Yaş: 31 Kayıt: 28 Arl 2010 Mesajlar: 65 Cinsiyet: Erkek Nerden: In Darkness Teşekkür: 3
Durumu: Çevrimdışı
Uchiha94 Üye
Konu: Günlük
Giriş Bölümü - Günlüğün Gizemi
Spoiler:
Hikayenin baş kahramanı Rebellion, 22 yaşındadır. Özel bir şirkette genel müdürlük yapmaktadır. Monoton bir hayat yaşamaktadır. Hiç arkadaşı yoktur. Tüm dertlerini, mutluluklarını, yaşadıklarını ve özellikle "keşke"lerini bir günlükle paylaşmaktadır.
Bir gün yine günlüğüne yazdıktan sonra uyumaya gider. Rüyasına çok güzel bir kadın girer... Ona keşkelerini düzeltme şansı vereceğini söyler ve rüya bu şekilde biter. Rebellion bunu bir rüya olması sebebiyle pek umursamaz. İşe gitmek için çıkar. O gün öğle paydosu verildiğinde, şirketin kafeteryasına iner. Yemek yerken bir ürperti hisseder. Bir an baktığında, rüyasına giren kadını görür... Şaşırır ve gözlerini kapatıp açıp, tekrar bakar. Kadın da ona bakmaktadır. Rebellion ayağa kalkar ve ona doğru yürümeye başlar. Aralarında biraz mesafe vardır. Kadın, yürüyerek dışarı çıkar ve çıkarken Rebellion`a göz kırpar. Rebellion da dışarıya çıkar ancak kadın gözden kaybolmuştur. İş arkadaşlarından biri ona ne olduğunu sorar ama o önemli bir şey olmadığını söyler...
O günün gecesi Rebellion günlüğüne yeni yaşadıklarını yazar ve uyumaya gider. Kadın yine rüyasına girer. Bu sefer de aynı şeyleri söyler ve Rebellion uyanır. Hayatında bir şeylerin yanlış gittiğini anlamıştır. Öğle yemeğine çıkarlar, Rebellion yine o kadını göreceğini düşünür ama kadın gelmez.İş çıkışında hepsinin bir rastlantı olduğunu düşünerek akşam araba ile evine giderken kırmızı ışıkta geçtiğini fark etmez. Birine çarpar... Şaşkınlık ve korku ile arabadan iner. Çarptığı kişi, 2 gündür rüyalarına giren kişidir. Arabasına koyduğu gibi kadını hastaneye götürür... Kadın muayene ve tetkiklerden geçtikten sonra doktor Rebellion`a kadının durumunun iyi olduğunu söyler. Rebellion`un sonraki gün şirkette sunumu vardır bu yüzden eve gidip çalışması gerekmektedir. Bu yüzden kadının odasına bir buket çiçek, bir özür notu ve telefon numarası bırakır.
Evine döner, yaşadıklarını yazmak için günlüğünü almaya gider. Günlüğü koyduğu çekmecenin gözünü açtığında günlüğün kırmızı bir sıvı ile kaplı olduğunu görür... Bu sıvının ne olduğuna bakmak için parmağını batırır, sıvıyı koklar ve daha sonra tadına bakar. Bu sıvının kan olduğunu anlar ve şaşkınlıktan kaskatı kesilir...
O gece polisi aramaya niyetlenmiştir ancak evinde günlüğün kan ile kaplı olması dışında bir anormallik yoktur. Günlüğünü yıkamak için lavaboya gider. Günlüğün üstündeki kanları temizler ve daha sonra rastgele bir sayfa açar. Sayfa boştur. Diğer sayfalara da bakar ama günlük tamamen boştur. Günlüğü mürekkep ile yazdığı hâlde neden yazıların kaybolduğuna anlam veremez. Delirmeye başladığını düşünür. Hemen yatağına koşar, bütün bu yaşadıklarının bir kabus olduğunu düşünmektedir, bu yüzden uyumak istemektedir. 2 - 3 saat yatağında dört döndükten sonra sonunda yorgunluktan bitkin düşerek uykuya dalar.
Rüyasına o kadın yine girer. Adam rüyada durgun bir denizin üstünde gözleri açık, hareketsiz bir biçimde yatmaktadır. Kadın uçarak gelir adamın yanına... Bu sefer konuşmaz, adam ona, kadın da adama sürekli bakar... Biraz zaman sonra kadın ağlamaya başlar. Adam hareket etmeye çalışır ama elinde değildir, hareket edemez. Kadının gözyaşlarından biri adamın yüzüne düşer. Adam yavaşça denize batmaya başlar. Hareket edemez, batarken bile kadına bakmaya devam eder, kadın da ona. Adam boğulmaya başlar ve ölürken rüyadan uyanır. O sabah işe gitmek yerine hastaneye gider, kafası allak bullaktır. Doktor hastayı nedenini belirleyemedikleri bir iç kanama nedeniyle komaya kaldırdıklarını açıklar. Rebellion yıkılır ve kadının yaşama şansını sorar... Doktor çok olmadığını ona söyler... O gün Rebellion işe gitmez, kendini eve kapatır. O günün akşamı hastaneden kadının ölüm haberi gelir ve kadını araştıran doktorlar kadının hiçbir yakınının olmadığını öğrenirler...
Rebellion bu duruma çok üzülmüştür... Kendini yatağa atar ve tavana boş boş bakarak derin düşüncelere dalar. Bu sırada yanındaki giysi dolabından takırtılar gelir. Rebellion ürker. Tıkırtılar gittikçe şiddetlenmekte ve Rebellion`u endişelenmektedir.
Bunun üzerine Rebellion bir an cesaretini toplar ve yukarıdan aşağıya doğru tüm çekmeceleri açmaya başlar. En alt çekmeceyi açtığında günlük tuttuğu defterin bembeyaz parladığını görür...
Soru Bölümleri - Kısım 1 - İlk Kurtarış ve İlk Kayıp - Bölüm 1 - Bitmeyen Çığlıklar
Spoiler:
Şaşkınlık içinde kalan Rebellion, titreyerek yavaşça elini günlüğe doğru uzatır. Günlüğe dokunduğunda günlük onu içine çeker ve Rebellion başka bir boyuta doğru geçer. Boyutlar arası geçişte Rebellion, günlüğüne yazdığı olayları karma olarak görür... En sonunda bir karanlık vardır yolun... Rebellion korkudan gözlerini kapatır... Birdenbire düşüşü durmuştur... Yavaşça gözlerini açar... Bir de görür ki eski evinde... Etrafına şüphe ve meraklılık ile bakınmaya başlar, her şey günlüğe ilk yazdığı olay ile örtüşüyordur. O zamanki hava, ev, saat... Rebellion daha sonra lavaboya gider ve aynadaki kişiye gözü çarpar, kendisini görür ve şaşkınlık içinde kalır. Ellerini yüzüne sürer, yoklar... Rebellion`un aynada gördüğü hâli 16 yaşındaki, günlüğe ilk yazdığı zamanki halidir. Yüzünden ellerini yavaşça çekerek anne ve babasının yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek için yatak odasına doğru yürür. Gördüğü manzara karşısında mutluluğunu dile getiremez... Anne ve babası yaşamaktadır... Rebellion bu sevinçle, kahvaltıyı hazırlar ve anne - babasını uyandırır.. Güzel bir kahvaltı yaparlar. Rebellion okula gitmek için hazırlanır... Annesi onu uğurlar.
Rebellion okul yolunda yürümektedir... Çok heyecanlıdır, çünkü uzun zamandır görmediği arkadaşlarını görecektir... Rebellion bu güzel düşünceler ile yürürken, arkadan bir çığlık sesi duyar... Bir kadını, köpek kovalamaktadır... Rebellion başında bir ağrı hisseder... Bu anı daha önce yaşadığını anımsar...
Rebellion, kadının caddeye doğru yöneldiğini görünce peşinden koşmaya başlar... Kadın caddeye varmadan onu yakalamayı başarır ve durdurur, arkadan gelen köpeği ise oradan uzaklaştırır... Kadını kurtaran Rebellion`un içindeki umutlar daha da artmıştır... Rebellion`un kovduğu köpek caddeden karşıya geçerken, köpeğe bir araba çarpar... Çarpan arabanın şoförü panikleyerek basar gaza ve kaçar... Rebellion da dahil herkes köpeğin başına toplanır... Birden Rebellion`un içindeki mutluluk ve umut yerini endişe ve korkuya bırakır. Rebellion, köpeğin durumunu umursamayarak okul yoluna giden caddeye doğru can havli ile koşmaya başlar... En iyi arkadaşı olan Kaze`yi (erkek) caddeden karşıya geçmek üzereyken görür... Onu durdurur ve oyalamak amacıyla saçma sapan bir şekilde konuşmaya başlar... Bir gözüde caddededir. Caddeden bir araba geçer ve Rebellion`un tavırları tamamen değişir. Eski huzur ve umudunu geri kazanan Rebellion, arkadaşıyla okula doğru sohbet ederek giderler... O gün, önceki olaylar dışında sakin geçmiştir...
Sonraki gün Rebellion uyanır, dünki günlük güneşlik yaz gününden eser yoktur. Her yer, 1 metre kar altındadır. Rebellion bu duruma şaşırır ama fazla üstelemez... Okullar tatildir ve Rebellion telefonda arkadaşları ile sözleşip buluşacaktır... Telefonu kapattıktan sonra Rebellion yine korkuya kapılır.. Üstünü giyinip alel acele dışarı atar kendini...
Arkadaşı Gene`yi (kız) arar ve kesinlikle dışarı çıkmamasını söyler... Gene nedenini sorduğunda Rebellion ona sadece evden dışarı adım atmamasını söyler... Gene, Rebellion`un ses tonunun ciddiyetini algıladığından bu söze uyar. Rebellion, Gene`nin evine yaklaştığında bir ağaçtan uzunca bir dal koparır, kar sebebiyle Gene`nin evinin çatısında sarkıtlar oluşmuştur. Rebellion uzanabildiği yerlerdeki sarkıtları koparttığı ağaç dalı ile temizler, uzanamadıklarını ise kartopu atarak düşürür. Daha sonra Gene`yi arayarak dışarı çıkmasını söyler... Gene şüphelenmiş olsa da Rebellion`a neden onun evde beklemesini söylediğini sormaz... Rebellion, Kaze, Gene ve birkaç arkadaşları daha o gün çok güzel eğlenirler...
Rebellion ve Kaze, geç olduğundan Gene`yi eve kendilerinin götürmek istediklerini söylerler... Gene itiraz etmez... Gene`nin evlerine geldiklerinde, Gene küçük bir köpek görür ve çok tatlı bulduğundan dolayı bir çığlık koparır... Rebellion`un o günün sabahı temizlediği sarkıtlar, o günün akşamına kadar yeniden oluşmuştur ve Gene`nin attığı çığlık yüzünden, o an evden çıkan Gene`nin babasına sarkıtlar saplanır ve Gene`nin babası korkunç bir şekilde can verir...
Rebellion: "Yooo hayır !!!"
Soru Bölümleri - Kısım 1 - İlk Kurtarış ve İlk Kayıp - Bölüm 2 - İlk Aşk ve Zamana Karşı Yarış
Spoiler:
Gene`nin babası öldükten sonra her şey bulanıklaşmaya başlar... Gittikçe bulanıklaşır ve en sonunda sadece Rebellion ve zifiri karanlık kalmıştır... Rebellion gözlerini kırpar ve kırptığı gibi yine evinde uyanır... Şaşkınlığını anlatmaya kelimeler dahi yetmez, artık o da günlüğünün içinde hapsolduğunu anlamıştır.
Rebellion telefonla Gene`nin evini arar. Gene`nin ses tonu çok ağlamaklıdır. Çünkü babasının kendisi yüzünden öldüğünü düşünmektedir. Rebellion onu sakinleştirmek için konuşur... Bu sırada da anne ve babası Rebellion`u kahvaltıya çağırır... Rebellion kahvaltı yapmayacağını ve Gene`nin yanına gideceğini söyler... Ailesi izin vermediğinde, Rebellion onlara olanları anlatır ve bu şekilde izini koparır..
Rebellion, Gene`yi her zaman geçtiği sokağın başında beklemektedir. Gene`nin başı önüne eğik, üzgün bir şekilde geldiğini görmüştür.. Ona doğru yürümeye başlar... Bu sırada da okul üniformalı bir kızın Gene`ye doğru koştuğunu görür... Kız Gene`ye arkadan sarılır ve gözlerini kapatır...
???: "Ben kimim ?!"
Gene: " Rose !!!"
Rebellion, Gene`nin birden mutlu olduğunu görünce kendisi de mutlu olur. Gene gülerken, karşıda Rebellion`un onu beklediğini görür. Rose (kız), Gene`ye;
Rose: " Erkek arkadaşın mı ? Çok yakışıklıymış..."
Gene: " Saçmalama, biz sadece arkadaşız. Ayrıca şu durumda erkek arkadaş nasıl düşünebilirim ki ?!"
Rose: " Özür dilerim. Ben böyleyim biliyorsun.."
Rebellion yanlarına gelir ve Gene`ye okula birlikte gideceklerini söyler.
Okula doğru yürürler. Gene suskundur ancak Rebellion ile Rose çok iyi anlaşırlar.
Rebellion: " Unutmadan... ben Rebellion, tanıştığıma memnun oldum."
Rose: "Eheh, ben de Rose, ben de memnun oldum."
Rebellion ve Rose çok iyi anlaşıyorlardır. Gene ise ruh gibi, hiçbir şeyin farkında değildir. Okula varmışlardır.O gün öğle tatilinde Rebellion yemek için sırada beklemektedir. Gözüne Rose çarpmıştır. Gördüğü kadarıyla herkes sırada Rose`un önüne geçmektedir. Rebellion sinirlenir ve Sırada Rose`un arkasına geçer. Bir çocuk yine kimseyi umursamadan Rose`un önüne geçecekken Rebellion onun önünü keser ve en arkaya geçmesini söyler. Rose`u koruyup kollar. Bu, Rose`un hoşuna gitmektedir.
Okul çıkışı Rebellion bir grup öğrencinin birinin başında durduğunu görmüştür. Aralarından sıyrılarak bu kişinin Rose olduğunu görür.. Rose`un baş ucuna eğilir, başını göğüsüne yaslar ve iyi olup olmadığını sorar. Rose sadece kolunun çok ağrıdığını söyler. Rebellion tam olarak neresinin ağrıdığını sorar. Rose gösterir ve Rebellion Rose`un gösterdiği yeri yoklar. Rose bağırır ve Rebellion o tarafında kırık veya çatlamış olduğunu anlamıştır.Rebellion, Rose`un koluna bir bandaj bağlar ve sabit durmasını sağlar. Daha sonra hastaneye giderler...
Doktor Rose`un kolunun kırık olduğunu söyler ve kırık kısmı yerleştirdikten sonra alçı yapmaya başlar.. Rebellion ise şuan içinde bulunduğu durumun ne anormalliği olup olmadığını düşünmektedir... Bu sırada Rose`un ona dalgın dalgın baktığını görmüştür ve yüzü kızarmıştır. Başını utançla öne eğer. O gün hastaneden Rebellion, Gene ve Rose çıkarlar ve Rebellion onları evlerine bırakır. Rose`un Gene`nin evine girdiğini gören Rebellion şaşırır ve nedenini sorar. Rose, Gene`nin kuzeni olduğunu ve onların okuluna konuk öğrenci olarak geldiğini söyler.
O gece Rebellion yatağında derin düşüncelere dalar. Hafızasını yoklar. Birden hatırlar ve göz bebekleri yerinden fırlar resmen... Rose`u hatırlar ve hatıralarına göre Rose, yarın o şehirden ayrılacaktır...
Sonraki gün okula geç kalan Rebellion annesinin sesine uyanır. Gözlerini ovuşturarak önce takvime doğru bakar, ve tarihin sadece bir gün atladığını görünce şaşırır. Sonra da saate bakar ve okula geç kalmış olduğunu görür. Apar - topar giyinen Rebellion, ailesine söz söyleme fırsatı vermeden evden şimşek gibi koşarak çıkmıştır. Yolda koşarak ilerlerken Gene`yi arar ancak ders saati olduğundan dolayı olsa gerek, Gene ona cevap veremez...
Rebellion önce bir taksi ile havaalanına gider. Rose`a orada rastlamaz. Daha sonra otogara gider ama Rose orada da yoktur. Son olarak tren istasyonuna giden Rebellion bitkin düşmüştür. Bir trenin harekete geçtiğini görür yavaştan... Camdan başını bir kız çıkartır, mesafe çok uzaktır ama Rebellion onun Rose olduğunu anlamıştır. Tren Rebellion`un yetişemeyeceği kadar hızlanmıştır. Trenin arkasından bağırır:
Rebellion: " Rose !!!!! Seni seviyorum !!!! Beni unutma !!!! Ben seni unutmayacağım !!!!"
Rebellion`un tüm çığlıklarına rağmen Rose onu duymamıştır. Rebellion bunu fark etmiş olduğundan başını öne eğer ve üzgün bir şekilde arkasını dönüp yürümeye başlar. 5 metre sonra karşısında birinin durduğunu görmüştür. Başını yukarıya kaldırır. Gördüğü kişi Rose`dur...
Rose: " Bende seni... seviyorum..."
Her şey bulanıklaşmaya başlar ve sonunda yine zifiri karanlık...
Soru Bölümleri - Kısım 1 - İlk Kurtarış ve İlk Kayıp - Bölüm 3 - "Keşkelerin" İçinde
Spoiler:
Rebellion yine kendini yatağında uyuyorken bulur. Takvime bakar ve günlüğün içine çekildikten sonraki tarihe göre bir gün geçtiğini görür. Kendisini de yatağında bulmuştur ve bu yaşadıklarını çok gerçekçi bir rüya olarak yorumlamıştır. Günlüğüne korku ve ürperti ile yönelir. Çekmeceyi açar ve günlüğe bir süre boyunca bakar. Anormal bir şey olmadığını düşündüğünde hızlı bir el hareketi ile günlüğü eline alır. İlk sayfasını açar. Yazılar yerli yerindedir ancak yazılmış olanlar farklı şeylerdir. Ayrıca günlüğün ilk 3 sayfası dışında tamamı bomboştur. Arkadaşı Kazè`nin öldüğü kısmı günlükte yoktur... Rebellion zor da olsa yaşadıklarının gerçek olduğunu kabul etmiştir...
Derken aklına gelir ailesinin yaşamadığı... Bir burukluk ile fazlalık bardak ve çatalları geri götürür ve sofraya oturur. Aklı çok bulanmıştır. Artık hiçbir şeyin gerçek olup olmadığından emin olamayacak hâle gelmiştir. Kahvaltı sofrasını hazırladığı hâlde bir şey yemez, ihtahı son yaşadığı olayların sıkıntısyla kaçmıştır. Bu sırada iş yerinden bir telefon gelir. İş arkadaşları onu arayıp ne zaman geleceğini sorarlar. O bugün işe gelmeyeceğini söyler...
İş Arkadaşı: "Bugün gelmezsen iş..."
Bir dalgınlıkla ve umursamazlık ile kapatır telefonu ve dışarı çıkıp dolaşmaya başlar.
Bir deniz kenarına gelmiş ve boş bir banka oturmuştur. Denize dalar gözleri... Yaşadıkları olaylar beynini kemirmektedir. Biri geçer önünden koşarak ancak Rebellion`un gözleri denizde olduğundan bu kişinin sadece ayaklarını görebilmektedir. Daha sonra birisi daha geçer, birisi daha, birisi daha ve birisi daha... Rebellion`un dikkati dalmıştır. Önünden geçen her kişinin ayakları bir diğeri ile aynıdır... Rebellion ne olduğunu bilememenin korkusu ile başını kaldıramaz, sadece geçen kişilerin ayaklarına odaklanır. Bu kişilerin geçme sıklığı gittikçe artar. Bir salisenin geçişi gibi...
Rebellion daha sonra yatağında uyanır... Takvime bakar... zaman farklıdır. Aynada yüzüne de bakar ve yüzü 16 yaşındaki hâli ile aynıdır... Dışarısı daha önceki gün gibi karlı değil, güneşlidir. Rebellion rüya gördüğünü düşünür.
Kahvaltıyı hazırlar ve anne babasını uyandırır. İçinde büyük bir sıkıntı olsa da anne babası ile kahvaltı yapıyor olması onu mutlu etmiştir.
Okula gitmek için evden ayrılır. Kapının önünde Kaze onu beklemektedir. Rebellion, Kaze onu genelde evinin önünde beklemediğinden sorar:
Rebellion: " Neden beni burada bekliyordun ?"
Kaze, ona bugün ortak bir sunum yapacaklarını söyler ve Rebellion`a sunuma çalışmadığı için sitem eder. Rebellion bunu umursamaz... Ne de olsa başı büyük bir parodi içinde olduğu düşüncesi ile beladadır.
Okul çıkışında Rebellion, Kaze ve Gene, Kaze`nin inadı ile bir kafede bir şeyler içmeye giderler. Kaze, Rebellion`a neden bugün durgun olduğunu sorar ama Rebellion bu soruya karşılık vermeye tenezzül etmez.
Bu olaylar yaşandığı sırada Rebellion ve arkadaşlarının gittiği kafenin bulunduğu caddenin karşısında bir motor ile araba kaza yapar. Rebellion`un gözü kazaya çarpar ve kazaya karışan arabanın ailesinin arabası ile aynı model ve renk olduğunu görür. Biraz daha yaklaşıp plaka numarasına bakar ve o arabanın ailesinin olduğunu görür... Daha sonra sinir krizi geçirerek bayılır...
Daha sonra Rebellion yatağında uyanır... Tarihe bakar ve daha öncekinden farklı olduğunu görür...
Soru Bölümleri - Kısım 1 - İlk Kurtarış ve İlk Kayıp - Bölüm 4 - Paradoks Döngüsünü Anlamak
Spoiler:
Yatağında uyanan Rebellion kafayı yiyecek kadar şaşkındır. Ne yapacağını, ne yapması gerektiğini kestiremez. Koşarak duşa girer ve suyu ısıtmadan hemen kendisini ıslatmaya başlar. 1 - 2 saat sonra oturup düşüncelere dalmış olan Rebellion kendine gelmeye başlar. Havlu ile yüzünü son bir kez kurulayan Rebellion havluyu yüzünden çekip gözlerini açar. Şaşkınlık içinde kalır. Yine, eski evindedir. Bu olaylar yüzünden Rebellion'un gözüne tik oturmuştur. Gözü aralıklarla seyirmeye başlar. Şaşkınlıkla Rebellion oturma odasına doğru ilerler ve hafif bir endişe ile takvime doğru başını çevirir. Tarihe göre okullar yaz tatilindedir. Rebellion günlük kıyafeti ile dışarı çıkar ve boş boş gezinmeye başlar. Ailesi ile her zaman piknik yapmaya gittiği parkın içindeki bir salıncağa oturur ve düşüncelere dalar. Son günlerde yaşadıklarını sorgulayarak neler yaşadığını anlamaya çalışır. Bu sırada arkadan birisi Rebellion'u iter ve Rebellion salıncaktan düşer. Rebellion başını çevirir ve kendisini iten kişinin, onunla her fırsatta uğraşan, sınıfın en şişman öğrencisi Lloyd olduğunu görür.
Rebellion: " Bu sefer ne istiyorsun ?! "
Lloyd: " Seni paraparça etmek istiyorum çerez ! Gel buraya ! "
Rebellion kaçmak yerine savaşmayı seçmiştir. Lloyd onu altına alır ve bir güzel yumruklamaya başlar. Daha sonra Rebellion hâlsiz kaldığında üstüne ayağı ile birkaç kez kum atar ve pis bir gülüş atarak arkasını dönüp evine doğru yol almaya başlar. Rebellion, Lloyd 100 metre kadar uzaklaştığında kendine gelmeye başlar. Lloyd'a doğru bakar, bacağıyla bir şeye sürekli ve kasten bastığını görür. Hemen doğrulur ve tüm gücüyle ona doğru koşmaya başlar. Koşarken yerden bir taş alır ve Lloyd'un yanından hızlıca geçip durur, taşı ona fırlatır. Bu çok sinirlenen Lloyd Rebellion'u kovalamaya başlar. Lloyd şişman olduğu için Rebellion pek zorlanmamaktadır. Lloyd'u peşine takan Rebellion arada da arkasını kollamaktadır. Parktan çıkmışlardır. Bir mahalleye girer Rebellion, koşmaya devam eder. Mahellenin çıkışına geldiklerinde Rebellion yavaşlar. Derin bir nefes alır, üstüne rahatlık çökmüştür. Lloyd tıkanmış hâlde, dövmek için Rebellion'a yaklaşır. Daha sonra bir uğultu sarar ortalığı, bir uçak kesin bir şekilde düşmektedir. Hem de Rebellion ve Lloyd'un bulunduğu bölgeye... Lloyd Rebellion'u iter ve elinden geldiğince koşmaya başlar. Rebellion öylece uçağın düşüşünü izlemektedir. Uçağın düşüşü ile etrafta büyük bir ses meydana gelir ve her yer şiddetli bir deprem oluyormuş gibi sarsılır. Bu sarsıtıdan yere düşen Rebellion ses ve sarsıntının son bulmasını bekler. Daha sonra yavaşça doğrulup uçağın düştüğü bölgeye doğru koşmaya başlar. Kaza bölgesine yaklaştıkça çığlıklar duymaya başlar. Lloyd ile birlikte girdikleri mahallenin girişine geldiğinde Rebellion teyzesini görür, teyzesi hüngür hüngür büyük bir faryat içinde ağlamaktadır. Rebellion büyük bir endişe ile teyzesine ne olduğubu sorar. Teyzesi hıçkıra hıçkıra;
Rebellion'un Teyzesi: " Pe-pet-peter... Evin altında kaldı !!!!!"
Rebellion'un gözleri yuvasından fırlayacak noktaya gelmiştir. Evin enkazına doğru koşarken her şey bulanıklaşır. Rebellion gerçek zamana geri döner.
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız