Lantu Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
1.Bölüm
Lantu her zamanki gibi şarkı mırıldanarak kazanı karıştırıyordu.Bir süre sonra kapı çaldı.İçeri,arkadaşı Rini geldi.
-Merhaba Lantu.Sana bir mektup var.
-Saol Rini,de bu mektup kimden?
-Söylemesi benim için biraz zor ama...
-Rini!
Rini dudağını ısırarak:
-Tamam,söylüyorum.Ama gitmeyeceksin.
-Peki,dedi Lantu yapmacık bir tonla.
-Kraliçe Micha-Chan'dan mektup var.
Lantu şaşırmıştı.Ona daha önce hiç Su kraliçesinden bir mektup gelmemişti.Mektubun önündeki nota bile bakmadan zarfı yırttı ve içindeki parşömen'i açtı.
Sevgili Su cadısı Lantu-Chan,
Sizinle bir konu hakkında konuşmak üzere su şatosuna davet ediyorum.Bugün en geç 13.25'e kadar geliniz.Sevgilerle,
Su Kraliçesi Micha-Chan
Lantu saçlarını geriye attı.
-Ben gidiyorum Rini!Seni bayan Jose görmese iyi olur!Yoksa ikimizin de başı belaya girer!
-Nereye gidiyorsun?dedi Rini şaşkınlıkla.
-Saat 13.22 Rini.Hemen gitmem gerekiyor,dedi Lantu saatine bakarak.
Rini dur diyecekken Lantu çoktan denize atlamış ve dalgaların üstünde Su Şatosu'na doğru koştu.Bİr Sakura ağacının yanından geçerken,aniden dev bir dalga çıktı.Lantu'yu izleyen Rini,o sırada onu gözden kaybetmişti.
-Lantu!diye bağırdı Rini.
Lantu her zamanki gibi şarkı mırıldanarak kazanı karıştırıyordu.Bir süre sonra kapı çaldı.İçeri,arkadaşı Rini geldi.
-Merhaba Lantu.Sana bir mektup var.
-Saol Rini,de bu mektup kimden?
-Söylemesi benim için biraz zor ama...
-Rini!
Rini dudağını ısırarak:
-Tamam,söylüyorum.Ama gitmeyeceksin.
-Peki,dedi Lantu yapmacık bir tonla.
-Kraliçe Micha-Chan'dan mektup var.
Lantu şaşırmıştı.Ona daha önce hiç Su kraliçesinden bir mektup gelmemişti.Mektubun önündeki nota bile bakmadan zarfı yırttı ve içindeki parşömen'i açtı.
Sevgili Su cadısı Lantu-Chan,
Sizinle bir konu hakkında konuşmak üzere su şatosuna davet ediyorum.Bugün en geç 13.25'e kadar geliniz.Sevgilerle,
Su Kraliçesi Micha-Chan
Lantu saçlarını geriye attı.
-Ben gidiyorum Rini!Seni bayan Jose görmese iyi olur!Yoksa ikimizin de başı belaya girer!
-Nereye gidiyorsun?dedi Rini şaşkınlıkla.
-Saat 13.22 Rini.Hemen gitmem gerekiyor,dedi Lantu saatine bakarak.
Rini dur diyecekken Lantu çoktan denize atlamış ve dalgaların üstünde Su Şatosu'na doğru koştu.Bİr Sakura ağacının yanından geçerken,aniden dev bir dalga çıktı.Lantu'yu izleyen Rini,o sırada onu gözden kaybetmişti.
-Lantu!diye bağırdı Rini.
ファッションスタイルのパスが残ります。
私の嫉妬のタクシーアンテナ
私の嫉妬のタクシーアンテナ



canım öyle karşılastırma yapmayalım lütfen^^
Usagi sanada Güveniyorum Laya'dan farklı olacak diğer bölümlerin. Bunu Laya için demiyorum. Seniniçin diyorum. Çünkü eğer fanficini başka fanfic e göre yazarsan hayallerine büyük bir engel koyarsın.. o zaman Fanfic yazmanın anlamı kalmaz canm
Usagi sanada Güveniyorum Laya'dan farklı olacak diğer bölümlerin. Bunu Laya için demiyorum. Seniniçin diyorum. Çünkü eğer fanficini başka fanfic e göre yazarsan hayallerine büyük bir engel koyarsın.. o zaman Fanfic yazmanın anlamı kalmaz canm


Angel Beats!




1.Bölüm devamı
Rini artık bütün umudunu kesmişti.Kapının önüne oturarak ağlamaya başladı.
Keşke ona bu haberi vermeseydim,diye üzüntüyle düşündü.
-Evet!Harika!Bunu sende denemelisin Rini!
Rini gözlerini açtığında denizde Lantu'yu görür.Lantu sudan çıkıp yeniden batıyordu.Rini artık üzülmek yerine sinirli bir duygu içindeydi.
-Lantu!İkimizde senin yüzünden 10 eksi cadı puanı alacağız!
Lantu hiç üzülmüş görünmüyordu.
-Olsun,kim görecek ki Rini?Hem sende çok korkaksın Rini!Hiç benim gibi değilsin!
Rini her an patlayabilirdi.
-Lantu!Sen kraliçe cadının duyurusunu okumadın herhalde?
-O aptal cadı güvenlik ve kontrol kamerasından mı söz ediyorsun,onlardan söz ediyorsan onları geçen hafta Suzuki ve Jimy bir büyüyle onları patlatmışlardı.Yani,gördüğün gibi hiçbir tehlike yok Riniciğim!
-Bundan o kadar emin olma Lantu!
-Ah,gördün mü işte!Çok korkaksın,sen aslında değildin ama...
-Lantu!Sus!
-Ama bu fikrim hergün geçtikçe değişiyor!Bu arada sözümü kestiğinin farkında mısın?
-Hemeen müdürenin odasına sizi yaramaz akıllanmaz cadılar!20 eksi cadı puanı alırsanız hiç şaşırmam!
Lantu arkasını döner ve karşısında Bayan Joanneb vardır.
Lantu şaşırarak bağırır ve kaçmaya yeltenir fakat Lantu ve Rini kendini az sonra müdürenin odasında bulurlar.
Rini fısıldıyarak:
-Sana sus demiştim!Hepsi senin yüzünden!Eğer bu cadılık okulundan mezun olamazsam hepsi senin suçun!
Lantu sinirle:
-Neden benim suçum oluyomuş,o mektup haberini bana vermeseydi bunların hiçbiri olmayacaktı!
Rini:
-Demek öyle!dedi Rini.sesini yavaş yavaş yükseltmeye başlamıştı.
Lantu:
-Evet öyle!
Rini:
-Yeter Lantu!Senin yüzünden bu okuldan mezun olamayacağım,bizim dışımızda herkes mezun oluyor olacak ve sen hala eğleniyor olacaksın!
Lantu:
-Rini bu kadar acımasız olamazsın!Bu okulda hayatta bir kere bile eğlenmemiştim!Demek ki benden nefret ediyordun ve bugün herşey patladı öyle mi!
Rini kendini tutamıyarak:
-Evet öyle sen çok kötü bir cadısın Lantu!
Latu ağlayarak müdürenin odasından dışarı çıktı.Bayan Joanneb onu durdurarak:
-Nereye gidiyorsun küçük hanım?
-Rini'den başka heryere!Zaten benden nefret ediyor!
Lantu asasıyla BAyan Joanneb'in üstünden atladı.Koşarak merdivenlerden aşağı iniyordu.Bayan Joanneb telaşla:
-Ah bekle Lantu-chan!
-Hayır bir dakika bile bekleyemem şişko cadı!
-Bu kadar yeter Lantu!Senden bunu hiç beklemiyordum!
-Ben bekleyemem ki zaten patlarım diyorum ya!
Joanneb Lantu'nun elbisesinden yakaladı.
-İşte seni yakaladım yaramaz cadı!
-Iska!diye bağırdı sevinçle.Artık o üzgün yüzünün halini bir mutluluk almıştı.
Joanneb:
-Bu okuldan atılmana dakikalar olabilir!
-Bir kerelik oyundan atılmak,çok saçma!Zaten bugün Cumartesi değil mi?Serbest gün!
Joanneb:
-Pes ediyorum Lantu-Chan!Seni bir şekilde affederim!
-Nedir?dedi Lantu durarak.
-Bana neden böyle bir şey yaptığını söyle çabuk!
Lantu başından geçen herşeyi anlattı.Ve en sonunda:
-Bir de Bayan Joannneb,Temmuz ayında yapılacak Su Festivali'ne okulca gideceğiz ya,bende yarışmaya katılacağım için biraz alıştırma yapıyordum.
Son olarak özür dilerim.
-Özrün kabul edildi Lantu!Ben müdirenin odasına gidiyorum!Bu arada kurulanmayı unutma!
-Tamam efendim.
-Güzel,dedi bayan Joanneb memnuniyetle.
Bayan Joanneb ayrılırken,Lantu sevimli odasına gidiyordu.Lantu giderken,
Acaba Rini benden gerçekten nefret ediyor mu diye düşünüyordu.
Rini artık bütün umudunu kesmişti.Kapının önüne oturarak ağlamaya başladı.
Keşke ona bu haberi vermeseydim,diye üzüntüyle düşündü.
-Evet!Harika!Bunu sende denemelisin Rini!
Rini gözlerini açtığında denizde Lantu'yu görür.Lantu sudan çıkıp yeniden batıyordu.Rini artık üzülmek yerine sinirli bir duygu içindeydi.
-Lantu!İkimizde senin yüzünden 10 eksi cadı puanı alacağız!
Lantu hiç üzülmüş görünmüyordu.
-Olsun,kim görecek ki Rini?Hem sende çok korkaksın Rini!Hiç benim gibi değilsin!
Rini her an patlayabilirdi.
-Lantu!Sen kraliçe cadının duyurusunu okumadın herhalde?
-O aptal cadı güvenlik ve kontrol kamerasından mı söz ediyorsun,onlardan söz ediyorsan onları geçen hafta Suzuki ve Jimy bir büyüyle onları patlatmışlardı.Yani,gördüğün gibi hiçbir tehlike yok Riniciğim!
-Bundan o kadar emin olma Lantu!
-Ah,gördün mü işte!Çok korkaksın,sen aslında değildin ama...
-Lantu!Sus!
-Ama bu fikrim hergün geçtikçe değişiyor!Bu arada sözümü kestiğinin farkında mısın?
-Hemeen müdürenin odasına sizi yaramaz akıllanmaz cadılar!20 eksi cadı puanı alırsanız hiç şaşırmam!
Lantu arkasını döner ve karşısında Bayan Joanneb vardır.
Lantu şaşırarak bağırır ve kaçmaya yeltenir fakat Lantu ve Rini kendini az sonra müdürenin odasında bulurlar.
Rini fısıldıyarak:
-Sana sus demiştim!Hepsi senin yüzünden!Eğer bu cadılık okulundan mezun olamazsam hepsi senin suçun!
Lantu sinirle:
-Neden benim suçum oluyomuş,o mektup haberini bana vermeseydi bunların hiçbiri olmayacaktı!
Rini:
-Demek öyle!dedi Rini.sesini yavaş yavaş yükseltmeye başlamıştı.
Lantu:
-Evet öyle!
Rini:
-Yeter Lantu!Senin yüzünden bu okuldan mezun olamayacağım,bizim dışımızda herkes mezun oluyor olacak ve sen hala eğleniyor olacaksın!
Lantu:
-Rini bu kadar acımasız olamazsın!Bu okulda hayatta bir kere bile eğlenmemiştim!Demek ki benden nefret ediyordun ve bugün herşey patladı öyle mi!
Rini kendini tutamıyarak:
-Evet öyle sen çok kötü bir cadısın Lantu!
Latu ağlayarak müdürenin odasından dışarı çıktı.Bayan Joanneb onu durdurarak:
-Nereye gidiyorsun küçük hanım?
-Rini'den başka heryere!Zaten benden nefret ediyor!
Lantu asasıyla BAyan Joanneb'in üstünden atladı.Koşarak merdivenlerden aşağı iniyordu.Bayan Joanneb telaşla:
-Ah bekle Lantu-chan!
-Hayır bir dakika bile bekleyemem şişko cadı!
-Bu kadar yeter Lantu!Senden bunu hiç beklemiyordum!
-Ben bekleyemem ki zaten patlarım diyorum ya!
Joanneb Lantu'nun elbisesinden yakaladı.
-İşte seni yakaladım yaramaz cadı!
-Iska!diye bağırdı sevinçle.Artık o üzgün yüzünün halini bir mutluluk almıştı.
Joanneb:
-Bu okuldan atılmana dakikalar olabilir!
-Bir kerelik oyundan atılmak,çok saçma!Zaten bugün Cumartesi değil mi?Serbest gün!
Joanneb:
-Pes ediyorum Lantu-Chan!Seni bir şekilde affederim!
-Nedir?dedi Lantu durarak.
-Bana neden böyle bir şey yaptığını söyle çabuk!
Lantu başından geçen herşeyi anlattı.Ve en sonunda:
-Bir de Bayan Joannneb,Temmuz ayında yapılacak Su Festivali'ne okulca gideceğiz ya,bende yarışmaya katılacağım için biraz alıştırma yapıyordum.
Son olarak özür dilerim.
-Özrün kabul edildi Lantu!Ben müdirenin odasına gidiyorum!Bu arada kurulanmayı unutma!
-Tamam efendim.
-Güzel,dedi bayan Joanneb memnuniyetle.
Bayan Joanneb ayrılırken,Lantu sevimli odasına gidiyordu.Lantu giderken,
Acaba Rini benden gerçekten nefret ediyor mu diye düşünüyordu.
ファッションスタイルのパスが残ります。
私の嫉妬のタクシーアンテナ
私の嫉妬のタクシーアンテナ



Lantu anahtarla odanın kapısını açar açmaz kendini yatağına attı.Bugün oldukça yorulmuştu artık dinlenmesi gerekiyordu.Kısa bir süre sonra Lantu uyudu.
Bayan Joanneb,müdirenin odasına çoktan gelmişti.
-Rini,yani bunu bilerek söylemedin,öyle mi?
Rini üzüntüyle:
-Evet,sadece sinirlenmiştim.
Rini hıçkırıklara boğuldu.BAyan Joanneb artık bıkmış görünüyordu.Her gün ağlayan çocukları barıştırmak mı zorundaydı?Neden zaten onu seviyorlardı ki?
Bayan Joanneb ayağa kalktı.
-Rini,sence Lantu neden ağladı?
Rini:
-Ben senden nefret ediyorum dediğim için mi?
-Hayır.
Rini şaşkınlıkla:
-Nasıl olur?
Bayan Joanneb:
-O mektup Lantu'ya değildi de ondan!Lantu'nun hırslı bir kız olduğunu biliyorsun.Hemen herşeyi yapmak zorunda hissediyor.Cadı Kraliçemizin dediğini dinlemeden hemen gittin.
-Ama mektubun üzerinde Lantu-Chan'a yazıyordu!
Bayan Joanneb:
-Nasıl yani?
-Yani,o mektup Lantu'yaydı!
Bayan Joanneb dudağını ısırdı.
-Peki yanına gitti mi?
-Hayır.
-Olamaz.Yarın...
-Yarın ne olacak?
-Yarın olan olacak.Biz bittik.Sen yatağına git Riniciğim.Yarını çok merak ediyorsan yarın görürsün.
Rini merakla:
-İyi geceler,bayan Joanneb.
Bayan Joanneb uykulu sesiyle:
-İyi geceler Rini-chan.
Rini,yavaş yavaş boynu bükük dışarı çıktı.4 nolu villaya ilerledi.Kapıyı açtı.Lantu uyumuştu.Onun karşısındaki yatak onun yatağıydı.Geceliğini giyip uykuya daldı.
*****************************
-Öğrenciler!Hemen gelin!Bütün villalar boşalsın lütfen!
-Aah,bu seste ne!Saat daha....
-8.50 Rini!
Bütün öğrenciler bahçeye toplandı.Bayan Kraliçe Cadı Micha-chan boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
-Öncelikle,burada toplanmamızın sebebi...
Rini ve Lantu nefeslerini tuttu.
-10.000'ci villanın açılmasıdır.9999 Numaralı villada oturan Suzuki,Jimmy,Michi,Haru ve Lisa'ya komşu gelecek bu kızlar yarın okula gelecek.Adları Mirian,Gabby,Vikki,Gina,Libby ve Rococo.Yarın yeniden 8.50'da burada olun!
-Oofff,yeter!
-Uyumak istiyorum...!
Bu tür sözcükler cadıların arasında dolaşıp duruyordu.
-Şimdi üstünüze doğal geziler kıyafetlerinizden herhangi bir tanesini giyin.Bugün hatırlarsanız geziye gideceğiz.
Öğrenci cadılar villalara girdiler.Lantu Micha-Chan'a birşey sormak istiyordu fakat şimdi uygun zaman değildi.Lantu,Rini,Mochi,Renéé,Dorothi ve Runo kabinlere girdiler.Kabinden çıktıklarında,ayakkabılarının yok olduğunu fark ettiler.
Mochi:
-Kızlar hiçbir ayakkabı yok!
Lantu:
-Evet Mochi,o ayakkabım bile yok!
Bütün kızlar aynı anda:
-Hangi ayakkabın?
-Rini'nin bana hediye ettiği babetler,sizin bana doğum günümde yaptığınız topuklu okulda yasak olan ayakkabılar bile.Hepsini çok seviyordum.
Bunu kim yaptıysa bulacağız,hemde hemen.
Rini:
-Evet!
Renéé:
-Evet!
Mochi:Evet!
Dorothi:
-KEsinlikle evet!
Runo:
-Ben de evet diyorum!
Dorothi ve Renéé:
-Biz ipuçlarını alırız.
Mochi ve Runo:
-Biz tuzaklarla ilgileniriz!
Geriye bir tek Rini ve Lantu kalmıştı.Onlardan ses çıkmayınca Runo:
-Bence siz direktör olun!
-Bence de!dedi Renéé.
Hepsi aynı anda:
-Birleşelim,takım!
Bayan Joanneb,müdirenin odasına çoktan gelmişti.
-Rini,yani bunu bilerek söylemedin,öyle mi?
Rini üzüntüyle:
-Evet,sadece sinirlenmiştim.
Rini hıçkırıklara boğuldu.BAyan Joanneb artık bıkmış görünüyordu.Her gün ağlayan çocukları barıştırmak mı zorundaydı?Neden zaten onu seviyorlardı ki?
Bayan Joanneb ayağa kalktı.
-Rini,sence Lantu neden ağladı?
Rini:
-Ben senden nefret ediyorum dediğim için mi?
-Hayır.
Rini şaşkınlıkla:
-Nasıl olur?
Bayan Joanneb:
-O mektup Lantu'ya değildi de ondan!Lantu'nun hırslı bir kız olduğunu biliyorsun.Hemen herşeyi yapmak zorunda hissediyor.Cadı Kraliçemizin dediğini dinlemeden hemen gittin.
-Ama mektubun üzerinde Lantu-Chan'a yazıyordu!
Bayan Joanneb:
-Nasıl yani?
-Yani,o mektup Lantu'yaydı!
Bayan Joanneb dudağını ısırdı.
-Peki yanına gitti mi?
-Hayır.
-Olamaz.Yarın...
-Yarın ne olacak?
-Yarın olan olacak.Biz bittik.Sen yatağına git Riniciğim.Yarını çok merak ediyorsan yarın görürsün.
Rini merakla:
-İyi geceler,bayan Joanneb.
Bayan Joanneb uykulu sesiyle:
-İyi geceler Rini-chan.
Rini,yavaş yavaş boynu bükük dışarı çıktı.4 nolu villaya ilerledi.Kapıyı açtı.Lantu uyumuştu.Onun karşısındaki yatak onun yatağıydı.Geceliğini giyip uykuya daldı.
*****************************
-Öğrenciler!Hemen gelin!Bütün villalar boşalsın lütfen!
-Aah,bu seste ne!Saat daha....
-8.50 Rini!
Bütün öğrenciler bahçeye toplandı.Bayan Kraliçe Cadı Micha-chan boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
-Öncelikle,burada toplanmamızın sebebi...
Rini ve Lantu nefeslerini tuttu.
-10.000'ci villanın açılmasıdır.9999 Numaralı villada oturan Suzuki,Jimmy,Michi,Haru ve Lisa'ya komşu gelecek bu kızlar yarın okula gelecek.Adları Mirian,Gabby,Vikki,Gina,Libby ve Rococo.Yarın yeniden 8.50'da burada olun!
-Oofff,yeter!
-Uyumak istiyorum...!
Bu tür sözcükler cadıların arasında dolaşıp duruyordu.
-Şimdi üstünüze doğal geziler kıyafetlerinizden herhangi bir tanesini giyin.Bugün hatırlarsanız geziye gideceğiz.
Öğrenci cadılar villalara girdiler.Lantu Micha-Chan'a birşey sormak istiyordu fakat şimdi uygun zaman değildi.Lantu,Rini,Mochi,Renéé,Dorothi ve Runo kabinlere girdiler.Kabinden çıktıklarında,ayakkabılarının yok olduğunu fark ettiler.
Mochi:
-Kızlar hiçbir ayakkabı yok!
Lantu:
-Evet Mochi,o ayakkabım bile yok!
Bütün kızlar aynı anda:
-Hangi ayakkabın?
-Rini'nin bana hediye ettiği babetler,sizin bana doğum günümde yaptığınız topuklu okulda yasak olan ayakkabılar bile.Hepsini çok seviyordum.
Bunu kim yaptıysa bulacağız,hemde hemen.
Rini:
-Evet!
Renéé:
-Evet!
Mochi:Evet!
Dorothi:
-KEsinlikle evet!
Runo:
-Ben de evet diyorum!
Dorothi ve Renéé:
-Biz ipuçlarını alırız.
Mochi ve Runo:
-Biz tuzaklarla ilgileniriz!
Geriye bir tek Rini ve Lantu kalmıştı.Onlardan ses çıkmayınca Runo:
-Bence siz direktör olun!
-Bence de!dedi Renéé.
Hepsi aynı anda:
-Birleşelim,takım!
ファッションスタイルのパスが残ります。
私の嫉妬のタクシーアンテナ
私の嫉妬のタクシーアンテナ

Renéé:
-Ama geziye geç kalırsak hepimize ne olacağını sizde biliyorsunuz,hani şu arşiv odasını ve kütüphaneyi temizleme görevi var ya..
Kızlar tiksindiler.Hepsi Arşiv odasının ne kadar çabuk kirlendiğini biliyordu.Mesela bir gün Natalie saat 9'da uyanması gerekirken 11'de uyanmıştı.Ona ceza olarak fazladan ödev ve arşiv odasını temizleme görevi verilmişti.Hem de en nefret ettiği dersten!
-Bence de gidelim kızlar bunu düşünmek bile kötü...
-Sana katılıyorum Lantu,dedi Rini.
-Hadi gidelim.
Su cadıları sizin bildiğiniz cadılar gibi uçan süpürgeleri yoktu.Bizim gibi otobüslere binip gidiyorlardı.
Otobüse bindiklerinde arabada sıkışmayan kalmamıştı.Josy dün öğle yemeğinde yanlışlıkla makarnasının içine karışan dikenli balığı köfte sanıp yuttuğunda aniden şişivermişti.Yani bayağı bir şişmanlamıştı.
Zaten sıkışmalarının en büyük nedeni buydu,Josy.Josy eskiden Lantu ile aynı odayı paylaşıyordu.Fakat Josy hastalandıktan sonra Rini geldi ve boş oda olmadığı için o odaya gitmişti.
Cadılar en sonunda yemyeşil bir yere geldiler.Bütün cadılar kendilerini dışarı attılar.
-Özgürlük!diye haykırdı Milly.
-Sana katılıyorum burdan bir taksi çağırsak bence iyi olacak!
-Bence şişko kişiler bu geziye gelmemeliler Angelina.Özellikle Josy gibileri!
Josy bütün olanları duymuştu fakat üzülmemişti.Josy herzaman dimdik ayakta dururdu.
-Ve bence de bazı saygısızca dedikodu yapıp başımızı şişiren kızlarada yer verilmemeli!
Milly ve Angelina kızmışa benziyordu.Ağızlarının payını almışlardı.
-Cadılar,sessizlik!Eğer ses çıkartan olursa onu arşiv odasına gönderirim!
Bütün sınıflar arşiv kelimesini duyunca sustu.
-Şimdi sadece arkadaşlık kurun.Serbestsiniz.
Cadılar etrafa dağıldı.Lantu ateş cadılarını çok merak ediyordu.İçlerinde simsiyah bukleli bir kız vardı.Ateş cadılarını hep merak ediyordu.Acaba ona gidip merhaba demeli miydi?
Lantu yanına gitti.
-Merhaba.Siz bir ateş cadısı mısınız?
-Evet.Sen bir..bir...
-Bir su cadısıyım.
Kız şaşkınlıkla:
-Ne?Nasıl olur?Şu pembe saçlı kızda sende bir değişik cadısınız.Her neyse,ben Loisina.11 yaşındayım.
-Bende 11 yaşındayım.Adım Lantu.
-Tanıştığımıza sevindim Lantu.
Loisina,Lantu ile tanıştığına sevinmişti.Onun gibi bir cadı ilk defa görmüştü.
Loisina:
-Söylesene,su cadısı olmak nasıl?
Lantu:
-Güzel.Suları büküyoruz,suların üzerinde dalgalar eşliğinde yürüyebiliyoruz.Biraz sıkıcı ama çok iyi arkadaşlarım var.
Loisina:
-Biz hep ateşleri büküyoruz,ateşimizi kazanı kaynatırken kullanıyoruz.Ateşin içinden de geçmeyi gelecek yıl öğrenecekmişiz...Ben yine de su cadısı olmak isterdim.
Lantu:
-Ben öğretmenlerime,arkadaşlarıma,ve Micha-chan'a çok alıştım.Rini de var.Hani pembe,kahverengi arası saçları olan.
Loisina şaşkınlıkla:
-Sakın en yakın arkadaşım deme!
Lantu güldü:
-Öyleydi,fakat sanırım benden nefret ediyor.
Loisina:
-Bence ağzından kaçmıştır,eğer tabii sana öyle birşey söylediyse.
Lantu:
-Ateş cadılarının içgüdelerinin çok güçlü olduğunu duymuştum,doğruymuş.
Loisina:
-Evet,öyleyiz.Birgün su cadısı olmayı umuyorum.
Lantu:
-Arkadaşlarını ve öğretmenlerini özlemeyecek misin?
Loisina:
-Pek sanmıyorum,1.sınıfların en başarılısı ve en popüleriyim.Fakat arkadaşlarım benden pek hoşlanmıyorlar pek artık.Zaten benim hiç en yakın arkadaşım olmadı.
Lantu(başını eğer)
-Üzülme.Bence onlarla arkadaş olmayı deniyebilirsin.
Loisina:
-Denedim fakat işe yaramadı.
Lantu:
-Öyleyse,konuşacak çok şeyimiz var Loisina!
-Ama geziye geç kalırsak hepimize ne olacağını sizde biliyorsunuz,hani şu arşiv odasını ve kütüphaneyi temizleme görevi var ya..
Kızlar tiksindiler.Hepsi Arşiv odasının ne kadar çabuk kirlendiğini biliyordu.Mesela bir gün Natalie saat 9'da uyanması gerekirken 11'de uyanmıştı.Ona ceza olarak fazladan ödev ve arşiv odasını temizleme görevi verilmişti.Hem de en nefret ettiği dersten!
-Bence de gidelim kızlar bunu düşünmek bile kötü...
-Sana katılıyorum Lantu,dedi Rini.
-Hadi gidelim.
Su cadıları sizin bildiğiniz cadılar gibi uçan süpürgeleri yoktu.Bizim gibi otobüslere binip gidiyorlardı.
Otobüse bindiklerinde arabada sıkışmayan kalmamıştı.Josy dün öğle yemeğinde yanlışlıkla makarnasının içine karışan dikenli balığı köfte sanıp yuttuğunda aniden şişivermişti.Yani bayağı bir şişmanlamıştı.
Zaten sıkışmalarının en büyük nedeni buydu,Josy.Josy eskiden Lantu ile aynı odayı paylaşıyordu.Fakat Josy hastalandıktan sonra Rini geldi ve boş oda olmadığı için o odaya gitmişti.
Cadılar en sonunda yemyeşil bir yere geldiler.Bütün cadılar kendilerini dışarı attılar.
-Özgürlük!diye haykırdı Milly.
-Sana katılıyorum burdan bir taksi çağırsak bence iyi olacak!
-Bence şişko kişiler bu geziye gelmemeliler Angelina.Özellikle Josy gibileri!
Josy bütün olanları duymuştu fakat üzülmemişti.Josy herzaman dimdik ayakta dururdu.
-Ve bence de bazı saygısızca dedikodu yapıp başımızı şişiren kızlarada yer verilmemeli!
Milly ve Angelina kızmışa benziyordu.Ağızlarının payını almışlardı.
-Cadılar,sessizlik!Eğer ses çıkartan olursa onu arşiv odasına gönderirim!
Bütün sınıflar arşiv kelimesini duyunca sustu.
-Şimdi sadece arkadaşlık kurun.Serbestsiniz.
Cadılar etrafa dağıldı.Lantu ateş cadılarını çok merak ediyordu.İçlerinde simsiyah bukleli bir kız vardı.Ateş cadılarını hep merak ediyordu.Acaba ona gidip merhaba demeli miydi?
Lantu yanına gitti.
-Merhaba.Siz bir ateş cadısı mısınız?
-Evet.Sen bir..bir...
-Bir su cadısıyım.
Kız şaşkınlıkla:
-Ne?Nasıl olur?Şu pembe saçlı kızda sende bir değişik cadısınız.Her neyse,ben Loisina.11 yaşındayım.
-Bende 11 yaşındayım.Adım Lantu.
-Tanıştığımıza sevindim Lantu.
Loisina,Lantu ile tanıştığına sevinmişti.Onun gibi bir cadı ilk defa görmüştü.
Loisina:
-Söylesene,su cadısı olmak nasıl?
Lantu:
-Güzel.Suları büküyoruz,suların üzerinde dalgalar eşliğinde yürüyebiliyoruz.Biraz sıkıcı ama çok iyi arkadaşlarım var.
Loisina:
-Biz hep ateşleri büküyoruz,ateşimizi kazanı kaynatırken kullanıyoruz.Ateşin içinden de geçmeyi gelecek yıl öğrenecekmişiz...Ben yine de su cadısı olmak isterdim.
Lantu:
-Ben öğretmenlerime,arkadaşlarıma,ve Micha-chan'a çok alıştım.Rini de var.Hani pembe,kahverengi arası saçları olan.
Loisina şaşkınlıkla:
-Sakın en yakın arkadaşım deme!
Lantu güldü:
-Öyleydi,fakat sanırım benden nefret ediyor.
Loisina:
-Bence ağzından kaçmıştır,eğer tabii sana öyle birşey söylediyse.
Lantu:
-Ateş cadılarının içgüdelerinin çok güçlü olduğunu duymuştum,doğruymuş.
Loisina:
-Evet,öyleyiz.Birgün su cadısı olmayı umuyorum.
Lantu:
-Arkadaşlarını ve öğretmenlerini özlemeyecek misin?
Loisina:
-Pek sanmıyorum,1.sınıfların en başarılısı ve en popüleriyim.Fakat arkadaşlarım benden pek hoşlanmıyorlar pek artık.Zaten benim hiç en yakın arkadaşım olmadı.
Lantu(başını eğer)
-Üzülme.Bence onlarla arkadaş olmayı deniyebilirsin.
Loisina:
-Denedim fakat işe yaramadı.
Lantu:
-Öyleyse,konuşacak çok şeyimiz var Loisina!
ファッションスタイルのパスが残ります。
私の嫉妬のタクシーアンテナ
私の嫉妬のタクシーアンテナ

Loisina göz kamaştırıcı saçlarını geriye attı.Bileziğini sıkıca tuttu.Lantu bu bileziğin ne olduğunu tam olarak anlayamamıştı.
Lantu gözünü bilezikten ayırmayarak:
-Neden bileziğini tutuyorsun Loisina?
Loisina yakalandığını anlamıştı.
-Ee,bileğim çok acıyor da ondan...
Lantu,Loisina'ya emin misin anlmında bir bakış attıktan sonra:
-O zaman neden bileziğini çıkarmıyorsun?
Loisina'nın sallamakta üzerine yoktu.
-Şey,cıkartamıyorum da!Sorun da zaten bu!
Lantu'nun aklına dahice bir fikir gelir.
-Buldum!Suyla onu çözebiliriz.Gevşer.Ama önce ateşle biraz yaksan...Neyse ben elimle de çözerim!
Lantu tam da bileziğe elini atacakken:
-Dur!!!
Lantu gözlerini kırparak öylece durur.
-Ne oldu?Neden bağırdın?
Loisina:
-Örümcek var sandım.
Lantu artık çığrından çıkmıştı:
-Cadılar örümceklerden korkmazlar ki!Özellikle ateş cadıları!
Loisina:
-Eee...şey...Ben örümceğe dönüştüğümü falan sanmıştım da...
Lantu:
-Ağzındaki baklayı çıkar Loisina!Yoksa ben senin ağzına gerçekten bakla tepeceğim!
Loisina başını yere eğerek:
-Bu bir sağkol bileziği.
Lantu:
-Sağkol mu?Evet ama sağkolunda değil ki!Ayrıca,sağkolun öbür anlamıyla söylüyorsan...
Loisina:
-Söylüyorsam ne?
Lantu:
-Hani en yakın arkadaş,her zaman birbirine yardım eder gibisinden...
Loisina şaşırarak,aynı zamanda karışık bir duyguyla:
-Bunu nasıl anladın?Bunu görmen imkansızdır!Çünkü sen bir su cadısısın,daha doğrusu sen öyle düşünüyorsun!En sonunda!
Lantu sevinçle:
-Yani ben senin sağkolun muyum?
Loisina sevinçle:
-Evet!
Lantu,sevinçle Loisina'ya sarılır.
Loisina:
-Lantu,geizden sonra bir daha görüşebilecek miyiz?Sana odamın telefonunu vermeme gerek var mı?
-İstiyorsan verebilirsin,benimkini sana birazdan veririm.
Loisina:
-Ama önce ateş cadısı kıraliçesini bulup sağkolumu bulduğumu söylemeliyiz!
Lantu gözünü bilezikten ayırmayarak:
-Neden bileziğini tutuyorsun Loisina?
Loisina yakalandığını anlamıştı.
-Ee,bileğim çok acıyor da ondan...
Lantu,Loisina'ya emin misin anlmında bir bakış attıktan sonra:
-O zaman neden bileziğini çıkarmıyorsun?
Loisina'nın sallamakta üzerine yoktu.
-Şey,cıkartamıyorum da!Sorun da zaten bu!
Lantu'nun aklına dahice bir fikir gelir.
-Buldum!Suyla onu çözebiliriz.Gevşer.Ama önce ateşle biraz yaksan...Neyse ben elimle de çözerim!
Lantu tam da bileziğe elini atacakken:
-Dur!!!
Lantu gözlerini kırparak öylece durur.
-Ne oldu?Neden bağırdın?
Loisina:
-Örümcek var sandım.
Lantu artık çığrından çıkmıştı:
-Cadılar örümceklerden korkmazlar ki!Özellikle ateş cadıları!
Loisina:
-Eee...şey...Ben örümceğe dönüştüğümü falan sanmıştım da...
Lantu:
-Ağzındaki baklayı çıkar Loisina!Yoksa ben senin ağzına gerçekten bakla tepeceğim!
Loisina başını yere eğerek:
-Bu bir sağkol bileziği.
Lantu:
-Sağkol mu?Evet ama sağkolunda değil ki!Ayrıca,sağkolun öbür anlamıyla söylüyorsan...
Loisina:
-Söylüyorsam ne?
Lantu:
-Hani en yakın arkadaş,her zaman birbirine yardım eder gibisinden...
Loisina şaşırarak,aynı zamanda karışık bir duyguyla:
-Bunu nasıl anladın?Bunu görmen imkansızdır!Çünkü sen bir su cadısısın,daha doğrusu sen öyle düşünüyorsun!En sonunda!
Lantu sevinçle:
-Yani ben senin sağkolun muyum?
Loisina sevinçle:
-Evet!
Lantu,sevinçle Loisina'ya sarılır.
Loisina:
-Lantu,geizden sonra bir daha görüşebilecek miyiz?Sana odamın telefonunu vermeme gerek var mı?
-İstiyorsan verebilirsin,benimkini sana birazdan veririm.
Loisina:
-Ama önce ateş cadısı kıraliçesini bulup sağkolumu bulduğumu söylemeliyiz!
ファッションスタイルのパスが残ります。
私の嫉妬のタクシーアンテナ
私の嫉妬のタクシーアンテナ

Lantu bir cadalozdur diye devam etmemi bekliyosunuzdur heralde:DLantu'ya kısa bir ara vermeyi düşünüyorum hiç beğenilmeyen ve okunmayan bir Fanfic.Neyse beni başka Fanfic'ler ile görmenizi diler bu fanfiği beğenmemenizi istiyorum açıkçası Lantu kötü bir deneyim oldu kısa bir aradan sonra döneceğim(Lantu'ya).
ファッションスタイルのパスが残ります。
私の嫉妬のタクシーアンテナ
私の嫉妬のタクシーアンテナ


1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 22 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |