Hayal Olsaydı.. -1.bölüm- Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki |
Yazar
Mesaj


Gama yeni bölüm için seni bunalımamı sokmak gerekecek lann xDxD Biraz seri ol yahu bekle bekle ağaç olduk. Yetmedi, meyve vermeye başladım.. O değil yakında manavlığa başlıycam. Lakin sende tık yok
Olmuyo böyle hacıı
Gelsin yeni bölümler en hızlısından





Spoiler:


Flood olacak ama o zamanlar biraz toymuşum, ilk bölümü yeniden yazdım. Diğer bölümlerde törpülenerek yazılacak, iyi okumalar arkadaşlar
1.Bölüm Taşınma Telaşı
Babasının tayini çıkmıştı her zamanki gibi. Fakat bu sefer daha iyi olmuştu onlar için, en azından çevreye uyum sağlayamamışlardı henüz. Zaten ne zaman mutlu bir düzenleri olmuştu ki.
Düşüncelere dalmış bir şekilde günlüğünü karalıyordu Kübra, hayatta olmasının, yaşamasının amacını sorguluyordu kafasında. Uzun ipeksi saçları, sağ gözünün üstünde hafif bir perçem şeklinde duruyordu. Koyu kahverengi gözleri ve beyaz bir teni vardı, kestane rengindeki saçları ona çok yakışıyordu.
"Yaşıyorum ama ne için? Bana yaşama sevinci veren ne var ki? Ben bu dünyada sadece bir fazlalığım, hiçbir gayem yok. Unutmak ve unutulmak istiyorum, daha fazla zorlanmak istemiyorum." diye kafasında birçok şey canlandırırken saçmaladığını düşündü ve bir anlık duraksamadan sonra defterini karalamaya devam etti. "Saçmalıyor muyum acaba? Yo hayır tamamen objektif yaklaşıyorum." derken:
-Acele et abla,babam birazdan gelir.
-Tamam Gizem, yazımı tamamlıyorum sen de geride kalanları toparla hemen, yoksa annem gelip bağıracak birazdan.
Küçük kardeşi Gizem'in ablasının aksine açık tonlarda yeşil gözleri, ona nazaran bir karış daha kısa olan kıvırcık saçları vardı. Kahkülleri gözünün önüne düşerdi her zaman, ablası ise ona püsküllü derdi. Bu Gizem'in pek de hoşuna gitmezdi fakat birbirlerini her zaman korurlardı, aralarındaki bağ kuvvetliydi.
Son olarak perdeleri bavullara koymasıyla oda toparlanmış olacaktı. Bu arada yazısını bitiren Kübra, günlüğünü kitleyerek çantasına yerleştirdi.
-Kızlar! Hadi ama delirtmeyin beni, neredesiniz kaç saattir. İyi ki kendi başınıza bıraktım sizi. Bir işi de bensiz, tek başınıza yapın da kız olduğunuzu gösterin! Bunlar gerçekten geri zekalılar. Diye söylendi anneleri Meryem Hanım.
Gizem:
-Bitti sayılır anne, söylenecek bir şey yok, hem daha abim gelmedi.
-Abin iş yeri ile konuşacaktı bakalım, umarım İstanbul'daki bir şubede işine devam edebilir. Yazık benim Ozan'ıma, ne iş olursa olsun yapmaya çalışıyor -paraları bana vermiyor orası ayrı- takdir ediyorum onu. Neymiş efendim, kardeşlerine daha güzel bir gelecek sunacakmış! Lan Kübra okusa n'olur okumasa n'olur, veririz zengin bir kocaya hem biz bundan kurtuluruz hem de biraz para yüzü görürüz. Diye homurdandı..
Kübra artık bu konuşmaları duymaya alışmıştı, annesine de hak veriyordu yaşadığı olaylar dolasıyla. Belki de çok merhametliydi, hiç de hak vermemeliydi. Ve bazılarına göre annesi kötü biriydi, ama o böyle düşünmüyordu. Yine de dayanamayıp patladığı anlar sık sık gerçekleşirdi. Şu an ise içinde garip bir huzur vardı, nedeni hakkında hiçbir fikre sahip değildi. "Acaba ölecek miyim? Nasıl oluyor da böylesine bir sarhoşluk hissediyorum anlayamadım" dedi. O sırada yük kamyonuyla eve gelen baba Kamil Bey:
-Hazırlandınız mı çocuklar? Birazdan yola çıkıyoruz. Bu taraftan beyler, üstünde kıralacak eşyalar yazan kolilere dikkat edin lütfen. Birine zarar gelirse eşim sizi asla affetmez.
O ara kapının önünde dikilmiş adamları izleyen Meryem Hanım:
-Ay ne kadar pis kokuyor bu adamlar, böyle bir şey görmedim ben. Umarım arabayı doğru düzgün kullanırlar. Yoksa sinirlerim tepeme çıkacak gene bu böy- dikkatli taşıyın onları!
İçinden susmasını dileyen Kamil Bey:
Meryem Ozan'la konuştum az önce, ayarlamışlar bir şube ama ulaşım biraz zahmet verecekmiş, ayrıca pek bir övmüşler oğlumuzu, gitmemize de çok üzülmüşler.
"Eh genlermi taşıyor ne de olsa, aferin benim oğluma." Diyerek saçlarını geriye topladı ve zorlanarak yutkundu Meryem Hanım.
Koliler ile ilgilenen ameleler aralarında söylendiler o arada. "Acıdım şimdi bu adama be, yakışmıyorlar hem." "Ne kadar da kendini beğenmiş bir kadın bu!"
...
Hazırlıkları tamamlamış olan aile fertleri hep beraber kamyona bindiler. Yaklaşık olarak 3 saatlik bir yolculuk onları bekliyordu.
Meltem Hanım:
-Iy ne pis kokuyor içerisi, her yere elinizi sürmeyin kızlar.
Gizem:
-Aman anne yahu zaten gittiğimiz ev pis olacak, şimdi biz kirlensek ne olacak ki? Bir de evi temizlemekle uğraşacağız zaten.
-Mız mızlanma, boşuna büyütmedim sizi ben.
O arada Kübra yeni okulunun ve arkadaşlarının nasıl olacağını düşünüyordu, bu konuda endişeliydi. Pek kolay arkadaş edinemezdi, ama ilişkiye girdiği insanlarla iyi anlaşırdı, tek sorunu uyum sağlamaktı. Bu da uzun bir zaman alıyordu. "En azından Gizem ile burada kalsaydık hem annemden de kurtulmuş olurduk" diye söylendi sessizce.

1.Bölüm Taşınma Telaşı
Babasının tayini çıkmıştı her zamanki gibi. Fakat bu sefer daha iyi olmuştu onlar için, en azından çevreye uyum sağlayamamışlardı henüz. Zaten ne zaman mutlu bir düzenleri olmuştu ki.
Düşüncelere dalmış bir şekilde günlüğünü karalıyordu Kübra, hayatta olmasının, yaşamasının amacını sorguluyordu kafasında. Uzun ipeksi saçları, sağ gözünün üstünde hafif bir perçem şeklinde duruyordu. Koyu kahverengi gözleri ve beyaz bir teni vardı, kestane rengindeki saçları ona çok yakışıyordu.
"Yaşıyorum ama ne için? Bana yaşama sevinci veren ne var ki? Ben bu dünyada sadece bir fazlalığım, hiçbir gayem yok. Unutmak ve unutulmak istiyorum, daha fazla zorlanmak istemiyorum." diye kafasında birçok şey canlandırırken saçmaladığını düşündü ve bir anlık duraksamadan sonra defterini karalamaya devam etti. "Saçmalıyor muyum acaba? Yo hayır tamamen objektif yaklaşıyorum." derken:
-Acele et abla,babam birazdan gelir.
-Tamam Gizem, yazımı tamamlıyorum sen de geride kalanları toparla hemen, yoksa annem gelip bağıracak birazdan.
Küçük kardeşi Gizem'in ablasının aksine açık tonlarda yeşil gözleri, ona nazaran bir karış daha kısa olan kıvırcık saçları vardı. Kahkülleri gözünün önüne düşerdi her zaman, ablası ise ona püsküllü derdi. Bu Gizem'in pek de hoşuna gitmezdi fakat birbirlerini her zaman korurlardı, aralarındaki bağ kuvvetliydi.
Son olarak perdeleri bavullara koymasıyla oda toparlanmış olacaktı. Bu arada yazısını bitiren Kübra, günlüğünü kitleyerek çantasına yerleştirdi.
-Kızlar! Hadi ama delirtmeyin beni, neredesiniz kaç saattir. İyi ki kendi başınıza bıraktım sizi. Bir işi de bensiz, tek başınıza yapın da kız olduğunuzu gösterin! Bunlar gerçekten geri zekalılar. Diye söylendi anneleri Meryem Hanım.
Gizem:
-Bitti sayılır anne, söylenecek bir şey yok, hem daha abim gelmedi.
-Abin iş yeri ile konuşacaktı bakalım, umarım İstanbul'daki bir şubede işine devam edebilir. Yazık benim Ozan'ıma, ne iş olursa olsun yapmaya çalışıyor -paraları bana vermiyor orası ayrı- takdir ediyorum onu. Neymiş efendim, kardeşlerine daha güzel bir gelecek sunacakmış! Lan Kübra okusa n'olur okumasa n'olur, veririz zengin bir kocaya hem biz bundan kurtuluruz hem de biraz para yüzü görürüz. Diye homurdandı..
Kübra artık bu konuşmaları duymaya alışmıştı, annesine de hak veriyordu yaşadığı olaylar dolasıyla. Belki de çok merhametliydi, hiç de hak vermemeliydi. Ve bazılarına göre annesi kötü biriydi, ama o böyle düşünmüyordu. Yine de dayanamayıp patladığı anlar sık sık gerçekleşirdi. Şu an ise içinde garip bir huzur vardı, nedeni hakkında hiçbir fikre sahip değildi. "Acaba ölecek miyim? Nasıl oluyor da böylesine bir sarhoşluk hissediyorum anlayamadım" dedi. O sırada yük kamyonuyla eve gelen baba Kamil Bey:
-Hazırlandınız mı çocuklar? Birazdan yola çıkıyoruz. Bu taraftan beyler, üstünde kıralacak eşyalar yazan kolilere dikkat edin lütfen. Birine zarar gelirse eşim sizi asla affetmez.
O ara kapının önünde dikilmiş adamları izleyen Meryem Hanım:
-Ay ne kadar pis kokuyor bu adamlar, böyle bir şey görmedim ben. Umarım arabayı doğru düzgün kullanırlar. Yoksa sinirlerim tepeme çıkacak gene bu böy- dikkatli taşıyın onları!
İçinden susmasını dileyen Kamil Bey:
Meryem Ozan'la konuştum az önce, ayarlamışlar bir şube ama ulaşım biraz zahmet verecekmiş, ayrıca pek bir övmüşler oğlumuzu, gitmemize de çok üzülmüşler.
"Eh genlermi taşıyor ne de olsa, aferin benim oğluma." Diyerek saçlarını geriye topladı ve zorlanarak yutkundu Meryem Hanım.
Koliler ile ilgilenen ameleler aralarında söylendiler o arada. "Acıdım şimdi bu adama be, yakışmıyorlar hem." "Ne kadar da kendini beğenmiş bir kadın bu!"
...
Hazırlıkları tamamlamış olan aile fertleri hep beraber kamyona bindiler. Yaklaşık olarak 3 saatlik bir yolculuk onları bekliyordu.
Meltem Hanım:
-Iy ne pis kokuyor içerisi, her yere elinizi sürmeyin kızlar.
Gizem:
-Aman anne yahu zaten gittiğimiz ev pis olacak, şimdi biz kirlensek ne olacak ki? Bir de evi temizlemekle uğraşacağız zaten.
-Mız mızlanma, boşuna büyütmedim sizi ben.
O arada Kübra yeni okulunun ve arkadaşlarının nasıl olacağını düşünüyordu, bu konuda endişeliydi. Pek kolay arkadaş edinemezdi, ama ilişkiye girdiği insanlarla iyi anlaşırdı, tek sorunu uyum sağlamaktı. Bu da uzun bir zaman alıyordu. "En azından Gizem ile burada kalsaydık hem annemden de kurtulmuş olurduk" diye söylendi sessizce.

Why do we fall, Bruce?
Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Sailor Star Fighter, laru
devam edecek misin peki
itachi ile ilgili olana benzemesin de u.u

itachi ile ilgili olana benzemesin de u.u
"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu

>funnylife<
yenielmakurdu



Meltem Hanım'dan hoşlanmadım >.< ağzı da bozukmuş, sevmedim o kadını ne biçim bi anne o öyle >.<
yazık kızlarla adama xd
devamı gelir umarım ^^
yazık kızlarla adama xd
devamı gelir umarım ^^
"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu

>funnylife<
yenielmakurdu



Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Gama_Sennin

laru yazmış:
Gamaaaa Allah seni davul etsin, kendi kendimden alıntı yaptırdın bana yaa helal.



Spoiler:

Ya kızım xD Sadece ilk bölümü oku, yeniden düzenledim biraz daha iyi yazdım. Diğer bölümleri okuma çünkü hikayeyi baştan yazıyorum diyorum
Sadece ilk bölümü oku zamanla yazıcam 3ten sonrasını da
xD



Why do we fall, Bruce?
Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): laru
Yaree yaree.....
Tamam öyle olsun bakalım. Onuda okudum da akıl küpü Bess-cimm sama--cım bari ilk sayfalardan kaldır o bölümleri de başkalarıda bilmeden okumasın.
Eee hayde garee bekliyok yeni bölümü, ağaç olmayı göz önüne alacaz heralde yine

Tamam öyle olsun bakalım. Onuda okudum da akıl küpü Bess-cimm sama--cım bari ilk sayfalardan kaldır o bölümleri de başkalarıda bilmeden okumasın.

Eee hayde garee bekliyok yeni bölümü, ağaç olmayı göz önüne alacaz heralde yine

Spoiler:

Unuttuğum bir hikayeydi evet şimdi yazı tipi çok süper olmuş
Laruuuu
benden önce yorum yapmış
Öncelikle bu ilk bölümü çok sevdim kübra ve gizem arasındaki bağa da bayıldım
devamını çok çok çok merakla bekliyorum
(ifadelerikullanasıgeleninsanınolayıncılkınıçıkarmasışeysimodon)

Laruuuu


Öncelikle bu ilk bölümü çok sevdim kübra ve gizem arasındaki bağa da bayıldım


(ifadelerikullanasıgeleninsanınolayıncılkınıçıkarmasışeysimodon)

Vinnie~
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): laru
4. sayfa (Toplam 5 sayfa) [ 61 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |