Gökçen içinden düşünür :
-Şu an enma ile kılıç kılıca dövüşürsem kesin kaybederim keşke bu alana önceden bir simya çemberi çizseydim.
O anda zihninde kardelenin sesini duyar :
-Ben önceden bu alana dev bir simya çemberi çizmiştim gökçen-sama şu an çemberin tam ortasında duruyorsunuz.
Gökçen o anda yere bakar gerçektende çizilmişti . Gökçen bu defa sesli olarak :
-İlk kez seninle gurur duyuyorum kardelen şimdi durumlar değişti .
Enma yere bakar simya çemberini fark eder.Enma:
-Ha? Ne zaman bunu çizebildiler !
Gökçen :
-Şimdi durumlar değişti enma.
Enma:
-Sen öyle san,dedi ve bir anda kayboldu...
Moon:
-Nereye kayboldu ?
Gökçen :
-Şu an heryerde olabilir .
Kardelen :
-Ama şu an simya çemberini aktive edeceksin değilmi ?
Gökçen :
-Doğru ...
Gökçen çantasından garip bir taşı çemberin üstüne koydu ve çember parlamaya başladı . O anda enma önlerinde görünür hale geldi acı içinde yere çöktü gökten kırmızı şimşekler enmanın üstüne düşmeye başladı . Gökyüzünde kara bulutlar oluşmaya yağmur yağmaya başladı . Enmanın üstünde bir kalkan oluştu ve enmayı korudu o anda Isabella gizlendiği yerden çıktı . Isabella:
-İntikamımı alacağım simyacı...
Moon :
-Ondan önce seninle ben dövüşeceğim
Isabella:
-Ah, moonda buradaymış o zaman ilk önce senin işini bitireceğim .
Moon:
-Göreceğiz...
Moon bir kurt gibi dörtayak üstünde saldırmaya hazır pozisyonda gerildi .
Bir anda ısabellanın üstüne sıçrayıverdi . Isabella gizlediği bıçağı tam o üstüne gelirken havada ona sapladı . Moon kanlar içinde yığılıverdi.
Kardelen :
-Mooon !!!
Moon ölürken bir kaç kelime fısıldayabildi :
-Gök..çen ....intikamımı al...böyle...öldüğüm için çok özür dilerim. dedi ve bayıldı (henüz ölmedi )
Gökçen:
-Onu simya ile iyileştirebilirim ama şu anda yapamam o yüzden bu işi çabuk halletmeliyim.Kardelen ! sen Isabella ile ilgilen bende enma ile.
Kardelen bir anda Isabellanın arkasında belirdi bıçağını ona sapladı ...Isabella bir kaç dakika sonra kanlar içinde yere yığıldı.
Kardelen :
-Şimdi geriye tek bir kişi kaldı...
Enma yerinden doğruldu :
-Bu sefer sizi öldüreceğim !

Enma ayağa kalktı ve yerdeki çemberler siyah bir ateşle çevrildi ateşler gittikçe büyüdü ve neredeyse gökçeni yutacak hale geldi siyah ateşlere birde gökten yağan siyah şimşekler katıldı ve hepsi gökçenin üstüne doğru hızla gitmeye başladı . Ve gökçen bütün bu karanlığın içine gömülmeye başladı ve sonunda battı ama az sonra şimşekler ve alevler çatlamaya başladı bu imkansızdı ! ama çatlamakla kalmıyor parçalanmaya başlıyordu karanlık bir anda cam gibi kırıldı ve güçlü bir ışık karanlığın içinden çıktı bu gökçendi ama nasıl bir anda bu kadar güçlü olabilmiştiki ? bunu oda bilmiyordu
Kardelen bu olanlar karşısında haraketsiz kalmıştı o kadar karmaşık duygular içindeydiki kıpırdayamıyordu bile. Gökçen
yavaşça ayağa kalktı ve kılıcını yerden aldı ve kılıç parlamaya başladı siyah kılıç birden altın olmuştu . Gökçen kılıcını yerdeki çembere sapladı ve çember parlamaya başladı ve enmanın derisi yavaşça çatlamaya başladı çatlakların arasından ışık sızıyordu ve enma parçalanıp yok olmaya başladı . Enma:
-Şu an yok olacağım ama son kalan gücümle sizide yok edeceğim ...
Enma bir şeyler mırıldanmaya başladı :
- Kuah mutan ınah kuartinaz umaniis !!
Öl meden önce son büyüsünü yapıyordu ama büyünün son sözünü yanlış söylemişti
Bir anda Kör edici bir ışık yayılmaya başladı . Gökçenin boynundaki madalyon kopup yere düştü...
.....
Küçük bir kız yerdeki mavi taşlı madalyonu alıp boynuna taktı . O anda yanına beyaz saçlı 7-8 yaşlarında bir kız yaklaştı. ve :
-Tam 1 yıl oldu ha ?
Siyah saçlı kız :
-Evet tamda bu gün... cadılar bayramında.

------


O sırada yanlarına mavi elbiseli bir genç bir kadın yaklaştı yanında koyu kahverengi saçlı bir kız vardı kızın kucağınca küçük bir kurt köpeği yavrusu vardı. Kadın :
- Gökçen , kardelen burada ne arıyorsunuz saraya geri dönelim . dedi
(Tahmin etmişsinizdir bu siyah saçlı küçük kız aslında gökçen yanındakide kardelen. peki nasıl bu duruma girdiler diyecesiniz ^^ açıklayım : enma çatışma anında hatırlarsanız büyünün son kelimesini yanlış okumuştu buda büyünün değişmesine sebep oldu ve onları geri çocukluklarına gönderdi yani orada bulunan herkesi . ve sanırım kendinide . hikayeye geri dönelim:^^)
Sonra birlikte ormanı geçip büyük bir saraya gittiler sarayın kapısından içeri geçip saraya girdiler . O anda yağmur yağmaya başladı . Kadın:
-Bu akşam ziyafet verilecek.
Gökçen :
-Neden ?
Kadın :
-Çünkü kardelenin ve senin doğum günün bu gün değilmi ?
Kardelen:
-Doğru ben bile unutmuşum.
Gökçen:
-Sadece bunun için mi ?
Kadın :
-Sadece bunun için ... Kralın evlatlık kızı olduğunu unutmuşsun herhalde.Kral seni gözü gibi korur ve sever.
Kardelen :
-Peki ne zaman ziyafet başlayacak lady morgana?
(Kadının adı morgana)
Morgana:
-Birazdan...Şimdi odanıza gidinde üstünüzü değiştirin sonrada yemek salonuna gelin.
Gökçen odasına gitti . Dolabından rastgele süslü bir elbise çıkarıp giydi. Aslında bu elbise ona çok yakışmıştı beyaz dantelleri siyah tülleri ve kabarık koyu zümrüt rengi bir eteği vardı .
Gökçen saçı kısa olduğu için hiç toplamıyordu sadece saçını biraz tarayıp odadan çıktı. Kardelen ve moon'da üstlerini hızlı değiştirmişlerdi. Kardelen saçına uygun beyaz bir elbise Moon'da koyu kırmızı bir elbise giymişti.
Birlikte yemek salonuna gittiler. Kral erkenden yerine oturmuştu bile Onlarda masaya oturdular. Ziyafetten ve kutlamalardan sonra gökçen odasında çekilip uzun bir ooh ! çekti gerçekten çok yorulmuştu. geceliklerini giyip uyumaya başladı.
O anda gök gürlüyor şimşekler çakıyordu . Pencere birden açıldı ve dondurucu rüzgar bütün şiddetiyle gökçene çarpmaya başladı.Gökçen zar zor pencereyi kapatabildi. Ama öyle ne olmuştu bu normal birşey değildi o anda sanki rüzgar şekillenmişti...

Gökçen yerinden kalkıp kardelenin odasına gitti onu uyandırdı sonrada gidip moon u uyandırdılar . Saraydan gizlice ayrılıp ormanlık alana doğru gittiler . Kardelen :
-Eminmisin ?
Gökçen :
-Evet onun hala yaşadığını hissedebiliyorum.
İlerlemeye başladıklarında arkasını dönmüş kırmızı elbiseli bir kız gördüler. Kız onlara dönünce kim olduğu anlaşıldı. Gökçen :
-Bakıyorumda sen hiç değişmemişsin enma !
Enma :
-Ben bir cadıyım hep olduğum yaşta olmak için güçlü bir büyü kullanıyorum . Ama bakıyorumda sen bücür olmuşsun.
Gökçen :
-Hiç fark etmez seni bu sefer kesinlikle yok edeceğim .
Enma:
-Ama atladığın bir şey var; şu anki bedeninde güçlerini kullanamıyorsun değilmi ? ve arkadaşlarında öyle ! O yüzden avantaj şu an bende.
Enma bir büyü okumaya başladı o anda gökten şimşek ler öldürücü bir biçimde gökçen,kardelen ve moon un üstüne düşmeye başladı ve orada öldüler.
-----
*O anda cadılar bayramında eski bir evin , cadılar bayramına göre süslenmiş bir kütüphanesinin içinde*
Gökçen , kardelen ve moon eski masaya oturmuşlardı . Gökçen :
-Hikayenin sonu biraz kötü bitmedimi ?
Kardelen:
-Sanırım...ama iyi bitecek olsa hikaye çok uzardı .
Moon:
-Zaten hikaye çok uzundu.
O anda enma kitaplara bakarken kitaplıktan bir albüm aldı ve o da masaya oturdu.
Albümü açtı . Gökçen :
-Vay canına bu albüme her cadılar bayramında söylediğimiz ve yaşadığımız hikayelerin yazılarını ve resimlerini koymuştuk değilmi ?
Kardelen :
-Evet , her hikayede çok eğlenmiştik.
Moon:
-Ah o eski günler...
Gökçen :
- Şu an 12 yaşımda olmama rağmen 100 yaşında gibi hissediyorum
Moon albümdeki bir resmi göstererek :
-Şu ağaç kulube yi hatırlıyormusunuz ?
Gökçen :
-Evet o klube ağacın üstünde olduğu için kaç sefer ağacın üstünden düşmüştüm hatırlamıyorum bile.
Kardelen :
-Hatırlamıyorsun çünkü hep beyninin üstüne düşüyorsun.
Enma:
-O klubenin hikayesi neydi ?
Gökçen :
-Ah evet fotoğrafın arkasında bir kağıt parçası olacaktı.
Kardelen fotoğrafın arkasındaki kağıt parçasını aldı ve okumaya başladı ;
-Bir sonraki hikayemiz ; Cadılar bayramında eski bir klube !

Kardelen okuduğu yerden devam etti ;
- Dolunay kara bulutların arkasından yeni çıkmıştı, Moon , gökçen ve kardelen her zamanki gibi mahallenin biraz ilerisindeki dev ağacın üstündeydiler . O gün cadılar bayramı olduğu için kostümlerini giymişlerdi gökçen elf , kardelen vampir ve moon da kedi kostümü giymişti. O gün mahallenin yarısını gezip şeker toplamışlardı . Ve acıkınca biraz ağaca çıkıp şekerlenini yemişlerdi ama o kadar çok yemişlerdiki hiç şekerleri kalmamıştı ve mideleride biraz ağrımıştı . Ama yinede mahallenin diğer yarısınıda gezip şeker toplamışlardı birazda aç gözlülük edip daha çok şeker toplamaya karar vermişlerdi. O yüzden başka bir mahalleye gidiyorlardı ama oraya gidebilmeleri için mezarlıktan geçmeleri gerekiyordu . Mezarlığa doğru giderken enma ile karşılaştılar onuda yanlarına alıp mezarlığın kapısına vardılar mezarlığın içine geçtiler ve yürümeye başladılar . Enma:
-Öğrendiğim bir efsaneye göre her cadılar bayramında burayı ziyaret eden bir ruh varmış her yıl çocuklar için bir ağaç kovuğuna şeker bırakırmış ama şekerleri alan çocukların çok zaman geçirdikleri yerlere gelirmiş ve oralara çocukların olmasını istediği bir şeyi yaparmış.
Gökçen :
-olmasını istediği bir şeymi ?
O anda mezarlığın tam ortasına gelmişlerdi mezarlığın ortasında dev ve gövdesi oyulmuş bir ağaç vardı . Bu ağacın kovuğunda bir sürü şeker vardı . Gökçen kardelen , moon, ve enma bu şekerlerden istedikleri kadar aldılar ve sonunda şekerler bitti. O kadar çok şeker almışlardıki diğer mahalleye gitmeye bile gerek kalmamıştı . Sonra mahallenin biraz dışındaki ağacın yanına gittiler ama ağaç değişmişti üstünde güzel bir ağaç klube vardı . Bunu görünce gerçekten çok mutlu olmuşlardı. O günden beri her cadılar bayramında 13 numaralı ağaç klubeye gitmeyi bir gelenek haline getirdiler...
---------------------------------------------------------------------------------------------
Moon:
-Bu cadılar bayramındada oraya gideceğiz değilmi ?
Gökçen :
-Kesinlikle, bu bir gelenek *-*
Kardelen :
-Ah, güneş batıyor ! ışıkları açsak iyi olur !
dedi ve duvardaki ışık düğmesine bastı ve cadılar bayramı dekorları parlamaya başladı . Şimdi oda öncekindende güzel olmuştu . Kardelen oturdukları masanın üstündeki gaz lambasınıda yaktı ve :
-Mutlu cadılar bayramı hohoho !
Gökçen:
-Şimdi iyice abarttın işte sana korkunç bir hikaye anlatayımda gör gününü
Kardelen :
-Anlat *-*
Gökçen :
-Anlatıyorum... Cadılar bayramında...
----
Bölüm bitti XD

Gökçen :
-Anlatıyorum... Cadılar bayramında...
Moon:
-Durun... diye gökçenin sözünü keser
Gökçen :
-Ne oldu ?
Moon:
-Benimde korkunç bir hikayem var anlatmak istiyorum *-* lütfen ilk önce ben anlatayıım *-*
Gökçen :
-Pekala...
Moon:
-Ben bir keresinde eee... şey... bir keresinde :3 cadılar bayramında bir kedi görmüştüm....:3
Gökçen :
-Hö =.=
Kardelen :
- hö
Moon:
-Tabi bu hikayenin sadece başı :3 bir kedi görmüştüm ama o normal bir kedi değildi...
*Gökçen ve kardelen heyecanlanmaya başlar*
Moon sözüne devam eder:
-Bu kedii...bu kedii...
*gökçen ve kardelen iyice tırsar*
Moon:
-Bu kedinin kafası...
Gökçen:
-kedinin kafası yokmuydu ?
Moon:
-Hayır...bu kedinin kafasında...kurdele vardııı :3
* ortamdaki bütün heyecan ve korku uçup gider*
Gökçen :
- Ne ? :s
Kardelen :
- asdf xD
Enma yanlarına gelir elinde televizyona benzeyen ekranlı bir radyo vardır.
Enma:
-Bana hatırlatmamı söylemiştin...
Gökçen :
-Ah doğru ya !
*gökçen radyoyu alıp masanın üstüne koyar*
Kardelen:
-Hı ? zamanı geldimi ?
Gökçen :
-Pekala ! yeni halloween tales açılış şarkımııız : Trick and treat !
Moon :
-Hadi radyoyu açta bizi izleyenler yeni açılış şarkımızı görsünler.
Kardelen :
- Pekalaa ekranı başındaki tüm izleyicilerimiz ! işte açılış şarkımız trick and treat !!
* kardelen radyoyu açar *



.....


Gökçen :
-Güzel şarkıydı değilmi ?
Kardelen :
-Evet , bu arada bu gün cadılar bayramı olduğuna göree... bir hikayede benden dinleyeceksiniz...
Gökçen :
-Umarım saçma bir hikaye değildir.
Kardelen :
-Kardelen inan bana harika korkunç bir hikaye :]
Gökçen :
-Hadi anlat...
Kardelen :
-Pekala...bu hikaye bir tanıdığımın,tanıdığının,tanıdığının,tanıdığının,tanıdığının,tanıdığının,başından geçmiş.
Moon:
-Ne çok tanıdığın kişi var o.O
Kardelen :
- Bir gün tanıdığım arkadaşım gece uyuyormuş ve onu karabasan basmış...ve mutlu soon !!!
Gökçen :
-Hö =.=
Moon:
-Höö
Kardelen :
-Herneyse bölümün sonuna geldik !
Gökçen :
-Ama ben daha hikayemi anlatmamıştım !
Kardelen:
-Bir sonraki bölümde anlatırsın~~ Hepinize güle güle bir bölümün daha sonuna geldik ! Mutlu cadılar bayramı~~