Niruberu 09.09.09~ Sayfaya git: 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki |
Yazar
Mesaj
1.BÖLÜM
TERK EDİŞ
Tipik ağustos ayı sıcağı iyice bastırmışken,havasız odada durmak iyice zorlaşıyordu.Taşınacakları için odadan klima kaldırılmıştı.
Savaş,15 yaşında lise 2 ye yeni geçmişti;zayıf,kuzgun siyahı saçları ve mavi gözleriyle son kez odasını süzüyordu.Solmuş yeşil rengi duvarları,yapıştırdığı posterlerin bantlarıyla doluydu.Yan yana iki kocaman kırmızı-siyah renkte valiz ağzına kadar doldurulmuştu.Fermuarlarını zarzor kapattıktan hemen sonra spor çantasını alıp içini mangalarıyla doldurmaya başladı.Niruberu...En sevdiği mangasının 7 cildini özenle çantaya yerleştirdikten sonra çizdiği resimlerin bulunduğu dosyayı da çantanın diğer gözüne ekledi.
Şimdi oda boştu... Solgun yeşil duvarlar...İlk defa evden taşınmak garip bir duyguydu.15 yıldır bir odada mutluklarınızı,üzüntülerinizi,heyecanlarınızı yaşıyorsunuz ve sonra annenizin “yeni bir ilişkiye başlaması” yüzünden bunlara veda ediyorsunuz.Gerçekten kötü olmalıydı ..
-Savaş.Gitme vakti tatlım.
İnce ve narin bir sesin seslenmesiyle eski odasının kapısına dönüp bakan Savaş’ın içinde karşısındaki kadına karşı olan sevimsizliği iyice doruklara çıkmıştı.Tüm bu odaya ve şehre veda etmesinin sebebi..Sarışın,siyah gözlü,ince belli bir kadın odaya girmişti.Savaş,gözlerini kısıp tiksintiyle bakmaya başladı.Annesinin üzüldüğünü görmek onu biraz tatmin edebilirdi.Oysa onu çok seviyordu..
-Tatlım.Yapma ama böyle.İzmir de gayet güzel bir şehir.Hem de Karşıyaka’ya taşınıyoruz.Bakırköyü pek aratacağını sanmıyorum.
Dedi tebbesümle.Ancak bu kelimeler Savaş’a çok boş geliyordu.Aslında bu eve veda etmek ne kadar kötü olsa da ondan daha da kötü bir şey vardı..Annesinin Savaş’ın onaylamadığı bir ilişki.Ve sonucunun evlilikle bitmesi.Annesini başka erkeklerle paylaşmak istemiyordu.Çok bencil olduğunu biliyordu ama onu,o Engin denen kıl bir herifle görmek..Gerçekten berbat bir duyguydu.Annesi,babasının hatırasına saygı duymuyordu.Ölümünün üstünden 5 yıl geçmişti ki annesi yeni bir ilişkiye adım atmıştı.Elbette o da eğlenecek ve hayat arkadaşı edinecekti.Ancak o hakkını babasıyla doldurmuştu Savaş’a göre.Başkasına gerek yoktu..Ayrıca Savaş ona yetmiyor muydu ? Yeterince iyi bir evlat,iyi bir dost olamamış mıydı ? Elbette olmuştu.Bunlar bencilce duygulardı ama Savaş’ı yiyip bitiriyordu..
-Tatlım..Elbette babanı hala seviyorum.Ama anla..Yalnız yaşamak cidden
çok zor.Ve..Ve.. Ben Engin ile çok mutluyum.Tabii ki babanın yerini asla dol-
-Tamam yeter !
Diye bağırdı Savaş.Bu konuşmaları yeterince duymuştu.Belki bin kez.Belki de milyon.
-Onu burada nasıl bırakıp gidersin ? Babamın mezarı hala burdayken nasıl başka bir adam ile evlenirsin ?
Rüya yaşlı gözlerle Savaş’a baktı.Tabii ki de Murat’ı unutmuş değildi.Ama başka bir arkadaşa ihtiyaci vardı.Hem maddi hem manevi.Bunu,oğlunun uygun göreceğini düşünmüştü.Annesinin ihtiyaçlarını onaylayıp,kabul edeceğini..Ama bu onu daha çok asileştirmişti..Uysal Savaş yoktu artık.
Derken adımlar yaklaştı ve odanın kapısında kumral saçlı,ela gözlü orta boylu bir adam göründü.Yüzü her zaman ki gibi tebessüm,gözleri her zamanki gibi fetedilmesi gereken bir kaleymişçesine baktığı Savaş.
