Ben Vairen Ouras.Bundan sonra sizlerle okuyacağım.
Sınıftaki erkekler bir erkek daha geldiği için sinir olurken(özellikle yakışıklı),kızlar birkez daha sevinmişlerdi.Teari Vairen'e dönerek:
-Acaba seni nereye oturtsam?diye düşünürken Vairen atılarak:
-Acaba dersten sonra boş zamanın var mı?
Teari şaşkınlıkla:
-Ne için?
Vairen gülümseyerek:
-Buraya yeni taşındık ve pek fazla bilgim yok.Ayrıca okul hakkında sormak istediklerim vardı.
Teari gülümseyerek:
-Elbette.Yardımcı olmayı çok isterim.derken o sırada sıralarında oturan Rasuel ve Lyhran ise sinir krizine girmişti.Tabi bunu en çok Rasuel gösteriyordu.
Rasuel:
-Ne biçim sınıf burası?!Neden gelen her yeni öğrenci erkek ve yakışıklı olmak zorunda!
Lyhran ciddi görünen alaycı tavrıyla:
-Sen nesin merak ediyorum?
Rasuel sinirle:
-Biz farklıyız!Hem o çocukta tuhaf birşey var.İsmi bile farklı.Buralı olmadığı her halinden belli.
Lyhran ise:
-Abartıyorsun.Ne olabilir ki?
O sırada da Teari,Vairen'e yer bulup otutturmuş,oturttuğu gibi kızlar başına toplanmıştı.Teari de Lyhran ve Rasuel'in yanına gelerek:
-Biliyor musunuz?Vairen de sizin gibi bir nevi.
İkisi şaşkınlıkla:
-Ne?!
Teari:
- Başka bir yerden taşınıp gelmişler.Burası hakkında pek birşey bilmiyor.
Lyhran atılarak:
- Sen bu kadarını nerden biliyorsun?
Rasuel katılır bir biçimde kafasını sallayınca Teari gülümseyerek:
-Bana dersten sonra boş vaktim olup olmadığını sordu.Burası hakkında birşey bilmediğini söyledi.
Lyhran ve Rasuel:
-Eeee?!
Teari:
-Ben de elbette dedim.Yardım isteyen birini geri çeviremezdim.
Tabi Teari böyle diyince Lyhran ve Rasuel birlikte Teari'ye arkalarını dönerek fısır fısır:
Lyhran:
-Bu yoldan geçen hırsıza bile yardım eder.
Rasuel:
-Bırak hırsız olsa iyi,ya katile denk gelse?
Lyhran:
-bu kadar saf olunmaz ki!
Rasuel:
-Fazla abartma istersen?!
Lyhran:
-Ne abartıcam!Acı gerçek!
Rasuel:
-Bence şansın sınırlarını aşıyor!
Lyhran:
-Benimki sınırsız paket.Mümkünatı yok bitmesine!
Rasuel:
-Ne paketi? Saçmalıyorsun yine!
Lyhran:
-Kendin bu dalda oscar almış biri olarak bana "saçmalıyorsun" mu diyor?
Rasuel tam cevap verecekken Teari merakla:
-Ne konuşuyorsunuz?
Rasuel,Lyhran'a siniriyle arkasına dönüp:
-Hiç birşey!deyince Teari üzgün bir ifade ile:
-Üzgünüm.Bir daha sormam.
Tabi Rasuel Teari'yi öyle görünce panik yaparak:
-Çok üzgünüm.Aslında Lyhran'a kızdığımdan.Sana kızgın değilim.Olmamın imkanı yok zaten!dediğinde Teari şaşkınca:
-İmkanı yok mu?
Bunu duyunca Rasuel kızarmış bir şekilde:
-Şey,um...demeye kalmadan Lyhran atılarak:
-Kendisi yumuşak kalpli olduğu için kimseye kızamaz.Tabi ben hariç!
Teari gülümseyerek:
-sana,seni sevdiği için kızıyordur.
Tabi Lyhran hemen:
-Ona ne şüphe!dedikten sonra öğretmen sınıfa girmiş,ders başlamıştı.Ve aslında onlar orda konuşurken,birisi onları gözetliyordu.En çokta Teari'yi...
Ders bittikten sonra Vairen,Teari'nin yanına gelerek:
-Merhaba.Şu an boş musun?
Teari:
-Evet.Ne istiyorsan sorabilirsin.
Vairen gülümseyerek:
-Merak ediyorum.Şu ikisi (Rasuel ve Lyhran) ile akraba mısın?
Teari gülümseyerek:
-Hayır,komşularım.İstersen seni tanıştırabilirim.
Vairen
-Gerçekten gerek yok.Sadece merak ettim.Çok yakınsınız.
Teari içtenlikle:
-Belli etmeseler de ikisinin de büyük bir kalbi var.Sanki ailemden biri gibiler.Tanırsan sen de seversin.
Vairen'in ise yüzünde bi gülümseme belirmesine rağmen sanki içten içe nefret doluydu.Biraz zaman sonra:
-Sen nerde oturuyorsun?Belki komşuyuzdur.
Teari:
-Ben churi sokağında oturuyorum.Ya sen?
Vairen:
-Ben Naki sokağındayım.yine de aramızda pek fazla uzaklık yok.Ziyarete gelebilirsin.
Teari:
-Teşekkür ederim.Bilmek istediğin okul içi ve dışı yerler olursa sorabilirsin.Başka konularda da yardımcı olabilirim.deyince Vairen sinsice içinden:
-Ondan eminim...diye söylenirken Teari gülümseyerek:
-Bu arada arkadaşın olduğumu bilmeni isterim.Her zaman...dediğinde Vairen hafif şaşkın baktı.
Diğer tarafta ise Lyhran -Rasuel krizi devam ediyorken Mirina yanlarına gelerek:
-Biliyor musunuz?Bazen Teari'nin dünya dışı bir varlık olduğunu düşünüyorum.
Lyhran ve Rasuel şaşkınlıkla:
-Ne!?
Mirina:
-O çok farklı.Hem içten,hem de dıştan.Bazen onun melek olduğunu düşünüyorum.Bazen de ne zaman bi yere gitsek erkekleri etrafına çeken bir mıknatıs!
Rasuel:
-Mıknatıs mı?
Mirina pes etmiş bir surat ifadesi takınarak:
-Daha ilk okul 1.sınıftayken bile sınıftaki tüm oğlanlar Teari'nin peşine takılırdı.O yaşta bile "Seni seviyorum" derlerdi.Ama o sadece arkadaş ve kardeş olarak gördüğünü söylerdi.Tabi bu orta okul ve lisede de devam etti.Burdaki tüm erkekler Teari'nin huyunu bildikleri için onu hem sever,hem de hayranıymış gibi korurlar.Ama siz geldiğinizden beri onda bi farklılık var.
Tabi bunu dinleyen Rasuel ve Lyharan ise Teari'ye doğru dalgın bir şekilde bakıyorlardı.
Birden Mirina sırıtarak:
-Ama yanlış anlamayın!
Rasuel ve Lyhran:
-Yanlış anlamak mı?
Mirina:
-O sizi kardeşi gibi görüyor,demek istiyorum.demesiyle ikisinin de şoka girmesi bir oldu.
Bu sefer Mirina korkunç bir öfkeyle bakarak:
-O yüzden daha fazla uğraşın!Ve şu kızı insan haline getirin!diyerek bağırmaya başlayınca Rasuel ve Lyhran kedi gibi olmuştu.
Okul çıkışı Lyhran ve Rasuel kapıda Teari'yi beklerken ,Teari ise Vairen'le konuşa konuşa geliyordu.
Rasuel Teari'ye seslendiğinde Teari Rasuel'e doğru bakıp:
-Geliyorum!dedikten sonra Vairen'e dönerek:
-Yarın görüşürüz.Seni tanımak güzeldi.diyerek Lyhran ve Rasuel'in yanına koşarken Vairen ise içinden ciddi düşüncelerle:
-Beni tanımamış olmayı dileyeceksin!deyi p peşinden baktı.
Rasuel,Lyhran ve Teari ise yolda yürürken:
Lyhran:
-Duyumlara göre doğuştan bi mıknatıs özelliğin varmış.
Rasuel bunu duyunca hafif kızarmış:
-Saçmalamaya başladın yine!
Teari ise şaşkın:
-Mıknatıs mı?
Rasuel ise sırıtarak:
-Yo-yok birşey.
