Yaş: 31 Kayıt: 01 Mar 2009 Mesajlar: 1,130 Teşekkür: 127
Durumu: Çevrimdışı
JEANNE D'ARC Sevgi'nin Koruyucusu
Konu: Sağdaki Yürek
Bölüm 1
Spoiler:
Günlerden Salı, okul açılalı iki gün olmuş.Kızlar birbirlerine itici davranışlar sergilemesine rağmen, sınıfın erkekleri ilk dakikalarda sohbet edip kaynaşmışlardı.On yıllık arkadaş misali bir sohbet içindeydiler ilk saniyelerden beri.Derse girdiklerinde birbirlerinin isimlerini dahi bilmeyen bu kesim oldukça mütevazi bir sohbet içindeydi.İlk gün sınıfa girip çıkanlar sürekli bir çocuğu sorup duruyordu.İlk gün gelmemişti ama ikinci gün okuldaydı.180 boylarında siyah saçlı, kahverengi gözlü, zayıf ama çelimsiz olmayan esmerimsi bir çocuktu.Sessiz biriydi şüphesiz.Kolay kolay kaynaşmayan tiplerden…Ders aralarında çok sıkılırdı.Bunu sınıfta bile dile getirmişti.Ondan sonra aralarına almaya başlamışlardı.Sohbeti oldukça eğlenceli ve keyif vericiydi.
O sınıfa girdiğinde direk gözüne batmıştı Rose’nin.Rose 170 boylarında kestane renkli saçlı, yeşil gözlü, çocuk gibi zayıf ve sarışın bir kızdı.İçinde kıpırtılar oluşmaya başlamıştı Rose’nin.Ne zaman yanından geçse çocuğun, kalbi deli gibi çarpıyordu.Çocuk hemen iki sıra arkasında oturuyordu.Rose, sürekli dönüp bakardı; çoğu kez de göz göze gelmişlerdi.Daha sonradan öğrenmişti Rose, okulun üçüncü haftasında.Çocuğun sevgilisinin olduğunu…Siyah saçlı, bembeyaz tenli, renkli gözlü bir kızdı.Hiç görmemişti kızı ama arkadaşının anlattığına göre böyleydi kız.Ancak okul başladıktan bir hafta sonra ayrılmışlardı.
Sürekli arkasını dönüp bakıyordu Rose.Hemen iki sıra arkasındaydı çocuk.Gözgöze gelirlerdi.Utanırdı, sonradan kendinden nefret etmeye başladı.Oldukça popüler bir çocuktu.Peşinde kızlar dolanıp dururdu. Çocuk onu diğerlerinden farksız görüyordu ona göre.O aptal kızlardan hiçbir farkının yok olduğunu düşündüğünü aklına getirince nefreti katlanırdı.Öğretmen, sınıfta bir oturma planı hazırlamıştı.Bu plana göre çocuk duvar kenarında en arka sıralarda oturuyordu.Kendisi ise pencere kenarında önden ikinci sırada.Çocuğu çok net bir şekilde görüyordu çaprazlamasına.Bakarken dalmıştı bir kere.Kendine geldiğinde çocuğun bakıp gülümsediğini fark etti.Kızardı, utandı. O tarafta oturması büyük bir avantajdı onun için.Fakat birkaç gün sonra kimse bu plana uymadı.Kafalarına göre oturmaya başladılar.Çocuk gene eskisi gibi iki sıra arkasına oturdu.Dönüp bakamıyordu ona.Çocuğa olan aşkı yüzünden duyguları sürekli karışıyordu Rose’nin.Kendisinden iyi olmayan bir şekilde bahsedildiğini duyumsadıkça, nefreti arttı.Nefreti arttıkça çocukla arasında mesafe koymaya başladı.Bir süreliğine en azından böyle olmasını doğru buldu.Lakin işler düşündüğü gibi değildi.Hemen önlerinde oturan iki kızla konuşmaya başladı çocuk.Sanki Rose’ye inat yapıyordu bunu.Biliyor gibiydi kendisini sevdiğini, hem de çok sevdiğini… Kızlar tekin bir kıyı olsa içi yanmayacaktı Rose’nin.Hani her sınıfta bulunan erkek meraklısı, aile kısıtlaması yüzünden yıllarca içinde biriktirdiği ilgi duygularını okulda bir anda salan, toplum tabiriyle aylı maylı konuşan, o burnu kalkık kızlar… Onlarla konuştuğunu gördükçe kalbinin delindiğini hissediyordu.İçi kor gibi yanıyordu.Çocuk onu sevdiğini anladığı için de gidip selam dahi veremiyordu, çekiniyordu.Tüm cesaretini topladığındaysa çocuk ondan kaçıyordu.Sürekli kaçıp duruyordu Rose’den.Rose ne zaman yanından geçse onun, arkasını dönüp bakardı.Bunu ilk yaptığında çocuğun da böyle yaptığını fark etti.Gözgözeydiler ama gülümsemekten başka bir şey yapamadı.Duygularını açıklamak istedi ama iki dakika konuştuğu bir çocuğa nasıl açılabilirdi ki?
Sınıfta anlaştığı üç dört kişi vardı.Bunlar dışında diğerlerini pek sevmezdi.Okul yıllarında sürekli olarak aşağılanıp duran Rose için gene aynı durum geçerli gibiydi.Yanındaki arkadaşı da onun gibi bu sıkıntıları çekmişti ve tekrar çekiyorlardı. Arkadaşı başkanlık için aday olduğunda bile dört oy aldığı için çok şaşırıp “Buna kim oy verdi ki?” diye dalga geçmişlerdi.Çok onur kırıcıydı.Takmamak, görmezden gelmek en iyisiydi şüphesiz.Fakat olmuyordu işte.İnsanın içine oturuyordu.Sürekli sınıftan bağımsız bir şekilde takıldıklarından olsa gerek böyle bir dışlanmışlık yaşıyorlardı. Dışlansınlar, en azından onlar gibi olmaktan daha iyiydi. Rose’yi aşağılamazlardı ama sürekli terslerlerdi.Sınıftakilerin çoğunun adını bilmiyordu Rose.Sürekli karıştırıp dururdu.Bir keresinde erkeklerden birinin adını karıştırdı.En sinir olduğu çocuğunkini hem de… Aşık olduğu çocuk da ordaydı.Rezil olacaktı kesinlikle ama oldukça şaşırtıcı bir şekilde çocuk küçük bir espri yaparak geçiştirdi.Sınıftaki erkeklerin çoğu böyle yapmaya başlamıştı. Tersledikleri kıza oldukça sıcak bir yaklaşım içindeydiler.Bir kaç kere sevdiği çocuğun önünde terslemişlerdi elbet.Daha sonra hiçbir şey yapmamışlardı.Sürekli göz göze geldiği tutulduğu çocuk, arkadaşlarını uyardı mı bilemiyordu ama, ne zaman yanından geçse ensesine sırtına falan vururlardı.En yakın arkadaşıyla Rose’ye bakıp konuşurdu sürekli...
Marko…Rose’nin biricik aşkı…Yaklaşmaktan utandığı çocuk… Tam bir ay olmuştu bugün.Hoşlantıydı başlarda, birden artmıştı sonra.İçinde kelebekler uçuşuyordu.Onu gördükçe kalbi inanılmaz hızlı atardı.Marko’nun da gönlü var gibiydi.Elinde telefon görse yada başka biriyle konuştuğunu dik dik bakardı ona.Daha dün Rose arkadaşına mesaj atıp arkasını dönünce çocuğun kendisine doğru eğildiğini fark etti.Marko hemen gerçi çekilmesine rağmen bu Rose’nin gözünden kaçmasını engelleyememişti.Yazdığı mesajı okumaya çalışmıştı belli ki.O gün başka bir derste rahatsızlanmıştı çocuk.Öğretmenin izniyle derste yazı yazmıyor başını sıraya koymuş yatıyordu.Hemen Rose’nin çaprazındaydı.Marko sürekli ona baktı.Rose ona bakınca da gözlerini kaçırıyordu.O gün hemen hemen her yerde Marko’yla karşılaşmıştı.Daha bir hafta öncesinden kendisinden kaçan, gördüğü gibi yolunu değiştiren çocuk daha fazla üstüne düşmeye başlamıştı.Gün geçtikçe artıyordu sevgisi Rose’nin.Kalbi onu anlayamadığı şeylere sürükleyip duruyordu.Her geçen gün kıyıdan daha da uzaklaşıyordu…
Önce alevlerin arasında acı çekersin.Sonra da boğularak ölürsün.Ne var ki hiç bir zaman bedeninin küle dönüştüğünü göremezsin
Fanficin ne kadar güzel. Bayıldım. Betimlemeler, açıklamalar falan çok iyi.
Acaba Rose ile hoşlandığı çocuk arasında ne gibi gelişmeler olacak? Yoksa o çocuk Rose'a aşık mı oldu?
Yeni bölümü bekliyorum.
Spoiler:
Biraz ani oldu ama ben de Beste. Tanıştığımıza memnun oldum.
17 Ekm 2012 21:44
JEANNE D'ARC Sevgi'nin Koruyucusu
Yaş: 31 Kayıt: 01 Mar 2009 Mesajlar: 1,130 Teşekkür: 127
Durumu: Çevrimdışı
JEANNE D'ARC Sevgi'nin Koruyucusu
Konu: Yanıt: Sağdaki Yürek
Ben de memnun oldum yeni bölümü yazacağım bakalım
Önce alevlerin arasında acı çekersin.Sonra da boğularak ölürsün.Ne var ki hiç bir zaman bedeninin küle dönüştüğünü göremezsin
Güzel yazdığını söylemeliyim.Fanficinin konusu güzeldi.Aralarındaki ilişkiyi beğendim.Yazmaya devam edersen okuyacağım.Yeni bölümü bekliyorum.
Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.
04 Ksm 2012 21:42
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 5 mesaj ]
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız