ayyyyy çok güsellllll
bakıyorum da final fantasy'den kişiler seçmişsin.hadi sana kolay gelsin

Yaaa birkaç gün ne demek!!! İlk kitabı daha yeni bitirdim gözlerimm acıyo ekrana bakmaktan ama hala hızımı alamadım!!
Bu arada fragman gerçekten mükemmel olmuş

@PRINCESS SERENITY : Evet final fantasy i hem çok severim hem de hikayem için biçilmiş kaftan.Elbette sadece ff takılmıyorum.İlk kitaptaki imzalardam da görebilirsin^^ İyi okumalar şimdiden.

@~Athena~: Diğer başlıktaki yorumuna da cevap verdim.Çok memnun oldum bir sefer de bitirip devam etmek de istemene^^ Fragmanı beğenmene ayrıca sevindim. Umarım ikinci kitabı da beğenirsin.

Sende bu yetenek oldukça biz hep beğeniriz
Bu arada şimdiden pazarlığa başlıyor ve 3. kitap için yalvarmaya başlıyorum

aramıza hoşgeldin yoldaş (yoldaş mı ) sen merak etme,ben kendilerine üçüncü değil beşinci kitabı bile yazdırtçem

edit: arkadaşlar bu arda gözde abla -elinde olmayan sebeplerden dolayı-minik bir ikametgah değiştirme olayı yaşadığından, 1-2 hafta nete giremeyebilir(inşallah olmaz öyle bişey ama olma ihtimali var) sakın başlık açıldı devamı gelmedi şeklinde düşünmeyin. en kısa zamanda bölümlerin geleceğini kendisi belirtti bana, ben de size duyuruyorum

Anlaşılan o zamana kadar da kitabı bitirmem gerekecek yani ilk sezonu. Hadi bakalım hayırlısı...

Tsukino-Usagi yazmış:

~Athena~ yazmış:

[color=darkblue]Sende bu yetenek oldukça biz hep beğeniriz
Bu arada şimdiden pazarlığa başlıyor ve 3. kitap için yalvarmaya başlıyorum

aramıza hoşgeldin yoldaş (yoldaş mı ) sen merak etme,ben kendilerine üçüncü değil beşinci kitabı bile yazdırtçem

Arkandayızz Tsukino-Usagiiii (4de gelirse 5 beni kesmez biz en iyisi 10 a falan yuvarlayalım )[/color]

10 mu? o.O biz bu karakterlerini sülalesini anlatabiliriz o halde sanırım XD Gerçi zor bir şey değil 10 kitap yazmak ama...yani biraz suyu çıkabilirmiş gibi^^ onun yerine bendeki sürüyle hikayeden bir diğerine geçerim^^ Neyse taşınma işini atlatır atlatmaz ilk bölüm sizlerle...(üstüme doğru gelen bir topluluk hissi uyanmaya baladı o.O)

Bu arada geride olanlar Efsun Öğretisini bitirebilir ^^

Merak etme ben bitireceğim zaten o başka ama aslında düşündüm de bugün hepsini bir yutam dimi?

Bu arada Kadim Söylevi sabırsızlıkla beklediğim için ilkini okumak bir başka oluyor gerçekten...

SaILoRSuN yazmış:

10 mu? o.O biz bu karakterlerini sülalesini anlatabiliriz o halde sanırım XD Gerçi zor bir şey değil 10 kitap yazmak ama...yani biraz suyu çıkabilirmiş gibi^^ onun yerine bendeki sürüyle hikayeden bir diğerine geçerim^^ Neyse taşınma işini atlatır atlatmaz ilk bölüm sizlerle...(üstüme doğru gelen bir topluluk hissi uyanmaya baladı o.O)

Anlatırız anlatırızz Olmadı diğerine geçerizz Ayrıca o üstüne gelen topluluk hissi var yaa o baya artıcak bence gördüm o ışığı o potansiyeli bu kitapta

Ay ne güzel hem endişeliyim (böyle topluluğu aniden görünce XD ) hem de mutluyum tabiyki XD keşke bir de sanal değil gerçek kitap olsa o zaman forum okuyucularına ne torpiller yapardım

Ben ilk bölümü koyana kadar ikinci kitapla ilgili teorilerinizi almak istiyorum bu arada.Evet???

Ehem efendim benceee zainin len polimitanın(pardon saena ) yolları kesişecek tekrar ve zainin benim saf yavrum kendini polimitaya kaptırcak ama bizim iyice olgulaşan polimitamız o kadar kolay kolay kaptırmayacak kendini liam polimita olayı(liam ölürken polimita yanına koşup seni seviyorum diyip öpüştüler yaa) tarzında bişi zaininle saena ya olucak anca öyle kaptıracak gönlüünü Nasıl? yaklaştım mı??

efenim bence şöyle olacak;

bizim saena floa ile beraber dünyaya dönecek ;
kapaktaki tanıyamadığımız yeni karakter uzun saçlı babayiğit olaylara dahil olacak;
sonra 7 kadim güç ile ilgili bir takım olaylar olacak, biz şeklinde kalcaz;
(şuralarda bir yerlerde bu yeni elemanla ilgili acaip ve tahmin edilemez olaylar dönecek)
bu kadim güçleri ele geçirmek isteyen kötüler oluşacak ;
sonra bu güçlerden dürdü (kapaktaki anka,kaplan,ejder ve kanatlı at) ortaya çıkacak (anka'yı biliyoruz zaten,pally)
bu güçlerin sahipleri arasında altın kan sahibi, Magnusfe hükümdarı Slithliam ve gümüş saçlı kor bakışlı karizmatik (cool) şövalyemiz Zainin ve ayrıca da (yine kapakta bulunan) uzun siyah saçlı karakterin olduğu anlaşılacak
(aralara tahmin edebilmek için telepati yoluyla gözde ablanın zihnine girmek gereken bir sürü mecara girecek, şok üstüne şok geçireceğiz )
sonra gidip düşmanları yeneceğiz ve ''iyiler mutlaka kazanır'' lafını tekrar ettireceğiz

Soru:
1_dlatha ve ekibi nerde yaa, verlar mı bu kitapta, kaldılar bilinmezlikte biyerde, koca gezegen yeniden şekillendi, onlar hala ortada yok
2_ bu karakterlerde niye erkek çoğunluğu var niye iki kız iki erkek değil üç erkek, erkekler niye üstün durumda (feministliğim tuttu )
3_ kadim güçler yedi idi, diğer üçü sonraki kitaba mı bıraktın? (kız daha ikinci kitap başlamadan üçüncü için ağzımı arıyo dediğini duyar gibiyim )
4_ Liam'dan kurtulduk derken kızın başına şimdi de yeni elemanı sarmıycan dimi bak burda tüm okur kitlesi Zainin'le Saena'nın düğününde göbek atmak için sıraya girmiş vaziyetteyiz, aman ha, isyan çıkar

edit: bence sen o topluluğu ikiye katla ablacım

LAHİT 1: SÖYLEVLER SORULARDAN, SORULAR GEÇMİŞİN GELECEĞE BAKIŞINDAN DOĞAR.
“Gökyüzü kısıtlıyor beni
Gökyüzü kısıtlıyor bedenimi
Yeryüzüne zaten sığamazdım
Gökler de kafesleyemez alevimi
Herkes bilir bir adımı
Kimse bilmez gerçek beni
Kimse düşünmez aslında kendisi olabileceğimi
Güzel bir düş sanar herkes
Kabus olabileceğime verilmez ihtimal
Takip ederler umut ışığı yapıp bir yıldız gibi
Alırken ışığım gözlerini alevim külleştirir geçmişlerini
O yüzden her seferinde küllerimden doğabilirim ya
Çünkü onlar bilmez kaybettiklerinin değerini
Kendi külüm değil canıma can kattığım
Külüme kül canıma can katan geçmiş
Bu yüzden aslında haklı da sayılırlar
Çünkü birilerinin umut ışığı olurum gelecek için
Diğerlerinin ise çığrınışları faydasız
Kaybettikleri geçmişleri için
Benim öğretilerim son bulmaz bu yüzden
Bitmez hikayelerim, şiirlerim…
Ben her bilinmeyen zaman diliminde
Yeniden şekillenen bir efsaneyim.”

Gözlerini kıstı ve kağıda uzunca bir süre baktı.O baktığı uzun süre içinde kalemini bir milim bile gevşetmedi.Sanki her an bir kelime dökülebilir gibiydi…ama olmadı…beklediği sözcükler bir türlü gelmedi. Sonunda vazgeçti ve kağıdı buruşturup attı yarı buruk yarı sinirli…Yine yarım kalmıştı bir şiiri.

Yerdeki buruşmuş kağıttan bakışlarını aldı ve okyanus gibi gelen denize çevirdi.Bu çok garipti.bir yandan yer, gök, deniz…her şey ona minicik geliyordu diğer yandan ise sanki onlar sonsuzmuş kendisi minicikmiş gibi hissediyordu.Bu yüzden kendi kendine her şeyi olduğu gibi kabullenme savaşı veriyordu kendi içinde. Fakat henüz savaş sona erecek gibi değildi.Çünkü kafasında bir sürü sözcük ve o sözcüklerin bir araya getirerek etrafındaki sürekli sorgulamasına yol açan cümleler vardı. İşte kelimeler yine bir araya geliyordu denize dalıp gitmişken “Doğumuna ya da ölümüne sen karar veremezsin ama yaşam biçimini sen seçersin.” Görünen o ki en çok sorguladığı bu cümleydi. Çünkü gerek çok uzaklardaki bir hayatı gerekse buradaki hayatını şekillendiren ilk cümle bu olmuştu. Hayır…Cümle demek hafife almak olurdu…Şiirinde de söylediği gibi bu bir öğretiydi. O sonu gelmeyen öğretilerden biri…

“Hey! Açmak üzereyiz Scentella(kıvılcım-ispanyolca) !” diye seslendi kafede çalışan İspanyol kökenli melez yakışıklı genç.

“Alano bana scentella dememeni söylemiştim sana…bu şekilde asla beni tavlayamazsın…” zarif kıvrımlara sahip genç kadın ayağa kalkarken tehditkar bir bakış atmıştı ona çarpık bir gülümseme ile bakan genç adama.

“Lütfen güzelim…” dedi alınır gibi yaparak “…iltifatımı nasıl böyle yanlış anlayabildin? Biliyorsun asla seni o tip kızlardan biri olarak görmedim.”

“Şuna ona esaslı bir biçimde verdiğin dersten kendine düşen payı aldın desene.” Mutfak kapısından elinde tabaklarla çıkan yer yer uzunlu kısalı sarı saçları olan güzel bir kadın ikisine de mesafeli bir ses tonu ile o bildikleri ‘az laf çok iş’ emrini çenesiyle elindekileri işaret ederek desteklemişti.

Alano hemen oranın hem patronu olan hem de garsonluktan temizlikçiliğe her işe koşturan kızın elinden tabakları kapmış ve yerleştirmeye başlamıştı “Beni siz de yanlış tanımışsınız patroniçem” dedi genç adam aşırı beyaz dişleri ile kocaman sulu bir sırıtma yüzüne yayılırken.

“O dersi benden de almıştın Alano.” Dedi sarışın genç kadın tek kaşını kaldırarak.Genç adam mesaj alınmıştır bakışı atarak işine yoğunlaştı.Sarışın olgun kız ise yerdeki kağıdı alıp bir göz attığında yüzünden belli belirsiz bir ifade geçti ama diğeri bunun anlamını tam olarak anlayamamıştı. “ Yine de kabul etmeliyim ki Alano’nun sana taktığı lakap tam sana uygun. Hepimiz sana bu şekilde sesleniyoruz bu yüzden.” Duraksayıp şüpheyle karşısındaki genç kadını süzdü “Gerçi buna bize adını söylememeni de ekleyebiliriz. Sana bu şekilde hitap etmekten başka bir seçenek bırakmadın bize Scentella.”

Genç kadın karanlık denize bakan koca camekandaki yansımasına baktı. Aşırı uzun gür at kuyruğu biçiminde zor durur gibi görünen yer yer alev yer yer kan kırmızı olan saçlarından sonra en çok dikkat çeken derin kızıllıktaki gözleriydi. Uzun boylu ve oldukça zarifti. Tüm bunlara rağmen her halinden birçok erkeği dize getirebileceğini yansıtan bir duruşa sahipti.Omuzlarını silkip ona göre çok daha olgun görünen patronuna döndü “Seçtiğim yeni yaşamda eski ismime ihtiyacım yoktu Silvia. Hem biliyorsun ki sadece birileri bana asılmaya çalıştığında Scentella adına sinir oluyorum. Onun dışında pek bir derdim yok.” Diyerek Silvia’nın elindeki kağıdı almaya yeltendi ama Silvia kağıdı geri çekti.

“A-aaaaa…Küçük hanım…Yarım şiirlerinizi saklamak gibi bir hobim olduğunu biliyorsunuz”

“Neden yarım şeylere bu kadar kafanı takıyorsun?” bu cümlenin içindeki gizli anlamlar bir an için silvia’nın kızıl gözlü kıza dik dik ve şüphe ile bakmasına yol açsa da mizacını hemen değiştirdi.

“Bir şeylerin yarım kalması asla içime sinmemiştir.Eskiden çok sevdiğim bir dostum da hikayelerini yarım bırakırdı. Ne yazık ki ne ona ne de hikayelerine zamanında yeterince sahip çıkabildim.Belki bu hatayı yapmasaydım onu asla kaybetmezdim.” Dedi Silvia yeşil gözleri buğulanırken.

“Belki de onu kaybetmemişsindir.” Dedi Scentella sesinin titremesini engellemeye çalışırken.

Silvia ise bu sefer doğrudan kızıl gözlerin içine ve hatta ötesine bakıyordu “Hayır” dedi kararlı bir şekilde “ Onu kaybettim. Sonsuza dek. O senin yarım şiirindeki küle dönüşen geçmişin bir parçası artık ve asla geri gelmeyecek.”

Scintella bir göz kırpması ile tüm konuşmaları geride bırakmış gibiydi. Silvia’nın yanından geçip dükkanın açıldığını gösteren tabelayı çevirmeye giderken “Haklı olduğunu bu sefer kabul etmeliyim Silvia.” Dedi.

Silvia geceden yeni yeni sıyrılan dünyanın son haline benzetiyordu bu genç kadını. Ona öğretilenleri ruhuna kazıyan, değişimini kabullenmek zorunda, az mutluluk bol acı ile güzelleşen ve her şeye rağmen etrafındakileri gizlice seven sahiplenen…Tıpkı dünya gibi o da ateşler içinde yanarken yeni hayatına alışmaya çalışıyordu. “Hadi dünyanın yeni yüzüne Nötr Kafe’nin değişmeyen yüzünü bu gün de gösterelim millet!” diyerek mutfaktan az önce çıkmış bir iki garsonu da ve hatta mutfaktakileri bile neşelendiren çocuksu haline bürünüp yer yer uzun sarı saçlarını savurtarak gülümsedi.