Lyhran ise ciddi:
-Arkadaşın söyledi.Çocukluktan yada doğuştan gelme erkek mıknatıslığı varmış.deyince Rasuel küplere binmişti.
Ama Teari gülümseyerek:
-Ama sizi çekmedim.Bu doğru olsaydı anlardınız değil mi?
Tabi ikisi de kala kalmış,bir iki dakika sonra Teari hafif psikopata bağlamış birşekilde önden giderken içinden ise:
-Mirina!Neden herşeyi söylemek zorundasın ki!Ya yanlış anlarlarsa....diye diye içinden sinirini boşaltıyordu.
Eve geldiklerinde Rasuel önden kapıyı açmak için gittiğinde,Teari de tam kendi bahçe kapısından içeri girecekken Lyhran ciddi ve hafif üzüntülü bir şekilde:
-Bizi kardeşin yada arkadaşın olarak mı görüyorsun?dediğinde tam kapıyı açmakta olan Teari şaşkınca kala kaldı.Lyhran ise hafif baktıktan sonra kendi evine gitti.teari de kapıda biraz durduktan sonra kendi evine girip,koltukta oturarak derin düşüncelere daldı.lyhran'ın öyle demesi tuhafına gitmişti.Ama yarın olacaklar daha da tuhaf olacaktı.
Ertesi sabah yine okula gittiklerinde Lyhran ve Teari'nin arasında bi sessizlik vardı.Rasuel şaşkınca onlara bakıyordu.Her zaman atışanların şimdi gıkları çıkmıyordu.Teari sırasında otururken Kiaru yanına gelerek:
-Teari bugün tuhaf görünüyorsun.Birşey mi oldu?
Teari ise üzgün:
-Bazen böyle doğacağıma hiç doğmasaydım diyorum.
Kiaru böyle demesi üzerine ciddiyetle:
-Bence yaşamanın bir nedeni var.Sorununu yada yaşadıklarını bilmiyoru.Ama paylaşmak isterim.diyerek gülümsedi.
Teari tam ona cevap vericekken arkadan biri:
-Biz onun yanındayız zaten!Senin burda olman hata!
Kiaru arkasını dönüp baktığında Rasuel'i görünce alaycı bir tavırla:
-Belli oluyor!Siz geldiğinizden beri çok farklı!Kim bilir ne yaptınız?diye düşünmeye başladı.
Kiaru'nun olabilecekler listesi;
1.Olasılık:
Teari'yle aynı yerde oturdukları için her fırsatta...(hayalen)
Rasuel korkutucu bakışlarla sırıtarak:
-Teari,hadi gel seninle bi oyun oynayalım.
Teari ise korkmuş birşekilde:
-Ben...ben istemiyorum...gerçekten...
Ya da 2.Olasılık:
Hayalen:
Rasuel her akşam Teari'yi bodruma kitleyip işkence ederek:
Rasuel:
-Sonsuza kadar tutsağımsın!Burdan kaçış yok!
Elleri ve kolları zincirlenmiş olan Teari ise:
-Yapma!Nolur bırak beni!diye hayal kurmaya devam ederken Rasuel domatese dönmüş olsa da psikopata bağlamış korkunç bir sinir ifadesi ile:
-NE BİÇİM HAYALLER KURUYORSUN!?SENİ APTAL!!
Kiaru ise:
-Asıl sen kendine bak!Sarı civciv!
Rasuel:
-Civciv mi?!Sen kendine bak havuç kırması!!diyerek kavga etmeye başladılar.O sırada Mirina ve Vairen de yanlarına geldiğinde Mirina:
-Bunlar yine ne için kavga ediyor?
Teari ise şaşkın ve gülmeye çalışarak:
-Hiç sorma!Ben bile bilmiyorum.
Vairen gülerek:
-Çok komikler.Böylesini hiç görmedim.diyerek kahkaha atmaya başladı.Bu sefer Kiaru ve Rasuel onun güldüğünü görünce sinirle aynı ağızdan:
-Neye gülüyorsun sen!?
Tabi Vairen:
-Çok komiksiniz,gerçekten.Şu halinize bakın.
Lyhran atılarak:
-Haklı.İlk kez katılıyorum.diyerek baktı.
Teari ise gülümseyerek:
-Çocukça ama tatlı.Onlara yakışıyor.
Tabi Kiaru ve Rasuel kızarmış:
-Gerçekten mi?
Lyhran alaycı bir tavırla:
-Bir bebek olmak istiyorsanız olun!Ama siz büyüyene kadar Kızıl bela'nın biri kızı götürecek.dediğinde beraber konuşa konuşa giden Vairen ve Teari'yi gösterince elleri birbirlerinin yakasından olan Rasuel ve Kiaru hafif sinirli ve kıskançlık krizine girmiş bir şekilde ellerini ekerek peşlerinden baktılar.
Ama o sırada Rasuel daha önce fark etmediği birşeyi fark etti.O da Lyhran'ın sorumluluk duygusunun arttığı ve Teari'ye bakışının farklılaştığıydı.
Gerçekten de nedenini bilmese de Lyhran Teari'ye farklı bakıyordu.Hem de hiç istemeyeceği bir şekilde...
Bölüm 22 Son
Bölüm 22 "Kızıl Bela"
Okulda yine sıradan bir günde,Teari yine öğretmenler odasına girdiğinde Bayan Shibu (öğretmenin adı)'nun bir çocukla konuştuğunu gördü.Kıpkırmızı uzun katkat saçları ve önden perçemleri olan,yeşil gözlü,çok yakışıklı uzun boylu biriydi.Öğretmenler odasına giren Teari ise öğretmene:
-Bugünkü listeyi almaya geldim.dediğinde çocuk direkt gözünü Teari'ye dikmişti.Teari ise normal bir şekilde gülümsüyordu.O sırada öğretmen atılarak:
-Teari sınıf listesinde bir değişiklik oldu.İşte bu yeni olan deyip Teari'nin eline verdiğinde ,Teari yeni bir isim fark edince:
-Ama bu kişi bizim sınıfımızda değil?
Öğretmen gülümseyerek:
-Vairen Ouras mı? Merak etme,artık o da sizin sınıfta!deyince çocuk atılarak:
-Ben Vairen Ouras.Tanıştığımıza memnun oldum.diyerek gülümsedi.
Teari de gülümseyerek:
-Sınıfımıza hoş geldin.Benim sınıfa dönmem gerek,görüşmek üzere.diyerek tam liste ile gidiyordu ki geri dönüp:
-İstersen sınıftakilerle tanıştırabilirim.diyerek baktı.
Vairen de gülümseyerek:
-Çok isterim.diyerek Teari ile sınıfa gittiler.Sınıfın kapısına vardıklarında Teari:
-İlk önce içeri ben girsem iyi olur.
Vairen gülümseyerek:
-Elbette.
Teari sınıfa girdiğinde:
-Herkes sessiz olabilir mi?Size önemli bir duyurum var.
Sınıftakiler kısa bi süre sonra susunca,Teari tekrar:
-Bugün bir arkadaşımız daha aramıza katılıyor.Lütfen ona yardımcı olun.diyerek gülümsedikten sonra Vairen'e seslenerek:
-İçeri girebilir misin?dediğinde cool bir şekilde içeri gelen Vairen:
-Tanıştığımıza memnun oldum.Ben Vairen Ouras.Bundan sonra sizlerle okuyacağım.
Sınıftaki erkekler bir erkek daha geldiği için sinir olurken(özellikle yakışıklı),kızlar birkez daha sevinmişlerdi.Teari Vairen'e dönerek:
-Acaba seni nereye oturtsam?diye düşünürken Vairen atılarak:
-Acaba dersten sonra boş zamanın var mı?
Teari şaşkınlıkla:
-Ne için?
Vairen gülümseyerek:
-Buraya yeni taşındık ve pek fazla bilgim yok.Ayrıca okul hakkında sormak istediklerim vardı.
Teari gülümseyerek:
-Elbette.Yardımcı olmayı çok isterim.derken o sırada sıralarında oturan Rasuel ve Lyhran ise sinir krizine girmişti.Tabi bunu en çok Rasuel gösteriyordu.
Rasuel:
-Ne biçim sınıf burası?!Neden gelen her yeni öğrenci erkek ve yakışıklı olmak zorunda!
Lyhran ciddi görünen alaycı tavrıyla:
-Sen nesin merak ediyorum?
Rasuel sinirle:
-Biz farklıyız!Hem o çocukta tuhaf birşey var.İsmi bile farklı.Buralı olmadığı her halinden belli.
Lyhran ise:
-Abartıyorsun.Ne olabilir ki?
O sırada da Teari,Vairen'e yer bulup otutturmuş,oturttuğu gibi kızlar başına toplanmıştı.Teari de Lyhran ve Rasuel'in yanına gelerek:
-Biliyor musunuz?Vairen de sizin gibi bir nevi.
İkisi şaşkınlıkla:
-Ne?!
Teari:
- Başka bir yerden taşınıp gelmişler.Burası hakkında pek birşey bilmiyor.
Lyhran atılarak:
- Sen bu kadarını nerden biliyorsun?
Rasuel katılır bir biçimde kafasını sallayınca Teari gülümseyerek:
-Bana dersten sonra boş vaktim olup olmadığını sordu.Burası hakkında birşey bilmediğini söyledi.
Lyhran ve Rasuel:
-Eeee?!
Teari:
-Ben de elbette dedim.Yardım isteyen birini geri çeviremezdim.
Tabi Teari böyle diyince Lyhran ve Rasuel birlikte Teari'ye arkalarını dönerek fısır fısır:
Lyhran:
-Bu yoldan geçen hırsıza bile yardım eder.
Rasuel:
-Bırak hırsız olsa iyi,ya katile denk gelse?
Lyhran:
-bu kadar saf olunmaz ki!
Rasuel:
-Fazla abartma istersen?!
Lyhran:
-Ne abartıcam!Acı gerçek!
Rasuel:
-Bence şansın sınırlarını aşıyor!
Lyhran:
-Benimki sınırsız paket.Mümkünatı yok bitmesine!
Rasuel:
-Ne paketi? Saçmalıyorsun yine!
Lyhran:
-Kendin bu dalda oscar almış biri olarak bana "saçmalıyorsun" mu diyor?
Rasuel tam cevap verecekken Teari merakla:
-Ne konuşuyorsunuz?
Rasuel,Lyhran'a siniriyle arkasına dönüp:
-Hiç birşey!deyince Teari üzgün bir ifade ile:
-Üzgünüm.Bir daha sormam.
Tabi Rasuel Teari'yi öyle görünce panik yaparak:
-Çok üzgünüm.Aslında Lyhran'a kızdığımdan.Sana kızgın değilim.Olmamın imkanı yok zaten!dediğinde Teari şaşkınca:
-İmkanı yok mu?
Bunu duyunca Rasuel kızarmış bir şekilde:
-Şey,um...demeye kalmadan Lyhran atılarak:
-Kendisi yumuşak kalpli olduğu için kimseye kızamaz.Tabi ben hariç!
Teari gülümseyerek:
-sana,seni sevdiği için kızıyordur.
Tabi Lyhran hemen:
-Ona ne şüphe!dedikten sonra öğretmen sınıfa girmiş,ders başlamıştı.Ve aslında onlar orda konuşurken,birisi onları gözetliyordu.En çokta Teari'yi...
Ders bittikten sonra Vairen,Teari'nin yanına gelerek:
-Merhaba.Şu an boş musun?
Teari:
-Evet.Ne istiyorsan sorabilirsin.
Vairen gülümseyerek:
-Merak ediyorum.Şu ikisi (Rasuel ve Lyhran) ile akraba mısın?
Teari gülümseyerek:
-Hayır,komşularım.İstersen seni tanıştırabilirim.
Vairen
-Gerçekten gerek yok.Sadece merak ettim.Çok yakınsınız.
Teari içtenlikle:
-Belli etmeseler de ikisinin de büyük bir kalbi var.Sanki ailemden biri gibiler.Tanırsan sen de seversin.
Vairen'in ise yüzünde bi gülümseme belirmesine rağmen sanki içten içe nefret doluydu.Biraz zaman sonra:
-Sen nerde oturuyorsun?Belki komşuyuzdur.
Teari:
-Ben churi sokağında oturuyorum.Ya sen?
Vairen:
-Ben Naki sokağındayım.yine de aramızda pek fazla uzaklık yok.Ziyarete gelebilirsin.
Teari:
-Teşekkür ederim.Bilmek istediğin okul içi ve dışı yerler olursa sorabilirsin.Başka konularda da yardımcı olabilirim.deyince Vairen sinsice içinden:
-Ondan eminim...diye söylenirken Teari gülümseyerek:
-Bu arada arkadaşın olduğumu bilmeni isterim.Her zaman...dediğinde Vairen hafif şaşkın baktı.
Diğer tarafta ise Lyhran -Rasuel krizi devam ediyorken Mirina yanlarına gelerek:
-Biliyor musunuz?Bazen Teari'nin dünya dışı bir varlık olduğunu düşünüyorum.
Lyhran ve Rasuel şaşkınlıkla:
-Ne!?
Mirina:
-O çok farklı.Hem içten,hem de dıştan.Bazen onun melek olduğunu düşünüyorum.Bazen de ne zaman bi yere gitsek erkekleri etrafına çeken bir mıknatıs!
Rasuel:
-Mıknatıs mı?
Mirina pes etmiş bir surat ifadesi takınarak:
-Daha ilk okul 1.sınıftayken bile sınıftaki tüm oğlanlar Teari'nin peşine takılırdı.O yaşta bile "Seni seviyorum" derlerdi.Ama o sadece arkadaş ve kardeş olarak gördüğünü söylerdi.Tabi bu orta okul ve lisede de devam etti.Burdaki tüm erkekler Teari'nin huyunu bildikleri için onu hem sever,hem de hayranıymış gibi korurlar.Ama siz geldiğinizden beri onda bi farklılık var.
Tabi bunu dinleyen Rasuel ve Lyharan ise Teari'ye doğru dalgın bir şekilde bakıyorlardı.
Birden Mirina sırıtarak:
-Ama yanlış anlamayın!
Rasuel ve Lyhran:
-Yanlış anlamak mı?
Mirina:
-O sizi kardeşi gibi görüyor,demek istiyorum.demesiyle ikisinin de şoka girmesi bir oldu.
Bu sefer Mirina korkunç bir öfkeyle bakarak:
-O yüzden daha fazla uğraşın!Ve şu kızı insan haline getirin!diyerek bağırmaya başlayınca Rasuel ve Lyhran kedi gibi olmuştu.
Okul çıkışı Lyhran ve Rasuel kapıda Teari'yi beklerken ,Teari ise Vairen'le konuşa konuşa geliyordu.
Rasuel Teari'ye seslendiğinde Teari Rasuel'e doğru bakıp:
-Geliyorum!dedikten sonra Vairen'e dönerek:
-Yarın görüşürüz.Seni tanımak güzeldi.diyerek Lyhran ve Rasuel'in yanına koşarken Vairen ise içinden ciddi düşüncelerle:
-Beni tanımamış olmayı dileyeceksin!deyi p peşinden baktı.
Rasuel,Lyhran ve Teari ise yolda yürürken:
Lyhran:
-Duyumlara göre doğuştan bi mıknatıs özelliğin varmış.
Rasuel bunu duyunca hafif kızarmış:
-Saçmalamaya başladın yine!
Teari ise şaşkın:
-Mıknatıs mı?
Rasuel ise sırıtarak:
-Yo-yok birşey.
Lyhran ise ciddi:
-Arkadaşın söyledi.Çocukluktan yada doğuştan gelme erkek mıknatıslığı varmış.deyince Rasuel küplere binmişti.
Ama Teari gülümseyerek:
-Ama sizi çekmedim.Bu doğru olsaydı anlardınız değil mi?
Tabi ikisi de kala kalmış,bir iki dakika sonra Teari hafif psikopata bağlamış birşekilde önden giderken içinden ise:
-Mirina!Neden herşeyi söylemek zorundasın ki!Ya yanlış anlarlarsa....diye diye içinden sinirini boşaltıyordu.
Eve geldiklerinde Rasuel önden kapıyı açmak için gittiğinde,Teari de tam kendi bahçe kapısından içeri girecekken Lyhran ciddi ve hafif üzüntülü bir şekilde:
-Bizi kardeşin yada arkadaşın olarak mı görüyorsun?dediğinde tam kapıyı açmakta olan Teari şaşkınca kala kaldı.Lyhran ise hafif baktıktan sonra kendi evine gitti.teari de kapıda biraz durduktan sonra kendi evine girip,koltukta oturarak derin düşüncelere daldı.lyhran'ın öyle demesi tuhafına gitmişti.Ama yarın olacaklar daha da tuhaf olacaktı.
Ertesi sabah yine okula gittiklerinde Lyhran ve Teari'nin arasında bi sessizlik vardı.Rasuel şaşkınca onlara bakıyordu.Her zaman atışanların şimdi gıkları çıkmıyordu.Teari sırasında otururken Kiaru yanına gelerek:
-Teari bugün tuhaf görünüyorsun.Birşey mi oldu?
Teari ise üzgün:
-Bazen böyle doğacağıma hiç doğmasaydım diyorum.
Kiaru böyle demesi üzerine ciddiyetle:
-Bence yaşamanın bir nedeni var.Sorununu yada yaşadıklarını bilmiyoru.Ama paylaşmak isterim.diyerek gülümsedi.
Teari tam ona cevap vericekken arkadan biri:
-Biz onun yanındayız zaten!Senin burda olman hata!
Kiaru arkasını dönüp baktığında Rasuel'i görünce alaycı bir tavırla:
-Belli oluyor!Siz geldiğinizden beri çok farklı!Kim bilir ne yaptınız?diye düşünmeye başladı.
Kiaru'nun olabilecekler listesi;
1.Olasılık:
Teari'yle aynı yerde oturdukları için her fırsatta...(hayalen)
Rasuel korkutucu bakışlarla sırıtarak:
-Teari,hadi gel seninle bi oyun oynayalım.
Teari ise korkmuş birşekilde:
-Ben...ben istemiyorum...gerçekten...
Ya da 2.Olasılık:
Hayalen:
Rasuel her akşam Teari'yi bodruma kitleyip işkence ederek:
Rasuel:
-Sonsuza kadar tutsağımsın!Burdan kaçış yok!
Elleri ve kolları zincirlenmiş olan Teari ise:
-Yapma!Nolur bırak beni!diye hayal kurmaya devam ederken Rasuel domatese dönmüş olsa da psikopata bağlamış korkunç bir sinir ifadesi ile:
-NE BİÇİM HAYALLER KURUYORSUN!?SENİ APTAL!!
Kiaru ise:
-Asıl sen kendine bak!Sarı civciv!
Rasuel:
-Civciv mi?!Sen kendine bak havuç kırması!!diyerek kavga etmeye başladılar.O sırada Mirina ve Vairen de yanlarına geldiğinde Mirina:
-Bunlar yine ne için kavga ediyor?
Teari ise şaşkın ve gülmeye çalışarak:
-Hiç sorma!Ben bile bilmiyorum.
Vairen gülerek:
-Çok komikler.Böylesini hiç görmedim.diyerek kahkaha atmaya başladı.Bu sefer Kiaru ve Rasuel onun güldüğünü görünce sinirle aynı ağızdan:
-Neye gülüyorsun sen!?
Tabi Vairen:
-Çok komiksiniz,gerçekten.Şu halinize bakın.
Lyhran atılarak:
-Haklı.İlk kez katılıyorum.diyerek baktı.
Teari ise gülümseyerek:
-Çocukça ama tatlı.Onlara yakışıyor.
Tabi Kiaru ve Rasuel kızarmış:
-Gerçekten mi?
Lyhran alaycı bir tavırla:
-Bir bebek olmak istiyorsanız olun!Ama siz büyüyene kadar Kızıl bela'nın biri kızı götürecek.dediğinde beraber konuşa konuşa giden Vairen ve Teari'yi gösterince elleri birbirlerinin yakasından olan Rasuel ve Kiaru hafif sinirli ve kıskançlık krizine girmiş bir şekilde ellerini ekerek peşlerinden baktılar.
Ama o sırada Rasuel daha önce fark etmediği birşeyi fark etti.O da Lyhran'ın sorumluluk duygusunun arttığı ve Teari'ye bakışının farklılaştığıydı.
Gerçekten de nedenini bilmese de Lyhran Teari'ye farklı bakıyordu.Hem de hiç istemeyeceği bir şekilde...
Bölüm 22 Son
::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::









7. sayfa (Toplam 12 sayfa) [ 178 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |