__Işığın Kalbi__ Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 14, 15, 16, Sonraki |
Yazar
Mesaj
--Aura iyi olduğuna eminmisin gözlerin hala kırmızı..
--Ciddimisin?Çok belli oluyormu?
--Hayır canımmm hiç belli olmuyor..
dedi ve Aura'nın yanına giti Riko..Aura'nın yüzünü ellerinin arasına aldı ve gözlerinin tam ortasına baktı..Aura'da ona bakıp gülümseyince Aura'nın gözleri yeşile döndü..
--Her zaman işe yarar..
--Ne dersin Riko sence bu yetenekten para kazanabilirmiyiz?
--Ne diye satışa süreceğiz?
--Zevzekliği kesinde artık müdürün odasına gidelim..
Uzunca bir süre yürüdüler..Çevrelerindeki herkes onlara bakıyordu ama onlar Aura'yı başkalarına göstermemekte kararlıydılar...İngilizce Öğretmenleri kendilerinden önce okula gelmişti zaten..Gerekli görüşmeleri yapmıştı geriye sadece kendilerini tanıtmaları kalmıştı...Aura her ne kadar yol soralım desede şu "erkek gururu!!" yüzünden hiçbiri bunu yapmaya yanaşmıyordu.En sonunda uzun uğraşlarla müdürn odasını bulmuşlardı.Kapıyı tıklattılar ve içeriye yavaşça girdiler...Burası gerçekten harika bir yerdi..Her tarafta altın kupalar ve ödüller vardı.İleride ise okul müdür olan beyefendiyle ingilizce öğretmenleri oturuyorlardı.
--Hoşgeldiniz çocuklar..Buyrun,oturun lütfen..
herkes bir yerlere oturunca Aura'da o boyduardların arkasından görünmüştü sonunda...Okul müdürü gülümsedi..
--Bu kadar güzel bir bayan ve etrafındada 6 tane yakışıklı beyfendi..OLdukça doğal bişey..
Aura kıpkırmızı kesilmişti erkekler ise kahkaha atmamak için kendilerini zor tutuyorlardı...Müdür bey bir süre konuşup yeni öğrencileriyle tanıştı ve onlara okulu anlattı..
--Burası sizin okulunuz gibi bir özel okuldur.Rahatlamanız için etkinlikler yapılır ancak derslerde başarılı olduğunuz taktirde etkinlikleri sürdürebilirsiniz yoksa notlar düzelene kadar etkinlik izni verilmez...Notlar düzelmediği taktirde okuldan dahi atılabilirsiniz ama sizin gibi zeki çocukların bunun gibi bir derdi olacağını sanmıyorum..
--Afedersiniz..Okulunuzdaki en yetkili klüp acaba hangi klüp?
Bu soru karşısıdna müdür bey gülümsedi ve cevap verdi..
--En yetkili klübümüz maalesef yok ancak okulumuzdaki en yetenekli öğrencilerden oluşan bir duyuru klübümüz var..Duyuru klubumuz çeşitli etkinlikler düzenler ve bunlara bizzat katılır aynı zamanda bütün klüp etkliklerinede katılabilirler.Ama klübe sadece özel yetenekli öğrencileri alıyorlar ve klüp şu anda sadece 5 kişi...
--Bu harika...Peki yetenekleri neler?
Müdür bey biraz düşündü ve şöyle bir cevap verdi..
--İsterseniz bunu size klübün kendisi açıklasın..Nede olsa sizinde özel yetenekleriniz var..Bundan sonra siz o klübün sorumluluğunda oalcaksınız...
Hiro somurttu ve sessizce tısladı
--Kendi patronum olmaya her zaman tercih etmişimdir...
Bu sırada müdür bey birine telfon etmişti..
--Alice? Sen misin? Biran önce odama gelemni istiyorum kızım..Evet acil..Tamam teşekkür ederim..
ve telefonu kapattı...Birkaç dakika sonra kapı sessizce açıldı ve içeriye oldukça alımlı turuncu, beline kadar saçları olan mavi gözlü bir kız girdi..Oldukça enerji dolu görünüyordu..
--Beni istemiştiniz müdür bey...
Aura arkasını döner dönmez kızla göz göze geldi..Birkaç saniye boyunca öyle kalmış olmalı ki Kari onu kolundan itmeye başladı..
--Hey Aura ondan etkilenecek biri varsa oda biz olmalıyız sen değil çek gözlerini..
ve kıkırdamaya başladı..Aura ise küçümser bakışıyla Kari'ye öyle bir dönüş yaptıki burun buruna geldiler..Aura bu şekilde çok cüretkar görünüyordu...
--Oooo zavallı karicik...Eğer istersen kızı sana ayarlarım ama bence birine takılıp öteki seçenekleri unutmaa...
Kari birden neye uğradığını şaşırdı Aura'nın gözleri siyahlaşmaya başlamıştı şimdide birden kendine gelircesine kafasını salladı.
--Ah çok özür dilerim Kari bana birden ne olduğunu anlayamadım..Sen iyimisin..
--Evet..galiba şimdi iyiyim..
************************
Müdür bey Japonya tayfasını Alice'ın "güvenli" ellerine teslim ettikten sonra herkes yeni klüplerine doğru yürümeye başlamıştı...Alice sürekli Aura'ya sorular soruyordu..
--Japonya nasıl bir yer? Yemekler nasıl?Saçlarını nasıl bu kadar uzattın?Gözlerin lensmi?Aslen nerelisin?Niçin hiçbirinizin gözleri çekik değil?
Aura gülümseyerek bu soruları tek tek yanıtlıyordu ama erkek iflas etmek üzereydiler..
--Japonya çok güzel bir yer..Yemek fena değil...Saçlarımı en son 7 yaşındayken kestirdim 10 yılda bu kadar uzadılar...Gözlerim kendi gözlerim..Aslen nereli olduğumu ben bile bilmiyorum...Gözlerimiz çekik değil çünkü...
Biraz düşündü ama bulamadı..