-Herşey tamam ise artık yola çıkabiliriz.Can seni evde görünce çok mutlu olacak.
Dedi içten bir tonla.Bir de üvey kardeş vardı başında.Aynı yaştaydılar.O da Savaş gibi babasına kızgınlığını düğünde sergilemişti ve Savaş’a da ezilmesi gereken bir böcekmiş gibi davranıyordu.Savaş altta kalmayacaktı elbette.Bu iki baş belasından nefret ediyordu.Annesini ne kadar ikna etmeye çalışsa da başaramamıştı..
Son kez solgun odaya baktı ve gitarını eline,sırt çantasını da sırtına yetleştirip odayı terk etti.. Bir daha hiç uyuyamayacağı,hayal kuramayacağı, gitar çalamayacağı odayı arkasında bırkamıştı.Kırmızı renkli skoda İstanbul sınırını aşarken arkasında bu sefer babasının mezarını da bırakmıştı …
3 Ağustos.Yani Savaş’ın doğumgününde Savaş sadece yeni bir yaşa değil,yeni bir şehre,yeni bir hayata,yeni aşk ve dostlara merhaba diyordu …
1.BÖLÜM SONU
ne zamandır üstünde çalışıyorum bu hikayenin.
bu arada paragrafa başlarken yaptığım boşluklar neden gözükmedi anlamadım o.Ô
TERK EDİŞ
Tipik ağustos ayı sıcağı iyice bastırmışken,havasız odada durmak iyice zorlaşıyordu.Taşınacakları için odadan klima kaldırılmıştı.
Savaş,15 yaşında lise 2 ye yeni geçmişti;zayıf,kuzgun siyahı saçları ve mavi gözleriyle son kez odasını süzüyordu.Solmuş yeşil rengi duvarları,yapıştırdığı posterlerin bantlarıyla doluydu.Yan yana iki kocaman kırmızı-siyah renkte valiz ağzına kadar doldurulmuştu.Fermuarlarını zarzor kapattıktan hemen sonra spor çantasını alıp içini mangalarıyla doldurmaya başladı.Niruberu...En sevdiği mangasının 7 cildini özenle çantaya yerleştirdikten sonra çizdiği resimlerin bulunduğu dosyayı da çantanın diğer gözüne ekledi.
Şimdi oda boştu... Solgun yeşil duvarlar...İlk defa evden taşınmak garip bir duyguydu.15 yıldır bir odada mutluklarınızı,üzüntülerinizi,heyecanlarınızı yaşıyorsunuz ve sonra annenizin “yeni bir ilişkiye başlaması” yüzünden bunlara veda ediyorsunuz.Gerçekten kötü olmalıydı ..
-Savaş.Gitme vakti tatlım.
İnce ve narin bir sesin seslenmesiyle eski odasının kapısına dönüp bakan Savaş’ın içinde karşısındaki kadına karşı olan sevimsizliği iyice doruklara çıkmıştı.Tüm bu odaya ve şehre veda etmesinin sebebi..Sarışın,siyah gözlü,ince belli bir kadın odaya girmişti.Savaş,gözlerini kısıp tiksintiyle bakmaya başladı.Annesinin üzüldüğünü görmek onu biraz tatmin edebilirdi.Oysa onu çok seviyordu..
-Tatlım.Yapma ama böyle.İzmir de gayet güzel bir şehir.Hem de Karşıyaka’ya taşınıyoruz.Bakırköyü pek aratacağını sanmıyorum.
Dedi tebbesümle.Ancak bu kelimeler Savaş’a çok boş geliyordu.Aslında bu eve veda etmek ne kadar kötü olsa da ondan daha da kötü bir şey vardı..Annesinin Savaş’ın onaylamadığı bir ilişki.Ve sonucunun evlilikle bitmesi.Annesini başka erkeklerle paylaşmak istemiyordu.Çok bencil olduğunu biliyordu ama onu,o Engin denen kıl bir herifle görmek..Gerçekten berbat bir duyguydu.Annesi,babasının hatırasına saygı duymuyordu.Ölümünün üstünden 5 yıl geçmişti ki annesi yeni bir ilişkiye adım atmıştı.Elbette o da eğlenecek ve hayat arkadaşı edinecekti.Ancak o hakkını babasıyla doldurmuştu Savaş’a göre.Başkasına gerek yoktu..Ayrıca Savaş ona yetmiyor muydu ? Yeterince iyi bir evlat,iyi bir dost olamamış mıydı ? Elbette olmuştu.Bunlar bencilce duygulardı ama Savaş’ı yiyip bitiriyordu..
-Tatlım..Elbette babanı hala seviyorum.Ama anla..Yalnız yaşamak cidden
çok zor.Ve..Ve.. Ben Engin ile çok mutluyum.Tabii ki babanın yerini asla dol-
-Tamam yeter !
Diye bağırdı Savaş.Bu konuşmaları yeterince duymuştu.Belki bin kez.Belki de milyon.
-Onu burada nasıl bırakıp gidersin ? Babamın mezarı hala burdayken nasıl başka bir adam ile evlenirsin ?
Rüya yaşlı gözlerle Savaş’a baktı.Tabii ki de Murat’ı unutmuş değildi.Ama başka bir arkadaşa ihtiyaci vardı.Hem maddi hem manevi.Bunu,oğlunun uygun göreceğini düşünmüştü.Annesinin ihtiyaçlarını onaylayıp,kabul edeceğini..Ama bu onu daha çok asileştirmişti..Uysal Savaş yoktu artık.
Derken adımlar yaklaştı ve odanın kapısında kumral saçlı,ela gözlü orta boylu bir adam göründü.Yüzü her zaman ki gibi tebessüm,gözleri her zamanki gibi fetedilmesi gereken bir kaleymişçesine baktığı Savaş.
-Herşey tamam ise artık yola çıkabiliriz.Can seni evde görünce çok mutlu olacak.
Dedi içten bir tonla.Bir de üvey kardeş vardı başında.Aynı yaştaydılar.O da Savaş gibi babasına kızgınlığını düğünde sergilemişti ve Savaş’a da ezilmesi gereken bir böcekmiş gibi davranıyordu.Savaş altta kalmayacaktı elbette.Bu iki baş belasından nefret ediyordu.Annesini ne kadar ikna etmeye çalışsa da başaramamıştı..
Son kez solgun odaya baktı ve gitarını eline,sırt çantasını da sırtına yetleştirip odayı terk etti.. Bir daha hiç uyuyamayacağı,hayal kuramayacağı, gitar çalamayacağı odayı arkasında bırkamıştı.Kırmızı renkli skoda İstanbul sınırını aşarken arkasında bu sefer babasının mezarını da bırakmıştı …
3 Ağustos.Yani Savaş’ın doğumgününde Savaş sadece yeni bir yaşa değil,yeni bir şehre,yeni bir hayata,yeni aşk ve dostlara merhaba diyordu …
1.BÖLÜM SONU
ne zamandır üstünde çalışıyorum bu hikayenin.
bu arada paragrafa başlarken yaptığım boşluklar neden gözükmedi anlamadım o.Ô









herkese okuduğunuz için teşekkür ederim ^^
2.BÖLÜM
YENİ BELA
Kırmızı araba kaldırımın önüne park etti.
-İşte geldik.
Dedi Engin memnun bir edayla.Rüya hemen kendini arabadan atıp valizleri taşımaya koyuldu.Engin de ona yardım etmek için arabadan indi.Şimdi Savaş tek başına oturmuş annesi ve cici babasının yükleri taşımasını seyrediyordu.
Engin,oğluna ona yardımcısı olması için emretmiş olmasına rağmen Can oralı bile olmamıştı.Üvey kardeşi ile hisleri aynıydı.İkisi de kızgın,üzgün ve mutsuzdu.İkisi de birbirlerini istemiyordu.
Savaş,istemeye istemeye emniyet kemerini boynundan kurtardı ve arabadan indi.(Engin zafer kazanmış bir edayla sırtırken arabanın kapasını sertçe kapatan Savaş içinden Engin’in arabasına bir şey oldu kaygısı yaşadığını düşündü..Ne de olsa kılın tekiydi.)Elinde gitarı,sırtında çantası ile bahçenin kapısının önüne doğru yürüdü.
Apartman yaşantısından sonra 2 katlı,bahçeli bir evde yaşamak çoğu insanın hayali olabilirdi belki ama o evde istenmiyorsanız gece konduya bile razı olurdunuz..Savaş,buna razı olacağını daha kestirememişti…
Bahçe kapısının devamını taştan,uzun bir yol izliyordu.Yolun iki tarafı da çiçek ve ağaçlarla doluydu.Hoş bir bahçeydi.Yol çelik kapı ile sonlanıyordu.Ev dışarıdan gayet bakımlı gözüküyordu.Pencerelerin arkasındaki perdeler öyle kalındı ki evin için görmek mümkün değildi.Savaş,çelik kapının dibinde bittikten sonra Rüya kapıyı ona açıp gülümsedi.
-Buyrun Savaş Bey..Yeni evinize hoşgeldiniz.
Annesini çok mutlu görmüştü.Ne de olsa pozitif biriydi.Ancak bu mutluluk başkaydı..Diğer mutluluklardan daha farklı ve daha baskındı..Savaş’ın içini suçluluk duygusu kapladı.Onu bu mutluluktan men etmek istemiyordu.O yüzden uslu çocuk olmaya karar verdi.En azından birimiz mutlu olacak,diye düşündü..Yüzünde sahte bir sırıtış ile evi incelemeye başladı.Yerler laminanttı.Sol tarafta diktörtgen biçiminde,açık mavi ton duvarlara sahip mutfak bulunmaktaydı.Kapısı yoktu.Sağ tarafta ise Kum beji renginde salon.Eski evdeki salona göre daha genişti.Şık ve süslü bir yemek masası hemen köşedeydi.Heralde ilk yemeklerini burada yiyeceklerdi..Son model bir televizyon,yumuşak koltuklar,ortada bir sehpa ve duvarda asılı bir kadının resmi.Kadının solgun teni,ölü bir bedeni anımsatıyordu.Ama gözleri farklıydı.Umut ve içtenlikle bakıyordu.Kucağında ise yeni doğmuş bir bebek..Masum,şirin ve küçük.
-Heey ! Ne dikiliyorsun orda sen ?
Savaş dönüp baktı.Salonun kapısında kahverengi saçlı,ela gözlü Savaş ile hemen hemen aynı boyda ve kiloda bir çocuk dikilmişti.Düğünde de görmüştü o çocuğu;üvey kardeşi Can…
-Ben sadece yeni evimi geziyordum.
Dedi iğneleyici bir tonda.oysa buraya evim demek bile içinden gelmiyordu.Sadece Can’ı sinir etmek için söylemişti.Ki başarmıştı da..Çocuk sinirinden mosmor oldu ve üzerine doğru yürümeye başladı.Ama Savaş sakin kalmayı tercih etti.
-Hop! Durun bakalım.ne yapıyorsunuz siz ?
Şimdi salona Engin de adımını atmıştı.Ama Can durmadı yumruklarını iyice sıkıp yürümeye devam etti.Engin,Can’ın omuzlarını sıı sıkı tutup
-Evlat,yeni kardeşine yaptığın hareket için özür dilemen gerek.Derhal!
Dedi.İlk defa onu kızmış gören Savaş şaşırmıştı.Derken gözleri annesinin gözleriyle buluştu.Endişeli yüzü,Savaş’a pişman olduğunu,evlenerek hata ettiğini anladığını ima ediyormuşçasına baktı.
-Evet duymak istiyorum.
Dedi Savaş,Can’a meydan okurcasına.Onu ezmek hoşuna gitmişti.Can sinirinden kıpkırmızı kesilmişti ve babasına pis bakışlar atıp ağzında birşeyler geveledi.
-Duyamadım.
Dedi Savaş.Acaip eğleniyordu.Can’ın kırmızı rengi şimdi mora dönüşüyordu.
-Özür dilerim !
Dedi hiddetle.Şimdi pis bakışları Savaş’ın üzerindeydi.Oysa Savaş ona tatmin olmuş bir edayla bakıyordu.Savaş’ı memnun etmek Can’ı çileden çıkarıyordu.Onu ezmek,paramparça etmek için yanıp tutuşuyordu.
-Böylece…Sorununuz çözülmüş oldu.
Dedi güler yüzle Engin.
-Birazdan mükemmel pizzalar sipariş edeceğim.Ama önce Can,Savaş’a odasını göstermeni rica ediyorum.Eşyalarını yerleştirip hemen aşağıya inersen eğer partimiz erken başlar Savaş.
İlk günden gözlerine girmek istiyorlardı demek..Parti,pizza..Hepsi birer kandırmacaydı.Can ve Savaş hiçbir zaman bir araya gelmeyeceklerdi.Hiç bir zaman ebeveyinlerine öfkeleri dinmeyecekti..
Derken Can hızla merdivenlere koştu.O merdivenden çıkarken tahtalar gıcırdıyordu.Ardından sert bir kapı kapanışı ve sonra da kilit sesi duyuldu.Engin derin bir nefes aldı.
-O zaman gel ben sana göstereyim.
Savaş,Engin’in peşine takıldı.Annesi şimdi yanına gelip Savaşın sağ yanağından öptü ve yukarıya çıkmasını izledi.Engin,bir rock müzik grubunun posteri ve ek olarakta ÜVEYLER GİREMEZ kağıdının asılı olduğu kapının önünde durdu.Savaş buna inanmıyordu!!Onunla aynı odayı paylaşmayacaktı heralde!!Bunu hayatta kabul edemezdi.Engin kapıyı çalıp;
-Can kapıyı açar mısın lütfen ?
Derken Rüya da merdivenleri tırmanıyordu.Savaş;
-Hayır ben onunla aynı odada hayatta kalmam.Asla!
Rüya yalvarırcasına baktı.
-Ama tatlım,eminim çok iyi anlaşacaksınız ön yargınızı bir kenarıya atıp bir dene-
-HAYIR!!
Diye bağırdı içeriden bir ses.En azından bir ortak noktaları daha olmuştu.Engin hala kapıyı çalıp ricalarda bulunuyordu.Savaş olmaz anlamında başını sallayıp şuanki durumundan nefret ediyordu.
-Eğer kapıyı açıp kardeşin ile aynı odayı paylaşırsan sana söz veriyorum
okul açılmadan istediğin bas gitarı alacağım.
Sessizlik oldu.Can’ı ikna etseler bile Savaş’ın ikna olması umurlarında değil gibiydi.Ama Can’ın böyle bir vaade kanıp ta Savaşı kabul etmesini düşünmü-
-Peki…
Dedi cansız bir ses ve kilit açıldı…Bu kadar çabuk mu pes etmişti…
-Öteki gitarını kırdıktan sonra yenisini hep istemiştin biliyorum oğlum ve sana söz okuldan bir önceki gün sana onu alacağım.
Dedi ve sarıldı.
-E artık içeriye yerleş o zaman Savaş.
Dedi hala o boş sırıtışla.
-Ne yani ? Onun ikna olması beni neden etkiliyor ki ? Ben onunla aynı odada kalmam.Hele bu eve zor dayanırken bir de onun-
-İstemiyorsan çek git seni-
-Kesin artık!
Şimdi bağıran Rüya idi.İlk defa onu böyle gören Savaş şok olmuştu.
-Sen (dedi Can’a dönerek)bas gitarın okullar açılmadan önce elinde olacak tabii kardeşin ile iyi geçinirsen…ve sen (dedi Savaş’a dönerek) eğer o odada kardeşin ile kalmazsan babanın fotoğraflarını göremeyeceksin!!Hepsi çantımda.Uslu durursan okul başlamadan bir gün önce sen de onla kavuşabilirsin.
-BUNA HAKKIN YOK!!
-Evet var!Evimde geçimsizlik istemiyorum!!!
Savaş şok üstüne şok geçiriyordu.Nefret ettiği bir insan hakkında kardeşin diyorlardı,şimdi de zor durduğu eve annesi evim adını yakıştırmıştı.Hem de o mutlu kadının yerine boğazını yırtarcasına bağıran bir kadın gelmişti.
-Şimdi.Derhal odanıza.Eşyaları yerleştirdikten sonra beraber aşağıya ineceksiniz.Konu kapanmıştır!
Dedi ve ikisini odaya iktirip kapıyı sertçe kapattı.Oda okyanus mavisiydi.Tek bir dolap,tek bir masa ve bir de ranzsa vardı.Sanki birbirleriyle paylaşmaları için zorlanıyorlardı…Gitarı odanın sol köşesine koydu.Tek boş köşe orasıydı.Can hemen kendini üst yatağa atıp sırtını dönmştü.Üst taraf belli ki onundu.Odada hiç poster yoktu.Tek bir şey asılıydı.O da aşağıda gördüğü kadının resmi.Belliki onun annesiydi...Valizleri dolabın önüne doğru sürükledi ve kapağı açtı.”BURAYA BİRŞEY KOYAMAZSIN”Savaş kağıdı alıp buruşturdu ve yere attı.Ardından eşyalarını yerleştirdi ve rahat kıyafetlerini eline alıp odadan ayrıldı.Şimdi giyinmek için tuvaleti arıyordu.Tuvaleti bulmak zor olmadı.Tam giyinmeye başlayacaktı ki kapı açıldı.
-Çabuk ol bıcırık.
-Sen kime bıcırık diyorsun ?
Belliki yeni çift oğullarının kavgalarını duymuyordu.Aşağıda mutlu bir şekilde oturup şaraplarını yudumlarken yukardan bir güm sesi geldi.Hızla merdivenleri çıktılar.Savaş,Can’ın üstüne çıkmış sağ eliyle yumruk atarken Can’da sol elini ısırıyordu.Savaş’ın ağzı kan içinde Can’ın ise sol gözü hafiften morarmaya başlamıştı.Küfürler havada uçuşurken Rüya Savaş’ı,Engin’de Can’ı çekip birbirinden ayırdı.
-Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?Hiç mi gözünüzde değerimiz yok?Mutluluğumuzu siz de istemez misiniz?
Vb. kelimeler kulaklarına ulaşıyordu ancak ikisi birbirlerine kenetlenmişti.
-Gitarına el koyuyorum.
Dedi Rüya.Savaş;
-NEEE !!
-Evet.Akıllanana kadar onu alamayacaksın.
Engin ise;
-Sana da bilgisayar yok.
İki tarafta yenik düşmüşlerdi.Kayebettikleri eşyalar yüzünden birbirlerini suçlasalar da daha falza olay yaratarak başka şeyleri de kaybetmek istemiyorlardı.İlk günkü kavgadan sonra ikisinin arasında başka kavga ve konuşma olmadı.Aileleri ise bu durumdan memnun kalmıştı.Savaş gitarına ve babasının resmine kavuşmuş,Can’a ise yeni bir bas gitar ve bilgisayar alınmıştı(Savaş ile paylaşmak kaydıyla)..Bir müddet çekilen beyaz bayraklar okuldan 1. önceki gece son nefesini vermişti…
BÖLÜM SONU
2.BÖLÜM
YENİ BELA
Kırmızı araba kaldırımın önüne park etti.
-İşte geldik.
Dedi Engin memnun bir edayla.Rüya hemen kendini arabadan atıp valizleri taşımaya koyuldu.Engin de ona yardım etmek için arabadan indi.Şimdi Savaş tek başına oturmuş annesi ve cici babasının yükleri taşımasını seyrediyordu.
Engin,oğluna ona yardımcısı olması için emretmiş olmasına rağmen Can oralı bile olmamıştı.Üvey kardeşi ile hisleri aynıydı.İkisi de kızgın,üzgün ve mutsuzdu.İkisi de birbirlerini istemiyordu.
Savaş,istemeye istemeye emniyet kemerini boynundan kurtardı ve arabadan indi.(Engin zafer kazanmış bir edayla sırtırken arabanın kapasını sertçe kapatan Savaş içinden Engin’in arabasına bir şey oldu kaygısı yaşadığını düşündü..Ne de olsa kılın tekiydi.)Elinde gitarı,sırtında çantası ile bahçenin kapısının önüne doğru yürüdü.
Apartman yaşantısından sonra 2 katlı,bahçeli bir evde yaşamak çoğu insanın hayali olabilirdi belki ama o evde istenmiyorsanız gece konduya bile razı olurdunuz..Savaş,buna razı olacağını daha kestirememişti…
Bahçe kapısının devamını taştan,uzun bir yol izliyordu.Yolun iki tarafı da çiçek ve ağaçlarla doluydu.Hoş bir bahçeydi.Yol çelik kapı ile sonlanıyordu.Ev dışarıdan gayet bakımlı gözüküyordu.Pencerelerin arkasındaki perdeler öyle kalındı ki evin için görmek mümkün değildi.Savaş,çelik kapının dibinde bittikten sonra Rüya kapıyı ona açıp gülümsedi.
-Buyrun Savaş Bey..Yeni evinize hoşgeldiniz.
Annesini çok mutlu görmüştü.Ne de olsa pozitif biriydi.Ancak bu mutluluk başkaydı..Diğer mutluluklardan daha farklı ve daha baskındı..Savaş’ın içini suçluluk duygusu kapladı.Onu bu mutluluktan men etmek istemiyordu.O yüzden uslu çocuk olmaya karar verdi.En azından birimiz mutlu olacak,diye düşündü..Yüzünde sahte bir sırıtış ile evi incelemeye başladı.Yerler laminanttı.Sol tarafta diktörtgen biçiminde,açık mavi ton duvarlara sahip mutfak bulunmaktaydı.Kapısı yoktu.Sağ tarafta ise Kum beji renginde salon.Eski evdeki salona göre daha genişti.Şık ve süslü bir yemek masası hemen köşedeydi.Heralde ilk yemeklerini burada yiyeceklerdi..Son model bir televizyon,yumuşak koltuklar,ortada bir sehpa ve duvarda asılı bir kadının resmi.Kadının solgun teni,ölü bir bedeni anımsatıyordu.Ama gözleri farklıydı.Umut ve içtenlikle bakıyordu.Kucağında ise yeni doğmuş bir bebek..Masum,şirin ve küçük.
-Heey ! Ne dikiliyorsun orda sen ?
Savaş dönüp baktı.Salonun kapısında kahverengi saçlı,ela gözlü Savaş ile hemen hemen aynı boyda ve kiloda bir çocuk dikilmişti.Düğünde de görmüştü o çocuğu;üvey kardeşi Can…
-Ben sadece yeni evimi geziyordum.
Dedi iğneleyici bir tonda.oysa buraya evim demek bile içinden gelmiyordu.Sadece Can’ı sinir etmek için söylemişti.Ki başarmıştı da..Çocuk sinirinden mosmor oldu ve üzerine doğru yürümeye başladı.Ama Savaş sakin kalmayı tercih etti.
-Hop! Durun bakalım.ne yapıyorsunuz siz ?
Şimdi salona Engin de adımını atmıştı.Ama Can durmadı yumruklarını iyice sıkıp yürümeye devam etti.Engin,Can’ın omuzlarını sıı sıkı tutup
-Evlat,yeni kardeşine yaptığın hareket için özür dilemen gerek.Derhal!
Dedi.İlk defa onu kızmış gören Savaş şaşırmıştı.Derken gözleri annesinin gözleriyle buluştu.Endişeli yüzü,Savaş’a pişman olduğunu,evlenerek hata ettiğini anladığını ima ediyormuşçasına baktı.
-Evet duymak istiyorum.
Dedi Savaş,Can’a meydan okurcasına.Onu ezmek hoşuna gitmişti.Can sinirinden kıpkırmızı kesilmişti ve babasına pis bakışlar atıp ağzında birşeyler geveledi.
-Duyamadım.
Dedi Savaş.Acaip eğleniyordu.Can’ın kırmızı rengi şimdi mora dönüşüyordu.
-Özür dilerim !
Dedi hiddetle.Şimdi pis bakışları Savaş’ın üzerindeydi.Oysa Savaş ona tatmin olmuş bir edayla bakıyordu.Savaş’ı memnun etmek Can’ı çileden çıkarıyordu.Onu ezmek,paramparça etmek için yanıp tutuşuyordu.
-Böylece…Sorununuz çözülmüş oldu.
Dedi güler yüzle Engin.
-Birazdan mükemmel pizzalar sipariş edeceğim.Ama önce Can,Savaş’a odasını göstermeni rica ediyorum.Eşyalarını yerleştirip hemen aşağıya inersen eğer partimiz erken başlar Savaş.
İlk günden gözlerine girmek istiyorlardı demek..Parti,pizza..Hepsi birer kandırmacaydı.Can ve Savaş hiçbir zaman bir araya gelmeyeceklerdi.Hiç bir zaman ebeveyinlerine öfkeleri dinmeyecekti..
Derken Can hızla merdivenlere koştu.O merdivenden çıkarken tahtalar gıcırdıyordu.Ardından sert bir kapı kapanışı ve sonra da kilit sesi duyuldu.Engin derin bir nefes aldı.
-O zaman gel ben sana göstereyim.
Savaş,Engin’in peşine takıldı.Annesi şimdi yanına gelip Savaşın sağ yanağından öptü ve yukarıya çıkmasını izledi.Engin,bir rock müzik grubunun posteri ve ek olarakta ÜVEYLER GİREMEZ kağıdının asılı olduğu kapının önünde durdu.Savaş buna inanmıyordu!!Onunla aynı odayı paylaşmayacaktı heralde!!Bunu hayatta kabul edemezdi.Engin kapıyı çalıp;
-Can kapıyı açar mısın lütfen ?
Derken Rüya da merdivenleri tırmanıyordu.Savaş;
-Hayır ben onunla aynı odada hayatta kalmam.Asla!
Rüya yalvarırcasına baktı.
-Ama tatlım,eminim çok iyi anlaşacaksınız ön yargınızı bir kenarıya atıp bir dene-
-HAYIR!!
Diye bağırdı içeriden bir ses.En azından bir ortak noktaları daha olmuştu.Engin hala kapıyı çalıp ricalarda bulunuyordu.Savaş olmaz anlamında başını sallayıp şuanki durumundan nefret ediyordu.
-Eğer kapıyı açıp kardeşin ile aynı odayı paylaşırsan sana söz veriyorum
okul açılmadan istediğin bas gitarı alacağım.
Sessizlik oldu.Can’ı ikna etseler bile Savaş’ın ikna olması umurlarında değil gibiydi.Ama Can’ın böyle bir vaade kanıp ta Savaşı kabul etmesini düşünmü-
-Peki…
Dedi cansız bir ses ve kilit açıldı…Bu kadar çabuk mu pes etmişti…
-Öteki gitarını kırdıktan sonra yenisini hep istemiştin biliyorum oğlum ve sana söz okuldan bir önceki gün sana onu alacağım.
Dedi ve sarıldı.
-E artık içeriye yerleş o zaman Savaş.
Dedi hala o boş sırıtışla.
-Ne yani ? Onun ikna olması beni neden etkiliyor ki ? Ben onunla aynı odada kalmam.Hele bu eve zor dayanırken bir de onun-
-İstemiyorsan çek git seni-
-Kesin artık!
Şimdi bağıran Rüya idi.İlk defa onu böyle gören Savaş şok olmuştu.
-Sen (dedi Can’a dönerek)bas gitarın okullar açılmadan önce elinde olacak tabii kardeşin ile iyi geçinirsen…ve sen (dedi Savaş’a dönerek) eğer o odada kardeşin ile kalmazsan babanın fotoğraflarını göremeyeceksin!!Hepsi çantımda.Uslu durursan okul başlamadan bir gün önce sen de onla kavuşabilirsin.
-BUNA HAKKIN YOK!!
-Evet var!Evimde geçimsizlik istemiyorum!!!
Savaş şok üstüne şok geçiriyordu.Nefret ettiği bir insan hakkında kardeşin diyorlardı,şimdi de zor durduğu eve annesi evim adını yakıştırmıştı.Hem de o mutlu kadının yerine boğazını yırtarcasına bağıran bir kadın gelmişti.
-Şimdi.Derhal odanıza.Eşyaları yerleştirdikten sonra beraber aşağıya ineceksiniz.Konu kapanmıştır!
Dedi ve ikisini odaya iktirip kapıyı sertçe kapattı.Oda okyanus mavisiydi.Tek bir dolap,tek bir masa ve bir de ranzsa vardı.Sanki birbirleriyle paylaşmaları için zorlanıyorlardı…Gitarı odanın sol köşesine koydu.Tek boş köşe orasıydı.Can hemen kendini üst yatağa atıp sırtını dönmştü.Üst taraf belli ki onundu.Odada hiç poster yoktu.Tek bir şey asılıydı.O da aşağıda gördüğü kadının resmi.Belliki onun annesiydi...Valizleri dolabın önüne doğru sürükledi ve kapağı açtı.”BURAYA BİRŞEY KOYAMAZSIN”Savaş kağıdı alıp buruşturdu ve yere attı.Ardından eşyalarını yerleştirdi ve rahat kıyafetlerini eline alıp odadan ayrıldı.Şimdi giyinmek için tuvaleti arıyordu.Tuvaleti bulmak zor olmadı.Tam giyinmeye başlayacaktı ki kapı açıldı.
-Çabuk ol bıcırık.
-Sen kime bıcırık diyorsun ?
Belliki yeni çift oğullarının kavgalarını duymuyordu.Aşağıda mutlu bir şekilde oturup şaraplarını yudumlarken yukardan bir güm sesi geldi.Hızla merdivenleri çıktılar.Savaş,Can’ın üstüne çıkmış sağ eliyle yumruk atarken Can’da sol elini ısırıyordu.Savaş’ın ağzı kan içinde Can’ın ise sol gözü hafiften morarmaya başlamıştı.Küfürler havada uçuşurken Rüya Savaş’ı,Engin’de Can’ı çekip birbirinden ayırdı.
-Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?Hiç mi gözünüzde değerimiz yok?Mutluluğumuzu siz de istemez misiniz?
Vb. kelimeler kulaklarına ulaşıyordu ancak ikisi birbirlerine kenetlenmişti.
-Gitarına el koyuyorum.
Dedi Rüya.Savaş;
-NEEE !!
-Evet.Akıllanana kadar onu alamayacaksın.
Engin ise;
-Sana da bilgisayar yok.
İki tarafta yenik düşmüşlerdi.Kayebettikleri eşyalar yüzünden birbirlerini suçlasalar da daha falza olay yaratarak başka şeyleri de kaybetmek istemiyorlardı.İlk günkü kavgadan sonra ikisinin arasında başka kavga ve konuşma olmadı.Aileleri ise bu durumdan memnun kalmıştı.Savaş gitarına ve babasının resmine kavuşmuş,Can’a ise yeni bir bas gitar ve bilgisayar alınmıştı(Savaş ile paylaşmak kaydıyla)..Bir müddet çekilen beyaz bayraklar okuldan 1. önceki gece son nefesini vermişti…
BÖLÜM SONU






1. sayfa (Toplam 5 sayfa) [ 61 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |