dArk'dan Şiirler~~ Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bazen şarkı dinlerken elimde bir kalem var ise önümde bir tarafı karanlanmış kağıtlara bir şeyler karalarım...Ve şarkının notalarına uyum sağlar ellerim .Düşünmeden o gün kendimi nasıl hissediyorsam yazarım bazen aşk olur bazen hüzün bazen de ölüm yazılarım içinde saklanan duygular
Evet böyle bir başlık açamayı bekliyordum.Bazen kendi kendime karalarım ve sizinle paylaşmak istiyorum
Devamı kesilmiyecek bu şarkılar oldukça
YÜRÜYORDUM…
Düşüncelerim karışmış ne olduğumu düşünmeye çalışıyordum. Kalbimdeki tüm duygu kurdelelerim rengârenk bir halde karışmış kırılgan kalbimi sıkıyorlardı. Ne düşünebiliyordum ne de gülebiliyor bağırıp sinirlenebiliyordum.Sadece ağlayabiliyordum
Gözlerimle kara bulutların ağlayışını izliyordum. Bulutlar hıçkıra hıçkıra ağlayabiliyordu o akşam bazen de gökün kızgın bağırışlarını duyabiliyordum. Önümde bu sinirden ve gözyaşlarından kaçan bir şehir vardı.Işıklarla karanlığın içinde aydınlanıyor parlıyordu.Karamsar insanlar; küçükcük şeylere bile üzülen hayatın değerini bilmeyen insanlar önümde sıra olmuş zamanı kaçırmamak için koşuyorlardı var güçleriyle...Belki yakalayabileceklerini sanıyorlardı ama onlar çoktan kaçırmışlardı zamanın ince çizgisini.Hiç durup dinlememişlerdi şu acınası doğayı.Kalplerini sıkan duygularda yoktu şimdi ellerinde aynı maraton düşünceleri gibi.Sadece koşuyorlardı…
Ben ise usulca altımdaki şehri izliyordum.Ellerim soğuk demire dokunmuş buz gibiydiler.Hissetmiyordum aslında umurumda değildi o zifiri karanlıkta…Arkamda ağaçlar daha yeni uykuya yatmışlar gibi hafifçe sallanıyorlardı.Rüzgar yavaş elinden geldiğince sessizce esiyordu kulaklarımda.Siyah saçlarım sırıksıklam olmuş uçuşuyorlardı aynı elbisem gibi…Makyajımdan tek kalan hafif olan rujumdu.
Açık kahverengi gözlerimde akan tuzlu su yağmurla karışmış boynuma doğru akıyorlardı.Kollarımla bedenimi sarmış içimdeki hala o atan ve sıcak olan kalbimi kaybetmemeye çalışıyordum.Onun hala attığını bilmek belki umut verebilirdi şu kısacık ve mutluluktan uzak hayatıma…Verebilir miydi?Bilmiyorum ama ümit ediyorum ki versin kendi zifiri karanlığımda küçücük bir ışığa ihtiyacım vardı.İlk kez güçsüz olduğum için kendime kızmıyordum.Belki mutluydum zayıf olduğum için.
Dün şu şehrin insanlarından biriydim sadece.Ve bende koşuyordum bir yanımda sınavlar ve bir yanında gelecek endişesi.Ama benim duygularım uçmamışlardı en azından durabiliyordum.Ve o zaman kendimi evimdeki görünüşteki küçük ama her okur sevenin büyük bulacağı kütüphanemde kaybederdim.Hani hayallerimizde olan o kitaptaki beyaz atlı prenslerle ve o büyük aşklarla yaşardım.Onun gibi bir aşk bulabilecek zamanım var diye düşünürdüm.Ve her gün aynı kitapları tekrar tekrar ta ki ezberleyene kadar okurdum.Hoşça kal diyemezdim annemin söylenmelerine rağmen…Zamanım vardı diye düşünürdüm…Zaman…
Ama şimdi her geçen dakika zamanım bir kum saati gibi azalıyor ve bir gün de duracak.Yani bir gün beyaz elbiselerimle uçurumdan düşecektim.Ve benim yürüyüşüm diğerlerinden hızlıydı.Geriye bakacak ,ayaklarım her ne kadar durmak istese bile kendimi durdurmak için, gücüm kalmamıştı.
Ölüm… Beni her ne kadar da korkutmasa da geride bırakacaklarım… Onları da yanımda götüremezdim. Kalbimi de bırakamazdım burada. Gidecektim ama onları kaybetmek istemiyordum.
Veda etmek… Belki doğru kelime budur. Veda etmek istemiyordum. Ellerimde papatyalarla yürümek arkamda beyaz güller orkideler bülbüller nehirler bırakmak istiyordum. Geçmişim bir cennet gibi olacaktı. Bunu istiyordum.
Kalbimdeki kurdeleler çözülmüş ve geri dönmemek için hazırdım. Ellimi soğuk demirden çektim ve yavaşça arkamda sessiz ve mutlu doğayı bırakarak yürüdüm. Ve bu kez amaçsız ya da imkânsız amaçlar için koşmuyordum.
Bu kez duygularımla dost olarak düşüncelerime danışarak ve arkamda bir cennet bırakarak yürüyordum…
haydi bakalım yorumlarınızı bekliyorum aslında yorum dileniyorum

Evet böyle bir başlık açamayı bekliyordum.Bazen kendi kendime karalarım ve sizinle paylaşmak istiyorum


YÜRÜYORDUM…
Düşüncelerim karışmış ne olduğumu düşünmeye çalışıyordum. Kalbimdeki tüm duygu kurdelelerim rengârenk bir halde karışmış kırılgan kalbimi sıkıyorlardı. Ne düşünebiliyordum ne de gülebiliyor bağırıp sinirlenebiliyordum.Sadece ağlayabiliyordum
Gözlerimle kara bulutların ağlayışını izliyordum. Bulutlar hıçkıra hıçkıra ağlayabiliyordu o akşam bazen de gökün kızgın bağırışlarını duyabiliyordum. Önümde bu sinirden ve gözyaşlarından kaçan bir şehir vardı.Işıklarla karanlığın içinde aydınlanıyor parlıyordu.Karamsar insanlar; küçükcük şeylere bile üzülen hayatın değerini bilmeyen insanlar önümde sıra olmuş zamanı kaçırmamak için koşuyorlardı var güçleriyle...Belki yakalayabileceklerini sanıyorlardı ama onlar çoktan kaçırmışlardı zamanın ince çizgisini.Hiç durup dinlememişlerdi şu acınası doğayı.Kalplerini sıkan duygularda yoktu şimdi ellerinde aynı maraton düşünceleri gibi.Sadece koşuyorlardı…
Ben ise usulca altımdaki şehri izliyordum.Ellerim soğuk demire dokunmuş buz gibiydiler.Hissetmiyordum aslında umurumda değildi o zifiri karanlıkta…Arkamda ağaçlar daha yeni uykuya yatmışlar gibi hafifçe sallanıyorlardı.Rüzgar yavaş elinden geldiğince sessizce esiyordu kulaklarımda.Siyah saçlarım sırıksıklam olmuş uçuşuyorlardı aynı elbisem gibi…Makyajımdan tek kalan hafif olan rujumdu.
Açık kahverengi gözlerimde akan tuzlu su yağmurla karışmış boynuma doğru akıyorlardı.Kollarımla bedenimi sarmış içimdeki hala o atan ve sıcak olan kalbimi kaybetmemeye çalışıyordum.Onun hala attığını bilmek belki umut verebilirdi şu kısacık ve mutluluktan uzak hayatıma…Verebilir miydi?Bilmiyorum ama ümit ediyorum ki versin kendi zifiri karanlığımda küçücük bir ışığa ihtiyacım vardı.İlk kez güçsüz olduğum için kendime kızmıyordum.Belki mutluydum zayıf olduğum için.
Dün şu şehrin insanlarından biriydim sadece.Ve bende koşuyordum bir yanımda sınavlar ve bir yanında gelecek endişesi.Ama benim duygularım uçmamışlardı en azından durabiliyordum.Ve o zaman kendimi evimdeki görünüşteki küçük ama her okur sevenin büyük bulacağı kütüphanemde kaybederdim.Hani hayallerimizde olan o kitaptaki beyaz atlı prenslerle ve o büyük aşklarla yaşardım.Onun gibi bir aşk bulabilecek zamanım var diye düşünürdüm.Ve her gün aynı kitapları tekrar tekrar ta ki ezberleyene kadar okurdum.Hoşça kal diyemezdim annemin söylenmelerine rağmen…Zamanım vardı diye düşünürdüm…Zaman…
Ama şimdi her geçen dakika zamanım bir kum saati gibi azalıyor ve bir gün de duracak.Yani bir gün beyaz elbiselerimle uçurumdan düşecektim.Ve benim yürüyüşüm diğerlerinden hızlıydı.Geriye bakacak ,ayaklarım her ne kadar durmak istese bile kendimi durdurmak için, gücüm kalmamıştı.
Ölüm… Beni her ne kadar da korkutmasa da geride bırakacaklarım… Onları da yanımda götüremezdim. Kalbimi de bırakamazdım burada. Gidecektim ama onları kaybetmek istemiyordum.
Veda etmek… Belki doğru kelime budur. Veda etmek istemiyordum. Ellerimde papatyalarla yürümek arkamda beyaz güller orkideler bülbüller nehirler bırakmak istiyordum. Geçmişim bir cennet gibi olacaktı. Bunu istiyordum.
Kalbimdeki kurdeleler çözülmüş ve geri dönmemek için hazırdım. Ellimi soğuk demirden çektim ve yavaşça arkamda sessiz ve mutlu doğayı bırakarak yürüdüm. Ve bu kez amaçsız ya da imkânsız amaçlar için koşmuyordum.
Bu kez duygularımla dost olarak düşüncelerime danışarak ve arkamda bir cennet bırakarak yürüyordum…
haydi bakalım yorumlarınızı bekliyorum aslında yorum dileniyorum


Pasión de los cielos...



Kalemine sağlık.
Cenneti geçmişte bıraktık. Yarını düşünmekten bugünü unuttuk. Arkadaş dost derken yanlız kaldık...
Şarkılar olmaya devam etsin...Bizimle kal ve yazılarını eklemeye devam et.
Ölümle ilgili yada karanlık yazıların varsa okumayı çok isterim.
Cenneti geçmişte bıraktık. Yarını düşünmekten bugünü unuttuk. Arkadaş dost derken yanlız kaldık...
Şarkılar olmaya devam etsin...Bizimle kal ve yazılarını eklemeye devam et.
Ölümle ilgili yada karanlık yazıların varsa okumayı çok isterim.

By Princess Moon
Rock & Metal Music Download
Ruhum bana vazetti ve ne cücelerden daha büyük, ne de devlerden daha küçük olduğumu gösterdi.
Ruhum bana vazedene kadar insanlığı iki kişi olarak görürdüm: Biri acıdığım, güçsüz; diğeri izlediğim yada direndiğim güçlü.
Ama şimdi her ikisi de olduğumu ve ikisinin aynı maddeden yapıldığını biliyorum.

Şiirlerimle geldim rüzgara Karşı: D
ve BİR kez sesleniyorum okuyup yorum yapar mısınız?
karanlıktan Küçük yıldızları bekliyor gözlerim
(Iyicene saçmaladım ya)
Ne yazık ki yanıma Iki şiirin ismi YÖK henüz: P
[I] Gökyüzünün uçsuz bucaksız çevresini Karanlık sarıyordu
Yavaş AMA acıyla
Beyaz bulutları kısık çığlığı Hala anılarda
Ksranlık kurbanını alırken içine ....
Sessizlik çökmüştü Büyük BİR ağırlıkla
Işıklardan yoksundu artik
Tür Küçük yıldızlarını
Gale Yakin Dostu ayı ....
Engelleyemedi ve
Acıyla Yeni kurbandı birsey
Ölmeden BİR kez Küçük BİR kızın duru Sesi kulaklarında
Hoşçakal kelmesini fısıldıyor hüzünle
Ve gitti, geceyi karanlığa bıraktı
Sonsuza kadar ....[/ i]
[I] Gözlerinde umutla yeşeren Yeşil
Umut Dolu bakşıları gökyüzünde
Kalbi eski Tozlu kavonazda
Ölüm denilen acıya Karşı koyuyordu
Gitmesine engel değildi
Bakışı, kalbindeki Aşk ve sıcacık umudu
Dudakları geldi demek tıklayın bekliyordu
Ama gelmiyordu ve gelmeyecekti
Akıttığı Tuzlu Göz yaşları
Ne Çabuk kurumuştu solgun yüzünde
Umudu aşkıyla Birlikte
Sadece onun gelmesini bekliyordu
Yeniden ...
Eylül'ün soğukluğu
Ağaçların kuru yaprağında
Ama biliyordum
O gelmeyecekti
Umut yalnızca BİR hayaldi ...[/ i]
[I] AŞK
Seni Suç muydu gerektiriyor?
Beni umutsuz hapishaneyi kapatacak kadar
Ya da beklemek?
Her Gün acıyla ölecek kadar ...
Aşk denilen masalmış hayalimde
İnanmışım Küçük kızın masumluğuyla
Ve her masalın mutlu sonla bitmesine bakarak
Ayşe Aşkın da mutlulukla biteceğini sanmışım
Ne aptalcaymış
Gözlerimi radyasyonu ışınlanan radyasyonu ışınlanan kör farelerin farelerin eden
Kulaklarımı sağırlaştıran
Anşılmaz BİR duyguyla yaşamak
Benî içimden tükenten araya geldi acıya karşılık
Seni unutabilecek miyim?
Ya da o acımasız Benî Tekrar bulacak mıydı?
Peki mücadele edecek miydim?
Şimdilik Sessizlik Vardi
Küçük sığanımda
Fırtına öncesi Sessizlik hazırsındır ...[/ i]
Ayşe şiirim Roses's Life adli bitmeyen hikayemin Yeni bölümdeki Claudine'ye (INS yazacağım)
Şarkımız (Şiirleri okurken dinlemeyi Unutmayın!)
Aerosmith - hiçbir Sey kaçırmak kurtulurken
http://fizy.com/s/123vtf
ve BİR kez sesleniyorum okuyup yorum yapar mısınız?
karanlıktan Küçük yıldızları bekliyor gözlerim
(Iyicene saçmaladım ya)
Ne yazık ki yanıma Iki şiirin ismi YÖK henüz: P
[I] Gökyüzünün uçsuz bucaksız çevresini Karanlık sarıyordu
Yavaş AMA acıyla
Beyaz bulutları kısık çığlığı Hala anılarda
Ksranlık kurbanını alırken içine ....
Sessizlik çökmüştü Büyük BİR ağırlıkla
Işıklardan yoksundu artik
Tür Küçük yıldızlarını
Gale Yakin Dostu ayı ....
Engelleyemedi ve
Acıyla Yeni kurbandı birsey
Ölmeden BİR kez Küçük BİR kızın duru Sesi kulaklarında
Hoşçakal kelmesini fısıldıyor hüzünle
Ve gitti, geceyi karanlığa bıraktı
Sonsuza kadar ....[/ i]
[I] Gözlerinde umutla yeşeren Yeşil
Umut Dolu bakşıları gökyüzünde
Kalbi eski Tozlu kavonazda
Ölüm denilen acıya Karşı koyuyordu
Gitmesine engel değildi
Bakışı, kalbindeki Aşk ve sıcacık umudu
Dudakları geldi demek tıklayın bekliyordu
Ama gelmiyordu ve gelmeyecekti
Akıttığı Tuzlu Göz yaşları
Ne Çabuk kurumuştu solgun yüzünde
Umudu aşkıyla Birlikte
Sadece onun gelmesini bekliyordu
Yeniden ...
Eylül'ün soğukluğu
Ağaçların kuru yaprağında
Ama biliyordum
O gelmeyecekti
Umut yalnızca BİR hayaldi ...[/ i]
[I] AŞK
Seni Suç muydu gerektiriyor?
Beni umutsuz hapishaneyi kapatacak kadar
Ya da beklemek?
Her Gün acıyla ölecek kadar ...
Aşk denilen masalmış hayalimde
İnanmışım Küçük kızın masumluğuyla
Ve her masalın mutlu sonla bitmesine bakarak
Ayşe Aşkın da mutlulukla biteceğini sanmışım
Ne aptalcaymış
Gözlerimi radyasyonu ışınlanan radyasyonu ışınlanan kör farelerin farelerin eden
Kulaklarımı sağırlaştıran
Anşılmaz BİR duyguyla yaşamak
Benî içimden tükenten araya geldi acıya karşılık
Seni unutabilecek miyim?
Ya da o acımasız Benî Tekrar bulacak mıydı?
Peki mücadele edecek miydim?
Şimdilik Sessizlik Vardi
Küçük sığanımda
Fırtına öncesi Sessizlik hazırsındır ...[/ i]
Ayşe şiirim Roses's Life adli bitmeyen hikayemin Yeni bölümdeki Claudine'ye (INS yazacağım)
Şarkımız (Şiirleri okurken dinlemeyi Unutmayın!)
Aerosmith - hiçbir Sey kaçırmak kurtulurken
http://fizy.com/s/123vtf
Pasión de los cielos...



sağolun arkadaşlar
baya bi bekleyince kötü mü
oldular diye merak etmiştim
valla bilmiyorum hayatımda da öle büyük bir aşk olmadı ama bu şiir sanki bana göre galiba roman yazarken fazla bütünleşmişim Claudine ile
Ama aşk onu çok kötü bir zamanda vurdu 
baya bi bekleyince kötü mü

valla bilmiyorum hayatımda da öle büyük bir aşk olmadı ama bu şiir sanki bana göre galiba roman yazarken fazla bütünleşmişim Claudine ile



Pasión de los cielos...



hepsi harika ama şu aşk adlı olan ayrı bi dehşet yaniii
ellerine sağlık darkım süpeyy olmuş
ellerine sağlık darkım süpeyy olmuş

blog'um ^_^
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663

http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için

http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663



AŞKIMIZ
Sözlerin bir aynanın aksi;
Kalbimdeki aşkla kör edilen,
Hep seni gördüğüm,
Kırık aynamın…
Gözlerin tutsak bir melek;
Aklımdaki girilmez saklı çukurlardaki.
Aşkın anahtarı olan ,
Çürük hapishanemde…
Sana bakışım bağımlı bir aşık;
Aramızdaki küçük ve uzun,
Her gün eskiyen ve yıkılan,
Köprüdeki yalnız yürüyen kişi…
Seni istemem sessiz bir yağmur;
Kurak toprakları yeşertmeye çalışan,
Her gün tükenen ve azalan,
Kirli bir su…
Seninle aşkımız;
Kırık bir aynanın aksi,
Çürük hapishane,
Yalnız yürüyen bir kişi,
Tükenen kirli bir su…
Ve ben;
Kırık aynadan elini kesmiş,
Çürüklerden hasta olmuş,
Yalnızlıktan ağlayan,
Kirli sularla kirlenen,
Bir aşık…
Şarkımız (Şiiri okurken dinlemeyi unutmayın!)
Alanis Moriette-That I would be good
http://fizy.com/s/16qdw4
Sözlerin bir aynanın aksi;
Kalbimdeki aşkla kör edilen,
Hep seni gördüğüm,
Kırık aynamın…
Gözlerin tutsak bir melek;
Aklımdaki girilmez saklı çukurlardaki.
Aşkın anahtarı olan ,
Çürük hapishanemde…
Sana bakışım bağımlı bir aşık;
Aramızdaki küçük ve uzun,
Her gün eskiyen ve yıkılan,
Köprüdeki yalnız yürüyen kişi…
Seni istemem sessiz bir yağmur;
Kurak toprakları yeşertmeye çalışan,
Her gün tükenen ve azalan,
Kirli bir su…
Seninle aşkımız;
Kırık bir aynanın aksi,
Çürük hapishane,
Yalnız yürüyen bir kişi,
Tükenen kirli bir su…
Ve ben;
Kırık aynadan elini kesmiş,
Çürüklerden hasta olmuş,
Yalnızlıktan ağlayan,
Kirli sularla kirlenen,
Bir aşık…
Şarkımız (Şiiri okurken dinlemeyi unutmayın!)
Alanis Moriette-That I would be good
http://fizy.com/s/16qdw4
Pasión de los cielos...



1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 30 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |