Goddess Paradise Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 |
Yazar
Mesaj

çok açıklamaya çalışmışım karışmış sanki
yani ikinci bölümde yeni bi hikayeye başlıyormuşum gibi hissettim tanrıçanın kişiliği biranda değişti bana göre ama olayların daha başı olduğu için fark etmez
neyse bu bölümde çok güzeldi olaylar güzel ilerliyor ama yeni bölüm için bu kadar bekletme bizi
karakter profillerin, anlatım tarzın flan çok hoşuma gidiyor (ingilizce mangalarla kafayı bozduğum için bana öyle geliyor da olabilir
)
yeni bölümü dört gözle bekliyorum




yeni bölümü dört gözle bekliyorum


Spoiler:
Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): güneş savaşçısı





Yeni bölüm geldi
Uzun zamandır bölüm eklememiştim o yüzden şimdi telafi ediyorum
Bölüm 4
Galaxia ve Chaos karşı karşıya oturmuş çaylarının gelmesini bekliyorlardı.O sırada birbirlerine bakmamak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlardı.İkisi de tavana yere ya da pencereden dışarıya bakıyorlardı.Hava sıcaktı.Galaxia'nın uzun saçları olduğu için sıcak onu daha da çok etkiliyordu.Uzun karamel renkli saçlarını sarı bir toka ile tutturdu.Artık ikisi de sıkılmıştı.Galaxia sessizliği bozmak için bir şeyler söylemeye karar verdi :
-" Bugün hava çok sıcak değil mi?"
-"Lanet olsun.Sıcak havaları sevmiyorum."
-"Anlıyorum."
"Hayatımda böyle hödük görmedim.Dövseydin bari."
Galaxia içinden bunları geçiriyordu.Ama aslında utançtan yerin dibine girmek üzereydi.Nedense Chaos'u gördüğünde aniden nereden geldiğini anlamadığı bir sıcaklık basıyordu içini.
Sonunda bu beklemeler bitmişti ve beklenen çaylar gelmişti.Çaylar küçük porselen bardakların içindeydi.Bu bardakları gören uzaktan bile mali fiyatının ne kadar yüksek olduğunu anlayabilirdi.Bardakların üzerinde altın yaldızlı ejderhalar vardı.Chaos yine yüzündeki muzip ifadeyle bardağı aldı.Pencereden içeriğe giren ışık Chaos'a yan taraftan vuruyordu.Böylelikle daha dramatik bir hava oluşuyordu.
Sessizlik içinde çaylarını yudumlarlerken bir yandan da göz ucuyala birbirlerine bakıyorlardı.Bu sessizlik fazla sürmemişti.Sarayın koridorlarında hızla ana salona yaklaşan ayak sesleri duyuluyordu.Galaxia arkasını döndü ve kapıya baktı.Kapı büyük bir hızla açıldı.İçeriye giren kişi Nyks'tı.Yüzünde ki telaş her türlü belli oluyordu.Chaos büyük bir sakinlikle konuşmaya başladı.
-"Problem ne Nyks ?"
-"Efendim Leydi Rose odasında ölü bulundu.Sanırım bir vampir.Boynunda ısırık izleri vardı."
Galaxia ona bakınca bir şeylerin yolunda olmadığını sezdi.Bedeni yalan söylüyordu fakar ruhu söyleyemezdi.Galaxia ise onun ruhunu okumuştu.Ama kendini Chaos'a nasıl inandıracaktı ki? Büyük ihtimalle onun deli olduğunu düşüencekti.En iyisi olayı akışına bırakmaktı.Ama tabi bu akışa o da dahil olacaktı.Chaos ile Nyks o sırada konuşmaya devam ediyordu.
-"Nyks hemen saraya dönüyoruz.Üzgünüm Galaxia ama gitmem gerek bir ara tekrar çay içelim olur mu?"dedi ve göz kırptı.
Nyks o an yine sinirlendi ve Galaxia'ya kötü ve sinsi bakışlarından birini attı.O kıpkırmızı gözlerinden alev saçıyordu.Her halükarda gözlerinde ki nefreti belli oluyordu.Chaos arkasını dönüp kapıya yönelmişti.Nyks'da onun arkasından gitmişti.
Hava iyiyce kararmıştı.Galaxia neler olduğunu çok merak ediyordu.Balkona çıktı ve denize baktı.Havada dolunay vardı.Dolunay bütün ışığı ile denize vuruyor ve harika bir yakamoz görüntüsü oluşturuyordu.Galaxia neler olduğunu Abellon'a sormaya karar verdi.Kendini dışarı attı ve yine deniz kenarına gitti.Bir kaç kez seslendi ama ses seda yoktu.Ağacın altına yatıp uyumaya karar verdi.
O sırada Chaos'un sarayında bir ziyaretçi vardı.Abellon.Chaos'a yalvarır bir ses tonu ile:
-"Efendim Tanrıça Galaxia'nın felaketten haberi yok ama bunu yapanlar Tanrıça Galaxia'nın sarayına büyük bir tsunami gönderecekler.Onu ancak size kurtarabilirsiniz.Lütfen yardım edin."
Chaos hafif gülümser bir ifade :
-"Neden olmasın?"
Galaxia ayışığı altında çoktan uyuya kalmıştı.Chaos o sırada ağacın arkasında belirdi.Denizde kıpırdanmalar başladı.İlk başlarda küçük dalgalar ve fokurdanmalar vardı ama gittikçe dalgalar şiddetini artırdı.Kocaman bir tsunami halini aldı.Galxia her şeyden habersiz yatıyordu.Chaos hemen Galaxia kucağına aldı.Tsunami iyice yükseldi .Karaya vurmaya hazırlanırken Chaos bir geçit açtı ve kendi sarayıan geçti.Galaxia bu olaylar sırasında uyanıktı.Bütün olanlara şahit oldu.Ağlamaklı bir ses tonu ile:
-"Beni hemen geri götür.Sarayıma dönmek istiyorum."
-"Seni salak artık olmayan bir yere gidemezsin."
Galaxia bunu duyunca üzüntüden boğazı düğümlendi.Bir yandan da öfke krizleri geçiriyordu.Artık daha fazla dayanamadı ve stresine yenik düşüp bayıldı.Saray halkına ne olacaktı.Ya da kendi evine.


Bölüm 4
Galaxia ve Chaos karşı karşıya oturmuş çaylarının gelmesini bekliyorlardı.O sırada birbirlerine bakmamak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlardı.İkisi de tavana yere ya da pencereden dışarıya bakıyorlardı.Hava sıcaktı.Galaxia'nın uzun saçları olduğu için sıcak onu daha da çok etkiliyordu.Uzun karamel renkli saçlarını sarı bir toka ile tutturdu.Artık ikisi de sıkılmıştı.Galaxia sessizliği bozmak için bir şeyler söylemeye karar verdi :
-" Bugün hava çok sıcak değil mi?"
-"Lanet olsun.Sıcak havaları sevmiyorum."
-"Anlıyorum."
"Hayatımda böyle hödük görmedim.Dövseydin bari."
Galaxia içinden bunları geçiriyordu.Ama aslında utançtan yerin dibine girmek üzereydi.Nedense Chaos'u gördüğünde aniden nereden geldiğini anlamadığı bir sıcaklık basıyordu içini.
Sonunda bu beklemeler bitmişti ve beklenen çaylar gelmişti.Çaylar küçük porselen bardakların içindeydi.Bu bardakları gören uzaktan bile mali fiyatının ne kadar yüksek olduğunu anlayabilirdi.Bardakların üzerinde altın yaldızlı ejderhalar vardı.Chaos yine yüzündeki muzip ifadeyle bardağı aldı.Pencereden içeriğe giren ışık Chaos'a yan taraftan vuruyordu.Böylelikle daha dramatik bir hava oluşuyordu.
Sessizlik içinde çaylarını yudumlarlerken bir yandan da göz ucuyala birbirlerine bakıyorlardı.Bu sessizlik fazla sürmemişti.Sarayın koridorlarında hızla ana salona yaklaşan ayak sesleri duyuluyordu.Galaxia arkasını döndü ve kapıya baktı.Kapı büyük bir hızla açıldı.İçeriye giren kişi Nyks'tı.Yüzünde ki telaş her türlü belli oluyordu.Chaos büyük bir sakinlikle konuşmaya başladı.
-"Problem ne Nyks ?"
-"Efendim Leydi Rose odasında ölü bulundu.Sanırım bir vampir.Boynunda ısırık izleri vardı."
Galaxia ona bakınca bir şeylerin yolunda olmadığını sezdi.Bedeni yalan söylüyordu fakar ruhu söyleyemezdi.Galaxia ise onun ruhunu okumuştu.Ama kendini Chaos'a nasıl inandıracaktı ki? Büyük ihtimalle onun deli olduğunu düşüencekti.En iyisi olayı akışına bırakmaktı.Ama tabi bu akışa o da dahil olacaktı.Chaos ile Nyks o sırada konuşmaya devam ediyordu.
-"Nyks hemen saraya dönüyoruz.Üzgünüm Galaxia ama gitmem gerek bir ara tekrar çay içelim olur mu?"dedi ve göz kırptı.
Nyks o an yine sinirlendi ve Galaxia'ya kötü ve sinsi bakışlarından birini attı.O kıpkırmızı gözlerinden alev saçıyordu.Her halükarda gözlerinde ki nefreti belli oluyordu.Chaos arkasını dönüp kapıya yönelmişti.Nyks'da onun arkasından gitmişti.
Hava iyiyce kararmıştı.Galaxia neler olduğunu çok merak ediyordu.Balkona çıktı ve denize baktı.Havada dolunay vardı.Dolunay bütün ışığı ile denize vuruyor ve harika bir yakamoz görüntüsü oluşturuyordu.Galaxia neler olduğunu Abellon'a sormaya karar verdi.Kendini dışarı attı ve yine deniz kenarına gitti.Bir kaç kez seslendi ama ses seda yoktu.Ağacın altına yatıp uyumaya karar verdi.
O sırada Chaos'un sarayında bir ziyaretçi vardı.Abellon.Chaos'a yalvarır bir ses tonu ile:
-"Efendim Tanrıça Galaxia'nın felaketten haberi yok ama bunu yapanlar Tanrıça Galaxia'nın sarayına büyük bir tsunami gönderecekler.Onu ancak size kurtarabilirsiniz.Lütfen yardım edin."
Chaos hafif gülümser bir ifade :
-"Neden olmasın?"
Galaxia ayışığı altında çoktan uyuya kalmıştı.Chaos o sırada ağacın arkasında belirdi.Denizde kıpırdanmalar başladı.İlk başlarda küçük dalgalar ve fokurdanmalar vardı ama gittikçe dalgalar şiddetini artırdı.Kocaman bir tsunami halini aldı.Galxia her şeyden habersiz yatıyordu.Chaos hemen Galaxia kucağına aldı.Tsunami iyice yükseldi .Karaya vurmaya hazırlanırken Chaos bir geçit açtı ve kendi sarayıan geçti.Galaxia bu olaylar sırasında uyanıktı.Bütün olanlara şahit oldu.Ağlamaklı bir ses tonu ile:
-"Beni hemen geri götür.Sarayıma dönmek istiyorum."
-"Seni salak artık olmayan bir yere gidemezsin."
Galaxia bunu duyunca üzüntüden boğazı düğümlendi.Bir yandan da öfke krizleri geçiriyordu.Artık daha fazla dayanamadı ve stresine yenik düşüp bayıldı.Saray halkına ne olacaktı.Ya da kendi evine.




3. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 41 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |