Bölüm 1:Herşey başlıyor...
Elena, 13 yaşında sarı saçlı,yeşil gözlü,buğday tenli iyi bir prensestir.Babası kral,annesi ise kraliçedir.Kral ve kraliçe halkını çok severmiş.
Elena’nın bir bahçesi varmış.O bahçede güller,karanfiller,papatyalar varmış.Elena’nın bahçesinde bir de havuz varmış.Havuzda ise 3 nilüfer varmış.Bir nilüfer annesi bir tanesi babası bir tanesi ise kendisiymiş.
Bir kurbağası varmış Elena’nın.Adı ise George’muş.
Elena, George ile konuşurken havuza bir ok düşmüş.Sonra bu oklar çoğalmış.Elena çok korkmuş.Annesi kraliçe Elizabeth Elena’ya bağırmış :
-Kızım,Elena çabuk buraya gel !
Elena eline George’yi alarak annesine doğru koştu ve :
-Anne ne oluyor ?
-Savaş başladı dedi kraliçe Elizabeth gözlerini kapayarak.Elena’nın elini tuttu annesi.Babası bazı adamlara karşı kılıç sallıyordu.Elena babasına bakarak :
-Babaaa !
Babası kanlar içindeydi.Elena’ya :
-Kızım,geleceğim demeden yere yığıldı.O sırada annesi ile koşuyordu.Elena annesine şaşkın şaşkın bakarak :
-Anne nereye gidiyoruz ?
-Hani sana küçükken bahsetmiştim ya sihirli bir havuz var ormanın içinde diye.Oraya.
-Ama anne hani oraya hiç gitmeyecektik ?
-Şimdi gideceğiz.
Ağaçların arasına koşuyordu Elena.Pembe elbisesinin eteğini tutarak.Annesine şaşkın şaşkın bakıyordu.
Sonunda annesinin Elena küçükken ona bahsettiği yere gelmişlerdi.Havuzun sonunda sihirli kapı sanki Elena’ya gülümsüyormuş.Annesi dedi ki :
-Kızım bu kapıya gireceğiz dedi.
Sonunda o kapıdan içeriye girdiler.İçerisi çok karanlıktı insan sesleri vardı.Sanki yaklaşıyorlardı.Elena annesine sarıldı.Korkuyordu.
Elena, yanlışlıkla çabuk kırılan bir şeye bastı.Kraliçe Elizabeth eline bir meşale aldı.Elena’nın bastığı şeye baktı.Elena korkulu bir sesle :
-Ne ?Ben bir iskelete mi bastım ???
-İlerle kızım…
Çok ilerlediğimizde değişik bir ses geldi.Baktık ki bu ses George’den geliyor.Anlaşılan canı yine sinek çekti.
Gülmeye başladık.Fakat birden yere taşlar düştü.Annem elimi çekti.Sonunda ışık yüzümüze geldi.Fakat yine bir srun vardı.
Aşağısı uçurumdu !
Annem bana bakarak :
-Hazır mısın ?
-Evet
Annem George’ye bakarak :
-Ya sen George ?
-Vırak !
George’yi sıkı sıkı tutuyordum.Annem birden bağırdı :
-Şimdiii !
Voov ! aşağıya hızla iniyorduk.Bulutların arasından geçiyor,çok eğleniyorduk.
George ise neredeyse sinek yiyemeyecek kadar kötüydü.
Kuşlar uçuyordu her yerde
İniyorduk,iniyorduk gittikçe yere iniyorduk.
Annem ise çok komik duruyordu.Saçları havadaydı ve bana gülüyordu.
Aslında bende annemden farksızdım.
George ise bana sanki ‘’Ne zaman bitecek ?’’ der gibi duruyordu.Ben biliyordum.George böyle seyahatleri sevmezdi.
Sonunda yeşil yerlere bastık.Ayakkabımın teki yoktu.Havadan kafama düştü.George,bir havuz görür görmez havuza girdi.Nilüferin üzerine kondu.
Peki burası neresiydi ? Biz neredeydik ?
En merak ettiğim ise babam neredeydi ?
Annem gelecek diye beni geçiştiriyordu.George’nin yanına gittim ve ona sordum :
-Sence babam nerede George ?Hangi cevapı alacağımı biliyordum ‘’Vırak’’
Tahminim aynıydı.Cevap :
-Vırak…