NPONS Sayfaya git: 1, 2, 3, Sonraki |
Yazar
Mesaj
NPONS
4 milyar yıl önce Messier Galaksisinde 12 ruh bulunmaktadır. Bu ruhların güçleriyle Galaksi yaşamaktadır. Bir kaç yıl sonra büyük bir ışık patlamasından sonra 12 ruh yaralanır ve gezegenlerle birleşmek zorunda kalırlar. Bu gezegenler topluluğuna Npons Birliği adı verilir. Gezegenlerin adı:
Ateş
Kara Büyü
Işık
Aşk-Sevgi
Toprak
Hava
Su
Umut
Cesaret
Bilgi
Güç
Mutluluk
Liderleri Işık gezegenidir yani Işık ruhudur.Işık ruhunda bir taş bulunmaktaydı. Bu taş tüm bütün gezegenlerinin güçlerinin oluşumudur. Npons taşı adı verilir.
Bir süre sonra gezegenlerde krallıklar oluşur. Krallıkların lideri Işık Kralıdır.
Yıllar sonra Npons birliği huzur barış içinde yaşarken Ateş ve Kara Büyü krallıkları arasında savaş çıkar. Nedeni ise bir kehanetti. Kehanetin yalan olduğu söylenmesine rağmen savaş devam eder.
Bu savaştan diğer gezegenlerde zarar görünce Işık Kralı her iki gezegene ceza vererek ışığından mahrum bırakır. Işıksız yaşamaya katlanamayan Kara Büyü hazırlıklarına başlar ve ceza kaldırır kaldırılmaz Işık Krallığına büyü yaparak Karanlık Işığı emer. Ve bir daha Işık Krallığı ışık güçlerini kullanmazlar.
Işık gezegeni güçsüz kalınca ve gezegenleri koruyamayınca Kara Büyü diğer gezegenlere saldırır. Ateş Krallığı diğer gezegenleri korumak için Kara Büyü Krallığı ile savaşmaya başlar. Npons Birliğinden geriye iki en güçlü krallığı savaşırken bir sürü yalan kehanet ortaya çıkar. Bu da savaşın daha yıkıcı olmasına neden olur.
Yüzyıllar sonra savaş devam ederken Galaksinin Bilgesi Yüce Atsutomo kehanet bildirir;
“Işığın gücü iki kardeşten biri ile geri gelecek ve Ateş Krallığı mavi saçlı prensesi olacak ve bu iki güçlü kişinin tercihleriyle bu savaşın kazanan tarafları belli olacak.”
Atsutomo tarafından bildirilen bu kehanet yüzyıllar boyunca tartışılır.Ancak Bilge Atsutomo’nun her sözünün gerçekleştiği için bu kehanet yalan olduğu asla söylenmez
Yüzyıllardan sonra 16. kuşakta Işık Krallığında bir prens doğar ancak ışık onunla geri gelmemiştir. O anda umutlarını kaybeden Ateş ve Işık bir mucize ile umutları yeniden yeşerir. Ateş Krallığında mavi saçlı bir prenses Azuna doğar. Kehanet yavaş yavaş gerçekleşiyordur. Bir yıl sonra Işık Krallığında altın saçlı bir prenses Seira doğar. Herkes bu küçük prensesin Işık gücünü kullanamadığını sanar. Ancak Seira üç yaşındayken bir gece odasından Işığın inanılmaz gücü gelir ve küçük bebeğin ellerinde ışık gücü vardır.
Yıllar sonra Azuna 19 yaşına geldiğinde Ateş Krallığının Generali Keita ile evlenir. Aynı gün Seira ışığa dokunur ve ölümsüz olur artık yaşlanmıyordur.Işığı dokunduğunu kimseye söylememiş olan Seira iki yıl babası Kral Tai’nin ölümünden dolayı Işık gücü ortaya çıkar.
Bu olaydan birkaç ay sonra bir Kara Büyü ile olan bir savaşta Ateş generali kaybolur Ateş kralı ölür.Ateş Krallığı büyük bir üzüntü yaşar.Ve Azuna hamile olduğunu öğrenir.Bir kaç ay sonra Erina adlı Ateş Prensesi doğar. Kara Büyü ile savaşlar devam ederken Işık Prensesi Seira ve Ateş Prensesi Azuna Kara Büyü Krallığına bir savaşta esir düşer.
Bu sırada Kara Büyü Kralının kim olduğunu öğrenirler(görürler).Kral bir zamanlar Ateş Krallığının Generali olan Keita’dır.Büyük hayal kırıklarıyla Seira’nın zoruyla oradan tek başına kaçabilen Azuna ateşe dokunarak Kraliçe olur.Azuna’nın bütün itirazlarına karşı Seira Kara Büyü tarafına geçtiği sanılır.
Savaş devam ederken; bir tarafta içindeki ışıkla karanlıkla mücadele eden Seira ve nedenleri olan Keita, diğer tarafta kızını ve gezegenini eski kocasından korumaya kararlı savaşçı Ateş Kraliçe Azuna ve kardeşine inanmaya devam eden Işık Kralı ve Generali Shin vardır.
Aşk Dram Entrika Macera Hüzün Savaş Ölüm dolu Sonunun mutlu mu kötü mü biteceği belirsiz bir hikâye….
Aki ile dArk JeaNNe’nin bir fanfic çalışması
NPONS
Karakterler
Gezegenler
Sözlük
4 milyar yıl önce Messier Galaksisinde 12 ruh bulunmaktadır. Bu ruhların güçleriyle Galaksi yaşamaktadır. Bir kaç yıl sonra büyük bir ışık patlamasından sonra 12 ruh yaralanır ve gezegenlerle birleşmek zorunda kalırlar. Bu gezegenler topluluğuna Npons Birliği adı verilir. Gezegenlerin adı:
Ateş
Kara Büyü
Işık
Aşk-Sevgi
Toprak
Hava
Su
Umut
Cesaret
Bilgi
Güç
Mutluluk
Liderleri Işık gezegenidir yani Işık ruhudur.Işık ruhunda bir taş bulunmaktaydı. Bu taş tüm bütün gezegenlerinin güçlerinin oluşumudur. Npons taşı adı verilir.
Bir süre sonra gezegenlerde krallıklar oluşur. Krallıkların lideri Işık Kralıdır.
Yıllar sonra Npons birliği huzur barış içinde yaşarken Ateş ve Kara Büyü krallıkları arasında savaş çıkar. Nedeni ise bir kehanetti. Kehanetin yalan olduğu söylenmesine rağmen savaş devam eder.
Bu savaştan diğer gezegenlerde zarar görünce Işık Kralı her iki gezegene ceza vererek ışığından mahrum bırakır. Işıksız yaşamaya katlanamayan Kara Büyü hazırlıklarına başlar ve ceza kaldırır kaldırılmaz Işık Krallığına büyü yaparak Karanlık Işığı emer. Ve bir daha Işık Krallığı ışık güçlerini kullanmazlar.
Işık gezegeni güçsüz kalınca ve gezegenleri koruyamayınca Kara Büyü diğer gezegenlere saldırır. Ateş Krallığı diğer gezegenleri korumak için Kara Büyü Krallığı ile savaşmaya başlar. Npons Birliğinden geriye iki en güçlü krallığı savaşırken bir sürü yalan kehanet ortaya çıkar. Bu da savaşın daha yıkıcı olmasına neden olur.
Yüzyıllar sonra savaş devam ederken Galaksinin Bilgesi Yüce Atsutomo kehanet bildirir;
“Işığın gücü iki kardeşten biri ile geri gelecek ve Ateş Krallığı mavi saçlı prensesi olacak ve bu iki güçlü kişinin tercihleriyle bu savaşın kazanan tarafları belli olacak.”
Atsutomo tarafından bildirilen bu kehanet yüzyıllar boyunca tartışılır.Ancak Bilge Atsutomo’nun her sözünün gerçekleştiği için bu kehanet yalan olduğu asla söylenmez
Yüzyıllardan sonra 16. kuşakta Işık Krallığında bir prens doğar ancak ışık onunla geri gelmemiştir. O anda umutlarını kaybeden Ateş ve Işık bir mucize ile umutları yeniden yeşerir. Ateş Krallığında mavi saçlı bir prenses Azuna doğar. Kehanet yavaş yavaş gerçekleşiyordur. Bir yıl sonra Işık Krallığında altın saçlı bir prenses Seira doğar. Herkes bu küçük prensesin Işık gücünü kullanamadığını sanar. Ancak Seira üç yaşındayken bir gece odasından Işığın inanılmaz gücü gelir ve küçük bebeğin ellerinde ışık gücü vardır.
Yıllar sonra Azuna 19 yaşına geldiğinde Ateş Krallığının Generali Keita ile evlenir. Aynı gün Seira ışığa dokunur ve ölümsüz olur artık yaşlanmıyordur.Işığı dokunduğunu kimseye söylememiş olan Seira iki yıl babası Kral Tai’nin ölümünden dolayı Işık gücü ortaya çıkar.
Bu olaydan birkaç ay sonra bir Kara Büyü ile olan bir savaşta Ateş generali kaybolur Ateş kralı ölür.Ateş Krallığı büyük bir üzüntü yaşar.Ve Azuna hamile olduğunu öğrenir.Bir kaç ay sonra Erina adlı Ateş Prensesi doğar. Kara Büyü ile savaşlar devam ederken Işık Prensesi Seira ve Ateş Prensesi Azuna Kara Büyü Krallığına bir savaşta esir düşer.
Bu sırada Kara Büyü Kralının kim olduğunu öğrenirler(görürler).Kral bir zamanlar Ateş Krallığının Generali olan Keita’dır.Büyük hayal kırıklarıyla Seira’nın zoruyla oradan tek başına kaçabilen Azuna ateşe dokunarak Kraliçe olur.Azuna’nın bütün itirazlarına karşı Seira Kara Büyü tarafına geçtiği sanılır.
Savaş devam ederken; bir tarafta içindeki ışıkla karanlıkla mücadele eden Seira ve nedenleri olan Keita, diğer tarafta kızını ve gezegenini eski kocasından korumaya kararlı savaşçı Ateş Kraliçe Azuna ve kardeşine inanmaya devam eden Işık Kralı ve Generali Shin vardır.
Aşk Dram Entrika Macera Hüzün Savaş Ölüm dolu Sonunun mutlu mu kötü mü biteceği belirsiz bir hikâye….
Aki ile dArk JeaNNe’nin bir fanfic çalışması
NPONS
Karakterler
Spoiler:
Gezegenler
Spoiler:
Sözlük
Spoiler:
Spoiler:
Pasión de los cielos...
Evet sonunda uzun süredir beklediğimiz NPONS geldi xD
Zaten düşüncelerimi biliyorsun, mükemmel bir kurgu ^^ Bir anca önce ilk bölümler gelsin *_*
Ayrıca karakter tanıtımlarına da bayıldım ilk iki resme özellikle xD Eh, sen çizince bir ayrı oluyo tabi
Zaten düşüncelerimi biliyorsun, mükemmel bir kurgu ^^ Bir anca önce ilk bölümler gelsin *_*
Ayrıca karakter tanıtımlarına da bayıldım ilk iki resme özellikle xD Eh, sen çizince bir ayrı oluyo tabi
Spoiler:
eski bonibonlardan kim kaldı ??????????? .... :s
KARANLIKTAKİ IŞIK
Karanlıktaki ışık; etrafındaki mutsuzluklara karşı sürekli gülen bir küçük çocuğa benzer.Her ne kadar mutlu olmak, gülmek istese de bir zamanlar gülen yüzü ilk önce ifadesizleşir sonra o da çevresindeki umutsuz ve mutsuz yüz ifadesini takınır.Zaman geçtikçe gözlerinde yaş birikmeye ve ağlamaya başlar; artık o da mutsuzdur.İşte karanlıktaki ışıkta böyledir; yavaş yavaş karanlık onu kirletmeye başlar ve bir gün o sıcacık ışık yerini kocaman bir hiçliğe bırakır…
....
Nerede olduğumu bilmiyordum.Görebildiğim tek şey karanlıktı; her dakika koyulaşan karanlık.Yaklaşıyordu sanki görülmez kalkanlarımı kırarak beni alt edebileceğini sanarak geliyordu.Beni ilk önce korkutacak sonra sonsuz çukuruna düşürecek beni yutacaktı.
Beni mi korkutacak?Beni bu zavallı karanlık mı korkutacak?Hiç sanmam.Ben umudun ışığıyım.Karanlığı aydınlatırım.Ben Işık Ruhunun yoldaşıyım.
Işığıma seslendim.Bir anda parıldamaya başladım.Işığım güçlüydü bunu hissediyordum.İleride bir ışık daha gördüm, benim ışığımla birlikte o da ışığını göstermeye başlamıştı.Esrarengiz taşa doğru yürümeye başladım.Ama o ışık her adımımda sönüyordu.Işığı yakalamak için koştum ve en sonunda esrarengiz ışık yayan taşı ellerime aldım.Kırıktı ve ağırdı.Kristale benziyordu.Sanki küçük ve renkli kristallerden oluşuyordu.Rengârenkti; içindeki her taş ona ayrı bir renk veriyordu ancak bir taşını kaybetmişti.
Umutsuzdu bunu biliyordum.Sanki hissettiği her şey kalbimde duyuluyordu.Karanlığın onu yutacağını düşünüyordu.Bu kristal beni etkilemeye başlamıştı.
Kalbimin milyonlarca kez umutsuz umutsuz diye bağırdığını duyuyordum.Sanki bu kristalin her düşündüğü bulaşıcıydı ve bende bu hastalıktan etkilenmiştim.Kendi kendine ölüm fermanını yazmıştı.Ama benim kalbimde hala buradan kurtulabiliriz diye küçük bir ışık vardı; o da soluyordu.
Gücüm tükeniyor ışığım ölüyordu.Hastalık beni yavaş yavaş yok ediyordu.
Kristal soluyor soluyordu aynı altın sarısı saçımdaki ışık gibi.Artık karanlık bizi yutuyordu bundan emindim.Arkamda ayak sesleriduyuyordum.Ellerim titriyordu.Endişeliydim hayır korkuyordum karanlıktan korkuyordum.Ses yaklaşıyordu.İki elimle saçımı gözümün önünden çekerek koşmaya başladım var gücümle.
Koşuyor hiç durmadan koşuyordum ama sanki o ayak sesinden kurtulamıyordum.Ne kadar koşsam da ondan uzaklaşamıyor ve her nefesimle daha yaklaşıyordu.
Kaçmak kurtulmak istiyordum.En sonunda bir ışık olmalıydı beni bekleyen.Bu karanlığın sonunda ışık olmalıydı.O anda karanlıkta bir ses yankılandı geldiği yeri kestiremiyordum sanki her yerden geliyordu.Benim en çok korktuğum cümleleri söyledi:
-Bitti artık prenses sen artık bizdensin.Kaçış yok kaçamazsın.Burada kalacak ve bize katılacaksın. Karanlık seni yutacak ve en sonunda inkâr ettiğin şeye dönüşeceksin
Ellerimle kulaklarımı tıkadım.Ve sesimin el verdiğince “HAYIR” diye bağırdım.Ayak sesi iyice yanıma yaklaşmıştı.Ve ses hala yankılanıyordu.Korkuyordum ellerimi indirmeye yeniden o iğrenç sesi tekrar duymaya…
İleride bir ışık gördüm.Evet oradaydı beni bekliyordu.Ona koşacaktım ve her şey bitecekti.Bu kâbus sona erecekti.Var gücümle koşmaya başladım oraya ulaşmalıydım.Arkadaşlarımın sesini duyuyordum.Azuna’nın Shin’in Taishi’nin ve eski Keita’nın...
Daha sonra birçok olay oldu.Düştüm hem de dümdüz yolda.Artık seslerini duyamıyordum yoklardı.Daha sonra arkamdan iğrenç bir kahkaha geldi.Başımı zorlukla döndürdüm.Beni takip edenin kim olduğunu bilmek istiyordum.Başımı döndürdüğümde siyah bir kumaş yüzüme dokundu.Gördüğüm şey siyah pelerin ve bembeyaz saçlardı.Bir elini sallamasıyla beni havaya kaldırdı.Ayaklarım artık yere basmıyordu.Bana yaklaştı ve elindeki küreyi gösterdi. Kürede kendimi görüyordum ve solan ışığımı. İğrenç ve ince sesiyle konuşmaya başladı:
-Sana söylemiştim prenses.Karanlık en sonunda içindeki ışığı yok edecek ve bize katılacaksın.
Kürede hala kendimi izliyordum.Saçlarım siyaha dönmeye ve üstümdeki sarı kahverengi mavi karışımı renkler solmaya kararmaya başladı.Şaşkınlıkla elbiselerime baktım ve kürede gördüğüm görüntü ile aynıydı.Değişiyordum.
Çırpındım ‘hayır’ haykırdım.Yalvardım ama karanlık beni yutmaya devam ediyordu.En sonunda üstümdeki kıyafetler tamamıyla değişti ve pelerine döndü.Siyah ve korkutucu pelerine.Saçlarım siyahtı.Ve gözlerimde kırmızı…Şimdi aynadan kendimi izliyordum.İğrenç bir pelerinliye benziyordu bedenim .İğrenç cadı bedenimi bıraktı ve önünde diz çöktüm ve ona baktım.Bunları sadece küreden izliyordum.Artık ben sandığım kişi yabancı bir kadındı.Benim sesimle konuşmaya başladı:
-Artık sizin emrinizdeyim efendim.Bende karanlığın hizmetkarıyım sonsuza kadar…
Spoiler:
Pasión de los cielos...
ardımda bıraktığım zindan karanlık, ıslak ve pisti ;ancak içimdi bana en derin zindan olan, beni korkutan en dehşet mekan...
Seira gözlerimin önünden gitmiyor bir türlü... ya Keita? Tam da ondan ümidi kesmişken biraz olsun onu unutabilmişken onun güce susamış bir düşman olarak karşıma çıkması içimi zindana çeviren asıl sebep. şu an içimde buzuldan koca dağlar var. hani biri geldi de içimdeki ateşi söküp aldı sanki yerine de bu buzulları bırakıp gitti. evet, evet aynen böyle oldu.hayat ateşimi benden söküp alanlar ise can dostum Seira ve de biricik eşim Keita'ydı. ne bahtsız bir insanım ki yıllardır düşman bildiğim, kin beslediğim, ülkemi harap eden aşık olduğum adammış. dost dediğim candan öte bildiğim insan ise hançerledi beni. taraf değiştirdi. ve işte bugün yapayalnızım. dost bildiklerim meğer en can düşmanımmış. önceleri durmak bilmeyen çenem ve içimde alev alev olan gençlik ateşi-evet bu yaşımda dahi- artık yok.şimdi ise içimde loş, nemli, iğrençlik derecesinde pis kokularıyla kara bir zindana hapsolmuş bir psikopat var. ne yapalıyım? bu günden sonra hayat böylesine ümitsiz ve umutsuz iken ne yapabilirim yaşayabilmek için?...
nitekim bir şekilde o gezegenden kurtulmuştum.ve sanırım kurtuluşum ateşe dokunuş anımla ilgiliydi. çünkü hatırlıyorum da...
beynim allak bullaktı. düşünmek bile zor gelir olmuştu. neden? nasıl? ne zaman? zihnimde binlerce soru... başımı avuçlarımın arasına kıstırmış dost&düşman ayrımı gözetmeksizin geçmişimi irdeliyordum.
kiremitlerin arasındaki bir boşluktan enseme bir su damlacığı düştü. bu ise zaten gergin olan sinirlerimi biraz daha germişti
o an için kendimi öylesine değersiz hissediyordum ki sanki benim değerim basit bir taştı da değerimi verecekler olanlar Seira ve Keita'ydı. işte bana değersiz olduğumu düşündüren de buydu sanırım. koskoca ateş kraliçesini değersiz bir basitliğe indirgeyen, içimde çatırdayan alevleri "foss" diye söndüren onların bana sırt çevirişiydi.ama yanılıyordum.o an için kalbimde atan başka bir kalp daha hissetim sanki iki nabzım vardı. evet yanılmıyordum bu kızım Erina'ydı.tam da o an onu içimde hissetmiştim.sanki ruhum onunla bütünleşmiş gibiydi. kim bilir güzeller güzeli ateş prensesi -içimde hissettiğim kızım- o an gümüş beşiğinde mışıl mışıldı belki de. ama nedense o gün Erina'yı kendime hiç olmadığı kadar yakın hissetmiştim.
ardından önümde daha önce karşılaşmadığım gürlükte ve her tondan -kızıl, mor, yeşil, mavi...- renge bulanmış devasa bir ateş beliriverdi.ürperdim ama nedense beni kendine çekiyordu ateş.içimde büyük bir dürtü "ona dokunmalısın" sinyalleri veriyordu.elimi uzattım ve dokundum.
sonrasında ise kızıl nova taşıyla örülü, haşmetli ateş sarayındaydım.
şu an hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.omuzlarım şiddetle sarsılıyor.halimden ürken vezirim bir bardak su uzattı.bardaktaki suyu yudum yudum bitirirken bir karara vardım.
bu gün itibariyle kızım için var olacağım.onun gülümsemesi üzerine kurulu olacak dünyam.çünkü o; benim kızım ateş rensesi Erina ve ben de ateş kraliçesi Azuna'yım.
AKİ:anladım ki sevgi değersiz olmadığını bilmekmiş ancak değerini de sadece sevdiklerin belirleyemezmiş.şunu da sakın unutma!eğer sen içindeki güce inanırsan zaten en değerlisin.
Spoiler:
blog'um ^_^
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663
Gerçekten güzeldi aki. Bazen dönüp tekrar okuduğum yerler oldu, bir anlam kargaşası yaşadım ama sonra çözdüm. Şimdilik bu senden mi yoksa benim dikkat dağınıklığımdan mı kaynaklanıyor sezemiyorum. Ama kurgunu gerçekten çok beğendim. Devamını bekliyorum.
Spoiler:
Spoiler:
PMM-SBJ
R.Y.K.
Düş Savaşçısı
Mavi Jüpiter Savaşçısı yazmış:
Eh, beğenmen gerçekten çok hoşumuza gitti ^^ Ama acaba anlam kargaşası yaşama sebebin aki'den daha önce dArk JeaNNe'nin yazmış olduğu ilk bölümü okumaman olabilir mi? ^^'' Yorumundan o kısmı atladığın sonucunu çıkardım da
eski bonibonlardan kim kaldı ??????????? .... :s
hımmm Mavi Jüpiter Savaşçısı galiba anlam karmaşıklığının nedeni galiba aki ile benim farklı kişileri yazmamız
ben Seira adlı karakterin bakış açısından yazarken aki de azuna adlı karakterin bakış açısıyla yazıyor
brc Mavi Jüpiter Savaşçısı size teşekkür ediyroum yorumlarınız için
başka yorum yok mu bu kadar mı okuyan
ben Seira adlı karakterin bakış açısından yazarken aki de azuna adlı karakterin bakış açısıyla yazıyor
brc Mavi Jüpiter Savaşçısı size teşekkür ediyroum yorumlarınız için
başka yorum yok mu bu kadar mı okuyan
Pasión de los cielos...
Akşam okudum yeni baştan. Evet, tüm günün yoğunluğundan kaynaklanmış olsa gerek benim dikkat dağınıklığımmış karışklığın nedeni. Ve gerçekten çok beğendim. Zaten synopsisini koyduğunuzda da belirtmiştim kurguyu çok beğendiğimi. Hadi bakalım daha neler olacak sabırsızlıkla bekliyorum.
Buarada Taishi de çok yakışıklıymış yani
Buarada Taishi de çok yakışıklıymış yani
Spoiler:
Spoiler:
PMM-SBJ
R.Y.K.
Düş Savaşçısı
değer verip yorum yaptığınız için teşekkürler mavi jüpiter savaşçısı- ju-chan
beğenmeniz ise beni bi gün içinde aşırı derecede mutlu etmeye yetti de arttı da bileeee -çok mutluyum -
beğenmeniz ise beni bi gün içinde aşırı derecede mutlu etmeye yetti de arttı da bileeee -çok mutluyum -
blog'um ^_^
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663
çok güsel bi bölüm olmuş darkım tebrik ederim
yeni bölüm inş yarın 09 gibi elinizde olacak ekmekler sıcak sıcaaaaak
Spoiler:
yeni bölüm inş yarın 09 gibi elinizde olacak ekmekler sıcak sıcaaaaak
blog'um ^_^
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663
1. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 32 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |