Mariko Savaşçı prenses Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, Sonraki |
Yazar
Mesaj
2. BÖLÜM
Çünkü daha önce hiç görmediği garip kıyafeti ve belinde kılıcı olan biri ona baktaktadır.
Mariko çok şaşırmıştır içinden bu ne kadarda tuhaf bir kostüm şu adamın görünüşü çok garip
Üstelik kılıcıda var. Sonra ona yaklaşıp sorar birinemi bakmıştınız bayım?
Adam: sonunda sizi buldum macesteleri
Mariko adamın söylediğine pek anlam veremez ve benimi arıyorsunuz kimsiniz der.
Adam: benim adım leo prenses buraya sizi korumak için gönderildim emrinizdeyim.
Mariko iyice şaşırmıştır ve sanırım beni biriyle karıştırdınız bayım der.
Leo : prenses sizin için çok uzak bir yoldan geldim tehlike yakınlarda olabilir.
Çok dikkatli olmanız lazım yıldız kristalini ele geçirmeye çalışan birçok düşman var.
Mariko leoya bakar ve kusura bakma ama bu tür saçmalıklara ayıracak vaktim yok.
Seni tanıdığıma sevindim leo ama şimdilik gitmem lazım bu gün yapıcak bi ton işim var.
Mariko yola devam eder
Leo : ama prenses durun lütfen !!!
Mariko üzgünüm ama gitmeliyim ayrıca sürekli olarak bana prenses demeyi kes
Benim adım mariko ve şimdi gitmeliyim.
Mariko markete girer leoda peşinden gelmiştir.
Reonları gezerken ordaki insanların ona baktıklarını görür.
Ve neden herkes bana bakıyor acaba kıyafetimde bir şeymi var yoksa saçlarımmı bozuldu.
Derken arkasını döner ve leoyla burun buruna gelirler.
Mariko bağırır ve leoya tokat atıp sapık der.
Leo : çok özür dilerim prenses amacım sizi korumaktı bağışlayın.
Mariko : bak leo peşimden gelmeyi bırak ayrıca şu tuhaf kostümünle herkesin dikkatini çekiyorsun hem ALLAH aşkına ekmek alırken başıma ne gibi bir kötülük gelebilir.
Bu arada artık eve dönmeliyim gerçekten bu kadar yeter mariko eve gelir.
Jun ve lili uyanmışlardır. Kahvaltıya otururlar lili tam pencerenin karşısında oturduğu için gözüne bir şey takılır ve mariko abla sanırım bahçede tuhaf görünüşlü biri bizi izliyor der.
Junda pencereye gelir ve bir kılıçlı sapığımız eksikti şimdi gösteririm ona der.
Mariko: hey jun sakin ol sanırım onu tanıyorum.
Jun mariko böylesine tuhaf biriyle arkadaşlık ettiğini söyleme
Mariko : şeyyy….. bu bizim okula yeni gelen çocuk sanırım okuldaki oyundan geliyor bu yüzden böyle giyinmiş.
Lili : ooo gerçektende tuhaf görünüyor..
Mariko: siz devam edin ben geliyorum.
Bahçeye çıkar .
Şimdilik bu kadar arkadaşlar bügünlerde çok meşgulum ancak bu kadarını yazabildim ama en kısa sürede 3 cü bölümünüde yazıcam umarım beğenirsiniz
Çünkü daha önce hiç görmediği garip kıyafeti ve belinde kılıcı olan biri ona baktaktadır.
Mariko çok şaşırmıştır içinden bu ne kadarda tuhaf bir kostüm şu adamın görünüşü çok garip
Üstelik kılıcıda var. Sonra ona yaklaşıp sorar birinemi bakmıştınız bayım?
Adam: sonunda sizi buldum macesteleri
Mariko adamın söylediğine pek anlam veremez ve benimi arıyorsunuz kimsiniz der.
Adam: benim adım leo prenses buraya sizi korumak için gönderildim emrinizdeyim.
Mariko iyice şaşırmıştır ve sanırım beni biriyle karıştırdınız bayım der.
Leo : prenses sizin için çok uzak bir yoldan geldim tehlike yakınlarda olabilir.
Çok dikkatli olmanız lazım yıldız kristalini ele geçirmeye çalışan birçok düşman var.
Mariko leoya bakar ve kusura bakma ama bu tür saçmalıklara ayıracak vaktim yok.
Seni tanıdığıma sevindim leo ama şimdilik gitmem lazım bu gün yapıcak bi ton işim var.
Mariko yola devam eder
Leo : ama prenses durun lütfen !!!
Mariko üzgünüm ama gitmeliyim ayrıca sürekli olarak bana prenses demeyi kes
Benim adım mariko ve şimdi gitmeliyim.
Mariko markete girer leoda peşinden gelmiştir.
Reonları gezerken ordaki insanların ona baktıklarını görür.
Ve neden herkes bana bakıyor acaba kıyafetimde bir şeymi var yoksa saçlarımmı bozuldu.
Derken arkasını döner ve leoyla burun buruna gelirler.
Mariko bağırır ve leoya tokat atıp sapık der.
Leo : çok özür dilerim prenses amacım sizi korumaktı bağışlayın.
Mariko : bak leo peşimden gelmeyi bırak ayrıca şu tuhaf kostümünle herkesin dikkatini çekiyorsun hem ALLAH aşkına ekmek alırken başıma ne gibi bir kötülük gelebilir.
Bu arada artık eve dönmeliyim gerçekten bu kadar yeter mariko eve gelir.
Jun ve lili uyanmışlardır. Kahvaltıya otururlar lili tam pencerenin karşısında oturduğu için gözüne bir şey takılır ve mariko abla sanırım bahçede tuhaf görünüşlü biri bizi izliyor der.
Junda pencereye gelir ve bir kılıçlı sapığımız eksikti şimdi gösteririm ona der.
Mariko: hey jun sakin ol sanırım onu tanıyorum.
Jun mariko böylesine tuhaf biriyle arkadaşlık ettiğini söyleme
Mariko : şeyyy….. bu bizim okula yeni gelen çocuk sanırım okuldaki oyundan geliyor bu yüzden böyle giyinmiş.
Lili : ooo gerçektende tuhaf görünüyor..
Mariko: siz devam edin ben geliyorum.
Bahçeye çıkar .
Şimdilik bu kadar arkadaşlar bügünlerde çok meşgulum ancak bu kadarını yazabildim ama en kısa sürede 3 cü bölümünüde yazıcam umarım beğenirsiniz
Spoiler:
çok güzel olmuş gerçten. ilk bölümü okurken küçük kadınlar adlı dizi aklıma geldi. oradaki konuşmalara çok benzettim ama ikinci bölümü okuduğumda çok hoşuma gitti...
O
kadar güzel unutmuştun ki beni, Hatırlatmaya kıyamadım...
teşekkürler sun
kadar güzel unutmuştun ki beni, Hatırlatmaya kıyamadım...
teşekkürler sun
Spoiler:
3.BÖLÜM
Mariko bahçeye çıkar ve senden kurtulamıycakmıyım neden sürekli olarak peşimden geliyorsun der.
Leo: macesteleri bu benim görevim ben sizi korumak için gövevlendirildim.
Mariko: bak leo söylediklerinden hiçbirşey anlamıyorum ama eğer beni rahatsız etmeye devam edersen polis çağırmak zorunda kalıcam.
Leo: polismi? Oda nedir bi tür büyü falanmı?
Mariko elini alnına vurur ve anlaşıldı senden kurtuluş yok der.
Tam bu sırada gökyüzünü birden karanlık bulutlar kaplar.
Mariko: buda ne böyle?
Leo: prenses lütfen yanımdan ayrılmayın.
Jun ve lilide endişeli ve şaşın gözlerle penceren onları izlemektedirler.
Ve aniden karanlığın içinden biri belirir. Bu yer altı dünyasından kötü büyücü morkoftur.
Mariko korkmuştur ve leo buda kim neler oluyor? Der.
Leo: olamaz bu morkof.
Morkof: uzun zaman oldu leo. Bakıyorumda onu benden önce bulmuşsun.
Leo : prenses lütfen saklanın. Uzaklaşın buradan.
Mariko peki deyip bahçedeki ağaçların arasına saklanır.
Leo: git buradan seni iblis yeraltına geri dön.
Morkof: ooo…. Hala çok cesursun leo ama bu beni alt etmen için yeterli değil.
Daha sonra alaycı bir tavırla.
Tek istediğim yıldız kristali ve bunun içinde prensesin ölmesi gerekiyor der.
Leo: buna asla izin vermiycem diyip kılıcını çeker.sonrada kutsal ateş göster gücünü
Ateş çemberiiii…… diye bağırır..
Morkofun etrafı ateşle kaplanır. Morkof elini ateşe doğru uzatarak
Sihirli kelimeleri söyler. (metsoyga mironi) ateş sönmeye başlar.
Daha sonra morkof bahçedeki ağaçlara bakarak (inbata seyo) der.
Ağaçlar aniden canlanır. Bunu gören mariko korkuyla kaçmaya başlar.
Ağaçlardan biri marikoyu yakalar. Ve dallarıyla boğazını sıkar.
Mariko nefessiz kalmıştır. Leo koşarak kılıcını çeker. Ve ağaçları ikiye ayırır.
Marikoyu yakalayan ağacın dalını keserek marikoyu kurtarır.
Mariko yarı baygındır. Leo endişeli bir sesle iyimisiniz prenses? Der
Mariko : hı…hı…
Morkof tekrar görüşücez leo deyip ortadan kaybolur…
Gökyüzünü kaplayan bulutlar dağılır. Her şey eski haline döner.
Jun ve lili telaşla bahçeye koşarlar. Lili marikoya sarılarak iyimisin mariko abla sana bir şey olacak diye öyle korktum ki der..
Mariko: hepsi geçti canım …...
Jun : ewet mariko sanırım bize anlatman gereken şeyler var.yanılıyormuyum?
Mariko: şeyy....hı..hı.. ewet...
Leo utangaç bir sesle prenses şimdi sırası değil ama bu tuhaf şehre geleli 3 gün oldu. Ve ben şimdiye kadar
Hiç bir şey yemedim. Acaba bana yiycek bişiler verebilirmisiniz?
Mariko: elbette…
İçeri girerler leo o kadar açtırki tabağını bir anda silip süpürür.
Mariko onu şaşkın bir gülümsemeyle izler. Ve tabağını uzatarak ben zaten pek aç değilim benim payımıda yiyebilirsin. Der.
Leo: teşekkür ederim prenses deyip onu selamlar..
Bi süre sonra jun sabırsız bir şekilde herkes karnını doyurduysa biri bana bir açıklama yapacakmı?
Birincisi leo sen gerçekten kimsin ve neden sürekli olarak marikoya prenses diye hitap ediyorsun?
Birde şu bahçede olanlarda neydi öyle peki ya çirkin suratlı adamda kimdi? Der.
Leo. Ağzını silerek anlatmaya başlar.
Ewet bu üçüncü bölümü dayanamayıp sabah yazdım umarım beğenirsiniz.
.
Mariko bahçeye çıkar ve senden kurtulamıycakmıyım neden sürekli olarak peşimden geliyorsun der.
Leo: macesteleri bu benim görevim ben sizi korumak için gövevlendirildim.
Mariko: bak leo söylediklerinden hiçbirşey anlamıyorum ama eğer beni rahatsız etmeye devam edersen polis çağırmak zorunda kalıcam.
Leo: polismi? Oda nedir bi tür büyü falanmı?
Mariko elini alnına vurur ve anlaşıldı senden kurtuluş yok der.
Tam bu sırada gökyüzünü birden karanlık bulutlar kaplar.
Mariko: buda ne böyle?
Leo: prenses lütfen yanımdan ayrılmayın.
Jun ve lilide endişeli ve şaşın gözlerle penceren onları izlemektedirler.
Ve aniden karanlığın içinden biri belirir. Bu yer altı dünyasından kötü büyücü morkoftur.
Mariko korkmuştur ve leo buda kim neler oluyor? Der.
Leo: olamaz bu morkof.
Morkof: uzun zaman oldu leo. Bakıyorumda onu benden önce bulmuşsun.
Leo : prenses lütfen saklanın. Uzaklaşın buradan.
Mariko peki deyip bahçedeki ağaçların arasına saklanır.
Leo: git buradan seni iblis yeraltına geri dön.
Morkof: ooo…. Hala çok cesursun leo ama bu beni alt etmen için yeterli değil.
Daha sonra alaycı bir tavırla.
Tek istediğim yıldız kristali ve bunun içinde prensesin ölmesi gerekiyor der.
Leo: buna asla izin vermiycem diyip kılıcını çeker.sonrada kutsal ateş göster gücünü
Ateş çemberiiii…… diye bağırır..
Morkofun etrafı ateşle kaplanır. Morkof elini ateşe doğru uzatarak
Sihirli kelimeleri söyler. (metsoyga mironi) ateş sönmeye başlar.
Daha sonra morkof bahçedeki ağaçlara bakarak (inbata seyo) der.
Ağaçlar aniden canlanır. Bunu gören mariko korkuyla kaçmaya başlar.
Ağaçlardan biri marikoyu yakalar. Ve dallarıyla boğazını sıkar.
Mariko nefessiz kalmıştır. Leo koşarak kılıcını çeker. Ve ağaçları ikiye ayırır.
Marikoyu yakalayan ağacın dalını keserek marikoyu kurtarır.
Mariko yarı baygındır. Leo endişeli bir sesle iyimisiniz prenses? Der
Mariko : hı…hı…
Morkof tekrar görüşücez leo deyip ortadan kaybolur…
Gökyüzünü kaplayan bulutlar dağılır. Her şey eski haline döner.
Jun ve lili telaşla bahçeye koşarlar. Lili marikoya sarılarak iyimisin mariko abla sana bir şey olacak diye öyle korktum ki der..
Mariko: hepsi geçti canım …...
Jun : ewet mariko sanırım bize anlatman gereken şeyler var.yanılıyormuyum?
Mariko: şeyy....hı..hı.. ewet...
Leo utangaç bir sesle prenses şimdi sırası değil ama bu tuhaf şehre geleli 3 gün oldu. Ve ben şimdiye kadar
Hiç bir şey yemedim. Acaba bana yiycek bişiler verebilirmisiniz?
Mariko: elbette…
İçeri girerler leo o kadar açtırki tabağını bir anda silip süpürür.
Mariko onu şaşkın bir gülümsemeyle izler. Ve tabağını uzatarak ben zaten pek aç değilim benim payımıda yiyebilirsin. Der.
Leo: teşekkür ederim prenses deyip onu selamlar..
Bi süre sonra jun sabırsız bir şekilde herkes karnını doyurduysa biri bana bir açıklama yapacakmı?
Birincisi leo sen gerçekten kimsin ve neden sürekli olarak marikoya prenses diye hitap ediyorsun?
Birde şu bahçede olanlarda neydi öyle peki ya çirkin suratlı adamda kimdi? Der.
Leo. Ağzını silerek anlatmaya başlar.
Ewet bu üçüncü bölümü dayanamayıp sabah yazdım umarım beğenirsiniz.
.
Spoiler:
Çok hoş olmuş *-*Bence Leo&Mariko aşkı olucak gibi bir hisse kapıldım *-* ah ah *-* keşke olsa Çok güzel yazmışsın bence Ama böyle anlatımında anlayamadığım bir bozukluk var o___O'' sanırım zamanları iyi kullanmıyorsun onlarada dikkat edersen süpr olur ^^
Lacrimis struit insidias cum femina plorat. 🌙
çok teşekkür ederim kızlar buki canım zamanlamalara elimden geldiğince dikkat edicem canım sağol işte dördüncü bölüm yorumları bekliyorum
4. BÖLÜM
Bundan tam 100 yıl önce yeraltı dünyasıyla olan savaşlarımız sürmekteydi.
dünyamızı koruyan yıldız kristalini düşmanın ele geçirmemesi için
sürekli savaşıyorduk.
ama düşman bizi gafil avladı ve bir gece gizlice prensesin odasına girip
yıldız kristalini çalmak istediler.
ama prenses buna izin vermedi.ve var gücüyle savaştı.
o sırada morkof dünyamızı yok etmek için en güçlü büyüsünü kullandı.
prenses onu durdurmak için çok mücadele etti ve daha fazla dayanamayarak
öldü. prensesin ölümüyle yıldız kristalide ortadan yok oldu.
ve saraydaki kutsal ateş söndü.
kötülük dünyamızdan kovulup morkof yeraltı dünyasının en derin dibine
gönderilmişti.
dünyamız kurtulmuştu.
tam yüz yıldır dünyamız kötülükten uzak barış içinde yaşıyordu.
taki saraydaki küllenen ateş yeniden alevlenene kadar.
saraydaki ateş yeniden yükseldiğinde prensesin tekrar gönderildiğini
anladık.
kötülük yeniden uyanmaya başlamıştı karanlık yeniden dünyamıza sızdı.
ve dünyamızda bir kaos oluştu.
son olarak prensesi bulup yıldız kristalini korumak ve kötülüğü
tekrar yeraltı dünyasına geri göndermek için görevlendirildim. der
sonra marikoya dönerek prenses siz dünyaya karanlığı yok etmek için
tekrar gönderildiniz.
mariko şaşınlıkla bakar ve benmi?
jun: gülerek hadi ama yapma leo mariko ve dünyayı kurtarmak ha!
gerçekten çok komik bu imkansız...
lili heycanla bu inanılmaz mariko abla sen bir prensesmisin? bu harika..
mariko: ya ne demezsin...
sonra leoya dönerek yani şimdi tuhaf yaratıkların ve büyüler yapan
çirkin suratlı birinin peşimde olduğunumu söylüyorsun?
ahh...işte bu harika ne kadarda macera dolu renkli bi hayatım varmış!..
jun: sanırım başın dertte mariko
mariko: peki şimdi ne yapmamız gerekiyor?
leo: öncelikle yıldız kristalini güvene almalıyız.. nerde?..
mariko: neden hepiniz bana bakıyorsunuz öyle?...
lili: kristal sende değilmi
mariko: şeyy.. hayır... yani bilmiyorum...
leo: ama bu imkansız sizinle beraber yıldız kristalininde geri gelmiş
olması lazım!...
jun: hadi mariko çalıştır saksıyı şu saçına ve boynuna taktığın bi sürü
süs eşyan var onların arasında falan olmasın?..
mariko: hiç sanmıyorum jun.. yani öyle kristale benzer bi takım yok..
lili: peki şimdi napıcaz?..
leo: düşman onu ele geçirmeden önce biz bulmalıyız!..
jun: pekala hadi dağılıp evi arayalım belki buralarda bi yerdedir..
bütün evi ararlar ama kristali bulamazlar...
mariko: bütün gün evin heryerini aradık ama hiç bişi bulamadık..
jun: bende bahçenin her tarafına baktım belki bulurum diye ama nafile
hiç bişi yok..
lili düşünceye dalmıştır..
mariko: ne düşünüyorsun lili?..
lili: bu çok mantıksız yani eğer kristal senle beraber geri gönderildiyse!
mutlaka bunu birinin görmüş olması yada saklamış olması lazım
yani sen 17 yaşındasın mariko buda demek oluyorki
biz 17 yıllık bişeyi arıyoruz öyle herhangi bi yerde olduğunu
sanmıyorum özel bi yerde saklanmış olmalı..
mariko: haklısın bunu neden düşünemedik..
acaba annem bunula ilgili bişiler biliyormuydu?
lili: bilmiyorum ama mutlaka birinin biliyor olması lazım
aksi halde kristali nerde bulacağımızı asla bilemeyiz!..
jun: ne yani bu şimdimi aklına geldi lili..
ahh.... bütün gün ordan oraya koşmaktan mahfoldum
keşke daha önce söyleseydin..
lili utangaç bi şekilde.. şeyy üzgünüm
mariko: pekala çocuklar çok tuhaf ve uzun bi gündü hepimizde çok
yorulduk en iyisi yatalım yarın okula gitmemiz lazım bu yüzden erken
uyanmalıyız...
jun: haklısın zaten çok yorgunum hepinize iyi geceler..
lili: bende yatıyorum iyi geceler mariko abla..
mariko: iyi geceler çocuklar...
leo ve mariko yalnız kalmışlardır..
mariko: şey istersen sana yatacağın yeri göstereyim bugün senin içinde
çok yorucu geçmiş olmalı..
mariko leoya bahçedeki odalardan birini verir ve umarım rahat edersin
pek büyük değildir ama yatağı rahattır..bunlarda junun giysileri ona
büyük geldiği için giymiyor sanırım sana uyar..
leo: çok teşekkür ederim prenses çok iyisiniz..
mariko: asıl ben teşekkür ederim... yani.... sanırım sana bide özür borcum var!..
leo: özürmü neden?
mariko utanarak şeyy.... bu günkü tokat için yani sana pekte nazik davranmadım
çok üzgünüm....
leo: lütfen prenses özür dilemeyin hiç önemi yok..
mariko: ... iyi geceler öyleyse iyi uykular...
leo: sizede efendim....
mariko: bide artık bana prenses demezsen çok daha iyi olur
çünkü kendimi çok tuhaf hissediyorum..
bana sadece mariko de olurmu?
leo: ama nasıl olur?
mariko: lütfen ben böyle istiyorum..
leo: peki prenses... şeyy... yani.... mariko....
4. BÖLÜM
Bundan tam 100 yıl önce yeraltı dünyasıyla olan savaşlarımız sürmekteydi.
dünyamızı koruyan yıldız kristalini düşmanın ele geçirmemesi için
sürekli savaşıyorduk.
ama düşman bizi gafil avladı ve bir gece gizlice prensesin odasına girip
yıldız kristalini çalmak istediler.
ama prenses buna izin vermedi.ve var gücüyle savaştı.
o sırada morkof dünyamızı yok etmek için en güçlü büyüsünü kullandı.
prenses onu durdurmak için çok mücadele etti ve daha fazla dayanamayarak
öldü. prensesin ölümüyle yıldız kristalide ortadan yok oldu.
ve saraydaki kutsal ateş söndü.
kötülük dünyamızdan kovulup morkof yeraltı dünyasının en derin dibine
gönderilmişti.
dünyamız kurtulmuştu.
tam yüz yıldır dünyamız kötülükten uzak barış içinde yaşıyordu.
taki saraydaki küllenen ateş yeniden alevlenene kadar.
saraydaki ateş yeniden yükseldiğinde prensesin tekrar gönderildiğini
anladık.
kötülük yeniden uyanmaya başlamıştı karanlık yeniden dünyamıza sızdı.
ve dünyamızda bir kaos oluştu.
son olarak prensesi bulup yıldız kristalini korumak ve kötülüğü
tekrar yeraltı dünyasına geri göndermek için görevlendirildim. der
sonra marikoya dönerek prenses siz dünyaya karanlığı yok etmek için
tekrar gönderildiniz.
mariko şaşınlıkla bakar ve benmi?
jun: gülerek hadi ama yapma leo mariko ve dünyayı kurtarmak ha!
gerçekten çok komik bu imkansız...
lili heycanla bu inanılmaz mariko abla sen bir prensesmisin? bu harika..
mariko: ya ne demezsin...
sonra leoya dönerek yani şimdi tuhaf yaratıkların ve büyüler yapan
çirkin suratlı birinin peşimde olduğunumu söylüyorsun?
ahh...işte bu harika ne kadarda macera dolu renkli bi hayatım varmış!..
jun: sanırım başın dertte mariko
mariko: peki şimdi ne yapmamız gerekiyor?
leo: öncelikle yıldız kristalini güvene almalıyız.. nerde?..
mariko: neden hepiniz bana bakıyorsunuz öyle?...
lili: kristal sende değilmi
mariko: şeyy.. hayır... yani bilmiyorum...
leo: ama bu imkansız sizinle beraber yıldız kristalininde geri gelmiş
olması lazım!...
jun: hadi mariko çalıştır saksıyı şu saçına ve boynuna taktığın bi sürü
süs eşyan var onların arasında falan olmasın?..
mariko: hiç sanmıyorum jun.. yani öyle kristale benzer bi takım yok..
lili: peki şimdi napıcaz?..
leo: düşman onu ele geçirmeden önce biz bulmalıyız!..
jun: pekala hadi dağılıp evi arayalım belki buralarda bi yerdedir..
bütün evi ararlar ama kristali bulamazlar...
mariko: bütün gün evin heryerini aradık ama hiç bişi bulamadık..
jun: bende bahçenin her tarafına baktım belki bulurum diye ama nafile
hiç bişi yok..
lili düşünceye dalmıştır..
mariko: ne düşünüyorsun lili?..
lili: bu çok mantıksız yani eğer kristal senle beraber geri gönderildiyse!
mutlaka bunu birinin görmüş olması yada saklamış olması lazım
yani sen 17 yaşındasın mariko buda demek oluyorki
biz 17 yıllık bişeyi arıyoruz öyle herhangi bi yerde olduğunu
sanmıyorum özel bi yerde saklanmış olmalı..
mariko: haklısın bunu neden düşünemedik..
acaba annem bunula ilgili bişiler biliyormuydu?
lili: bilmiyorum ama mutlaka birinin biliyor olması lazım
aksi halde kristali nerde bulacağımızı asla bilemeyiz!..
jun: ne yani bu şimdimi aklına geldi lili..
ahh.... bütün gün ordan oraya koşmaktan mahfoldum
keşke daha önce söyleseydin..
lili utangaç bi şekilde.. şeyy üzgünüm
mariko: pekala çocuklar çok tuhaf ve uzun bi gündü hepimizde çok
yorulduk en iyisi yatalım yarın okula gitmemiz lazım bu yüzden erken
uyanmalıyız...
jun: haklısın zaten çok yorgunum hepinize iyi geceler..
lili: bende yatıyorum iyi geceler mariko abla..
mariko: iyi geceler çocuklar...
leo ve mariko yalnız kalmışlardır..
mariko: şey istersen sana yatacağın yeri göstereyim bugün senin içinde
çok yorucu geçmiş olmalı..
mariko leoya bahçedeki odalardan birini verir ve umarım rahat edersin
pek büyük değildir ama yatağı rahattır..bunlarda junun giysileri ona
büyük geldiği için giymiyor sanırım sana uyar..
leo: çok teşekkür ederim prenses çok iyisiniz..
mariko: asıl ben teşekkür ederim... yani.... sanırım sana bide özür borcum var!..
leo: özürmü neden?
mariko utanarak şeyy.... bu günkü tokat için yani sana pekte nazik davranmadım
çok üzgünüm....
leo: lütfen prenses özür dilemeyin hiç önemi yok..
mariko: ... iyi geceler öyleyse iyi uykular...
leo: sizede efendim....
mariko: bide artık bana prenses demezsen çok daha iyi olur
çünkü kendimi çok tuhaf hissediyorum..
bana sadece mariko de olurmu?
leo: ama nasıl olur?
mariko: lütfen ben böyle istiyorum..
leo: peki prenses... şeyy... yani.... mariko....
Spoiler:
harikasın cnm dewamnı 4000
.....00000....
.....000000...... gözle bekiom
.....00000....
.....000000...... gözle bekiom
blog'um ^_^
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663
2. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 36 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |