LAHİT SUALİ XIII: Gelecek Sana Geçmişi Hatırlatmaya Başladıysa Her Şey Yolunda Diyebilir Misin?

Bir yer altı şehri bekliyordu tıpkı Magnusfe’deki gibi yer altına saklanmış gizli bir cennet. Tam anlamıyla yanılmıştı burası ne yer altındaydı ne de bir cennet. Dünyadaki saklı şehir olarak nitelendirilen yer tam anlamıyla gökyüzündeydi. Hatta gökyüzünün kendisiydi…

Ülkedeki belki de en büyük ve uzun gökdelendi Ölü Cennet… Evet gökdelenin adı ölü cennetti bu sadece gök delenin adı değil gökdelenin sahibi olan vakıf nitelikli bir şirketin de merkezinin adıydı.

Saena ve Slithliam ölü gibi yere oturmuş öylece asansörün yukarı ulaşmasını bekliyorlardı. Vincent da oldukça bitkindi ama kendini bırakmamaya çalışıyordu. Bunun için kendince birçok sebebi vardı. Öncelikle kendisini daha yeni yüzünü gördükleri gibi güçsüz olduğu kanaatine varmalarını istemiyordu. Sonra bir de Wilson ile konuşurken “küçük kız” diye nitelendirdiği kişi için de güçlü olmak istiyordu. Ne de olsa Wilson artık başka birisinin abisiydi. Küçük kız elbisesini giyen ve geride büyük ve mutsuz genç bir kadın bırakan bir yabancının abisi.

Slithliam biraz toparlanıyor gibiydi: -Niye hala varmadık? On beş dakikadır yukarı çıkıyoruz.

-3000 katı çıkmak biraz zaman alıyor haliyle, dedi Vincent buruk bir tebessümle.
Slithliam başını kaldırdı şaşırarak: -3000 mi? Nasıl olur?

-Kendini iyi saklıyor küçük evimiz değil mi?, dedi Vincent camdan asansörün dışına bakarak, Özel bir teknoloji ile inşa ettirdim burayı.İşaretler kendini göstermeye başladığında babam öldü ve tüm mal varlığı bana kaldı haliyle.Burayı yaptırmak için neredeyse yarısını satınca herkes deli olduğumu düşündü.Halbuki ben onları görmediği geleceği görüyordum. Buranın 200 katı dışarıdan görülebiliyor. Bak etrafımızda 200 kat uzun luğunda sütunlar da var. Tüm bu sütunlar ve bina bir noktadan sonra gözle ve hatta çok ileri teknolojiler tarafından bile görülemeyecek şekilde inşa edildi. Kısaca 200. Kattan sonra benim şehrim başlıyor. Sütunlar yukarıdaki geniş binayı destekliyor. Yine bina ve sütunlar bu dünya bilinen en sağlam maddeden bile yüz kat daha sağlam özel icat edilen bir maddeden yapıldı. Silahlarımızda da gerektiği noktalarda kullanıyoruz. Kısacası bizi gök yüzü bile görmüyor. Asansörün hızına gelince… Aslında daha hızlı çıkardık ama bu şokla o hız size pek iyi gelmeyebilir diye düşündüm.

-Şey…bu da yeterince şaşırttı., dedi Slithliam yine sessizleşti olanlar aklına gelince.
Boşluğa bakan Saena’ya baktı onları dinlemiyor hatta duymuyor gibiydi. Vincent da tekrar Slithliam’a : -Orada…ne oldu öyle?

-Garip gelebilir ama ben de bilmiyorum, dedi Slithliam da Saena’ya acıyarak bakmıştı elinde olmadan.

-…düm…, diye mırıldanışının sonu duyuldu Saena’nın, hepsini…ben yaptım…

-Bak bunu sen yapmış olamazsın!,dedi ayağa kalkarak Slithliam, kesin o lanet ruh seni yönlendirdi.

-Hayır, dedi gözlerini kısarak, bendim…hepsini öldüren…benim…-ani gözlerini kocama açtı ve o anı düşündü hatırlayabildiği kadar. Her yerde alev vardı sadece alev. Ve çatırtıların arasında yanan ruhların haykırışı- BEN ÖLDÜRDÜM! HEPSİNİ ÖLDÜRDÜM!

Saena’nın yeniden ısınmaya başladığını hissediyorlardı. Slithliam ileri bir adım atacakken Vincent çoktan onun yanındaydı ve sıkıca kıza sarılmıştı: -Geçti…Palomita…geçti küçük kız…

Saena’nın kendine olan öfkesi Vincent’a yönelmişti sanki.Ona hiddetle baktı ama Vincent geri çekilmedi vücudunun yanmaya başladığını hissetse de.Sarılmaya devam etti ve “…geçti küçük kız…geçti Palomita…” demeye devam etti. Bir süre sonra Saena acı bir çığlık atarak Vincent’a sarıldı.

-YANIYORUM! KENDİ CEHENNEMİMDE YANIYORUM! VE KİMSE BANA YARDIM EDEMEZ…KENDİM BİLE BENİM VARLIĞIMDAN HABERSİZ…BEN BİR HİÇİM…CEHENNEMDE YANAN BİR HİÇİM!!! PALOMITA OLAMAM OLAMAM!!! ONDAN VEZGEÇELİ ÇOK OLDU…GERİ DÖNÜŞÜ YOK…AAAHHHH!!!

-Sakın ağlama!, diyerek ortaya çıktı Shiénaya, Bugün olanların sebebi zaten yaptığın bu aptallık!

Slithliam nefretle yanlarında beliren eski kutsal hanımın karanlık ruhuna baktı. Onunla muhatap olmak bile tiksindiriyordu: -Açıkla!

-Bunu açıklamak bana düşmez., dedi kadın gözleri kısarak, sadece ağlamamalı. Bugün ağladı ve kontrolünü kaybetti. Ankanın gözyaşı her zaman iyi bir şey olmayabilir.

-Eğer açıklamazsan seni-

-Öldürür müsün? dedi küçümseyerek, işte o biraz zor seni zavallı altın kan… benim kanımın yanında seninki…seninki…

Küçümseme sırası Slithliamda’ydı: -Sanırım artık kanın hatta bedenin bile olmadığını hatırladın? Seni lanetlenmiş ruh. Sen artık sadece bir parazitsin.

Shiénaya dudağını ısırdı ve başını yere eğdi. Diyecek sözü yoktu. Gerçekten bir parazitti. Saena’sız yaşayamazdı. Onun başına bir iş gelmesini aslında bu yüzden istemiyordu. Yoksa ne o ne de etrafındakilerin başına gelecekler umrunda değildi. Ama yaşamak için Saena’ya onu yaşatmak için de etrafındakilere mecburdu.

-Sadece… ağlamasın… kalanını ona sorarsınız , ve usulca yok olurken, onu yönlendirdiğim filan yok. Yemin ederim. Eğer yeminime güvenin kaldıysa altın efsun ustası., dedi.

Vincent kucağında sakinleşen Saena’yı saran kollarını gevşetmeden ve başını okşayarak Slithliam’ın boşlukla konuşmasını izledi. Ve konuşma bitince: -Oradaki kimdi?

Slithliam herkesin onu göremediğini hatırladı. Neye göre tam bilemiyordu…yine de Vincent ona deli gözüyle bakmamıştı.

-Shiénaya…

-Karanlık Ruh mu?, dedi şaşırarak Vincent, Onun Palomita ile ne ilgisi var?

Slithliam da şaşkındı olaylarla ilgisi olmayan bu adam birçok şeyi biliyor gibiydi. Üstelik Saena’ya Palomita diye hitap etmesi Saena’yı rahatsız etmiyor aksine sakinleştiriyordu. Bu Lordun sinirlerini bozmuştu: -Öyle… Öldüğünü sanıyorduk.Meğer Saena’nın bedenine bir parazit gibi yapışıp buraya kadar gelmiş.

-İnanılmaz…dedi Vincent. Lahitteki gibi.

-Lahit mi?

-Sonra konuşuruz, dedi Saena’yı tıpkı uyuyan bir bebeğin uyanmaması için işaret eder gibi işaret etti.

Slithliam da başıyla onayladı.Yine de Vincent’ın ardındaki gizem üstüne üstlük Saena ile aniden bu kadar yakınlaşması hiç hoşuna gitmemişti.Asansör sonunda durmuştu hanede “Kat 1120” yazıyordu.

Vincent usulca gözleri hafif aralık boşluğa bakan genç kadını kucakladı ve sanki süzülür gibi dinlenmesi için ona özel bir odaya götürmek için yol koyuldu.
Slithliam ise asansörden çıktığında gördüklerine inanamıyordu. Metaldan koca bir şehir asansörden indikleri balkonun altında uzanıyordu.

***

-LANET LANET LANET!!!!!, diye haykırdı Şer Ecel Fatihi.

-Bebek gibi sızlanmayı kes, dedi küçük kör kız.

Kendini kaybedecek gibi hissetti Daisy ama yapamazdı tek bir ters hareketiyle bile kendini komaya sokabilirdi bu kız. Öldürmezdi… nedenini bilmiyordu ama onu öldürmeyeceğini bir seferinde ağzından kaçırmıştı. Yeniden doğan onu koruyor olmalıydı. Yinede ölü den beter yapabilirdi.

-Olanların farkında değilsiniz sanırım…,dedi sakin olmaya çalışarak, yeni edineceğimiz yandaşlarımızın yarısından çoğu öldürüldü!

-Bunun sorumlusu sensin salak şey!, dedi kör kız Daisy’ i ikinci kez şok ederek., Herkesin ortasında havada o aptal ablanla savaşırken sırf zevk olsun diye nasıl var olduğunu anlattın ve kadim ruhu deliye çevirdin! Korag, Rat ve diğer aptalların beden ve ruhlarının yamalanmış hali olmanla kaş yapayım derken göz çıkardın! Gerçek Daisy’nin sadece kininin büyüklüğü ve bedenin çöldeki savaşta askerlerimiz tarafından getirilmesi nedeni ile bu formdasın. O olmalıydın çünkü o uyandırıcı tayin edildi efsunlu kader tarafından! Sen bu yamalı halinle bunu bile yapamayacak kadar zavallısın! Üstelik bunu haykıracak kadar rezil bir haldesin!

Daisy durdu. Gerçekten eline yüzüne bulaştırmıştı. Ama kadim gücün orda olduğunu bilmiyordu. Silvia’yı isyankar küçük grupların birinin toplantısında daha önce görmüştü ve onlar için muhbirlik yaptığını düşünmüştü.Hem kadim ruh orda olsa bile henüz bu kadar güçlü olmamalıydı. Yeniden doğan öyle söylemişti.

-Küçük Hanım… bence bu kadar yeter, dedi Zainin karanlıklardan belirerek, bu durum ile Yeniden doğan ilgileneceğini söyledi.

Daisy hırsla döndü: -O seninle mi konuştu? Senin gibi alt rütbeden biri ile mi?
-Öyle uygun görmüş, kadının gözü dönmüş haline bakarak iç geçirdi, sanırım kararı gayet doğru.

-Başka ne söyledi, dedi Dlayra soğuk sesi ile.

-Bunun bir yenilgi olmadığını ölenlerin ruhlarını topladığını bu nedenle bunu küçük bir hata olarak sayacağını söyledi.Yinede buna sebep olanın onu üzdüğünü-

-Ü…üzdüğümü mü…o…olamaz…,Daisy öylece bir koltuğa attı kendini, efendimin güvenini sarstım. Olamaz…

-Bence de artık önüne bakman faydana olur Şer Ecel Fatihi, dedi Zainin, tekrarlama yeter.Efendinin sağ kolu olduğunu unutma…

-Bana sen mi akıl veriyorsun?

-Sen de pek kalmadığı kanıtlandığına göre isabet olur, dedi Dlayra ürkütücü bir gülümseme ile.

Daisy hırsla yanlarından geçip karanlık koridorda kaybolurken Zainin küçük kıza baktı ve bir iç çekti:

-Başımı derde sokacaksınız küçük hanım…

-Lütfen Zainin ikimizde güç dengelerinin ne kadar değişken olabileceğini biliyoruz. Akıllıca kullanmazsan kendi gücünde kaybolabilirsin. Bana kalırsa boşuna onun için endişeleniyorsun. Toplantıda da teyit edildiği gibi o tamamen Daisy değil, salak şey diye mırıldandı.

-Yine de Daisy…, dedi Zainin hüzünle, üstelik diğerleri de…elimde kalan sadece o var.

-Eğer öğrencini elinden kaçırmasaydın elinde çok daha değerli biri olurdu, diyerek yan bir bakış attı, o karmaşada kaçtı demiştin değil mi?

-Hayır, dedi Zainin, beni tuzağa düşürmeye çalışmayın. Ben onu hiç görmediğimi söyledim.Sonra da olanlar oldu zaten.

-Zeki efsuncu… dedi kız. Neyse ben acıktım. Aşağı inip, dudaklarını yaladı, biraz yemek bulayım.

Kız hoplayarak koridorda kaybolurken. Zainin de Seana’nın göz yaşı ile iyileşen eline baktı “Hep aynı saçmalığı yapıyorum.” Diye aklından geçirirken hafifçe tebessüm etti “değerli biri… elimde olmaması gerekecek kadar değerli…”

-Efendim!, dedi bir efsuncu gelerek.

-Ne oldu?, dedi Zainin refleks gibi elini ardına saklayarak.

-Muhbirimiz size bir mesaj göndermiş efendim.

Zainin elini uzattı:-Ver ve hemen ambarı tamamen yok etme işlemini tamamlayın.Yeni bir toplantı belirleme işlemine geçmeliyiz.

Karaelf olduğu belli olan efsuncu selam vererek Zainin’in eline siyah bir taş bıraktı ve koşar adım oradan uzaklaştı.Zainin avcunun içinden daha küçük olan küreye efsunlu sözler fısıldadı ve küre beyaza dönüştü.Sözcükler Zainin’in zihninde yankılanmaya başladı.

-Onlarlayım. Ağır yaralı ve şokta olsalar da iyiler. Emrettiğiniz gibi onlardan biriyim… Görüşmemize daha var ama hatırlatmak istedim efendim. Şu gazlı iksiri göndermeyi unutma! Stoğum az kaldı ve bu şeyler deli pahalı! Yoksa unut muhbirliği filan! Bu aptal kalıpsal konuşmalarda hiç hoşuma-, derken küre söndü ve mesaj bitti.

Zainin baygın bir şekilde küreye baktı: -Seni nerden muhbir yaptıysam…

***

Saena önce sesleri duydu tiz ve hızlı konuşan birinin sesi kulaklarını tırmalar gibiydi“Aaaa…evet tatlım inan bana o çok yakışıklı ve bir o kadar da zeki…ama kabul et benden iyisini de bulamaz.” Diğer ise çekingen birine aitti “Sen öyle diyorsan…ben sadece üzülmeni…ah kendine geliyor bak!”yavaşça gözlerini aralardı ve seslerin sahiplerine elini başına götürürken baktı:

-Neler oluyor? Siz de kimsiniz?

-Yüce ruh ben Healriantrieylristya ve bu da Nia…,dedi çekingen kız yanakları kızararak.

-Kim?, dedi Saena doğrulurken, onun sesi ve senin adın kafamı daha da allak bullak etti.

Kızların ikisi de kızarmıştı bu sefer.Nia daha sakin konuşmaya çalışarak:

-Biz ölü cennet sakinlerindeniz efendim. Vincent sizi bize emanet etti…şey…uyandığınızı haber versem iyi olur, deyip bir telaş dışarı çıkmaya çalışırken Saena onu durdurdu.

-Diğerleri?

-Mmmm buraya gelebilen kişilerin çoğu iyi…

Kızıl saçlı genç kadın durdu ve hızla başını çevirdi:-Gelebilen mi? Çoğu mu? Sen ne diyorsun!?

-Sa-sakin olun efendim!, dedi diğer kız ayağa kalkıp hemen kolundan tuttu Saena’nın, gelemeyenler için sizin arkadaşınız yok. Durumun iyi olmaması da bizim gibilerin kullandığı bir tabirdir. Tam olarak toparlanamayan herkes için kullanırız.

-Sizin gibilerin mi?

-Biz…şifacıların…

-Şifacılar…,dedi usulca Saena geçmişte kaldığı köyü düşünerek, dünyada da şifacı olduğunu bilmiyordum.

Nia dışarı korkuyla çıkarken Healriantrieylristya gülümsedi ve boynuna uzanan katlı sarı-turuncu saçlarını kulağının ardına sıkıştırdı:-Tıpkı diğer efsunluların dünyada gizlice yaşamaları gibi biz de buradaydık hep, dedi kız sevimli gülüşüyle, sadece bizim efsunumuz daha farklı olduğundan hissedilmesi daha zor. Eh bir de savaşmaktan ziyade iyileştirmek için kullanıyoruz.

-İyi de…, dedi Saena, şifacılar efsunu sevmez diye biliyordum ben.

-Burdaki şifacılar değil…yoksa doktorlardan bir farkımız kalmazdı.Yine de efsun seviyemizi abartmamayı tercih ediyoruz.Yoksa yoldan çıkabiliriz.

-Yoldan çıkmak mı?

-Evet. Yani sağlık vermek yerine savaşanlardan olmak.

Saena buruk bir şekilde:-Yani ben bir yoldan çıkanım…

-Ah! Yanlış anlamayın. Bu genel bir tabir. Fakat bilirsiniz devir değişti ve biz bile taraf tutuyor sayılırız gerçi kim olursa olsun tedavi etmek temel kuralımızdır… yaşadığımız yeri tercih ediyoruz diyelim.Aslında hala saf şifacı felsefesini taşıyanlar da var yani yoldan çıkmak şeysi…

- Heal… Healastf…amaaaan neyse…başımı ağrıtıyorsun.

-Ö-özür dilerim. Bu arada bana kısaca Healria diyebilirsiniz. Herkes ilk seferinde adımı sinir bozucu bulur genellikle böyle kısaltıyorum adımı. Heal dünya dilinde iyileştirmek ria da bizim dilimizde şifa demek.

-Ria…bu kelimeyi hiç duymamıştım…Her neyse bu hali gayet iyi. Pekala Healria. Başta ikinize de ters davrandığım için özür dilerim. Arkadaşına da ilet olur mu?

O sırada içeri asil ve zarif adımlarıyla Vincent girmişti ve Healria hafifçe eğilip selam verdi önce Vincent’a sonra Saena’ya:-Söylerim efendim. Müsaadenizle., dedi ve dışarı çıktı.

Vincent kapıyı kapatırken: - Healriantrieylristya en iyi şifacılarımızdandır.

-Vay be! O ismi nasıl söyledin?

Bir an ikisi de durdu ve aynı anda gülmeye başladılar. Vincent yatağın yanındaki tabureye otururken –ki nedense Saena’ya o tabure Vincent’ın garip aurası nedeniyle tahta dönüşmüş gibi gelmişti- hala gülüyordu: -“Vay be!” mi? Palomita hala küçük bir kız çocuğusun sen!

-Belki içimde bir yerlerde, dedi Saena, Garip bana Palomita demen beni sinirlendirmiyor.

-Farkındayım ve aramızda kalsın ama Slithliam da farkında ve hiç memnun değil bu durumdan.

-Neden? Ah…onu dışlıyormuşum gibi hissediyor olmalı. Son zamanlarda herkese kaba davranıyorum.

-Şey, kadim ruh olmak ağır bir şey ve bunun etkisi olabilir ama Slithliam’ın kızgınlığı biraz daha farklı olabilir.

-Ne gibi?

Vincent biraz daha yakına tabureyi çekip eğildi ve munzurca :-Kim bilir?

-Sen söylediğine göre sen bilirsin herhalde, dedi suratını asarak.

-Hahaha! Küçük kız sakin ol biraz içindeki alevli civcivi uyandırmak istemeyiz değil mi?

-Alevli civciv mi? İlginç bir yaklaşım. Bayanları tavlarken de böyle orijinal şeyler mi buluyorsunuz acaba? Hani zengin bir züppe olduğunuza dair şüphelerim gittikçe kuvvetleniyor da…

-Zengin bir züppe ha… sana bir sır vereyim mi?Ben kesinlikle öyleyim, bakışları aniden derinleşmişti, ama aynı zamanda bundan fazlasıyım.Gerçi bana göre senin için daha fazlası olmak yeterli.

-Ha?, Saena yanaklarının kızardığını hissetmişti ve içinden “Ha? Mı ben ha mı dedim? Bu ne salakça bir tepki…lanet lanet lanet!” diye küçük bir kalp çarpıntısı geçiriyordu.
Vincent’ın umursamaz gülümsemesi gözlerinin derinleşmesi gibi ani bir şekilde geri gelmişti:-Bilirsin ben seni herkesten iyi tanıyorum ne de olsa… beni sadece zengin bir züppe olarak bilmen pek hoş değil. Ne de olsa abin zengin züppelerle takılan bir tip değildi.

-Ah…şey…tabi…öyle yani…abim…Wilson…, Saena durulduğunu hissetti, o …hastaydı…yani aranızdaki şey… o şimdi iyi gibi ama öte yandan sen yanında değilsin.

-O iyi… hastalığı atlattı.Elbette küçük etkileri kimi zaman hala oluyor ama merak etme şimdi iyi. Biliyorsun ailesiyle…

-Biliyorum… peki sen neden yanında değilsin? Ve neden bu haldesin?

-Uzun hikâye. Ama kısaca üniversiteyi bitiren herkes gibi yollarımız zamanla ayrıldı diyelim. Biraz hızlı oldu tabi. İkimiz de hayatında çok şey değişti. Geri döndüğümüzde seni görmek onun için bir şok oldu.Yani biliyorsun senin aslında zaten yanımızda biliyorduk ama sen aniden o gezegende karşımıza çıkmıştın sonra döndüğümüzde yine burada ve her şeyden habersizdin. O da ailesini toparlamak ve her şeyi düzene koymak istedi. Üzgünüm ama senin varlığına inanan sadece ben oldum. Ben asla o Palomita ya alışamadım. Bir şeyler eksik geldi… bilemiyorum… evet seni az görmüştüm tatiller de biraz…yine de…

-Önemli değil, mutlu olması yeter bana… İstediğim buydu.

-İstediğin mi?

-Peki ya sen?

-Şey… ben efsun olayına kendimi kaptırdım sanırım. Bazı olaylar yaşadım. Efsunu ve efsunlu teknoloji bir şekilde kanıma işledi sanki. Buna o kuzenlerin de etkisi oldu elbette.

-Kuzenler mi? Walker ve Flyer mı?

-Ta kendileri. Onları burada gördüğümde şok olmuştum. Burayı inşada çok yardımları oldu. Bir süre sonra ise Flyer ile yollarımız ayrıldı ama Walker bizimle.

-Flyer a ne oldu? Yoksa…

-Yooo merak etme o iyi. Sadece başka bir yerde. Walker sana anlatır. Şimdi dinlen. Her şeyi zamanla öğrenirsin. Her şey yoluna girecek., deyip Saenayı yatırdı ve alnına bir öpücük kondurdu, iyi uykular Palomita.

Vincent Saena’ya tanıdık bir huzur vermişti. Gülümsedi ve “Teşekkür ederim Vincent” dedi uykuya dalmadan önce.

***

Slithliam biraz dinlendikten sonra dayanamayıp ölü cennet denen bu gökyüzü cennetini gezmeye başlamıştı. İnsanlar dünyadakinden daha huzurlu görünüyordu burada. Efsunlu ya da normal herkes birlikte ve birbirleri ile güven içindeydi. Cennet denemezdi bu demir kafese ama en azından cehennem değildi.

-Demek Lordumuzun içine dinlenmek sinmedi, dedi Vincent arkasından yaklaşarak.

“Ama bu adam cehennem bekçisi gibi” diye düşündü Slithliam:-Öyle.

-Konuşmayı pek sevmiyorsun değil mi Lord Slithliam?

-Genellikle.

-Ya da benimle konuşmayı sevmiyorsun.

-Kesinlikle.

Vincent güldü:-En azından dürüstsün. Birbirimizden hoşlanmak zorunda değiliz ama Palomita’nın iyiliği için kavga etmesek iyi olur.

-Böyle düşünmesem şimdiye kadar işini bitirmiştim. Beni durduran başka bir şey daha var gerçi artık.

-Şehir değil mi?

Slithliam onayladı:-Liam gibi onların güvendikleri yegane kişisin. Onlarla konuştum. Hikâyelerini dinledim. Onların lideri olmakla iyi bir iş yaptığını kabul etmeliyim. Bu noktada seni takdir ediyorum.

-Gurur duydum, dedi ciddiyetle Vincent, sen erkek kardeşinle karşı taraflarda iken ya da öyle görünmeye çalışıyorken ya da her neyse işte…onu kısa süreliğine de olsa tanıdım. Onurlu ve imrenilecek bir lider olduğunu anlamak benim için zor olmadı. Palomita’nın kalbindeki yeri de tartışılmaz.

-Ona bunları benim de gördüğümü söylemeye pek fırsatım olmadı, dedi Slithliam başını yere eğmemek için kendini tuttu ama bakışları yere eğilmişti, bu yüzden sana söylemek istedim. Sakın ölüp bu insanları yarı yolda bırakma. Ardından üzülen çok kişi olacaktır. Her ne kadar ben kendi adıma şüphe duysam da…

Vincent güldü: -Umarım kardeşin gibi olabilirim…bunun için elimden gelen her şeyi yapacağım.

Vincent uzaklaşırken Slithliam söylediği cümleyi tarttı “kardeşi gibi” derken hangisini kastetmişti? Liderliği mi yoksa…

-Yüce efsun adına!, dedi Andes, Nihayet seni bulabildim! Bu lanet yer labirent gibi. Dostum madem hastane gibi bir yer yapacaksın tabelalarını da koymayı ihmal etme değil mi?

-Andes…

-Evet evet biliyorum susma zamanı.

-Hayır. Seni gördüğüme sevindim.

Andes durdu ve sessizleşti tebessüm ederek :-Kardeşinin dünyadaki versiyonu seni duygusallaştırmış anlaşılan Lordum.

-Kısmen… ama bu rahatlıktan çok gerilmeme sebep oldu.

-Neden?

-Çünkü, dedi Slithliam ölü cenneti ve Saenayı düşünerek, gelecek sana geçmişi hatırlatmaya başladıysa her şey yolunda diyebilir misin?

-Sizi anlamıyorum Lordum.

Slithliam irkildi dediği sözü düşünerek. O da kendisini anlamıyordu. Bunu hissediyordu ama sanki cümle ona değil gibiydi. Tedirginliği biraz daha artmıştı. İçinde beliren sesten hiç hoşlanmamıştı.

demek korag falan o yüzden yok aptal daisy geri gelsin diye daisy nin bedenini hangi ara buldunuz da çıkarttınızda yamaladınız bişeyler ettiniz kızı geri getirdiniz hiç gerek yoktu bence o çölde çürüseydi daha iyi olurdu ama dlayra ve zainin den çok güzel laf yedi keyfim yerine geldi şer ecel fatihiymiş sen anca pabucumun fatihi olursun be bi çık git aradan shineya gibi ölmedin gitti bi de senin öldüğünü görebilsem

shineya bi çenesini kapasa olmaz mı olur olmaz zamanlarda çıkıp duruyo ortaya

silvia kaldı mı şimdi yani olmaz ama ya onu saena nın yanına ışınlayalım bence evet evet gözde abla vincenta söle hemen projeye başlasın alalım silviayı da

vincenta gelince
Hop dur olum noluyo sahipli kız dalarım valla sana ağır gel küçük kızmış sensin küçük kız saena sen de yüz verme şuna ya bu arada cidden merak ettim ailenin yanındaki palomita ya noluyo şimdi normal bi şekilde yaşıyomu öyle


Healriantrieylristya gözde abla bu nası isim kopyala yapıştır yaptım

casus mu var kiim nerde nasıl olamaz clara mı ki acep yoksa 3000 katlı küçücük gökdelenin içinden biri mi

flyer niye gitti ya

slithliam kız kardeşinin sevgilisiydi olmaz bak ben söliym ama vincent a da gıcık kapmadım değil aslında acıyorum biraz slithliama

floa nerde bu arada hiç göremedim bu bölümde

bölümü çoooook beğendim ben ellerine sağlık sun abla

Not:yorumu tsukino-usagi ninkiler gibi yapmaya çalıştım bayılıyorum onun yorumlarına bi şeye benzemedi gerçi benimki -.-

damlaaa çok teşekkür ederim yaa ayrıca senin yorumun da süper olmuş ,EN AZ benimkiler kadar iyi

*****Yorum*****


*****Sorular*****


*****Tezahürat*****
YENİ BÖ-LÜM ŞAK ŞAK ŞAK YE-Nİ BÖ-LÜM ŞAK ŞAK ŞAK

ohh bee,bitirdim sonunda

Oyyyy cevaplamak baya zor olacak *kolları sıvar* hadi bakalaım!

@damla:

Daisy nin bedeni çölde kalmamıştı zaten öldüğünde direk götürmüşlerid bedenini.
Şer ecel fatihnin o ana kadar ki başarılarını bilmiyoruz ama bir önceki bölümde yaptıklarını unutmalayalım bir başarısızlık her şeyin sonu olamaz.Tam olarak neler olduğunu aktaracağım merak etmeyin.

Yeni bir karakter ve yine tepkiler XD valla tip olarak benim için en yakışıklı Vincent XD ama merak etmeyin bu benim objektifliğimi etkilemeyecek...her şey planlandığı gibi gidecek.Başta vincent ı böyle planlamamaıştım XD ama hikayenin kaderi olayları bu noktaya vardırdı. Hem durun bakalım ne istediniz adamdan hemen XD

diğerlerine pek verecek karşılık yok merak etmeyin floayı göreceksiniz.
Mmm...Slithliam...yaaa yeni karakter gelince onu sahipleniverdiniz di mi XD ama o Saena ya o mana da mı yakınlık duyuyor sizce (duyuyor da olabilir )

Casus dınınının...işin eğlenceli kısmı hahahaha....

yorumun çok güzeldi damlacım

<Tsukino Usagi:

Sakiiiiiiiiin (gerçi o yorum en çok beni mutlu etti) ama diğer yorum yapanların hevesi kırılmasın hani XD

ağlayınca ne oluyor? yani tamam açıkça vermedim ama karanlık ruhun dediklerinden bişi anlamadınız mı?Rtük silvia ile daisy nin davaşından çok Saena nın yatıklarını engelledi sanki? neyse öğreneceksiniz...

vee bir vincent düşmanı daha (imzana bak imzana hahaah)

saena nı nkimi/kimleri öldürdüğü açık dğeil mi? (bkz şer ecel fatihinin yakınmaları)

şifacıları ben de sevdim ^^ aklımda olan bir şeydi ne zamandır ilk kitapta birazcık değinmiştim şimdi daha çok yer vereceğim.

cevaplar:

-O kız vincent ı zainin den önce tanıyor yani olayın zanini unutmakla ilgilisi yok...ayrı ne anlamda unutmak saena ne anlamda unutmamalı zainini?

-Lahit olayı baya uzak canım.

-evet korag ve bahsi geçen diğerleri ciddi ciddi öldü...dlathia neden ölmedi? onun cevabı gelecek ama süresini kestiremiyorum

-snowu çözemeyenle yakında onu hatırlatacağım size...

-valla onu görmek o kadar kolay değil XD daha yeni adı geçti heyecan yapmayın XD

-yan hikayenin ilk sinyalini verdim ama far etmemeniz doğal XD zamanla sinyaller artacak.

-vakti gelince göreceksin ama daha var

-kapak hakkında o kadar açık bilgiveremem

-oldu bişi işte sabret XD aslında yine bi ip ucu var ama...

-ya kafanda canlandır şimdilik XD çizmek istiyorum ama vakit yok...ona bakarsan slithliamın filan da var....hepsine kafa yormak gerek...

ben de şöyle demek istiyorum

YENİ YORUM ŞAK ŞAK ŞAK BU KADAR DEĞİLDİNİZİ ŞAK ŞAK ŞAK

sun-chan'ın yorumuna yorum
öncelikle topyekün olaraktan: saol yani iyice karıştı kafam
-evet sahiplendik slitliam'ı Allah bilir üçüncü kitapta da biri çıkar,bu sefer de vincent'i sahipleniriz
-O kız vincent ı zainin den önce tanıyor e buyur burdan yak,nerden tanıyo yaa
-her açıdan unutmamalı zainin'i onun için yaptıklarını,kendi hayatını hiçe sayışlarını, özellikle de çöldeki öpüşünü ve önceki bölümde söylediği o muhteşem sözleri (sondaki git'ten bahsetmiyorum onu unutsun )


-KİTABIN(HATTA SERİNİN) SONUNU ANLATIYORUM:
binlerce karmaşık olay olur; palomita, zainin,slitliam,vincent ve diğer kadim ruhlar falan oturmuş herhangi bir konu üzerinde tartışırmaktadırlar ve sinirler gergindir;kavga çıkması an meselaesidir.. o sırada uzaktan bir ses işitilir,sesin sahibi benimdir bir elimde merdane bir elimde annemin terlikleri,belimde bir adet sağlamcana tava ile beliririm ve 'AYRILIM BAKEM,BEN ZAİNİN'LE PALOMİTA'YI EVLENDİRİYOM,İTİRAZI OLAN MERDANEME ANLATSIN'diye bağırıyorum,yüzümdeki o muhteşem derecede korkunç ifade karşısında donup kalıyolar,ben o arada Palomita ile Zainin'in kulaklara asılıp ''yürüyün nikah dairesine gidiyoruz,deli divane aşıksınız ama üç kitaptır biriniz halepte diğeriniz şamda takılıyo, bi açılamadınız,açılsanız da kavuşamadınız,yeter artık canım, evlenip mutlu bi yuva kurun artık,aaa' diyerek kulaklarına asılmış bi şekilde sürükleye sürükleye bunları nikah dairesine götürüyorum; nikahlarını kıyıp saena'ya bi beşi bi yerde takıyorum,palomita'nın attığı çiçeği gözde abla yakalıyo,balayına da iki bin sekiz yüz trilyon ışık hızı uzaklıkta bi gezegene yolluyorum. THE END
nasıl son ama

süper bi son tsukino-usagi
şimdi benimde yorum yapmam lazım ama yapmasam mı ki 0-0 zaten ne denmesi gerekiyosa demişler u.u

ama Healriantrieylristya şu yandaki şeyde nedir öyle ben ona isim demem gözde abla bu isim olamaz ben inanmam bunun isim olduğuna bu kızın annesi ispanya'ya çok mu gitmiş anlamadım ki ismi okurken, aslında okumadım okumuş gibi yaptım xD buraya yazarken de kopyala yapıştır yaptım zaten ^-^ hemde damlanın mesajından kopyaladım ^-^
ve ve ve Slithliam*cığımın kıymetini yeni anlayanlar çekin ellerinizi bir tanemin üstünden xD o benimdir ve asla asla palomita'ya yar etmem hem o saena'yı kardeşi gibi seviyo kardeşinin emaneti o ^-^ hiç yan gözle bakar mı saena'ya o U.U sıkıyosa baksın vallaha da billaha da ağlatırım Saena'yı acımam gaza getirilmiş bir Daisy koyarım önüne Saena'nın fragmandaki yıkım erken gelir

ayrıca ben yeni doğan ile sessiz otorite'nin çok iyi arkadaş olduğunu düşünüyorum u.u tabi bu işin şakası belki de bunlar kadim ruhlardır, yani insan olmaları gerekli mi ki kadim ruhların? zaten kapaktaki kadim ruhlardan biri hiçte iyiye benzemiyo ve biz yeni doğanın neye benzediğini bilmiyoruz u.u ya da ben bilmiyorum slithliam*ı düşünürken o kısım kaçmış olabilir XD ya da Liam*ı hatırlarken T___T bu bölümde bolca hatırladım zaten bir tanemi *-* benimde ne çok bir tanem var ya o-o ehem neyse Liam unutulmaz adam Slithliam bir tanem çözdüm sanırım sorunumu u.u
flyer ve walker konusuna girmiycem 0-0 dertliyim ayrıldı güzelim kuzenler çok zalimsiz sun abla ne diye ayırıyosun onları zaten sen herkesi ayırıyosun acı bize azıcık bikere de birleştir Zainin ve Palomita'yı birleştir Liam ve beni birleştir yap bi güzellik bize
bi de ben buraya bi tane güzel, slithliam'a yakışır bi kız istiyorum u.u aslında sarah var *-* olmadı stella gelecek *-* ben Slithliam ve onlardan biri böyle aşık olsun istiyorum *-* Stella iyi gider Slithliam'a u.u mutlu olmayı hak ediyo o *-*
bi de bu snow bu kitapta mı vardı efsun öğretisinde mi?? ben ona göre baştan okuycam xD valla bekleyemeyeceğim seni sun abla ben biran önce onun kim olduğunu öğrenmeliyim

bence de harika bir sondu tsukino-usagi yorumun yine süper benimki çok kısa olmuş
bundan sonra çabalarımı senin gibi yorum yazmak üzere harcayacağım

snow efsun öğretisinde karşımıza çıkmıştı...

yorumlar çok güzel okyan bir iki arkadaşın daha olduğunu biliyorum (heeey eski okurlar nerdesiniz? bazıları hikayenin devam ettiğini bilmiyor o.O ) onlar da yorum yazsın yeni bölüm yazarım.

tsukino usagi olacağı o zaten XD

Vay canınaaaaa, bi tatil yaptım araya bir sürü bölümler girmiş felan..
Hepsini okumam lazım, şimdi oturup okumaya kalksam sanırım bir iki üç dört beş altı yedi günümü alacak bu ama değer (:

Şu son bölümlere yetişeyim güzel güzel yorumlar yapacagıma emin olabilirsin sayın yazarcıgım, saygılar sevgiler hürmetler

Edit : Sonunda hepsini okudum (: Ve düşündüğüm gibi uzun bi süre de almadı
Yeni bölümü merakla bekliyorum (:

@hotaru-tomoe:teşekkür eerim yap yorum yap,sun-chan yorumları görünce aşka geliyo

@d@ml@: benim yorum yazmak mı çok saol iltifat için yaa,kızardım resmen ayrıca seninki kısa değil,ilk deneme için benimkilerden bile iyi

@Haruka~:tipik gözde abla işte canım, ortalığı karıştırmadan edemiyo

@ SaILoRSuN:tabii ben o zamana kadar kalp krizi geçirmezsem bi de ö.m.'ne bak

Haruka o zaman toptan bi yorum alalım XD

(elbette hepinizin diyecekleri varsa beklerim^^)

Tsukino...baktım XD

Toptan bi yorum (:
İlk olarak Daisy; Şer Ecel Fatihi.:
Kardeşlerim! Şimdi size kim olduğumu söyleme zamanı…Ben yeniden doğan tarafından adı Şer Ecel Fatihi ilan edilen baş komutanım! Ben yeniden doğana en yakın kişiyim! Ölüm benim düşmanım değil hayır yoldaşım da değil ölüm benim kölem! bence bu konuda biraz kendini büyük göstermeye calışmış, bizim bildiğimiz Daisy nin pek bir fatihlik yanı yoktu. Tabii ondan önce varsa da bilemem.. O adamı paramparça edip tekrar birleştirmesi çok ürkünç geldi bana.

Mia oxwa athe nie do enrathes cximsa bunun anlamını bilmek isterdim, yani çeviri bakımından, kelimelerin okunuşu bi hoş da

Dla karanlık, y “-nın”, ra güneş tanrısı… Güneş Tanrısının Karanlığı…
isme bayıldım, güzel tasarlanmış, hele Ra kısmı, en sevdiğim mitolojik tanrılardandır

Kardeşim kadar severim onu Slithliam'ın Andes'i sevdiğini biliyordum zaten Andes bu sevilmez mi

hey Silvia şuradaki kız pek hoşmuş yahu. Bkz: Andes çok sevimli

Ve Zainin.. Ya bir adam bu kadar mı cooldur ya Onun o Palomita demesi felan, duygusal sahnelerden biri.. Tabii her duygusal sahne gibi kısa sürüyor bu da.. Ve Zainin aynı coollukla Git diyor.. Çok sinir bozucuu..

Bu Vincent bana pek sarmadı aslında, kendini pek bi bişi sanıyo. Ayrıca Saena ya yaklaşımını da pek hoş bulmadım.. Onda bi tuhaflık seziyorum..

Saklı şehir diyince aklıma Liam geldi hüzünlendim felan.. Ey gidi Liam ey..

Şu pembe saçlı kız mı? Onu çoktan götürdük. Gerçi bir adamımı iyi benzetti ama… Haha aslanım Floa

Saena şaşkınlıkla Vincent’a baktı.Böylesine efsun kokan bir sözü nasıl bir insanoğlu söyleyebilirdi? Aynı şaşkınlığı Saena'yla birlikte ben de yaşadım hani.. Çok hödük duruyordu biraz önce, şimdiyse efsunlu gibi sözler.. Garip demiştim ben..

Abi adamlardaki teknolojiye bakar mısın ya 3000 kat hani.. Çık çık nereye kadar.. Bizimkiler 1000 küsür geldi ama ben en cok en üst katı felan merak ediyorum.. Her kat doluysa süper zaten

-Geçti…Palomita…geçti küçük kız… bu çocugun hareket hal ve davranışları cidden sarmadı bana.. Sarkıyor zaten kıza.. Olmaz ki amaaa... Aaaaa.....

Shiénaya ikide bi ağlama diyip duruyo, ama agladıgında Zainin in yarasını iyileştirdi.. Şimdi bu iyi mi kötü mü karar vermekte zorlandım.. Bi de bu kutsal hanımefendiye pek güvenmiyorum.. Zırtpırt çıkıp moral bozuyo..

Ama Slithliam da agzının payını verdi ona, oh olsun içimin yagları eridi

Lahit.. Merak uyandırıcı.. Ama sonunda şu Lahit Sualinin Lahit'ine geldiğimize sevindim.. Sual zaten soru demekti.. Di mi, yoksa yanlış mı hatırlıyorum.. Neyse buradan iyi bişi çıkacak eminim

Hahahaha Daisy nin düştüğü duruma çok sevindim Haketti tabii
Yine de Daisy…, dedi Zainin hüzünle, üstelik diğerleri de…elimde kalan sadece o var.

-Eğer öğrencini elinden kaçırmasaydın elinde çok daha değerli biri olurdu, diyerek yan bir bakış attı, o karmaşada kaçtı demiştin değil mi?

-Hayır, dedi Zainin, beni tuzağa düşürmeye çalışmayın. Ben onu hiç görmediğimi söyledim.Sonra da olanlar oldu zaten.

-Zeki efsuncu… dedi kız. Neyse ben acıktım. Aşağı inip, dudaklarını yaladı, biraz yemek bulayım.

Bu kızın aç durumlarından bıktım ya Yalanıp duruyor.. Ayrıca bu Daisynin önemli bi rolü oldugu kesin ama beceremeyecek.. Onda o ışığı göremedim
Zainin zeki efsuncu tabii, kanmaz kimselere.. Ama hala bu karanlık kısmını çözebilmiş değilim.. Kafa karıştırıcı bi iş var bunlarda... Ama neyse..

Bu Zainin'in muhbiri kimse kesin hemen anlarız konusma tarzından dıye düşünüyorum.. Anlarız di mi

Vincent kapıyı kapatırken: - Healriantrieylristya en iyi şifacılarımızdandır.

-Vay be! O ismi nasıl söyledin?

Harbi ya nedir o isim ntrieylristya kısmının anlamını merak ediyorum ve ebeveynlerinin akıl saglıgından şüphe duyuyorum Saygılar

Alevli civciv mi Resmen küçümsedi kızı

Flyer, adamım nere kayboldun sen? Bu beni şüphelendirir..

Dostum madem hastane gibi bir yer yapacaksın tabelalarını da koymayı ihmal etme değil mi? söze koptum

Slithliam irkildi dediği sözü düşünerek. O da kendisini anlamıyordu. Bunu hissediyordu ama sanki cümle ona değil gibiydi. Tedirginliği biraz daha artmıştı. İçinde beliren sesten hiç hoşlanmamıştı.


Ya bu Slithliam ve Silvia nın içinde de ruh muh bişilerden var di mi? Biri Saena da.. Sonuncusu da Zainindedir belkiiii

Benden bu kadar Bölümleri okurken büyük bir zevk aldım.. Tanıdık yerlere geri dönmek güzel.. Tanıdık isimleri okumak felan... Healriantrieylristya hariç.. Okumaya çalıştım. Gerçekten çalıştım.. ama olmadı.. Sürekli bişileri atlıyorum sanırım. İçinde daha fazla sesli harf olsaydı keske Başımı ağrıttı Healria iyidir.. Neyse ya ne diyordum bak yine unuttum..
..
..
Hah hatırladım. Evet tanıdıklar.. Tanıdık şeyler görmek güzel.. Bunlar eski kitaptan da oluyo, simdikinden de ama arada bir baglantı oldugunu görmek, okuyucuya yazarın çok kafa yordugunu ve kendini begendirmek için çaba harcadıgını gösteriyo. Bu da okuyucuyu değerli hissettiriyo. Ya da en azından benim için.. Senin bölümlerinin okuduktan sonra inan bana bi hafta felan hiçbir şey yazasım gelmiyor.. O derece etkileniyorum hani.. Yazdıklarım seninki kadar mükemmel olmuyor diye.. Ama daha yaşım küçük Biraz daha büyüyim bi, ben de senin gibi olurum diyorum bazen kendime.. Böyle devam etmeni dilerim.. Çok iyi bir yazarsın..

Saygılar (:

haruka anka gözyaşlarının iyileştirici gücü vardı ondan iyileştiriyo sanırım ama sun nee san çoğu şeyi yanıtsız bıraktığı gibi ağlamama nedenini de söylemedi -.- acaba ağladığı için şu rtük tarafından yasaklanan sahneler mi ortaya çıktı acaba ağlayınca kadim ruhun gücü ortaya falan mı çıkıyo v.v tamam zayıf bi teori kabul edip susuyor ve yeni bölümü bekliyorum

İşteee, madem iyileştirici bi etki var neden ağlamamasını istiyor ? Aglasın kız memleketi yeşersin millet mutlu olsun küresel ısınma son bulsun Tamam saçmaladıgımı kabul edip susuyorum

Evet, yeni bölüm bekliyorum/uz (: