Aşk'ın Büyüsü/2. Bölüm |
|
Yazar
Mesaj
Annesi, bebeğinin alına son bir öpücük kondurup yatak odasına çekildi. O uyuyunca, bebeğin odasının penceresi hiçbir kuvvet olmaksızın açıldı. Hayaletvarî bir varlık odaya girip parmağını kaldırdı. Bebeğin şaşkın bakışları arasında, parmağını onun eline koydu.
Mai Shina!
Aşk seni seçiyor.
Güçlü olmalısın.
Aşk adlı büyünün sesini dinle,
Kaderin, seni bir gün ruh eşinle buluşturacak!
Bebeğin elinin üstünde bir kalbe geçirilmiş ok şeklinde bir dövme belirdi. Hayalet, arkasını dönüp uzaklaşırken bir şeyler mırıldanıyordu. " Aphrodite seni korusun, küçüğüm... "
*
" Hey, Mai! " Genç kız, kahverengi saçlarını uçuşturarak arkasına döndü. Okulun en yakışıklı ve en popüler çocuğu, ona el sallıyordu. Yanakları kızardı. " Ah, merhaba Akira. " Önüne düşen bir tutam saçı, dövmeli eliyle kulağının arkasına itti. " Yeni bir aşk filmi gösterime girmiş, duydun mu? Bende de iki bilet var. Ne dersin, birlikte gidelim mi? "
*Benden hoşlandığını açıkça belli etmek için mi bunu istiyordu? Ah, bilmiyordum. Tek bildiğim ona körkütük aşık olduğumdu.*
İşte, o an içinde bir ses duydu. Berrak bir sesti. 'O senin ruh eşin değil. Gitme.' İç sesi miydi bu, yoksa gaipten sesler mi duyuyordu, bilmiyordu Mai. Ama bu sese kulak asmayı da düşünmüyordu. " Ah, tabi, gideriz. " Akira sırıttı. " Akşam 17:45 seansı nasıl? " Mai, Akira'nın gözlerinin beline kaydığını fark edince, ani refleksleriyle tişörtünü düzeltti. " Hı? Pardon, tamam, harika. 17:45 mükemmel! Sonra görüşürüz... " Arkasını dönüp kendi kendine tam bir ahmak olduğunu mırıldanırken, son defa Akira'nın sesini duydu. " Seni beşte evden alırım! "
*
Eve geldiğinde, ev arkadaşı onu karşıladı. " Selam, Shinobu... " Shinobu, ona gözlerini dikti. " Solgun görünüyorsun. Bir şey mi oldu? " Mai derin bir nefes verdi. " Bugün ne giyeceğimi düşünüyordum. " Ve yine aynı sesi duydu. 'Gidecek misin?' Sesi kovaladı. " Neden ki? Nereye gidiyorsun? " Mai aniden sendeledi. " Hiç - hiçbir yere. " Shinobu meraklı gözlerle onun üzerine doğru eğildi ve ağzı ciddi anlamda kulaklarına varana kadar sırıttı. " Beni kandıramazsın. Bir erkek söz konusu olmadığı takdirde ne giyeceğini hiç düşünmezsin sen! " Mai, arkaya doğru bir adım geriledi. Ellerini önünde salladı. " Tamam, tamam. Akira'yla Aşk Büyüsü filmine gideceğiz. " Shinobu'nun ağzı beş karış açıkta kalınca, Mai eliyle ağzını kapattı.
" Nasıl yani? Ciddi misin? "
" Evet. "
" Bizim Akira? "
" Evet. "
" Hani şu... dünyalar yakışıklısı çocuk? "
" Aynen öyle. "
" Seni sinemaya davet etti, öyle mi? Hem de bir aşk filmine? "
" Kaç kez evet diyeceğim, Shinobu! Ne giyeceğim ben? "
Shinobu, arkadaşının kolunu kavrayıp peşinden sürüklemeye başladı. " Hey! Yavaş biraz, acıtıyorsun! " Mai'nin odasına geldiklerinde, Shinobu dolabın altını üstüne getirdi. " Doğru düzgün bir şeyin yok mu se- Vay canına! " Cümlesini yarıda kesip, göz kamaştıran altın sarısı bir elbise çıkardı. " Bunu nereden buldun? Müthiş pahalı olmalı! " Mai gözlerini devirdi. " Annemin nişan elbisesi. Kendisine küçülünce bana verdi. " Shin'in gözleri ışıldıyordu. Elbiseyi baştan aşağı inceledikten sonra Mai'ye fırlattı. Çabuk, ben makyaj malzemelerini kapıp gelirken sen de şunu hızlıca giy. " O kapıyı çarpıp banyoya koşarken, kızcağız da şaşkın bir hâlde altın sarısı elbiseyi giyip aynanın karşısında durdu. Saçını düzeltmek için elini kaldırdığında, bir kalbe geçirilmiş ok biçiminde dövmesine gözlerini dikti. " Nereden geldin sen? " Lanet olsun, aklını mı kaçırıyordu? Bir dövmeyle konuşuyordu! Kapı açıldı. " Vay be! Üstünde harika durmuş, tatlım! " Shinobu onu tuvalet masasının sandalyesine oturturttu ve hızlı hareketlerle rimelle işe başladı. İşleri bittiğinde onu şöyle bir döndürdü. Bir korna sesi duyuldu. Bu sesten sonra, Mai tırnaklarını kemirmeye başladı. " İşte geldi! Shinobu, o geldi! " Shinobu, onu yeniden sürükler ve dışarı iterken, " İyi şanslar, " diye fısıldadı.
Mai Shina!
Aşk seni seçiyor.
Güçlü olmalısın.
Aşk adlı büyünün sesini dinle,
Kaderin, seni bir gün ruh eşinle buluşturacak!
Bebeğin elinin üstünde bir kalbe geçirilmiş ok şeklinde bir dövme belirdi. Hayalet, arkasını dönüp uzaklaşırken bir şeyler mırıldanıyordu. " Aphrodite seni korusun, küçüğüm... "
*
" Hey, Mai! " Genç kız, kahverengi saçlarını uçuşturarak arkasına döndü. Okulun en yakışıklı ve en popüler çocuğu, ona el sallıyordu. Yanakları kızardı. " Ah, merhaba Akira. " Önüne düşen bir tutam saçı, dövmeli eliyle kulağının arkasına itti. " Yeni bir aşk filmi gösterime girmiş, duydun mu? Bende de iki bilet var. Ne dersin, birlikte gidelim mi? "
*Benden hoşlandığını açıkça belli etmek için mi bunu istiyordu? Ah, bilmiyordum. Tek bildiğim ona körkütük aşık olduğumdu.*
İşte, o an içinde bir ses duydu. Berrak bir sesti. 'O senin ruh eşin değil. Gitme.' İç sesi miydi bu, yoksa gaipten sesler mi duyuyordu, bilmiyordu Mai. Ama bu sese kulak asmayı da düşünmüyordu. " Ah, tabi, gideriz. " Akira sırıttı. " Akşam 17:45 seansı nasıl? " Mai, Akira'nın gözlerinin beline kaydığını fark edince, ani refleksleriyle tişörtünü düzeltti. " Hı? Pardon, tamam, harika. 17:45 mükemmel! Sonra görüşürüz... " Arkasını dönüp kendi kendine tam bir ahmak olduğunu mırıldanırken, son defa Akira'nın sesini duydu. " Seni beşte evden alırım! "
*
Eve geldiğinde, ev arkadaşı onu karşıladı. " Selam, Shinobu... " Shinobu, ona gözlerini dikti. " Solgun görünüyorsun. Bir şey mi oldu? " Mai derin bir nefes verdi. " Bugün ne giyeceğimi düşünüyordum. " Ve yine aynı sesi duydu. 'Gidecek misin?' Sesi kovaladı. " Neden ki? Nereye gidiyorsun? " Mai aniden sendeledi. " Hiç - hiçbir yere. " Shinobu meraklı gözlerle onun üzerine doğru eğildi ve ağzı ciddi anlamda kulaklarına varana kadar sırıttı. " Beni kandıramazsın. Bir erkek söz konusu olmadığı takdirde ne giyeceğini hiç düşünmezsin sen! " Mai, arkaya doğru bir adım geriledi. Ellerini önünde salladı. " Tamam, tamam. Akira'yla Aşk Büyüsü filmine gideceğiz. " Shinobu'nun ağzı beş karış açıkta kalınca, Mai eliyle ağzını kapattı.
" Nasıl yani? Ciddi misin? "
" Evet. "
" Bizim Akira? "
" Evet. "
" Hani şu... dünyalar yakışıklısı çocuk? "
" Aynen öyle. "
" Seni sinemaya davet etti, öyle mi? Hem de bir aşk filmine? "
" Kaç kez evet diyeceğim, Shinobu! Ne giyeceğim ben? "
Shinobu, arkadaşının kolunu kavrayıp peşinden sürüklemeye başladı. " Hey! Yavaş biraz, acıtıyorsun! " Mai'nin odasına geldiklerinde, Shinobu dolabın altını üstüne getirdi. " Doğru düzgün bir şeyin yok mu se- Vay canına! " Cümlesini yarıda kesip, göz kamaştıran altın sarısı bir elbise çıkardı. " Bunu nereden buldun? Müthiş pahalı olmalı! " Mai gözlerini devirdi. " Annemin nişan elbisesi. Kendisine küçülünce bana verdi. " Shin'in gözleri ışıldıyordu. Elbiseyi baştan aşağı inceledikten sonra Mai'ye fırlattı. Çabuk, ben makyaj malzemelerini kapıp gelirken sen de şunu hızlıca giy. " O kapıyı çarpıp banyoya koşarken, kızcağız da şaşkın bir hâlde altın sarısı elbiseyi giyip aynanın karşısında durdu. Saçını düzeltmek için elini kaldırdığında, bir kalbe geçirilmiş ok biçiminde dövmesine gözlerini dikti. " Nereden geldin sen? " Lanet olsun, aklını mı kaçırıyordu? Bir dövmeyle konuşuyordu! Kapı açıldı. " Vay be! Üstünde harika durmuş, tatlım! " Shinobu onu tuvalet masasının sandalyesine oturturttu ve hızlı hareketlerle rimelle işe başladı. İşleri bittiğinde onu şöyle bir döndürdü. Bir korna sesi duyuldu. Bu sesten sonra, Mai tırnaklarını kemirmeye başladı. " İşte geldi! Shinobu, o geldi! " Shinobu, onu yeniden sürükler ve dışarı iterken, " İyi şanslar, " diye fısıldadı.
Spoiler:
Min-Hyeok Gang aşksın seeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen >.<
tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.

tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.


yeni fanfic oleyyyy
ama ben 1 hafta kadar burda olamıycam off ya
neyse hikayeyi çok beyendim
aslında çok yabancı gelmedi bana
hemen ısındım bu hikayeye nedense
iki fanficini de dönünce okumaya devam edicem
ilk mesajın benden (sadık okuyucundan
) olsun 








ilk mesajın benden (sadık okuyucundan



Spoiler:
Spoiler:

Teşekkürler sadık okuyucum moonlight
Yorum yok
Ama yeni bölüm geldi
--
Kapı arkasından kapandı. Mai, derin bir nefes aldıktan sonra arabaya doğru yürüyüp kapıyı açtı ve bindi. Akira direksiyonu sıkıca kavramıştı ve ona dönmüş, gülümsüyordu. " Mükemmel görünüyorsun. " Mai'nin yanakları pembeleşti. " Teşekkür ederim. Tamamen Shinobu'nun eseri... "
*Lanet olsun! Ben tam bir ahmaktım! Böyle bir şey söylememe ne gerek vardı? Tanrım! Kim bilir içten içe ne kadar gülmüştür!*
Akira, hızlı hareketlerle gaza bastı. On beş dakika sonra Juuban'ın biraz dışındaki Sakura Sineması'na gelmişlerdi. Akira, oldukça kibar bir bey gibi davranarak geldi ve Mai'nin kapısını açtı. Mai, onu bir yere hapsetmişler gibi zıplayarak arabadan atladı. İçeri girip hızlıca biletleri gösterip yerlerine oturdular. - ve film başladı. Tam bir öpüşme sahnesinde, Akira, Mai'nin elini yakalayıverdi. Mai bir çığlık atıp, eline ütü basılmışçasına hızlıca çekti. Dövmesi çok kötü bir şekilde yanmış ve acımıştı. 'Git. Eve git.' Bu sefer kulak asmamazlık yapmayacaktı. İçinden gelen sese itaat ederek salondan dışarı fırladı. Hemen bir taksiye işaret edip atladı. Akira da aynı anda salondan çıkmıştı. Giden taksiyi görünce arkasından boş boş bakmaktan başka bir şey yapamadı.
*
" Sakin ol, ağlama. Her şeyi anlat bana. " Mai hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ağlamasının nedeni Akira'nın elini tutması mıydı, bilemiyordu. Shinobu bir bardak suyla geldi.
*Bu, benim ev arkadaşım Shinobu. Shinobu Maehara. Benim gibi on altı yaşında ve Sachiko Hura Lisesi'ne gidiyor. Omzuna kadar uzanan koyu mor saçları (aslında ilk tanıştığımda kahverengiydi, sonradan boyayacağım diye tutturmştu) ve açık yeşil gözleri vardır. Bana karşı harikadır.*
Mai, suyu kafasına dikti. Shinobu ona merakla bakıyordu. Mai, bardağı sehpaya bıraktıktan -daha doğrusu resmen fırlattıktan - sonra Shinobu'ya döndü. " O... o benim elimi tuttu. " Shinobu tek kaşını kaldırdı ve bir çığlık attı. " NE! Ama bu harika bir şey! Neden ağlıyorsun? Manyadın mı kızım, okulun en popüler çocuğu elini tutuyor ve sen bu fırsatı değerlendireceğine oturmuş hüngür şakırt ağlıyorsun. Yok böyle bir şey ya... " Mai, ona bakarak sağ elini yumruk yapıp tersini kaldırdı. " Bak, " dedi dövmeyi göstererek. " Böyle bir şey de başka kimsede yok. " Derin bir nefes aldı. " Akira elimi tutunca dövmem feci bir şekilde yandı. " O elini indirirken, Shinobu bakışlarını yere dikti. " Ben... bilmiyordum. Üzgünüm. " Hıçkırarak içeri koşarken, Mai yeniden o sesi duydu. 'Gördün mü? Onunla gitmen, dostluğunu bile etkiledi.' Mai, ne yaptığını bilemeyerek sese cevap verdi. " Üstüme gelme, bunu farkındayım. " Ayağa kalktı ve odasına girdi.
*
Shinobu Maehara!
Dostluk seni seçiyor.
Güçlü olmalısın.
Dostluk adlı büyünün sesini dinle,
Kaderin, seni bir gün dostlukla ödüllendirecek.
Shinobu'nun sağ elinin üzerinde mavi bir kalbe geçirilmiş ok şeklinde bir dövme belirdi. Hayalet odadan çıkarken mırıldanıyordu hâlâ. " Atlas seni korusun, genç kız... "

Yorum yok

Ama yeni bölüm geldi

--
Kapı arkasından kapandı. Mai, derin bir nefes aldıktan sonra arabaya doğru yürüyüp kapıyı açtı ve bindi. Akira direksiyonu sıkıca kavramıştı ve ona dönmüş, gülümsüyordu. " Mükemmel görünüyorsun. " Mai'nin yanakları pembeleşti. " Teşekkür ederim. Tamamen Shinobu'nun eseri... "
*Lanet olsun! Ben tam bir ahmaktım! Böyle bir şey söylememe ne gerek vardı? Tanrım! Kim bilir içten içe ne kadar gülmüştür!*
Akira, hızlı hareketlerle gaza bastı. On beş dakika sonra Juuban'ın biraz dışındaki Sakura Sineması'na gelmişlerdi. Akira, oldukça kibar bir bey gibi davranarak geldi ve Mai'nin kapısını açtı. Mai, onu bir yere hapsetmişler gibi zıplayarak arabadan atladı. İçeri girip hızlıca biletleri gösterip yerlerine oturdular. - ve film başladı. Tam bir öpüşme sahnesinde, Akira, Mai'nin elini yakalayıverdi. Mai bir çığlık atıp, eline ütü basılmışçasına hızlıca çekti. Dövmesi çok kötü bir şekilde yanmış ve acımıştı. 'Git. Eve git.' Bu sefer kulak asmamazlık yapmayacaktı. İçinden gelen sese itaat ederek salondan dışarı fırladı. Hemen bir taksiye işaret edip atladı. Akira da aynı anda salondan çıkmıştı. Giden taksiyi görünce arkasından boş boş bakmaktan başka bir şey yapamadı.
*
" Sakin ol, ağlama. Her şeyi anlat bana. " Mai hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ağlamasının nedeni Akira'nın elini tutması mıydı, bilemiyordu. Shinobu bir bardak suyla geldi.
*Bu, benim ev arkadaşım Shinobu. Shinobu Maehara. Benim gibi on altı yaşında ve Sachiko Hura Lisesi'ne gidiyor. Omzuna kadar uzanan koyu mor saçları (aslında ilk tanıştığımda kahverengiydi, sonradan boyayacağım diye tutturmştu) ve açık yeşil gözleri vardır. Bana karşı harikadır.*
Mai, suyu kafasına dikti. Shinobu ona merakla bakıyordu. Mai, bardağı sehpaya bıraktıktan -daha doğrusu resmen fırlattıktan - sonra Shinobu'ya döndü. " O... o benim elimi tuttu. " Shinobu tek kaşını kaldırdı ve bir çığlık attı. " NE! Ama bu harika bir şey! Neden ağlıyorsun? Manyadın mı kızım, okulun en popüler çocuğu elini tutuyor ve sen bu fırsatı değerlendireceğine oturmuş hüngür şakırt ağlıyorsun. Yok böyle bir şey ya... " Mai, ona bakarak sağ elini yumruk yapıp tersini kaldırdı. " Bak, " dedi dövmeyi göstererek. " Böyle bir şey de başka kimsede yok. " Derin bir nefes aldı. " Akira elimi tutunca dövmem feci bir şekilde yandı. " O elini indirirken, Shinobu bakışlarını yere dikti. " Ben... bilmiyordum. Üzgünüm. " Hıçkırarak içeri koşarken, Mai yeniden o sesi duydu. 'Gördün mü? Onunla gitmen, dostluğunu bile etkiledi.' Mai, ne yaptığını bilemeyerek sese cevap verdi. " Üstüme gelme, bunu farkındayım. " Ayağa kalktı ve odasına girdi.
*
Shinobu Maehara!
Dostluk seni seçiyor.
Güçlü olmalısın.
Dostluk adlı büyünün sesini dinle,
Kaderin, seni bir gün dostlukla ödüllendirecek.
Shinobu'nun sağ elinin üzerinde mavi bir kalbe geçirilmiş ok şeklinde bir dövme belirdi. Hayalet odadan çıkarken mırıldanıyordu hâlâ. " Atlas seni korusun, genç kız... "
Min-Hyeok Gang aşksın seeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen >.<
tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.

tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.


Ya bu hikaye bana acayip derecede gece evi serisini hatırlattı.
İyi güzel gidiyor ama hala konuyu anlayabilmiş değilim
Keşke direk kahraman bakış açısıyla yazsaydın o her bilen bakış açısını aralarda belirtseydin...
Artı bölümler çok kısa dkda bitiyor .D
Bir de Mai nasıl bir kız bize tanıtsan daha iyi olurdu gözleri ne renk ne biliyim saçları....
İyi güzel gidiyor ama hala konuyu anlayabilmiş değilim
Keşke direk kahraman bakış açısıyla yazsaydın o her bilen bakış açısını aralarda belirtseydin...
Artı bölümler çok kısa dkda bitiyor .D
Bir de Mai nasıl bir kız bize tanıtsan daha iyi olurdu gözleri ne renk ne biliyim saçları....
Pasión de los cielos...

Tamam. Kahramanın bakış açısıyla yazarsam iyice Gece Evi olur bu *~* Hem bunlar bir yerlere taşınmayacaklar xPP Hem orda elementler vardı burda duygular U_U Neyse xP Bu arada birisi Mükemmel'e oy vermiş o kim *o*
Min-Hyeok Gang aşksın seeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen >.<
tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.

tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.


Neo_Queen_Serenity yazmış:
Hikayenin tamamı anımsatmıyor ama işaretlenme kısmında biraz esinlenmişsin. Esinlenmek kötü değil ki (ben de çoğu kez esinlenmiştim hatta o yüzden arkadaşım hikayeme bir aralar çakma diyordu şakasına )
Ama dediğim gibi sadece bir bölümü
ayrıca gece evinde sadece elementler yok (bizim ot zoeyimizde var o) hayvanlarla ilgili güçler filan vs .D
Sonuçta eleştiriyorum ztn bir hikayenin iyi olabilmesi için eleştirilmesi lazımdır ama bana biraz bozulmuşsun gibi geldi...O.o
Pasión de los cielos...

Hayvanlarla ilgili mi *-* Dur anlatma! Ben daha Vahşi'deyim *-*
Spoiler:
Min-Hyeok Gang aşksın seeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen >.<
tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.

tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.


Shinobu gözlerini açtı. Yorganı üstünden atıp, ayağa kalktı. Ama parke aralığına takılıp yere kapaklandı! Öyle bir gürültü çıktı ki, ağlamaya fırsat bulamadan Mai odaya daldı. " Shinobu sen iyi misin?! " Mahmur gözlerle onun sağ elini yakaladı. Kalkmasına yardımcı olmak istiyordu. Ama gözü, Shinobu'nun sağ eline kaydı. Elini hemen çekti. " Shi - Shinobu... Bu... bu inanılmaz... " Shinobu başını kaldırdı. " Ne? İnanılmaz olan ne? " Mai, titreyen eliyle işaret edince, Shinobu sağ eline baktı. " O - la - maz. Bu da ne! " Shinobu, içinden bir ses duydu. 'Dostluk seni seçti.' Aynı anda odanın camı kırıldı ve içeri bir canavar girdi. Dört tane kaslı kolu vardı. Etrafa tükürükler saçarak odanın ortasına ilerledi ve durdu. Daha önce hiç duymadıkları bir dilde konuşmaya başladı. " Atura... Ryue ber ßr€on... " Shinobu sürünerek Mai'nin yanına gitti ve ayağa kalktı. İkisinin de gözleri faltaşı gibi açıktı ve ikisinin de dövmeleri parıldıyordu. İkisi de aynı anda farklı sesler duydular.
'Aphrodite! Savaşmalısın. Aşkın Gücü... Harekete Geç...'
'Atlas! Savaşmalısın. Dostluğun Gücü... Harekete Geç...'
Birbirlerine bir göz attıktan sonra, elbette aynı şeyi düşünüyorlardı. Çaresizlerdi ve ölmek istemiyorlardı. Seçenekleri yoktu.
" Aşkın Gücü! Harekete Geç! "
İnanılır gibi değildi. Kırmızı bir boşluğun içine düştü. Etrafını kalpler sardı. Bedenini sımsıkı saran bir elbise belirdi. Kolsuz ve kırmızıydı. Yan tarafta pileler olmasına rağmen ön tarafı kat kat aşağı doğru iniyordu. Beli saran koyu kırmızı bir kurdele vardı, yan taraftan kelebek adı verilen bir şekilde düğümlenmişti. Boynunda aynı şekilde düğümlenmiş bir başka kurdele vardı. Toplu olan kahverengi saçları - nasıl olduysa artık - şimdi omuzlarına dökülmüştü. Saçlarının arasında kırmızı bir prenses tacı vardı. Elinde ise ucunda bir kalp olan asası. Dönüşümü bitince etrafında döndü. Sonra gözüne Shinobu çarptı. O da dönüşmüştü. Onun elbisesi Mai'ninki gibi dizinin üstünde değildi; tam aksine, yerlere kadar uzanıyordu. Kolsuzdu, ama Mai'nin elbisesindeki dekolte onda yoktu. Bu da elbiseyi daha zarif kılıyordu. Eteği kabarıktı. Üstünde yaprağa benzeyen altın sarısı, tuhaf şekiller vardı. Tül üst tarafındaydı ve çok belli olmuyordu. Çubuğa benzeyen, sallanan küpeleri ortaya çıkmış, iki bileğinde de mavi bileklikler belirmişti. Saçlarının arasında mavi bir prenses tacı vardı. Elinde, ucunda mavi bir kalp olan asası vardı. Shinobu çok güzel gözüküyordu, gerçekten!
*Neler olduğunu anlayamamak çok kötüydü ve beni sinir ediyordu. Ama bildiğim tek şey, Yunan Mitolojisi'ndeki tanrılardan birinin reenkarnesi olarak seçilmiş bir savaşçıydım. Aşk Savaşçısı. Aşk'ın Tanrıçası! Kulağa çok hoş geliyordu.*
'Aphrodite.' Hemen ses kulak kabarttı Mai. 'Aşk'ın kutsal sihri, beni koru ve kolla. Bana güç ver. Love Power!'
Sese, Eski Aphrodite'in sesine itaat etti. Asasını kaldırıp canavara doğru tuttu.
" Aşk'ın kutsal sihri! Beni koru ve kolla. Bana güç ver! Love Power! " Çıkan kırmızı ışık, canavarı baştan aşağı sardı. Ama ölmesi için dostluğun gücü gerekiyordu.
' Atlas...' Shinobu irkildi. 'Dostluğun gücü adına... beni koru ve kolla. Bana güç ver. Friendship Power! " Mavi kalple süslenmiş asasını kaldırdı. Sözleri tekrar ederken baştan ayağa titriyordu. " Dostluğun gücü adına! Beni koru ve kolla. Bana üç ver! FRİENDSHİP POWER! " Son sözleri üstüne basa basa söylemişti. Yaratık mavi ve kırmızı ışınlar arasında adeta boğuluyordu. Az sonra yaratık bir şey göğsünü parçalarıyormuş gibi bir çığlık atarak yok oldu. Kızlar asalarını indirip önce dövmelerine, sonra birbirlerine baktılar. Dövmelerine dokunduktan sonra Aphrodite ve Atlas'tan, Mai ve Shinobu'ya döndüler. Tipik Shin, hemen canavarı falan unutup en ballı konuya atladı. " Elbiselerimiz çok güzeldi! Bayıldım! " Mai gözlerini devirdi ve arkadaşının koluna girdi. " Ne dersin, bunlardan daha çok var mıdır? "
" Hiçbir fikrim yok, arkadaşım. Ama umarım vardır. "
" Shin... "
" Efendim canım? "
" Sence bu dövme başkalarında da var mıdır? "
" Bilmiyorum. Umarım bize katılacak başkaları da olur. Yalnız kalmak istemiyorum! "
Kızlar canavarı hatırlayınca titrediler ve paranoyaklıkla ilerlemeye başladılar. Aydınlık ve ürkütücü olmayan mutfağa girdiklerinde güvende hissediyorlardı. Az sonra aynı sesleri içlerinde duyuyorlardı.
'İlk deneyimin için harika, Mai.'
'Atlas'ın bir görevi daha vardır. Yakın zamanda sana verilecek olan Kutsal Küre'yi taşıma görevi. Geçmişte yaptığım bazı hatalar yüzünden Kutsal Küre'yi taşıma cezasını almıştım. Eğer ona bir şey olursa, ölürsün Atlas. Bu yüzden dikkatli ol. Harikaydın.'
Kutsal Küre... Shinobu kendi içinde düşüncelere daldı.
*
Akina Dai!
Güven seni seçiyor.
Güçlü olmalısın.
Güven adlı büyünün sesini dinle,
Kaderin, sana güvenebileceğin birini bulacak.
Hayalet, genç kızın odasından çıkarken her zaman yaptığı gibi mırıldanıyordu. " Febris seni korusun... "
'Aphrodite! Savaşmalısın. Aşkın Gücü... Harekete Geç...'
'Atlas! Savaşmalısın. Dostluğun Gücü... Harekete Geç...'
Birbirlerine bir göz attıktan sonra, elbette aynı şeyi düşünüyorlardı. Çaresizlerdi ve ölmek istemiyorlardı. Seçenekleri yoktu.
" Aşkın Gücü! Harekete Geç! "
İnanılır gibi değildi. Kırmızı bir boşluğun içine düştü. Etrafını kalpler sardı. Bedenini sımsıkı saran bir elbise belirdi. Kolsuz ve kırmızıydı. Yan tarafta pileler olmasına rağmen ön tarafı kat kat aşağı doğru iniyordu. Beli saran koyu kırmızı bir kurdele vardı, yan taraftan kelebek adı verilen bir şekilde düğümlenmişti. Boynunda aynı şekilde düğümlenmiş bir başka kurdele vardı. Toplu olan kahverengi saçları - nasıl olduysa artık - şimdi omuzlarına dökülmüştü. Saçlarının arasında kırmızı bir prenses tacı vardı. Elinde ise ucunda bir kalp olan asası. Dönüşümü bitince etrafında döndü. Sonra gözüne Shinobu çarptı. O da dönüşmüştü. Onun elbisesi Mai'ninki gibi dizinin üstünde değildi; tam aksine, yerlere kadar uzanıyordu. Kolsuzdu, ama Mai'nin elbisesindeki dekolte onda yoktu. Bu da elbiseyi daha zarif kılıyordu. Eteği kabarıktı. Üstünde yaprağa benzeyen altın sarısı, tuhaf şekiller vardı. Tül üst tarafındaydı ve çok belli olmuyordu. Çubuğa benzeyen, sallanan küpeleri ortaya çıkmış, iki bileğinde de mavi bileklikler belirmişti. Saçlarının arasında mavi bir prenses tacı vardı. Elinde, ucunda mavi bir kalp olan asası vardı. Shinobu çok güzel gözüküyordu, gerçekten!
*Neler olduğunu anlayamamak çok kötüydü ve beni sinir ediyordu. Ama bildiğim tek şey, Yunan Mitolojisi'ndeki tanrılardan birinin reenkarnesi olarak seçilmiş bir savaşçıydım. Aşk Savaşçısı. Aşk'ın Tanrıçası! Kulağa çok hoş geliyordu.*
'Aphrodite.' Hemen ses kulak kabarttı Mai. 'Aşk'ın kutsal sihri, beni koru ve kolla. Bana güç ver. Love Power!'
Sese, Eski Aphrodite'in sesine itaat etti. Asasını kaldırıp canavara doğru tuttu.
" Aşk'ın kutsal sihri! Beni koru ve kolla. Bana güç ver! Love Power! " Çıkan kırmızı ışık, canavarı baştan aşağı sardı. Ama ölmesi için dostluğun gücü gerekiyordu.
' Atlas...' Shinobu irkildi. 'Dostluğun gücü adına... beni koru ve kolla. Bana güç ver. Friendship Power! " Mavi kalple süslenmiş asasını kaldırdı. Sözleri tekrar ederken baştan ayağa titriyordu. " Dostluğun gücü adına! Beni koru ve kolla. Bana üç ver! FRİENDSHİP POWER! " Son sözleri üstüne basa basa söylemişti. Yaratık mavi ve kırmızı ışınlar arasında adeta boğuluyordu. Az sonra yaratık bir şey göğsünü parçalarıyormuş gibi bir çığlık atarak yok oldu. Kızlar asalarını indirip önce dövmelerine, sonra birbirlerine baktılar. Dövmelerine dokunduktan sonra Aphrodite ve Atlas'tan, Mai ve Shinobu'ya döndüler. Tipik Shin, hemen canavarı falan unutup en ballı konuya atladı. " Elbiselerimiz çok güzeldi! Bayıldım! " Mai gözlerini devirdi ve arkadaşının koluna girdi. " Ne dersin, bunlardan daha çok var mıdır? "
" Hiçbir fikrim yok, arkadaşım. Ama umarım vardır. "
" Shin... "
" Efendim canım? "
" Sence bu dövme başkalarında da var mıdır? "
" Bilmiyorum. Umarım bize katılacak başkaları da olur. Yalnız kalmak istemiyorum! "
Kızlar canavarı hatırlayınca titrediler ve paranoyaklıkla ilerlemeye başladılar. Aydınlık ve ürkütücü olmayan mutfağa girdiklerinde güvende hissediyorlardı. Az sonra aynı sesleri içlerinde duyuyorlardı.
'İlk deneyimin için harika, Mai.'
'Atlas'ın bir görevi daha vardır. Yakın zamanda sana verilecek olan Kutsal Küre'yi taşıma görevi. Geçmişte yaptığım bazı hatalar yüzünden Kutsal Küre'yi taşıma cezasını almıştım. Eğer ona bir şey olursa, ölürsün Atlas. Bu yüzden dikkatli ol. Harikaydın.'
Kutsal Küre... Shinobu kendi içinde düşüncelere daldı.
*
Akina Dai!
Güven seni seçiyor.
Güçlü olmalısın.
Güven adlı büyünün sesini dinle,
Kaderin, sana güvenebileceğin birini bulacak.
Hayalet, genç kızın odasından çıkarken her zaman yaptığı gibi mırıldanıyordu. " Febris seni korusun... "
Min-Hyeok Gang aşksın seeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen >.<
tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.

tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.


mükemmeldi
VENÜS FORUM SENİ ÇOK SEVİYORUMMMMMM
http://1.bp.blogspot.com/_2s6meg-yAco/SpmsKjALtxI/AAAAAAAAAHY/wfd66C3M654/s320/sailor_saturn_imza1.png
http://1.bp.blogspot.com/_2s6meg-yAco/SpmsKjALtxI/AAAAAAAAAHY/wfd66C3M654/s320/sailor_saturn_imza1.png

Arigato gozaimasu
moonlight neredesin sadık okuyucum *-* Aslı abla'm? Washina wa yorum bekler burda U_U

Min-Hyeok Gang aşksın seeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen >.<
tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.

tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.


yahu döktürmüşün yine canım yaa.harikasın.ama bişi dicem diyaloglarda böle vay be manyadınmı kızım falan gibi kelimeleri kullanmasan ii olur.bence tabi.hikayede olsa bunlar japon demi ama.nacizane fikrim.riayet edersin etmezsin senin bileceğin şey.yok ben böyle iyiyim diosan problem yok devam et bitanem.forumun edebi böcüğü 


asiyem vinii*-* harikasın

işte geldim burdayım
kısa bi ayrılıktan sonra bilgisayarıma kavuştum sonunda
bu arada hikaye çok güzel gidiyo
savaştan yeni çıkmışken kıyafetlere flan dalmaları yerlere yıktı resmen beni
ben olmayınca sen de yazmayı kesmişsin sanki
artık burdayım devamını istiyorum ona göre 




ben olmayınca sen de yazmayı kesmişsin sanki



Spoiler:
Spoiler:

Neo bu kadar fan fic yazıyon.Önüme hep senin fan ficlerin geliyor.Bazı yerlerinde kafamı duvarlara çarpasım geldi.Gülmekten öldüğüm yerler var.Hem de çok.

Önce alevlerin arasında acı çekersin.Sonra da boğularak ölürsün.Ne var ki hiç bir zaman bedeninin küle dönüştüğünü göremezsin

1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 13 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |