siz öyle deyince bir iki cümle önce bitirdim

ne yoksa kötü bişi mi olcak

bilmemki ne desem şimdi ama düşünmüyorum şuan için kötü bir şey

süüpperrrrr olmuş kankim yeni bölüm harika çok beğendim eline emeğine sağlık canım benim

O_o inanamıom yaa kankycik yine harikalar yaratmışsın muhteşem olmuş
dewamını ..... sonsuz gözle bekliom[/quote]

çok güzel yazıyorsun.... Evet çok heyecanlı bir yerde kesmemeişsin ama ben yine de yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum...

uzun bir süre oldu kusura bakmayın


Kai ateşin başında oturuyordu. Birden bir çıtırtı duydu. Gelen Haruka idi.
Kai: Ne oldu ?
Haruka: uyku tutmadı
Kai: tamam gel hadi ama dikkat et bir yere çarpma
Haruka: Kai…! Sende mi
Kai: sadece şaka yaptım hadi hadi gel ama sen yinede dikkat
Haruka: kai bak kızıyorum
Kai: Tamam tamam sustum

Ateşin başına oturdular. Hava serindi. Gökyüzü simsiyahtı ama dolunay öyle güzel diki insanı bir farklı yapıyordu.

Kai: Haruka
Haruka: evet
Kai: sana bir şey söylemek istiyorum
Haruka: evet söyle seni dinliyorum
Kai: Haruka ben şey ………….
Haruka: Evet sen
Kai: neyse boş ver önemli değil sonra söylerim
Haruka: şimdi söylesene neden vazgeçtin seni dinliyorum
Kai: haruka ben …………………

Kai nın sözü Karen nın çığlığı ile kesildi.
Muya : Karen iyi misin ? Neyin var?
Karen bir süre sustuktan sonra ona bakan meraklı gözlere bakarak
Karen: Yine onu gördüm. Ama bu sefer benimle konuştu bana DİKKAT ET dedi
Neler oluyor anlamıyorum.
Mariko: tamam geçti artık sadece kötü bir rüyaydı o kadar hadi yat ve tekrar uyumaya çalış

Karen: Yat demesi senin için kolay artık uyumaktan korkuyorum hatta gözlerimi kapamaktan bile korkuyorum beni anlamıyorsun
Mariko:...............
Karen: Biraz hava alacam göl kenarındayım. Yalnız kalmaya ihtiyacım var

Mariko peşinden giderken Takuro Mariko nun kolunu tutar

Takuro: Biliyorum kardeşin için endişeleniyorsun ama yalnız kalmaya ihtiyacı var bırak biraz yalnız kalsın

Mariko istemese de Takuro yu dinledi ve onların yanında kaldı

Karen göl kenarına geldi ve göle taş atmaya başladı. Sonra bir ses duydu ne olduğunu anlamaya çalıştı ses çok uzaktan gelmiyordu ama ses zayıftı. Karen sesi merak etti ve sese doğru yürüdü hem merak ediyordu hem de bir o kadar korkuyordu.
İleri de birini gördü o da göle taş atıyordu. Karanlık olduğundan yüzünü göremedi. Küçük adımlarla ona doğru yürüdü kısık bir sesle

Karen: merhaba
Karane yüzünü dönünce
Karen: Ama sen

Sabah olmuştu. Güneş parıldıyor , kuşlar ötüyor çok güzel bir sabahtı.
Muya: Karen hadi kalk hadi ama
Muya karenin yerine baktığında Karen yoktu

Muya: kareni gören odlumu?
Mariko dışarıda Kareni beklerken uyuya kalmıştı. Yeni uyanıyordu ki Muya nın sorduğu soru ile şaşkına döndü

Mariko: nasıl yani Karen yok mu nerde görmediniz mi?

Muya: Akşam o gittikten sonra bir daha görmedik
Mariko: Takuro neden seni dinledim ki peşinden gitmeliydim nerde bu şimdi
Haruka: Mariko sakin ol Takuro nun suçu yok şimdi gelir merak etme
Mariko: doğru şimdiye kadar gelmiştir. Hem o gece dışarıda olmaktan korkar sabah kalmıştır göl kenarındadır gelir şimdi. Takuro sana bağırmak istemedim Özür dilerim
Takuro: Önemli değil İçin rahat edecekse ben bakarım Karen'e
Karen hiçbir yerde yoktu. Herkes endişelenmeye başlamıştı.
Lucy: Ben aramaya gidiyorum. Ormanda başına her şey gelebilir. O çok narindir. Hem de burada nerde olduğumuzu bile bilmiyoruz.

Yuriko: biraz sakin olalım. Sakin sakin düşünelim öyle karar veririz.

Mariko ağlamak için kendini zor tutuyordu. Ağlamamalıydı güçlü olmalıydı kendini bırakırsa akıllıca düşünemezdi. Kendini toparlamaya çalıştı.
Takuro Mariko nun yanına gidip

Takuro: Endişelenme Karen senin ikizin değimli ona bir şey olsa hissederdin değil mi
İkizler böyle şeyleri hissedermiş şimdi biraz rahatla

Mariko birazda olsa rahatlamıştı

Lii: siz merak etmeyin ben gider ararım ormanı benden iyi bilen olamaz

Lucy: Sen o boyunla on sene de anca bulursun
Mariko: Lucy…! Lii sen ona bakma endişelendiği için öyle diyor
Lii: önemli değil. Zaten yürüyerek aramayı düşünmüyorum
Lucy: ne o uçabiliyor musun ki
Lii cebinden ucunda düdükler olan bir anahtarlık çıkardı. En ince ve Küçük olanını çaldı.
Lucy: ne o düdükler biz ablamı arıyoruz prensesi değil düdükle gelsin

Mariko: bir daha Lucy demicem
Mariko sözünü bitirir bitirmez yanlarına bir kuş geldi
Lii: işte geldi. Gök yüzünden daha kolay görürüm. Ama önce eve gidip bir iki şey almalıyım uçarak gittiğimden vakit almaz merak etmeyin
Lii gider

Takuro: Yuriko baksana çok garip ilk önce eve gideceğini söyledi ama ters tarafa gidiyor
Yuriko: belki fikrini değiştirdi. Önce Karen e bakmaya gitmiştir
Lucy: neden o şeyi dinliyoruz ki biz neden aramıyoruz
Haruka: Biz bir yer bilmiyoruz o bir baksın bulamazsa biz bakarız
Mariko: Haruka doğru söylüyor biz bir yer bilmiyoruz Lii gelsin ondan sonra düşünürüz ne olacağını
Kai: Haruka bir şeyler yemelisn Karen iyi merak etme
Muya: evet kızlar sizde bişeler yemelisiniz
Kai: evet bende hepiniz yemelisiniz demek istemiştim
Taruko: Yuriko hadi senin güzel tostlarını getir
Yuriko: Ama bu nasıl olur
Taruko: Ne oldu?
Yuriko: Yemeklerin olduğu çanta yok
Kai: Nasıl yok
Yuriko: yok işte hepsi buradaydı ama şimdi yok
Takuro: İyi baktın mı
Yuriko: evet yok dedim ya
Muya: sakin olun artık
Yuriko: evet sakin olalım ben şurdaki meyvelere bir bakayım yenecek bir şeyler varmı

Lii ise farklı bir yöne doğru gitmekteydi. Bir kaleye girdi ve
Lii : efemdim kızlardan biri kayıp onu aramaya diye geldim bana inandılar ve bana güveniyorlar
Lord: Geçen sefer ki beceriksizliğinden sonra bu iyi olmuş. Ben kızı hallederim sen onları bir şekilde Kabuslar Mağarasına götür. Ne olur ne olmaz diye de şu şişeleri al ne yapacağını biliyorsun

amanın lii hainmi çıktı çok sinirlendim
şimdi ya acaba karene ne oldu
ya kanki süperr yazmışsın bayıldım ya lütfen lütfen yeni bölümünü fazla geciktirme meraktan ölücem yoksa eline emeğine sağlık kankim harika olmuş

Yurikonun getirdiği meyveleri yerken Lii geldi.
Lii: Her yere baktım ama onu bulamadım
Mariko Lucy nın elini tuttu. Kai haruka nın omzuna tutup
Kai: Merak etme eminim iyidir
Mariko: Ah Karen nerdesin
Muya: Lii her yere baktın mı ?
Lii: Evet her yere baktım yok. Ama ilerde 10-15 dakika uzaklıkta bir mağara var belki ordadır. Sizi oraya götüre bilirim.
Mariko: Ama Karen öyle yerleri sevmez
Lii: Bunu bilemezsin ki sizden uzak kalmak için gitmiş olamaz mı oraya bakmak aklınıza gelmez diye oraya gitmiş ola bilir.
Mariko: Neden bizden kaçsın ki
Lii: Ona inanmadığın için olmasın
Mariko: …………….
Lucy: Bizden kaçtığını sanmıyorum. Evet ilgiyi kendi üzerine çekmeyi sever ama bu şekilde değil.
Takuro: Sen eve gittin mi?
Lii: Ev…?
Yuriko: Evet ev Eve gitmem lazım demiştin ne oldu
Lii: Gittim. Gittim ben eve
Kai: ne oldu panikledin
Muya: Sizde üzerine gitmeyin Karen için oda endişeli bir an için unutmuştur. O bizim tarafımızda unutmayın
Lii: evet küçük kız haklı ben sizin tarafınızdayım. Bakın eve gidip birkaç ilaç aldım lazım olabilir diye Eeee şimdi ne yapıyoruz mağaraya gidiyoruz dimi
Takuro: O zaman neden
Muya: Abi
Mariko: Takuro sakin ol hadi hazırlanalım da şu mağaraya gidelim şimdiden çok vakit kaybettik
Takuro: Hepimiz gitmeyelim belki buraya gelir bizi burada bulamazsa olmaz onu bıraktık sanır
Lii telaşlı telaşlı
Lii: Olmaz…Olmaz
Kai: Neden o
Takuro ve Yuriko aynı anda : Evet neden

Lii: Birbirimizden ayrılmayalım diye dedim ben burası tehlikeli bir yer birlikte olursak birbirimizi daha iyi koruruz

Muya: merak etme ben kendimi de başkalarını da korurum şimdi kim kalıyor kim gidiyor
Lii: ormandaki o şeydendemi
Yuriko: senin derdin ne
Lii: ben sadece sizi düşünüyordum
Haruka: Hiç belli olmuyor ama
Kai Haruka nın kulağına doğru
Kai: sen hiç korkma ben senin yanındayım seni korurum
Haruka ona bakıp gülümsedi
Lii: Evet ne yapıyoruz şimdi

Mariko: bazılarımız burada kalmalı Karen gelirse burada birileri olmalı
Lii bir şeyler mırıldandıktan sonra
Lii: Mariko Lucy Haruka siz geliyosunuz dimi
Takura: hayır ben ve yuriko veye Kai gelecek
Mariko: benim adıma konuşma ben kendi adıma konuşa bilirim hem ben geliyorum o benim kardeşim burada oturup bekleyemem
Takuro: ben sana kardeşin değil demedim ki eğer buraya gelirse seni burada bulması iyi olur diye düşündüm
Muya kesin öyledir diye mırıldandı
Yuriko: Ne dedin Muya
Muya: Bende gelmek istiyorum dedim
Mariko: Lucy Haruka siz burada kalın Kai sende kızlarla kal tamam
Yuriko : Bende sizinle geliyor
Muya: Ama … Ama ben de…..
Takuro: Konu kapanmıştır burada kalıyosun

Onlar kim gelecek kim kalcak tartışması yaparken Lii Suların olduğu yere gidip sulara bir şeyler koyuyordu ki Prenses gelip Lii yi ağzına aldı.
Lii: Hey…..! Bana yardım edin kurtarın beni şu canavardan
Mariko: Prenses yapma Bırak çabuk Lii yi
Prenses Lii yi yere indirir
Lii: şu şeyi uzak tutun benden
Yuriko: Hani sen hayvanları seviyordun onları iyileştiriyordun neden ona öyle baktın sanki hayvanlardan nefret eder gibi
Lii: evet ama onlar beni yemeye çalışmıyor
Mariko: yeter artık hadi yola çıkalım
Takuyo yola çıkarken Kai’yi kenara çekip ona bir şeyler söyledikten sonra Marikoların yanına gider ve yola çıktılar

aa prenses hissetmiş kim iyi kim kötü aferin prenses
-prenses- haw haww
o lii de ne sinsi yaa az daha çaktırıodu gene sıyrılmayı bildi

ben ce yazı süper olmuş kankym oooo...
olayları anlatımın süperrr kurgu da muhteşemmm bakalaımm daha neler olucak yeni bölümü sabırsızlıkla bekliomm umarım yazarsınnn

süper bi bölüm olmuş kankim eline sağlık
hadi bakalım inş takuro liinin foyasını ortaya çıkarır

Ay çok heycanlı *-* Geç farkettim ^^' Ama çok güzel *-* Pis Lii Favori çiftim Mariko&takuro *-* Muyayı hiç sevmedim Haruka&Kai çifti de tatlı ama favorim Mariko&Takuro *-* Bu arada neredeyse hepsi liinin oyununu anladı muya hariç Ay ben cidden muyayı hiç sevmedim XD

15 dakika sonra mağaranın önüne gelirler. Mağaranın girişi bir birinden güzel çiçeklerle süslüydü. O kadar güzel bir girişi vardı ki içeri girmek istemesen de seni çekiyordu.
Mariko: ne kadar güzel bir yer burası
Lii: Evet ben burada ola biir bu yüzden dedim bak ne güzel
Yuriko: Evet güzel
Mariko: Karen …! Karen …!
Lii: ne yapıyorsun uya…
Lii: …………
Takuro: ne dedin Uya..
Lii: Bağırmasın bak burada yavru tavşan var korkmasın hadi içeriye
Mariko: İçerisi karanlık gibi
Yuriko: İyi ki şu meşaleleri önceden yaptık
Takuro: evet bu iyi oldu
Lii: her şey hazırsa hadi içeriye

Mağaranın içine girdiler biraz yürüdükten sonra mağaranın içi daha karanlık ve ürpertici olmaya başladı. Mağaranın tavanında saçaklar duvarlarında küçük küçük delikler vardı.
Kimse burası girişi güzel olan mağara demezdi. Bir süre sonra mağaranın deliklerinde küçük küçük gözler oluştu.
Mariko: bunlar ne böyle
Lii: tavşan canım tavşan
Takuro: burada
Lii:……
Yuriko: Lii sana diyorum
Lii: …..
Mariko: şey çocuklar
Takuro: Evet
Mariko: Lii yok az önce omzumda duruyordu ama şimdi yok düştü mü acaba
Takuro: hiç sanmıyorum ama bir bakalım demek ki dış görünüşe aldanmamak gerekiyormuş mağaranın içi ile dışı bir birinin tamamen zıttı
Yuriko: haklısın

Lii gözükmüyordu mağaranın içine doğru ilerlemeye devam ettiler yarasalar uçmaya başladı. Ateşi sallayarak onlardan kurtuldular
Yuriko: Mariko yarasalardan korkmadın
Mariko: Yarasalar beni korkutmaz ama şu ilerdeki şey için aynısını söyleye bileceğimi hiç sanmıyorum
Takuro: Hangi şey yoksa şu küçük örümcekler mi?
Yuriko: yok Örümcekler değil
Mariko: arkanı dönerken anı hareket etmesen iyi olacak
Takuro: Şakanın sırası değil

Takuro yavaşça arkasını döner ve karşısında kocaman bir akrep duruyordu.
Takuro yavaş yavaş geriye doğru yürüdü. Öylece duruyorlardı.

Kamp yerinde ise bekleme devam ediyordu.
Muya: Bende gitsem ne olurdu sanki
Haruka: Ben de gitmek isterdim ama her istediğin olamaz dimi
Muya: uff
Haruka: Kai orda ne yapıyorsun
Kai: yeterli suyumuz var mı diye kontrol ettim ama bir tane eksik
Muya: Ben de bir tanesi
Muya suyu içerken Kai dur dedi ama Muya suyu içmişti bile ve birkaç dakika sonra yere düştü.

wuuuww kankim yine harika bir bölüm yazmışsın yalnız takuronun arkasında duran akrep beni bile korkuttu şu aptal lii nereye kaçtıda bizimkileri o mağaraya terketti acaba mağaradan çıkabileceklermi ve karen hala ortalarda görünmedi anamm muya niye içtin kızım o suyu acaba zehirli falanmıydı ya kanki aklımda o kadar soru işareti bıraktıki bu bölüm hemen yeni bölüm isterim
ellerine hayal gücüne sağlık tatlım süper bi bölüm olmuş