Aman aman okuyucum da yorum yapmış

öncelikle okuduğun için çok teşekkür ederim,beğenmene de .ok sevindim

Tea deyince aklıma lipton geliyo benim de

şu Arien ve Vairen kardeş mi sorusuna cevabım,sonradan hayal kırıklığına uğramayın diye söylüyorum u.u onlar kardeş....değil

Yeni bölüm bu akşam burda olacaktır u.u Çünkü bu akşam koyamazsam bi daha yakın zamanda koymam zor olur

Sunema-san ben geldiiiiiim (: Yoğun haftalar sonucu pelti çıkmış bi şekilde boş boş telefona bakar vaziyetteydim. Sonra aklıma bizim Teari geldi. (sanırm bişi buldum nihahoo) açtım okudum kaçırıgım bölümleri (: Aman aman aman o Rosea ne kadar da zeki öyle.. Cin gibi mübarek. Hmen de anladı olayı.. Ah Teari de şu kolye olayını tam hatırlasa eyidi eyi.. Vairen de Rosea ya göz dikmiş anlaşılan. Oh oh oh herkesin bi sevdiği var. Gerçi bu gidişle Rasuel boşta kalacak ya içim de acışmıyor değil. Ona da bi kız karakter versek de o da mutlu olsa keşke.. Hak ediyor sonucunda tatlı çocuk hakkını yemeyelim.
Bi de ben bişi fark ettim...
TEARI HENA ya kızın ismi. Harflerin yeriyle oynadım biraz..
HEART AIEN kaldı doğru bişi mi dedim aceba yoksa kendi kendime mi coştum

Yeni bölümleri merakla bekliyorum. Okumuyorum sanma sakın.. Sadece yorum yapamıyorumm.. Şimdi Matematik çalışmaya dönmeliyim.. Çok çok öptüüüüm (:

hahayyyt iste ben geldim sahsen ve bizzat.. -hicbir etki altinda kalmadan diycem simdi de -

roseayi begendim acik gozluymus ve teariye oyle dusundugum gibi bi dusmanligi olmadigi icin de mutlu oldum acikcasi
fazla bi sey soyleyemiyorum acikcasi.sonunda kotuler bile caktilar aeon un kim oldugunu bizimkiler de esek deiller ya bi anlasalar artik
diyor ve kaciyorum ablacim. gecen gun okulda okudum ama yorum yazamadim sonra da firsatim olmadi pc nin basina bile gecemiyourm bazen o yuzden kusuruma bakma lutfen. ama sevildigini ve mutlaka okudugumu bil olur mu

acı ve tatlı bölüme en yakışan isim olmuş
arieni dövesim geldi kimdir kimin nesidir.. öhöm önceki konuşmalarımızdan edindiğim spolarlaaa gelecek spoları dört gözlen beklemekteyim :3
arieni dövmek istediğimi söylemişmiydim? bu karmaşık aşk dörtgeninde bir kaç kişiye daha gerek yok. gerçekten hee.

Sizleri çoookk özlemişim yaw
Ama sonunda yeni bölümle gelebildim
hoşgeldiniz hepiniz ve çok teşekkür ederim yorumlarınız içinn

Gelelim sırayla sorulara...heheh Haruka-chan nerden geldi aklına kız o xD Ben de bilmeden yapmışım,isabetli olmuş hani

Şu Rasuel'in yanlızlığını dert etmeyin o çoktan düşünüldü hoh hoh hoo

Rosea'yı sevmenize de ayrıca sevindim.Ve Vairen vuruldu mu ona ne

neyse,daha fazla bekletmeden sizi tekrar çok sevdiğimi ve benimle olduğunuzu bildiğimi söylemek istiyorum

İşleriniz olabilir,sonuçta okul zamanı.yanlış anlamıyorum yada herhangi kötü birşey düşünmüyorum.İçiniz rahat olsun...

Sonuçta ben koymaya devam edeceğim...Veee işte yeni bölümm...Umarım seversiniz...




Bölüm 12 "Saplanan Acı"


Sabahın ilk ışıkları,tüm gece boyunca uyuyamamış Lyhran'ın yüzüne vuruyordu.Dalgın bir şekilde tavana bakarken,birden odasının kapısı çalındı...

Dışardaki ses:
-Hey Lyhran!Hadi kalk,kahvaltı vakti!Birgün de erken kalkıp sen hazırlasan şaşarım zaten!deyip gittkten sonra Lyhran da hemen yataktan kalkıp aşağı indi.

O sırada Rasuel ise mutfakta önlük giymiş kahvaltılıkları masaya doğru götürürken Lyhran'ı erken kalkmış görünce koca bi şoka girdi.

Şaşkınlıkla:
-Hasta falan mısın?!Bu kadar erken kalktığına göre mutlaka çok tehlikeli olmalı!! dediğinde Lyhran yan yan bakarak:
-Sinirimi bozuyorsun!Birşeyim yok benim!deyip masaya oturdu.Daha sonra Rosea'nın ortalarda olmadığını fark edince umarsamaz bir tavırla:
-Hey!Şu başbelası nerde!?
Rasuel hafif şaşkın:
-Rosea mı?...Uyuyor.Dün birlikte koca bir okul aradık.Haliyle o da yorgun düştü...deyince,Lyhran dünü hatırlayıp yine dalgın bir şekilde düşünmeye başladı.
Rasuel de fark edince hafif ciddi bir tavırla:
-Tam Rosea da uyuyorken sana birşey soracağım!...Bu dalgınlığın yeni olan birşey değil!Sebebini tahmin ediyorum ama yine de sormak istiyorum...Neden bu kadar dalgınsın?
Lyhran bunu duyunca başta şaşırmıştı.Ama daha sonra umursamaz bir şekilde:
-Farkında değil misin?...Kim ve ne olduğu belli olmayan birini arıyoruz!Başka ne istiyorsun?
Rasuel ciddi bir şekilde bakarak:
-Birşeyin farkındayım ve inan bana,bu dediklerinin hiçbirine inanmadım...Bence senin dalgınlığın Teari ile ilgili...deyince Lyhran kala kaldı.
Tam bir söyleyecekti ki,bu sefer Rasuel atılarak:
-Hiç deneme bile!Ne diyeceğini biliyorum...Ama ağzından duymak daha dürüstçe olurdu.Beni korktuğun bi abi yada bi gardiyan olarak görmeni istemem!Arkadaşın veya dostun olmayı daha çok tercih ederim,bunu bil!dedikten sonra gülümseyip:
-Hadi kahvaltını yap!Soğuyunca birşeye benzemiyor!dediğinde Lyhran sırıtsa da içinden " Bunu ona nasıl yaparım!?"diyordu.
O sırada uyku sersemliğiyle yanlarına gelen Rosea bir eliyle de gözünü ovuşturarak:
-Sabah sabah bu ne gürültü!Güzellik uykumu bile alamadım!deyince Lyhran alaycı bir tavırla:
-Ne kadar uyusan da pek bir işe yarayacağını sanmam!dediğinde Rosea küplere binmiş bir şekilde:
-Neee!?Sen ne dedin!?Hemen buraya gel!deyip kovalamacaya başladılar.
Rasuel onları izlerken gülümsüyordu,ama içten içe o da aslında Lyhran'ın bunu söylemesini hiç istemiyordu...Çünkü Teari'ye olan aşkı neler yaptırırdı,aslında kendi de bilmiyordu...

Onlar orda dursun,Teari de aynı şekil dalgın ve sessizdi.Mirina da bunu fark ettiği için onu tuttuğu gibi alışveriş merkezine götürmüştü...
Beraber dolanırlarken Mirina,Teari'ye:
-Bugün bi tuhafsın!Birşey mi oldu?
Teari gülümseyerek:
-Seni endişelendirmek istemezdim...Gerçekten üzgünüm...Ama merak etme,iyiyim.
Mirina endişeli gözlerle bakarak:
-Daha öncede böyle diyordun,ama sonra ağrıların olmaya başladı...
Teari başını öne doğru çevirip hafif eğerek:
-Bazı şeyler...sanki söküp alınmış gibi hissediyorum...Sanki hatırlayamadığım şeyler kurtulmak için çırpınıyormuş gibi...
Mirina acıklı bir yüzle:
-Çok üzgünüm Teari!
Teari hafif şaşkın bakarak:
-Neden üzülüyorsun?Bu senin suçun değil!
Mirina depresyona girerek:
-Daha iyi bi arkadaş olsaydım,böyle hissetmezdin!deyince Teari içtenlikle gülümseyip bir yandan da yürüyerek,Mirina'ya:
-Sen olmasaydın kendimi çok yanlız hissederdim...Bu yüzden kızmak yerine mutlu ol!dediğinde Mirina gülümseyerek:
-Tamam...Madem mutlu olmamı istiyorsun,o zaman şuraya girip elbise deneyelim!Çok güzel elbiseleri var!demesi ile Teari gülümsemişti...

Bu sırada Lyhran ve Rasuel de dışarı çıkmak için hazırlanmış,gitmeden önce Rosea'ya tedbirlerde bulunuyorlardı...
Rasuel:
-Yabancılara kapıyı açma!Ocakta birşey pişireceğim deme bile!Uslu bir kız ol!Biz biraz araştırma yapacağız!deyince sabrı tükenen ve sinirden deliye dönmüş Rosea patlayarak:
-Bana bebek muamelesi yapıyım deme!Yoksa sonuçlarına katlanmam!dediğinde bile Rasuel yine başlayacakken,Lyhran kolundan tutup sürükleyerek:
-Hadi yürü!Yoksa susacağın yok senin!derken bile Rasuel hala birşeyler deme çabasındaydı...

Birkaç dakika sonra,yürürlerken Lyhran ciddi bir tavırla:
-Birşey bulabildiniz mi?
Rasuel de aynı şekil ciddiyetle:
-Hayır...Japonya büyük bir yer.Neredeyse yarısına ulaştık sayılır.Ama içimden bi ses buralarda olduğunu söylüyor...deyince Lyhran hafif şaşkınlıkla:
-Bunu sana düşündüren ne?
Rasuel dalgın bir şekilde:
-Evden uzak olmamız ve Aeon'un Kalbi'nin enerjisinin az olmasına rağmen gücümüzün bu kadar fazla olması,buralarda olma ihtimalini düşündürüyor...deyince Lyhran da hak verir gibi bakmıştı.
Biraz daha yürüdüklerinde ise büyük bir binanın önüne gelmişlerdi.İçeri girdiklerinde,Rasuel etrafına bakarak:
-Gerçekten büyükmüş.Ama bizim sarayın yanında kuş yuvası gibi kalır!deyince Lyhran yan yan bakarak:
-Kendini beğenmişlik yapıyor!...diyordu.
Belli bi zaman alışveriş merkezinde dolaştıktan sonra ise,Rasuel önünden geçtikleri bi dükkanın içine tesadüfen baktığında Mirina'yı görünce Lyhran'a:
-Hey Lyhran!Baksana bu Mirina!Sanırım şu kabinin içindekini bekliyor...dedikten sonra sırıtarak:
-Belki de Kiaru'dur...Hadi bi sürpriz yapalım!deyip Lyhran'ın onaylayan bakışlarıyla birlikte içeri girdiklerinde,Mirina şaşkınlıkla tam bişey diyecekti ki Lyhran "sus!" işareti yapıverdi.
İkisi kabinin sağ ve sol taraflarına geçmiş sessizce gülerken,birşeyler anlatmaya çalışan Mirina ise her seferinde susturuluyordu.
Sonunda kabinin perdesi yavaşça açıldığında tam ikisi içerdekinin üzerine atılacakken,giydiği elbise ile çok tatlı olan Teari ikisini fark edemeden Mirina'ya:
-Mirina!Benim giymem şart mı?dediğinde,Mirina'nın suratındaki ifadeyi görmesiyle,birden birşeyi fark edip yavaşça arkasını döndüğünde kendisine hayranlıkla ve yüzleri kızarmış şaşkınlıkla bakan Lyhran ve Rasuel'i görünce kala kaldı.
Rasuel ise hala aynı şekilde Lyhran'a:
-Az önce hayatımın en büyük hatasını yapmaktan kurtuldum! deyince Lyhran'da aynı şekilde içinden:
-Bana mı diyorsun?!...diyordu.
Ama Teari ikisinden daha şaşkın:
-Ne zamandır...oradasınız?derken Mirina da atılarak:
-Sen kabinden çıkmadan hemen önceden beri!demesiyle Teari'nin üzerindeki elbiseyi fark edip telaşla:
-Bununla görülmek istemezdim!diyerek tekrar kabine girmesi ve üzerini değiştirmeye koyulması bir olmuşken,diğerleri ise şaşkınca peşinden bakmışlardı.

Biraz zaman sonra hep beraber bir kafede oturmuş kahve içerlerken,o sırada da Rasuel,Teari ve Mirina'ya herşeyi anlatmıştı.Daha sonra özür dilediğinde ise Teari içten gülümseyerek:
-Beni Kiaru zannettiğiniz için özür dilemene gerek yok!dediğinde Rasuel bu gülüşü ne kadar özlediğini fark etmişti...Tıpkı Lyhran gibi...

Güneş batmaya başladığında ayrılma vakti de gelmişti.Her iki taraf da kendi yollarına giderken birden Teari duraksayarak Mirina'ya:
-Sen önden git!Benim yapmam gereken birşey var!deyip koşmaya başladığında Mirina ise peşinden seslenerek:
-Geç kalma!Yoksa içeri almazlar!deyince Teari el sallayıp koşmaya devam etti.

Bilinmedik bir şekilde Lyhran da Rasuel'e aynı şeyi söylemiş,koşarak geri dönerken Teari ile karşılaşmıştı.İkisi de birbirine şaşkınlıkla bakarken,Teari:
-Sana birşey sormak istiyorum...deyince Lyhran'ın yüzünde hafif bir şaşkınlık beliriverdi.
Teari tekrar,bu sefer yüzünde biraz kızarıklık ve çekingenlikle:
-Seninle...benim...aramda birşey...birşey oldu mu?demesiyle Lyhran öylece kala kalması bir oldu.Suratındaki şaşkınlık ifadesine rağmen kalbi hızla atmaya başlamıştı.
Teari ise başını hafif öne eğerek:
-Beni yanlış anlama...sadece...demeye kalmadan Lyhran hiç istemese de kendini zorlayıp,ciddiyetle:
-Hayır...Aramızda hiçbirşey olmadı!Olamazdı da zaten...Biz birbirimizden nefret ederdik!deyince Teari ne olduğuna uğradı.
Sanki göğsünün üstüne birşey kanatırcasına saplanıyordu...Ama Teari,kendini toparlayıp gülümseyerek:
-Ben de öyle düşünmüştüm...Sadece merak ettim...Neyse,görüşmek üzere!diyerek koşarak ordan gitti.Lyhran ise o giderken "Dur!" demek için kendini zor tutuyor ve yumruğunu tüm gücüyle sıkıyordu.

Aslında her hali yüzündeki acı ifadeden belli oluyordu...Ve bilmese de onu takip etmiş ve herşeyi duymuş Rasuel için olanlar,yüreğini ferahlatan bir pınar olmuştu...

Bölüm 12 Son

Süpeeeeeeeeeeeeeeerrrrrr!! Devami ne zamaaannnn!!!!!!!?

Ahaha yazık Rasuelcim ne kadar rahatlamıştır suan
Bölümler harika geliyor yakında ekşın da görmek istiyoruz Artık bulsunlar biz de heyecanla okusak ^^ Şimdi de heyecanlı ama neyse batırdım sözü
Kısacası yeni bölüm istiyorum

tek kelimeyle ''wwooooooowww!!!''

Aman aman Sunema! Sen neler döktürmüşsün böyle! O kadar uzun bir süredir doğru düzgün girmiyorum ki foruma... Dürüst olmak gerekirse bölümlerin birikmesini beklemiştim Öhöm.. İşte dünden beri okuyorum salyası akan fino köpeğine döndüm monitör karşısında.

Hmm.. Bunları bir kenara bırakırsak; yazık ya Lyhran'a çok üzüldüm. Sevdiği kız ellerinin arasından kayıp gidiyor resmen...
Rasuel'den en başından beri pek hoşlanmazdım ama şimdilerde biraz daha sinir olmaya başladım.
Her neyse, Rosea'ya bir şey mi olacak? Yani onu bekleyen bir tehlike sezmiş gibiyim.
Arien, Teari'nin nesi oluyor tam çözemedim. Büyük ihtimalle Lyhran'dan haberi olmayan zavallı aptal bir aşık. Ama böyle hikayelerde zavallı aptal aşıklar genelde gerçekten aptal ve güç düşkünü olurlar, yanılıyor muyum?
Gelecek bölümlerde ne olur merak ediyorum. Hem de çok merak ediyorum. Teori ortaya atmak istemiyorum, benimkiler fazla çılgınca oluyor. Ama bir iki tane de söylemeden edemeyeceğim.
İlki;
Teari işareti belirdiğinde her şeyi hatırlayacak ama bir şeyler ters gidip Teari'nin işaretine bakan kişi Rosea değil Lyhran olacak. Böylece ikisinin kaderi mühürlenecek?
İkincisi;
Teari'yi Aeon'a götürecekler. Ama Rasuel ve Lyhran'a söylenmeye bir kaç şey olacak ve bence bunu öğrendiklerinde Teari ölmek üzere olacak. Hatta bence Teari, Lyhran'ın kollarında ölecek...?

Onun dışında birkaç yerde dikkatimi özellikle çeken şeyler var bunları spoiler'a koymak istiyorum.

Spoiler:

-Hayır...Aramızda hiçbirşey olmadı!Olamazdı da zaten...Biz birbirimizden nefret ederdik!deyince Teari ne olduğuna uğradı.
Bunu pek çok yerde kullanmışsın da bir tuhaflık var bence bunda... Mesela bunun yerine "Teari neye uğradığına şaşırdı" diyebilirsin, daha düzgün olur gibi geldi bana...
Bir de;
-Şey daima ayrı yazılır.
Bütün "şey"leri bitişik yazmışsın da ona takıldım. Onun dışında her şey mükemmel.

Olaaaaaaaaaaaaaamaaazzzzz aptal aptall kesek söyleseydi yaaaaaaaaa offf umarim teari herseyi hatirlarrrr yani lyhrani fln offf herzamanki gibi süper olmus eline saglik sunema chaaaaaan. devam devam devam.

anaam bolume bak!

su aralar eksinsizlikten iligim kmigim kurudu depresonlardayim (tabii depresyonda olmamin nedeni ozenti genclik bi manyakla olan gereksiz gorusmem ya da bugun batirdigim matematik yazilisi degil caaniiim)

neyse yani sonunda su kizin kim oldugunu bi anlasalar artik bi de mumkunse bolumler daha uzun olsa cook mutlu olacagim nee-san. tadi damagima yapisiyo valla bolum boyle hemen bitince yarim kalmis gibi hissediyorum.
sormayin durum o derece vahim *psipsikopatim*

aaa aklima geldi de... bizim yarin okulda deneme sinavimiz vardi ahanda bi daha depresyonlardayim su an TwT Q_Q

nyse nee-san beklemedeyim (=

Amanin boowhh XD
Yorumlara bak,nasıl cevap yazacam ben şimdi
Çok Çok Mutlu Oldum Saçmalıyorum,üzgünüm T-T Ve ayrıca cepten yazıyor olmam cabası...

Öhm neyse ben yorumlara döneyim Beğenmenize acayip sevindim,ama şimdiden heyecan yapmayın ilerde bayılırsanız karışmam XD Hatta ilerki bölümlerle ilgili spo amaçlı bi kısa video yapıcam inş

Yorumlarınızı en ince ayrıntısına kadar okuyorum,merak etmeyin.Ve çekinmeden söyleyin hatalarımı ki ben de düzeltiyim ^.^

Spoiler:

Ne demişler...hatasız kul olmaz!Hatamla sev beni~
arabesk'e bağladım iyi mi

Tamam bu son eski yeni tüm okuyanlarımı gördüğüm için mutlu mutlu mutluyum...Sizi çooooooook seviyorum ve Aeon'un kutsal ışığı sizinle olsun diyerekten...XD
yeni bölümü veriyorum.Ve söz bi dahaki sefere yılbaşı özel iki bölüm birden koyacağıma söz veriyorum~



Bölüm 13 "Başka Biri"


Teari okulun bahçesinde dalgın bir şekilde yürürken,birden burnunun dibinde bir gül belirince öylece kala kalmıştı.
Başını kaldırıp karşısındaki kişiyi gördüğünde ise gülümsemiş:
-Merhaba Nauri...Teşekkür ederim...Bu çok iyi geldi...deyince Nauri hafif kızarık:
-Beğenmene çok sevindim...dedikten sonra daha bi kızarıp:
-Senin...üzülmeni istemem...deyip ordan uzaklaşırken,Teari ise arkasından gülümsemişti.Gül gerçekten hoşuna gitmiş,parlayan yaprakları da daha bi mutlu olmasını sağlamıştı...

Gülü koklayarak yürümeye devam ederken,birden karşıdan gelen Lyhran ve Rosea'yı görünce yüzünde şaşkınlıkla duraksamış,dün olanlar aklına gelince nedense kötü oluvermişti.Bu yüzden kendisini toparlayıp,elindeki gülün kokusunu içine çekerek yürümeye devam etti.
Lyhran da o sırada,her seferinde koluna yapışan Rosea'yı kolundan ayırmaya çalışıyordu.Ama Rosea karşıdan gelen Teari'yi görünce başta gülümsemiş,daha sonra da Lyhran'a boynundan sarılıvermişti.
Lyhran daha ne olduğuna anlam verememiş bir şekilde bakarken,Teari'nin elindeki gülle soğuk bir rüzgar gibi geçişini farketmişti.Ve kalbinde hiç olmadığı kadar ki bir acıyla hafif başını öne eğmiş,ciddi bir suratla Rosea'yı kendinden uzaklaştırıp başka yöne doğru yol almıştı.
Rosea ise öylece kala kalmış,ne olduğına anlam bulmaya çalışıyordu...

Diğer tarafta Rasuel ise dersten çıkmış bahçede yürürken,iç koridorun camından Teari'yi görünce koşarak yanına gitmişti...
Teari'ye seslenerek:
-Teari,nasılsın?demiş,sesin geldiği yöne bakan Teari ise gülümseyerek:
-Merhaba Rasuel..deyince,Teari'nin dalgınlaştığını fark eden Rasuel hafif endişeli bakarak:
-Bir şeyin mi var?Dalgın görünüyorsun?demişti.
Teari:
-Ben iyiyim,merak etme...Peki sizin görev nasıl gidiyor?Aradığınız kişiyi bulabildiniz mi?diyerek hafif bi tebessümle bakmış,Rasuel ise iç çekerek:
-Henüz bulamadık...Ama hiç olmazsa yakında bir yerde!deyince Teari içtenlikle bakarak:
-Eminim birlikte bulabiliriz...demesiyle Rasuel öylece kala kalmıştı.Çünkü,önceden de böyle ümitsizliğe düştüklerinde Teari onlara içtenlikle cesaret vermişti...
Rasuel'in şaşkınlığı gülümsemeye dönüşerek:
-Teşekkür ederim!Yardım etmeni çok isterim!deyince Teari merakla:
-Peki onu nasıl bulacaksınız?Yani işareti biliyorum ama teker teker bakmak...demesi ile Rasuel'in suratında kızarıklıkla:
-Ne?!Hayır!Ben...Ben bakmıyorum!Rosea bakıyor!deyivermesi Teari'nin gülmeye başlayarak:
-Hahaha...Böyle birşey düşünmedim!Kendini zorlamana gerek yok!demesine neden olmuştu.
Rasuel şaşkın ve hafif kızarmış bir yüzle ona bakıyor,Teari'yi gülerken gördüğü için ise içtenlikle bakıp:
-Gülümsemeni çok özlemişim...deyince Teari hafif kızarık bir şekilde baka kalmış,Rasuel ise yavaş yavaş uzaklaşarak gitmişti.

Teari böyle demesinin nedenlerini düşünürken yine aynı ağrılar başlamış, önceki gibi bir kaç kesit görmüştü...Sanki bu sefer de biri ona "Ne olursa olsun...yanında olayım yeter..."demişti.Teari tam dudaklarından birkaç kelimeyi çıkarıcakken yine bayılıvermişti...

Gözlerini açtığında ise kendisini muayene odasında bulmuş,yanına gelen hemşire ise gülümseyerek,ona:
-Uyandın demek!Arkadaşın senin için çok endişelendi!
Teari yattığı yerden doğrulup merakla:
-Burası neresi?Ne oldu bana?
Hemşire nazik bir tavırla:
-Burası üniversitenin hastanesi.Sanırım yorgunluktan bayılmış olmalısın...Ama ne olur ne olmaz diye birkaç test yapacağız!dediğinde,Teari de tam kendine gelmiş yataktan kalkacaktı ki,hemşire atılarak:
-Bu arada seni buraya getiren yakışıklı çocuk çok enişelenmişe benziyordu!Hatta bi ara prens olduğunu bile söyledi!Bence onu kolay bırakma!deyince Teari şaşkınlıkla bakmıştı
.Merakla odadan çıkıp etrafa baktığında,koridordaki sandalyelerden birinde dalgın oturan Lyhran'ı görünce öylece kala kalmıştı.
Ne yapacağını bilmez bir haldeyken,Lyhran başını çevirdiği gibi Teari'yi görünce oturduğu yerden fırlayıvermişti.
Ama sonra sakinleşip:
-Sen iyi misin?dediğinde hala şaşkın olan Teari:
-Beni...sen mi getirdin?deyince Lyhran hafif kızarık:
-Koridorda yürürken gördüm!Bu yüzden...demeye kalmadan Teari içtenlikle:
-Teşekkür ederim!Endişelendirdiğim için de üzgünüm...demişti.
Lyhran'sa umursamazmış gibi yaparak:
-Teşekkür edecek yada üzülecek bir durum yok!Hadi gidelim!dediğinde Teari'nin gülümsediğini görünce,hafif kızaran ve sinirlenen Lyhran:
-Neye gülüyorsun sen!?
Teari:
-Hiiç!deyip gülmeye devam edince,Lyhran daha bi sinir ve merakla:
-Birşeye gülüyorsun!demesi ile Teari lafı değiştirerek:
-Birşey soracağım!Aradığınız kızı bulunca ne olacak?deyince Lyhran birden durmuştu.
Teari fark etmiş:
-Neyin var?diye sorunca,Lyhran kendisine sessiz ve dalgın bir şekilde bakıvermişti.
Daha sonra sessizliğini bozup:
-Ne olacağını sordun değil mi?...Kız bizim ve gezenimizin yaşamasını sağlayan büyük bir güce sahip!...Bu yüzden,onu alıp Aeon'a götüreceğiz!dediğinde Teari merakla:
-Peki ya sonra?...Size inanır mı?...Hem götürseniz bile içindeki güç ne anlama geliyor?demesi ile Lyhran'ın sabrı taşmış,yüzünde ciddi bi ifade ile Teari'yi omuzlarından tutup yüzüne bakarak:
-Bunu sana söyleyemem!...Ama en değerli duygusundan vazgeçmesi gerekiyor!dediği anda Teari'nin içinde bilmediği bir his öfkeyle yüzüne yansımış,sinirle Lyhran'ın ellerini omuzlarından çekip:
-Bu nasıl birşey böyle!!Siz nasıl insanlarsınız!!Kendiniz için başkalarını mı feda ediyorsunuz?!diye bağırdığında Lyhran,Teari'nin gözlerini öyle görünce şaşırmış ama kendisi daha bi sinirle bağırarak:
-Bunun hoşuma gittiğini mi sanıyorsun??!!Sence biz yaratık mıyız senin gözünde?!!Bizi öyle mi görüyorsun?!!deyince Teari öylece kala kalmıştı.
Ama asıl Lyhran'ın dediği başka birşey,Teari'nin daha bi şoka girmesine sebep olmuştu...Lyhran hızlıca ordan uzaklaşırken dediği o sözler Teari'nin kulağında yankılanmaya başlamış,sessizce peşinden baka kalmıştı....

."Sen artık eski Teari değilsin!Ve kim olduğunu da...bilmek istemiyorum!..."

"Acaba Lyhran haklı mıydı?...Gerçekten kendisi değişmiş miydi?...Geçmişten o kadar çok şey koparılmıştı ki,belki kendini bile unutmuştu..."diyerek derin düşüncelere dalmıştı...

Başka bir yerde,gizli işler çeviren Foul ve Ametis ise neredeyse heryeri aramışlar,sadece tek biryeri bırakmışlardı...
Ametis yüksek bir binanın tepesinden ayağının altındaki büyük binaya bakarak:
-Burası son yer!...Onu bulunca Aeon tamamen Aion'ların olacak!dediğinde Foul ise yüzünde hafif bi sinsi gülüşle:
-Buna ne şüphe...demişti.


Bölüm 13 Son

anaaam! bolume bak!! (hıyarlı baba ya devam çaktırmayın é.é )

tadının damagımda kaldıgını soylemismiydim acaba..?
ayrica: "nee?? yilbasinda iki bolum muuu?? aman Allah'ım fragman mii??"

ama boyle oluyo mu abla heycanlaniyorumm. hem umarim bu bahsettigin yilbasi ozel seysi "yilbasinda iki bolum ama ondan once bolum molum yok!!" anlamina gelmiyodur. yoksa ben dusup bayilanzee ona gore

bekliyorum..

aah teari aahh ne die oyle dedin de uzdun caanim oglani

Hehehe...Relax Relax Hp-chan

Evet fragman ve iki bölüm koyacağım...Ayrıca da bu ondan önce bölüm koymayacağım...Anlamına gelmiyor merak etmeyin İnşallah fragman da yetişir yılbaşına,benden de hediye olur.Valla bayağı bi ip ucu alacaksınız ona göre u.u

Ve Teari....Onun çektiklerini nerden bilieceksiniz?...deyip arabesk mod on diyorum XD