Amazon Kabilesi Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): aysenur



yaptığımdan değilde övilmek falan utandırıyor beni bazen
okunulabilecek şeyler yazdığımiçin çok mutlu oldum
evet bende farkındayım biraz sade olduğunun ama ilk başlarında fazla detay vermeden esas konulara geçmek istiyorum olaylar daha yeni yeni gelişicek
ama kötü bir haberim var yakında bu Türkçe isimler değişcek ve gerçek kimliklerine kavuştuklarında farklı isimler alıcaklar
yorumun için teşekkürler
okunulabilecek şeyler yazdığımiçin çok mutlu oldum

evet bende farkındayım biraz sade olduğunun ama ilk başlarında fazla detay vermeden esas konulara geçmek istiyorum olaylar daha yeni yeni gelişicek
ama kötü bir haberim var yakında bu Türkçe isimler değişcek ve gerçek kimliklerine kavuştuklarında farklı isimler alıcaklar

yorumun için teşekkürler






Bölüm 6 - Gizli Bir Mabet
Aynur bigennis kullanımını öğrenmek içinormanın derinliklerinde alıştırma yapıyordu tek başına.Çevrede birilerinin olmaması gerekiyordu çünkü istemeden yaralayabilirdi onları.
Bigennisi kaldırdı.Hızla savurdu ve bir meşe ağacının gövdesine sapladı.Çok derine saplamıştı.Çabalarına rağmen bırak çıkarmayı yerinden bile oynatamıyordu.
Aynur sinirlenmeye başlamıştı.Hırsla bir daha denedi çıkarmayı ve bigennis yağda kayar gibi çıktı birden.Ama bu iyi olmamıştı.Dengesini kaybeden Aynur geriye doğru yuvarlanmaya başladı.Yüksek bir tepeden aşağı doğru yuvarlandı.Elinden bigennisi bırakmamıştı ve bigennisin ona saplanmamış olması bir mucizeydi.Yerden kalkıp doğruldu.Ayağa kalktığında gördüğü manzara karşısında dili tutuldu.Kocaman taştan bir binanın önündeydi.Binanın etrafını ağaç kökleri ve sarmaşıklar sarmıştı.Ormanın bir parçası gibi duruyordu.Merakına yenilip içeri girdi.
İçerisi yarı aydınlıktı çatlaklar sayesinde ve her taraf örümcek ağlarıyla kaplıydı.
Aynur:''Örümceklerden nefret ederim .''dedi.Aslında korkardı örümceklerden.Dar bir koridordan ilerlemeye başladı.Koridorun sonu çok aydınlıktı.Hızını arttırdı.Nihayet koridorun sonuna varmıştı.Şimdi devasa ve çok aydınlık bir salonun içindeydi.Duvarlarda ona çok tanıdık gelen kadın heykelleri vardı.Hepsi birbirinden asil ve güçlü görünüyordu.Heykellerden biri Kraliçe Sinope'ye çok benziyordu.Ama diğerleri de çok tanıdıktı aslında.
Salonun ortasında küçük bir sütun,sütunun üstünde parlak bir küre vardı.Her yari aydınlatan bu küreydi.Aynur elindeki bigennisi duvara yasladı ve yavaş adımlarla küreye doğru yaklaşmaya başladı.Yaklaştı, yaklaştı...Tam dokunacakken bir ses duydu.
Aynur bigennis kullanımını öğrenmek içinormanın derinliklerinde alıştırma yapıyordu tek başına.Çevrede birilerinin olmaması gerekiyordu çünkü istemeden yaralayabilirdi onları.
Bigennisi kaldırdı.Hızla savurdu ve bir meşe ağacının gövdesine sapladı.Çok derine saplamıştı.Çabalarına rağmen bırak çıkarmayı yerinden bile oynatamıyordu.
Aynur sinirlenmeye başlamıştı.Hırsla bir daha denedi çıkarmayı ve bigennis yağda kayar gibi çıktı birden.Ama bu iyi olmamıştı.Dengesini kaybeden Aynur geriye doğru yuvarlanmaya başladı.Yüksek bir tepeden aşağı doğru yuvarlandı.Elinden bigennisi bırakmamıştı ve bigennisin ona saplanmamış olması bir mucizeydi.Yerden kalkıp doğruldu.Ayağa kalktığında gördüğü manzara karşısında dili tutuldu.Kocaman taştan bir binanın önündeydi.Binanın etrafını ağaç kökleri ve sarmaşıklar sarmıştı.Ormanın bir parçası gibi duruyordu.Merakına yenilip içeri girdi.
İçerisi yarı aydınlıktı çatlaklar sayesinde ve her taraf örümcek ağlarıyla kaplıydı.
Aynur:''Örümceklerden nefret ederim .''dedi.Aslında korkardı örümceklerden.Dar bir koridordan ilerlemeye başladı.Koridorun sonu çok aydınlıktı.Hızını arttırdı.Nihayet koridorun sonuna varmıştı.Şimdi devasa ve çok aydınlık bir salonun içindeydi.Duvarlarda ona çok tanıdık gelen kadın heykelleri vardı.Hepsi birbirinden asil ve güçlü görünüyordu.Heykellerden biri Kraliçe Sinope'ye çok benziyordu.Ama diğerleri de çok tanıdıktı aslında.
Salonun ortasında küçük bir sütun,sütunun üstünde parlak bir küre vardı.Her yari aydınlatan bu küreydi.Aynur elindeki bigennisi duvara yasladı ve yavaş adımlarla küreye doğru yaklaşmaya başladı.Yaklaştı, yaklaştı...Tam dokunacakken bir ses duydu.



aynur ölmez ölemez baş karakter o
ve heykellerle ilgili tahminlerin hemen hemen doğru ve işte 7. bölüm
Bölüm 7 - Seçilmiş Kişi
Aynur birden irkildi.Hızla arkasına döndü.Ama kimse yoktu.Etrafına iyice baktı.Kimsecikler yoktu.Peki ses nerden gelmişti o zaman?Omuz silkip küreye doğru döndü.
Tekrar küreye baktığında geriye doğru sıçramak zorunda kaldı.Kürenin içinde bir kız vardı.Genç bir kızdı ve Aynur'a benziyordu.Işıl ışıl gözleriyle Aynur'a bakıyordu.Aynur merakla tekrar yaklaştı küreye.Kürenin içindeki kız:
-''Hoşgeldin seçilmiş kişi.Nihayet geldin. Sana çok ihtiyacımız var.''
Aynur'un gözleri hayretle büyüdü:
-''Kim? Ben mi? Seçilmiş kişi mi? Hayır, hayır bir yanlışınız var. O ben değilim.''
-''Hayır, sen seçilmiş kişisin.Sen bir Türk kızısın.Yani Amazonların atalarının soyundan geliyorsun.Amazonların soyu İskit Türklerine dayanıyor.Anadolu'nun Karadeniz kıyılarında ve Kafkaslar dayaşarlardı.Ama daha sonra gökyüzünden gelen düşmanlar dünyayı yok etmeye çalışırken Amazon soyunu yok ettiler.Ama Amazonlar dünyayı korumayı başarmış oldu.Daha sonra Amazon ruhları dünyanın dört bir yanına dağıldı.Şimdi tekrar bir araya gelmemiz şart.Dünya tekrar tehlike altında.Düşman yeni bir saldırı için hazırlanıyor.Hem artık daha da güçlüler.Çünkü kaçırdıkları Amazon kraliçesi Hiposilia'nın gücünü de kullanıyorlar.Hiposilia senin annen.Yani sen bir amazon prensesisin.Kraliçe Sinope Hiposilia'nın kardeşi.Yani senin teyzen.''
Aynur duyduklaeı karşısında şoke olmuştu.
-''Sende kimsin?Tüm bunları nerden biliyorsun?Sana neden inanıyım?
-''Bana inanmalısın kardeşim.Ben senin ablanım.Adım Aykiris.Senin gerçek Adın ise Aymisis.Tüm bunları biliyorum Çünkü bu benim görevim ve yeteneğim.Ben geçmiş ve gelecek hakkında herşeyi bilirim.Ama bunun karşılığında bu kürenin içinde hapis kalmak zorundayım.Lütfen bana inan kardeşim.Lütfen!! Bana inanmak zorundasın.Yoksa bu dünyayı ve annemizi asla kurtaramayacağız.''
Aynur yılmış bir şekilde gözlerini kapattı.Direnmenin anlamı yoktu.
-''Sana inanıyorum Aykiris, abla.Bu dünyayı koruyacağım ve annemizi kurtaracağım.''
Aykiris'in gözleri mutlulukla ışıldadı.
-''O zaman senin gerçek benliğine kavuşma zamanın geldi kardeşim.Gözlerini kapat ve içinden yükselen sıcaklığa bırak kendini.''
Aynur söyleneni yaptı.İçindeki sıcaklığı hissediyordu artık.Çok tatlı bir sıcaklık her tarafını kaplıyordu.Kendini sıcaklığın içine bıraktı.Tekrar kendine geldiğinde artık Aynur değil Aymisis'ti o.Artık herşeyi bilen Amazon savaşçısıydı.
Ablasıyla vedalaşıp ovaya doğru yola çıktı.Yürüyüşü, bigennisi tutuşu bile değişmişti artık.

ve heykellerle ilgili tahminlerin hemen hemen doğru ve işte 7. bölüm
Bölüm 7 - Seçilmiş Kişi
Aynur birden irkildi.Hızla arkasına döndü.Ama kimse yoktu.Etrafına iyice baktı.Kimsecikler yoktu.Peki ses nerden gelmişti o zaman?Omuz silkip küreye doğru döndü.
Tekrar küreye baktığında geriye doğru sıçramak zorunda kaldı.Kürenin içinde bir kız vardı.Genç bir kızdı ve Aynur'a benziyordu.Işıl ışıl gözleriyle Aynur'a bakıyordu.Aynur merakla tekrar yaklaştı küreye.Kürenin içindeki kız:
-''Hoşgeldin seçilmiş kişi.Nihayet geldin. Sana çok ihtiyacımız var.''
Aynur'un gözleri hayretle büyüdü:
-''Kim? Ben mi? Seçilmiş kişi mi? Hayır, hayır bir yanlışınız var. O ben değilim.''
-''Hayır, sen seçilmiş kişisin.Sen bir Türk kızısın.Yani Amazonların atalarının soyundan geliyorsun.Amazonların soyu İskit Türklerine dayanıyor.Anadolu'nun Karadeniz kıyılarında ve Kafkaslar dayaşarlardı.Ama daha sonra gökyüzünden gelen düşmanlar dünyayı yok etmeye çalışırken Amazon soyunu yok ettiler.Ama Amazonlar dünyayı korumayı başarmış oldu.Daha sonra Amazon ruhları dünyanın dört bir yanına dağıldı.Şimdi tekrar bir araya gelmemiz şart.Dünya tekrar tehlike altında.Düşman yeni bir saldırı için hazırlanıyor.Hem artık daha da güçlüler.Çünkü kaçırdıkları Amazon kraliçesi Hiposilia'nın gücünü de kullanıyorlar.Hiposilia senin annen.Yani sen bir amazon prensesisin.Kraliçe Sinope Hiposilia'nın kardeşi.Yani senin teyzen.''
Aynur duyduklaeı karşısında şoke olmuştu.
-''Sende kimsin?Tüm bunları nerden biliyorsun?Sana neden inanıyım?
-''Bana inanmalısın kardeşim.Ben senin ablanım.Adım Aykiris.Senin gerçek Adın ise Aymisis.Tüm bunları biliyorum Çünkü bu benim görevim ve yeteneğim.Ben geçmiş ve gelecek hakkında herşeyi bilirim.Ama bunun karşılığında bu kürenin içinde hapis kalmak zorundayım.Lütfen bana inan kardeşim.Lütfen!! Bana inanmak zorundasın.Yoksa bu dünyayı ve annemizi asla kurtaramayacağız.''
Aynur yılmış bir şekilde gözlerini kapattı.Direnmenin anlamı yoktu.
-''Sana inanıyorum Aykiris, abla.Bu dünyayı koruyacağım ve annemizi kurtaracağım.''
Aykiris'in gözleri mutlulukla ışıldadı.
-''O zaman senin gerçek benliğine kavuşma zamanın geldi kardeşim.Gözlerini kapat ve içinden yükselen sıcaklığa bırak kendini.''
Aynur söyleneni yaptı.İçindeki sıcaklığı hissediyordu artık.Çok tatlı bir sıcaklık her tarafını kaplıyordu.Kendini sıcaklığın içine bıraktı.Tekrar kendine geldiğinde artık Aynur değil Aymisis'ti o.Artık herşeyi bilen Amazon savaşçısıydı.
Ablasıyla vedalaşıp ovaya doğru yola çıktı.Yürüyüşü, bigennisi tutuşu bile değişmişti artık.



2. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 39 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |