Amarianna: Dreammare of the Earth
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
deli_kiz
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 31
Kayıt: 04 Tem 2007
Mesajlar: 1,347
Teşekkür: 41

Durumu: Çevrimdışı

deli_kiz
Güzelliğin Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
vay vay vay bu aqua da her hikayenizde soğuk tavırlı bi kıs baya istikrarlıymış bea XD XD


nesecime yeni bölüm bekleriz

Falcı, müşterisinin göremediği bir şeyi görebilen kişidir: Onun bir budala olduğunu. [Ambrose Gwinnett Bierce]
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
30 Mar 2008 17:39
sailor maron
Üye
Üye



Kayıt: 09 May 2008
Mesajlar: 53
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

sailor maron
Üye
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Son bölümü okuyamadımm ama harika olduğundan eminimm meşktubu çok beğndimm çokk duygusal olmuşş bu da dierr fan fictiona neden yasmadığını açıklıyo bu arada dem ki asıl bölümler burda varr Çıldırmış Durumda Dil Çıkartıyor

İmza ve avatar için kendime teşekkür ederim Dil Çıkartıyor
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
09 May 2008 14:28
Naturela
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı

Avatar

Yaş: 32
Kayıt: 18 Tem 2007
Mesajlar: 1,019
Nerden: Dünya.
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Naturela
Venüs Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Kusura bakmayın bir süre yoktum. İşte yazdığım bir bölüm. Kısa oldu ama Şaşırmış Durumda

________________________________________

Hafif esinti saçlarını havalandırırken düşünceli bir şekilde yürüyordu Naturela. Arabaya binmek istememişti. Aslında geçen gün öğrendiklerinden sonra kapalı ortamlar onu sıkmaya başlamıştı. Biraz temiz hava istiyordu. Hatırlaması için beynini serbest bırakmak, hatırlayınca düşünmek, tasarlamak ve bir karara varmak. Tüm hayatı bu plana kuruluydu. Önemli bir iş olduğu zaman beynine hatırlama emri verirdi. Böylece beyin bilmediği bir şey olsa dahi bildiği düşünür ve doğru karara varırdı. Birçok başarılı insanın hayatında bu vardı. Birden bu tekniğin ne kadar çok işine yaradığını düşündü. Hafif bir tebessüm belirdi yüzünde. Hayatını ve başarılarını düşünmeye başladı. Hukuk fakültesi… Naturela’yı tanıyanlar ve dansa olan yeteneğini bilenler her zaman yanlış tercih olarak görürdü bunu. Oysa Naturela sevmeye başlamıştı bunu. Belki önceleri bir hırs uğruna girmişti bu okula. Başarabileceğini kanıtlamak için… Ama şimdi seviyordu. İnsanları savunmayı, ipuçlarını değerlendirmeyi ve kanıtlamayı. Ve bu sevgisi sayesinde şimdi en başarılı öğrenciydi. Ve en çocuksu…


Birden düşünceleri böldü bir şey. Kafasını kaldırdı ve etrafına baktı. Issız kaldırımda ondan başka kimse yoktu. İçinde tuhaf bir biçimde izleniyor olduğunu dair bir his geçti. Ama etrafında kimse yoktu. Bu sefer tekrar yürümeye başladığında adımları daha hızlıydı. Dünkü olanlardan sonra bu ona anlatılamaz bir ürperti vermişti. Sokağın köşesine kadar hızla yol aldı. Köşeye vardığında ise kendisini bir taksiye attı. Camdan etrafına bakındı fakat kimseyi göremedi. Rahat bir nefes alarak arkasına yaslandı.



Ağaçların arkasında kızın taksiye binmesini izleyen adam cebinden çıkardığı bir cep bilgisayarına ufak bir not yazdı.

Saat: 09.19 –Hedef taksiye bindi ve okula yol alıyor—

İşi bittikten sonra cep bilgisayarını cebine koydu ve bulunduğu yerden çıkıp taksi durağındaki bir taksiye atladı. Boğuk bir sesle “Az önceki taksiyi takip et” dedi. Şoförse hiçbir şey demeden taksinin peşinde gitti.

Uzaklarda bir yerlerde ise kır saçlı adam bilgisayarına gelen iletiye bakıyor ve gülümsüyordu.

Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
20 May 2008 17:28
Naturela
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı

Avatar

Yaş: 32
Kayıt: 18 Tem 2007
Mesajlar: 1,019
Nerden: Dünya.
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Naturela
Venüs Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Benden bir bölüm.

--------------------------

İlk defa ders bu kadar sıkıcı gelmişti Aquamarin’e. En sevdiği hocasının dersiydi ama hiç dinlemek gelmiyordu içinden. Sessizce camdan dışarıya baktı. Her şey ne kadar çabuk olmuştu. Şimdi şimdi farkına varıyordu. Hayatı artık kendi seyrinde gidiyordu ve Aquamarin dışardan bir seyirciydi… Daha birkaç yıl önce tek derdi dersleri olan bir genç kızdı. Ama artık kardeşine sahip çıkması gereken bir abla gibiydi. Dersleri ikinci plana itilmişti. Bunlar yetmezmiş gibi birde annesinin öldürüldüğünü öğreniyordu. “Ah anneciğim” diye geçirdi içinden. Hayatında en çok örnek aldığı, en mükemmel ve en zeki kadındı o. Ölümü Aquamarin’i çok yıkmıştı ama çabuk toparlanmış ve soğukkanlı olmuştu. Sonuçta Naturela ya da Aquamarin’den biri toparlanmak zorundaydı. Ve bu da mecburen Aquamarin olmuştu. Bir an için “Neden benin toparlanmam gerekiyordu” diye düşündü. Ama hemen sonra yüzünde ufak bir tebessüm belirdi. Naturela içindi.

Naturela… Çocuksu ve yaramaz olan. Her zaman neşeliydi. Yüzünün nerdeyse tamamını dolduran gülümsemesi ile meşhurdu. Hayatı hep şakaya vururdu. Unutkandı, dağınıktı. Yani Aquamarin’in en önemli sorumluluğuydu bundan sonra.

Zil sesi tüm bu düşüncelerden sıyırdı Aquamarin’i. Öğrenciler eşyalarını toplamış birbirleri ile sohbet ederek çıkıyorlardı sınıftan. Aquamarin’de ağır bir şekilde kalktı yerinden. Görmese de yanından geçen kızların ona imrenerek baktığını hissedebiliyordu. Uzun siyah saçlar, beyaz ten ve mavi gözler… Ayrıca sırf güzel değil zeki ve olgundu da. Herkesin isteyebileceği özellikler vardı onda. Özellikle tüm üniversitede ki kızlar bir erkek Aquamarin’e baktığı gibi onlara da baksın diye ellerinden geleni yapıyorlardı. Her biri her an Aquamarin’nin herhangi bir tanesinin elinden sevgilisini alacak diye bekliyorlardı. Fakat bilmedik Aquamarin’in bunlarla uğraşacak zamanı yoktu.

Koridorda yürürken saatine baktı. Öğlen olmuştu. Laboratuara giden yola döndü ayakları. Ve oradan da özel kantin kapısına. Bu özel bir kapıydı çünkü sadece profesörler, müdürler ve yüksek rütbeli kişiler bu yoldan gidebilirdi. Bu merdivenler direk kantin mutfağına ve oradan da dışarıya veya kantine çıkardı. Yani bu kapıyı kullanan kişinin kantinde sıra beklemek gibi bir kaygısı yoktu. Veya ufak kaçamakları –dışarı çıkma gibi- için birine hesap verme kaygısı. Görünmeden yok olabilirdiler bu kapının anahtarı sahipleri. Tıpkı Aquamarin’nin kaybolduğu gibi.


Hafif bir esinti ve çiseleme vardı. Gökyüzünde bulutlar güneşi kapatıyordu ama yine de güneş varlığını hissettiriyordu insanlara. Aquamarin Jaguar’ı na atladı. Elindeki kitapları ve diz üstü bilgisayarını yan koltuğa bıraktı. Anahtarı çevirdi ve güçlü motordan gelen sesi dinledi. Arabaları severdi ve bir arabanın sağlamlığının her zaman motorunun sesinden anlaşılacağını düşünürdü. Şimdi duymakta olduğu ses ise ona harika bir motoru olduğunu anımsatıyordu. Roxanne marka topuklu, ince burun, şık ayakkabıları gaza dokundu. Ve Jaguar adeta sahibinin hareketi ile dörtnala koşan bir at gibi fırladı. Kısa bir süre sonra park alanını geçmiş ve dışarıya ulaşmıştı.


________________________________________________________________________________

Naturela’nın dersi çabuk bitmişti. Yarım saattir kafe de oturmuş bekliyordu. Ve artık garsonun gizlice ona baktığını hissedebiliyordu. İsteksizce de olsa eline menüyü aldı. Bir süre bakıyormuş gibi yaptı. Çünkü ne isteyeceğini zaten biliyordu. Menü ile oyalandıktan sonra garsonu çağırdı. “Bir bardak su lütfen” dedi. Garsonun uzaklaşırken “Ne yani sabahtan beri bir bardak su için mi oturuyor” diye düşündüğünü biliyordu. Garson tekrar geldiğinde ise acele ile suyu bırakıp yeni gelen müşterilerinin yanına koşmuştu. Naturela’da başını cevirdi. Süslü 2 kızdan başka kimse yoktu. Kafeye bir bakış atıp hızlıca içeri girdi kızlar. Naturela’nın hemen sağındaki masaya oturdular. Sarışın olan kız Naturela’ya küçümser bir bakış atıp garsona siparişini vermeye başladı. Naturela ise kendi önüne döndü. “Sahte sarışın ne olacak” diye mırıldandı kendi kendisine. Suyunu eline alıp içmeye başladı. Bir taraftan da Aquamarin’in yolunu gözlüyordu.

_________________________________________________________________________________


Parkın ikinci bankında oturan genç adam elinde ki su ile oynayıp etrafına bakan kızı gözlüyordu. “Ne kadar masum” diye geçirdi içinden. “Gerçektende kendisini koruyamaz derken patron doğru söylemiş” dedi kısık sesle. Ama bilmediği Naturela’nın hiçte göründüğü gibi olmadığıydı. Fakat kısa zamanda bunu öğrenecekti.


Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
22 May 2008 16:47
sailor maron
Üye
Üye



Kayıt: 09 May 2008
Mesajlar: 53
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

sailor maron
Üye
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
anamm çok sinsii bi bölümm naturella adama napcakki heralde o gizli gücünüü uygulayacakk walla çokk beğendimm sıkı takipçinim dewam dewam Hayranlık Besliyor Hayranlık Besliyor

İmza ve avatar için kendime teşekkür ederim Dil Çıkartıyor
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
22 May 2008 17:44
Aquamarin
Efsane Üye
Efsane Üye



Kayıt: 06 Ağu 2007
Mesajlar: 1,653
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 8

Durumu: Çevrimdışı

Aquamarin
Efsane Üye
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Ben bi geliyim dağıtıcam ortalığı bekliyin siz XD Araba aşığı ben hmmm olabilerrr XD Süpersin natu-chan immm bu ahfta yazamayacağım ben ama haftaya ayzarım birşeyler ^^ yinede o zamana kadar ilham gelirse sakın kaçırma Dil Çıkartıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
24 May 2008 21:29
Naturela
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı

Avatar

Yaş: 32
Kayıt: 18 Tem 2007
Mesajlar: 1,019
Nerden: Dünya.
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Naturela
Venüs Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Haftaya 6 yazılım var ama elime geçen bir fırsatta yazacağım Aqua-chan'im.

Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
24 May 2008 21:34
Naturela
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı

Avatar

Yaş: 32
Kayıt: 18 Tem 2007
Mesajlar: 1,019
Nerden: Dünya.
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Naturela
Venüs Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Kısa da olsa bir bölüm daha

_____________________________________________________________


Aqua’nın arabası kırmızı ışıkta bekliyordu. “Ne kadar da çok trafik var” diye düşündü. Önünde 5 araba arkasında ise sayamadığı kadar… Yanındaki arabanın içindeki çocuk arabadan bunalmış olacak ki kendinden geçmişti. Annesi ise yüzüne su vuruyordu. Telaşla çocuğunu rahatlatmaya çalışıyordu. “İnsanın annesinin olması ne kadar güzel” dedi sessizce. Her baktığı yerde annesini görüyor gibiydi. Onun gülümsemesini, kahvaltı hazırlayışını, uykucu Naturela’yı uyandırmak için gıdıklayışını özlemişti Aqua. Ve sabahları erkenden annesi ve Aqua’dan başka kimse kalkmamışken, geniş çardakta çay içmeyi, gölü seyretmeyi özlemişti.

Arkasındaki arabaların kornaları kendisine getirdi Aqua’yı. Işık çoktan yeşil olmuştu ama ön yol hala tıkalıydı. Keskin bir manevra ile yan yola saptı. Bu yolun nereye çıkacağını bilmiyordu ama bir yere çıkacağını umuyordu.

Birbirine çok yakın ahşap evlerle dolu bir sokaktı. Yolun dar olmasının yanında park edilen araçlar yüzünden iyice küçülmüştü. Zorlukla yol alıyordu Aqua. Önüne çıkan sağ yola saptıktan sonra buranın bir çıkmaz yol olmaması için dua etti. Biraz daha ilerlediğinde ise ani bir fren sesi sokağın sessizliğini böldü.



___________________________________________________________


Kır saçlı adam toplantı odasında hararetle bir şeyler anlatıyordu. Ajan Walkking ise onun bir an önce çıkmasını bekliyordu. “Patron toplantılarının bölünmesinden hiç ama hiç hoşlanmaz” diye geçirdi içinden. Bu yüzden haber ne kadar önemli olsa da beklemeye ve bir an önce bitmesi için dua etmeye başladı. Ona yıllar gibi gelen bekleme süresinde sağ elindeki tırnakları yemişti. Nihayet içerde bir hareketlenme olmuştu. Patron konuşmasını bitirmiş ve dinleyenler tarafından alkışlanıyordu. Her zaman kararlı yapısı ve etkileyici konuşması ile patron bu tesisin bir numarasıydı. İnsanlar onu büyülenmiş gibi dinlerdi. Yaşına göre hala sapasağlamdı.

Toplantı odasındakiler yavaşça odayı boşalttıklarında Ajan Walkking odaya daldı. Patron birkaç evrakı ve resmi belgeyi toparlıyordu. Telaşla masaya yaklaştı. Patron ise hafifçe başı kaldırıp gelene baktı. Sonra tekrar işine dönüp “Ne oldu Ajan Walkking yine bilgisayarınıza yanlışlıkla virüs bulaştırıp, bunu FBI’ın saldırısı mı sandınız?” dedi pis bir sırıtmayla. Ajan Walkking’in ise yanakları kızarmıştı bu olayı tekrar hatırlayınca. “Ha-ha-yı-rr e-ffe-n-dim” dedi kekeleyerek. Elindeki dosyayı patrona uzatıp “6-6-6 şeytan uyandı durumu efendim. Kimlikler deşifre oldu, 1 sa--”

Patron o sözünü tamamlamadan dosyayı eline kapıp hemen bürosuna koştu. Bilgisayarına e-maili gönderen adrese yeni ileti için tıkladı. Hızla mesajını yazdı.

—Kimlikler deşifre oldu. A1 ve N1 ‘ri koru. Teslimatı erkene aldık. Bugün saat 22-22’de her zamanki yerde—

Mesajı tekrar okudu ve “Gönder”’e bastı. Bilgisayar ekranında bir süre sonra ileti raporu gözüktü.

---Mesaj başarı ile gönderildi---


Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
25 May 2008 9:45
Aquamarin
Efsane Üye
Efsane Üye



Kayıt: 06 Ağu 2007
Mesajlar: 1,653
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 8

Durumu: Çevrimdışı

Aquamarin
Efsane Üye
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Ajanlar Zarif Fbı saldırısı demek XD Güzel natu-chan güzeell XD Sen baya bi ilerletiyorsun tek başına olayları Dil Çıkartıyor Bakalım ben neler yazabileceğim Dil Çıkartıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
25 May 2008 17:43
Naturela
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı

Avatar

Yaş: 32
Kayıt: 18 Tem 2007
Mesajlar: 1,019
Nerden: Dünya.
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Naturela
Venüs Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Elimden geldiğince Aqua-chan. Bu hafta yazamam ama 6 yazılım var. Anca haftaya. Senide bekliyoruz ayrıca Zarif

Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
25 May 2008 21:17
Naturela
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı

Avatar

Yaş: 32
Kayıt: 18 Tem 2007
Mesajlar: 1,019
Nerden: Dünya.
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Naturela
Venüs Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Benden bir bölüm daha
---------------------------------------

Aquamarin’in başı fren yüzünden direksiyona çarpmıştı. Yavaşça başını kaldırıp önünde duran siyah cisme baktı. Diz çökmüş bir insana benziyordu. Gözlerini cama iyice yaklaştırıp baktı. Önündeki bir insandı buna şüphe yoktu ama… Camını hafif indirdi. “Affedersiniz siz iyi misiniz?” dedi tereddütle. Ama bir canlılık belirtisi yoktu. Tam eli araba kapısına ulaşmıştı ki önündeki insan başını kaldırmaya başladı. Çok ağır ağır başı kalkıyordu. Üzerindeki pelerinimsi şeyin şapkasından beyaz saçlar dalgalanıyordu. Aquamarin ise kapı kolunu bırakıp iyice cama yaklaştı. Bir an görebildiği tek şey iki çift gözdü. Sonra önündeki cisim kayboldu.


Aquamarin bir süre bakakaldı. Önünde boş bir yol vardı. Başka hiçbir şey yoktu. Ama biri olmalıydı. Sonra gördüğü gözleri anımsadı. İçinde hem büyük bir huzursuzluk hemde huzur uyandıran gözler. Nefesini tutuyor olduğunu anlaması çok sürmedi. Yavaşça nefesini verirken kafasını toplamaya çalıştı. Deri, yumuşak koltuğunda geri rastlandı. Elleri ile gözlerini ovuşturdu. Hala aralık olan camdan hafif bir rüzgâr esiyordu. Beline dökülen saçları rüzgâr ile birlikte oynaşmaya başlamıştı. Aquamarin ise hala deminki olayı düşünüyordu. Düş müydü acaba? Yoksa araba kullanırken bir araya uyuya mı kalmıştı?

Düşünceleri bir anda dağıldı. Yan binadan çıkan çocuklar birbirleri ile kavga etmeye başlamıştı. Buda Aquamarin’e Naturela’yı hatırlatmıştı. Aquamarin yavaşça motorunu tekrar çalıştırıp oradan uzaklaştı.


___________________________________________________________



Naturela artık daha fazla dayanamamış birkaç dilim kek söylemişti. Çikolatalı, portakallı ve limonlu… Hepsinden birer lokma alırken garson ona bakıyordu. Zorlukla yutkunarak “Çok güzel kekleriniz var, gerçekten” dedi gülümseyerek. Adamda hafif şaşkın olsa da kendinden emin bir ifade ile “Annemin özel tarifi” dedi ve başka bir masaya doğru uzaklaştı. Naturela’da hepsinden tek tek yemeye devam etti. Yedikçe morali yerine geliyordu. Yemek yemeği gerçekten seviyordu. Ama buna rağmen hiç kilo almıyordu. Aşırı derecede hareketliydi. Birçok yemek yeme yarışmasına katılmış ve birinci olmuştu. İnsanlar onun o kadar yiyebilmesine hep şaşırmışlardı.


Keklerin hepsinin yarısı mideye henüz indirmişti ki kafenin kapısı tekrar açıldı. Aquamarin’nin gelmiş olduğu umuduyla arkaya döndü ama Aquamarin değildi. Uzun siyah pantolonlu, siyah bir t-shirt ve kırmızı işlemeleri ile elinde kırmızı motor ceketli 23-24 yaşlarında bir adam içeri girdi. Düz, önleri uzun, siyah saçlı bir adamdı. Yakışıklı olmakla beraber gizemliydi de. Naturela bir an için yanaklarının kızardığını hissetti. Bu his adam ona doğru yürümeye başlayınca daha da yoğunlaştı. Hemen yanındaki masaya oturup Naturela’ya baktı. Naturela ise çoktan başını çevirmişti. Yanaklarının yandığını hissediyordu. Beyaz gri tonlarındaki uzun saçları yüzünü kapatıyor diye dua etti içinden. Elini çatalına götürdü ama yere düşürmüştü. Hemen masanın altına eğilip çatalını aldı ama kalkarken başını masaya vurdu. Eli ile başını tutarak kalkarken yanaklarının bu sefer utançtan kızardığını hissetti. Adam ise ona bakıp gülümsemiş ve tekrar menüsüne dönmüştü. Naturela’da belli belirsiz bir şekilde gülümsedi. O anda kapı tekrar açılmıştı. Ve Naturela döndüğünde Aquamarin’i görünce bu kadar sevineceğini tahmin etmiyordu.


Aquamarin diz üstünde siyah eteği ve sırtı açık siyah bluzu ile her zaman ki gibi harika gözüküyordu. Uzun siyah saçları belinden aşağıya kıvrıla kıvrıla dökülürken beyaz teninin üzerine tam bir zıtlık yaratıyordu. Masmavi gözleri perçemleri arasından parıldıyordu. Siyah ayakkabısı basamaklardan inerken ses çıkarıyordu. Ama insanın kulağına melodi gibi gelen bir sesti. Yavaşça Naturela’nı olduğu masaya yürüdü. “Ah her zamanki Naturela” diye geçirdi içinden. Bir anime aşığı olan Naturela hep bir çizgi filimden fırlamış gibi dururdu. Bugün de aynıydı. Üzerinde kısa bir elbise vardı. Açık bir mavi tonunda. Altında beyaz taytı ve beyaz ayakkabıları. Ayrıca ayakkabılarının üzerinden sırıtan mavi çorapları. Elbisesinin üstü bol dökümdü ve sol omzundan düşüyordu. İçinde beyaz boyundan bağlamalı bir badi vardı. Saçları belinden aşağıya dümdüz iniyordu. İki yandan mavi tokalarla tutturmuştu. Kollarında çeşitli ve rengârenk bileklikleri doluydu. Yüzünde ise her zaman ki gülümsemesi. Gözleri ise maviydi. Sakin, huzurlu görünüyordu.


Aquamarin’i görünce hemen ayağı fırlayıp ona sarıldı. Hiç kimse ikiz olduklarına inanmazdı. Zaten hiç ama hiç benzemiyorlardı ama ikizdiler işte… Naturela şapır şupur öptü Aquamarin’i ve tekrar masaya oturdular. Aquamarin’nin eline tutan Naturela birden gerildi. “Sen, bir şey mi oldu Aqua?” dedi telaşla. Naturela insanlara temasta bulununca o an yaşadıkları yoğun hislerini hissedebiliyordu. Şimdi hissettiği gibi.


Aquamarin bir süre sesiz kaldı. Sonra “Bilmiyorum bir rüya sanırım.” dedi. Ama Naturela’nın sabırsız bakışları karşısında tüm olanları anlattı. Naturela her bir cümlede ağzını biraz daha açıyordu hayretle. Sonunda bittiğinde yutkundu. “Sence rüya mıydı?” dedi tereddütle. “Bilemiyorum ama başka bir açıklamada bulamıyorum” diyerek başını kapıya çevirdi. İki kız kafeden çıkıyordu. Kafede tek Naturela, Aquamarin ve bir adam kalmıştı. “Garson nerede?” dedi şaşkın bir şekilde. Naturela’da etrafına bakındı. “Bilemiyorum az önce buralardaydı” dedi. “Peki kasa da ki adam. Çalışanlar neden kafelerini boş bırakıp gider ki?” dedi şüpheci bir tavırla Aquamarin.


Birazdan bu sorusunun yanıtını alacaktı.


Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
26 May 2008 17:41
Aquamarin
Efsane Üye
Efsane Üye



Kayıt: 06 Ağu 2007
Mesajlar: 1,653
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 8

Durumu: Çevrimdışı

Aquamarin
Efsane Üye
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Riririra riririra XD Kuzum iyice ilerletiyorsun sen bunu bakıyorum XD Bana bak sınavlar kötü geçerse ağlamak yok Dil Çıkartıyor

Gerilim müzikleri duyuyorum arkadan riririra XD Hadi kızlar gösterin bizi kehkeh Dil Çıkartıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
26 May 2008 20:12
Naturela
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı

Avatar

Yaş: 32
Kayıt: 18 Tem 2007
Mesajlar: 1,019
Nerden: Dünya.
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Naturela
Venüs Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Naturela’nın tek hatırlayabildiği camın kırılış sesiydi. İçeriye dolmuş olan duman görüş mesafesini daraltıyordu. Biraz daha doğrulup, gözleri biraz daha net görmeye başladığında hemen yanında Aquamarin’i gördü. O da aynı şekilde kendisine geliyordu. Bir süre sonra göz göze geldiler. Aquamarin’in gözlerinde bir ışıltı belirmişti.

—O iyi şükürler olsun.

Dedi içinden. Daha da doğrulup Naturela’nın yanına sürükledi kendisini. Tam elini Naturela’nın omzuna atmıştı ki başka bir el belirmişti omzunda. Korkuyla baktı Aquamarin Naturela’ya. Yarı baygın vücudunu bir el çekiyordu. O an kendinden beklenmeyecek bir kuvvetle Naturela’yı tuttu. İçerideki sis ise tamamen gitmişti. Naturela’yı tutanın yanlarındaki masadaki çocuk olduğunu gördü. Çocuk belli belirsiz ağzını açıyor ve bir şeyler diyordu. Tek anlayabildiği

—Onlar geri gelmeden sizi götürmeliyim.

Cümlesi idi. Başka seçeneği olmadığını bildiği için elini bıraktı ve kullandığı son gücünün yorgunluğuyla kendinden geçti.


    _____________________________________________________________________________


Aquamarin gözlerini tekrar açtığında kendi arabasındaydı. Ama başka biri kullanıyordu arabayı. Naturela’da yanındaydı. Hala baygın gözüküyordu. Hemen yanaklarına vurmaya başladı.

—Hadi Natu uyan. Hadi bebeğim uyan

Naturela hafifçe araladı gözlerini. Aquamarin’e bakarak

—Bir dahakine kolonyayı dene istersen

Dedi gülerek. Her durumda gülebiliyordu. Birden

—Bir dakika eğer sen kullanmıyorsan arabayı kim kullanıyor?

Dedi ön koltuğa bakarak. Ağzı açık kalmış şekilde

—Ama ama sen?

Aquamarin’e döndü. Aquamarin ise “Bilmiyorum” anlamında kafasını salladı. Koltukta oturan çocuk ön aynadan arkasında ki şaşkın iki kıza baktı.

—Ben Ronin. Önce bizi takip edenlerden kurtulalım bir açıklama yapacağım.

Dedi yan yola saparken. Ani dönemeçte yalpalayan Naturela arkasına baktı. İki araba son hız takip ediyordu onları. Biri siyah bir Mersedes diğeri ise bir spor arabasıydı. Hızla ilerlerken çöp kutularını deviriyordular hatta biri az kalsın bir kadına çarpıyordu. Korkuyla arkasını döndü

—Bizi neden takip ediyorlar? Hem demin az kalsın birine çarpıyordu. Eğer bizi yakalamaya bu kadar istekli iseler birileri zarar görebilir.

Dedi. Sesi olduğundan yüksek çıkmıştı. Ronin’de şaşırdı buna. Aynadan onlara baktı

—Ama benim görevim sizi sağsağlim teslim etmek. Hem sizi koruyup hemde onlarla dövüşemem.

Aquamarin Naturela’ya katılarak

—Evet, durman gerek bu birilerine zarar verecek. Ayrıca bizi teslim etmek derken ne kastediyorsun sen?

Bu sorusunun cevabını biliyordu. Naturela’da.

—O adam mı? Adını bilmediğim lanet olasıca annemin patronu olduğunu söyleyen adam mı?

Bu sefer sesi yüksek çıkmakla kalmamış, bağırmıştı. Kızgındı. Gözleri kızarmaya başlamıştı. Mavi, dışardan içeri doğru yok olmuş yerini alev saçan gözler almıştı. Naturela’nın küçüklüğünden beri göz rengi ruh durumuna göre değişiyordu. Ne kadar doktora gittilerse doktorlar bunun genetik olabileceğini söylemişti. Ve küçüklüğünden itibaren bununla yaşamaya, insanlara ise lens taktığını söylemeye başlamıştı. Naturela’nın gözlerinin değişimini gören Ronin şaşkınlıktan önünde sapacağı yolu kaçırdığını geç anladı. Elleri ile direksiyona vurarak

—Bakın ne bilip ne bilmediğiniz beni ilgilendirmiyor. Size bir şey olmamasını sağlamaya çalışıyorum. Bu benim görevim. Durmayı bende isterim ama durduğum an bize saldıracaklar ve en az 8–9 belki 10 kişiler. Lanet olsun benim için önemli değil ama sizi korurken dövüşemem.

Diye bağırdı. Naturela’nın kızgınlığı ise geçmemişti.

—Ha senin bizi korumana gerek yok akıllı çocuk. Bizde saldıracaklarını biliyoruz. Düzgün bir yer bulup durmamızı ve dövüşmemizi söylüyorum. Bize avantaj sağlayacak stratejik yapıya sahip bir yer.

—Bak bunlar senin bildiğin insanlar değil. Bu okulda veya başka bir yerde sana sataşan salak bir çocuğu dövmeye benzemez. Sizi koruyamam bu kadar iyi dövüşçüler arasında.

Dedi Ronin frene biraz daha basarak. Naturela tam konuşacakken Aquamarin böldü sözünü elini kaldırarak.

—Dikkat et de biz seni korumayalım

Dedi ve Naturela’ya döndü.

—Naturela öyle bir yer var mı bu yakınlarda canım?

Naturela söyleyecekleri yutup cebinden cep bilgisayarını çıkardı. Birkaç programa girdikten sonra yüzü gülüyordu.

—5. cadde de bir kayak bölümü var. Büyük bir kaykay ve çeşitli binecekler için hazırlanmış akrobasi parkı. Ve asıl bomba park şu an kapalı. Bir pist kırılmış diye

—Güzel şimdi tam olarak nerdeyiz peki?

Tekrar bilgisayarına girdi Naturela.


—İnanmıyorum 3.cadde filan düşünüyordum ama hemen alt caddedeymişiz. İlerdeki dönemeçten dönersek oraya çıkabiliriz.


—Güzel. Duydun değil mi Ronin? Şimdi dön bakalım

Dedi Ronin’e dönerek. Ronin ise daha da şaşırmıştı

—Size işin ciddiyetini anlatamadım—

—Sana dön dedim

Diye bağırdı Aquamarin Ronin’in sözünü keserek. Ronin isteksizce de olsa döndü önene gelen dönemeçten. Kapısında kapalı işareti olan parkın önünde durdu. Acele ile arabadan indi. Naturela ile Aquamarin de inmişti. Ronin

—Siz gidin saklanın ben sizi bulurum.

Dedi. Naturela gülümseyerek

—Ne yani kaçmamızı mı istiyorsun? Çok korkakça. Benim daha iyi planlarım var.

Dedi ve Aquamarin’le beraber kapalı kapının üzerine çıkmaya başladılar ve sonra içeri atladılar. Ronin içinden söverek kapıya tırmandı peşlerinden. Ve bir süre sonra 3’ü de içerideydi.

Kapıdaki boş Jaguar’nın arkasında ise iki araba acı bir şekilde fren yaptı. Araba boştu. Önünde durduğu büyük kapının teline ise mavi bir bez parçası yapışmıştı. Arabadan inen adam bu beze bakarak gülümsedi

—O kadar da profesyonel değillermiş


Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
28 May 2008 14:47
deli_kiz
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 31
Kayıt: 04 Tem 2007
Mesajlar: 1,347
Teşekkür: 41

Durumu: Çevrimdışı

deli_kiz
Güzelliğin Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
vay vay vay ben sınavlar ile boğuşurken bakıyomda siz ikizler götürmüşsünüz işi baya olaylar olmuş eee yeni bölümler bekleriz ama natu-chan sen daha yazma bence bak sınavlarım var diyosun ee tabi seni etkilemiyorsa yaz tabe ama eğer engelliyorsa yazma Gülücük Dağıtıyor Gülücük Dağıtıyor

Falcı, müşterisinin göremediği bir şeyi görebilen kişidir: Onun bir budala olduğunu. [Ambrose Gwinnett Bierce]
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
28 May 2008 17:02
Naturela
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı

Avatar

Yaş: 32
Kayıt: 18 Tem 2007
Mesajlar: 1,019
Nerden: Dünya.
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Naturela
Venüs Savaşçısı
Amarianna: Dreammare of the Earth Konu: Yanıt: Amarianna: Dreammare of the Earth
Alıntıyla Cevap Gönder
Engellemez mi? Matematikten kalıyorum, 1 geliyor sorumluluk sınazına gireceğim. Ama diğer derslerim çok iyi. Matematik sınavlarım hep hasta olduğum zamanlara denk geldi. Dua edin hoca iki versin yoksa yazın beni burda zor görürsünüz Şaşırmış Durumda

Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
28 May 2008 17:34
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki
2. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 47 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız