Devil May Cry - Diriliş |
Yazar
Mesaj
evet arkadaşlar devil may cry adındaki bir oyunun fanficidir bu konuyu ve karakterleri bilmeyenler için kısaca anlatalım.
Hikaye Ana karakter Dante'nin etrafında gelişmektedir. Dante yarı iblis yarı insan bir melezdir ama yarısı iblis olmasına rağmen iblis avcılığı yapmaktadır.
Karakterler:
Dante: Namı-diğer iblis avcısıdır.Kendiside iblis olmasına rağmen 10 yaşındayken yaşadığı bir olay yüzünden kendisine iblisleri avlayacağına söz vermiştir.Devil May Cry adında şeytan avlama dükkanı vardır.Babası Sparda 'dan kalan Rebellion adında bir kılıç ve tasarımı kendisine ait Ebory & Ivory adında çift 45 kalibrelik pistolleri vardır. Dünyanın en dalgacı, en kendini beğenmiş ve en espirütüel adamıdır.
Resimleri
Trish: Dante'nin partneri. Onunda aynı Dante gibi Luca ve Ombra adında çift pistolleri vardır. Ve bu pistollerle elektrik gücü yaratabilir. Trish Dante'nin ölen annesine tıpatıp benzediği için Dante ona çok değer verir. Ve aynı zamanda dante ile birlikte nice espiriler patlatabilmektedir
((bazen Dante'den bile beter olabiliyo >.<))
Resimleri
Mundus : Alt Dünyanın Kralı ((adı üstünde kötü işte )) Dante'nin babası Sparda tarafından yok edilmiştir.
Resmi
sonra dahada karakterler gelecek merak etmeyin siz
ve işte hikayem
Keyifli bir gülümseme ve beyaz saçları suratının tamamını kaplamış , sonu olmayan bir rahatlık ve umursamazlıkla ayaklarını masasına uzatmış şekerlemeye çalışıyordu.Her zaman klasik yaptığı şey değil miydi zaten?
Kırmızı ve neon ''Devil May Cry'' tabelası hemen yanındaki duvarda pır pır bir yanıp bir sönerken hemen altındaki küçücük bar büfesindeki viski şişelerini yakut gibi gözükmesine neden oluyordu... Büfenin hemen sağında ise Dante'nin her daim çok sevdiği ama tembellikten pek az çaldığı yeşil süslemeli baterisi sanki görene vur bana tokmaklarla der gibiydi...Biraz ötesinde ise eskimiş görüntüsüne rağmen sarı ışık saçmaya devam eden , şimdilik sessiz duran , 60'lardan kalma bir müzik kutusu vardı...Orda sanki böyle pısmış kalmış gibi gözüküyordu...Yerde ise güvelerden ve tozdan dolayı pek farkedilmeyen bir kilim vardı ; tozlu parkeyle rengi aynı gibiydi...
Karşısında ise yıllanmış ve yıkıldı yıkılacak görüntsü veren tahta bir merdiven , hemen altında da kahverengi , deri bir koltuk vardı.Koltuk etrafında sökükler olmasına rağmen ihtişamından birşey kaybetmemişti...
Dante şekerleme yaparken birden gözü ayaklarını uzattığı tahta masanın üstüne oturmuş Trish'e kaydı...Trish ise sanki dünyayla bağlarını koparmış gibiydi , tüm benliğiyle ikiz , siyah tabancalarını kirli ve silinmekten bıkıp usanmış bir bezle cilalıyordu. Sanki hayattaki tüm amacı buymuşçasına...
''Hey Trish! Onları fazla temizleme istersen yoksa saçımdan beter beyazlayacaklar!'' dedi Dante onu kızdırmaktan büyük bir zevk duyarcasına.Ama Trish oralı olmadı ve onu hiç duymamış gibi işine devam etti.
Dante onun laf atmamasını bekliyordu ; oysaki ilgilenmemişti bile...Trish'i dahada kızdırmak isteyen Dante , bu fikrinden vazgeçti ve aniden ayağını masaya şiddetlice vurdu.Çarpmanın etkisiyle havaya fırlayan beyaz silahını hemen artistik bir el hareketiyle yerinden kalkmadan aldı ve alır almaz sadece bir göz kırpma zamanı kadar bir gecikmeyle yanda korkudan sinmiş gibi gözüken sarı müzik kutusuna ateş etti...Kurşun sesi çıktıktan yaklaşık yarım saniye sonra müzik kutusundan önce bir gümbürtü duyuldu ; makine işkence çekiyormuş gibiydi...Ardından da rock tınıları müzik kutusundan çıkıp , havaya karıştı...
Trish'in suratına hiç gecikmeden dumur olmuşçasına bir ifade kazındı ; Dante'ye o ünlü sen-ne-yaptın-sersem bakışını fırlatmayıda unutmadı.
''Ne?! Oraya kadar mı gitseydim?'' dedi Dante kaşlarını kaldırabildiği kadar kaldırarak.Halbuki iki adım uzaklıktaydı...
''Dante...Senin gibi bir üşengeç bu dünyada az bulunur biliyor musun?'' dedi Trish dumur olmuş şekilde.Ve aniden hemen yanındaki eski zamanlardan kalma telefon insana işkence eden o zırrr sesiyle çaldı.
''Devil May Cry'' dedi Trish en cazibeli sesiyle...Ve suratında kocaman ve hınzır bir gülümseme belirdi...
''Evet......Tamam çok iyi......Yer neresi?.....Tamam oraya hemen geliyoruz!!'' dedi Trish neşelice ve hemen telefonu kapatıp Dante'ye döndü.
''Bir müşteri...Şifreyle birlikte...Ne yapıyoruz?''
''Şimdi soru mu bu?'' dedi Dante gülümseyerek ve masadan hemen kalkarak ''O yaratıkları kesmek için sabırsızlanıyorum...10 dakikada ordayız'' dedi ve hemen kan kırmızısı paltosunu giyinip kılıcını ve siyah beyaz ikiz pistollerini hemen kuşandı. Ve en havalı biçimiyle kapıyı kıracakmış gibi açan Dante muzipçe Trish'e baktı...
''5 dakika'' dedi Trish aynı muzip tavırla...
''Haha...yeterde artar bile bebek!'' dedi Dante en havalı gülüşüyle...
yeeaa babe yeaa xD
Hikaye Ana karakter Dante'nin etrafında gelişmektedir. Dante yarı iblis yarı insan bir melezdir ama yarısı iblis olmasına rağmen iblis avcılığı yapmaktadır.
Karakterler:
Dante: Namı-diğer iblis avcısıdır.Kendiside iblis olmasına rağmen 10 yaşındayken yaşadığı bir olay yüzünden kendisine iblisleri avlayacağına söz vermiştir.Devil May Cry adında şeytan avlama dükkanı vardır.Babası Sparda 'dan kalan Rebellion adında bir kılıç ve tasarımı kendisine ait Ebory & Ivory adında çift 45 kalibrelik pistolleri vardır. Dünyanın en dalgacı, en kendini beğenmiş ve en espirütüel adamıdır.
Resimleri
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
Trish: Dante'nin partneri. Onunda aynı Dante gibi Luca ve Ombra adında çift pistolleri vardır. Ve bu pistollerle elektrik gücü yaratabilir. Trish Dante'nin ölen annesine tıpatıp benzediği için Dante ona çok değer verir. Ve aynı zamanda dante ile birlikte nice espiriler patlatabilmektedir
((bazen Dante'den bile beter olabiliyo >.<))
Resimleri
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
Mundus : Alt Dünyanın Kralı ((adı üstünde kötü işte )) Dante'nin babası Sparda tarafından yok edilmiştir.
Resmi
Spoiler:
sonra dahada karakterler gelecek merak etmeyin siz
ve işte hikayem
Keyifli bir gülümseme ve beyaz saçları suratının tamamını kaplamış , sonu olmayan bir rahatlık ve umursamazlıkla ayaklarını masasına uzatmış şekerlemeye çalışıyordu.Her zaman klasik yaptığı şey değil miydi zaten?
Kırmızı ve neon ''Devil May Cry'' tabelası hemen yanındaki duvarda pır pır bir yanıp bir sönerken hemen altındaki küçücük bar büfesindeki viski şişelerini yakut gibi gözükmesine neden oluyordu... Büfenin hemen sağında ise Dante'nin her daim çok sevdiği ama tembellikten pek az çaldığı yeşil süslemeli baterisi sanki görene vur bana tokmaklarla der gibiydi...Biraz ötesinde ise eskimiş görüntüsüne rağmen sarı ışık saçmaya devam eden , şimdilik sessiz duran , 60'lardan kalma bir müzik kutusu vardı...Orda sanki böyle pısmış kalmış gibi gözüküyordu...Yerde ise güvelerden ve tozdan dolayı pek farkedilmeyen bir kilim vardı ; tozlu parkeyle rengi aynı gibiydi...
Karşısında ise yıllanmış ve yıkıldı yıkılacak görüntsü veren tahta bir merdiven , hemen altında da kahverengi , deri bir koltuk vardı.Koltuk etrafında sökükler olmasına rağmen ihtişamından birşey kaybetmemişti...
Dante şekerleme yaparken birden gözü ayaklarını uzattığı tahta masanın üstüne oturmuş Trish'e kaydı...Trish ise sanki dünyayla bağlarını koparmış gibiydi , tüm benliğiyle ikiz , siyah tabancalarını kirli ve silinmekten bıkıp usanmış bir bezle cilalıyordu. Sanki hayattaki tüm amacı buymuşçasına...
''Hey Trish! Onları fazla temizleme istersen yoksa saçımdan beter beyazlayacaklar!'' dedi Dante onu kızdırmaktan büyük bir zevk duyarcasına.Ama Trish oralı olmadı ve onu hiç duymamış gibi işine devam etti.
Dante onun laf atmamasını bekliyordu ; oysaki ilgilenmemişti bile...Trish'i dahada kızdırmak isteyen Dante , bu fikrinden vazgeçti ve aniden ayağını masaya şiddetlice vurdu.Çarpmanın etkisiyle havaya fırlayan beyaz silahını hemen artistik bir el hareketiyle yerinden kalkmadan aldı ve alır almaz sadece bir göz kırpma zamanı kadar bir gecikmeyle yanda korkudan sinmiş gibi gözüken sarı müzik kutusuna ateş etti...Kurşun sesi çıktıktan yaklaşık yarım saniye sonra müzik kutusundan önce bir gümbürtü duyuldu ; makine işkence çekiyormuş gibiydi...Ardından da rock tınıları müzik kutusundan çıkıp , havaya karıştı...
Trish'in suratına hiç gecikmeden dumur olmuşçasına bir ifade kazındı ; Dante'ye o ünlü sen-ne-yaptın-sersem bakışını fırlatmayıda unutmadı.
''Ne?! Oraya kadar mı gitseydim?'' dedi Dante kaşlarını kaldırabildiği kadar kaldırarak.Halbuki iki adım uzaklıktaydı...
''Dante...Senin gibi bir üşengeç bu dünyada az bulunur biliyor musun?'' dedi Trish dumur olmuş şekilde.Ve aniden hemen yanındaki eski zamanlardan kalma telefon insana işkence eden o zırrr sesiyle çaldı.
''Devil May Cry'' dedi Trish en cazibeli sesiyle...Ve suratında kocaman ve hınzır bir gülümseme belirdi...
''Evet......Tamam çok iyi......Yer neresi?.....Tamam oraya hemen geliyoruz!!'' dedi Trish neşelice ve hemen telefonu kapatıp Dante'ye döndü.
''Bir müşteri...Şifreyle birlikte...Ne yapıyoruz?''
''Şimdi soru mu bu?'' dedi Dante gülümseyerek ve masadan hemen kalkarak ''O yaratıkları kesmek için sabırsızlanıyorum...10 dakikada ordayız'' dedi ve hemen kan kırmızısı paltosunu giyinip kılıcını ve siyah beyaz ikiz pistollerini hemen kuşandı. Ve en havalı biçimiyle kapıyı kıracakmış gibi açan Dante muzipçe Trish'e baktı...
''5 dakika'' dedi Trish aynı muzip tavırla...
''Haha...yeterde artar bile bebek!'' dedi Dante en havalı gülüşüyle...
yeeaa babe yeaa xD
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 3 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |