şimdiiiii:::

BÖLÜM_8_

Laya ve Kojito sürekli olarak savaşmaktan hiç de yorulmadılar. Bütün elementistler var gücüyle savaşıyordu. Rüya ve Senaya birlikte harika bir takım olmuştu. Nayi ise su elementistlerinin yanında harika savaşıyordu. Laya ve Kojito hala ateş elementistlerinin Kralını arıyorlardı.
Kojito:
-Laya, babam ya savaşmaya gelmediyse?
Laya:
-Baban mı?
Kojito:
-Pardon ona böyle hitap etmemeliydim. Dedi ve kılıcıyla bir ateş elementistini daha yere yığdı.
Laya:
-Hayır burada olmalı... başka seçeneği yok....
Kojito:
-Tamam o zaman aramaya devam edelim. Dedi. Ama çok düşünceliydi. Yüzünde sanki Kralı hiç bulamıycağını andıran bir ifade vardı.
Laya başıyla onayladı. Birlikte her yeri aradılar. Ama hala onu bulamıyorlardı. Arkalarınadan bir ses onlara seslendi. İkiside Savaş alanın dışından gelen bu sesi takip ettiler. Savaşarak savaş alnanın dışına çıktılar. Karşılarında Rüya ve Senaya’yı gördüler.
Senaya:
-Kojito, Laya onu bulduk!
Rüya:
-Evet Kralı bulduk. Yanlızca bir sorun var....
Laya:
-Kızlar sizi gördüğüme çok sevindim. Ayrıca Kralı bulmanızda harika...
Kojito:
-Sorun ne peki dedi ve başını düşünceli düşünceli eğdi.
--olamaz!!! Dedi.
Laya:
-Ne oldu Kojito?
Kojito:
-Kızlar onu tam olarak nerde gördünüz dedi ve Senaya’yla Rüya’ya baktı.
Rüya:
-Biz onu şu ilerdeki yıkılmış köyde gördük.
Laya:
-Yıkılmış mı?
Kojito:
-Laya bu bir tuzak. Ateş askerlerinin bir kısmı bizi oyalıyor, öbür kısmıda köyleri yok ediyor.
Laya:
-Olamaz.... tahmin etmeliydim.....
Kojito:
-Asıl suçlu benim. Babamı tanımam gerekliydi. Dedi. Ama tam o sırada birkaç ateş elementisti Kojito’nun üstüne atladı. Kojito hemen darbeyi savurdu ve:
-Laya, kızlar siz gidin ben onları oyalarım.
Laya:
-Peki ya sonra? Dedi ve Kojito’nun bileğini tuttu.
Kojito:
-Beni boşverin gidin hemen....
Laya:
-Olmaz....
Kojito(bağırarak):
-Daha fazla köy yok olmadan gidin dedim. Dedi ve Laya üzülerek yıkılan köye gitti. Biraz yürüdükten sonra:
Senaya:
-Ne oldu Laya o bir prens baya güçlü bir prens neden endişe duydun ki?
Laya:
-Sorunda bu zaten. Eğer Kojito’yu yakalarlarsa canlı canlı yakarlar. O babasını inkar etti. Ve şuan 2 düzineden fazla Ateş elementisttiyle savaşıyor... ve bir de yanlız....
Rüya gülümseyerek Laya’nın omzuna dokundu ve:
-Laya, merak etme... Ona bir şey olmaz söz veriyorum... inancını kaybetmemlisin....
Laya:
-Saol Rüya ama artık bende inanç kalmadı. Bu kadar şey yaşadıktan sonra... dedi ve gözleri doldu. Hızla ilerliyorlardı. Sonunda savaşın üstündeki dağa tırmandılar. 3 kız tekrar arkalarına baktı. Savaş o kadar canlıydı ki. Bir sürü kılıç sesi geliyordu. Kızlar tekrar yola çıktılar.
Rüya:
-Offf... bu köy çook uzak. Bence biraz havanın yardımı olabilir dedi ve Senaya’ya göz kırptı. Laya onları duymamıştı bile. Yere bakıyordu. Birden Rüya ve Senaya Laya’nın kollarından tuttular. Sonrada müthiş bir fırtına yapıp uçtular.
Laya havada olmanın şaşkınlıyla:
-Neler oluyor?
Rüya:
-Çok basit... havayı kontrol ederek uçuyoruz..
Senaya:
-Sıkı tutun.. çok hızlıyız. Böylece hemen bir kaç ateş elementisti pataklayabilirim dedi ve güldü.
Sonunda harabeye dönmüş köye geldiler. Her yer yanıyordu. Savaşa bu kadar kalabalık geldiklerine göre köyleri yıkan çok fazla kişi olamazdı. Laya:
-Kızlar... işte orda hadi inelim.
Senaya ve Rüya başlarını sallayıp hafif bir iniş yaptılar. Her yer yanıyordu... Laya hemen suyunu çıkarttı. Ve suyu yavaş yavaş buharlaştırdı. Oluşan bulutları köyün üstüne yönlendirdi. Sonrada her yere su yağdırdı. Köyün bütün ateşinin sönmesi biraz vakit aldı. Ateşler sönünce Laya’nın inanılmaz çabalarına rağmen pek bir şey kalmamıştı. Laya soluk soluğa kalmıştı.
Senaya:
-Laya bu inanılmazdı.... sen harikasın..
Rüya:
-Evet Laya Müthişti!
Laya başını eğdi ama hala gülümsemiyordu:
-Teşekkürler... dedi. Birden korkunç bir ses duyuldu. Laya hemen gözünü kıstı. Ama hala arkasını dönmemişti. Yine de arkasındakinin kim olduğunu anlamıştı.
Laya:
-Sensin demek...
....:
-Evet benim. Şaşırdın mı?
Laya korkmuş kızlara:
-Kızlar merak etmeyin. O sadece küçük bir misafir. Dedi. Kızlar hala Laya’nın nasıl bu kişiyi tahmin etmiş olduğunu anlamaya çalışıyordı.
....:
-Ahh nezaketinize hayranım ama yeteri kadar iyi değilsiniz.
Laya:
-Bende sizin nezaketinize hayran kalmak isterdim ama bunu yapamam. Çünkü; sizin gibilerde nezaket denen şey yok.
.....:
-Ahh buna çok üzüldüm Çünkü; sana gösteremiyceğim.
Laya:
-Ne güzel o zaman anlaştık çünkü: bende gösteremiyceğim....


............................................................Devam Edecek..................................................................


biraz kısa kusura bakmayın bu arada Laya'nın karekter alma süresi bitti... bundan sonraki başvurular geçersiz olacaktır.... İlgilenenlere teşekkürler......


Yorumlar bekleniyor...

aha !
arkasından gelen kişi kim
kralmı
bu arada kral çok korkak çıktı
kojitoya yazık...
tek başına bir sürü ateş elemntistiyle savaşıyor..

bu arada rüya ve senaya da iyi işler çıkarıyo hani* xD
iyi bir ortağız

nese harika bi bölümdü cane eline sağlık
bu arada yaa ben bir türlü pataklayamadım şu kralı yaa
bak laya sen hiç dokunmıcaksın rüya sende direk dalacam sadistliğim tutuyor onu öldürüp ayin yapıcam yicem sonrada

nasıl köyleri yakarsın seni pislik

nese sakinleşiyim yeni bölüm ne zmn xD

yrn da bunlar ne oluyo korktum şidiiii merk etme canım çok yardımın olacak XD

arkadaşlar yeni bölüm yerine bir hediye yaptımm yetişmedi dolayısıyla herkese thx...

işte HEDİYE::: http://tinypic.com/player.php?v=24uwa6e&s=5


izlerseniz çok sewinirimmm [/url]

way wayy wayyyy
irma sen costun resmen
çok güzel bi video olmus eline sağlık
çoook beğendim

Teşekkürler cannımmm Pazartesi ye yeni bölüm gelir ^^

Millett!! Laya 10. bölümünü kutluyorrrr!! Bir sonraki bölümü bekleyinn NİYAH NİYAHH!!


VEEEEEEEEEEEE BEKLENEN AN YENİ BÖLÜM!!!!!!!!!!!!!!



BÖLÜM_9_


Savaş hala sürüyordu... hiç bitmiycek gibiydi... Kojito’dan haber yoktu... herkes yorulmuşta olsa hayelleri için savaşıyordu... Güneş belirsizce şafaktan doğdu... savaştan biraz uzak bir köyde de savaş başlamak üzereydi.....
Laya:
-Evet seni korkak kişilik kaçıp köyleri yıkmayı planlamayı kendine adet mi edindin? dedi.
.....:
-Evet ama biliyorsun bizim orda misafir getirmekte adettir dedi ve arkasından çıkan ateş elementistlerine baktı.
Laya kızların kulağına:
-Kızlar şimdi sizden büyük bir görev istiyorum... askerlerle ilgilenin... Ben Kralla ilgileniceğim....
Kral:
-Ne oldu Laya korktun mu? Hani en güçlü su elementisti sendin... çok şaşırdım çok...
Laya:
-Şimdi de hiç şaşırmıycağın kadar şaşırmaya hazır ol o zaman. Dedi ve suluğundan suyunu çıkartıp saldırı pozisyonuna geçti. Sendaya va Rüya da askerlerin önüne çıkıp pozisyon aldılar. Onlar zaten havayı kontrol ediyordu..
Kral:
-Laya bak arkana akıllımısındır bilmem ama yenmeniz imkansız... ne burda ne de (bir yandan da rahat rahat yürüyordu) orada... dedi. Laya hala pozisyonunu bozmamıştı. Şu an hem Kojito hem savaşan bükücüler hem de Kralın yaptıkları onu çok germişti... Kral bu savaştan asla eski düşünceleriyle sağ çıkamazdı. Birden Kral durdu. Laya’ya:
-İlk küçük kızlar...
Laya:
-O zaman sen başlıyorsun dedi.
Kral o kadar sinirlenmişti ki havadı oksijeni kullanarak hemen ateş yarattı.
Kral:
-Bak Laya hala bana katılabilirsin. Sana yüzde üç pay veririm.
Laya:
-Asla seni ödlek!
Kral:
-.....
Laya:
-Oo.,,, Kral sinirlendi. Söyle bakalım hangi güçsüzlükteki Kral asıl savaştan korkup kaçarak köyleri yok eder ve topraklarından utanarak daha çoğunu ister? Dur senin o küçük beynini yormıyım. SEN! Dedi. Bu Kralın saldırmasını tetikleyen söz olmuştu. Laya hemen kendisine yaklaşan ateşi savurdu ardından her yeri suyu buharlaştırarak görünmez kıldı. Kral:
-Hadi.... korkma, seni incitmem dedi dalga geçer bir ifadeyle. Birden üstüne gelen keskin buz parçalarını gördü hemen yere eğildi.
Kral az kalsın ölüyordu. Sonra siniriyle bütün ateşini çıkardı. Her yer yandı. Buhar yavaş yavaş yok oldu. Laya ve Kral karşı karşıya duruyordu. Kral ateşi Laya’ya yönlendirince Laya kendisini korumamak için buzdan bir kalkan yaptı. Buz eriyince tekrar tekrar donduruyordu.

Sonunda Kralın gücü bitti. Ateşi kesti. Laya buzu yeniden suya çevirdi ve ilk bulduğu fırsatta Krala saldırdı. Kral tekrar ateşi etrafına saçtı. Birden Kralın önünde kocaman bir yangın çıktı. Bu Kralın Laya’yı kaybetmesine neden oldu. Kral her yere baktı. (o sırada Laya bir ip bulmuştu )Laya’yı göremeyince:
-Demek saklandın küçük elementist. Yoksa korkuyor musun? Dediğinde arkasını bakıyordu. Ama bir anda önünde Laya belirdi ve suyuyla o kadar büyük bir tsunami yarattı ki Kral az kalsın boğuluyordu.
Laya:
-Senden mi korkucam?
Kral:
-......(suda çırpınıyordu.) Birden suyun hepsi akıp gidince susamuruna dönmüş bir şekilde ayağa kalktı.
Laya:
-Kral pes et artık yoksa yaşamana izin veremem dedi ve gözlerini kıstı.
Kral:
-Ben sana mı pes etçem?
Birden tekrar ateşini yaktı ve Laya’ya saldırdı. Laya rahatça hareketi savurdu. Ve birdaha birdaha... Laya o kadar sakin savaşıyordu ki Kral kendi kendini çok yoruyordu. Laya çevikliğinden yararlanarak Kral’ın yorgun olduğu an ona saldırdı. Birden kral’ın altından geçti ve Kralın ellerini iple bağladı. Kral artık hareketsi kalmıştı. Laya Sivri buz parçalarını Krala attı. O anda Kral kristal parçalarıyla duvara yapıştı. Şimdi hiç hareket edemiyordu. Laya elinde bir buz kristali daha yaptı ve havada tuttu. Keskin ucu Krala bakıyordu.
Laya:
-Hala nezaketten bahsetmek ister misin?
Kral:
-Tamam bütün orduyu geri çekerim, bir dahada gelmem. Lütfen beni öldürme!
Laya:
-Aah tabi tabi sen beni ne sandın Anlımda Saf yazmıyor!!!
Kral:
-Bak ne istersen yaparım....
Laya o anda arkasıdaki ateş elementistini görmemişti. Birden üstüne atlayan elementist Laya’yı tam öldürecekken Senaya ateş elementistini Havayla havaya kaldırdı ve yanan ateşin üstüne attı.
Laya:
-Seni Hain BU TEKE tek bir dövüştü.
Kral son umudunuda yitirdiği için cavap vermedi ardından da:
-Unuttun mu Laya ben bir Kralım ne istersem yaparım. Dedi. Laya Senaya’yı başıyla onaylayıp teşekkür etti.
Laya:
-Bende şu an ne istersem yaparım...
Kral:
-Ben olmazsam ateş elementistleri de olmaz. Ayrıca beni öldürürsen nasıl savaşı durduracaksın?
Laya:
-Krallarının pes ettiğini görmek onlara yeter. Seni öldürmüycem. Ama hapislerde sürüneceksin!

............................................................Devam Edecek..................................................................

(yazım yanlısı yapmıssın ama hikaye okdar hoşki nedense insan fark etmiyo benim dışımda xD )

laya ! konuş kızım öldür onu patakla kim tutar seni dur dur waz geçtim sen yoruldun ben yardım edeyim


ulan kral her aN Hİle yaısoun nasıl bi kişiliksin sen ya
kojito....
nerdesin...
bu arada savaşın sonunda gelen adamı nasıl öldürdüm ama hahahah !!
sadizm time (semih abinin özenytisi ben xD )

neyse lafı dolandırmıyım
çoook süpr bi bölümdü cane eline sağlık bide hayal gücüne xD

Harika bi dövüştüüü
Bide harika bi savaşşş
Yine harika bi bölümdü saol canım........

saolun canlarım

süpriz de:



BÖLÜM_10_

Herkes çok yorulmuştu. Ama bunu düşmana hiç belli etmemeye çalışıyordu. Aslında ateş elementistlerinin fazla suçu yoktu. Onlar sadece Kralları için doğru gelen şeyi yapıyorlardı.
Kral:
-Beni hapse atamazsın.
Laya:
-İçine girince anlarsın.
Kral:
-Peki yerime kim geçecek ha? Sen mi o yüzden mi beni hapse attıcaksın?(Bi yandan da isteksizce yürüyordu)
Laya:
-Hayır tabiki de Kojito geçecek. Cesur ve adil bir Kral olacak. Asla senin gibi değil o.
Kral:
-Yapma Kojito mu o ödleğin teki. Şu an askerlerim onu rendelemiştir bile.
Laya(gözünden hafif yaş geldi.):
-O asla pes etmez. Ve harika dövüşür. Tabi ki senden daha cesur olması seni korkutuyor.
Kral:
-Onun dövüşü mü? Yapma o korkak kediler gibi dövüşür.
Laya:
-Aaaa o zaman neden sen Sürgün edileceksin bir düşün bakalım.
Kral:
-...........
Laya:
-Yıllardır bir görevimiz var ama sen onu bozmaya çalışıyorsun! Düşün 3 elementten her hangibiri olmasaydı neler olurdu? Bütün denge bozulur hiçbir şeyin önemi kalmazdı.
Kral:
-Sen beni öldürürsen denge bozulur o zaman!
Laya:
-Hayır tam aksine yerine gelir! Dengeyi bozmana izin veremem anladın mı?!
Senaya:
-Laya bak! Dedi ve savaş alanını gösterdi. Laya Savaş alanına baktı. Çok yaklaşmışlardı.
Rüya:
-Anlaşılan biraz hızlı olmalıyız!
Laya başını salladı ve büyük bir ciddiyetle hızını arttırdı. Sonnunda savaştan çıktıkları yani Kojito’yu bıraktıkları yere geldiler. Ama burada hiç yaşam belirliliği yoktu. Sadece yerde yatan 5-6 tane ateş elementisti vardı.
Laya:
-Kral! Bu senin son Kral olarak yapacağın iş. Ordularına geri çekildiğini söyle. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim.
Kral büyük bir sinirle başını salladı.
Kral:
-Bütün ATEŞ elementistleri geri çekilin! Yenilgimizi ilan... derken Laya kendisine yaklaşan ateş elementistini gördü. Hemen yanına koştu ve:
-Kojito! Olamaz sen.... sen...
Kojito yaralar içinde yerde yatıyordu. Laya Kral’ı serbest bıraktığını unutmuştu.
Kojito:
-Ben... iyiyim dedi acı bir şekilde. Ama Kral birden üstlerine atladı. Kojito ağır yaraları olmasına rağmen ayağa kalktı ve hareketi savuşturdu.
Kral:
-Sen oğulların yüz karasısın!
Kojito:
-Ben .. senin oğlun değilim!
Kral:
-Sana asla acımam.... dedi. Laya tam o sırada kendilerine koşan Nayi’yi gördü.
Nayi:
-Neler oluyor? Olamaz! Kojito yaralanmış...dedi. Laya cevap vermedi gözlerinden yaş gelmişti. Kojito bu şekilde savaşırsa yaşama şansı olmazdı. Laya tam ona yardım etmeye gidecekken ateş elementistleri Kral’ın ve Kojito’nun çevresini sardı. Laya hemen suyunu çıkarttı. Nayi de aynısını yaptı. Sonra yanlarına Rüya ve Senaya geldi. Dört kız el ele verip müthiş bir güç oluşturdular. Ama ateş elementistleri çok kalabalıktı. İçlerinden Kılıç sesleri geliyordu. Laya Kral’a bu sefer acımayacaktı. Çok hırslı savaşıyordu. Kojito ise hala direniyordu. Birden bir ses duyuldu. Bu Kral’ın yere yığılma sesiydi. Ama Kojito’da onunla birlikte yere yığıldı. Laya ateş elementistlerinin hepsini yere yığdı ve Kojito’ya ulaştı. Kojito yavaş yavaş gözlerini kapattı.
__________________________________o________________________________________

.......:
-Sence iyi mi?
........:
-Elbette o hep iyidir.
.......:
-Bak! gözlerini açıyor.
......:
-Hemen Laya’ya haber ver!
......:
-Tamam....
Kojito yavaşça kalkmaya çalıştı.
-Ben .... nerde-yim??
Rüya:
-Merak etme Kojito sadece yaraların iyileşene kadar uzan.
Kojito:
-Olamaz! Laya dedi ve kalkmaya çalıştı.
Rüya:
-Laya ‘yı merak etme. Hergün başında bekledi zaten gece ve gündüz.... Hem o şu anda buraya geliyor. Onu dinlenmesi için odasına yollamıştık. Bu çok zor oldu hep seni merak edip durdu. Dedi Kojito tekrar kalkamaya çalıştı ama acıyla geri yatıp odayı inceledi. Yattığı yatak gayet rahattı. Yanında kılıcı ve savaş giysileri vardı. Pencereden gelen ışık her yeri aydınlatıyordu. Ve Yatağın baş ucunda kırmızı çiçekler vardı. Birden kapı açıldı. İçeri giren Laya’ydı. Kojito hemen hafif kalkıp sırtını kenara yasladı.
Laya:
-Kojito! Uyanmışsın! Dedi ve Kojito’ya sarıldı. Senaya Rüya’ya işaret verdi ve iki kız odadan çıktılar.
Kojito:
-Laya yavaş ol yavaş dedi gülerek.
Laya:
-Oooo özür dilerim yaralarını unutmuşum.
Kojito:
-Ama sen beni rahatlattın.
Laya hafi gülerek:
-Ne kadar mutlu oldum bilemezsin.
Kojito:
-Rüya her gün başımda beklediğini söyledi.
Laya biraz utandı:
-Şey.... evet.... iyi misin peki?
Kojito:
-Biraz acıyor. Dedi. Ama aslında dayanılamıycak şekilde canı yanıyordu. Laya tekrar tedavi yapmak üzere masanın üstündeki bir kap suyu aldı. Ve tekrar Kojito’nun yanına oturdu.
Laya:
-Bu iyi gelecektir.
Kojito:
-Saol...dedi ve tedavinin bitmesini bekledi.
Laya özenle suyu kontrol ediyor Kojito’nun canını yakmamaya çalışıyordu. Sonra tedaviyi bitirdi ve ellerini çekti.
Laya:
-Nasıl oldun?
Kojito:
-Harika... saol tekrar.
Laya:
-Asıl ben teşekkür ederim. Hemde çok kez. Hayatımı kurtardın. İkinci defa...
Kojito:
-Şey... evet tam olarak ne oldu?
Laya:
-Hatırlamıyor musun? Sen Kral’ı yendin. Artık bir prens değil Kralsın. Dedi ve geri çekildi.
Kojito:
-........
Laya:
-Yani artık önemli işlerin var. İyileşince halkının başına geçeceksin.
Kojito:
-Peki ya sen?
Laya:
-Ben.... devam edeceğim hayatıma..... taç töreni bir hafta sonra senin iyileşmeni bekledik....
Kojito:
-Ama Laya şey..... ben ben senden hoşlanıyorum.
Laya:
-Kojito sen bir Kralsın artık. Bu imkansız dedi ve ağlayarak odadan çıktı gitti.

............................................................Devam Edecek..................................................................


YORUMLARINIZ BEKLENİYOR!!!

işte ! beklediğim an
kahrolası kral öldü sonunda muhahah
ama son hamleyi ben yapmak istiyodum o ayrı
neyse kojitonun yaralarına rağmen bu cesurluluğunu kutluyorum
gerçekten asıl kral o olmalıymıs ki olcakta:D
bu arada kojito

- ben senden hoşlanıyoum
- kojito sen artık bi kralsın bu imkansız...
ve ağlayarak dışarı çıktı

kızım madem sevion bu çocuğu kral olmasıda prens olmasıda bişey deiştirmez
gerçekten seven mevkisine önem vermez ...
neyse ben senaya olarak eminimki layaya yolunu göstercem
bu arada kojito da pek yakışıklıymıs hani

layadan kapacam onu
yemeyenin yiceni yerler
bende layanın hoşlandığı çocuğu yicem xD
neyse gene uzattım lafı eline sağlık cane mükemmel bi bölümdü saolasın

- ben senden hoşlanıyoum
- kojito sen artık bi kralsın bu imkansız...
ve ağlayarak dışarı çıktı

kızım madem sevion bu çocuğu kral olmasıda prens olmasıda bişey deiştirmez gerçekten seven mevkisine önem vermez

CEVAP: Tabi değiştirmez ama Bir Kralın işleriyle prensinki aynı mı??

layadan kapacam onu
yemeyenin yiceni yerler
bende layanın hoşlandığı çocuğu yicem xD

Cevap: Yeme yhaaa

neyse gene uzattım lafı eline sağlık cane mükemmel bi bölümdü saolasın

yok canım ne uzatması saol yorumun için
... SAol Bitanem

yorum yok.... ben görevimi yapıyım da:

Bölüm_11_

Güneş dağların arasından doğdu. Her yer süslenmiş üstünde süs olmayan ağaç kalmamıştı. Bütün herkes meydanda toplanmıştı. Herkes büyük anı bekliyordu. Yeni bir Kralı, yeni bir başlangıcı. Her çeşit elementist vardı. Ateş elementistleri aslında iyiydi. Onlar sadece Krallarının dediklerini yapıyorlardı. Birden müzik aletleri öttü. Bu herkesin dikkatini sarayın kapısının önüne çekti. Sarayın kocaman kapısı yavaşça açıldı. Birkaç kel adam çıktı ilk. Bunlar bilgelerdi. Arkalarından da birkaç koruma çıktı. Yaşlı adamlardan yani bilgelerden biri temsili olarak kürsiye çıktı ve:
-Sevgili elementistler. Denge her zaman bizim görevimizdir. Bazen bu yoldan şaşsak da bir şey değişmez. Çünkü o hala bizim görevimizdir. Dengeyi bozanlar hep cezalandırılır. İşte bugün burda bunun için toplandık. Dengeyi tekrar sağlayan dostlarımız için. Onlar hiç yılmadılar. Savaşta hep dengeyi sağlamaya çalıştılar. Bende onları bu ödül ve taç töreninde ağırlamaktan gurur duyuyorum. Dedi.
Meydandaki bütün elementistler ellerini çırptı ve ıslık çaldı. Sarayın kapıları tekrar açıldı. İlk olarak bir kaç asker çıktı. Ardından da hala yarası iyileşmemiş ama acıya dayanan Kojito belirdi. Onu gören herkes daha güçlü alkışladı. Ardından Rüya çıktı. Sevimli bir kinamo vardı üstünde. Arkasından Senaya çıktı. İlk yüzünde gülümseyen bir ifade vardı. Arkalarından biraz boşluk oldu. Ama sonra Laya da kırmızı halıların üstünde yürümeye başladı. Ama o kocaman şehirde mutlu olmayan tek kişiydi.
5 elementist sıraya dizildiler. Laya hala tepki vermiyordu. Sonra bilgeler taçları getirdiler. İlk tacı Nayi’nın kafasına koydular ve ardından biri:
-Su elementisti olan Nayi’yi Buz Prensesi ilan ediyorum. O artık denge koruyucudur. Dedi. Ve tacı Nayi’nin başına koydu. Sırada Rüya vardı. Başka bir bilge:
-Hava elementisti olan Rüya’yı Asil prenses ilan ediyorum. O artık denge korucudur. Dedi. Rüya hemen başını eğip selam verdi ve:
-Ben... şey beni onurlandırdığınız için teşekkürler sayın bilge. Dedi. Bilge başını sallayıp Senaya’nın yanına gitti. Ona da tacını verdi. Senaya eğilip teşekkür etti.
Bilge:
-Hava elementisti olan Senaya’yı Cesaretin Prensesi ilan ediyorum dedi. Sıra Laya’ya gelmişti. Laya’nın yüzünde hala bir gülümseme yoktu. Aksine içinden ağlıyor gibiydi. Bilge gururlu bir bakış attı. Yanındaki bilge ona tacı uzattı ama temsilci büyük bilge tacı almadı. Ve kürsüye çıktı. Bu Laya’nın ve bütün herkesin şaşırmasına neden oldu. Herkes soluksuz kürsüye bakıyordu.
Bilge:
-Sevgili elementistler ben hayatım da birçok elementist gördüm. Bir çoğunu tanıdım. Ama hiç bir zaman bu kadar cesaretli, adaletli, umutlu ve özgür bir elementist görmedim. O kim mi? Karşınızda duruyor. O her zaman dengeyi savunan savaşçı Laya! Dedi herkes aynı anda ellerini çırptı. Bu konuşma Laya’yı ne kadar utandırıp gururlandırdıysada Laya ilgisiz davrandı. Bilge hayatında ilk kez bu kadar şaşırmıştı. Laya olduğu yerden ayrılıp kürsüye çıktı.
Laya:
-Elementistler ..,, hayır denge savaşçıları! Bu törende ödüllendirmemiz için geldik dedi. Tam bilge tacı kafasına geçiriyordu ki Laya başını çekti.
-Hayır bu ödül benim değil, bu ödülü hak eden sizlersiniz. Ben de sizlerin aranızdan bir elementistim. Tek farkımız var ben savaşta sadece sizi umutlandırdım. Diğer bütün başarı sizin. Ben bunu hak etmiyorum dedi ve hızla kürsüden indi. O sırada kendine şaşkın şaşkın bakan Kojito’ya bir bakış attı ve tam da sarayın yanından geçen nehire atladı. Derin derede batması gerktiği zaman ellerini oynattı o anda bir ışık parladı ve Laya suyun üstünde kaldı. Laya tekrar ellerini salladı ve suyun üstünden hızlıca yok oldu. Herkes o kadar şaşkındıki. Bilgeler halkın dikkatini tekrar toplamak için Kojito’nun taç giyme törenini başlattılar. Rüya ve Senaya birbirine bakıp neler olduğunu sordular ama ikisininde bu konuda bir bilgisi yoktu. Tören bittiğinde herkes dağıldı. İki elementist( senaya ve Rüya) birbirini buldular ve:
Senaya:
-Rüya Laya’ya ne oldu? O bu tacı bizden çok hak etmişti.
Senaya:
-Gerçekten bilmiyorum. Acaba Kojito ile ilgili olabilir mi? Sahi Kojito nerde?
Rüya:
-Bilmiyorum. Törenden sonra onu hiç görmedim.
Senaya:
-Bu garip ikisi de kayboldu. Dedi. Birden Nayi koşarak yanlarına geldi.
Nayi:
-Kızlar... Laya’yı hiç bir yerde bulamıyorum.
Rüya:
-peki onu nasıl bulucağız?
Senaya:
-Olamaz... acaba tahmin ettiğim yerde mi...beni takip edin.... dedi ve iki kızın önüne geçip ellerini oynattı birden hava kütlesi onu havaya kaldırdı. Rüya da onu akip etmek amacıyla aynı şeyleri yaptı. Nayi ise nehrin sularına atladı ve aynı Laya’nın tören yerinden uzaklaşması gibi suyu parlatıp havaya kaldırdı. Böylece kendisini de kaldırmıştı. İki kız Senaya’yı takip ediyordu. Senaya her ne kadar yavaş gitsede ona yetişmek zordu...
O sırada Ateş elementisti sarayında....iki asker;
....:
-Kral nerde?
.....:
-Bilmiyorum neden saraya dönmedi.
....:
-Onu hemen bulmalıyız yoksa Kraliçe bizi fena pataklar.
....:
-Kojito hiç de annesi kadar katı değil.
...:
-Bence onlara öyle hitap etmemeliyiz. Kellerimizi kurtarmak istiyorsak da Kral’ı bulmalıyız!



............................................................Devam Edecek..................................................................

hahah buraya çok güldüm cane adamların kel olduunu wurgulamışsın yazık utanmıslardır bilgecikler xD xD



wayy ben artık cesur bir prensesim xD çok cesurumdur




layanın böyle bir ayıp yapacağını tahmin etmemiştim
tmm üzgün olabilri ama bunu layadan beklemezdim neyse ben onu bulurum görew gene bize düştü xD xD







cane bosu bosuna aramayın onu patakladık hapse gönderdik biz xD
yoksa ölmüşmüydü xD
hatırlamıorum...

neyse cane ÇOK GEÇ KOYSANDA YENİ BÖLÜMÜ..
GÜZEL BİR BÖLÜMDÜ ELİNE SAĞLIK... :Oops: