**FEEL**(HİSSETMEK)
Sayfaya git: Önceki, 1, 2

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
Sunema
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 19 May 2011
Mesajlar: 268
Nerden: Fallen Of The Heaven...
Teşekkür: 107

Durumu: Çevrimdışı

Sunema
Sailor Moon Fan
**FEEL**(HİSSETMEK) Konu: Yanıt: **FEEL**(HİSSETMEK)
Alıntıyla Cevap Gönder
Sağol kankim Vanessa Çok Mutlu Yakında gelir merak etme Kahkaha Atıyor

::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
29 Hzr 2011 16:59
Vanessa
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım

Avatar

Yaş: 33
Kayıt: 22 Hzr 2011
Mesajlar: 4
Cinsiyet: Kız
Nerden: İstanbul

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
Vanessa
Geçiyordum Uğradım
**FEEL**(HİSSETMEK) Konu: Yanıt: **FEEL**(HİSSETMEK)
Alıntıyla Cevap Gönder
sabırsızlıkla bekliyorum kanki Çok Mutlu

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
29 Hzr 2011 17:02
Sailor Star Fighter
Eternal Sailor Moon
Eternal Sailor Moon



Yaş: 29
Kayıt: 13 May 2009
Mesajlar: 2,601
Nerden: Eskişehir
Teşekkür: 249

Durumu: Çevrimdışı

Sailor Star Fighter
Eternal Sailor Moon
**FEEL**(HİSSETMEK) Konu: Yanıt: **FEEL**(HİSSETMEK)
Alıntıyla Cevap Gönder
Hey manga tr ye koyduğun bölümleri koymayı unutmuşsun Çok Mutlu

Harika hikaye çok sevdim takipçinim *-*


Vinnie~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
02 Tem 2011 7:08
Sunema
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 19 May 2011
Mesajlar: 268
Nerden: Fallen Of The Heaven...
Teşekkür: 107

Durumu: Çevrimdışı

Sunema
Sailor Moon Fan
**FEEL**(HİSSETMEK) Konu: Yanıt: **FEEL**(HİSSETMEK)
Alıntıyla Cevap Gönder
Orada daha önce paylaştığımdan öyle oldu Kahkaha Atıyor Beğenmene gerçekten sevindim.Asında burda pek okunmuyor...sanırım ondan geri de kaldı ...

Neyse ben 8.bölüme kadar paylaşayım da eşitlik olsun Kahkaha Atıyor


Bölüm 5"Yağmurdan Sonra"

Soğuk bi sabahın tek güzel yanı girebileceğin sıcak bir ortamın olmasıdır. Sea için ise, onu görebilme umudu... Sea ve Naki okulun batı tarafındaki alt koridorlardan birinde yürürlerken, bir yandan da konuşuyorlardı. Naki:
-Yağmurlu günlerden nefret ediyorum.
Sea:
-Neden?
Naki:
-Neden mi? Şuna baksana!Heryer sırılsıklam. Okulun içinde tıkılıp kalmışız. Soğuğu ve trafiği saymıyorum bile. Sea gülümsemişti. Koridordaki pencereden dışarıda yağan yağmura bakarak:
-Bence yağmurun çok güzel bir yanı var.
Naki şaşkın ve meraklı bir şekilde:
-Nedir?
Sea, dalgın gözlerle pencereye doğru yaklaşıp gökyüzüne bakarak:
-Sana neler getireceğini asla bilemezsin.deyince Naki hafif durgunlaşarak:
-Sanırım haklısın. Neyse gidip İchira'yı bulalım.O akıllıyı bu sabah hiç görmedim.
Sea bunu duyunca merakla:
-Ah,doğru!Dün olanlar tamamen aklımdan çıkmış!deyip koşturmaya başlayınca Naki merakla peşinden hem bağırıp, hem koşarak:
-Hey,Sea!Dün ne oldu söylesene!?derken okulun müzik kulübü odasında ise Keria ve Furima bi konu hakkında konuşuyorlardı.
Furima:
-Keria? Beni duyuyor musun?
O sırada oturduğu koltuktan yağan yağmuru seyreden Keria başını hafif çevirip Furima'ya bakarak:
-Seni anladım,ama bu aynı soruyu sormanı gerektirmez.
Furima hafif sinirle:
-Keyfimden sormuyorum. Uzun süredir böylesin ve...demeye kalmadan Keria dalgın gözlerle bakarak:
-Onu önemsemen, beni de düşünmek zorunda olduğunu göstermez. Bu yüzden kendini zorlama.deyince Furima umursamaz bir tavırla:
-Sebebi arkadaşım olman. Tek ve ilk arkadaşım olman belki sana birşey ifade etmiyor ama...demeye kalmadan kendisine doğru içten ve dalgın gözleriyle hafif gülümseyen Keria'yı görünce kala kaldı. Keria:
-Bu benim için de çok şey ifade ediyor.deyip tekrar başını çevirip yağan yağmuru seyretmeye başladı.
Furima öylece baka kalmış ve yüzünde hafif bi kızarıklıkla ne diyeceğini bilememişti.Ama daha sonra aklına Kazuri gelince yine yüzünde bi üzgünlük belirmişti.
Bunlar bir yana Sea ise sınıfları dolaşıyor,İchira'yı bulmaya çalışıyordu. Naki ise:
-Demek dün akşam evden kaçmış öyle mi!?
Sea:
-Buna pek evden kaçtı denilemez. Sadece birbirleri için zaman tanımaları gerek.
Naki kafası karışmış bi edayla bakarak:
-Yemin ederim, bizim hayatımızı yazsalardı roman olurdu. Bu ne böyle?Hergün ayrı bi olay! Pembe dizelere döndük!
Sea ise hem gülmeye hem de ne diyeceğini düşünen bi ifadeyle ona bakıyordu.O sırada yanlarından sınıf öğretmenleri geçerken Sea’ya:
-Ah,Reiji-kun!Burda ne yapıyorsunuz?
Sea:
-Sensei!Acaba İchira'yı gördünüz mü?
Öğretmenleri şaşkın bi şekilde:
-Sizin haberiniz yok mu?Shio-kun(İchira'nın soyadı)şu an revirde.
İkisi şaşkınlıkla:
-Revirde mi!?
Naki:
-Ne oldu ki!?demesiyle Sea'nın koşarak gitmesi bir oldu.Arkada kalan Naki ise öğretmene teşekkür ederek Sea'nın peşinden revire gitti.
Sea koşarak giderken bir yandan da ne olduğunu düşünmeye başladığı sırada birden başına bi ağrı girivermişti.Hafif duraksadığında arkasından koşarak yetişen Naki ise sinirle:
-Niye heryere böyle fırlıyorsun!?dedikten sonra Sea'nın hafif solgun yüzünü görünce merakla:
-Hey Sea,iyi misin?
Sea ise hafif gülümseyerek:
-Bugün çok koştum sanırım.Önemli birşey değil.
Naki rahatlayarak:
-Hadi o zaman gidip bizim şu kaçağı bulalım!diyerek gittiler.Revire vardıklarında Sea ve Naki telaşla yatakta halsiz yatan İchira'yı görünce:
-İchira!Neyin var iyi misin!?
Naki sinirle:
-Yoksa bunalıma girip intihara teşebbüs mü ettin!?
İchira ve Sea hafif sinirli bi tavırla baktıktan sonra okul doktoru yanlarına gelerek:
-Sadece midesini bozmuş.Az önce ilaç verdim.Biraz dinlenirse birşeyi kalmaz.
Sea ve naki şaşkın bi suratla:
-Mideyi mi bozmuş?
İchira hafif kızarık bi suratla:
-Aslında dün şey...Yu-Yuri-san ile eve gittiğimde babam o anı kutlamak için yemeği kendi yapacağını söyledi.Ama...Bilirsiniz.Babamın yemekleri...demeye kalmadan ikisi anlamış bir tavırla:
-BERBAT!dedikten sonra Sea gülümseyerek:
-İşlerin yolunda gitmesine sevindim...Tabi,yemek dışında.deyince hepsi gülümsemişti.Zil çaldığında ise doktor onlara:
-Şu izin kağıdını birinizin götürmesi gerekecek.dediğinde Sea kağıdı alarak:
-Ben götürürüm.Naki sen burda İchira ile kal.deyip giderken Naki merakla İchira'ya:
-Sea anlatmasa hiçbir şeyden haberim olmayacak.Neden bana da anlatmadın!?
İchira üzgün bi tavırla:
-O an en yakın yerin Sea'nın evi olduğunu düşündüğüm için gittim.Bu seni yakın görmediğimden değil.Sen de benim arkadaşımsın ve...demeye kalmadan Naki umursamaz bi tavırla:
-Tamam,tamam!Ben ne olduğunu anladım.Bu dizide hiçbir anlamım yok!Benim kadar harika birini kenara atmakla herşeyi halledebileceklerini sanıyorlar.Ama,anca avuçlarını yalıyolar!Size göstericem!diye kendi kendine konuşmaya başlayınca anlam verememiş bir şekilde hasta haliyle bakan İchira ise:
-Ne dizisi?Sanırım yine uçtu!deyince onun gibi şaşkın bakan doktor ise:
-Ona da bakmamı ister misin?
İchira hafif gülümseyerek:
-Önemli değil,onun orjinali böyle!diyordu.
Sea ise hızlı adımlarla sınıfa doğru giderken bi kaç sınıf ötesinde bulunan müzik odasının kapısı açıldığında:
Içerden çıkan Furima'yı görünce hafif duraksamıştı.Çünkü onu gördüğünde yine aklına o günkü olay gelmişti.Gerçekten Keria ile ne ilişkisi olduğunu bilmek istiyordu.Böyle düşüncelerle yavaş adımlarla ilerlerken Furima ile göz göze gelmişti.Gerçekten bi erkeğe göre harika bi güzelliği vardı.Ama Sea için bunun hiçbir önemi yoktu.O an sadece gözlerini nasıl kaçıracağını düşünürken birden müzik odasından gelen tanıdık bi ses bunu yapmaya yetti.Keria içerden Furima'ya birşeyler söylemiş,Furima da tamam diyerek kapıyı kapatıp gitmişti.O giderken olduğu yerde kalmış Sea ise merak ve üzüntü ile orda neler olmuş olabileceği hakkında düşüncelere dalmıştı.Sınıfa gittiğinde ise öğretmene:
-Sensei,bunu doktor gönderdi.Bu arada Naki de İchira'nın yanında.Bu yüzden merak etmeyin.deyince öğretmen gülümseyerek:
-Pekâlâ.O zaman kaldığımız yerden devam edelim.diyerek ders anlatmaya koyuldu.
Öğretmen anlatırken Sea ise yine istemese de gözünü bahçedeki ağacın oraya doğru kaydırmıştı.
İlk kez yüz yüze o ağacın orda karşılaştıkları anı hatırlamıştı.Gözleri yine dalgın ve derin bi hale bürünmüştü.Sanki fark edemediği birşey derinlerde de olsa bi yerini acıtıyordu.Ve acıttıkça o şey git gide bi yaraya dönüşüyordu.Ders boyu bu düşünceler içindeyken teneffüs olduğunda yine İchira ve Naki'nin yanına doğru yol aldı.Yolda giderken bir kaç kızın fısır fısır birşeyler konuştuğunu fark edince duraksadı.Çünkü kızların hem kötü bişey dedikleri belliydi,hem de hakkında konuştukları kişi Furima'ydı.
Sea bu tür şeylerden nefret ederdi.Ama bilmediği birşekilde nedenini bilmek istiyordu.Kızlardan biri yanındakilere karşılarındaki camdan dışarıya bakan Furima'yı göz işareti ile göstererek:
-Bakın işte bu o!
Ikinci kız da fısıldayarak:
-Ciddi misin?Vay canına çok yakışıklı!
Üçüncü kız da aynı şekilde:
-Daha çok farklı bi güzelliği var gibi.Bu kadar konuşulduğuna şaşmamalı!
Birinci kız:
-Haklısın!Ama konuşulan sadece güzelliği değil!
Diğer ikisi merakla:
-Ne peki?!
Birinci kız:
-Kızlardan hoşlanmıyormuş!
Ikinci kız:
-Ama Keria denen kızla çıkmıyor mu?!
Birinci kız:
-Saçmalama!Duyduğuma göre onlar çocukluk arkadaşıymış.Ve başka da arkadaşları yokmuş!
Üçüncü kız:
-Ama bu gayet normal!Tuhaf olan ne anlamadım?
Birinci kız:
-Anlamıyor musun!?Sadece Keria denen kız onun nasıl biri olduğunu biliyo!O çocuk kızlardan nefret ediyormuş!Hatta bi kız ona çıkma teklifi ettiğinde "sizin gibi yaratıklarla asla çıkmam"demiş!Ve bir keresinde büyük bi arabanın içinde çok yakışıklı bi adamla geldiğini gördüm.Buna ne diyeceksin!?
Iki kız ağızları açık kalmış bir şekilde bakarken bir yandan da bunun iğrenç olduğunu düşünüyorlardı.Onlar öyle giderken onları duyanSsea ise ne yapacağını bilememişti.Ne olursa olsun birini böyle dışlamak çok korkunçtu.İnsanların onun hakkında böyle düşünmeleri, Furima'yı çok üzüyor olmalı diye düşünüyordu.Gerçekten de öyleydi.Bu dedikoduların nasıl ve neden çıktığını bilmiyordu.Ama kimsenin anlamasını da beklemiyordu.
Furima tam ordan gideceği sırada elindeki çizim defterlerinden biri düştüğünde tam almak için eğilecekken,çoktan biri defteri yerden almış ve ona doğru uzatarak:
-Bunu düşürdün.diyerek gülümseyince Furima şaşırmıştı.Ama sonra,ciddi bir tavırla:
-Genelde insanlar benimle konuşmaz,bu konuşmayı neye borçluyuz?
Sea hafif şaşırdıktan sonra gülerek:
-Hiç!Sadece defteri vermek istedim.Bu arada benim adım Sea Reiji!diyerek giderken Furima ise hem şaşkın hem de hafif bi gülümseme ile:
-Tuhaf çocuk!diyordu.
Sea ise kızgınlığı ve acısı geçmiş bir şekilde içinde bi mutlulukla revire doğru gittiğinde Naki ve İchira'nın uyuduğunu görünce daha bi içten bakarak,en iyisi uyandırmamak diye düşünüp tam dışarı çıktığında ise zil çalmıştı.Sınıfa doğru gideceği sırada müzik öğretmenleri olan Bay Naomi yanına gelerek:
-Reiji-kun!Seni gördüğüm iyi oldu!Şu an derse girmem gerek ama notlarımı müzik odasına unutmuşum.Benim için sınıfa getirebilir misin?
Sea gülümseyerek:
-Elbette.Zaten şimdi ki dersiniz bize.deyince öğretmen gülümseyerek:
-Bu harika!O zaman sınıfta görüşürüz.diyerek giderken Sea da müzik odasına doğru yol aldı.Birkaç dakika sonra müzik odasının önüne geldiğinde içerden çok hoş bi piyano sesi gelmeye başlamıştı.Sea merakla kapı aralığından kim olduğunu öğrenmek için baktığında gözlerine inanamadı.Piano'yu çalan kişi Keria'ydı.Sea öylece baka kalmış,sanki dünya o an ikisi için durmuştu.Dalgın gözlerle kendisini büyüleyen bu görüntüye bakarken birden rüzgarla kapı ardına kadar açılınca Sea da büsbütün ortaya çıkmıştı.O sırada piano çalan Keria ise Sea'yı görünce başta hafif bi şaşkınlık yaşasa da çalmaya devam ediyordu.Sea ise ne yapacağını düşünürken Keria ona:
-İşe kapıyı kapatmakla başlayabilirsin!deyince şaşırıp kaldı.Kapıyı kapattığında ise bu sefer Keria:
-Yapman gereken bir iş yok mu?derken bir yandan da çalmaya devam ediyordu.
Sea kızarmış,bir yandan da kendine salakça davrandığı için kızıyordu.Keria onu öyle görünce içinden hafif gülümseyerek: -Sana utanman gerektiğini söylediğimi hatırlamıyorum?deyince Sea fark etmeden:
-Ne?! deyince Keria çalmayı bırakıp dalgın ve derin gözleriyle Sea'ya bakarak:
-Görünüşe göre kendi iraden varmış!deyince Sea bakışlarından etkilense de kendini toplamaya çalışarak hafif ciddi bi tavırla:
-Elbette...Benim de bi iradem var!Ben sadece...demeye kalmadan Keria ayağa kalkıp kendisine doğru yürümeye başlayınca Sea'nın kalbi bi anda fırlayacak gibi olmuştu.İyice yaklaştığında ise artık Sne yapacağını bilemez bi halde tam kendini bırakacakken Keria,Sea'nın arkasında bulunan raftan bi kaç dosya alarak:
-Bunları arıyordun değil mi?
Sea şaşkınlıkla:
-Nerden bildin?Yani ben hiçbirşey söyl...demeden Keria cam kenarına doğru yürüyerek:
-Sonuçta biri onları almak için gelecekti.deyip arkasına doğru baktığında Sea içtenlikle gülümseyerek:
-Teşekkür ederim!deyince Keria bi an baka kalmıştı.
Tekrar cama doğru dönüp dışarda yağan yağmura bakarak:
-Yağmurun en güzel yanı nedir biliyor musun?dediğinde Sea dalgın ve hafif gülümseyen bi yüzle:
-Sana neler getireceğini bilememen mi?dediğinde Keria arkasını dönüp:
-Doğru bildin!dediğinde sea gördüğü karşısında adeta büyülenmiş ve yüzünde kızarıklıkla baka kalmıştı.Çünkü kesen yağmurdan sonra çıkan o tatlı gökkuşağı ve güneş ışığı,kendisinden daha tatlı olan birşeyle birleşmişti.
Keria'nın Sea'ya gösterdiği gülümsemesiyle...


Bölüm 5 Son


Küçükken elimde çiçeklerle odasına unuttuğum o gülümsemeyle girdiğimde,son kez söylediğim o kelimeyi hatırlıyorum...
...Anne?...
...Ve o kelimeyi unutmayı herşeyden çok istiyorum...


Bölüm 6 "Kara Rağmen"

Ume malikanesinde,odasının camından dışarıyı seyreden Furima,hafif bir ses tonuyla kendi kendine:
-yine yağmur yağıyor.dedikten sonra elinde çay tepsisi ile içeri giren hizmetçiyi görünce hafif gülümseyerek:
-sharo-san,acaba Kazuri-san'ı gördünüz mü?
Hizmetçi hafif eğilerek:
-Aşağıdaki büyük oturma odasında kahvesini içiyordu.deyince Furima teşekkür ederek camdan yağan yağmuru seyretmeye devam etti.
O sırada büyük oturma odasındaki şöminenin karşısında kahvesini içen Kazuri bir yandan da gazetesini okurken girişteki salondan gelen sesleri duyunca merakla yerinden kalkıp odadan dışarı çıktığında merakla yardımcısı olan Souchi'ye:
-Souchi-san?Neler oluyor burda?
Souchi ise nasıl söyleyeceğini bilemez bir halde:
-Şey,efendim.Keria-sama...
Kazuri hafif telaşla ve sinirle:
-Keria mı?Ne oldu Keria'ya?
Bi bayan hizmetli saygıyla Kazuri'nin yanına gelerek:
-Efendim,çok denedik ama onu bir türlü ikna edemiyoruz.
Kazuri daha bi telaşla:
-Ona bir şey mi oldu?
Souchi atılarak:
-Telaşlanmayın lütfen ,efendim.Keria-sama şu an iyi.Ama daha fazla böyle kalırsa...dedikten sonra birlikte şemsiye ile dışarı çıktıklarında büyük bahçenin batı tarafında bulunan küçük çiçek tarlasının ortasında duran Keria'yı gördüklerinde kala kaldılar.Özellikle Kazuri,şaşkınlıkla öylece şemsiyenin altından bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun altında sırılsıklam olmuş
Keria'yı görünce ne yapacağını bilemedi.
Keria ise arkasını dönüp ikisini gördüğünde gayet sakin bir tavırla,yüzünden ve saçlarından damlayan yağmur damlalarına rağmen ciddi bir tavırla ikisine baktı.Kazuri ise yüzünü öyle görünce bir tuhaf olmuş,söze nasıl başlasa diye düşünürken Souchi anlamış bir tavırla:
-Keria-sama!Lütfen içeri girin,hastalanacaksınız!
Keria ise hâlâ aynı tavırla bakarak:
-Bitmesini bekliyorum.Lütfen gidin.deyince Kazuri hafif sinirle:
-Yağmur bitene kadar dışarda mı kalacaksın!?Hiç kendini düş...demeye kalmadan Keria ciddi bir tavırla:
-Özür dilerim.İçeri gireceğim.deyip yürümeye başladığında Kazuri nedense kendini kötü hissetmişti.Bu yüzden Keria'ya seslenerek:
-Neden yağmurun altında öylece duruyordun?
Keria bunu duyduğunda duraksamıştı.Bi kaç dakikalık sessizlikten sonra Keria :
-Çünkü bana ait tek şey o...diyerek yürümeye devam etti.Kazuri ise yüzünde üzgün ve dalgın bir ifadeyle peşinden sessizce bakıyordu.Yardımcısı Souchi moral vermek amacıyla Kazuri'ye:
-Efendim,eminim geçici birşeydir.Yakında normale döner.dediğinde Kazuri üzgün ve hafif bir ses tonuyla:
-Bunun olmayacağını ikimiz de biliyoruz.Asla kabul etmeyecek.diyerek şemsiyesiz yağmurun altında ıslanarak gitti.
Souchi ise üzülmüş ne yapacağını düşünürken Keria da kapıdan içeri girdiği sırada merdivenlerden inen Furima Keria'yı sırılsıklam görünce şaşkın ve ciddi bi tavırla:
-Keria!Ne oldu böyle?
Keria ise hafif sinirle Furima'ya bakınca tuhaf olmuş bir şekilde baka kaldı.Daha sonra kendini toparlayarak:
-Hadi seni kurulayalım.diyerek birlikte Keria'nın odasına gittiler.
Birkaç dakika sonra ise ikisi cam kenarındaki koltukta oturmuş dışarıyı seyrediyorlardı.
Furima elindeki bi bardak sıcak çikolatayı Keria'ya uzatarak:
-Hadi iç,için ısınır.dediğinde kafasında havlu ile pencereden dışarı bakan Keria bardağı aldığında Furima merakla:
-Yağmurun altında ne yapıyordun?
Keria elindeki bardaktan bir yudum aldıktan sonra dalgın bir şekilde tekrar pencereden dışarı doğru bakarak:
-Sadece anlamıyorum,hepsi bu.
Furima:
-Neyi anlamıyorsun?
Keria:
-Onu...Onu anlamıyorum.dediği sırada Furima elini Keria'nın omzuna koyarak:
-O sana çok değer veriyor,hepsi bu.Ailesi olduğunu bilmeni istiyor.Biraz daha cana yakın olsan,sonuçta o seni...demeye kalmadan Keria dalgın ve derin gözlerinde birşey saklar gibi:
-Benim gibi bir sürü vardı.Benden daha acılıları,benden daha yanlızları,benden daha harikaları...Neden?
Furima gülümseyerek:
-Neden mi?Çünkü sen özelsin!Bence Kazuri-sama da bunu biliyor.deyince Keria yan yan bakarak:
-Onu çok fazla övüyorsun.deyince Furima hafif kızarık ve şaşkın bir şekilde bakarken Keria ise hafif bir gülümseme ile ona bakıyordu.
Başka bir evde ise odasının camından dalgın biçimde baka kalmış olan Sea ise çalan telefonunun sesini duyunca irkilerek ne olduğunu anlamamış bir şekilde telefonu açarak:
-Alo?
Telefonun diğer ucundaki:
-Dün en son sınıfa gittiğinden beridir kopuktun.Hayata dönmen güzel! deyince konuşanın Naki olduğunu anlayan Sea hafif gülümseyerek:
-Sana da merhaba Naki.Birşey mi oldu?
Naki:
-Sadece yoklama yapıyım dedim.Tabiki dünki halinin sebebini sormak için aradım.İchira da meraklandı.
Sea:
-İchira mı?Yanında mı?
Birden telefona İchira gelerek:
-Merhaba Sea!Dün ne oldu gerçekten merak ediyoruz!?Birşeyin yok değil mi?
Birden Naki atılarak:
-Kendi adına konuş!Meraklı dedikoducu kadınlara benziyorsun!
İchira:
-Nee!?Ne dedin sen bana!diye kavga etmeye başlayınca Sea telefondan seslenerek:
-Sakin olun!Tamam anlatıcam.demesiyle ikisinin pür dikkat telefona yapışarak:
-EVEEEETTT??!diye sorması bir oldu.
Sea hafif dalgın ve yüzünde kızarıklıkla telefondan Naki ve İchira'ya dün müzik odasında olanları anlatınca birden bi sessizlik oldu.Sea hafif merak,biraz da başına ne geleceğini biliyormuş gibi kısık bi ses tonuyla:
-Çocuklar?...demesiyle telefondan meşgul sesi gelmeye başlaması bir oldu.Sea hafif korkmuş gözlerle birşey mi oldu diye meraklanırken kapı çalmaya başladı.Aşağı inip kapıyı açtığında ıslanmış olan İchira ve Naki'yi görünce şaşkınlıkla baka kaldı.Bir kaç dakika sonra Sea'nın odasında İchira ve Naki'nin kafalarında havlu,ellerinde içi sıcak çay dolu bardaklarla otururlarken Sea hafif ciddi bir şekilde:
-Bunu duyduğunuz gibi koşturarak geldiğinize inanamıyorum!
İchira hafif sırıtarak:
-Üzgünüz.Sadece öyle anlatınca merak ettik!
Naki yanyan bakarak:
-Burdaki tek suçlu sensin!Kim sana yağmurun altında koşturalım dedi ki?
İchira da aynı şekil ona bakarak:
-Öyle mi?Onun için mi şemsiye alıyım dediğimde "buna zaman yok,acele et!" diye çekiştirdin!?deyince
ikisi arasında bi sessizlik,Sea'nın yüzünde ise bi gülümseme belirmişti.
Ikisine de içtenlikle bakarak:
-Sizin gibi dostlara sahip olduğum için çok şanslıyım.deyince ikisi de aynı şekilde:
-Asıl biz şanslıyız diyerek güldüler.
O sırada Sea'nın odasının önünden geçerken ,Sea'nın son söylediklerini duyan annesini ise bi hüzün sarmıştı.İçinden ise:
-Lütfen...diye sayıklıyordu.
Yağmur kesmeye başlayınca çıkan gökkuşağının ışıkları ,şehrin üstünden geçmeye başlarken o anı hatırlayan Sea ve Keria'yı ise bir gülümseme sarmıştı.Çünkü ikisi de her yağmurdan sonra içini saran bi gökkuşağı çıktığını biliyordu.
Ertesi gün okulun bahçesinde teneffüs arası olduğu için dolaşan Sea,acaba yine Keria'yı görebilir mi diye dolaşırken çıkan sert bir rüzgar elinde o an tuttuğu kağıdı uçurup ağacın dalına taktığında yüzünde hafif bir sinirle:
-Onu nasıl alacağım şimdi!?diye düşünürken birden arkasından biri sessizce yaklaşarak:
-Böyle bi havada kağıda nazik davranma. Yoksa böyle baka kalırsın!deyince Sea şaşkın bir şekilde arkasını dönünce kala kalmıştı.Keria tam karşısında ona bakıyordu.Sea heyecandan donup kalmıştı.Ne diyeceğini bilemez haldeyken Keria'nın:
-İşe kağıdı almakla başlayabiliriz.demesiyle Sea'nın şaşkın bi tavırla:
-Ne?Nasıl?demesine kalmadan Keria'nın çoktan ağaca çıkıp inmesi bir olmuştu.
Sea hem şaşkın hem de gülümseyen bir suratla:
-Teşekkür ederim,Ume-senpai.deyince Keria hafif merakla:
-Demek adımı da biliyorsun.
Sea hafif heyecanla:
-Şey...Herkes adını biliyordu.Bu yüzden...deyip utanmış bir şekilde başını öne eğmişti.Keria bunu fark ettiğinde ise Sea'ya:
-Keria demen yeterli.demesi Sea'nın hızlı atan kalbini daha bi çarptırmıştı.
Hafifçe,Keria'ya bakmak için başını kaldırdığında ise gördüğü manzara sonsuza kadar hafızasında kalacaktı.O an yağmaya başlayan karın altında duran Sea'yı Keria'nın gülümsemesi bi anda ısıtıvermişti.Ve çok zor da olsa hafif bir ses tonuyla o kelimeler Sea'nın ağzından çıkıvermişti...Keria-senpai...


Bölüm 6 Son


Kar taneleri en fazla ne kadar sıcak olabilir,bunu bilmiyorum belki...ama o an en sıcak halini hissettiğimi biliyorum...

Bölüm 7 ”Hayal de Olsa”

Düşen ilk kar tanelerinden sonra sokakları,evlerin çatılarını,ağaçları ve arabaları tamamen bembeyaz bir örtü kaplamıştı.Hava artık o kadar soğuk değil,yollar artık öyle sessiz değildi.Okula doğru yol alan sea için de herşey bu şekildeydi.Okulun kapısına geldiğinde ise yüzünü bi sıcaklık kaplamıştı.Çünkü ilerde bi köşede Furima ile konuşan Keria'yı görmüştü.İçinden acaba günaydın desem nasıl olur?diye düşünürken birden arkadan biri sırtına doğru atlayınca ne olduğuna uğradı.Arkasına dönüp baktığında İchira'yı ve Naki'yi görünce hafif gülümseyerek:
-Günaydın,çocuklar!
İchira da gülümseyerek:
-Günaydın!Sea-chan!
Naki yanyan bakarak:
-Yüzünde güller açıyor?Ne iş?
İchira umursamaz bi tavırla:
-Bugün güzel bi gün!Senin gibi suratımı eriğe çeviremem!deyince Naki sinirle:
-Bu erik seni patlıcana çevirsin de gör!deyip kovalamacaya başlayınca Sea ikisine gülümseyerek baka kaldı.
O sırada Furima ile konuşan Keria ise Sea'yı ,İchira ve Naki'yi ayırmaya çalışırken görünce,yüzünde fark etmese de çok hafif bi gülümseme belirmişti.Furima bunu fark edip merakla Keria'nın baktığı yöne bakınca Sea'yı ve diğerlerini görmüştü.Hafif şaşırmış bi tavırla:
-Bu o çocuk!
Keria Furima'ya doğru bakarak:
-Neden bahsediyorsun Furima?
Furima hafif gülümseyerek:
-Önemli birşey değil.İçeri girmek ister misin?
Keria hafif yanyan bakarak:
-İçeri mi?Neden?
Furima hafif gülümseyerek:
-Hava soğuk.Belki üşümüşsündür diye.
Keria hafif şüpheli bakarak:
-Çok kansızsın. Üşüdüysen söyle.
Furima hafif şaşkın ve kızgın bakarak:
-Ben mi?Hiç...demeye kalmadan Keria'nın başka tarafa doğru baktığını fark edince hiçbirşey demedi.Pes etmiş bir tavırla sessizce:
-Üşüdüm,gidelim mi?
Keria bunu duyunca bilmiş bir edayla hafif gülümseyerek:
-Seni kandırmak çok kolay Furima!deyip yürümeye başlayınca Furima hafif sinirle:
-Bilerek yaptın!diyerek peşine takıldı.O sırada onları gören Sea ise yine şansı kaçırdığı için üzülmüştü. İchira ve Naki onu öyle görünce bu sefer yerden aldıkları karlarla kar topu yaparak Sea'ya fırlatmaya başladıklarında Sea ne olduğuna uğramış birşekilde diğerlerine:
-Bu savaş demek biliyorsunuz değil mi?diye gülümseyerek birbirlerine atmaya başladılar.Okulun arka bahçesine doğru kaçtıklarında ise sea onları yakalamak için koştuğunda birden gözleri kararı vermiş,kendini yerde bulmuştu.
Ne olduğunu bile anlayamadan uyandığında kendisini revirde bulan Sea,yattığı yataktan hafif doğrularak etrafına bakınmaya başladı.birden yatağın kenarında bulunan perde açıldığında şaşkın ve kızarmış birşekilde, karşısında duran Keria'yı görünce kala kaldı.Keria ise gayet sakin bi tavırla:
-Seni liseye nasıl almışlar merak ediyorum.deyince Sea şaşkın bir şekilde:
-Neden?
Keria ciddi bir tavırla:
-Ufak bir çocuk gibi etrafta koşturman ve burda olmandan dolayı olabilir.dediğinde Sea şok olmuş gibi ne diyeceğini bilemedi.Keria'nın sinirlenmesi onu üzmüş ve sessiz bir şekilde düşünmesine neden olmuştu.Keria bunu fark ettiğinde nedenini bilmese de birden elini sea'nın başına koyarak:
-Daha dikkatli ol,yeter.deyince Sea birden tüm vücudunda bi sıcaklık hissetti.Yüzü domates gibi olmuş,söyleyecek kelime bulamıyordu.Birden zorda olsa merakla:
-Umm...Acaba beni buraya kim getirdi?
Keria her zaman ki tavrı ile:
-Şu iki çocuk.Sanırım arkadaşların.
Sea ise fark etmeden sesli düşünerek:
-Ben de sanmıştım ki...demeye kalmadan Keria:
-Benim getirdiğimi mi?deyince Sea iyice bi kızarıverdi.kafasını bile kaldırıp Keria'ya bakamıyordu.Ama içinden birşeyi söylemeyi çok istiyordu.Tüm gücünü toplayıp başını kaldırarak içten bi gülümseme ile:
-Teşekkür ederim...Keria-senpai...demesiyle karşısında kendisine şaşkınlıkla bakan İchira ve Naki'yı görünce korkudan yerinden zıplayı verdi.Naki yanyan bakarak:
-Biz burda başında meraktan ölelim,sen git rüyanda kızlar gör...Çok naziksin.Eğer boşta birileri varsa bize de...demeye kalmadan İchira Naki'ye bi tane vurup susturduktan sonra Sea'ya:
-Meraktan beyin hücreleri de uçmuş.Sen onu boş ver,iyi misin?Birşeyin yok değil mi?
Sea hafif şaşkın:
-Yo,hayır iyiyim.Sadece...
Naki merakla:
-Birşey mi oldu?
Sea:
-Keria-senpai'yı gördünüz mü?demesiyle birden içeriye doktorun girmesi bir oldu.Doktor:
-Demek burdasınız.Reiji-kun!Bu arada annene haber verdim.Ve mümkünse yakın bi zamanda hastaneye de gitsen iyi olur.Ne olur ne olmaz.dedikten sonra masasına doğru gittiğinde tam Sea birşey soracakken doktorun:
-Ume-kun'a teşekkür etmeliyim.Dosyalar harika olmuş.deyince Sea merakla:
-Acaba Keria-senpai buraya geldi mi?
Doktor gülümseyerek:
-Evet.Ama sen uyuyordun ve ondan senin ateşin olup olmadığını ölçmesini istedim.Tabi termometre bozulunca o da anlı ile ölçmek zorunda kaldı.deyip giderken Sea ise gülümseyen dalgın gözleriyle bakarak içinden:
-Gerçekten de başıma dokunmuş... diye geçiriyordu.
Başka biryerde Kazuri'nin şirketinde ise,masasında oturmuş dosyaları inceleyen Kazuri ise odasının kapısı vurulunca ciddi bir tonla:
-Girin!
Içeri giren bi çalışan saygıyla eğilerek:
-Efendim,size bir mektup geldi.
Kazuri ciddiyetle:
-Bu işlere sekreterin bakması gerekmiyor mu?
Adam tekrar saygıyla:
-Bu önemli bir mektupmuş.Direk size verilmem istendi.deyince Kazuri hafif merakla:
-Peki kimden?derken bir yandan da elindeki evraklara bakarken adamın:
-İrena Uani...demesiyle Kazuri'nin şoka girip evrakları yere düşürmesi bir oldu.Adam anlamış bir şekilde Kazuri'ye:
-Efendim,iyi misiniz?
Kazuri elini anlına koyarak adama:
-Lütfen mektubu bırakın ve işinize dönün!deyince adam mektubu masaya bırakıp gitti.Kazuri ise yüzünde sinir ve şaşkınlıkla masanın üstündeki mektuba bakarak:
-Bu kadar yıldan sonra neden?diye söyleniyordu.Birkaç saat sonra ise Kazuri'nin yardımcısı olan Souchi,odasına gelerek:
-Beni istemişsiniz efendim.Birşey mi oldu acaba?
Kazuri oturduğu yerden kalkıp odasının büyük camlarından dışarıyı seyrederek:
-Bugün erken çıkalım.
Souchi merakla:
-Elbette...Ama,birşey mi oldu?
Kazuri Souchi'ye doğru dönüp hafif gülümseyerek:
-Gidip Keria ve Furima'yı okuldan alalım.deyince yardımcısı şaşırmıştı.Ama hiç bir soru sormadan
saygıyla gülümseyerek:
-Peki efendim, demişti.
Okulda ise çoktan revirden çıkmış olan Sea ise sınıfta derin düşüncelere dalmıştı.Acaba doktor niye böyle söyledi diye merakla düşünürken aklına yine Keria gelince yüzünde hafif bi gülümseme belirmişti.Elini başına doğru götürüp koyduğunda ise o sırada ders anlatan öğretmenleri hafif ciddiyetle:
-Sea Reiji!Aramıza dönmeniz bizi çok mutlu eder!deyince şaşkınlıkla ne olduğuna anlam vermeye çalışan Sea'nın yüzünü gören sınıftakiler ise gülmeye başlamıştı.Sea ise hafif kızarmış ve utanmış bir tavırla öğretmeninden özür dilemekten başka birşey yapamadı.
Son zil çalıp herkes eve gitmek için hazırlandığı sırada Naki Sea'nın yanına gelerek:
-Aşk çocuğu!deyince Sea şaşkın bi suratla:
-Aşk çocuğu mu?
Naki sırıtarak:
-Hadi hadi!Senin niye dalgın olduğun belliydi.
Sea gülümseyerek:
-İchira nerde?
Naki:
-İchira erken gitmek zorundaydı.Üzgün olduğunu söylememi istedi.
Sea:
-Sorun değil,hadi gidelim.diyerek giderlerken,okul önünde ise çoğunlukla kızların olduğu bi kalabalık meraklı gözlerle, birilerini bekleyen çok güzel bi arabaya bakıyordu.
Öğrencilerden bir erkek yanındaki arkadaşlarına:
-Hey arabayı gördünüz mü?
Bi diğeri:
-Böylesini görmedim!Özel yapım olmalı!derken kızlar ise kendi aralarında:
-Arabadaki adamı gördünüz mü?
Bir diğeri:
-Evet.çok yakışıklı.Acaba kim için geldi?diye söylenirlerken birden sürücü koltuğunda oturan Souchi arabadan inip Kazuri'ye kapıyı açtığında kızlar ve oğlanlar büyük bi hayranlıkla baktılar.Özellikle kızların ağızı nerdeyse açık kalmış bir vaziyetteydi.Ama Kazuri'nin gülümseyerek bi yere doğru baktığını gördüklerinde merakla aynı yöne bakınca şaşkınlıkla baka kaldılar.
Keria ve Furima birlikte konuşarak geliyorlardı.Birden Furima bi terslik olduğunu hissedip etrafına bakmaya başlayınca biraz ilerde karşılarında duran Kazuri'yı görünce şaşkınlıkla:
-Kazuri-sama?deyince Keria ciddi bir tavırla Furima ile aynı yöne bakınca belli etmese de o da şaşırmıştı.Furima'ya:
-Neden burda?
Furima da şaşkın bir şekilde:
-Bilmiyorum.Ama harika değil mi?demesiyle Keria'nın yüzündeki kızgınlığı görmesi bir olmuştu.
O an arkadan gelen Sea ve Naki ise merakla ne olduğuna bakmaya geldiklerinde Keria'yı görünce baka kaldı.Yüzünde ilk defa bu ifadeyi görmüştü ve nedenini merak ediyordu.
Keria ise yürüyerek Kazuri'nin karşısına dikildiğinde Kazuri içten bi tavırla:
-Merhaba Keria.Gitmeye hazır mısınız?dediği sırada Furima da gelerek:
-Kazuri-sama?Buraya neden geldiniz?
Kazuri gülümseyerek:
-Bugün bir sürpriz yapıp sizi almak istedim.Hadi arabaya binin.
Furima gülümseyerek:
-Gerçekten güzel bir sürpriz oldu.S ne dersin,Keria?deyince Keria ciddi bir tavırla:
-Teşekkür ederim.Ama gereksiz bir şeydi.dediğinde Kazuri'nin yüzündeki gülümseme birden gidivermişti.Ama yine de sakin bir tavırla:
-Hadi arabaya binin.Yemeğe geç kalmayalım.
Keria:
-O zaman izninizle.deyip tam gidecekken,Kazuri merakla:
-Gelmiyor musun?
Souchi kısık bir ses tonuyla Kazuri'ye:
-Efendim.Keria-sama hiç bir zaman araba ile eve gelmez.dediğinde Kazuri şaşırmıştı.Ama sonra Keria'ya doğru dönerek:
-Bugün bi ayrıcalık yapamaz mısın?deyince Keria sessizliğe büründü.Ne diyeceğini düşünürken olanları izleyen Sea ise Keria'nın neler hissettiğini anlamış gibi birşeyler yapmak istedi.Ama ne yapabileceğini bilmezken birden aklına bir fikir geldi.Belki bunu yaparsa Keria'nın ona sinirlenebileceğini biliyordu.Ama ne olursa olsun denemek istedi.
O sırada Keria ise tam kendisine,cevap bekleyen gözlerle bakan Kazuri'ye cevap verecekken birden tüm gücünü toplayarak Keria'nın yanına gelen Sea saygıyla:
-Üzgünüm,efendim.Ama Keria-senpai bugün birlikte gideceğimize söz verdi.deyince herkes şaşkınlıkla baka kaldı.Özellikle Keria yanında kendini zor tutan Sea'yı görünce fark etmese de gülümsemişti.ve Kazuri bunu görünce daha bi şaşırmıştı.Sea ise öylece kala kalmıştı.Etraftaki sessizlik iyice gerilmesine neden oluyordu.
Artık tam kopma noktasına geldiğinde birden Keria Kazuri'ye:
-Üzgünüm,Ume-nii.Ama o haklı.deyince hepsi kala kaldı.Özellikle Sea ne yapacağını bilemez bir halde şaşkın bir şekilde Keria'ya bakıyordu.
Kazuri ise hiçbirşey yapamayacağını anlayınca:
-Pekâlâ,o zaman evde görüşürüz.deyip gülümseyerek Furima ile arabaya bindi.Onlar araba ile giderken okuldakiler ise şaşkın şaşkın peşlerinden bakıyordu.Birden kızların jeton düşünce merakla Keria'ya:
-Umm...Ume-senpai?Acaba o adam sizin abiniz miydi?deyince Keria sakin bir tavırla:
-Evet. Biraz can sıktığı söylenebilir.Ama iyi biridir.deyince kızlar hayranlıkla baka kaldı.Daha sonra Keria Sea'ya dönerek:
-Sana sözüm var değil mi?Hadi gidelim ufaklık!deyip yürümeye başlayınca Sea ise öylece baka kaldı.Ama yüzünde bi gülümseme ile Keria'nın peşine takılarak beraber yürümeye başladılar.
Onların peşinden baka kalan Naki ise iç çekerek:
-Yanlız kaldım.Bi başıma,yanlız,yapayalnız bir ben...diye işi dramatikleştirince kızlar yanyan bakarak:
-Fazla abartma istersen Naki-kun?diyorlardı.
Yolda yürüyerek giden Keria ve Sea'nın arasında ise bir sessizlik vardı.Sea ilk kez Keria ile yürüyordu ve ilk kez bu kadar uzun başbaşa kalmışlardı.Ne yapsam diye düşünürken,Keria'nın:
-Bu kadar cesaretin olduğunu düşünmezdim.deyince Sea'nın kafasına sanki taş düşmüş gibi şaşırıverdi.Ama o anı hatırladığında içten bi tavırla:
-Üzgünüm. Ben sadece...o an neler hissettiğini anladım ve yardım etmek istedim.Eğer yanlış birşey yaptıysam özür dilerim.deyip hafif gülümseyerek Keria'ya bakınca Keria şaşırmıştı.Bi kaç dakika sonra Sea çekingen bi tavırla:
-Umm...Keria-senpai?Benim yolum burda ayrılıyor. Şey...demeye kalmadan Keria biraz ilerde duraklayarak:
-Bugün yaptığın bi hata değildi.Ve...Sea'ya doğru dönüp gülümseyerek:
-Teşekkür ederim,ufaklık.deyip tekrar yürümeye başladığı sırada Sea ise kızarmış bir şekilde öylece peşinden baka kalmıştı.Ve birşeyi,birkez daha çok iyi anlamıştı.Keria-senpai gerçekten sürprizlerle dolu biriydi.Ne kadar ciddi ve diğerlerinden uzak görünse de o aslında çok iyi biriydi...Ve Sea bunu tüm kalbiyle hissediyordu...


Bölüm 7 Son

Bölüm 8 "Cam Kırıkları"

Karlı parlak bi sabahta ume malikanesinde kahvaltıya oturan Kazuri ve Furima her zamanki şekilde kahvaltılarını yapacakken hizmetlinin masaya bi tabak daha getirmesi ikisini de şaşırttı.Kazuri merakla:
-bir misafirimiz mi var?
Kadın:
-şey...efendim aslında o tabak...demesine kalmadan Furima geleni görünce sinirlenmişti.gelen kişi ise sinsi bi edayla gülümseyerek:
-günaydın Ume-san!deyince Kazuri şaşkın bi şekilde baka kaldı.daha sonra birden ciddileşerek:
-Riu-san?sabahın bu saatinde sizi burda görmeyi neye borçluyuz?
Riu ise üzülmüş gibi bakarak:
-aslında uzun zamandır sizi göremiyordum ve düşündüm ki acaba önceki görüşmemizde yanlış birşey yapmış olabilir miyim?deyince Kazuri aynı tavırla:
-lütfen kendinizi üzmeyin!birşey yapmadınız,emin olabilirsiniz.deyince Rui gülümseyerek:
-inanın bu beni çok mutlu etti,dediğinde
Kazuri:
-neden bizimle kahvaltıya oturmuyorsunuz?
Rui hafif bi gülümseme ile:
-çok isterim deyip kendisine sinirli bi tavırla bakan Furima'ya sinsice gülümsemişti.
Hep beraber kahvaltı ederlerken Rui birden üzerine meyva suyu dökünce tam Kazuri hizmetlileri çağıracakken rui gülümseyerek:
-lütfen çağırmayın.lavaboya gitsem daha iyi olur.eminim Furima-kun bana gösterir değil mi?deyince Furima'yı bi şüphe sarmıştı.ama Kazuri'nin kendisine baktığını fark edince yavaşça oturduğu sandalyeden kalkarak:
-elbette.bu taraftan diyerek yürümeye başladı.peşinden gelen rui ise lavaboya vardıklarında kendini beğenmiş bi tavırla:
-nasıl bir his?deyince Furima ciddi bir tavırla arkasını dönerek:
-ne?
Rui sinsi bir gülüş atarak:
-senin için zor olmalı değil mi?deyince Furima'nın iyice sinirleri tepesine çıkarak:
-neden bahsettiğinizi bilmiyorum!izninizle.deyip tam gidecekken kadın daha bi gülmeye başlayarak:
-seni zavallı!Kazuri'nın seni niye aldığına şaşırıyorum.belki de sırf eğlence olsun diyedir!deyince Furima sonunda patlayarak kadına:
-bana değer verdiği için beni yanına aldı!neler yaşadığım hakkında hiçbirşey bildiğin yok senin!deyince kadın Furima'nın yakasından hafif tutarak:
-hıh!güzel bi yüzün ve fiziğin var diye seni başka türlü seveceğini mi sanıyorsun!sen sadece midemi bulandırıyorsun!iğrençsin!deyip tam dona kalmış Furima'ya tokat atacakken birden biri rui'nin elini sımsıkı tutarak:
-ona elini sürersen seni öldürürüm!deyince kadın kala kalmış bir şekilde arkasında duran Keria'ya bakıyordu.Furima ise şaşkınlıkla Keria'nın yüzündeki sinirli ifadeye bakıyordu.sanki bambaşka biri olmuş gibiydi.ve bu Furima'yı çok etkilemişti.kısık bi ses tonuyla:
-Keria...derken rui ise kahkahaya boğularak:
-bana ne yapabilirsin?kim olduğunu sanıyorsun!deyince Keria kadının yakasına yapışıp kendisine doğru çekerek ciddi ve korkutucu bir ses tonuyla:
-denemek ister misin!?deyince kadın öylece kala kalmıştı.Keria yakasını bıraktığında ise kadın kaçar adımlarla uzaklaşarak:
-ha...ha...ha ha ha...beni tehdit mi ediyorsun!?bakalım bu yaptıklarını öğrendiğinde Kazuri ne yapacak!?demesi ile birden Kazuri'nin gelerek:
-neler oluyor burda?demesi bir oldu.rui ağlamaklı bir tavırla:
-Ume-san!...ben...ben hiç birşey yapmadım.Keria-chan Furima-kun ile konuşmama dayamayıp beni tehdit etmeye başladı.deyince Kazuri ciddi bir tavırla Keria'ya:
-bunlar doğru mu?demesiyle Keria'nın suratındaki ifadeyi görünce öylece kalması bir oldu.Keria tam birşey söyleyecekken Furima'nın kolundan tutup hafif çekiştirdiğini fark ettiğinde ise kendini zor tutsa da Kazuri'ye:
-seninle ne yaptığı umrumda değil!ama Furima'ya bir daha yaklaşırsa karışmam!deyip Furima'nın kolundan tuttuğu gibi götürünce Kazuri hem şaşırmış hem de fark ettirmese de sinirlenmişti.onlar giderken rui'ye doğru dönerek:
-rui-san!bugünkü ziyaret şimdilik yeterli sanırım.yapmam gereken işler var deyip giderken rui ise sinirden deliye dönmüştü.
Yukarıda Keria'nın odasına giden Furima ve Keria ise öylece duruyorlardı.Keria Furima'ya arkası dönük balkona doğru bakarken,Furima ise Keria'nın yaptığını düşünüyordu.Keria birden arkasını dönerek sinirle:
-sen ne yapmaya...demeye kalmadan Furima üzüntülü bir tavırla:
-benim yüzümden Kazuri-sama sana kızdı!belki de haklıdır.ben gerçekten de...demesine kalmadan Keria sağ elini Furima'nın başına koyarak:
-sen iğrenç değilsin!bence sen harika birisin!bu yüzden o akıllı seni bu kadar seviyordur.dediğinde Furima'nın şaşırıp Keria'nın hafif gülümseyen yüzünü görünce mutluluktan gözlerinden yaşlar akmaya başlayıp Keria'ya sarılması bir oldu.Keria ise yanyan bakarak:
-hey!ben mendil değilim!al şuna sil!deyip peçete uzatınca Furima yine gülümsemişti.
Aşağıda odasında oturan Kazuri ise ikisinin gidişini bi türlü aklından çıkaramaz bi halde düşüncelere dalmıştı.neden sinirlendiğini anlamaya çalışıyordu.kendi kendine:
-o benim kardeşim!hatta kızım bile!ne düşünüyorum ben!diye düşüncelere dalmıştı.
Öğlene doğru ise Furima ve Keria okula vardıklarında Keria etrafa merakla bakınan sea'yı görünce,fark etmese de hafif bi ses tonuyla:
-şaşkın...demişti.
O sırada kendisine bakan birinin olduğunu fark eden sea ise Keria'nın geldiğini görünce hafif Kızarmış bir şekilde bakarak:
-günaydın Keria-senpai!deyince Keria hafif ciddi bi tavırla:
-sana da günaydın ufaklık!deyince Furima'yı gülme tutmuştu ama belli etmemeye çalışıyordu.sea ise merakla ne oldu diye düşünürken aklına gelince gülümseyerek Furima'ya:
-sana da günaydın Furima-senpai!deyince ikisi de hafif şaşırmıştı.özellikle Furima birinin kendisine ilk defa böyle gülümseyerek günaydın demesine şaşırmış ama nedense sevinmişti.o da hafif gülümseyerek:
-sana da günaydın...demeye kalmadan merakla bakınca sea anlamış bir tavırla:
-adım sea reiji!tanıştığımıza memnun oldum!deyince Furima:
-peki reiji-kun!görüşmek üzere.deyip Keria ile sınıfa doğru yola koyuldular.
Sea ise Keria'ya günaydın demenin sevinci ile peşinden bakıyorken İchira ve naki'nın:
-durmak yok yola devam!demesi bir oldu.
Sea şaşkın bi suratla:
-günaydın çocuklar!
İchira:
-sea-kun?bu hale hangi ara geldiniz siz?
Naki:
-ve bizim niye haberimiz yok?
Sea dalgın bir tavırla:
-birşey olduğu yok.sadece günaydın dedim hepsi bu.deyince ikisi de her zamanki gibi ellerini sea'nın omuzlarına koyarak:
-aşk çocuğu!deyince sea gülümsemişti.ama birden öksürük tutunca ne olduğuna uğradı.İchira merakla:
-hey sea?iyi misin?
Sea ise kendini toparlayıp gülümseyerek:
-gıcık tuttu sadece.birşeyim yok,hadi sınıfa gidelim.deyip gittiklerinde sınıftakiler merakla sea'nın yanına gelerek:
-reiji-
kun!dün Ume-senpai ile nereye gittiniz?
Bi başka biri:
-o adam kimdi?sevgilisi miydi?diye sorular sormaya başlayınca sea hafif sinirli bir tavırla:
-bu tür şeyler size hiç yakışmıyor!bu kadar merak ediyorsanız neden Keria-senpai'ye sormuyorsunuz?deyince bi sessizlik olmuştu.
Sea ise sessizce gidip sırasına oturarak düşüncelere dalmıştı.dışarda yağan lapa lapa karla birlikte Keria'ya olan merakı da artıyor acaba birgün öğrenir miyim diye umut ediyordu.gözü bahçede ilk baharda çiçeklerle bezeli iken şimdi karla örtülü o ağaca bakarken kalbi yine hızla atmaya başlamıştı.
Tam üstlerinde bulunan sınıfta ise elindeki kitabı okuyan Keria,tıpkı sea gibi gözü birden ağaca takılınca yüzünde hafif bir gülümseme belirmişti.yanındaki sırada oturan Furima da derin düşüncelere dalmış,rui denen kadını düşünüyordu.Kazuri ne kadar birşey yapmaya çalışsada o kadının durmayacağını biliyordu.ve bu düşündüğünde de haklıydı.rui bunun hesabını mutlaka soracaktı.evindeki oturma odasında,elinde kahvesini yudumlarken yüzünde sinirli ve sinsi bir ifade ile bakarak:
-o kendini bilmez kıza yaptıklarını tek tek ödeteceğim.ne o çocuk,ne de o kız elimden seni alamaz!...Kazuri Ume...diyerek gülümseye devam ediyordu.
Okul dağıldığında ise sea acaba yine Keria-senpai ile yürüyebilir miyim diye beklerken birden arkasından birinin:
-benimle yürümek hoşuna gitti galiba? demesi ile sea'nın kızarmış bir şekilde Keria'ya bakması bir oldu.Keria sea'nın kızarmış suratını görünce hafif ciddi bi tavırla:
-yine ateşin çıkmış anlaşılan!suratın domatese dönmüş!
Sea daha da bi kızararak:
-ah?yo-yok!ateşim çıkmadı.bu...demesine kalmadan Keria'nın yüzündeki ifadeyi görünce hayranlıkla baka kalmıştı.Keria fark ettiğinde ise:
-gidecek misin?yoksa burda kök salmayı düşünür müsün?deyince sea kendini toparlayarak:
-üzgünüm.dediğinde Keria yürümeye başlayınca sea da peşine takıldı.yine birlikte yürürlerken sea çekingen bi tavırla:
-umm...Keria-senpai?acaba dün yaptıklarımdan dolayı abiniz size kızdı mı?deyince Keria hafif bir şaşkınlıkla baktıktan sonra sakin bir tavırla:
-bu kadar önemsiz şeyleri kafaya takma.deyince sea'nın yine düşüncelere daldığını gördüğünde hafif bıkmış bir tavırla:
-ilerde dalgıç falan mı olmayı düşünüyorsun?çok fazla dalıyorsun!
Sea hafif şaşkın ama üzgün bir ifade ile:
-benim yüzümden kimsenin huzuru bozulsun istemem bu yüzden...demeye kalmadan birden kafasında Keria'nın elini hissedince kızarmış ve şaşırmış bir şekilde öylece kala kaldı.Keria ciddi bi tavırla:
-bazen insanın canını sıkıyor olabilir ama iyi biridir.kimseye de kızmaz.bu yüzden rahat ol deyip başını hafif okşalayınca sea içtenlikle tam birşey diyecekti ki Keria'nın ciddiyetle karşıdan gelen siyah takım elbiseleri adamlara baktığını fark etmesi bir oldu.tam sea merakla birşey soracaktı ki Keria kendisini susturunca olayın ciddiyetini anladı.adamlar yanına geldiğinde ise Keria ciddiyetle:
-ne istiyorsunuz?
Adamlardan biri:
-bizimle gelseniz iyi olur küçük hanım deyince Keria tam sea'ya kaç diyecekken adamlardan biri sea'yı yakalayarak:
-sevgili arkadaşının acı çekmesini istemiyorsan kendi rızanla gelirsin demesiyle Keria'nın sinirle adama bakarak:
-bırak onu!geleceğim!demesi bir oldu.sea şok olmuş bir şekilde Keria'ya:
-Keria-senpai!dur!benim yüzümden...demeye kalmadan Keria o dalgın gözleriyle sea'ya derinden bakarak:
-bana birşey olmayacak!bu yüzden git!deyip adamlarla giderken sea tam durdurmaya çalışacağı sırada adamlardan biri sea'yı yere itince Keria adama doğru yumruğu indireceği sırada diğer adam Keria'yı bayıltıp arabaya koydukları gibi ordan uzaklaşmaları bir oldu.sea ise yerden doğrularak şok olmuş bir şekilde:
-KERIA-SENPAI!!diye bağırıyordu.
Keria ise ne olacağından habersiz baygın bir şekilde götürülürken Ume malikanesindeki ofisinde olan Kazuri ise birden yere düşüp kırılan çerçeveyi görünce kaldırıp baktığında endişeye kapılmıştı.çünkü Keria'nın çocukluk resminin bulunduğu çerçevenin camı parçalara ayrılmıştı...


Bölüm 8 son

::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Tem 2011 18:15
d@ml@
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 27
Kayıt: 11 Mar 2011
Mesajlar: 288
Nerden: Sonsuz Karanlıktan...
Teşekkür: 146

Durumu: Çevrimdışı

d@ml@
Sailor Moon Fan
**FEEL**(HİSSETMEK) Konu: Yanıt: **FEEL**(HİSSETMEK)
Alıntıyla Cevap Gönder
kim bu rui sinirime dokundu gıcık Çılgın yollayalım gitsin onu ya gerek yok hikaye tatlı tatlı gidiyodu sea da aşk çocuku olduydu *_* e yeni bölümler de yok nerde bölümler Kötülük Düşünmekte!


By Hotaru_Usagi Gülücük Dağıtıyor çooooook teşekkürler ^^

I’ve been looking in the mirror for so long.
That I’ve come to believe my souls on the other side.
EVANESCENCE~~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Tem 2011 13:15
Sunema
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 19 May 2011
Mesajlar: 268
Nerden: Fallen Of The Heaven...
Teşekkür: 107

Durumu: Çevrimdışı

Sunema
Sailor Moon Fan
**FEEL**(HİSSETMEK) Konu: Yanıt: **FEEL**(HİSSETMEK)
Alıntıyla Cevap Gönder
Biliyorum yeni bölüm yoktu uzun süredir.Boş zaman bulamayın yanlız kovboy gibiyim İnanamıyor!

Öhm işte yeni bölüm...Umarım seversiniz ^^


9.Bölüm => "Unutulan Hatıra-1"

"Yıllar sonra onu tekrar gördüğümde,acaba ne olmuştu ki onu böyle alıp götürmüştü diye merak etmiştim...Sessizce derinlere dalarken,kaybolan o küçük kızı bulmak istedim...Ama buna cesaret edebilir miydim?,bilmiyorum..."

Kar taneleri teker teker arabanın arkasından öylece baka kalmış Sea'nın üzerine düşüyordu.Ne kadar bağırsa da ,birşeyler yapmaya çalışsa da ,hiçbir işe yaramıyordu.Ne yapmam gerekiyor diye düşünürken birden Sea'nın aklına bir fikir geldi.Ve delice koşmaya başladı.Kalbi yerinden fırlayacakmış gibi gelse de Keria için herşeyi yapardı...
Birkaç dakika sonra okulun önüne geldiğinde ise nefes nefese kalmış birşekilde öğretmenler odasına koştu.İçeri girdiğinde ise Keria'nın sınıf öğretmeni olan bay Orashi'nin yanına gelerek saygıyla:
-Sensei!Sizden birşey rica edebilir miyim?
Öğretmen ise hafif şaşkın:
-sorun nedir?birşey mi oldu?
Sea çekingen ve telaşlı bir tavırla:
-Lütfen sensei!Keria-senpai'nin adresini verebilir misiniz?
Öğretmen:
-Üzgünüm.Ama hiçbir veli yada öğrenciye okulumuzdaki öğrenciler hakkındaki bilgileri veremeyiz.kural bu!
Sea daha bi telaşla:
-Bu çok önemli!Bunu ben de biliyorum!Gerçekten ailesine ulaşmak zorundayım!
Öğretmen hafif şüpheyle:
-Eğer önemli birşey varsa biz ailesine bildiririz.Aksi takdirde veremem.
Sea bunu duyunca ne yapacağını bilemedi.Mutlaka ulaştırması gerektiğini de biliyordu.Bu yüzden ciddi bir tavırla:
-LÜTFEN SENSEİ!BÜTÜN SORUMLULUĞU ÜZERİME ALIYORUM!NE GEREKiRSE YAPARIM!BU ÇOK ÖNEMLi!!!deyince öğretmen dayanamayıp:
-Pekala!ama bu sorumluluk sana ait!en ufak birşeyde okuldan uzaklaştırılıtsın,bunu bil!
Sea hem sevinç hem de acele ile:
-Teşekkür ederim Sensei!deyip adresi alarak hızlıca ordan uzaklaştı.
Ume malikanesinde ise çalışma odasında kırılan çerçeveyi elinde tutan Kazuri,Keria'nın hala gelmemesinden dolayı endişelenmişti."Acaba o çocukla mı?" diye düşünürken hizmetlilerden biri kapıyı çalıp içeri girerek:
-Efendim,yemek hazır.dediğinde Kazuri hafif gülümseyerek:
-Pekala!deyip birkaç dakika sonra odasından çıktığında merdivenlerden inen Furima'yı görünce merakla:
-Furima-kun?Acaba Keria'yı gördün mü?
Furima hafif şaşkın bi ifadeyle:
-Hayır,Kazuri-sama!Ama bu saatte çoktan evde olurdu.Belki Reiji-kun'la olduğundandır.deyince Kazuri istemese de bi tuhaf olmuş,iyice meraklanmıştı.
Birlikte yemek salonunda yemek yerlerken birden dışardan sesler gelince Kazuri hafif ciddi bir tavırla:
-Bu ses de nedir böyle?
Furima da aynı şekilde:
-Bimiyorum.Belki Keria gelmiştir.deyince Kazuri masadan kalkıp odadan dışarıya doğru baktığında,ana giriş kapısının önünde toplanmış birkaç hizmetli ve yardımcısı Souchi'yi görünce yanlarına doğru yol aldı.Gittiğinde ise hizmetlilerden biri fark edince saygıyla:
-Efendim!Çok üzgünüz,eğer rahatsız olduysanız...
Kazuri meraklı bir tavırla:
-Bu gürültünün sebebi nedir?
Hizmetli:
-Şey,efendim...demeye kalmadan Souchi atılarak:
-Kazuri-sama!Aslında bir çocuk sizinle konuşmak istiyor! deyince o sırada birden aralarından geçerek içeri giren Sea,nefes nefese kalmış bir şekilde Kazuri'ye:
-Lütfen!Sizinle konuşmam gerek! deyince Kazuri şaşkına uğramıştı.
Kazuri'nin odasına geçtiklerinde ise Kazuri ciddi bir tavırla:
-Benimle konuşmak istediğin konu nedir?
Sea nasıl anlatacağını bilemez halde baktıktan sonra,üzgün birşekilde:
-Keria-senpai!...Onu kaçırdılar!deyince o sırada birşey içmekte olan Kazuri'nin elindeki bardağı bardağı düşürüp kırması bir olmuştu.Sesi duyup içeri giren Furima ise Sea'yı içerde görünce şaşkın bir halde:
-Reiji-kun?Senin burda ne işin var?
Sea ise tedirgin bir ses tonuyla:
-Saki-senpai?Ben...demeye kalmadan Furima,Kazuri'yi fark edince daha bi telaşlanarak:
-Kazuri-sama!Ne oldu?İyi misiniz?!
Kazuri ise donakalmış,az önce duyduklarına inanamıyordu."Keria'yı kim,neden kaçırır?"diye düşünürken iyice sinirleri tepesine çıkıyordu.Ciddiyetle Sea'ya:
-Nasıl oldu bu?!Kim?!Ne zaman yaptı?!
Sea ise üzgün bir tavırla:
-İki siyah takım elbiseli adam bir arabayla gelip önümüzü kestiler...deyip herşeyi anlattıktan sonra Kazuri bağırarak:
-Souchi-san!!Hemen po...demeye kalmadan birden ofisin telefonu çalınca Kazuri sinirle açarak:
-Evet!
Telefondaki tanıdık ve sinsi gülüşlü bir ses ise:
-Aaa!?Kazuri-san!Size sinirli olmak hiç yakışmıyor!deyince Kazuri daha bir sinirle:
-Kimsiniz!?Ne istediğinizi hemen...demeye kalmadan telefondaki ses:
-Beni tanımadınız mı?deyip gülünce Kazuri anlamış bir şekilde daha bi sinirle:
-Rui!!Ne istiyorsun?!
Rui ise üzülmüş gibi çıkan bi ses tonuyla:
-A-ah!Çok ayıp Kazuri-san!Sizin beyefendiliğinize ne oldu?...Ama haklısınız tabi.İnsanın elinden en değerli şeyini alınca böyle olması gayet normal,değil mi?deyince Kazuri iyice deliye dönmüştü.Sinirle:
-EĞER ONA BİRŞEY YAPARSAN,SANA ÖYLE ŞEYLER YAŞATIRIM Kİ,ÖLMEK İÇİN YALVARIRSIN!!!deyince Rui kahkaha atarak:
-Hiç sanmıyorum!Zamanı gelince nerde olduğunu öğrenirsin!deyip kapatınca Kazuri sinirle masada ne varsa aşağı atmıştı.Hala olayın şokunda olan Sea ve Furima ise öylece baka kalmıştı.Özellikle Furima,Kazuri'yi ilk kez bu kadar sinirli görmüştü ve bu onu çok üzüyordu.
Şehrin dışına doğru,boş bir arazide bulunan eski bi depoda tutulan Keria ise derin bi uykudaymış gibi karanlığa dalmıştı.Daldıkça sanki çok eskiden ama bir o kadar da yakın bir anıyı hatırlamıştı.Unutulmuş,kalbinde kaybolmuş bir anıyı...

"Çocukken babamın elinden tutup,gittiğimiz bir bahçe vardı.O kadar büyüktü ki içinden bi ırmak geçer,ırmağın içinde de türlü türlü rengarenk balıklar olurdu.
Taştan köprüden geçince yemyeşil bir tepe çıkar,sonunda o görkemli sakura ağacına ulaşırdın.Tepenin üstünde heybetli bir şekilde dururken,herşeyi görebilmeni sağlardı.
Dalından küçük ve güzel bir salıncak sarkar,ona oturmak için can atardım.Ama hiç sallanmaz,sessizce uçuşan çiçekleri seyreder ve birinin gelmesini beklerdim...Kim olduğunu bilmiyordum,yüzü bile tanıdık değildi belki...Ama onu hep beklerdim...Ve neden beklediğim,o zamandan kalma unuttuğum tek hatıraydı..."

Keria öylece uykuya daldığı sırada depoya gelen Rui ise sinsi gülümseyen suratı ile Keria'ya baktıktan sonra,onu gözleyen iki adama:
-Sakın kaçmasına izin vermeyin!Az zamanı kaldı!deyince adamlar "Peki efendim!"diyerek işlerine devam ettiler.
Rui ise içinden:
-Bunu yaşamanın nasıl birşey olduğunu bir de sen tat!diyerek bakıyordu.
Ume Malikanesi'nde sessizce oturan Kazuri,Sea ve Furima ise Rui'nin tekrar aramasını bekliyordu.
Kazuri birden sessizliği bozarak Sea'ya:
-Geç oldu!Lütfen evine git!Ailen merak etmiştir.
Sea ise üzgün ve ciddi bir tavırla:
-Lütfen!Keria-senpai'yi çok mer...demeye kalmadan Kazuri ciddi ve bitkin bir halde bakarak:
-Yapabileceğin birşey yok!Lütfen Souchi-san seni bıraksın!deyince tam Sea birşey diyecekti ki Furima atılarak:
-Lütfen Reiji-kun!Eğer birşey olursa ben sana haber veririm!diyerek hafif gülümseyince Sea istemese de gitmek zorunda kalmıştı.
Arabada Souchi ile giderken,Souchi'nin düşüncelere dalmış Sea'yı görüp:
-Sizin gibi bir arkadaşı olduğu için,Keria-sama çok şanslı!deyince Sea hafif kızarmış bir şekilde:
-Efendim?!Şey,ben...demeye kalmadan Souchi gülümseyerek:
-Sanırım burası sizin eviniz!deyince Sea dışarı doğru bakarak:
-Evet,burası!deyip indikten sonra Souchi'ye teşekkür ederek eve girmişti.Girdiğinde ise annesi merakla:
-Sea!?Neden geç geldin?Senin için çok endişelendim!
Sea ise dalgın ve üzgün bir tavırla bakarak:
-Sadece...biraz yorgunum.Yarın anlatabilir miyim?deyince annesi fazla üstüne gitmeyerek:
-Pekala!Ama aç değil misin?
Sea merdivenlerden odasına doğru çıkarak:
-Teşekkür ederim,aç değilim...diyerek giderken,annesi ise üzüntülü ve meraklı bir şekilde peşinden bakıyordu.
Odasında yatağına uzanmış olan Sea ise üzüntülü bir şekilde derin düşüncelere dalmıştı.Acaba Keria-senpai nasıldır?diye...Tıpkı odasının büyük camından dalgın bir şekilde bakan Kazuri gibi...

Bölüm 9 Son


::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Ağu 2011 19:44
d@ml@
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 27
Kayıt: 11 Mar 2011
Mesajlar: 288
Nerden: Sonsuz Karanlıktan...
Teşekkür: 146

Durumu: Çevrimdışı

d@ml@
Sailor Moon Fan
**FEEL**(HİSSETMEK) Konu: Yanıt: **FEEL**(HİSSETMEK)
Alıntıyla Cevap Gönder
off keria kaldı ama orda Çıldırmış Durumda rui den nefret ettim bir kez daha,ellerine sağlık sunema-chan ama bi dahaki bölüm için bu kadar bekletme sonra ben meraktan çatlıyorum


By Hotaru_Usagi Gülücük Dağıtıyor çooooook teşekkürler ^^

I’ve been looking in the mirror for so long.
That I’ve come to believe my souls on the other side.
EVANESCENCE~~
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Ağu 2011 0:11
Sunema
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: 33
Kayıt: 19 May 2011
Mesajlar: 268
Nerden: Fallen Of The Heaven...
Teşekkür: 107

Durumu: Çevrimdışı

Sunema
Sailor Moon Fan
**FEEL**(HİSSETMEK) Konu: Yanıt: **FEEL**(HİSSETMEK)
Alıntıyla Cevap Gönder
Uzun süredir bölüm koyamadım bu hikayeye T-T
Sanırım Aeon'dan dolayı XD Ama sezon finaline girdiği için Feel'e yoğunlaşabilirim Çok Mutlu
yakında burda olabilmek dileği ile ^.^

::::::BIG FAN OF THE SUPERNATURAL & DC!!!!!::::::

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
13 Eyl 2011 17:30
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2
2. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 23 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız