Selam arkadaş uzuuuun mola için üzgünüm önümüzdeki hafta yeni bölümler gelecek duyurulur^^ ama yorumlarınızı bekliyorum ben de...

yepp *-* yaşasın *-* bölüm gelsin yorum atacağım bu kez

ablam yeni bölüm gelsin, ben yazarım bi A4'lük gene yeter ki sen iste

gözde abla yeni bölüme daha çok var mı *-*
onun dışında şu darksparkless mıydı neydi ışığın kontesi vardı içinde o hikaye ne oldu o.O burada biraz alakasız gibi kaldı ama ben onu çok merak ediyorum o.o

LAHİT SUALİ VI: SEN HANGİ TRAJEDİYİ YAŞIYORSUN? ELDE ETTİĞİN İÇİN OLANI MI? YOKSA ELDE EDEMEDİĞİN İÇİN Mİ?

Dönüp dolaşıp geldikleri nokta yine Nötr Cafe olmuştu. Planları bir başarısızlık olmanın ötesinde neredeyse yolun başında ölmelerine sebep olacaktı. Güçlükle karşı durabildikleri bir efsun vardı karşılarında ve ne olduğu hakkında bir fikirleri yoktu.Ya o güç ile Dlayra’nın ve onunla Dlathia arasında nasıl bir bağ olduğunun…Hal bu olunca Saena diğerleri hakkında da endişelenmeye başlamıştı.Walker ve Flyer, Rat ve Korag…onla nasıldı?

-Pekala ben sıcak bir şeyler yapayım, diyerek ayağa kalktı Silvia, yeterince perişanız bir de aç kalmanın alemi yok.

-Bence serin bir şeyler getir…mesela su…, dedi Andes, hatta serini bırak soğuk olsun.

-Kes şamatayı Andes, diye tersledi Floa.

-Bu kadar üzülmenize gerek yok, dedi Clara tebessüm ederek.

-Nasıl yok?Dlyra ya onlar önce ulaşmayı bırak meğer çoktan onlardanmış ama “onların” hala kim olduğunu ya da Dlyra’yı nerden tanıdığımı çözemedik üstüne üstlük ölüyorduk…, dedi Saena mırıldanmadan biraz yüksek bir sesle.

-Şey…en azından beni kurtardınız, dedi çekinerek kız, teşekkür ederim.Sizin için önemli olmasa da benim için önemli.

Saena dedikleri pişman olsa da gözlerini yere eğmekten başka bir şey yapmadı.

-Bizim için de önemli, dedi Slithliam kızın saçlarını karıştırarak, sen de artık bizimlesin ve dostumuzsun. Yani bizim için önemlisin.

Clara'nın yüzünde güller açmıştı: -Teşekkür ederim Slithliam! Sen de benim için çok önemlisin.

Slithliam bunu duymazlıktan gelerek Andesi’in omzuna dokundu: -Biz artık gidelim ufaklık.

-Ama ben açım…

-ANDES!

-Kalabilirsiniz…, dedi içerden kafasını somurtarak uzatan Silvia, yukarıda boş bir oda daha var orda kalabilirsiniz.

-Nerden çıktı bu nezaket?, dedi Slithliam.

-Belinden çekip kurtardığın içindir belki, diyerek gülümsedi Floa.

-Ne ara anlattın, diye sinirle Saena’ya döndü.

-Sadece takılıyor…sakin ol…, dedi Saena değişen konuya kendini vermeye çalıştı.

-Doğru bunun yanında çok daha önemli şeyler oldu aslında, dedi Silvia yan bir bakış atarak Saena’ya Slithliam’ın ona sarılmasını ima ederek.

Andes ve Floa ikisine bakıp birkaç saniyelik sessizlikten sonra ayağa fırladılar: -NE OLDU? NE? NE? NE? YOKSA????

-Dlathia’dan bahsediyor, diye kestirip attı, Slithliam hiç istifini bozmadan.Gözlerini Saena’ya dikti, değil mi, Saena?

Saena neden bunugizlediğini anlamaıştı.Onun için o kadar da önemli bir şey değildi ama durumu bozmadı: -Evet ondan bahsediyor olmalı.Başka ne olabilir ki?

Andes hayal kırıklığı, Floa ise iç rahatlaması ile oturmuştu sandalyelerine.

-Peki…şimdi ne yapacaız? , dedi Silvia, Artık bu işe bulaştık ve sanırım istemesek de bulaşacaktık.Artık bizim bir şeylere el attığımızı bildiklerine göre rahat durmayacaklardır.Bizimse bilgimiz az.Ne yapmalıyız?

-Lordum, dedi Andes, sincall?

Saena şüphe ile baktı: -Sincall? Günah çağrısı anlamında mı?

-Kesinlikle…araştırmalarım sonucunda bunu şüpheli buldum.Belli ki bir toplantı düzenleyecekler taraftarlarını örgütlemek ve varlıklarını resmileştirmek için.Büyük ihtimal işin başında da önemli bir günahkar var.

-Zainin…, diye fısıldadı Saena.Ellerini ağzını kapatacak şekilde örttü ve gözleri dolarken bir kez daha fısıldadı, Zainin…

-Bu kadar sevinme bence, dedi Slithliam gözlerini kısarak, görmüyor musun yine karanlık yolda.

“Kimin umrunda!” diye haykırmak istedi ama aralanan dudaklarını bastırdı: -Yani?, diyebildi.

-Saena bu sefer ortalıkta bir sebep de yok.O “kötü tarafta” anlıyor musun?

“Asla anlamayacaklar değil mi?” diye düşündü Saena “Kapa çeneni düşüncelerimi saptırıyorsun!” “Hayır…sadece ikimizin ortak düşüncesini dile getiriyorum…Anlamayacaklar…ne istersen yap onun yanında ol ya da olma ama onu görmen gerek, içinden bir şeyler bunu istiyor değil mi?” “Senini gibi bir şey mi?” “Ben değil…sen…” Susan sesin dediklerini düşündü ve duygularını bir maskenin ardına gizleyerek:

-Haklısınız.Şu an önemli olan toplantı.Peki ne yapmalıyız?

Herkes birandaki değişim yüzünden duraklasa da içleri rahatlamıştı.Biri hariç Slithliam hala şüphe ile bakıyordu yine de konuşmaya devam etti: -Mesajı bulduk ama toplantı nerde? Hala bulamadık.
Silvia birkaç tabak getirdi ardından da çorba: -Zainin dünyada çok bulundu. Dolayısıyla senden daha iyi tanıyor burayı Slithliam.

-Buraya gelmek önceden yasak olmasa da nadiren izin verilir sanıyordum?, dedi Saena

-O bir günahkardı.İstenmiyordu.Bizden uzak olduğu sürece onu pek engellemiyorduk.Hele ki ters giden efsunlu şeyleri düzeltmekle uğraşıyorken., dedi Slithliam.

-Zainin Magnusfe de başkent dışı ve hatta diğer boyutlardaki efsunlu durumlarla ilgilenirdi, dedi Andes.

-Böylece kutsal hanımdan uzak oluyordu, değil mi? , dedi alayla Saena, güzel kılıf!

“Hep böyleydiler…” dedi ses zihninde.

-Geçmişi sürekli hatırlatmayı bırak artık.Nasıl ki sen artık Palomita değilsen şu an da geçmiş değil.

-Her neyse!, dedi Silvia biraz kızarak ikisine de baktı, Demek istediğim o plan yapmak için kimseye muhtaç değil.Aksine görünüyor ki şu herkesi örgütlemek isteyen kimse onun bu bilgisi ve deneyimi yüzünden yanına çekmiş.

-İyi ama neden?Karanlık tarafa geçmek için sebebi yok ki?, dedi kızıl gözlerini dışarı çevirerek.

-Aydınlık tarafta olmak için de sebebi yok, dedi Floa Saenaya bakarak., Nedeni kalmadı…

-Olayı sadece Zainin ile odaklamasak?, dedi Andes düşünceli bir biçimde, sincall…bunu da düşünelim.Sadece Zainin’i düşünmek diğer ipuçlarını görmemizi engelliyor.

-Vay gerçekten zekisin!, dedi Clara hayretle.

-Sonunda biri fark etti…Eeee…neyse…

-Yani şunu demek istemiştim, dedi Silvia oturarak, Zainin mesajı bıraktı ama bu toplantıyı şehirde yapmayacaktır.Bu kadar aptal değil.

-Harika efsun ustalığından köleliğe terfi (!) etmiş., dedi Slithliam.

-Öte yandan Dlathia var, dedi Saena, diğerlerine ne olmuştur?

-Kötü tarafa geçmesi çok acı, dedi Silvia, çok bilge bir kadındı.

-Eminim oğlu ile ilgilidir.Bir şekilde kızın başında durması sağlıyorlardır.

-Sana katılabilirdim Slithliam ama yine de bir şeyler eksik kalıyor.

-Silvia?, dedi Andes gözlerini kırpıştırarak, internetin var mı?

-Elbette şaşkın.İnternetsiz kafe mi işletilir bu devirde?Laptopu getireyim wireless ile bağlanırsın.

-İnternet?, dedi Slithiam.

-Böyle zamanlarda dünyaya yeni inmiş melek gibi görünmüyor mu?, dedi Andes Slithliamın sırtını sıvazlıyarak.Lordun ters ters bakışı ile önüne gelen laptopa gömülürcesine yapıştı ve uzunca bir süre tek bir kelime etmeden çalıştı.

-Neredeyse tüm bilgilere ulaşabileceğin bir ortam, diye açıklamalarda bulunuyordu Saena.

-İlginç…

-Şuna bakın hele…Özlemişim şu mereti, dedi Andes laptopu öperek.

-Ne buldun?, dedi Floa yanına gelip.

-“Sincall”ı googleda arattım .Evet bir çoğunda şifreli bilgiler var ama şuna bakın.Bu çok kel alaka bir site.

Floa anlamsızca baktı: “Walker & Flyer” şirketi mi?
Saena anında ayağa fırlayıp yanlarına gelmişti: “Bunu onlar yapmıştır! Lanet olasıcalar!” dedi gülümseyerek.

Slithliam, kıza bakıp tebessüm etti.Uzunca bir süre Liam’ın yanında dürüst bir aile edinmişti kendisinden ve Zainin’den farklı olarak.”Keşke hep orda kalabilseydi” diye düşündü sonra: “Eeee? Şirketten yerlerine dair bir ipucu mu yollamışlar?”

-Hadi be!, dedi Andes endişe ile., geri zekalılar!Silvia sana bir iyi bir kötü haberim var.

-Neymiş o , dedi şaşkın şaşkın.

-İyi haber hem walker ve flyer ın hem de toplantının yerini bulduk.

-Bu güzel !, dedi gülümseyerek Saena.

-Kötü haber…,Andes laptopu Silvia’ya çevirerek, siteye virüs koymuşlar.Sanırım sadece bizim anlamamızı istemişler ve ekrana gelecek bu virüsü eklemişler.Böylece biz araştırdığımızda onları bulacaktık ama başkası sadece virüsü bulmuş olacaktı ama elbette sonuçta mesajla birlikte biz de virüsü bulduk ve sanırım şu an sadece laptopun değil tüm internetin hapı yuttu.

Silvia ekrana baktı uzunca.Ekranda uçan bir gemi magnusfe haritasında bir yere düşüyordu.Ve her düşüşü gösterdiğinde patlamanın ardından “Canını okuduk …Sıkıyorsa bizi bul” yazısı çıkıyordu.Silvia gözlerini kıstı ve anında laptop cızırdayıp toza dönüştü:- Sizi bulucam pislikler.

-Silvia!, dedi Saena.

-Önemli değil , dedi Andes Silvia’ya çekingen bir bakış atıp.

-İyi de ipucu?

-Geminin düştüğü yerin haritası hatalı.Bir çeşit kodlama hatası yapmışlar bilerek.Bir sayı sistemine dayandırmışlar.Biraz kurcaladım ve gerçekte magnusfede düştüğü ko’ordinatları buldum. Ve , cebinden çıkardığı cep telefonunu ekranına bir harita getirdi, bakın aynı koordinatları dünya haritasından baktığımızda toplantı yerini bulmuş oluyoruz.

-Madem telefondan bakabiliyordun neden laptopumu ve internetimi batırdın?

-Kotam sınırlı , deyip sırıttı Andes., hem oldukça cimri bir efendim var.

-Andes!!!, dedi Slithliam, Silvia ve Saena aynı anda.

-Biz dahilerin asla kıymetini bilmiyorlar tatlım, dedi Andes hayran hayran bakan Claraya gülümseyip.

-…dahisi., dedi Floa. Kafasını masumca diğer yana çevirip.

-Hey! Sen benim bildiğim kötü sözleri söyletmeye kalkma.Ne biçim kızsın sen? Bu devirde dünyadaki kızlar da değişmiş.-gülümseyip Clara’ya döndü- sen üstüne alınma.

-Andes şunu kesip bize toplantının nerde olduğunu söylüyor musun yoksa…

-Tamam lordum tamam!İşte…Bir çiftlikte.Hmmm...Bu kadar büyük bir ahır görmemiştim be…Sanırım orada olacaktır.

-Aaaa…Klans Çiftliği.Oradaki yaşlı adamı tanımışlığım oldu.Atlar ve o diğer hayvanlara bayılırdı.O dev ahır için tüm gizli parasını harcadı sanırım.Torunu da onun gibi çiftliği taparcasına severdi.Ona bu çiftliği harika bir miras olarak bırakacağını söyler dururdu.Ütopik hayalleri vardı.Ancak bu durumda artık yaşamıyorlar olsa gerek, dedi son cümleyi üzülerek söyledi Silvia.

-İnsanları bu kadar kolay mı öldürüyorlar?, dedi Floa.

-Bilirsin, dedi Silvia, bazı efsun soyundan gelenler için insanlar değersizdir.Şimdilik insanları topluca katletmemelerinin -en azından dikkat şekilde- tek sebebi henüz tam örgütlenmemeleri.Yani kötü düşünen efsunlulardan bahsediyorum elbette.Orayı kullandıklarına göre ve o adam dürüst biri olduğuna göre eninde sonunda onu da torunun da sonu ölümden başka bir şey olamyacaktır.

-Lanet olsun…, dedi Floa, Böyle zamanlarda gücüm olsun çok istiyorum.

-Efsun yapabilmen için bir parçanın senden koparak efsun yapabileceğini göstermesi gerek.O parça bir çeşit içindeki efsun arzusunun anahtarı olur.Böylece iyi bir eğitimle kızıl efsuncu olabilirsin.

-ya da olamazsın, dedi Saena, sınavları geçemezsen köle olursun ya da ta en başında köle ilan edilirsin.

-Pekala, dedi Slithliam.Bu sefer iyi bir plan yapmalıyız.

-Ve bizim arkada kalmayacağımız bir plan, dedi Clara.

-Hadi ama Clara senin gücün çok az Floa’nın ise yok., dedi Slithliam.

-Cinsiyet ayrımı seziyorum…, dedi Floa.,Ben birçok erkek kadar güçlüyüm ve iyi savaşırım.

-Ruhun bile erkek gibi, dedi Andes, bu konuda sana katılmadan edemeyeceğim.

-Olmaz!, dedi Slithliam

-Slithliam’a katılıyorum, dedi Saena., siz gelmiyorsunuz.

-Sizi sevenleri sizden uzaklaştırmak gibi kötü bir huyunuz var.Ve bu pek hayrınıza dokunmuyor anladığım kadarıyla.Tamam sizinle çok takılmadım ama bunu anlayabiliyorum.Neden geçmişinizden biraz ders almıyorsunuz?

-İyi özetledin Clara, dedi Floa kollarını kavuşturarak.

-Anlamıyorsunuz…,dedi Saena, bizim gibiler için sevdiklerini yanında bulundurmak da tehlikelidir.Yanımızda olduğu için birçok sevdiğimiz insan öldü ya da ölümde döndü., yine boşluğa sanki yanında biri varmışçasına baktı., nihayetinde birilerini kendinden uzak tutmak onların iyiliğine sağlayacaksa bırakın uzakta olsunlar.

-Ne bu yalnızlık saplantısı?, dedi Floa., Sonunda beni de bir yerlerde bırakacak mısın yani?

Saena sessizce kıza baktı.Bu onaylayan sessizliğe sinirlene Floa masaya bir yumruk atıp üst kata doğru koşar adım gitti.Onun ardından da Clara Slithliama bakıp “Bizi hiç anlamıyorsunuz.” Diyerek o da onun peşinden gitti.

-Ben şu kızlar hap falan içmeye kalkmadan peşlerinden gitsem iyi olur , dedi Andes esprisine kendisi bile gülmüyordu.

-Ben de yarın için mutfakta bir şeyler yapmalıyım.Yarın akrabalarım olduğunuzu söyliycem Sliehliam sakın saçma bir şeyler ağzından kaçırma., diyerek mutfağa girdi.

Saena ışıktan rahatsız olmuştu.Son zamanlarda karanlığı daha çok seviyordu.Sessizce oturan Slithliamın bakışları altında gidip ışığı kapadı ve Palomitayken oturduğu masaya gidip oturdu.Bir süre sonra Slithliam da yanına geldi.

-Bizi asıl anlamayan onlar.Bunu sen de biliyorsun, dedi aklı karışık ne demesi gerektiğini bilemediğinde elini altın rengi saçlarının arasından geçirdi.

-Umarım asla anlamazlar, dedi tebessüm ederek hüzünle, biliyorsun.Ben hayatına girmesem mesela Liam ölmezdi.

-Sen onun başına gelen en güzel şeydin.

Saena bakışlarını Slithliam ın kine çevirdi: -Bazen ona çok benziyorsun.Çoğu zaman ise hiç ilgin yok yine de bazen…gerçekten benziyorsun.

-Keşke benzesem, dedi gülümseyip, o hep dürüst birisiydi. Çok temiz ve güçlü bir kalbe sahipti.Kalbinden geçenleri asla gizlemezdi.ona hep imrenmişimdir.

-O da sana imreniyordu.Seni seviyordu.Bunu oturup direk konuşmadık ama…biliyorum işte.Hatta bence bir şekilde sevdiğin kadın için onca şeyi yapmana saygı duyardı.Bak…yaptıklarını onaylamamak sana saygı duymamak ya da sevmemek anlamına gelmiyor.

-O zaman aptalmış,derken hafif bir kahkaha koyverip başını arkaya attı ve tavana öylece bakarak konuşmaya devam etti, ben de onun kadar aptalım., göğsünün üstüne dokunan bir elle aniden başını dikleştirdi.Saena uzun zamandır görmediği bir gülümseme ile ona bakıyordu:

-Sen de onun kadar temiz bir kalbe sahipsin.İşte tam burada.Kendine haksızlık etme.

-Eeee…,Slitliam tam olarak ne yapması gerektiğini bilmiyordu, se-senin de…

-Ah, hayır dedi Saena gözlerini masanın karşısındaki boş sandalyeye çevirdi, benim bir kalbim yok.Ondan sandığınızdan daha önce…hatta ben bile farkına varmadan vazgeçmişim.Zaman içinde hepsi tükendi…şimdi kalbimden bir kırıntı bile kalmadı.

-O yüzden mi Zainini duyunca bu kadar mutlu oluyorsun? Kalbinin atışı on kilometre öteden bile duyulabilir.,Saena birkaç saniye anlamadan baktı.Sonra sinirle elini çekip kızacaktı ki Slithliam elini sıkıca tuttu, Yalan olduğunu söyleyemezsin!

-O benim için çok önemli! Doğru! Ama…ama…

-Bak sana ne söyleyeceğim küçük anka…bu odadaki herkesi kandırabilirsin ama beni kandıramazsın.Sizin aptal dünyanızı bilmesem bile seni biliyorum ve bir şeyler çeviriyorsun.Bunun farkındayım.
Saena başını hızlıca iki yana salladı ve “Ben gidiyorum!” diyerek kalkacak oldu ama Slithliam omuzlarından tutup onu geri oturttu ve yüzünü yaklaştırdı: -Saena sürekli konuşuyorsun ve beni dinlemiyorsun.Diğerinin olmadığı gibi bu dünyanın hakimi de sen değilsin.Biraz karşındakini dinle.O toplantıya gitmemesi gereken asıl sensin bunu biliyorsun değil mi?

-Ne?

-Sen ne kadar Zainini düşünüyorsan o da seni o kadar düşünüyordur.Bir şekilde senin gelişine hazırlıklı olacaktır.

-Ne yani beni öldürecek mi?, dedi istemsiz bir şekilde gülerek.

-Daha kötüsü seni aptal!Seni yanına alır…ve sen buna dünden razısın.Ama buna izin vereceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.

-Beni sen mi durduracaksın, derken gözleri alev alevdi.

-Kesinlikle, derken de Slithliamın aynı derece buz gibiydi.

Saena Slithliam’ın kollarını bir hışımla çektirdi ama oturduğu yerden kalkmadı: -Birisi sizi dinlemek istemediğinde zorla dinlettirmek de ailede olan bir şey mi?

-Ne?

-Yok bir şey, dedi Saena camdan dışarı bakarak.Hava kapanmış ve yağmur yağmaya başlamıştı., Zainin…beni yanına çekmek istese bile iyi yetiştirdiği bir öğrencisi olduğum ve beni çok iyi tanıdığı için yapmak ister.Kızıl efsuncu olamasam da şu an büyük bir gücüm var.

-Böyle mi düşünüyorsun gerçekten?

Saena’nın gözlerinden usulca göz yaşları inmeye başlamıştı:-Ah lanet olsun ağlamaktan nefret ediyorum.Bana Palomita’yı hatırlatıyor.Ve onun aptal kalbini.

-Değişsen de…

-Ben Palomita değilim.Anlamıyorsun.O şu anda kendi hayatını yaşıyor.Evinde, ailesiyle.Kim bilir belki bir gün sevgilisi bile olur.Ben Saena’yım.Kalbi olmayan bir anka.Anka bile olmayı beceremeyen bir anka.Eğer zainin beni sırf gücüne güç katmak için kullanacaksa bile yanına giderdim sadece öte yandan beni birazcık farklı görebilseydi.O benim farkında bile değil.Sadece gücümün farkında.Onun kalbinde ise sadece kutsal hanım var.hep öyleydi.

-Kutsal hanım öldü…Bak bunu onun tarafını tuttuğumdan söylemiyorum ama hem o hem de ben bunu kabullendik.

Yağmur iyice şiddenlenmişti.Gittikçe fırtınaya dönüşüyordu.

-Nerden biliyorsun?Karşına aniden kutsal hanım çıkacak olsa ne hissederdin?Kendini kandırma Slithliam.Bunca şeyden sonra.Hele ki o. O kutsal hanımın iki ruhunu bile bile seviyordu.Hangi ruhu istese ona boyun eğerdi. Yaptı da…, yine boş sandalye ye baktı, sadece ruhu bile yanında olsa mutlu olurdu.

-Neden onu düşünmek yerine sahip olduğun insanları düşünmüyorsun?, dedi gözlerini kısarak.

-Sahip olduğum insanlar bana huzur vermiyor. Aksine onlar için de endişelenip duruyorum.Ya da ihanet ederler mi diyorum.Sahip olduklarım da olmadıklarım kadar acı veriyor.Pekala…ne sakladığımı öğrenmek istiyorsun değil mi?Bakalım gördüğünde tüm bu dediklerime hak verecek misin?Yaşadığım trajediyi biraz olsun anlayabilecek misin?

Boş sandalyede dışarıda çakan şimşeğini ışığıyla biri belirdi.Dışarıdaki fırtınayı güneşli bir günü izlermişçesine izliyordu: “Doğru. Saena bir trajedi yaşıyor. Tüm bu yolda yürüyenler gibi…-Slitliam’a dönüp baktığında onun güzel karanlığına takılıp kalmış olduğunu gördü ve ürkütücü çekiciliği ile gülümsedi- Sen hangi trajediyi yaşıyorsun Slithliam? Elde ettiğin için olanı mı? Yoksa elde edemediğin için mi?”

Slithliam öylece karşısındaki kadına bakıyordu.Onun yolunda ne çok şey yaşamış ne çok şey feda etmişti…Onu düşünmenin verdiği acıyı bile sevmişti.Palomita yaşasın diye onunla birlikte ölmeyi göze almıştı.Şimdi ise öylece karşısındaydı.Gece gibi karanlık uzun saçları, beyaz pürüzsüz teni, siyah derin gözleri ile: - Shienaya…

-Merhaba Slithliam.

SUN ne kaa uzun olmuş ..
Okucam başlıyorum, biri
"Jan bi bakarmısın.. "
"Tabi "
Tekrar başlıyorum ....
"Jan seni arıyolar ..."
"Bağla "
Tekrar başlıyorum okumaya
"Jan şantiyeye malzeme gitmemiş "
"Baktım... "
..1 saat sonra
"Jan ne okuyosun "
"Okuyamıyorum ... Ayyyy bi susun yaaa "
Yarından itibaren ismim değiştircem mahkemeye dilekçe verip ve kimseye sölemicem Telefonlarda "Ben jan değilim" derim .. Arkamdan bağıranlarda dönüp bakmam ...
İş yerinde fanfic okunamıyormuş onu anladım .

jandark önüne taşlar mı koyuyorlar senin üüü. Neyse kuzum evde okursun da yorumlarsın artık...

Bu arada hani bölüm koy diyen arkadaşlar XD

ben inanamıyorum Shienaya !!! Yok olmamış

aman allahım bundan sonra neler olacak çok merak ediyorum .Slithiam ne yapacak.Shienaya ne arıyor saenanın içinde ??

mükemmel bi bölümdü.çok şaşırdım gerçekten.yeni bölümü büyük bi merakla bekliyorum

YATTEEEE yeni bölüm gelmiiiş

Dlyra cidden tanıdık ama nerden *eski bölümlere göz atma kararı alır*

-Zainin, diye fısıldadı Saena.Ellerini ağzını kapatacak şekilde örttü ve gözleri dolarken bir kez daha fısıldadı, Zainin

-Bu kadar sevinme bence, dedi Slithliam gözlerini kısarak, görmüyor musun yine karanlık yolda.

''Kimin umrunda!''diye haykırmak istedi ama aralanan dudaklarını bastırdı: -Yani?, diyebildi.
harbiden yaa, kimin umrunda ee, yani saena için dediydim

o saena'nın içindeki ses de ne yoksa ama yok yaa, o ölmüştü , dimi?

clara ve andes ha olabilir

-Böyle zamanlarda dünyaya yeni inmiş melek gibi görünmüyor mu?,
hakikaten öyle

Walker&Flyer şirketi ha demek virüs koymuşlar siteye, akıllıca
floa ama bak sana yakışmıyopis kelimeler

-Sen de onun kadar temiz bir kalbe sahipsin.İşte tam burada.Kendine haksızlık etme.

-Eeee…,Slitliam tam olarak ne yapması gerektiğini bilmiyordu, se-senin de…
bana bak, lord mord dinlemem, alırım ayağımın altına ''önce gördüm kuralı'' diye bişey var bu dünyada akıllım, önce Zainin gördü, kız onundur

öte yandan beni birazcık farklı görebilseydi.O benim farkında bile değil.Sadece gücümün farkında.Onun kalbinde ise sadece kutsal hanım var.hep öyleydi.
ahanda aşkını itiraf ettiiiiiiiiii


kyaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

o cadoloz ölmedi mi yaaa gözde abla niye hortlattın onu yaaa

--------------------------------------------------------------

SORULAR
1_ sen beni kalpten götürmek mi istiyon? :
2_bu shienaya'nın kaç canı var?
3_shienaya'yı saena mı kurtardı? eğer öyle ise neden?
4_ablam ben bu adamın iyilerin safında olduğu bi zamanı görebilcem mi ölmeden önce?
5_o gemidekiler neden kötü tarafa geçti ki? (sanırım ileriki bölümlerde cevabı var diycen bu soruya T-T )

- - - - - - - - - - - - -
TEZAHÜRAT:

YE-Nİ BÖ-LÜM ŞAK ŞAK ŞAK YE-Nİ BÖ-LÜM ŞAK ŞAK ŞAK

@jasmine: Evet yok olmamış görünüyor ^^' Bakalım neler olacak? Beğenmene sevindim...

@Tsukino-Usagi:Yorumun harika XD Okurken çok zevk aldım^^

CEVAPLAR:

1-Sadece seni değil herkesi XD
2-Bakıcaz XD Tek canı var belki ama Saena öldüremedi ?
3-ileri bölümlerde...
4-Söyleyemem XD
5-Evet ileri bölümlerde

EN kısa zamanda yeni bölümünüz gelecek

bölümü okudum güzeldi hoştuda sadece tek sorunun cevabını aldık oda benim sorum değildi xD
Walker&Flyer şirketi ha ay bunlar geri mi geldi ya kötü olsalar bile seviyorum ben bu ikisini
onun dışında slithliam bi otursun oturduğu yer ya bu ne o.O ben anlamadım bu kardeşimimn sevdiği kadın bana emanet mi yoksam yavaş yavaş aşık oluyorum durumu mu
zainin hakkında konuşmuyorum bu konu beni aşıyo u.u
kutsal hanımın kötü ruhuna gelince kesinlikli onu görmeyi beklemiyordum benim için büyük bir süprüz oldu ismini okudum ve ağzım açık kaldı "bu nerden çıktı şimdi ya tamda slithliam aşkım kabarmışken" oldum
ayrıca bu saena daha ne kadar özünü reddedecek sen hem bir anka hemde palomitasın kuzum U.U anla artık iyi güzel bir kalbe sahipsin ne yani gözde ablacım ( ) Liam'ı geri getirip ( ) önüne koysa sen atlamıycan mı boynuna u.u
bu arada okuduğuma göre ya saena k.hanımın kötü ruhunu öldüremediyse demişsin <-< bunu ipucu olarak kabul ediyorum U_U acep yine ne yaptıda kurtuldu ama belki bunu bizim lehimize çevirebiliriz zainini geri getirmede kullanırız yani olmaz mı shienaya'da ilk kez bi işe yarar

Nerden başlasam ki yaa

Çok uzun ve güzel bir bölümdü.. Beklenen bir bölüm denebilir

SEN HANGİ TRAJEDİYİ YAŞIYORSUN? ELDE ETTİĞİN İÇİN OLANI MI? YOKSA ELDE EDEMEDİĞİN İÇİN Mİ?
bi kere başlık bombaa

Yaaa adamlarım Walker&Flyer Onlar yaşıyo ya tamamdır artık

Bu Clara yı sevmedim ben... Nedendir bilinmez pek içime sinmedi yaa, negatif bi elektrik alıyorum bu kızdann u.u

Bizim için de önemli, dedi Slithliam kızın saçlarını karıştırarak, sen de artık bizimlesin ve dostumuzsun. Yani bizim için önemlisin.
şimdi bu bu hareketi yapmıycaktı.. Yapılır mıı

-NE OLDU? NE? NE? NE? YOKSA????
Yoksa ne çocuklar ne kadar manyak bu ikili

Saena şüphe ile baktı: -Sincall? Günah çağrısı anlamında mı?

Kız bi seferde anladı

Zaininnnn beni çağırsa ben de giderim kardeşş, kızmayın Saena'yaa

“Asla anlamayacaklar değil mi?” diye düşündü Saena “Kapa çeneni düşüncelerimi saptırıyorsun!” “Hayır…sadece ikimizin ortak düşüncesini dile getiriyorum…Anlamayacaklar…ne istersen yap onun yanında ol ya da olma ama onu görmen gerek, içinden bir şeyler bunu istiyor değil mi?” “Senini gibi bir şey mi?” “Ben değil…sen…”

burayı ilk okuyuşumda Slithliam ve Saena kavga ediyo sanmıştımm 3-4 kere okudum aynı yeri

Böyle zamanlarda dünyaya yeni inmiş melek gibi görünmüyor mu?

Evett

-O yüzden mi Zainini duyunca bu kadar mutlu oluyorsun? Kalbinin atışı on kilometre öteden bile duyulabilir.,Saena birkaç saniye anlamadan baktı.Sonra sinirle elini çekip kızacaktı ki Slithliam elini sıkıca tuttu, Yalan olduğunu söyleyemezsin!

Yaaa sana ne Kızın kalbi istediği kadar atar! Ne o yoksa kıskandın mı Slithliam?

Ohaaaaaaaaaaaa, omg, öl bit geber yaniii!!!
SHIENAYA! yaşıyor mu!!!! obaaa...
Yani nasıl ki yaa? Ben öldü diyorum seviniyorum bu yeniden geliyo, sinirlerim bozulduu

**Şimdi kutsal hanımın bi tarafı geldi yaa öbür tarafı da gelir, gider ortalık karışır diye düşünüyorum yanlış mıyım??

**Şimdi bu Shienaya geldi, kızın içinde neden yaşıyor Gitsin başka bi yer bulsun, bulamaz mı? Yazık Saena'ya

Bir çok duyguyu aynı anda yaşadığım bir bölümdü, bana bu zevki yaşattığın için teşekkür ediyorumm
Yeni bölümü de bekliyorumm

Pekala yenibölüm isteyen? Hali hazırda mevcut...başka yorum yok mu? XD

çok güzel yazıyorsun sun ablam