--Bilmiyorum genetiksel birşey olmalı hepimiz meleziz...
--Hep çekik gözlü bir erkek arkadaş istemiştim ama bunların hiçbiri çekik gözlü değil püffff...
Aura gülmeye başlamıştı..Birkaç saniye içinde birbirleriyle ilgili herşeyi öğrenmişlerdi ve arkadaş olmuşlardı...Aura zaten insanların karakterlerini okuyabiliyordu bu nedenle hemen Alice'ı çözmüştü..İyi kalpli,azıcık geveze,açık sözlü,dürüst,güvenilir,çocuk ruhlu ve oldukça sevimli biri...
En sonunda yürümeyi bırakıp bir odanın önünde durmuşlardı..
--İşte burasıda bizim çalışma odamız..Klüp odası temizlikte bu nedenle burayla idare ediyoruz..
Ve kapıyı açtı içerisi oldukça büyük bir salondu ve her yerde farklı farklı eşyalar vardı..Kraliyet dönemine aitmiş gibi dekore edilmişti..
--Burayı şahsen benim annem dekore etti..Kendisi soylu bir bayandır ve benimde bir gün öyle olmamı istiyor ama maalesef öyle olmayacak kadar hareketli bir kişiliğe sahibim..
dedi ve gülmeye başladı Alice...Daha sorna arkası dönük koltukta oturan iki çocuk gördü ve oraya doğru ilerledi..
--Hey Suzaku!Leonard! Bakın misafirlerimiz var..Tahmin edin size kimi getirdim...
İki çocukta birden ayağa kalktılar ve
--Gene kimi ge...
birdenbire ortalıkta sessiz rüzgarlar esmeye başladı...
Hiçkimse konuşmuyordu..Alice ise şaşırmıştı ve bir o yana bir bu yana bakıyordu..
--Siz tanışıyormusunuz?
Aura ellerini çapraz yaptı ve genelde yapmadığı bir şekilde dalgalı konuşmaya başladı..
--Evet..Bu beylerle sabah karşılaşmıştık ve onlara iyi bir hayat dersi vermiştik...Öyle değilmi çocuklar..
dedi ve yarım ağız gülümsedi Aura..Arkadakiler en ufak şeyde saldırmaya hazırdılar..Suzaku öne çıktı ve konuştu.
--Bakın arkadaşımın suçlu olduğunu biliyorum ama o hep böyle salakça konuşur...
--NE DEDİN SENNN!!!!
--Her neyse..Eminim sizden özür dilemeyi kabul edecektir sevgili prenses..Öyle değilmi Leo?
Leo dedikleri çocuk etrafa baktı ve ilerlemeye başladı..
--Pekala küçük hanım sizden özür dilerim ama kabul edinki çok yakışıklı olduğum su götürmez bir gerçek...
Aura gülümsedi..
--Evet yakışıklısın ama benim asıl ilgilendiğim şey ruhtur..Şu arkamdaki erkekleri görüyormusun? Onlar çok çirkin olsalardıda onlarla gezerdim..Çünkü onlar benim kalitemi bozmaz yüceltirler çünkü kalpleri çok temiz ruhları iyilikle dolu...Ama seni henüz tanımıyorum..Her neyse bunlar ayrıntı...Ben..
Ama sözünü bitiremedi çünkü o sırada zil çaldı ve biri kapıyı açıp anında Suzaku denilen çocuğun boynuna atladı..
--Suzaku!!!! Geometri sonuçları açıklandı en yüksek not benim bir daha bütün sınavlarıma seninle çalışacağım..
--Bu harika birtanem..
Bir müddet birbirlerine sarılı şekilde kaldırlar..Birbirlerinin gözlerinden aşık oldukları çok belli oluyordu...Ama bu romantik manzarayı bozan Leo oldu..
--Öhömm.. Şey Rose.Misafirlerimiz var..
Kız birden misafirlere döndü ve anında kıpkırmızı olup Suzaku'yu itti ve yaramazlık yapmış çocuklar gibi başını öne eğip yere bakmaya başladı..Kalbinin çok hızlı attığı belli oluyordu..Oldukça utanmıştı..
Zavallı Suzaku ise yerden kalkmaya çalışıyordu...Leo onun kalkmasına yardım etti..Kıs kıs gülüyordu..Rose dedikleri kız ise hala kırmızydı ve bunu gidermek için orayı burayı düzeltiyordu..Alice'de onun peşinden koşuyorud birdenbire arkadan birinin konuşmasıyla Tiran ve Kari'nin ödü patladı
--Sizde kimsiniz?
Arkalarında omuzlarına kadar dökülen kahve/siyah saçlı bir kız duruyordu..Etrafında gizemli bir hava dolaşıyor gibiydi..Alice onun geldiği görünce yanına koştu
--Hey Misty misafirlerimizi korkutma...
Aura şöyle bir etrafa baktı..Alice,Misty dedikleri kızla konuşuyordu kız onu dinlemeyip bizi inceliyordu..Leo ve Suzaku yerde birbirlerini yiyorlardı ve Rose'da deli gibi orayı burayı toparlıyordu...
Aura parmaklarıyla saydı..Hepsinin yüzüdne aynı ifade vardı..Daire yapıp durumu değerlendirdiler..Tam 5 kişiydiler ve oldukça çılgınlardı...
--Siz orada ne yapıyorsunuz???!!!
Arkalarını döndüklerinde bütün klüp üyelerinin bir düzene girdiklerini gördüler.Kızlar koltukta oturyorlardı erkeklerde köşelerde duruyorlardı...
Leo gülümsedi..
--Her ne kadar tartışmayla başlamış olsakta aramıza hoşgeldiniz..
Bu ani değişiklik karşısında bütün Japonya takımı donup kalmıştı ama sonra zorla gülümseyerek bunu gidermeye çalıştılar...İlk izlenimleri bir grup çılgın oldukları yönündeydi ama şimdi normal görünüyorlardı...Aura sessizce fısıldadı..
--Çok dengesizler..
Anlaşılan bu okul dönemi oldukça ilginç ve hareketli geçecekti...
--Ciddimisin?Çok belli oluyormu?
--Hayır canımmm hiç belli olmuyor..
dedi ve Aura'nın yanına giti Riko..Aura'nın yüzünü ellerinin arasına aldı ve gözlerinin tam ortasına baktı..Aura'da ona bakıp gülümseyince Aura'nın gözleri yeşile döndü..
--Her zaman işe yarar..
--Ne dersin Riko sence bu yetenekten para kazanabilirmiyiz?
--Ne diye satışa süreceğiz?
--Zevzekliği kesinde artık müdürün odasına gidelim..
Uzunca bir süre yürüdüler..Çevrelerindeki herkes onlara bakıyordu ama onlar Aura'yı başkalarına göstermemekte kararlıydılar...İngilizce Öğretmenleri kendilerinden önce okula gelmişti zaten..Gerekli görüşmeleri yapmıştı geriye sadece kendilerini tanıtmaları kalmıştı...Aura her ne kadar yol soralım desede şu "erkek gururu!!" yüzünden hiçbiri bunu yapmaya yanaşmıyordu.En sonunda uzun uğraşlarla müdürn odasını bulmuşlardı.Kapıyı tıklattılar ve içeriye yavaşça girdiler...Burası gerçekten harika bir yerdi..Her tarafta altın kupalar ve ödüller vardı.İleride ise okul müdür olan beyefendiyle ingilizce öğretmenleri oturuyorlardı.
--Hoşgeldiniz çocuklar..Buyrun,oturun lütfen..
herkes bir yerlere oturunca Aura'da o boyduardların arkasından görünmüştü sonunda...Okul müdürü gülümsedi..
--Bu kadar güzel bir bayan ve etrafındada 6 tane yakışıklı beyfendi..OLdukça doğal bişey..
Aura kıpkırmızı kesilmişti erkekler ise kahkaha atmamak için kendilerini zor tutuyorlardı...Müdür bey bir süre konuşup yeni öğrencileriyle tanıştı ve onlara okulu anlattı..
--Burası sizin okulunuz gibi bir özel okuldur.Rahatlamanız için etkinlikler yapılır ancak derslerde başarılı olduğunuz taktirde etkinlikleri sürdürebilirsiniz yoksa notlar düzelene kadar etkinlik izni verilmez...Notlar düzelmediği taktirde okuldan dahi atılabilirsiniz ama sizin gibi zeki çocukların bunun gibi bir derdi olacağını sanmıyorum..
--Afedersiniz..Okulunuzdaki en yetkili klüp acaba hangi klüp?
Bu soru karşısıdna müdür bey gülümsedi ve cevap verdi..
--En yetkili klübümüz maalesef yok ancak okulumuzdaki en yetenekli öğrencilerden oluşan bir duyuru klübümüz var..Duyuru klubumuz çeşitli etkinlikler düzenler ve bunlara bizzat katılır aynı zamanda bütün klüp etkliklerinede katılabilirler.Ama klübe sadece özel yetenekli öğrencileri alıyorlar ve klüp şu anda sadece 5 kişi...
--Bu harika...Peki yetenekleri neler?
Müdür bey biraz düşündü ve şöyle bir cevap verdi..
--İsterseniz bunu size klübün kendisi açıklasın..Nede olsa sizinde özel yetenekleriniz var..Bundan sonra siz o klübün sorumluluğunda oalcaksınız...
Hiro somurttu ve sessizce tısladı
--Kendi patronum olmaya her zaman tercih etmişimdir...
Bu sırada müdür bey birine telfon etmişti..
--Alice? Sen misin? Biran önce odama gelemni istiyorum kızım..Evet acil..Tamam teşekkür ederim..
ve telefonu kapattı...Birkaç dakika sonra kapı sessizce açıldı ve içeriye oldukça alımlı turuncu, beline kadar saçları olan mavi gözlü bir kız girdi..Oldukça enerji dolu görünüyordu..
--Beni istemiştiniz müdür bey...
Aura arkasını döner dönmez kızla göz göze geldi..Birkaç saniye boyunca öyle kalmış olmalı ki Kari onu kolundan itmeye başladı..
--Hey Aura ondan etkilenecek biri varsa oda biz olmalıyız sen değil çek gözlerini..
ve kıkırdamaya başladı..Aura ise küçümser bakışıyla Kari'ye öyle bir dönüş yaptıki burun buruna geldiler..Aura bu şekilde çok cüretkar görünüyordu...
--Oooo zavallı karicik...Eğer istersen kızı sana ayarlarım ama bence birine takılıp öteki seçenekleri unutmaa...
Kari birden neye uğradığını şaşırdı Aura'nın gözleri siyahlaşmaya başlamıştı şimdide birden kendine gelircesine kafasını salladı.
--Ah çok özür dilerim Kari bana birden ne olduğunu anlayamadım..Sen iyimisin..
--Evet..galiba şimdi iyiyim..
************************
Müdür bey Japonya tayfasını Alice'ın "güvenli" ellerine teslim ettikten sonra herkes yeni klüplerine doğru yürümeye başlamıştı...Alice sürekli Aura'ya sorular soruyordu..
--Japonya nasıl bir yer? Yemekler nasıl?Saçlarını nasıl bu kadar uzattın?Gözlerin lensmi?Aslen nerelisin?Niçin hiçbirinizin gözleri çekik değil?
Aura gülümseyerek bu soruları tek tek yanıtlıyordu ama erkek iflas etmek üzereydiler..
--Japonya çok güzel bir yer..Yemek fena değil...Saçlarımı en son 7 yaşındayken kestirdim 10 yılda bu kadar uzadılar...Gözlerim kendi gözlerim..Aslen nereli olduğumu ben bile bilmiyorum...Gözlerimiz çekik değil çünkü...
Biraz düşündü ama bulamadı..
--Bilmiyorum genetiksel birşey olmalı hepimiz meleziz...
--Hep çekik gözlü bir erkek arkadaş istemiştim ama bunların hiçbiri çekik gözlü değil püffff...
Aura gülmeye başlamıştı..Birkaç saniye içinde birbirleriyle ilgili herşeyi öğrenmişlerdi ve arkadaş olmuşlardı...Aura zaten insanların karakterlerini okuyabiliyordu bu nedenle hemen Alice'ı çözmüştü..İyi kalpli,azıcık geveze,açık sözlü,dürüst,güvenilir,çocuk ruhlu ve oldukça sevimli biri...
En sonunda yürümeyi bırakıp bir odanın önünde durmuşlardı..
--İşte burasıda bizim çalışma odamız..Klüp odası temizlikte bu nedenle burayla idare ediyoruz..
Ve kapıyı açtı içerisi oldukça büyük bir salondu ve her yerde farklı farklı eşyalar vardı..Kraliyet dönemine aitmiş gibi dekore edilmişti..
--Burayı şahsen benim annem dekore etti..Kendisi soylu bir bayandır ve benimde bir gün öyle olmamı istiyor ama maalesef öyle olmayacak kadar hareketli bir kişiliğe sahibim..
dedi ve gülmeye başladı Alice...Daha sorna arkası dönük koltukta oturan iki çocuk gördü ve oraya doğru ilerledi..
--Hey Suzaku!Leonard! Bakın misafirlerimiz var..Tahmin edin size kimi getirdim...
İki çocukta birden ayağa kalktılar ve
--Gene kimi ge...
birdenbire ortalıkta sessiz rüzgarlar esmeye başladı...
Hiçkimse konuşmuyordu..Alice ise şaşırmıştı ve bir o yana bir bu yana bakıyordu..
--Siz tanışıyormusunuz?
Aura ellerini çapraz yaptı ve genelde yapmadığı bir şekilde dalgalı konuşmaya başladı..
--Evet..Bu beylerle sabah karşılaşmıştık ve onlara iyi bir hayat dersi vermiştik...Öyle değilmi çocuklar..
dedi ve yarım ağız gülümsedi Aura..Arkadakiler en ufak şeyde saldırmaya hazırdılar..Suzaku öne çıktı ve konuştu.
--Bakın arkadaşımın suçlu olduğunu biliyorum ama o hep böyle salakça konuşur...
--NE DEDİN SENNN!!!!
--Her neyse..Eminim sizden özür dilemeyi kabul edecektir sevgili prenses..Öyle değilmi Leo?
Leo dedikleri çocuk etrafa baktı ve ilerlemeye başladı..
--Pekala küçük hanım sizden özür dilerim ama kabul edinki çok yakışıklı olduğum su götürmez bir gerçek...
Aura gülümsedi..
--Evet yakışıklısın ama benim asıl ilgilendiğim şey ruhtur..Şu arkamdaki erkekleri görüyormusun? Onlar çok çirkin olsalardıda onlarla gezerdim..Çünkü onlar benim kalitemi bozmaz yüceltirler çünkü kalpleri çok temiz ruhları iyilikle dolu...Ama seni henüz tanımıyorum..Her neyse bunlar ayrıntı...Ben..
Ama sözünü bitiremedi çünkü o sırada zil çaldı ve biri kapıyı açıp anında Suzaku denilen çocuğun boynuna atladı..
--Suzaku!!!! Geometri sonuçları açıklandı en yüksek not benim bir daha bütün sınavlarıma seninle çalışacağım..
--Bu harika birtanem..
Bir müddet birbirlerine sarılı şekilde kaldırlar..Birbirlerinin gözlerinden aşık oldukları çok belli oluyordu...Ama bu romantik manzarayı bozan Leo oldu..
--Öhömm.. Şey Rose.Misafirlerimiz var..
Kız birden misafirlere döndü ve anında kıpkırmızı olup Suzaku'yu itti ve yaramazlık yapmış çocuklar gibi başını öne eğip yere bakmaya başladı..Kalbinin çok hızlı attığı belli oluyordu..Oldukça utanmıştı..
Zavallı Suzaku ise yerden kalkmaya çalışıyordu...Leo onun kalkmasına yardım etti..Kıs kıs gülüyordu..Rose dedikleri kız ise hala kırmızydı ve bunu gidermek için orayı burayı düzeltiyordu..Alice'de onun peşinden koşuyorud birdenbire arkadan birinin konuşmasıyla Tiran ve Kari'nin ödü patladı
--Sizde kimsiniz?
Arkalarında omuzlarına kadar dökülen kahve/siyah saçlı bir kız duruyordu..Etrafında gizemli bir hava dolaşıyor gibiydi..Alice onun geldiği görünce yanına koştu
--Hey Misty misafirlerimizi korkutma...
Aura şöyle bir etrafa baktı..Alice,Misty dedikleri kızla konuşuyordu kız onu dinlemeyip bizi inceliyordu..Leo ve Suzaku yerde birbirlerini yiyorlardı ve Rose'da deli gibi orayı burayı toparlıyordu...
Aura parmaklarıyla saydı..Hepsinin yüzüdne aynı ifade vardı..Daire yapıp durumu değerlendirdiler..Tam 5 kişiydiler ve oldukça çılgınlardı...
--Siz orada ne yapıyorsunuz???!!!
Arkalarını döndüklerinde bütün klüp üyelerinin bir düzene girdiklerini gördüler.Kızlar koltukta oturyorlardı erkeklerde köşelerde duruyorlardı...
Leo gülümsedi..
--Her ne kadar tartışmayla başlamış olsakta aramıza hoşgeldiniz..
Bu ani değişiklik karşısında bütün Japonya takımı donup kalmıştı ama sonra zorla gülümseyerek bunu gidermeye çalıştılar...İlk izlenimleri bir grup çılgın oldukları yönündeydi ama şimdi normal görünüyorlardı...Aura sessizce fısıldadı..
--Çok dengesizler..
Anlaşılan bu okul dönemi oldukça ilginç ve hareketli geçecekti...
vay vay vay bizlerde gelmişiz bu japon takımı şeye benzemiş beyblade die bi anime vardı ya ondada japon takımı vardı nese nese
şimdik bu leo ile suzaku biraz havalı tipler gibin gözükmüştü isimlerini bilmeden önce tabi ama ii çocuklara benziolar bide bu suzako yatenemi benzio acaba XD XD XD
yav aklıma başka bişe gelmio yani o kadar ei XD XD XD
haaaaaaaaaaaaaaaaa unutmadan
bi bu sahnede koptum dierleri de ii ama bu biraz daha ayrı güzeldi ama bu süperdide
şu sahnede
burada noldu bizim kıs gitti geldi bu da aquamarin gibi bi gidip bi gelio mu ?? XD
şimdik bu leo ile suzaku biraz havalı tipler gibin gözükmüştü isimlerini bilmeden önce tabi ama ii çocuklara benziolar bide bu suzako yatenemi benzio acaba XD XD XD
yav aklıma başka bişe gelmio yani o kadar ei XD XD XD
haaaaaaaaaaaaaaaaa unutmadan
Alıntı:
bi bu sahnede koptum dierleri de ii ama bu biraz daha ayrı güzeldi ama bu süperdide
şu sahnede
Alıntı:
burada noldu bizim kıs gitti geldi bu da aquamarin gibi bi gidip bi gelio mu ?? XD
Falcı, müşterisinin göremediği bir şeyi görebilen kişidir: Onun bir budala olduğunu. [Ambrose Gwinnett Bierce]
ehuehuehuehu
bizzz geldikkkkkkk...
cat kapı oldu galibaa ama olsun hehe
yha nie dengesiz diosunuz bizee aaa ayıp ayıpp
nese bizimle çok eğleneceğinizden eminim =)=)
ii arkadasta oluruz =)=)
mary kızz bak geo dan ii not almışşsın
he bide mary nie durmadn bi yerlei topluyor ?
bende ne çok soru sordum haa şimdiden bahsetmiorum hikayden bahsediorum ama fark ettm tam bnm gbi bi kız baksana bn bile sua n öle davranıorum ehuehuehu
nesee sonuna eklimm bşi bitim bu yorumu
hepinizi sevceiğime eminim (L)
bizzz geldikkkkkkk...
cat kapı oldu galibaa ama olsun hehe
yha nie dengesiz diosunuz bizee aaa ayıp ayıpp
nese bizimle çok eğleneceğinizden eminim =)=)
ii arkadasta oluruz =)=)
mary kızz bak geo dan ii not almışşsın
he bide mary nie durmadn bi yerlei topluyor ?
bende ne çok soru sordum haa şimdiden bahsetmiorum hikayden bahsediorum ama fark ettm tam bnm gbi bi kız baksana bn bile sua n öle davranıorum ehuehuehu
nesee sonuna eklimm bşi bitim bu yorumu
hepinizi sevceiğime eminim (L)
bir aquamarin eseridir
--Merhaba ben Kont Leonard...Ama bana kısaca Leo diyebilirsiniz..
--Tanıştığımıza sevindim ben Suzaku..
--Merhaba ben Rosemary..Çok müteşekkir oldum..
--Ben Misty..
--Ve bende Aliceee aramızda olmanızdan çok memnunuz öyle değilmi??
Bütün klüp üyeleri kafalarıyla onayladılar..Aura ve erkekler ise hala şaşkındılar..Acaba bütün İngilizler böylemiydi?Amas birden Aura'nın beyninde şimşekler çaktı..Rosemary denilen kızın yanına gitti ve şöyle dedi..
--Soyadınızın Melinda olma olasılığı yok öyle değilmi?
Rose şaşırmıştı..
--Nereden bildiniz?
Aura'nın gözleri birden doldu ve dudaklarını ısırarak gülümsedi..
--Artık eski dostlarını hatırlayamıyormusun yoksa Rose? Tamam en son 2 yıl önce mektuplaştık ama olsun...
İşte o anda Rosemary ayağa kalktı ve sordu..
--Chrystna Aura Li Lumieré?
Aura evet manasında kafasını salladı birdenbire birbirlerine saırldılar..Leonard ise gülmekten ölüyordu..
--Ne biçim bir isim bu böyle.Hahahahahahhahaha
Ama Aura öyle mutluyduki onu duymadı bile..Eski mektup arkadaşıyla İngiltere2de bu şekilde buluşacakları kimin aklına gelirdiki?
Aura şu anda kullanılamaz durumda olduğundan Leo'yu erkekler yanıtladı..
Keiji;
--İsimlerle dalga geçmeden önce bir kere daha düşünmeni öneririz..
Kari;
--Chrstna,Cennetten çıkmış bir güzellik demektir..
Tiran;
--Aura,hava kadar nazik olan demektir..
Zencer;
--Li Lumiere,ışık gibi parlayan demektir..
Hiro & Riko;
--Aura'nın ismi aynen onu yansıtmaktadır
Hepsi birlikte:
--ANLADINMI BİZİ!!!!!
Leonard tırsıp büzülmüştü..
--Tamam bişey demedik ..Ne kadarda alınganız böyle..
Şovalyeler gülmeye başladılar..
Evet Aura ve Rose eski dostlardı...Aura'ya mektup atan kişi Rose olmuştu..Rose çocukken oldukça yanlız bir çocuktu..Bu nedenle tek eğlencesi buydu..Bir gün annesinin yaptırdığı gül bahçesinde dolaşırken garip bir karaltı görmüştü..Oraya gittiğinde sadece eyrde bir parça kağıt bulmuştu ve üzerindede adres yazılıydı..Rose,bu adresede mektup göndemrekten birşey çıkmaz demişti ve böylelikle farkında olmadan dünyadaki en yakın arkadaşını bulmuştu...
Aura ve Rose birbirlerinden ayrıldıktan sonra Alice yanlarına geldi..
--Heyyy ne konuşuyorsunuz...Rose bu senin vefasız mektup arkadaşınmı yoksa? Söyle bakiim niçin kıza kaç senedir mektup atmıyorsun burada kahrından ölüyorduda ben kurtardımmm..
Aura birden bu tepkiye şaşırmıştı...Rose ise onu susturmaya çalışıyordu...
Aura sonudan cevap verebildi..
--İyide..Mektubuma cevap vermeyen sendin..En son ben mektup yazdım..
Birdenbire farketmişlerdi..Son mektuplar birbirlerine asla ulaşamamıştı...Ne kadarda üzülmüşlerdi birbirlerini kırdıklarını düşününce..
Aura bu ufak yanlış anlaşılmayı düzelttikten sonra etrafı,daha doğrusu klüp üyelerini incelemeye başladı..
İlk olarak Rose,sevgili mektup arkadaşı..Çok garip,küçüklüğüne dair hatırladığı tek birşey varsa oda Rose'la gelip giden mektuplarıydı..Onun dışında herşey karanlıktı..Yada aydınlıkmı denilmeliydi..
Rose beline kadar uzanan kahve rengi saçlara ve masmavi gözlere sahip olan oldukça sevimli bir kızdı...Anlaşılan üzere biraz utangaçtı ama sevgi doluydu...
Sıra Alice'deydi..Alice'le zaten kapıda iyice tnaışmışlardı bu nedenle Aura biraz önceki ani çıkışına fazla şaşırmamalıydı ama bu doğrusu Aura'yı birazcık kırmıştı...Uzun yine beline kadar saçları olan mavi gözlü bir kızdı Alice'de...
Misty...Geldiklerinden eri fazla konuşmamızştı ama sürekli kendilerini izliyordu..Aura bunun farkındaydı..kahverengi saçlıydı bu kız ama saçları diğerlerinin aksine biraz daha kısaydı...Aura ona her baktığında içinde garip bişeylerin olduğunu hissediyordu ama bunlara bir türlü anlam vermeiyordu..Üstüne üstlük Aura kıza her baktığında göz göze geliyorlardı ve buna rağmen kız o garip bakışlarını Aura'nın üstünden çekmiyordu...
Aura en sonunda Suzaku'ya döndü...Gözlerinin yeşili ormanlar kadar güzeldi..Saçları kahverengi ve kısaydı..Oldukça nazik bir beyefendiye benziyordu...Neden bilmiyordu ama Aura,Suzaku'ya her baktığında aklına Riko geliyordu...
Ve sıra Leonard'daydı..Arkaları omuzlarına kadar gelen önleri kısa siyah saçlı,ela gözlü uzun boylu bir çocuk ama gelin görünki kazanova'nın teki..Tam Aura leonard'ı incelerken Leonard'ında Aura'yı görmesi kötü bir ortam yaratmıştı...Lelonard çapkınca bakarak
--Ne o prenses? Fikrinimi değiştirdin..Yoksa bu lezzetli pastadan bir dilim istediğine mi karar verdin...
Aura anında kafasını çevirdi ve eline geçen ilk yastığı Leo'nun kafasına geçirdi..
--Tamam tamam kızma şaka yaptım..
--Aklına gelen ilk şeyi söylemesen iyi olur bundan sonra Bay Kazanova!!!!
Bu yorum herkesi kahkalara boğmuştu özellikle Suzaku ve Alice'i
--Kazanova hahahhahaa buda yein çıktı yeni lakabını sevdinmi Leo..
--Kesin gülmeyii Size diyorum kesin...
Ama çok daha fazla gülmeye başlamışlardı...Gülmekten yerlere yattıklarında gözlerindeki yaşları silip ayağa kalktılar..Suzaku,Aura'nın yanına gitti ve;
--Galiba seninle çok iyi anlaşacağız..
dedi..
--Evet...Galiba öyle...
Leo küsmüş,koltukta ters oturuyordu..
Aura'da onun bu haline gülünce daha fazla birşey yapamadı..Birdenbire herkes çok iyi anlaşmıştı...Herkesin birbirleyile konuşacak bişeyi vardı...Alice sağolsun aradaki bütün buzları kırmıştı..Ama Misty hala köşeden Aura'yı izliyordu..Aura bundan sıkılmıştı..Yanına gitti ve konuşmaya başladı..
--Hey söylesene..Neden beni göz hapsine aldın..Bu çok sinir bozucu..
Misty gözlerini Aura'nın madalyonuna kaydırdı..
--Şu madalyonu nereden buldun?
--Bu mu? Bu madalyon..Beni koruyup Hiro ve Riko'nun bana sonsuza kadar bağlı olduğunu sembolize etmekle görevli..
--Anlıyorum...
--Her neyse..Sen niçin bize katılmıyorsun?
--Ben uzaktan izler ve denetlerim...
--Offf biraz daha canlı biri olmayı denedinmi hiç?
--Herkes kendi işine baksın..
kafasını kaldırdı ve Aura'nın gözlerinin içine bakarak şöyle dedi
--Prenses...
Aura omuz silkti..Bu onun için önemli değildi..
--Pekala sen bilirsin..Ama haberin olsun her zamna böyle olmasını sevmem...
göz kırptı ve diğerlerne katıldı...Birşeyler yiyip içeceklerini içtiler..Aura tam gazozunu yudumlayacakken Kari ve Tiran yanıan geldiler
--HAYIR İÇMEEE!!!!!!
Aura şaşkınlıkla onlara baktı...
--İyi ama neden?
İkisininde gözünde şeytanca bir ifade belirmişti..
--Gazozu sana Leo denilen o çcuk verdi öyle değilmi?
--Eeee? Ne olmuş?
Tiran çok gizli bir şey dermiş gibi Aura'ya yaklaştı..Kari'de Tiran ne derse kafasıyla onaylıyordu...
--Bunu bir filmde görmüştüm..Bir adam kızın gazozuna ilaç atıyordu sonraa..
--Sonra?
--Sonrası kötü bu nedenle müsade et senden önce biz deneyelim..
dedi gazozu kafalarına diktikleri gibi içtiler..Aura'nın kafasında damlacıklar çıkmıştı..
--Eğer gazoz istediyseniz şu dolabta bir sürü vardı neden böyle oyun oynuyorsunuzki?
Kari ve Tiran yanaklarını Aura'nın yanaklarıyla birleştirdiler
--Ama prenses senin malın hepsinden daha tatlı oluyorr
ve kahkaha atarak oradan uzaklaştılar..Aura ise boş şişeyi atarak başka bir şişe aldı..
--Ah şu çocuklar...
--Tanıştığımıza sevindim ben Suzaku..
--Merhaba ben Rosemary..Çok müteşekkir oldum..
--Ben Misty..
--Ve bende Aliceee aramızda olmanızdan çok memnunuz öyle değilmi??
Bütün klüp üyeleri kafalarıyla onayladılar..Aura ve erkekler ise hala şaşkındılar..Acaba bütün İngilizler böylemiydi?Amas birden Aura'nın beyninde şimşekler çaktı..Rosemary denilen kızın yanına gitti ve şöyle dedi..
--Soyadınızın Melinda olma olasılığı yok öyle değilmi?
Rose şaşırmıştı..
--Nereden bildiniz?
Aura'nın gözleri birden doldu ve dudaklarını ısırarak gülümsedi..
--Artık eski dostlarını hatırlayamıyormusun yoksa Rose? Tamam en son 2 yıl önce mektuplaştık ama olsun...
İşte o anda Rosemary ayağa kalktı ve sordu..
--Chrystna Aura Li Lumieré?
Aura evet manasında kafasını salladı birdenbire birbirlerine saırldılar..Leonard ise gülmekten ölüyordu..
--Ne biçim bir isim bu böyle.Hahahahahahhahaha
Ama Aura öyle mutluyduki onu duymadı bile..Eski mektup arkadaşıyla İngiltere2de bu şekilde buluşacakları kimin aklına gelirdiki?
Aura şu anda kullanılamaz durumda olduğundan Leo'yu erkekler yanıtladı..
Keiji;
--İsimlerle dalga geçmeden önce bir kere daha düşünmeni öneririz..
Kari;
--Chrstna,Cennetten çıkmış bir güzellik demektir..
Tiran;
--Aura,hava kadar nazik olan demektir..
Zencer;
--Li Lumiere,ışık gibi parlayan demektir..
Hiro & Riko;
--Aura'nın ismi aynen onu yansıtmaktadır
Hepsi birlikte:
--ANLADINMI BİZİ!!!!!
Leonard tırsıp büzülmüştü..
--Tamam bişey demedik ..Ne kadarda alınganız böyle..
Şovalyeler gülmeye başladılar..
Evet Aura ve Rose eski dostlardı...Aura'ya mektup atan kişi Rose olmuştu..Rose çocukken oldukça yanlız bir çocuktu..Bu nedenle tek eğlencesi buydu..Bir gün annesinin yaptırdığı gül bahçesinde dolaşırken garip bir karaltı görmüştü..Oraya gittiğinde sadece eyrde bir parça kağıt bulmuştu ve üzerindede adres yazılıydı..Rose,bu adresede mektup göndemrekten birşey çıkmaz demişti ve böylelikle farkında olmadan dünyadaki en yakın arkadaşını bulmuştu...
Aura ve Rose birbirlerinden ayrıldıktan sonra Alice yanlarına geldi..
--Heyyy ne konuşuyorsunuz...Rose bu senin vefasız mektup arkadaşınmı yoksa? Söyle bakiim niçin kıza kaç senedir mektup atmıyorsun burada kahrından ölüyorduda ben kurtardımmm..
Aura birden bu tepkiye şaşırmıştı...Rose ise onu susturmaya çalışıyordu...
Aura sonudan cevap verebildi..
--İyide..Mektubuma cevap vermeyen sendin..En son ben mektup yazdım..
Birdenbire farketmişlerdi..Son mektuplar birbirlerine asla ulaşamamıştı...Ne kadarda üzülmüşlerdi birbirlerini kırdıklarını düşününce..
Aura bu ufak yanlış anlaşılmayı düzelttikten sonra etrafı,daha doğrusu klüp üyelerini incelemeye başladı..
İlk olarak Rose,sevgili mektup arkadaşı..Çok garip,küçüklüğüne dair hatırladığı tek birşey varsa oda Rose'la gelip giden mektuplarıydı..Onun dışında herşey karanlıktı..Yada aydınlıkmı denilmeliydi..
Rose beline kadar uzanan kahve rengi saçlara ve masmavi gözlere sahip olan oldukça sevimli bir kızdı...Anlaşılan üzere biraz utangaçtı ama sevgi doluydu...
Sıra Alice'deydi..Alice'le zaten kapıda iyice tnaışmışlardı bu nedenle Aura biraz önceki ani çıkışına fazla şaşırmamalıydı ama bu doğrusu Aura'yı birazcık kırmıştı...Uzun yine beline kadar saçları olan mavi gözlü bir kızdı Alice'de...
Misty...Geldiklerinden eri fazla konuşmamızştı ama sürekli kendilerini izliyordu..Aura bunun farkındaydı..kahverengi saçlıydı bu kız ama saçları diğerlerinin aksine biraz daha kısaydı...Aura ona her baktığında içinde garip bişeylerin olduğunu hissediyordu ama bunlara bir türlü anlam vermeiyordu..Üstüne üstlük Aura kıza her baktığında göz göze geliyorlardı ve buna rağmen kız o garip bakışlarını Aura'nın üstünden çekmiyordu...
Aura en sonunda Suzaku'ya döndü...Gözlerinin yeşili ormanlar kadar güzeldi..Saçları kahverengi ve kısaydı..Oldukça nazik bir beyefendiye benziyordu...Neden bilmiyordu ama Aura,Suzaku'ya her baktığında aklına Riko geliyordu...
Ve sıra Leonard'daydı..Arkaları omuzlarına kadar gelen önleri kısa siyah saçlı,ela gözlü uzun boylu bir çocuk ama gelin görünki kazanova'nın teki..Tam Aura leonard'ı incelerken Leonard'ında Aura'yı görmesi kötü bir ortam yaratmıştı...Lelonard çapkınca bakarak
--Ne o prenses? Fikrinimi değiştirdin..Yoksa bu lezzetli pastadan bir dilim istediğine mi karar verdin...
Aura anında kafasını çevirdi ve eline geçen ilk yastığı Leo'nun kafasına geçirdi..
--Tamam tamam kızma şaka yaptım..
--Aklına gelen ilk şeyi söylemesen iyi olur bundan sonra Bay Kazanova!!!!
Bu yorum herkesi kahkalara boğmuştu özellikle Suzaku ve Alice'i
--Kazanova hahahhahaa buda yein çıktı yeni lakabını sevdinmi Leo..
--Kesin gülmeyii Size diyorum kesin...
Ama çok daha fazla gülmeye başlamışlardı...Gülmekten yerlere yattıklarında gözlerindeki yaşları silip ayağa kalktılar..Suzaku,Aura'nın yanına gitti ve;
--Galiba seninle çok iyi anlaşacağız..
dedi..
--Evet...Galiba öyle...
Leo küsmüş,koltukta ters oturuyordu..
Aura'da onun bu haline gülünce daha fazla birşey yapamadı..Birdenbire herkes çok iyi anlaşmıştı...Herkesin birbirleyile konuşacak bişeyi vardı...Alice sağolsun aradaki bütün buzları kırmıştı..Ama Misty hala köşeden Aura'yı izliyordu..Aura bundan sıkılmıştı..Yanına gitti ve konuşmaya başladı..
--Hey söylesene..Neden beni göz hapsine aldın..Bu çok sinir bozucu..
Misty gözlerini Aura'nın madalyonuna kaydırdı..
--Şu madalyonu nereden buldun?
--Bu mu? Bu madalyon..Beni koruyup Hiro ve Riko'nun bana sonsuza kadar bağlı olduğunu sembolize etmekle görevli..
--Anlıyorum...
--Her neyse..Sen niçin bize katılmıyorsun?
--Ben uzaktan izler ve denetlerim...
--Offf biraz daha canlı biri olmayı denedinmi hiç?
--Herkes kendi işine baksın..
kafasını kaldırdı ve Aura'nın gözlerinin içine bakarak şöyle dedi
--Prenses...
Aura omuz silkti..Bu onun için önemli değildi..
--Pekala sen bilirsin..Ama haberin olsun her zamna böyle olmasını sevmem...
göz kırptı ve diğerlerne katıldı...Birşeyler yiyip içeceklerini içtiler..Aura tam gazozunu yudumlayacakken Kari ve Tiran yanıan geldiler
--HAYIR İÇMEEE!!!!!!
Aura şaşkınlıkla onlara baktı...
--İyi ama neden?
İkisininde gözünde şeytanca bir ifade belirmişti..
--Gazozu sana Leo denilen o çcuk verdi öyle değilmi?
--Eeee? Ne olmuş?
Tiran çok gizli bir şey dermiş gibi Aura'ya yaklaştı..Kari'de Tiran ne derse kafasıyla onaylıyordu...
--Bunu bir filmde görmüştüm..Bir adam kızın gazozuna ilaç atıyordu sonraa..
--Sonra?
--Sonrası kötü bu nedenle müsade et senden önce biz deneyelim..
dedi gazozu kafalarına diktikleri gibi içtiler..Aura'nın kafasında damlacıklar çıkmıştı..
--Eğer gazoz istediyseniz şu dolabta bir sürü vardı neden böyle oyun oynuyorsunuzki?
Kari ve Tiran yanaklarını Aura'nın yanaklarıyla birleştirdiler
--Ama prenses senin malın hepsinden daha tatlı oluyorr
ve kahkaha atarak oradan uzaklaştılar..Aura ise boş şişeyi atarak başka bir şişe aldı..
--Ah şu çocuklar...
aaa alice varya dk bir gol bir yani höh kırdın kızın kalbini bee
iii yha bu yazdığın bölüm iidi böle gülerk eğlenerk geçti vallaa sevndim
am nie hiç hiro ve kiro konşmuo yha onlar pasif insanlarmı onları genlde sinirlendiklerinde konştuorsunda hıı dikkatimi çektiii
bu postacılarada gcık oldum dorusu insan mektuplarını iletmezmi yahuu yuhh yhni nese rose ile aura birbirini buldu mutluyuz leoda ağzının payını aldı ama varya çocuk çok yakışıklıı bi resm ivar aynen bnm sevdiğim İTERU yha benzio
ee cnmcım bugn dah yazarmısın??
iii yha bu yazdığın bölüm iidi böle gülerk eğlenerk geçti vallaa sevndim
am nie hiç hiro ve kiro konşmuo yha onlar pasif insanlarmı onları genlde sinirlendiklerinde konştuorsunda hıı dikkatimi çektiii
bu postacılarada gcık oldum dorusu insan mektuplarını iletmezmi yahuu yuhh yhni nese rose ile aura birbirini buldu mutluyuz leoda ağzının payını aldı ama varya çocuk çok yakışıklıı bi resm ivar aynen bnm sevdiğim İTERU yha benzio
ee cnmcım bugn dah yazarmısın??
bir aquamarin eseridir
nuri alço misali XD XD bu çocuklar çok türk filmi izlemiş gazoz mazoz XD XD
gene her zamnki gibi çok güzel bi bölümdü pek yorumlanacak bi tarafı yok çünkü çok güzel olmuş PRENSES [XD]
gene her zamnki gibi çok güzel bi bölümdü pek yorumlanacak bi tarafı yok çünkü çok güzel olmuş PRENSES [XD]
Falcı, müşterisinin göremediği bir şeyi görebilen kişidir: Onun bir budala olduğunu. [Ambrose Gwinnett Bierce]
5. sayfa (Toplam 16 sayfa) [ 228 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |