Amatör bir yazarın roman yazma denemesi ilk bölüm. Sayfaya git: 1, 2, 3, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Dünya tarihinde nükleer saldırıya mağruz kalan ilk şehir hiroşimada atom bombasının etkileri geçti sanılıyor.Radiasyon hastalıklarıyla ölümlerin bittiği sanılıyor.Belkide bu hastalığı taşıyan kişiler halen vardır…Bu katliamda ölen 90 bin kişi unutuldu.Ama onların kendilerini hatırlatmalarına az hemde çok az kaldı.Hastalık halkın arasında ve hasta olanlar hastalıklarının farkında.Ama neden kimseye bir şey söylemiyorlar,yoksa öldürmeyen acı güçlendirir sözü doğru mu ?
-----------------------------------------------------------------------------------
Akira kendi halinde,derslerinde başarılı olan bir çocuktur.Hayatı oldukça monotondur okul-ev-dojo arasında hayatı geçmektedir.Akira çocukluğundan beri ninjutsu eğitimi almaktadır yasal olarak bu dövüş sanatı ölümcüllüğü nedeniyle kaldırılmaya çalışmıştır ancak başarılı olunamamıştır.Ve akira her gün yaptığı gibi okuldan çıktıktan sonra dojosuna antremana gider…
Dojoya Çin’den bir wushu ustası gelmiştir.Öğrencilerle müsabaka yapmaktadır sıra Akira’nın en yakın arkadaşı Kin’e gelmiştir.Kin aşırı milliyetçi bir japondur ve Çinlilerden hiç haz etmez.Çinlinin de pek iyimser olduğu söylenemez.Bu resmen bir ölüm maçıdır.Müsabaka başlar ve Çinli Kin’i pataklamaya başlar.Kin ağzı,burnu kan içinde yerden kalkar.Ama elleri ve ayakları sarı-yeşil bir renk almıştır sanki.Akira bunu görsede bir yerden boya bulaşmıştır düşüncesiyle önemsemez.Kin, hızlı tekme ve yumruklarla Çinliyi adeta mahvetmeye başlar.Ve son vuruşuyla birlikte Çinli birdaha yerden kalkamaz.Akira,Kinin son vuruşunda göz bebeklerinin büyüdüğünü ve yeşil bir renk aldığını görür ve gitgide korkmaya başlar.
Kin,Akira’nın yanına gelmiştir.
Kin:Nası dövdüm aşağılık Çinliyi !
Akira:Tebrikler.Ama ellerin ve ayakların sanki renk değiştirdi.
Kin:Saçmalama Akira.Çok film izliyorsun galiba bu aralar.
Akira:Neyse ya.Bana öyle geldi herhalde hadi artık gidelim.
Akira eve gittiğinde Kin’de gördüğü esrarengiz olayları düşünmeye başlar ama bir çözüm bulamaz ve uykuya dalar.Sabah okula gittiğinde öğretmenlerinin onlara yeni bir haberi vardır.Amerikanın 2.dünya savaşı sırasında atom bombasını attığı Hiroşima kalesine gezi düzenlenecektir.Herkez derslerden kaytarmayı düşünerek bu geziye gitmeye karar verir.Akiranın içinde tuhaf bir his vardır ve gitmek istememektedir.Ama Kin’in ısrarlarına dayanamaz ve gitmeye karar verir.
Akira eve geldiğinde uyumak için yatağına girer.Kendini çok tuhaf hissediyordur.Uykuya daldığında ise büyük bir dehşetle uyanır,kabus görmüştür.Rüyasında Hiroşima katliamında ölen dedesini görür.Dedesi ona gözünü aç Akira diye seslenmektedir.Akira bu rüyayla birlikte iyice korkmaya başlar.Kin’de gördükleri ve bu rüya.Bütün bunlar neyi gösteriyor diye düşünmeye başlar.Sonra alt tarafı bir kabustu diyip yeniden uyumaya başlar.Yarınki gezide onu nelerin beklediğiden haberi yoktur tabi…
Dojo:Uzakdoğu dövüş sanatlarının antremanlarının yapıldığı yer.
Wushu:Çin kökenli bir dövüş sporu.
Ninjutsu:Ninjaların dövüş sanatıdır.Diğer dövüş sanatlarından farkı öldürücü olmasıdır.
-----------------------------------------------------------------------------------
Akira kendi halinde,derslerinde başarılı olan bir çocuktur.Hayatı oldukça monotondur okul-ev-dojo arasında hayatı geçmektedir.Akira çocukluğundan beri ninjutsu eğitimi almaktadır yasal olarak bu dövüş sanatı ölümcüllüğü nedeniyle kaldırılmaya çalışmıştır ancak başarılı olunamamıştır.Ve akira her gün yaptığı gibi okuldan çıktıktan sonra dojosuna antremana gider…
Dojoya Çin’den bir wushu ustası gelmiştir.Öğrencilerle müsabaka yapmaktadır sıra Akira’nın en yakın arkadaşı Kin’e gelmiştir.Kin aşırı milliyetçi bir japondur ve Çinlilerden hiç haz etmez.Çinlinin de pek iyimser olduğu söylenemez.Bu resmen bir ölüm maçıdır.Müsabaka başlar ve Çinli Kin’i pataklamaya başlar.Kin ağzı,burnu kan içinde yerden kalkar.Ama elleri ve ayakları sarı-yeşil bir renk almıştır sanki.Akira bunu görsede bir yerden boya bulaşmıştır düşüncesiyle önemsemez.Kin, hızlı tekme ve yumruklarla Çinliyi adeta mahvetmeye başlar.Ve son vuruşuyla birlikte Çinli birdaha yerden kalkamaz.Akira,Kinin son vuruşunda göz bebeklerinin büyüdüğünü ve yeşil bir renk aldığını görür ve gitgide korkmaya başlar.
Kin,Akira’nın yanına gelmiştir.
Kin:Nası dövdüm aşağılık Çinliyi !
Akira:Tebrikler.Ama ellerin ve ayakların sanki renk değiştirdi.
Kin:Saçmalama Akira.Çok film izliyorsun galiba bu aralar.
Akira:Neyse ya.Bana öyle geldi herhalde hadi artık gidelim.
Akira eve gittiğinde Kin’de gördüğü esrarengiz olayları düşünmeye başlar ama bir çözüm bulamaz ve uykuya dalar.Sabah okula gittiğinde öğretmenlerinin onlara yeni bir haberi vardır.Amerikanın 2.dünya savaşı sırasında atom bombasını attığı Hiroşima kalesine gezi düzenlenecektir.Herkez derslerden kaytarmayı düşünerek bu geziye gitmeye karar verir.Akiranın içinde tuhaf bir his vardır ve gitmek istememektedir.Ama Kin’in ısrarlarına dayanamaz ve gitmeye karar verir.
Akira eve geldiğinde uyumak için yatağına girer.Kendini çok tuhaf hissediyordur.Uykuya daldığında ise büyük bir dehşetle uyanır,kabus görmüştür.Rüyasında Hiroşima katliamında ölen dedesini görür.Dedesi ona gözünü aç Akira diye seslenmektedir.Akira bu rüyayla birlikte iyice korkmaya başlar.Kin’de gördükleri ve bu rüya.Bütün bunlar neyi gösteriyor diye düşünmeye başlar.Sonra alt tarafı bir kabustu diyip yeniden uyumaya başlar.Yarınki gezide onu nelerin beklediğiden haberi yoktur tabi…
Dojo:Uzakdoğu dövüş sanatlarının antremanlarının yapıldığı yer.
Wushu:Çin kökenli bir dövüş sporu.
Ninjutsu:Ninjaların dövüş sanatıdır.Diğer dövüş sanatlarından farkı öldürücü olmasıdır.
Hayat bir savaş sanatıdır...






Bölüm 2:
Sabah olmuştur.Akira gördüğü rüyanın etkisindedir adeta ruh gibidir.Elini-yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa annesinin yanına gider.Annesi kahvaltı hazırlamaktadır.Akira annesinde bir tuhaflık sezer.Gözleri Kin’in Çinliyi döverkenki gözleriyle neredeyse aynıdır.Akira’yı gördüğünde ise birden gözleri eski haline döner.Akira’nın annesi Oki isminde 1.60 boylarında sevimli bir kadındır.Ama Akira bile annesinin gözlerini bu halde görünce ürperir.
Oki:Günaydın oğlum.Birazdan kahvaltın hazır olur.
Akira:Günaydın anne.Biraz önce gözlerin bir tuhaftı.
Oki:Nasıl tuhaftı?.Ne tuhaflığı?(Bağırarak)
Akira:Göz bebeklerin büyüdü ve yemyeşil oldu.
Oki:Saçmalama oğlum.Tam ayılamadın herhalde.Oturda kahvaltını et.Bu arada geziye nereye gidiyorsunuz ?
Akira:Hiroşima kalesine anne.Atom bombasının düştüğü yere.
Oki:Gitmeni istemiyorum ! Hemen yatağına geri dön.(Gözlerindeki korku anlaşılmaktadır)
Akira:Kin’e söz verdim gitmeliyim.
Oki:Tamam oğlum.
Akira evden çıkmadan önce annesinin telefonla konuştuğunu görür.Onu rahatsız etmeden çıkmak ister.Fakat annesinin konuşurken Kin,akiraya dikkat et.Birşey öğrenmemeli dediğini duyar gibi olur.Annesine Kinle ne konuştun diye sorduğunda,sadece sana dikkat etmesini söyledim bu aralar biraz tuhafsın oğlum cevabını alır.Akira annesini öpüp yola çıkar.
Kin otobüsün hareket edeceği yerde onu beklemektedir.
Akira:Merhaba Kin.
Kin:Merhaba dostum,hoş geldin.Nasılsın ?
Akira:İdare ediyorum.Otobüs ne zaman kalkacak ?
Kin:Kalkıyor bile,hadi gidelim.
Akira yolda kimseyle bir kelime bile konuşmaz.Hiroşima kalesine yaklaşırken şoför otobüsün havalandırılması için kendi camını açar.İçeriye giren hava Akira’nın tüylerini diken diken eder.Cama baktığında ise dedesinin yüzünü görür.Dedesi endişeli gözlerle ona bakmaktadır ve gözleri yemyeşildir.Tıpkı Kinde ve annesinde gördüğü gibi…Akira iyice korkmaya başlar ve geri dönelim yalvarırım diye bağırmaya başlar.Kin onu sakinleştirir.
Sonunda Hiroşima kalesine varılmıştır.Önce 10 dakika çevreyi turlarlar.Akira’nın yüzü bembeyazdır.Herkez kaleye girmeye başlar Akira tam kaleye gireceği anda yerin altından inleme sesleri duyar.
Akira:Sesleri duydun mu? Kin bu seslerde ne inanamıyorum !
Kin:Ben ses falan duymadım.Hadi içeri girelim dostum.
Akira:Duydum diyorum sana.Sanki birileri inliyor.
Kin:İçeri gir dedim sana ! (Ürkütücü bir bakış ve sesle)
Akira:…
Akira artık ciddi ciddi etrafında bir şeyler döndüğünü anlamıştır.Akira için Hiroşima ve radyasyon hakkında araştırma yapmanın vakti gelmiştir artık…
Sabah olmuştur.Akira gördüğü rüyanın etkisindedir adeta ruh gibidir.Elini-yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa annesinin yanına gider.Annesi kahvaltı hazırlamaktadır.Akira annesinde bir tuhaflık sezer.Gözleri Kin’in Çinliyi döverkenki gözleriyle neredeyse aynıdır.Akira’yı gördüğünde ise birden gözleri eski haline döner.Akira’nın annesi Oki isminde 1.60 boylarında sevimli bir kadındır.Ama Akira bile annesinin gözlerini bu halde görünce ürperir.
Oki:Günaydın oğlum.Birazdan kahvaltın hazır olur.
Akira:Günaydın anne.Biraz önce gözlerin bir tuhaftı.
Oki:Nasıl tuhaftı?.Ne tuhaflığı?(Bağırarak)
Akira:Göz bebeklerin büyüdü ve yemyeşil oldu.
Oki:Saçmalama oğlum.Tam ayılamadın herhalde.Oturda kahvaltını et.Bu arada geziye nereye gidiyorsunuz ?
Akira:Hiroşima kalesine anne.Atom bombasının düştüğü yere.
Oki:Gitmeni istemiyorum ! Hemen yatağına geri dön.(Gözlerindeki korku anlaşılmaktadır)
Akira:Kin’e söz verdim gitmeliyim.
Oki:Tamam oğlum.
Akira evden çıkmadan önce annesinin telefonla konuştuğunu görür.Onu rahatsız etmeden çıkmak ister.Fakat annesinin konuşurken Kin,akiraya dikkat et.Birşey öğrenmemeli dediğini duyar gibi olur.Annesine Kinle ne konuştun diye sorduğunda,sadece sana dikkat etmesini söyledim bu aralar biraz tuhafsın oğlum cevabını alır.Akira annesini öpüp yola çıkar.
Kin otobüsün hareket edeceği yerde onu beklemektedir.
Akira:Merhaba Kin.
Kin:Merhaba dostum,hoş geldin.Nasılsın ?
Akira:İdare ediyorum.Otobüs ne zaman kalkacak ?
Kin:Kalkıyor bile,hadi gidelim.
Akira yolda kimseyle bir kelime bile konuşmaz.Hiroşima kalesine yaklaşırken şoför otobüsün havalandırılması için kendi camını açar.İçeriye giren hava Akira’nın tüylerini diken diken eder.Cama baktığında ise dedesinin yüzünü görür.Dedesi endişeli gözlerle ona bakmaktadır ve gözleri yemyeşildir.Tıpkı Kinde ve annesinde gördüğü gibi…Akira iyice korkmaya başlar ve geri dönelim yalvarırım diye bağırmaya başlar.Kin onu sakinleştirir.
Sonunda Hiroşima kalesine varılmıştır.Önce 10 dakika çevreyi turlarlar.Akira’nın yüzü bembeyazdır.Herkez kaleye girmeye başlar Akira tam kaleye gireceği anda yerin altından inleme sesleri duyar.
Akira:Sesleri duydun mu? Kin bu seslerde ne inanamıyorum !
Kin:Ben ses falan duymadım.Hadi içeri girelim dostum.
Akira:Duydum diyorum sana.Sanki birileri inliyor.
Kin:İçeri gir dedim sana ! (Ürkütücü bir bakış ve sesle)
Akira:…
Akira artık ciddi ciddi etrafında bir şeyler döndüğünü anlamıştır.Akira için Hiroşima ve radyasyon hakkında araştırma yapmanın vakti gelmiştir artık…
Hayat bir savaş sanatıdır...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Neo Queen Serenity
yeni bölm için eline sağlık.. noktalama işaretlerine biraz dikkat etmelisin..
ve merakla bekliyorum diğer bölümü.. acaba neyi öğrenmemeli akira.. dedesiyle ilgili sanırım..
neyse bekliyorum yeni blm için..

ve merakla bekliyorum diğer bölümü.. acaba neyi öğrenmemeli akira.. dedesiyle ilgili sanırım..

neyse bekliyorum yeni blm için..








Gezi bitmiştir.Akira gezide duyduğu seslerin anlamını düşünmektedir.Yerin altından gelen isyan eder gibi insan inlemeleri…Bu neyin göstergesi olabilir ki ? Ama bu seslerden çok kafasına takılan bir şey vardır.Herkez kalenin içini gezerken öğretmenleri aşağıya inmişti.Akira kalenin içinden dalgın dalgın dışarı bakmaktaydı ve öğretmenini görünce bütün dikkatini ona yöneltti.Öğretmeni,ayağını yere vurarak ve tehtit eder gibi el hareketleriyle toprağa doğru bir şeyler söylüyordu.Ayağını yere vurduğu yer Akira’nın sesleri duyduğu yerin tam üstüydü.Akira kaleden çıktıkları anda koşar adımlarla sesleri duyduğu bölgeye doğru yöneldi fakat birdaha ses duyamadı.Öğretmenleri orada neler yapmıştı ki ?
Akira biraz kafasını topladıktan sonra internetten radyasyon hastalıkları ile ilgili araştırmalar yapmaya başladı ama birkaç görünüş bozukluğundan başka bir şey bulamadı.Hele gözlerin yeşil olması,tenin renk değiştirmesi gibi şeylerin radyasyon hastalıkları ile alakası bile yoktu...Kendi gördükleri neyin göstergesi olmaylıydı ? Kapı çalındı ve içeri annesi girdi.
Oki:Nasılsın oğlum.Gezi nasıl geçti ?
Akira:Fena değildi.Yerin altından sesler duydum anne !
Oki:Saçmalama oğlum senin durumunu bu aralar hiç iyi görmüyorum,psikiyatrist desteğine ihtiyacın var.(İç ses:Lanet olsun !)
Akira:Gerek yok.Ben gayet iyiyim,duydum diyorum anlamıyor musun ?
Oki:Yerin altında bir şey olsaydı çoktan ortaya çıkardı.Yarın psikiyatrist arkadaşımı eve çağıracağım senle konuşsun.
Akira:Peki anne.
Oki:Ben dışarı çıkıyorum.İstediğin bir şey var mı ?
Akira:Yok.
Oki dışarı çıkar ve evden uzaklaşır.Gözlerindeki telaş ve öfke anlaşılmaktadır.Akira’nın öğretmenini telefonla arar ve Akira’nın durumunu anlatır.Öğretmenden merak etme bir şey öğrenemedi cevabını aldıktan sonra rahatlar.Akira ise gelecek psikiyatristin ona neler söyleyeceğini merak etmektedir.Gördüklerinin ve duyduklarının gerçek olduğuna emindir…
Gece olmuştur.Akira’nın tek dileği dedesinin rüyasına girmesidir.Dedesi ona ‘Gözünü aç’ demişti rüyasına girdiğinde.Ne için gözünü açmalıydı acaba ? Bilmediği şey neydi ? Akira bunları düşünerek uyur.Oki ise zifiri karanlıkta öylece oturmaktadır ve gözleri adeta yemyeşil bir el feneri gibi karanlığı aydınlatmaktadır.Ve kısık sesle kendi kendine ‘mahvoluruz’ diye sayıklamaktadır.Gelecek psikiyatrist arkadaşını sıkıca tembihlemelidir.Yoksa dahada büyük sorunlar olacaktır…
Akira biraz kafasını topladıktan sonra internetten radyasyon hastalıkları ile ilgili araştırmalar yapmaya başladı ama birkaç görünüş bozukluğundan başka bir şey bulamadı.Hele gözlerin yeşil olması,tenin renk değiştirmesi gibi şeylerin radyasyon hastalıkları ile alakası bile yoktu...Kendi gördükleri neyin göstergesi olmaylıydı ? Kapı çalındı ve içeri annesi girdi.
Oki:Nasılsın oğlum.Gezi nasıl geçti ?
Akira:Fena değildi.Yerin altından sesler duydum anne !
Oki:Saçmalama oğlum senin durumunu bu aralar hiç iyi görmüyorum,psikiyatrist desteğine ihtiyacın var.(İç ses:Lanet olsun !)
Akira:Gerek yok.Ben gayet iyiyim,duydum diyorum anlamıyor musun ?
Oki:Yerin altında bir şey olsaydı çoktan ortaya çıkardı.Yarın psikiyatrist arkadaşımı eve çağıracağım senle konuşsun.
Akira:Peki anne.
Oki:Ben dışarı çıkıyorum.İstediğin bir şey var mı ?
Akira:Yok.
Oki dışarı çıkar ve evden uzaklaşır.Gözlerindeki telaş ve öfke anlaşılmaktadır.Akira’nın öğretmenini telefonla arar ve Akira’nın durumunu anlatır.Öğretmenden merak etme bir şey öğrenemedi cevabını aldıktan sonra rahatlar.Akira ise gelecek psikiyatristin ona neler söyleyeceğini merak etmektedir.Gördüklerinin ve duyduklarının gerçek olduğuna emindir…
Gece olmuştur.Akira’nın tek dileği dedesinin rüyasına girmesidir.Dedesi ona ‘Gözünü aç’ demişti rüyasına girdiğinde.Ne için gözünü açmalıydı acaba ? Bilmediği şey neydi ? Akira bunları düşünerek uyur.Oki ise zifiri karanlıkta öylece oturmaktadır ve gözleri adeta yemyeşil bir el feneri gibi karanlığı aydınlatmaktadır.Ve kısık sesle kendi kendine ‘mahvoluruz’ diye sayıklamaktadır.Gelecek psikiyatrist arkadaşını sıkıca tembihlemelidir.Yoksa dahada büyük sorunlar olacaktır…
Hayat bir savaş sanatıdır...

1. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 34 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |